1 Şubat 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

1 Şubat 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bayfa 4 İngiliz İşçi Partisinin seçim beyannamesini M. Morrison açıkladı Partinin genç elemanları, şimdi daha sarih bir lisanla Hükümeti müdafaa ediyorlar 23 NGİLTERE'deki İşçi/ Partisi #ubatta yapılacak olan umuml se çimler münasebetiyle bir. seçim beyannamesi neşretmiştir. 14 aahife ftutan ve “Hep beraber galip gele Tim” basın mensupları bert Morrison tarafından okunmuş- tur. Beyannamede İngiliz vatandaşla- İNi taşıyan bu. beyanname huzurunda Her- a bitap ediliyor ve İşçi Partisinin Şrogramı hülâsaten şöyle izah edili- “Herkese iş. Buhran günlerine dö- Hülmiyecek ve işsizlik olmıyacaktır. Maf sermaye, iş verme siyasetinde Bâkim bir rol oynamı İ geçen #iyasetin galışacaktır. acak, bilâkis hizmetinde “Halka hizmet fikri. Amme mü- göseseleri gayet müsmir çalışacak- lar ve sosyal mento sanayileri — devletleştirilece) tir. mesuliyetlerini daha yi tdrâk edeceklerdir. Şeker ve çi-| “Daha bol gıda maddesi, Fiyatla-' Fın ve piyasanın kontrolü devam e- decektir. Boş arazi ekilecek, modern Çalışma metodları teşvik olunacak- fır. Su işleri devletleştirilecek, köyle Te elektrik Verilmesi meselesi Tinde bilhassa durulacaktır. “Yüksek fintler İndirilecek. Toptan et satışı ile buzhane ler devlet elinden idare edilecektir. üz. ve gehze satışları tanzim oluna- Fiyatların düşmesine yardım. ettiği müddetçe serbest rekabet teşvik 0- Kunacaktır. “Sosyal emniyet. Milli Sıhhat Ser- visi ve yenlden kurulacak diğer ba- H ervisler umumun menfaatine da- ha iyi hizmet edehilecek bir. şekle sokulacaktır. Bu mevzuda çocukla- a ve ihtiyarlara rüçhan hakkı tanı- macaktır. ulh ve bolluk. ftakviye edilecektir. Batı Avrupa Birliği desteklenecektir. - Müstemle kelerde demokratik ve müstakil hü- Kümetlerin — kurulması için Jüzumlu ekonomik ve sosyal esaslar temin edilecektir. “Herkese dir ev. Her ailenin müs- takil bir evl olmasına çalışılacaktır. Kira kanunu tadil edilecektir., Solda kalalım: Diğer taraftan İşçi Partisine men- #up olup kabinede bir mevki işgal Yugoslavya hakkında neşredilen rapor Bime Dergisinin Paris Bürosu Şefi Tito rejimi hakkında etraflı bir rapor hazırlamıştır. Bu Taporun bir nüshasını Time Dergisiyle aynı tarihte ekuyucularımıza veriyoruz. AKİKATI söylemek Jâzımge- İirse, Yugoslavya, aristokrasi üzerine kurulmuş bir devlet- #i Parti Jiderleri ve avenelerinden müteşekkil yeni bir aristokrasi. Vakad memleket — dahilinde bazı aat yapılmış ve bir miktar arazi Biraate elverişli bir hale sokulmuş- fur, Fakat buna — mükabil, — hayat #artları hayvanlara — yakışacak bir. geviyeye —inmiştir. Halk, yalan ile Bakikati — ayirdedemiyecek bir. du- yumdadır. İnsana / kasvet veren bu ayal sistemde Allaha inanmak ve vlete karşı gelmekten daha ağır Guç yoktur. “Bundan — bir buçuk sene 'Tito ve Ortakları, Kremlinle darındaki bağı kestiler. “Tito, bir devletin komünizmi ka- Bul etmesiyle Omutlaka — Rusyanın Peyki durumuna düşmesi lâzım gel Mediğini ileri sürdü, şu Ana kadar da bunu ispat etti. “Bu hareket ve müvaffakıyet bu- zi kimselerde göyle bir intıba üyan- dırmıştır: Tito, yeni ve iyi bir ko- ünlam, yanl mllli bir. komünizm icat etmiştir. Fakat Yugoslavyanın Ruayadan ayrılmasına — sebep olan milliyetçiik ile Sovyetleri Yugos- Jdavyaya hâkim olmaya teşvik eden liyetçiliğin mahiyeti aynıdır. 'Demokratik esasları kabul ede- Tek Tito hem kendi memleketi da- hilinde here de diğer komünist dev. Jetlerin yumruğu altında ezilen mil- Jetler nazarında — büyük bir çöhret kazanabilirdi. Fakat 'Tito bunu (e tese bile yapamazdı, çünkü bu 'yo- Ju tutmakla komlnist partisini, giz- J polisini, ordusunu inkâr etmiş o. Jacaktı. Kısaca Tito, kendi. kurdu. Ku sisteme kendi rızasiyle esir olm! yi tercih —etmiştir. — Yugoslavların Yüzde doksan dokuzu 'Tito ve reji- Mini Rus malı bir idareye — tercih ediyorlar. Fakat iradelerini serbesi- çe beyan edebilselet — Yugoslavların büyük bir ekseriyeti — demokrasiyi #eçeceklerdir. “Ruslar — beşlangıcta — büyük bir hataya düştüler. Yugoslav idareci. lerinin Komdaformun ve 'Stalinin te. Siri altında kalacaklarını zannetti- ler. Sövyetlerin elindeki ikinci silah iktisadi mahiyette idi. Yugoslav dış ticaretinin — yüzde ellisi Rusya ve peykleriyle yapılıyordu. Buna güve- nilerek — Yügoslavya ile her türlü iktisadi münasebete son verildi. Ve nihayet, Tito hastalığının diğer peyk evvel Commonweaith. Siyasi meseleler ve muhabir mektupları | Dünyanın merakla beklediği İngiliz seçimleri bu ayın 28 ün- de yapılacaktır. Okuyucularımıza bir. hizmet olmak Üzere, İngiliz partilerinin bügünkü durumlarını, kâh ken- di ağızlarından ve kâh tarafsız kaynaklardan toplanmış olmak Üzere bu sütunlarda neşredece- Bir. Bugün, İşçi Partisinin se- çim beyannamesini veriyoruz. etmeyen bazı şahsiyetler de “Bolda Kalalım,, (Keeping Left) isimli bir broglir “neşretmişlerdir. Bu. risalede İşçi Hükümetinin ” karşılaştığı zor- Juklar ve elde ettiği muvaffakıyet- ler gayriresmi bir lisanla şöyle an. datiliyor: 1045 de, İşçi Partisi iktidarı ele aldığı vakit, işsizliğe çare bulmanın ve diğer ekonomik meseleleri hallet- menin kolay olacağını — zannedenler vardı. Halbüki, istenilen — neticeleri almak bir ihtilâl yapmak kadar zor bir işti. “Sosyallst bir rejimde işçinin ko- Jaycacık işinden atılması kabil ol- madığından, korku — tesiri — altında fazla gayret sarfetmek bahis mev- zuu değildir. Öbür taraftan da, İşi idare edenler, — husuüsl teşebbüslerde olduğu gibi hudutsuz kazanç peşin de koşamıyorlar. Bunların tamamiy- le aksine olarak İşçi, maaşların ve istihanlin tesbitinde söz sahibidir. “İngiltere yarım kararlardan vaz- geçmeli, ya tamamiyle Sosyalist bir iktisadi politika takip etmeli, vey: serbest bir iktisadI sistem kabul derek deflasyon ve işsizliği göze al- malıdır. “Yeni Zelanda ve Avustralyadaki İşci Hükümetleri iktisadi — aahada yarım tedbirler aldıklarından ne mu- haliflerini ne de muvafıklarını mem- 'nün edebildiler. Sosyalist bir parti: 'nin Mmuüvaffakıyeti, halkı, hakikaten sosyallat prensipleri — tatbik etmek niyetinde olduğuna — inandırmasiyle kabildir. “Komünist Çinin tanınmasına ge- lince, bu son derece makul bir hare- ket olmuştur. Zaten Truman, İngil- terenin bu kararına dayanarak Cur- huriyetçi partinin Formoza'ya Ame- rikan kuvvetleri gönderilmesini der- Andrö — Laguerre memleketlere bulaşmaması için ted- birler alındı. Müsait bir amanda da hastalığın membama karşı harekete Beçilecekti. “Bu kadar karışık şartlar altında Amerikanın takip etmeye — mecbur kaldığı siyaset belki de Avrupa me- gelelerinde tutulan en zor ve tem- Di eden talebini — reddedebilmiştir Eğer İngilterede — işcilerin — yerine Muhafazakârlar iktidarda olsalardı, Amerikan Hükümeti, Cumhuriyetci Parti İlderlerinin tavsiyelerini dinler ve belki de Üçüfcü bir dünya harbi Asyada patlak verirdi., Seçimin mühtemel neticesi Nihayet, İşci Partisinin seç cadelesini ” idare eden salâhiyetli eç- has 29 şubat seçimleri hakkındaki tahmin ve düşüncelerini şöyle teba- rüz. ettiriyorlar: İsçi Partisinin kazanacağını ile- ri sürerken bazı vesikalara dayanı: yoruz. Her geyden evvel şunü be- Ürtmek faydalı olür: — İşçi Partisi #imdiye kadar yapılan bütün ara se- gimleri — kazanmıştır. 'Âra seçimlerin en mühimmi Ce- nubi. Bradford'da. yapıldı. İsmi ge- gen gehirde 1045 senesi seçimlerin. de 46.000 kişi rey vermişti. 1949 da- Ki geçimde ise 45.000 kişi rey verdi. İşçiler 1945 de 25.000 rey almışlar- di, 1040 da İse 24.000 rey kavandı. lar. Görülüyor ki, İşçiler 1945 e nis- petle 1049 da 1000 rey eknik almış- fakat rey verenlerin — yekü- nunda da aynı miktarda bir azalma mevcuttur. “Aynı seçimde, Muhafazakârlara dar fazla rey Liberallere — verilen Teylerdeki azalmaya — tekabül- edi- yor, Demek ki, ümümt #eçimlerden dört sene Sonra bile, İşci Partisi- nin diğer partilere “nispetle aldığı rey adedinde hiç bir değişiklik ol- “Bütün bu hesaplara bir şey daha Hlâve etmelidir: Cenubi Bradfra da- ha çok Muhafazakârlara — taraftar bir seçim mıntakasıdır. Bundan do- Jayı Cenubi Bradford'da elde edilen neticenin diğer — endüstriyel mınta- kalarda da tekerrür edeceğini tah- min etmek yanlış olmaz, Yani İşçi- der her yerde kazanacaklardır. Mebuslukların seçim. bölgelerine takalmi işine dâir alınan yeni bir k: rar İşçi Partisine 30-40 mebusluğa Mal olabilir. Buna mukabil de İsçi- ler, köylerden, cakinine nispetle daha € nispetle rilen 4.000/ ka- fazla mebus çıkarabilirler. Eğer bir YENİ İSTANBUL İLİMİZİ bir haşarat Bibi istilâ eden yabancı söz- İere Amansız bir savaş a belki daha uygun esaslar üzerine 'bahia mevzuu olduğu #ü günlerde gelmiştir kaçarsa türkçeyi çirkinleştiren o tufeyiilerden kurtulmak büsbütün kurulması Büç olacak. Açık taraftan mak âdeti eski: teşem varlığını muhafaza ettiği — Ve oradan gazetelerin vazılariyle müddetçe — Garp dilinden gelmiş / İlânlarına bulastı. sözleri bünyesine ihtiyatla Ve ” — vEndüstri, Finansman, taca sindirmiştir Ki bu, hâkim ve — «pisanan hangaman AD Küvvetli dillere mahsüs bir vasıtı —a yaa y çe arlnan e. fir, O Sebeple, dilimize “vaktiyle — Ve 'puna benzer daha düzünelerce Kabul ettiğimiz " yabancı tbirler — Yebancı sözlerin delâlet ettiğima” Şöuramazr kulağımızı incitme: — yayı kendi Yasıtalariyle ” ifade e. mişti; kaldı ki onların bir çoğu — decek bir dilimiz Yokas - Gerpten ihtiyaç Üzerine alınmadıkları için a DA Alay ve şaka sözlüğüne katılmak. Ja kalmıştı. Yalnız kendi unsurlariyle medi: göyliyelim, den maksadımız Garp dillerinden 've hele fransızcadan yok yere « linan kelimelerdir den de türkçeye karışmış ve beş altı asırdan sonra kalmmş”bir çokları var; amma on. lar artık tasfiye edilmiş. bulunu. ve korkacak, kaçınacak teh- likeleri kalmamıştır. Batıdan getirilenlerde, züppeliği, öte taraftan da bilgisizliğin, alâkasızlığın yadigârlarıdır. Garp dillerinden fransızcadan kelime ve tâhir al bizde yeni değil hayli Zaten medeni dillerin özelliği de kelime Mektir. Fakat osmanlıca v muh: İptidal topluluklarınki- Büyük ve medeni dill biri sade kendi unsurlariyle işlen: fransızca, ingilizce, alman- Ca gibi hâkim dillerin lâtince ve yunanca ile yuğrulduklarını yoruz. Türkçemizin de Arap Fars dilleriyle ortaklık peyda et Yabancı sözlerle savaş Bir dilin kudret ve kuvvet âmilleri arasında zevkın da bulunduğunu hatırdan çıkarmamak lâzımdir Reşad Nuri DARAGO aknı Bunun başlıca failleri geldiyse, “türkçenin — iktisat, Bu fırsat da darın neşrettikleri Porlara bir göz atalım. fabirlerin yüzde doksanı 'iyabancı söz, — ca; da ya filldir, ya sıfat; Şark dillerin. BAA yabancı fransızca cümle: fi gibi.. Banka mu Amıl tehlike Bunlar bir hnmış kullanılıyor; bu Mâübaliliğin — Ve ve hüsüsiyle — dinilebilir. İktisat Sir — teşekküillerin mübadele et birler, tabiatiyle Tazım gelirdi. Beli — Süz yer mahrum - olduğu hissini in hiç Yabancı kelime bili. yaptı. ren ihmallerimiz, mız Üzerinde hay mesi — ötekilerde de olduğu Ü- —mıralımı Y zere — tarihi bir zarüretti. Yani — mizde Küramadığ tam mânasiyle hağımsız — lisan yoktur ve tasavyur edilemez. Fakat bu hal 'neden beri dilimizin uğradığı mu: 'niç bir münasebeti Cünkü Garpten getirilerek zorla dilimize sokulan sözler bir ihtiya- .ca cevap vermek için alınmış de- #adece guursuzluk ve züppe- Sibetle çatin, yirmi se. yok — bu feci “bid'at lerimizin de olacağı şüphesizdir. Jiğin türkçeye reva gördüğü nevi tecavüz ve hakarettir. 'ticaret ve banka erbabı: dır, Her hangi bir mali veya ti cari müessesenin ilanlarına, Sadi gazetenin yazılarına, dergilerle ra- 'bazan bütün bir cümlede yal 'niz bir tek türkçe kelime var. fillsiz cüm- leleriyle acayip bir türkçe-frans 7 ca halitası, daha doğrusu türkçe: 'nin kaldelerine göre tertip edilmiş Etüd servisi ger melelerinin fransızca sözlüğü olduğu gibi a: sözlük o kadar kalabalıktır ki şu sütunlar: 'da gözden geçiremiyeceğiz herhangi bir hesap cetveline va- hut bilançoya bakmakla fikir € ve ticaret ba- hislerinde aynı hâdise ile karşıla: Resmi yahut yarı resmi kullanmaya- başla- dıkları bu Jüzümsüz yabancı tâ: Ücaret #lemine pek az almışız, daha da almamız fakat varsa (Ki var- dır) türkçemizin bünyesine lüzum- Yabancı unsurlar katmak ve bu kadarcık bir sözlükten bile Tsanımıza kargı bir sulkasttir. salgını bir çok alanlarda müthiş tahribat Bütün bunlara imkân ve- kayıtsızlıkları: flanmakla kal. 7i seneden beri dili. ciddi Sıkı nizamı kurmaya koyulur bir dilin kudret ve kuvvet leri arasında zevkin da bulundu. ğunu hatırlarsak eşsiz. lisanımızı ten kuri Ancak bu işte her kesin elbirlei etmesi şart. Ediblerimizle gazete- pek hayırlı hizmeti bir ikti. 'banka: Mesleki fransız- fakat vermek daha tahmin Jâzımsa, biz. İşçile- rin 350, Muhafazakârlarla Liberalle- Frin 253 mebusluk - kazanacaklarını zannediyoruz.,, Ür. Ralphe Buiıche’ığ' şikâyeti New - York 31 (AP) — Filistin Uz- laştırma Komisyonunun eski Başka. ni Dr, Ralphe Bunche Amerikan Ma- Kazine Dergisinde yazdığı bir maka- lesinde Washington'a her gelişimde zenci mahallesinin haricinde yemek yemek, sinema seyretmek veya bir içki içmek imkânını pek seyrek ola- rak elde etmekteyim,, demektedir. Bünche, Diğleleri. Bakanlığı müs- teşarlığı teklifini reddetmiştir. — Bil- dirildiğine — göre, — bu — vazifeyi ark ayrılığının kendisini müşkül du- Tüma sokmaması için kabul etme- miştir. Büneh, Amerikan Dişişleri Bakan- lığında memüriyet alan ilk zencidir. Kendisi Birleşmiş Milletler'e geçme- kinli yoldur. — Nasil, halacığım. Enfiye kutun da mı yanında? — Yanımda, — biliyorum, bu da amma.. ne yapayım? Halam, bir tutam enfiye çektikten son- Ta devam etti: — Cenabı Hak herhalde bu kadarını af- feder, hem eker huzurüna enfiye kı madan çıkarsam, “Bak; bak, Ürsül Hala enfi- ye kutusunu öteki dünyada bırakarak beni aldatmaya kalkışıyor. Sanki ben kul den evvel üç sene müddetle Bakan- likta çalışmıştır. günah çutum ol illandığını — — bilmiyor muyum? Şunu bir iki asır için A'ra- fa göndereyim de aklı başına gelajn, demez mi?, İyisi mi, ona olduğum gibi, var yetlerimle, ufak, tefek — kusurlarımlı fiye kutumla görünmeye karar verdim. Halamı kucaklayıp iki yanağından öptüm. O, devam ediyordu. — Hoş, görüyorum ki, bu. aldı; birler boşuna imiş. Etrafımda gözl Sürü insan var, Cenabı Hak, gafurü olduğu için gözlüksüz dirilecek miye düşünmüş. Hattâ başlarını sararak alışık olanları nezleye tutulmasınlar iken Üstlerine, başlarına neler — gi onlarla dirlitmiş. Tanrının — dürendi #üphe etmekle de, bak, yavrum, yinı Birmişim, Hakikaten dirilenlerin hepsi iyi tazam giyinmişlerdi. Benim de Üstümde kaza günü giydiğim elbise ve başımda vardı. Hattâ, elimi cebime atınca; pipomla tütün kesemi de buldum. Ci her şey evvelden görülüp hesap edil Allahın inayeti sonsuzdu. — Bir nokta merakımı mucip ol dacığım. Eğer bana bütün anlattıklar ru ise - ki etrafımızda olan biten bu ediyor » nasıl oluyor da demin uyand kit, kendimi kazaya uğradığım günde Antibat ile kalktım. gibidir. Rüyasız, deliksiz bir uyku. İ tağında sekiz saat rahat bir uyku Keçen zamanın bu kadar uzun olduğu eder mi? İşte bu sebepten, uyuyan ki bir asat ile bir asrın farkı yoktur de uyanınca kendini kazaya uğradığı iayet basit yeğen! Ölüm tıpkı uyku a ve en. buki, kim bilir aradan kaç sene, miştir? İnsan, #eymiş zannediyor. Görüyorsun sandın. Bana bile, sevgili yavrum, sanki akşam yatağıma yatmışım gibi geliyor. Ha YAZAN KIYAMET GÜNÜ “TÜRKÇESİ : REFİK dün kaç asır geç- Sağ İken ölümü müthiş bir ki, pek © ka dar korkulacak gibi değil, Uykuya dalnveri- ğim tege YoTTU.. İşte o kadar! düklü bir” ür rahim opları da geyin bime ferahlık doluyor, Buna da Doğrusu halamın. rahatlığı, nesesi her fevkinde, her suale sakin bir imanla, güler bir yüzle öyle cevaplar veriyor ki, kal: gok ihtiyacım 1928 gı meslek itibariyle Bu- SOY A? Ça uyanığım.. O halde... O halde?. kasketim —ü emektar —— Ters tarafından idden her ——— Melani'nin acelesi yo işti ve lüyor ha ınız doğ: unu ispat dığim va- le imişim Yanıbaşımda haykırışmalı nüp bakıyorum, Oldukça iddialı tutuşmuşlar Sıska, Hayır, hayır kalkan bir zat — — Melekler — Bay Levi zıvanadan çıkmıyor — Bir kocaya üç karı — Fülütçünün oluyor; dör bir aile mak- beresi önünde bir erkekle bir kadın kavgaya Erkek kırk sularında var oldukça bayağı bir adam. man, yüzü buruşuklar içinde, saçları beyaz. yok. Kadın şiş- San ya- — — Merakla, ne de ölsa gerde gazetecilik var, gekerse, sokuülüyorum. Siska adam gişman kadına; unu fark — — Eğer, diyor, bu kitabeyi elâlem oku- ümse için yup da bizimle alay etsinler diye yazdırdıy. İşte sen san, memnün olabilirsin Melani! n günd Ve bana dönci CAMİ HALİD KARAY — Bakınız. efendi, ediyor elinizi vicdanınıza koyunuz da söyleyin.. Şu kitâbe bir mezar taşından ziyade mizah mec- muaları için daha münasip değil mi? İlerliyor Ve yazıyı okuyorum: BURADA Öjen Montren Medtundür 9 ocak 1895 Ve altında, kederdide eşinin iri harflerle kazdırdığı şu kelimeler BEKLE BENİ, SEVGİLİ ÖJEN GELİYORUM Daha altında da şunlar: BURADA Melani Montren Mecfundur 18 şubat 1925 İŞTE GELDİM Gülmemek için kendimi Suka adam, bana; diye devam Büç zaptediyo- rüm, Kendinizi zorlamayın — efendi. diyor, rahat rahat ve istediğiniz kadar gülebilirsiniz, Kim bilir bizimle daha ne kadar alay edecek Ansan olacak, Şu “geliyorum,, ile “işt? gel- dim,, in Jezzetine vardınız mı?.. — Otuz sene but.. Evet, sağken Melani'nin hiç de aceleci olmadığını bilirdim, Tiyatro veya baloya derken beni az mı bekletirdi türlü hazır olamazdı. / “Bir dakikacık cicin geliyorum,— Ha hat — Bir dakikacık.. İşin yokan, aalonda dolaş, kaskatı gömlekler için- de sinirlen dur... - Ve nihayet, artık beynine hücum eden kandan boğulacağım zaman ge- lince, ne derdi biliyor musunuz? “İste gel dim canım, fazla bekletmedim değil mi!,, Vay Hanımefendi bir haspa vay! Şisman X Rica bah yine ters tarafından kalkmışsın. Bu kitâ- beyi seni kaybetmekten ifadesi olaral vardı: Kendini — Evet, lettin değil mi? Ben, kırk iki şında bir karım. vardı. lince buyurun bakalım, altmış yaşında bir ka- rı. Bütün bunlara sebep de o0 letmek, vakti bir dirilme a anam yerindi boyunca kolumda gezdireceğimi aklına turp sıkayım senin yavrum.. Ne halin varsa gör M Bu garip la karışmamı yanına dönüy duyülüyor Bak, yör müsün ? Halam, Melekler Bördüğün sey de melek resi — Bvet LN resimlerini g Filhakika halam doğru söylüyor. Ka 'tanın Üstünde kiliselerde, di düklerimize b dörder dörder bi Bölük haliş hepsinden dal zam borusu 'le Dirilenler her taraftan "Melekler.. Melek- deri,, diye ba, Tügü dağiliver telif noktaları Laşez'in tam Bir an evvel yanıı başımı kaldırıyorum: gayet sakin cevap veriyor — Görüyorum, işte onlar Ökrendikimizi Milli — Eğitim Bakanlıkı, liselerde okutulacak edebi yat kitaplarında bulunması gereken vasıfları yaniden tesbit etmiş bulunu 'or. Bundun böyle, Türk Edebiyatı tarihini öğretmek maksadiyle yazılan el kitaplarında, seçilen metinlerin öğ- rencileri güzel'e, iyi'ye ve hakikat'e sevketmesi, aşk gürlerinden çok mil. l ve insan! duyguları İfade eden va zılara yer verilmesi, örneklerin, müm. #i İsteniyor. Roman Ve piyeslerden n çilen parcaların baş taraflarına bu e Serlerin bütünleri hakkında bilei ve rilecek, eeki dil ile yazılmış metinlerin yanlarına bugünkü dille yapılmış ter- Cümeleri konncak, ayrıca kitabın 4o 'nuna bir de sözlük ilâve edilecektir. Bundan başka, edebi cereyanlar, mek. tepler 've meslekler hakkında da li zumlu bilgiler kısaca, fakat özlü va) Metodlu bir tarzda- öğretilecektir. Liselerin birinci ve ikinel sımnıfları- na ait edebiyat dera programları bun dan bir müddet evvel gelmiş bulunu. yor. Üçüncü ve dördüncü sınıfların ya kında — gelecek olan programlarının Mahiyetini de aşağı yukarı biliyorur. Bu programlara bakıldığı zaman görü. lüyor ki, yapılan denemelerden istifa de edilmiş ve bu defa, mesele ham daha esaslı bir sürette, hem'daha ge- nİş bir Körüsle ele alınmıştır. Ger. çekten, Tise birinci #ınıfta edebiyat hakkında verilecek nazarl bilgilerden onradır ki, öğrenci ” Metinlerle karşı karşıya kalacaktır. Bundan başka, son #ınıflarda, Türk edebiyatının yanı ba- fında Garp edebiyatına da önem ve. Filmesi, edebi meslekleri daha, iyi be-| lrtmek ve mükayeseler — yaptırmak maksadiyle, bu edebiyattan da parça: T konması, bilhassa — Tanzimat tan gonraki kültür hayatımızda yabancı) tesirlerle doğan cereyanların izahını) kolaylaştıracaktır. Kanaatimizce, bu yenilikin en mü- bim taraflarından biri, öğrenciyi me>| tinle veya eserle kargı karşıya birak-| mak, onun içinde bulunan güzelliki, hakikati, düşünceyi ve duyguyu kendi kendine buldurmak gayesini gütmesi- dir. Gerci bundan dört beş yıl önce de buna benzer bir teşebbüs yapılmış — ve Türkçe Metinler adı altında fasikii. ler yayınlanmıştı. Fakat, metin esa #ına dayanan bu teşebbür karşımında © zaman memleketin her- tarafından İiraz sesleri yükselmişti. Çünkü, o Metod, cski tarihi metodun bir renk- siyonu olarak, Ifrata kacmıs. ve Öğ. retenle öğrenen arasında köprü Vazi. fesini gören asgari nazari bilgiye bile yer vermemişti. Üniversitede dahi lâ- yikiyle tatbik edemedikimiz bu meto- dun orta öğretimde verimli olmasına fabil imkân yoktu. Halbuki, bu — son teşebbüs, nihayet sentetik bir metoda varıldığını ve metin izahi esas tutu- makla beraber, nazari bilgiye de Tü: zumu kadar yer verildiğini göstriyor. Zaten, bircok Garp memleketlerinde de buzün kullanılan metod - bundan başka bir şey değildir. Okullarımızdaki edebiyat ökretin ni düzenlemek Üzere yapılan bu son teşehbüsün iyi neticeler vermesi ge Tektiğine her ne kadar Inaniyorsak da, bu hususta birkaç noktaya temas tmek İsteri: Öyle zannediyoruz. ki, her şeyden svvel, edebiyatımızın zamanda ve me- kânda hudutlarını çizmek - Tazımdır. Garp memleketlerinde, liselerde defil. iniversitelerde bile, yaşıyan edebiyat ikutulmaz. Meseli Fransada. — Proust, Ciaudel ve Gide gibi muhar: irler bile ancak son yıllarda klâsik olmağa başlamışlardır. - Büyük mü- nekkid A, Thibaudet, yaşadıkımız dev. vin Cedebiyatına — “Littörature non VHıyıt Bilgiıi;: i ir ıı_ı;ı.ç'ıkııı kitaplar TENASÜL HAYATIMIZDA BOZUK- LUKLAR. Yazan: Dr. V. Krafft- Ebing, çevirenler: Dr. D. Bahar ve Burhan “Arpad, Bütün dünyı da olduku gibi, / memleketimizde de tenasül hayatına dair meşriyat| Ve l iktan gelerek: ederim Öjen, sinirlenme, bu sa- kadın, düymamaz duydüğüm — acının Bir tek düşüncem elmek. kaybeden kocası haykırdı: evet.. Ve her zamanki gibi bek- imdi gördün mü olanları! yaşında öldüğüm vakit, otuz ya- Kıyamet günü diri- K yaptırdım. ere batası bek- ünde hazir olamamak huyu! Hoş doğrusu, Sürpriz de güzel! Eğer le bir kadını karı diye ebediyet #anıyorsan felani! p karı koca kavgasına daha faz- ak İçin uzaklaşıyorum, halamın vorum. O esnada, bir kanat sesi Harikulâde. bak, hala. Görmü. 'ne var bunda şaşılacak ? yor, Asıl sana — şaşıyorüm, her 1 harikulâde buluyorsun.. Ömrün- Mi görmedin Mi? Fakat bunlar, benim ördüklerimden daha güzel! n geçen melekler hemen hemen n kitaplarında resimlerini gör- benziyor. Sayıları yüz kadar var Sıra olmuşlar, hava askerleri gi inde Önlerinde, —bana elinde muaz- usuyarlar ha büyük görünen, le bir melek var, ırışıyorlar. Birdenbire hava bö: riyor, muazzam kabristanın muh- ına İnlyorlar. Borulu Mnelek, Per ortasında duruy Devan Yazan: Cevdet PERİN tri$e” (Ayıklanmamış edebiyat) diyor mekten çekiniyor. Zira, on dokuzun Cu yüzyılın sonlarına doğru, Brum tlüre ve Faguet Kibi büyük 'edebii tarihçileri bile, bazan çakdaşları bak kında öyle hükümler savurmuslardır ki, bugün mezarlarından kalkıp — da unutulmağa mahküm ettikleri bu m harrirlerin şöhretlerini görseler, uta nırlar. İşte biz bu hususta fazla ümuml efkârın bekendiki. yanı müz pet hüküm verdiki muharrirleri kitap lara almak yerinde olur. Çünki zan halkın imposer ettikine de te Mman olur, Hem ikinci $ik daha az teh Hikelldir? Bundan başka, Türk — edebiyatının da, “Türk tarihi ve coğrafyası — gibl özel bir durumu vardır. İslâmiyetin kabulünden sonra İran,Tanzimatın mü tenkip ise Garp tesirleri, Türk edebiya. 'tiyle mesgul olanları Şark ve Garp dülerini bilmek zaruretiyle karsıln tırmaktadır. Kaldı ki, siyasi hudutları dekil de, lengulatik hudutları gözönün- de bulunduracak olursak, Türk sdebi. yatı tarihini bütün Türk dünyasına teşmil etmemiz ve Şark türkçesini de ökrenmemiz gerekir. Nihayet, bizim bir epik edebiyatımı: miz, divan edebiyatımız, hal edebiya: timiz, tasavvuf edebiyatımız, - çardas edebiyatımız var. Bunların karakter deri birbirinden nasıl ayrı ise, dilleri de ayrıdır. Hele, yeni metoda / göre, Garp edebiyatına da önem verilmeni; İsf büsbütün güçleştirmektedir. Bütün bu bilgileri aynı Gkretmenden, aynı derecede istemek insafsızlık olur. Bu Muazzam edebiyat — ökretimimizi bö- lümlere ayırzsak ve her bölüm için mütehaasıslar yetiştirsek, daha isabet- N olur kansatindeyiz. Yanılmıyorsak, #imal memleketlerinden - bazilarında; umuml Avrupa edebiyatı ayrı — bir ders olarak verilmektedir; bu make satla hazırlanmış kitaplar da vardır. Su halde, iş yalnız parçaları secmek, özetlerini vermek ve lügatçeler ilâve etmekle bitmiyor. Bu metinleri — ng. rencilere, istenilen tarzda, yan: köli- melerin arkasında gizlenen mânaları, Küzelliği ve hakikati bulmayı, hem de kendi kendine bulmayı ökretecek öğ- retim unsurlarını yetiştirmek lâzım. dır. Bunun da öyle kolay bir iş ni madığı, yukarıda kısaca temas ettiği: miz meselelerden anlaşılmaktadır. Bir metni okumakla anlamak ara- sında ne kadar fark varsa, anlamakla anlatmak arasında da o derece, belki Gaha fazla fark vardır. Bir gilri tahli etmek İçin muraların, — kelimelerin hattâ hecelerin ve seslerin yapılarını ve bu unsurların, bulunması istenileri duygularla, düşüncelerle ve hakikatle olan münasebetini göstermek, velha: Aıl, bir rubabın tellerine dokunur gidi dokunmak, nağmeler çıkartmak — Jâ- Zımdır. Bu, hayli güç bir İştir: Bu ka- darını her öğreneiden dekil, her öğ- zetmenden bile isteyemeyiz. Çünkü bunu yapabilmek için bir takım filo- doğik, estetik ve filozofik- bilgilerden bazka, azçok sanatkâr da olmak ister. Bunun içindir ki, Garp üniversitelerin: de bile, bircok hocalar, metin izahi veya şerhi denilen dereten kaçarimı 've daha ziyade edebiyat tarihiyle uğ rağırlar, Çünkü, bir metni tam cla rak izah etmek, o eseri yaratanın sır Fina erişmek demektir. İste, bütün faydalarına rağmen, ye- ni metodun karşımıza çıkardığı en bü- yük güçlük budur. Fakat, bu güclü: Hü yenmek için de elbet bazı vsul'er urdır. Bu mevzua da İleride temas edeceğiz. aldı yürüdü. Ancak, itiraf etmek Jâzımdır. ki, bu meşriyatın büyük bir. kısmı münlesef, — ciddiyetten uzak ve ilmi zihniyetten mahrum yazılardan ibarettir. Bu gibi neş- Fiyatın gayesi, halkın hislerini is- 'tismar etmekten başka bir yey de Hildir, Bununla beraber, — zaman zaman, bu sahada clddi eserlerin yayınlandığını da görüyoruz. Dr. V. Krafft-Ebing'in eseri işte bun- Jardan. biridir. Yazdığı ön sözde Ord. Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay, — eserin “selis bir Üslüpla dilimize çevrildiğini. söyledikten #onra, müellifin “dünya tebabeti rühiye âleminde bir kutup oldu. Aunu, ilâve ediyor. Bununla ber raber, Türk ruhiyatçısı, garplı âlk min bazı hükümlerine itiraz da etmektedir. Dr. “Fahreddin Ke rim Gökay, ön sözünün sonunda eseri fu kelimelerle takdim etmeke tedir: “Eser, milletlerin hayatın. da ahlâki kıymetlerin sukutunda içtimal bağların gevşemesiyle tüks ve gefahat artmasının oynadığı rolü de çok güzel tahlil ediyor. Ahlâk sukutu, zina ve Jüksün halk kitlelerini masıl — yıktığını Yunan, Roma ve XV inci ve XVE nc1 Louie Fransasından misâller alarak izah ediyor. Cinsi meyiller Tin tatmin edilmemesi yüzünden meydana çıkan nörez ve psikoz- Jarı aydınlatıyor. İçtimal hayatın derek cemiyet geleneklerinin fert yaşayışındaki tesirini izah ediyor., Ârif Bolat Kitabevi) ANLIK. SANATI, — yazan: Mar- gery Wilson, çeviren: Semih Yar acıoğlu. Kadının cemiyet içinde: ki rolü ve vazifeleri çok mühim: dir. Çünkü, cemiyetin temeli aile, ailenin temeli ise kadındır. Fakat Bu temelin sağlam olahilmesi için bir takım. vasıflar, hasletler 1 zımdır. Kadının, etrafında bir gü Zellik havası, sempati yaratması İçin masıl hareket etmesi gerekir? Muharrir işte bunları — inceliyor. İtalyan kadın — muharriri Gina Lombroso'nun — Kadın, Ruhu adli eserinde de bu meseleler el nlin- miştır. Fakat, Margery Wilson'un kitabının, onu nazaran belki daha az derin, bununla beraber buzün: kü hayat şartlarına daha uygun oldukunu “kaydetmek — Tazımdır. ÇArİf Bolat Kitabevi) v B VF L Emao Z. .3P BZ P 95 2 — zz

Bu sayıdan diğer sayfalar: