2 Mart 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 3

2 Mart 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Mart 1880 SKİ — Almanyayı ” tanıyanlar, | İncir yaprağiyle örtülmüş kenç kız- | Harbin ve bihassa bonibardımanla- | E Memleketin batı ve güney kı-| Jardan ” başlıyarak / boğazına kadar | rin neticesi olarak anasız ve babasız Kamlarında, her sene şubat .| kumaşlara. sarılmış ve Adeta nefes | kalmış #efil çocuklardan artık hic min başından - yirmi üçüne kadar | alamıyacak bir hale gelmiş şişman | biri ortada kalmamıştır. Şimdi bun- devam eden eğlen- z Jarın hepsi mühte- | gaa nn re me | — Mütefekkir bir Alman dostum, bu müşküle şöyle cevap —| yic ilelere tevzi ol aK bir neşe içinde İ" verdi: “Bu eğlenceler, refahın çoğaldığını göstermiyor. * | muş ve maişetleri gectiğini hatırlar- | — bilâkis, insanların bir felâketten sonra en küçük saadeti — | hükümet taratın. | lar. Nasyonal S daha fazla takdir ettiklerine delâlet eder.” B yalizm — devrinde tür. Bu / çocuklar, ba ananeye devam Füllmek İmenil | Kadınlara Tesadüir olunur ve buralar- | mühtelif cemiyetler tarafından tâyin biş Takat o zamanlar hiç kimse ha- | (da herkes bir kaç sant için kendi ya- | edilen velilerince — teftiş / edilmek- in emniyet içinde görmediği ci | kınından ayrılarak - sonre yine bu | te, a ve / terbiyeleri dalma e pu Zahiri eğlentilerin bir mâ- | salonların birinde buluşurlar. Benim | gözününde tutulmaktadır. - Bundan kalmamıştı Harp zamanı ile| / bulündüğüm bir salonda bir Fasink | baska eski kâşane veya saraylardan ikkip eden iki seralet senesin. | heyeti / tarafından para — mükabi. | yıkılmamış. olanları, şimdi — bu. ço g de bir vakfeye uğriyan bu faşing | linde angaje edilmiş bir genç kizın | cuklar için keceli birer mektep ha Eğlenceleri şimdi sanki caki mahrü: | vücüdüne sarilmiş vedi. kat tülden | line getirilmiştir. Her halde seneler- Tüyetlerin de Jacımını çıkarmak isti-| her biri müzayede mubakili çı-| den beri uğraştıkımız ve bir türlü yormuş. gibi bütün neşe ve renkli | karılıyordu. Bundan hüsüle gelecek | *atbik sahasına getiremeditimiz kim- devhaları le her gün bir panorama | kâr, bir hayır işine sarfedilecekmiş. | — #esiz çocuk işleri için de bu bâdire Bibi. akıp gitmektedir. Ben, ecnebi | Ertesi günü haber aldığıma göre, | den. kurtulmuş olan / İngiltere, Al- Olmaklığıma rağmen bu kadar isti. bir milletin şimdi bu ne- geyi hangi membadan aldığını anlı- mütefekkir döstüma sordüm. O, zaten bü. sünle maruz olacakmış gibi acele bir hal. de hana cevap verdi yamadığıı ketten sonra ediyormu; BATI AI.MANYADANIOTI.AR.S Almanyada faşing geceleri Bu kadar ıstırap çekmiş bir milletin şimdi bu kadar neşeyi hangi membadan aldığını anlamak hakikaten güçtür Bundan başka, miyeceği K bir şeyı fi, bu eğlenceler vaziyetine göre yerlerin ve buralarda herkesin seryet ve mev- gözetmiyerek eğlenmesi- Gir, Bazı büyük salonlarda ki farkları Doğu Almanyadan kaçan eski vakitlere fazla olması refahın çoğaldığını göz- bilâkis insanların bir felâ- 'en küçük bir saadeti /daha fazia takdir ettiklerine delâlebi zeni 'bir devrenin bayraa| Körenler de çoktu. halde maziyi unutmak, Hayatına biraz neşe vermek ve bilg hassa eski bir maziye riayet ederektl senenin bir kaç ayının çılgın bir hate| de geçirilen iki haftasının hât ile yaşamak, pek çoklarının reddeden| bir Alman Bu eğlencele- bütün bu. eğlence Heril 'yarının zoml ir. İşin en iyi cihe- için herkesin mali bulunması bir kaç kilise buna itiraz etmiş ve kızın an- Kadın elân esarette, olduğunu miktar para almak için buna muva- fakat ettiğini bildirmiş. Ben, ön altı bunu - kendiliğinden Anladım. ki Almanyada aile ve çocuk terbiyesi. Kurülmaya nesini mesul tutmuş. yaşındaki. kizın yaptığını zannetmiştim. nin eski esasları — yine günkü bu kızcağı; pamıyacaktı. nesi ona mâni olacak, fakati olmaksı Yapmak isterse ya nn yahüt da der- koc bu hal hükümete müracnat ederek genç kız, itantsiz bir evlât sıfatiyle islah müenseselerine verilecekti. Henüz harabelerinin içinde dolasan bir memleketin yarınki neslinin ye- tişmesi için ilk işlerden biri 01 bu noktaya ehemmiyet vermesi cid- den dikkati çekmeye ve,takdır edil. meye lâyıktır. Evlâtları üzerinde te- sikâyet yarının nesli için bir çok kararlar almak istiyen hükü- bu gençlik terbiye ve 1s- Jah işlerini ehemmiyetle ele alması- şüphe etmiyoruz. girleri - olmadığından ana ve babaların, mı beklediklerinde bir gencin anlattıkları Sosyalist Birlik Partisine mensup delikonlı, porti € aidatını ödemeyi unuttuğu devletlerine 'N ayın başında Doğu manya'daki toplama dağıtılacağı casusluk” a kampla- bildirilmiş: bu habere cemiyet için tehlikeli ve ç işliyerek çalıştırma kampla- Kirmiş olanların durumunda de- yapılmıyacağı ilâve edilmiş- uki, cemiyet için Ruslar ta- fından uydürülmüş mevhüm . bir tehlike teşkil edenler ve “suçlular' kamp sakinlerinin büyük bir kısmını icine alır. Bunların kamplarda nasıl muamele gördüklerini, nasıl yeniden etiştirildiklerini ve nasıl yavaş yavas ölüme doğru sürüklendiklerini Doğu Almanya'dan kaçmış bir kâyesinden anlıyoruz: Bu adı Alman gençleri gibiymiş. kaç yıl önce diğer Halbuki #imdi iskelet gibi bir vücudu, yeşilim- Si sarı bir yüzü ve hayatla mücadele- den vazgeçmiş Fritz adını harpten vereceğimiz sönük / gözleri var. bu adam ysyal Demokrat Par- tiye yazılmış, daha sonra partisi ko- müni aldatını ödemey? Parti sekreterinin huzuruna çagrıl- mış Ve çocuğunu partiden daha mü- him addettiği için süçiyle casuslük istlerle birleşerek Sosyalist Bir- lik Partisi haline gelmiş, bu arada ocuğu olan Fritz, Parti unutmuş. Bir. gün 'batı devletlerine itham edilmiş ve devlet karşı Bizli teşkilât kurarak Jarışını tehdit suçiyle ç yıla mahküjı edilerek, nazilerin komünist. lere miras biraktığı / Ruederador? | dünya kampına gönderilmiş. suçiyle kampa “batı için Bu kampta naziler zamanındaki gi- yapılmıyormuş, fakat insanlar aynı derecede vahşice İşçilere günde 500 £ram ekmek, bir tabak çorba, hafta. 'da 40 gram tereyağ ve 15 günde 162 gram sentetik bal verilirmiş. Halbuki bi işkence âlemleri öldürülüyormuş. onlardan beklenen iş çok İşçiler / hastalıklarını saklarlarmış, çünktü ilâç. verilmediği gibi gda İstihkakı sürülmüştü akırı baştakilerden hastalananlara Ailelerin gön- derdiği paketler kendilerine gösteril- mezmiş bile. Kamplara gazete, kitan girmezmiş. Arada onları ziyaret eden Siyasi komiser Herr Peterson ile batı arasında harbin bir şey. olduğunu, önlenmez Almanların Ru lar kadar iyi asker olmadıkları geçen harbi rin halk — demokrasileri söylermiş. Esirlerden biri, miş, adam ceza müdd den açlıktan. ölmüş tuyla beraber kı Berlin'e gelmiş. remden ölümü muhakkak vaziyette HALA pek az Siyasete gelince, bu o Alâkadar ediyor NEW LEADER'den Paris Büromuz bildiriyor | İngiliz seçimleri hakkında Fransız aksülâmeli Chvrehill'in teklifinden memnun kalmıyan Fransa, Avrupa işlerinde rol almak istiyor Son İngiliz seçimlerini işçi partisi- nin Kadanmış olması keyfiyeti Fran. ce, Churehill'in ileri sürmüş. olduğ! ve Fransayı içine almayan Rus-Ame rikan-İngiliz kon n ini belirtiyorlar. Her 'ne kadar Sta Mmuhafaza ediyorsa da, Fransasız bi tatbik görülmemektedir. Bu bakım an, İşçi Partisinin " muvaffakıyeti geldiği yolunda Churehllin İKi di Ü. Vakaa Churehili, teklifini dest lemek için mucip bir sebep ileri sür. Fakat, İngiliz Muhafazakâr kaybettiklerini. için çalış- tıklarından dölayı gürür. düymaları lâzım geldiğini ve Adil mücrimlikten çıkıp Sövyetlerin adamı olacakların- dan dolayı sevinmeleri icap ettiğini Halk De- mokrasisinde yaşadıklarına göre ken- dilerine niçin daha fazla yiyecek ve- rilmediğini sorunca mahkümiyeti u- zatılmış. ve İstihkakı yarıya İndiril- bir kaçmış ve bu rak u manya ve Fransa gibi medeni mem- leketlerde yapılan şeyleri yalnız tet- kik-etmek değil, hattâ oralardan bu işin yapılması için bir,veya bir. kaç Kimşe getirilmesi şüphesiz ki — çok iyi olur. Çünkü bu işlerin yalnız ter- biye ve tahsil'ile değil; daha bir çok noktalarla ve bihassa teşkilâtçılıkia büyük bi alâkası vardır. — Bü, — bir zekâ mahsülü olmaktan ziyade 1 rübe ve bilgiye istinat eden mühim bir haslettir. Ben, bu düşünceler için. de, kecenin sabaha yakın bir;aaatin. de ötelime giderken karşımdan. bir kafile kahkaha ve neşe içinde Tiyordu. Bunlar, mühtelif. kıyafetle re girmiş Ve kendilerini tamamen ta- minmaz bir hale getirmiş insanla: En mühim maskeler hilhassa şeytan cadı gibi Şeylerdi. Ve climlesinin 'adı Veliler Kafilesi idi, Hasaas Ve mütefekkir arkadasım yine ne düşündüğümü tahmin etmiş Eibi yüzüme baktı ve: Bilmem; — şimdi çılgın — olmak düşünceye dalmaktan daha iyi değii Dedi ve © dakikada yanımdan ay- rılarak çılgınlar kafilesine karıştı Gaip ufuklar ülkesi Tibet, komünist tehdidi altında... 12 yaşındaki bir ilâh, Çin komünistleriyle” birleşerek Tibeti istilâya kalkıyor ! Deniz seviyesinden yüksekliği se- bebiyle “dünyanın damı” ismini a. lan Tibet'in şöhreti, umumiyetle, La- ma diye anılan — papazlarından ve 'Galp Ufuklar” yomanına mevzü o- luşundan ileri gelirdi. Son zamanlar- da göhretine maalesef yeni bir. şey aha iave edildi:. Strateğik mevkli İşte bu son şöhreti “dünyanın ( Üzerine meş'um bir gölge, ve çekicin gölgesini” düşürmüştür Çin komünistleri Lamalar üülkesini yeniden Çin İmparatorluğuna ilhak etmek istiyorlar. Lamaların rekabeti Tibet, Lama denilen rahiplerin 1 daresi altındadır. Nazari oiarak iki büyük Lama vardır. Panşen Lama, Dalai hamet ilâhinın ruhünü, Fanşen Lama. nin da Hudütsuz İşik İlahinin. ruhü: mu taşıdığına inanırlar, Dalai Lama ve amanın Mer Tibet mitolojisine göre Hudutsuz Ink, Merhamet İahının manevi reh: berliğini yapar. Bundan dolayı, bir çok Tibetliye göre, Panşen Lamanın manevi küdreti Dalal Lama'nınkine , hiç olmazsa müsavi, kinden Si ise Dalai Lama'nın daha geniz aa. Tâhiyetleri - vardır. 1923 senesinde, Dalni Lamn ile an Jaşamıyan Panşen Lama, Tibet'ten kaçmış ve Çine ttlca etmişti. ikisi de ölmüştür. Onların bunların ruhünü taşıyan başka kim- eler aranıp bulunmuştur. zamana tbidir. Meselâ, en son Dala; tir. Müstakbel Dalai Lama'nın önü ne bir çok eşya Konulmuş ve çocuk bölen Lama'nınkileri seçerek. evvelki Lama'nın . ruhüna aahib ” olduğunu böylece İspat etmirtir. Münzevi bir hayat eden sebepler burada tahmin “cali:| JaP Lama ise, 1938 de bulundular gden . Sebepler. burada tahmin edli- | Hep kisi de Kayet münzevi bir ha karşısında zayıf düşmüştür. P AAT RESN CU üye ve KAYEOĞE D dtenür | — Gerter ve okürlür, Tamalık, hakikında ile arsüde “çıikan / anlaşma bilinmeni Yazım gelen her şeyi öt : nevelesi, Fransayı | yenmeye mecburdurlar. Kadınlarla, Moskovaya kargı cephe simaya 1 Tenmeye - mecburdurlar. / Kadınlarla bar etmiştir. Bu sebeplerden dolayı | MSLLA anneleriyle bile konuşmalarına Kremlin ile, yapılacak konuşmalara | Müsaade edilmez. - Yiyecekleri her Fransayı İthal etmek yanlış olur. | KAP yemek, önceden başka bir kim: Hakikatı söylemek lAzımsa, Fran- YAK z umumİ erkârı ile beraber Birle Ha TALE aB miş Mülletler nezdindeki” müşahitler de, Rusya İle yapılacak Konuşmalar | — 1923 de TTibetten kaçtıktan sonra Tın Birleşmir Milletler kanaliyle ola. | ölen Pançen Lama'nın halefi 12 ya Bazı müşehitler daha da ileri gi- | maktağır. Pangen, muhafizleriyle be. orlar. Kremlin ile yapılacak Ko- | raber Tibete dönmek İstemlese de MAanyA olduğunu - belirtiyor! Bi | Amı” ni İşkal etmiye hazırlanıyorlar. tlar altında Fransanın mevküni | İki ruhtan. hangisi. gelip gelecek Münakaşa: etmek” balia" mevsuu 'olar |/ Dünya, neticeyi mürak've biras darto. mar. Taşla. bekliyor. YENİ İSTANRUL Savfa 8 li BAA Hep bir örneklik hırsı ERLER ki; kadınlar, kendi giy. dikleri şeyin aynını başka ka- dınların sırtında — görüürlerse bedbaht olurlarmış; fakat Amerikada bunün akai variddir. Bir bakarsınız, bütün genç kızların ayağında topuk- suz siyah ayakkabılar vardır. Yahut 'da altı dantelli koca siyah etekle yaz blüz. dar bir örnek ki, sanki moda salgını değil de, ordu. Ünifor- ması gibi Derken saçlar alın — Üstü kahküllü modasına uyar, genç, ihti- | yar, bütün kadınları bu biçimde gö- | Hep bir örneklik bundan da öteye yarır. mimiklere, konuşma tarzlarına, nida hattâ — hati nüktelere ve zihniyete kadar sirayet eder. Amerikadaki — kadar - birbirini, kadin-erkek, bu derece kopye eden Insanlara başka yerde rastlamak ka- bil değildir Ok 've seslenmelere, Orifinallik memleketi olan Amerl kada bu derece bir örnekliğe raztla- mak Insanı ne kadar şaşırtsa yeridir Hollywood'dan çık Muayyen bir bütün mevzular hep dönüp dolaşır. Hikâyelerini bile stan- dard-formula — dedikleri “oğlan.-kıza rastlıyor” kahbina göre yazarlar; |. simler değişik, Vakalar değişik gibi görünür fakat aslında, milyonlarca defa tekrarlanan aynı kalıbın eserle- ridir. Bu örneklerden dışa çıkan, nu iyi bitmiyen film, roman ve hikâ- yenin muvaffakıyet ihtimali pek nüktür Bu hep bir örneklik, sizin yol bul- n filmlere bakınız: unun etrafında ma melekelerinize-pek çetin bir im- tihandır. Meselâ New-York'ta — ezas itibariyle — her sokak, her — cadde birhirinin o kadar benzeridir ki, bi örneğin bine zarbedilmiş kalabalığı çinde şaşakalırsınız. Her sokakta bu- dunan sigaracı, eczacı ve içkici dük- kânlarının, öteki sokaktakilerden hi farksız oluşu, sizl daha çok — şaşırt. maktan başka bir işe yaramaz. Amerikanın ufak şehirleri ise - bir birlerinin kopyesi gibidir. - NewaJer sey'in Milltown ile Jamesbürg kasa: balarını hiçbir zaman tefrik edeme- miş ve her seferinde yanlış tahminde bulunarak yerlileri güldürmüşümdür Fakat en korkuncu, New-York ban- | Hiyösüdür. Evler o kadar noktası nok- tasına birbirinin tekrarıdır ki, otur- düğüm evi ayırt edecek hale gelince. ye kadar aylab geçti. Bütlün bir bölge veya kasaba, ikiz kardeş gibi birbirinin aynı olan ev- derle kurulür! Meselâ, New-York ci yarmın en hüyük ve yeni kasabası o- Jan "LevittowWn”u şöyle bir otomobil- le dolaşın, şaşkına dönersiniz. Kilo- metrelerce hep bir örnek evler, yo- tornadan cıkıp, çıkıp toprağa konmu; gibi! Evlerin içleri de dıçarı kadar Soktası noktasına birbirinin aynıdır Amerikan bürolarına gidin, Yorkta mısınız, San Francisco'da mı, farkedemezsiniz. Hepsi n oRUk su dolabına kadaı darttır. Amerikanın tipik “küçük şeh Büyük bakkal dükkânı), drugator eczane ve aktar birleşimi bir şey), | Çikolata ve güzete satan — dükkân), | ” Atom harbi, insanlığıl toptan yokedebilir” Filâdelfiya, (Hususl mühabirimiz: den) — Amerikan yetkili kaynakla. Tından alınan haberlere nazaran, bazı ağanslar tarafından Verilen ve İngil. tere İle Amerika ve Kanada arasın. da atom sırlarının mübadelesi hu Birleşmiş Milletler Teşkilâtının da- | ha şimdiden Sovyet Rusya ile batılı zünden yarı yarıya felce uğramış 0l- duğunu söyleyen “Romulo; aönlerine Sunları ilâve etmiştir Bugün insan neslini, tehdit eden en büyük tehlike, bir atom harbi vuku: unda toptan yokolmak veya büyük Günün ekonomik hareketleri Bu sayfamızı beşincide bulacaksınız Yazan : Oğuz TÜRKRAN bar (meyhane), bunchonette (alaml- nüÜt yemek Veren lokanta), yemişci, bakkal, kasap, berber, benzinci, bütün. Amerikadaki — mümessillerinden he- men hiç farksızdır. Büyük şehirde şu fark vardır ki bu dükkânlara hemen. her sokakta tekrarlanır. Amerikan şehirlerinin bize garip gelen bir hususiyeti de, bu çeşit dük- kânların bolluğudur. Her- sokakta dal u bir tbirle, her blokta, yani her iki sokak arasını teşkil eden cephede — bir drugstore, bir candya- tore, bir bar ve bir bunchonette bul. mak kabildir. Binaların alt / katları çok kere sırf dükkânlara tahsis edi- dir #Bar” dedikleri meyhaneler, hep bir | örnekliğin tipik bir misalldir. Ameri- kan meyhanelerinde münferit masa- Jar yoktur, Müşteriler, ancak - kaba etlerinin genişliğindeki gayet yüksek arkalıksız iskemlelere tünerler iskemleler tezgâhın - önünde sıralan- | mıştır. “Barman” arkasındaki yüzler ce piril piril şişeden içkiyi « o- | lara doldün işterilerin önüne iti- | verir. Bu müşteriler çok kere gürültü. #üz, hattâ sessizdir. Birbirleriyle ko. nuşmadan, düvardaki - televizyondan kalkar giderler. İste bu Parı, cesa. met farkiyle, Amerikanın büyük, kü- çük, şark-garn, bütün şehirlerinde v. kasabalarında aynen bulursunuz. Nihayet, standartlığın en. korkumı bulursunuz. Son yirmi yıldır. şasıla- cak bir gelişme gösteren - “Book- The . Month Club” (Ayın kitabi ku. lüpleri), her ay bir roman veya e Kulübün kendileri için seçtiği kitabı okur ve bizzat kendi kendilerine ki: tap seçme zahmet ve külfetinden kur tuldukları için mesut ve bahtiyar o- durlar. Bu awretle milyonlarca okuyu- cunün teşkil edeceği tabil bir. “hal okuyucu efkârı” yerine dar bir grü- | pun zevk ve tercihi hâkim olmakta, diğer yandan da milyonlarca Ameri kalı aynı anda aynı eseri okumak su- refiyle okuyucu zevki standart niza. mana sokulmaktadır. Amerikanın hâ J4 orijinallik memleketi oluşuna ga. gar, bu tezatlı sırrın sebebini merak edersiniz. Ben hâlâ bu meraktan kur Milletler Birleşi Önyedinci asrın sonuna kadar Av- rupada hâkim olan resmi dil Jâtince idi. Bütün vesika ve muahedeler hep bu. dille yazılmışlardır. Önsekizinci asırdan itibaren yavaş avaş fransızcanın ehemmiyet kes- bettiği görülür. Bilhassa, o devre mahsus mübalağalı nezaket ve ecne bice konuşmak modası, büyük edip 've muharrirlerin — öili — olan — fran. sızcanın bütün Avrupaya yayılması ni hizlandırmıştır. Hele Çarlık Rus- yanın Garba kapılarını açarak fran- fızcayı Saray Jisanı şeklinde kullan- mıya başlaması üzerine fransızcanın mevkil — büsbütün — kuvvetlenmiştir. Bundan sonra artık fransızca Avru pa saraylarında, resmi mahfillerinde 've sosyetelerinde konuşulan beynel- milel dil olmuştur. İspanya Harplerini müteakip ak- tedilen RASTATT müahedesi fransız- ca yazılmıştır. 1763 PARİS muahe- desiyle de fransızca resmen muahe- de dili olarak kabul edilmiş oldu. Bu sebeple 1871 FRANKFURT anlaş- ması, Almanlar tarafından maglüp Fransaya dikte ettirilmesine rağmen, fransızca olarak kaleme alındı. Yedi çenc sonra BERLİN KONGRESİ'ni Kraliçe VİCTORİA'nın müm müzakerelere ingilizce olarak iştirak etmesine de edilinedi. 1880 yıllarında beynelmilel dil nam di olarak VOLAPUCK ve ESPI RANTO isimli iki dil icat edilmiş 'de bunlar KâfI derecede — rağbet ve resmi — dil mahiyetini man alamamışlardır hiç bir z Fransızca Birinci Cihan Harbine kadar diplomatik dil olarak kalmış ve kazandığı imtiyazlı mevkl sar- sılmadan devam. ettirebilmiştir. Pransızcaya ilk darbe ancak 1918 len sonra, Fransanın kendi müttefik- leri tarafından indirilmiştir. LLOYD GEORGE ve WİLSON, ingiliz le fansızca ile bir tutulmasını te min ettiklerinden VERSAİLLES mu- hedesi, aynı hükmü haiz olmak Ü- zere, fransızca ve ingilizce metinler- le yazıldı. Bilâhare İngilizler, Millet- | ler Cemiyetinde kendi lisanlarını ka- bul ettirmek için çok uğraştılar. A- dabildikleri netice, ingilizceyi yalnız ardımcı dil olarak kabul ettirebil- meleri oldu. ' ikinci Dünya — Savaşından ansızcayı diplomatik dil mevklin: Jen ürürmek teşebbülsleri büsbütün arttı. SAN FRANCİSCO'da / toplâ- 'nan milletler, konferans dili olarak ingilizce, rusça ve ispanyolcayı ileri ürdüler. Bitâhare fransızca ve çince e teklif edildi. Uzun münakaşalar onra nihayet konferans dili: 6- Jarak yalnız - fransızca ve ingilizce kabul. edildi. Diyebiliriz ki, son senelerde ekseri Jet mümeesilleri beynelmilet top Jantılarda dalma SHAKESPEARE 1l- anını kullanmayı tercih etmektedir r. Hattâ Amerikaya ayak bastığı Zaman bir tek kelime ingilizce bilme- 'en Rus deleçesi GROMİKO - dahi, Birleşmiş - Milletler Ana Yasasının imzasını müteakıp, Londra'da irat et Tiği nutkunu, çarçabuk öğreniverdii, ingilizcesiyle söyledi. tulmus değilim. Diplomatik diller Kurulu, bundan sonraki top- lantılarında yeni bir lisan kabul etmek temayü- lünden vazgeçmezse, Birleşmiş Milletler Kurulu, her sazı başka çalan bir orkestradan farksız olur. Yazan ; EKRİ M Z. APAYDIN eski imtiyazlı mevküni kaybetmekta olduğu bir vakıadır. Nitekim Birleşe miş Milletler Lisan Bürosu Direktö- rü Bay MATHİBU : "Eskiden Cemi- yeti Akvamda murahhasların yüzde sekseni fransızca bilirdi, halbuki 'bu- gün Birleşmiş. Milletler - Kurulunda fransızca konuşan delegelerin adedi yüzde önbeşe inmiştir.” diye beya- natta bulunmuştur. Fransızcanın / gözden — düşmesinin Amilleri muhteliftir. Bir kere harbin Amerikalılar tarafından kazanılması ve sonra da Avrupanın — kalkınması ile yakınen, alâkalanmaları - başta gelir. İngilizcenin - kolay — öğrenilir, grameri basit bir dil oluşu da işi kolaylaştırmaktadır.. Birleşmiş Mil- letler Kurulu merkezinin LAKE SUC. c bulunuşu da ayrıca tesirini gö Diğer taraftan, dip- Tomatların entelektüci sebiyelerinin düşüklüğü bu Amillere Hâve olunabi- lir. Zira bugünkü diplomatların ço- u hariciye — mesleğinden — yetişmiş kimselerden ziyade, politika adamlar rından. seçilmektedir. Ekseri hükü- metler beynelmilel toplantılara, lisan ve mesleki bilgisini gözetmeden, en müsteit telâkki ettikleri politikacı larını memuür etmektedirler. Birleşmiş — Milletler”“ Anayasasına göre, fransızca ve ingilizce aynı se- Çiyede tutulmuş olmasına rağmen tatbikatta fransızca aleyhine büyük bir cereyan vardır. Bir mülddet evvel radyoda konuşmuş olan HAİTİ di legesi fransızcanın Birleşmiş Millet- leç mehafilinde yavaş yavaş terke- dilmekte olduğundan şikâyet etmiş 've herkesin Aşina olduğu tek bir li- san dürürken bunün ihmal edilmesini doğru bulmadığını ve bu temayillün Birleşmiş Milletlerin esas / gayesine de mühalif — olduğunu — belirtmiştir. Aynı delege Genel Sekreterliğe gön- derdiği bir mektupta, resmi tebliğlerin fransızca olarak neşrinde ihmalkâr- lk gösterildiğinden, istihbarat bül- teninin ingilizceden tercüme edilmiş bozuk bir fransızca ile yayınlardı. gından, velhasıl fransızcaya — karşı yapılmakta olan sistematik sabotaj- dan acı acı şikâyet etmiştir. Bütün bunlar fransızcanın eski im- tiyazlı yerini kaybetmekte olduğunun müspet delilleridir. Mamafih fransız- canın yerini resmen başka bir dil de almış sayılamaz. Bilindiği gibi, Bi leşmiş Mületler Kurulu CHAİLLOT da toplandığı vakit, fransızca ve in- Kilizceden maada ispanyolcayı da Ü- çüncü çalışma dili olarak kabul et- Miş bulunmaktadır. Bu vaziyet kar- şısında üç dille çalışan kurulun da- hilf müpmelelerini tedvir etmek her- halde pek de kolay olmasa gerektir. Ümit edetim ki, Birleşmiş Milletler Kufulu bundan. böyle her toplantı- Sında yeni bir lisan kabul etmek te- Mmayülünden vazgeçer ve hattâ ispan- yolcayı da hazfederek, şimdiye kadar diplomatik dil vaafını kazanmış fran- Sızca ve bugln aynı seviyeye varmış ingilizce ile iktifa eder Aksi takdirde bütün dünyanın Ü- mit bağladığı Birleşmiş Milletler Ku- rulu, lisan bakımından, her sazı baş- ka hava çalan bir orkestradan fark- Diplomatik dil olarak fransızcanın sız. olacaktır “Truculent, denizaltısını kurtarma plânı Siemmy DA A ocak. tarihin- Thames. nehri netice İngiliz Kusdan edilmiştir. gecen geml dünyanın en mükemmel — kur. tarma gemileri ©- üp Alman. donan. Kurtarma gemk Ti denizaltayı kaç İar'ye çek Kurçetli Balancalara ” biraz Kalracaklardır Ka autlan fadla' he Tali karşdamak Kin. der Ki gemk Sin'baç Diklerine Siklir. Çek « n dlan be b iörma “emeliyenin. Pirlmiyeni di aekiya l b yertihalin çek İklamı “elman “ve geminin “ekmesini irmayacak sekilde Kağlanmanı Tlkam Denlaltı, evvelk mailına “ald Hireriri Sürüklenecek, için d u Toşaala. Gak 'üp nihayet m bir ta HiR eee b Tavuğa — sötürü v

Bu sayıdan diğer sayfalar: