4 Mart 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

4 Mart 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa 4 *HlkA!FI ERDİVENİN benim — hayı ÜYi beralt a N farsam bana siz de hak verirsiniz Beni dünyaya geldiğlin gün annem sakakta İmiş ve sokakta sancısı futmuş, zavallıcık doğru evine kor Kapıdan girmiş, yanındakile evimizin dar ve nen acele ile oracığa seriliveren bir döşekte benl getirmiz. Yani ben gözümü acmışım, merdi. veni görmüştüm. idan sonra o be dan neler c rümiye basla; Başa çıkamamışlar ve merai, #ıma, ben düşmeyeyim diye ki Bir kafen yapmışlar. Aklımı erdikten sonra en sevdi n basamakları ikişer çık. e trabzana at gihi binerek asakı kaymak oldu. Mattâ bir vün Başımın üstüne düşerek elddi bir tehlike Keçirdim. Sağ kaşımın ya: Bındaki yara İzi o günün yadiza. adır. Mektep çağım geldi, artık her Kgün evin yanındaki merdivenli yor kadaşları kor zak kaymak ve he farafımız tedaviye Koşmak hep bu erdivenli yokum 1 Merdiven YENI ETEKLERDEKİ DEGİSIKI.IKLER KOÜ RÜRERNER MERİKA'YA — yaptığım — bir — seyahat — esnasın. den kaşdı ve yardım için lerinde İş görürken, işlerine veya bir akgam ye kollarıma düştü.. Tanıstık, nişan: || meğine giderken, etek ve blüz giydiklerini görünce biraz dandık. hayret etmiştim n Ha ei e Amerika'da kümaşlar hem ucuz, hem de güzeldi! merdiyenini çikarken dantet düva” || , yet zarif bir orijinalite taşımak Bina bastım, yırttım ve — iadivaç odeller de ekseriya gaye ü dan çe || tadırlar, öyle ki, Franmiz modacılarının çoğu farkında lmadan Amerikan zevkinin tesiri altında kalmışlardır sonra her Kün karımdan | | Ve muhakkak ki Amerikan kadınları dünyanın en rahat merdiven. için şikâyet duydum; giyinen kadınlarıdır “— Bu merdiveni ine çıka bit Bu könfor ve rahatlık nasil — meyanna / geliyor Monoton olmaksızın pratik olma telâkkisinden — New *— Merdiveni / temizlemesi — zor ö oluyor.. ük “— Merdiven başı çok örümcek M den bize gelemiyor.. ©O söyledi. ben dinledim, böylece geçii. Merdiv bir şikâyetim yoktu. Fakat 'benim tiz, harçin, şişman . vehasıl çekil — | mer Bir. kadın. aldu. Çeslt çeşit hastalıklar d 1 Kendisinde | Yemekten sonrn bermütat darıp çakırirken tikamıverdi; e | yere düştü. Hemen — kaynanama haber eöndenlik; nülayn ” sırlaya geldi. ber basamakta ba ernine olarak, vücutlarının güzelliinden şüphesi lmayanlar, Adeta Üste yapışık gibi duran, çok dar eteke İşte 1050 senesi modellerinden bir kaç 1) Bu abiye eteki yapmak için bir boy kumaş kâ fidir; kesilmiş penaler, karın yuvarlaklığı ile cepleri m 2) Bu etek deniz mavisi gabardindendir; “anbi. bir tayyör; eteğin arkasında pliler toplanmıştır ) Portföy geklinde yeşil yünlü krepten olan b din ön kumında uzun pensler ve çift #ıra düğm v hizasında küçük bir baak teşkil eden bir biy lemektedir. 58) Bu etek mevaimin gıklıklarından gabardinden olup yukardan aşağıya doğru tedir. 6) Kahverengi yün krepten olan bu süslemektedir. 7) İşte yine siyah beyaz piyedöpuldan dinde bir etek. tedir BEYAZIN ZERAFETİ #L n blamz el mam ae || 4 <— O A bt B G S S ll sk l aa GS AT ee ada geee POR Avrupa şampiyonasında D S ee yfoen Sanm e Nİ teklif edilen yeni bir şekil Malüm olduğu veçhile 1851 senesin- Gen beri yapılmakta olan Britanya Futbol Şampiyonasına İngiltere, 1s- koçya, Gal ve İrlanda olmak üzere 4 memleket iştirak etmektedir. Bu tur- Buvanın neticelerine bakacak olursak, Maçların umümiyetle İskoçya ve İn- Biltere arasında geçen bir rekabetten Hbaret olduğunu görürüz. Zira şimdi- 'ye kadar yapılan bu müsabakalarda Gal, ancak sekiz kere birinci çıkmı İrlanda ise ancak iki kere şampiyon olabilmiştir. Şimdi meşhur bir İngiliz spor mü: nekkidi bu şampiyonanın yerine - bü. 'tün Avrupa memleketlerine şâmil o- Jacak bir Avrupa Futbol Şampiyon: #i teklif etmektedir. Teklifin gudür: Evvelâ üç küme teşkil edilecek. Be her kümede beş memleket yer alacak 've beher takım geriye kalan dört ta- kımla biri kendi memleketinde diğeri de rakip memlekette olmak üzere 1- kişer maç yapacak. Bu suretle her takım ceman sekiz maç yapmış ola- cak. Her sezon sonunda birinci küme so- Huncusu ikinci küme birincisi ile ve ikinci küme sonuncusu üçüncü küme #ampiyonu ile otomatikman yer de- #iştirecektir. Buna mukabil - üçüncü Kümede iki sene üstüste sonuncu ola- Cak takım, bu şampiyonadan uzak- daştırılıp yerine bu turnuvaya — dahil edilmemiş olan başka bir. Avrupa memleketi seçilecektir. TTabildir ki, bu turnuvaya ancak F. dahil olan memleketler 1 Boldan saga ve yukardan aşağı: (Hler hane bir hece içindir) 1. Tamir etmek X. Bir balık 3, Muhakkak. Sol kutudaki rakamları tuya öyle yerleştiriniz ki: 1 — BSağdan sola, yukardan aşağı ve çapraz olarak — toplandığı zaman hep, 12 rakamını sin. Ayrıca sol Üst köşedeki bop hane mutlak yer değiştirsin. sak ku- iniz daha tirak edebilirler. Kümeler takımların | - herkeste kuvvetlerine göre tesbit edilecektir. lte Bu kümelerin tesbiti ise çok zor olan | ya; yakıaı bir meseledir. İngiliz apor münekkidi | yi yenın ise Üç kümeli bir Avrupa şempiyona- #ını gu Sürette teklif ediyor Birinci küme: İngiltere, İspanya, İsveç ve İtalya, İkinci küme: Gal, Fransa, Hür İr- danda, Avusturya ve Portekiz. Üçüncü küme: / Belçika, İrlanda, Yugoslavya, Danimarka ve İsviçre. Bu teklifin en enteresan bir tarafı Türkiyenin üçüncü kümede olsun dahi yer almayışıdır. Her ne kadar böyle bir şampiyona resmen ortaya atılma, Miş ise de futbolümüzün — Avrupada kâfI derecede tanınmamış olmasından dolayı, bu fikir tatbik derecesine gir- diği takdirde memleketimizin dâvet edilmiyeceği muhtemeldir. dir; b lur. Şayet zerafeti 1 İskoçya, kol ağızlar Onun için yapabileceğimiz işler me- yanında kabuğumuzdan çıkıp küvvet. H Takiplerle çarpışmak vardır. Ancak Ondan sonradır ki, hakik! futbol de- recemizi Avrupalılara göstermiş ola- cağız. Meselâ İsviçre, Belçika, Yugos. Jlavya gibi memleketlerle futbol te- | masına ehemmiyet vermeliyiz. Yoksa Süriyeyi ve - Yunanistanı / yenmekle runüz. Böylece istediğiniz mucize Beyaz meydana gelir: a parlak, teniniz daha. berrak olur, gözle- astladığınız dlkbaharın tesirini bırakırsınız burada modelini verdiğimiz bu iki büyük be- ddan daha sade Ve zarif çok az şey vardır. İnce veya beyaz pike bu şık yakaları yapabilme- Yakalardan bir İ ince bir iş sünlemekte- tenden yapılması iyi 0: yekilde iş işlemesini bilmiyor. Pürüzsüz bir beyazlık aynı muntazam bir nci yakayı yapın. temin eder. aynı zamanda bir şapkanın Üzerinde urında, yakada ve ceplerde kullanılabilir. veya Ken- dinize yakışan formülü Tabll şayet kısa boylu Ve biraz şişmanca yakalardan kaçınmalısınız. yakayı bir hayli küçültmeniz icap eder Böylece, eski elbisenizin birdenbire Şahit olacaksınız. Arkadaşı yeni giydiğinizi zannedec #ikliği meydana getiren duruyorsunuz? Hemen işbaşına #aatinizi hasretmeniz kafi. kanın etrafını İşliyerek bir şaheser el yıp, İlerisi için de güzel bir hatıraya yakayı, akşam yemeğinde, elbise Üze halbuki . büti geçip bu iliklenen b ine koyabilirsiniz. Önünüze taktığı veya elbisenin renginde bir kadife kurdele, yakışır. Bu yaka İki katlı yapılabilir; üsteki küçüktür. Alttaki organtin Veya kolalı — tül de keten veya pikedendir Bu model gri bir kumaştan. biçilmiştir. Şayet biraz sabırlı iseniz, Kalça e. eteki süz- birldir; iliklenmeke eteki iki cep portföy şek- Kıvrılmış iki kanat cepleri teşkil etmek- eya şekli keşfetmek size düşer. iseniz. büyük Elbise veya tayyörünüzdeki yenilendiğine ün bu iğe bir iki nekle kalma- oYU renk bir yakaya çok 1 biraz daha, ilden. Üstteki, Bu şehrin içinden Y başlarında e A rtmiş'slan bes a t evine dönen yorgun işçi, bütün gün Ürlü müşteri İle çekişen dükkân sa kimi başını dinlendir. d Ki ah an çan etmek, kimi g ün çeşitli dertlerini unutmak baha: TÇ öder, bir hizmet ifa eder gib hattâ bazan içkiyi icat edene Jânet lince tıpış ipiş meyhanenin. yolüm İçenler, eokiye nispetle belki, —da. ha da çoğaldı. Ne kanun yasağı, ne bel kemiğ den su aldırmak azabı, ne mahke tılmak korküsü.. Hiç, ama, hi tehdit vamıtası, Sarhoşu İmana Yeşilaycı ne derse desin, kizıl mar- hoş nâradan küfre kadar hâlâ bil © halde her hastalık gibi bu has- talığın da neden ileri geldiğini ara tarıp ilâcini oöna göre - tertiple Jâzim gelir, Akşamcılığın - çoğalma: sanı rüh mükavemetaizliği, irade za- yıllığı, uysallık, tecasür. ve daha bu: 4 millerin kolaylaştırdığına #üphe yok Fakat bu arada can sıkıntısını da akşamcılığın sirayet sahasının — g niğlemesinden mesul tutmak yerin. de olur. Çünkü, içki bizde her şey: den önce bir sıdır. İşi derbederliğe Tiyetro İt ADĞ S ll “Yeni Ses” — Operetinde — Dübürü isimli, şarkılı, taklitli, danslı bir vod- vil-rövü gösteriliyor. Hlanlarda buna telif peret” — deniliyorsa da, her iki iddia ümümiyetle bizde telif- ler ve operetler için ne dereceye ka- dar vâridse, ondan İleri geçemez. Bu tibarla, Dübârâ'yı “püskülü ile fe: atılmış telâkki edeceğiz ve öyle ele Mevzu? Mevzü “balet” namı altın. danslariyle — süslenmiş, teker teker kıymetli birer komedi aktörü olabile- cek sanatkârların, — zaman — zaman lerine vesile verecek basit bir vaka eserden ziyade aktörlerin imkânları leri mühim oluyor, ve eğlenceli va. | Kit geçiriliyor Dübârâ'da, çingene, yahudi, rum, Keyserili, arnavut, Bolulu, külhanb yi taklitleri var. Buna, şarkı ile “ya pılan" Amerikan ve Arap taklitlerini de ilâve edebiliriz. Bütün bu halita dan, ortaya Dübârâ çıkıyor. Lâküı onu da, “Dübürâ” diye yazdıkları öyle telâffuz ediyorlar ve tâbir Tinde kullanılmıyor. Dübârâ'da en hoş sahne — Halide Pişkin, Salde Ogan, Neclâ İz. Kemal Önge arasında “Sulukule” de cereyaz tt Ne yazık ki, pek az sürdü. Bu 'nun kadar zevk vâdeden, fakat her nedense — üzerinde — dürülmayan bi sahnede, aşçıbaşı rolünü muvaffaki- yetle yapan Şahin Tek'in mutfağın- | daki fasıldı. Daha işlendiği. takdıı futbol derecemizi hiç bir zaman ölçe- | de bu “situntion” dan - çok İstifade miyeceğiz. HB İ edilebilir. Meselâ, beyhude yere Hin- —ii —— — — Monik'in şahsında Elvir'i seviyorum, O er Duramıyor, kahkaha ile gülüyorum. Val- brun'a gelince onun daha ziyade, canı sıkılı yör gibi. Hayret ve şaşkınlığımızdan, vücut- derimizdeki kılıçları çıkarmayı unutuyoruz. Elvir Denuaye, bana doğrü atılıyor, ağ- hiyarak — Size, diyor, nasil teşekklr. edeceğimi bilemiyorum. Benim için, bir an olsun, dövüş. mekte tereddüt etmediniz, hakiki bir şövalye Bibi hareket ettiniz. Saf ve masum Elvir! Romantik ruhu, bu acayip dücllonün — gülünçlüğünü kavrayamı: yor, Monik, müstehzi bir sesle: — Bütün gün böyle şiş kebabı gibi m Golaşacaksın! Çek şu kılıcı göğsünden. Demin aZ kalsın sırtından çıkan ucuna takılacaktım! Mahcup oluyorüm ve hiç bir acı duymadan kılıcı çekip / çıkarıyorum. Monik'e — AL, diyorum, dostün Valbrun'a — kilıci- f verirsin. Benim gitmem lâzım. — Pek güzel, Fakat mademki, — hamin- 'nemle ayni ötelde oturüyorsun, bari — sonuna kadar şövnlyeliğini yap da götür, onu da aile sine teslim et Monik — bunları söylerken, Eivir'e — tena, Sert bakışlarla bakıyor; — bu. bakışların ifa desindeki mânayı anlamıyor defilim. Şüphe #iz Varbrun'un alâkasını çektiği için ona kız. gın, Kolumu mahcubiyetinden kızaran takdim ederek “Memnu Meyve kıyoruz. Tuhaf gey! Bu akşam kendimi bahtiyar, hafif buluyorum.. Ama ne hafif! Halbuki Monik her zamankinden eksik bir alâka veya lakaydi. Bildi. Tuhat gey.. Elvir'e otelinden çı- fazla, göstermiş de xix — Kimsenin tahmin etmediği bir devir — Benim Elvir — Monik' İdeal bir aşk — İik lti raflar — Bay ve Bayan Denis, Zevkten baş dönmes 'mumi Harpten sonra, kalanları, korkunç opraklar altında Mmezbahayı unutmak ve DÜNKÜ BULMACANIN HALLI GAT KOTAT Dü öleli SİALİKIM) ETOS İA €) TALLABIoRlA| (e SİALİAMİTİR| SS KİAİMTAİRİ0İTİ A AlmlERİTİKİAL (A İKTAILİAYI (ElOlTiTİN TİSİA AlmIU aB IkRAIL TÜRKÇESİ : avunmak maksadiyle zevk, dans ve gehvet yüverdiği. görülmüştü. herkesin kendisini fırtınasına kapıp ko- Üç sene boyunca ölüm, merhametsiz bir #ekilde dünyada hüküm sürdükten sonra ha: yat yenlden haklarına — kavuşüyor. ve aşk zincirden boşanmış cazbant nagmeleriyle, har bin yokettiklerini tamir için işe koyuluyordu. Bugünkü Pariste, Kıyamet Günü uyandı Rımiz tarihten Şefaat Vadisine gideceğimiz dakikaya kadar bir intikal devresi geçiren bu tuhaf Parinte buna benzer bir hâdise cereyan etmektedir. borular çalıp da bütün kabristan. Jardaki mühtelif devirlerde — yaşamış insan. ların mezarlarından dipdiri, sapasağlam, ö meden evvel nasıl / giyiniyorlarsa © biçimde kalktıkları 6 evhamlı — sabahtan; Hayat'ın Ölüm'ü nihal bir surette mağlüp ettiği Mu: kaddes kitapta yazılı 0 günden beri — Yeni Beşeriyet'in hiasedilmez şekilde, yavaş yavaş keyiften başdönmesine — kapıldığı, her şeyin tadını çıkarmaya susamış olduğu. görülüyor. Mezarın sükünündan, asırlarca — boşluk. tan, hiçlikten, ölüm ve geceden sonra, Diri: lenler, yeni insanlar, çılgıncasına — yaşamak arzusü, aşk ve işik ihtiyacı duyuyorlar. Dirllip kalktığımız zaman en cesurlari- Muzin kalbini titreten Mahkeme-i kübra kor. kusü günler, haftalar geçtikçe azalıyor. Pariste eskiden olduğu gibi başlayan ha- yat, hepimize bu muvakkat — mevcudiyetin ebediyen devam edeceği hayalini veriy Vaktiyle yirmi yaşında sihhatli bir ölümü nasıl aklına getim se Şefnat Vadisiyle mra ile, birkaç zse gimdi de kime mesgul değil. Hepimizin, MUHARRİRİ : REFİK HALİD KARAY CAMİ sene sonra muhakkak hareket — edeceğimizi biliyoruz; fakat kimsenin bunu — düşündüğü yök. Herkes, eski itiyatlarına döndü ve bu in- tikal devresinin serabı öylesine ki Mahkeme-i kübra bize, dirilmeden evvelki kadar muhal — Bay ilber, hakiki bir prens gibi dav- görünüyor.” Sağlıfımızda bu devri kimsenin randımız. Bizzat “Lecid,, sevgilisi "Chimene, | tahmin etmemiş olmasına ne buyurulur? — bundan daha güzel müdafan edemezdi. Eserlerinde Kıyamet Gününden bahsetmiş —— Diye hararetli bir hayranlığın alevi ile olan elddi veya mizahi bütün — müharrirler, o LAmyun aaf Yatalerini benden armadmadı beşeriyetin dirilir dirilmez derhal Şefaat Va Y a lama ba Külüne ölclede . Brtik a aa aa a aaarana DŞ Kacafını Yaz- maddeten ölüm imkânsız olduğuna göre, hiç mışlardı. Hiç birisi, dünyamızın KÜçÜklüğü ve p Tehlikeye Alılmiş sayia aa ağanı bi dirlenlerin munzzam, hesabi imkânaız sayır b gel keye Blılmış. sayılamıyacağımı b ları yüzünden meydana geleçek — seyrüseter HÜde ye müşkülâtını, yolların tıkanacağını düşüneme: ae LA e Glünü Balül ictn erlan el Tal Da et VA Çğamaydı, ©a Geklmik, aaf kanınınla kıp kırmızı olan yerlerde eansız yatacağınızı dü Keçmesi icap edeceğini aklına — getirmemişti. N de Halbuki bir parça düşününce bunu tasavvur #Ünüyorum düge Tıpkı Roncevaux gecidinde edebilmek hiç de güç değildi. Fakat her gy CÜUT Rolandiffyerlerde serilisi gibi.. Kabim düşünülmez, her şey önceden tahmin edilemez. — PATCAlanıyort.. Genç. yaşta- ölmek Ben bile, daha iki hafta evvel, kalbimde - 'SiR- Ben Ki sizin için bir sey değilim; birdenbire meydana gelen değişikliği tahmin - Bir şey mi değil? Ah, Elvir, böyle ve tasavvur edebilir. miydim? demeyiniz. Bilsenizi., Bana / göründüğünüz o Hiç tasavvur edebilir miydim Ki dirildi. Ük akşamdan beri kalbimden geçenleri bil fimizden beri, neşeli veya kederli intıbaları. — Menize İmkân olsa, M kaydettiğim şu hâtıra defterime bir gün — Bu sözler, kendime rağmen, sanki / içim Kelip de “Moniki artık sevmiyorum, diye ya- den birisi söylemeye mecbur ediyormuş. gib zacağım? Böyle bir cümle yazmak — ihtimali — Aüzımdan kaçivermişti. bile bir küfür, aşka bir meydan okuma olurdu. — Elvir gözlerini — kaldırarak — bana hay Nasıl oluyor da kalhime bu kadar derin retle bakıyor bir gekilde yerleşmiş bir aşk, gayet tabil. e- Ah, Bay Jilber., Çok fenal., Ya Mo- traptız, acısız bir şekilde oradan — aökülüp nik? Evet, anlıyorum, ona çok benziyorum, atıldı? Basit: “Eivir'i seviyorum, © da beni” kendinizi onunla Konüşüyorum — zannettiniz. Seviyor. Bu, n di; içtinabi İmkânsız- değil mi kek kızda süzgecinde aksi idi. V ret bir gel askımda bir değişiklik olduğunu hiç hissetmi. hı, hayalimde tasavvur ettiğim, ideal edindiği bir Monik Hadise, dtello Yedib kabul eden tarmından dolayı durmadan teşekkür ediyordu. Roman Kitaplarda dardan biri, akşamı vukun. geldi. vmeye mecbur olduğum, asırların n bana kadar gelen Elvir'in solgun 'Ücut itibariyle o kadar şayanı hay kilde birbirlerine benziyorlardı. ki, sadece değişmiş bir Monik, afif, tat. seviyordum gibi Valbrün ile geliyordu. | yaptığım 6 gülünç boru — Öteline, — dönerken — kolumu n Elvir, yolda, kendisini müdafan diğim şövalyelere Jayık * hareket ntik maceralarını okuduğu. kahraman- gibi. görüyordu. mühayyelesi ile, beni, sevdiği - Devamı var — “Yeni - Ses,, Sarhoşu, meyhaneden nasıl ayırabılırız7 Teh — Kulüp Herken, İşini bitirin ni oyalası Fakat apmalı irkese a. acaba, akşam amatlerinde başını din- re b a, adımlarını hiç ol Çevirmez ml? İçinde ucuzca vaklt ge- girilen, temiz eğlence yerlerine şlddet. le ihtiyacımız var. Buralarda meselâ, küçük #por gösterileri, türlü - beden hareketleri yap Adım başında bir ispirtosuz sergisi ile karşılaşan diği zaman, çeşitli vamta ve imkân- larla gözünü ve midesini oyalıynca- Kına aklı yatan vatandaşlar arasın. da, her gün on kişi meyhaneden &. yağını kesecek olsa yeterdi! abileceği gibi küçük içli kronikleri te Dübârâ distan, Macaristan, falan, filân söz- leri geçtikçe birer hazin bal belerine girişilecek yerde Yeti mutfak Sahnesinde esaslı kos- tümler ve yerli danslarla gösterilse hem muvaffak olacak, hem de temsi- İhsan Balkır, eğer aldanmi Acaba sesini mi kaybetti? Aksi tar İr şey olamazdı. Tevhid Bil, İ Tolünde -bir tanesi zen ü di- kendi kendine n le diyordu. stlerle ço Y Vahdi Ersin ile K ir Özkül çok müva: p ydana getirdi k r teşkil ettiler. Vedi 1 artık İstanbulda nesli tükeni Haydar ortaya — çıkarttı, — şi hareketleriyle onu verdi. — Şern dilar. Birincisi sahneşâmiri gibi bir vaziyette dolaştı, ikirtlisi suni Handan Karaokçu, — sahnede gül- mek üdetinden elân kendisini kurt: ramamış. Ayla Karaca ile İnci Ki mükçü, baletten tiyatroya — İntikal devresini pek yavaş ar. Fakat (ütün bu unsurlarla neler yapılmaz ? Her din; darı veya küvvetli. valdle şevk ile oynamaya gayret gösteriyorlar ki, henliz vakit varkı sahnenin birer exnafı olmadan, tiyat. ro namına onlardan istifade etmemek yazık! Bu da, öperet iddialı temsille- Ti birakarak, şarkılı komedilere ge kabildir. “Yeni müdiri. yetinin bu ciheti takdir ve tatbik eta Üği gün gehir, küvvetli bir tiyatre miş. bulunacaktır. Bitirirken sunu da ilâve edelim ki, n hepsinin öyle mekle Ses" İü güzeldir, memlekette eşine az rastlanan bir anlayışla - tertip edik Hicri | 1950 | Rumi Dama| MART | şusar” 1s 4 19 1869 |Cumartesi| 1365 Tet İmslk iüleden sonra açılacaklır. Ve geceleri 'Devlet Meteoroloji İşleri Gencl Mü- dumuzda bava, Batı Karadeniz, Trak YA Marmara ve Jç Anadolu'da kapa. Kar Kalınlıkları, Sivasta Ö, Karakö- Tanlümciredir. En düşük seaklık Kar hati gececek, Tüzgürlar " dokudkk İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: