12 Mayıs 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

12 Mayıs 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bayfa 2 Yabancı gazetecilerin gözü ile ürkiyede seçim kampanyası Türk Milletinin siyasi olgunluğu ve aklı selimi, seçim vakar ve sükünetinden anlaşılmaktadır Gazetemiz bir yandan kendi haber alma teskilâtiyi ini ve bu tarihi olayın ehemmiyetli noktalarını Umuml efkâra ârzeder: ken, diğer taraflan memleketimize mef bu seçim münasbetirle gelmiş yabahcı gazetelerin mühabirlerinden intifndeyi faydalı bulmuştur. Bu ya Banct muhabirler, bize verdikleri yazılarının asıllarını kendi cazetelerine Bu muhabirlerin memleketimizde cereyan etmekte olan kindaki görüşl den yazılarını bugünden itibaren neşre bi yollamışlardır. gecim kampanyası hal HER miletin kendisine mahsus de- hası, seciyesi ve heyecanı vardır. Bu itibarla Türkiyeden, — bizimkine benzeyen siyasi heyecanı / beklemek doğru olmaz. Aynı parolaların, aynı kelimelerin kıymeti her yerde aynı değildir. ve pslkolojik esaslara sap- danmadan vakıaları görerek — tama- men mahalli bir müşahedeyi ön plâ- 'na almak lâğımdır. Bunun için, Tür- kiyedeki seçlin kampanyasının sükü- netinden, umum! durgunlüğündan ve kütle heyecanının yokluğundan hay- rete düşen yabancı müşahit, Türk Milletinin aklı selimini bir defa daha görmekle kendisini bahtiyar saymalı- dır, Varsın, duvarlar muazzam afişler de kaplı olmasın, kapılar — Üzerinde kindar ibareler okunmasın, şehir ve köyler çeklci parolalarla dolup taş. matın, hoparlörler bütün hayata hâ- kim olmasın, bir kelimeyle memleket Stini bir propaganda ile le gelmesin. Bunların heps Mülletinin lehine kaydedilecek nokta- dardır, Bu derece insiyakihareket den, hattâ çabuk heyecanlanan — bu milletin, bu kadar gergin bir devre de soğukkanlılığını ve vakarını mu- hafaza edebilmesi, cidden şayanı tak- Girdir, Yunan seçimlerinin atepli tah- rikâtından, — İtalyanların — gürültülü Gösterilerinden, hattâ Franmız demok- Tasisinin kavgalı ve çok — konuşan aksülâmellerinden, hakikaten uzak bulunüyoruğ. Türk halkı, — zahiren alâkasızlığı, — parlâmento rejiminin Amkânlarına karşı bir nevi itimatsız. lığı telkin eden bir sükünetin arka- gında, hakikt bir siyasi olgunluk sak- Jamaktadır. Demokrasinin herhangi bir yerde inkişaf derecesi, kütlenin Biyast inkişafiyle mütenasiptir. Şüp- he yök ki, çeyrek asırlık Türk inkı- JTâbı bu mülleti, — mazinin ezici mi- Tasından tamamen kurtaramamıştır. Gaimi bir harekettir. Bu kadar kısa zamanda bu derece büyük muvaffa. kıyetlerin elde edilebilmiş olması tak- dibe şayandır. Türk halkı, mazur gö- Tülebilecek bir sabırsızlığa vağmen, kendisine hâkim olmasını biliyor. Bu 'a onun lehine kaydedilecek bir nok- 'ta olduğu gibi bu memlekette — de- okrasinin âtisi için mühim bir te- minattır. Zaten acele emekte de fayda yok- tur. Aceleye uğrayan işler her zaman mükemmel netice vermez. - Binanın damını örtmeden önce, temelini sağ- lamlamak daha doğrudur. 'Tam bir tahsil, hududu iyice tâyin edilmiş bir galışma silsilesi neticesi ile elde edi- debilir. Demokrasi, muayyen zaman- Jarda alınan haplara — benzetilemez, Türk Milleti, siyasi hürriyet, içtimal adalet hususunda duyduğu ateşli ar- Zuya rağmen, bazı merhalelerin a- şılması icap ettiğini, iç ve dış vazi. yetin her türlü demagojiyi menetti- #ini pekâlâ — müdriktir. Zaman, ne Mmaceraya, ne de siyast - tecrübelere müsajttir. Politika simsarları, kimse- 'Din hoşuna gitmiyor. Türk Milleti bu #eferki seçim mücadelesinde aşırı he iyecan göstermemek suretiyle, aklı limini ispat etmektedir. Bu millet, seçim havasının, beklenilmeyen söz. ler, heyecanlı nutuklar ve parlak va. itler getirdiğini, fakat “seçim yeli Üfürdükten sonra,, bunların çoğunun unutulacağını çok iyi anlamıştır Dünyanın her tarafında — “sütten ağzı yânan, yoğurdu Üfliyerek yer"; daima maglüp olan seçmen, her za- man memnün kalmaz. Türkiyede de yaziyet aynıdır. Burada da millet es. Ki seçimlerden çok şey beklemiş ve Yazan : Marc MARCEAU bizi y kadar etiğin: kendisini oldukça aldanmış etmiştir. Bu sefer seçmenler " daha müdebbir, daha çekingen ve bilhas- Sa daha az hayalperest - olduklarını gösteriyorlar, Bu milletin psikoloji ne girmeksizin, şu Sual varit olabi- lir: Acaba millet kendini bir az da Sulistimal edilmiş saymıyor mu? Bu takdirde mesülleri aramak doğru ol« maz; çünkü mesuliyet, alâkahlar a- Fasında açıkca taksim edilmiştir. telâkki Meselâ, bütün günahı Halk Parti- sine yüklemek mümkündür. Bu, ko- day olduğu kadar da hakaızdır. De mokratların, yahut diğer — muhalif partilerin iddlalarını benimsemek de mümkündür. Bu ise biraz saçma olur, günkü kiraldan ziyade kıral taraftarı 've Türk Milletinden ziyade demokrat görünmekte mâna yoktur. Belki de bu millet hâlâ mütereddittir ve ko- dayca aldanmak istememektedir. Ye bancı müşahitlere, Demokrat Parti- nİn, seçim beyannamesini, seçimler. /den ancak dört gün evvel neşretme- #i çok garip gelmiştir. Halbuki - bu parti dört yıldan beri — muhalefetin programı- mu, döktrinini, siyasi prensiplerini ni çin daha erken ortaya koymadı? Bel- henüz hazırlamakta — idi, Yoksa taraftarlarından bir - kumını kırmaktan mi korkuyordu? — Millet Partisinin siyasI durumu da bir çok tereddütlere mahal — bırakmaktadır. Yalnız itham, yalnız memnüniyetsiz. liğin istismariyle, hiçbir zaman, #i yazi bir harekete, sağlam temel kur- mak mümkün — olmamıştır. - Millet Partisi, birbirine zit — temayüllerden Mürekkep o kadar garip bir kokteyl manzarası arzetmektedir ki, bu par- tiyi umuml efkârın hakikt bir. mü- messili saymak müşküldür. Şu — var ki, gayri memnun kütlenin her — za- man sürprizlere sebep olabileceğini de düşünmek Jâzımdır. Öteki partile- Te gelince, yabancı müşahitler, bun- ların faaliyetinde hayal ile hakikati ayırmaya müktedir. olamazlar. — Bir çoğu hayalden ibaret olan bu teşek- küllere karşı ne dereceye kadar alâ- ka gösterilebileceğini ancak Türkler tâyin edebilir. Nihayet Cumhuriyet Halk Partisine uzun-bir iktidar dev- resinin yıpranma payı yüklencbilir de, bu parti buna mukabil süratle el- de edebildiği müspet neticelere daş nabilir. Her ne olursa olsun, son söz Türk Milletinindir. Fakat biz. bu hu- #usta hiç endişe etmiyoruz. Türl. Mil- letinin kararı adalete Ve aklı selime müstenit olacak ve sürprizli olmiyı caktır. Bu millet macerağa — sapma. makla beraber, memleketinde demok- rasinin gittikçe daha kuvvetle yerleşe mesi yolunda oy verecektir. Hürriye- te âşık olan Türk Milleti, meşrü e- melleriyle zamanın sert hakikatleri arasındaki sentezi bulacaktır. Kahirede toplanacak Milletlerarcısı Turizm Konferansı Kahirede toplanacak — olan Millet lerarası Türizm Konferansına iştirak edecek olan bütün dünya milletlerine mensup delegelerin memleketimizi de ziyaret etmek istemeleri dolayısiyle bunların — seyahatlerini / Kolaylaştır. mak için milletlerarası kombine bi- letler ihdası“ Devlet Denizyollarına teklif — edilmiştir. - İdare bu teklifi Ulaştırma Bakanlığına — arzetmiştir. Bakanlık tasvip ettiği takdirde mil- letlelarası kombine biletler ihdas edi- decektir. Tetkikler Enstitüsü bir gezi tertip etti Seyahati yapacak heyet, Müslüman câmiasının modern devleti Türkiye mevzuunda bir konferans verecek New-Yorktaki Türkiye — Haberler, Burosundan bildirildiğine — göre, Kı talararası Tetkikler Enstitüsü bu yaz Doğu Akdeniz — memleketlerine bir geyahat tertip etmiştir. Bu seyahati yapacak heyet 12 tem- muzda uçakla İstanbula gelerek Ya. lovaya gidecektir. Bu arada Türki- yenin ilgili bulunduğu dünya mese lelerini vesmi Türk — “makamlariyle Münakaşa edecek, "Müslüman — mil- letler camlasının — modern — devleti Türkiye,, mevzulu bir. konferansta bulunacak, Doğu Akdenizin belliba- h dünleri! olan İslâm, Rum-Ortodoks Torant dinlerinin işbirliği yapma- ları hakkında müzakereler yapacak 17 temmuzda yeni Türk yolcu ge milerinden biriyle — Hayfaya — gide- cektir. Bir harp öksüzü şehrimize geliyor Amerikada harbe iştirak ederek terhis olmuş kadınların kurduğu ce- Miyet, bir harp öksüzünü Avrupaı seyahate çıkararak Amerikan mek- tep talebeleri için film çektirmek te- şebbüsünde bulunmuştur. Seçilen ök. Süz, Miss Pattle Sue Witherow adın. da 'bir kızdır. Miss Witherow, Harp Öksüzlerine Yardım Cemiyetinin Yı nanistandaki idarecisi Mrs. — Katha- rine Clark ile beraber bugün şehri- mize gelecektir. Cemiyetin reisi Mra. Monaco da yarın kendilerine iltihak etmek Üzere — Paristen — İstanbula gelmiş bulunacaktır. Türk sporcularının merakla beklediği Sunderland. takımı, dün uçakla geldi İngiltere üçüncüsü, lik matlarını “oynadığı kadroyu getirdi, aralarında gol kıralı Davis de var İngiltere” profeayonel Jikinin. — en meşhür / külüplerinden "Sunderland" Futbol takımı, dün gece saat 2015 te bir Amerikan tçağı ile Yeşilköye gel. Sunderland ile “Huli City A.E.C. takımı da beraber gelmişse de Huti City yoluna devam ederek Suriyeye gitmiştir. Takım Suriye dönüşü An- karada iki maç yapacaktır. Sünderland. futbol takımı — Diteh- burn'ün — başkanlığında şu fütbolcur lardan müteşekkildir. J. Mapson, J. Stelling, A. Hudgeli, M. Marston, R. Scotaon, L Lalch, A Wright, T. MeLain, T. Wright, L Broadis, H. Kürtley, N. Case, R. Da- vis, D, Shackleton, T. Reynolda, — L. Duna, Antrenör olarak da Conson gelmiş- tir. İngiliz Futbol Federasyonu, Sun- derland'ın Türkiyede yapacağı maç: Jar için teşkilât Azalarından Mr. Col- Tinge'i müşahit olarak takımla bera- ber göndermiştir. Sunderland kafile başkanı — Ditch- burn bir arkadaşımıza şunları söyle- miştir — Takımımız bir hafta evvel lik maçlarını bitirdi. 2 puan farkla şam- piyonluğu kaybederek Üçüncü olduk. Bu sene Arsenalle 4 defa karşılaştık. Dördünde de yendik. — Sunderland Londrada en çok sevilen takımlardan birldir. Davis gol kırallığını - bu se- 'ne de 28 gölle kazanmıştır. Soliç- L Shackleton, bu sezon Üç defa arka arkaya İngiltere milli takımında oy- namış ve gön defa İtalyanlara - karşı 1 İSTANBUL — 12 Mayıs 1050 ŞEHİR HABERLERİ ) Zonguldak limanının inşaatı dört senede taı_na_mlanacak Liman yapılması için gerekli paranın yüzde 751 Marshall yüzde 25i de — Türl Amerikada bir çok — büyük çelik fabrikalarının inşaatını derühte/ et miş olan Koppers inşaat firmasının i Mr. B. Sömerveli - dün Park de bir basın toplantısı yapmıştır. Holandalılar tarafından — yapılmakta olan Zonguldak Timanının — inşaatını kontrol eden Amerikan — heyetinin Başkanı Mr. Somerveli, Zonguldakta yaptığı tetkiklerinden dönmektedir. Plânı iye Mir. Sömerveli, gezetecilerle yaptı- #i konuşmada demiştir. ki: 1988-84 — senelerinde yar İktisat Bakanı iken umuml biç iktisadi tetkik — yapmak üzere — Amerikadan — Mr. Hiynes'in başkanlığı altında davet edilen bir heyetle memleketinize gelmiştim. Bu münasebetle Türkiyede bir yıl kal- dım ve bütün vilâyetlere giderek te- maslar ve tetkikler yaptım. Size gu- u hemen söyliyeyim ki, 16 sene zar- fında memleketinizde bühassa yapı- Jan yollar bakımından gördüğüm te- kki hayret vericidir. O zaman Zon- Buldağa yol denen bir yey yoktu. Bu- gün seyahat gayet rahat yapılmak- tadır. Zonguldakta — işçinin mesken dürümü aalah . edilmli Karabük büyük bir bat geldiğim —zaman orada bir buğday tarlası vardı. Bugün çelik istihsal e- den kombina var. Ankara bugün ol- duğundan 3 defa daha küçüktü. O zaman Ankarada ancak 21 Amerikalı yardı. Bugün orada olan Amerikalı- darın adedi yüzleri geçmiştir. Bu, iki memleket arasındaki dostluğun inki- gafını canlandıran güzel bir delildir. Fakat şunu belirtmek isterim ki, yalnız 10 gün içerisinde bütün iler. Celâl Türi milli takımımızda yer almıştır. — Hull City'nin Suriye dönüşünde kendileriyle maç yapmak ister mil — Bu karşılaşmaya / federasyonu- muz müsaade etmez, hem de aynı milletten iki profesyonel takımın hi riçte maç yapması doğru olmaz, — Türk takımları hakkında fikri. niz nedin — Türk futbolu hakkında bir ma- lümatımız yok. Yalnız Charlton'lular hareket edeceğimiz gün biraz bahset- tiler. Buraya lik maçlarını oynıyan kadromuzla geldik ve yapacağımız 4 maça da bu kadro ile çıkacağız. Öyle zannediyorum. ki, Sünderland'ın ya pacağı maçlar futbol — meraklılarını fazlasiyle tatmın edecektir. İngiliz futbafcuları Mona Palas o- teline misafir edilmişlerdir. Alay Köşkü, Kutlama Derneğine tahsis edilecek İstanbul. Fetih Yıllarını — Kutlama Derneğinin çalışabilmesi için Gühar 'ne Parkındaki Alay Köşkü binasının tahsisi uygun görülmüştür. Bu hur sustaki formaliteleri Belediye ve Vi: lâyetçe tamamlanan binanın anah: tarları Topkapı Sarayı Müdürlüğün. de bulunmakta, fakat Müze Müdür. Tügü burasının derneğe tahsisini yan: gın tehlikesi dolayısiyle — mahzurlü görmektedir. Şimdiye kadar hususi bir yazıhanede çalışmakta olan der neğe burasının tahsisi için tekrar te gebbüse geçilmiştir. tahsisatından tarafından — verilecektir Mir. Sömerveli, garetecilere İzahat verirken lemtleri tesbit etmek mümkün de- Bildir. Benim söylediğim sadece intibela- mdir. Bu intibalarım ise sadece iyi değii, fakat fevkalâdedir." Bundan sonra Zonguldaktaki in; Attan bahseden Mr, Sömerveli demiş- tir ki; “Limanın inşaatına yeni — başlan: dı. Adamlarımız henüz gelmiş oulu- nüyor. İnşaatın - tamamiyle 4 sene zarfında ikmal edileceği tahmin olun- maktadır. İnşaat: kontrol anlaşma- Türk Hükümetiyle bizim aramız- da E.CLA. nin tasvibi ile yaş tar. Liman yapılması için gereken pa yanın tiraj hakları nazarı itibara a-. hındığı takdirde yüzde 75 1 Marshali Plâm tahsisatından, yüzde 23 1 de Türkiye tarafından” verilmektedir.” Bu izahattar sonra Mr. Sömerveli 1934 senesinde yapılan iktisadi. tet-. kiklerinin neticelerinin ne olduğunu aoran arkadaşımıza demiştir. ki: 'Yaptığımız tetkiklerin - raporu- 'nu Celâl Bayara vermiştik. O zaman 'bu rapordan birkaç Yüz kopye çıka- nılmış ve dağıtılmıştı. Tavaiyelerimiz- den birkaçi tatbik edildi. Pakat ar- zu edilen #Üratte olmadı. Dr. Etienne Berthet, bugün şehrimize geliyor Yakıntark Verem Tekâmül Kurs- Jarı 18 'mayıs 1050 pazartesi günü Sültenahmetteki - dişpanserde mere: imle acılacaktır, Tekâmli Kuralarını, Birleşmiş Mü- letler Sağlık Teşkilati adına tanzim etmiş olan Dr. Etlenne Bertnet bu: Sün uçakla şehrimize gelecektir. Vali, bu akşam Radyoda konuşacak 'ali ve Belediye Başkanı Pahred. Gin Kerim Gökay, bu akşam sant 2030 da İstanbul Radyosunda mütat ylık konuşmasını yapacaktır. Küçükçekmeceye elektrik veriliyor. Bugün saat 11 do Küçükçekmeceye tlektrik vermek üzere bir muhavvile Merkezinin temeli atılacaktır. Temel atma töreninde Vali ve Belediye Baş- kanı da hazır bulünacaktır. Tekel Umum Müdürü seyahatten avdet ehti Tekel Umum Müdürü, Karadeniz tütün mıntakasında yaptığı tetkik se- yahatinden dün. şehrimize — dönmü, tür. Umum Müdür, tetkiklerinin n ticeleri ve mühtelif tekel mevzular etrafında bugün 14,80 da kazetecilere izahat verecektir. Dün, bir gazete ile bir mecmua toplattırıldı Seçim Kanununa aykırı hareket eden dergiler hakkında takibata geçil Beçim Kanununun 136 üneü mad. desine göre dünden İtibaren seçim propagandası mahiyetinde - nepriyat yapılması yasak edilmiş bulunmak fadır, Buna rağmen Ali Dayı gaze tesiyle Milet Mecmualarının dünkü sayılarında çıkan bazı yazı ve ve simler seçim propagandamı mahiye tinde görüldüğünden, bu — nüshala savcılıkça derhal toplattırılarak, m Sülleri hakkında takibata başlanmış. dür. Öğretmenlerin dinlenme kampları Öğretmen — Okullarını — Bitirenler, Derneği, bu sene bütün memlekette. Ki öğretmenler için yaz kampları kurmağa karar vermiş ve alâkalılara gereken tebligatı yapmıştır. Kamp 1 temmuzda başlıyacak ve ağusta sonuna kadar — devam — edecektir. Kamp ücretlidir. Bir yatılı okul bu ige tahsis edilecektir. Teknik Üniversite . Akademi boks ması 18 mayıs 1950 cumartesi günü 8- at 16 de Teknik Üniversite spor sa Jonunda Teknik Üniversite ile Gi tasaray , klübünden takviyeli, Güzel Sanatlar Akademisi arasında bir boks maçı yapılacaktır. Kazananlara Mükâfat verilecek ayzıca Teknik Ü- niversite Talebe Birliği galip takı- a bir kupa hediye edecektir. Doçentlik imtihanları Üniversite Senatosu, Doçentlik im- tihanları için yeni bir. talimatname hazırlamığtı. Bu talimataameye göre döçentlik imtihanları - ve bu arada yabancı dil imtihanları önceden tes- bit ve ilân olunacak imtihan Jürileri tarafından yapılacaktır. — Üniversite Rektörlüğü, bu talimatname hüküm- lerine uyarâk bu ayın 15 nci günü başlıyacak olan yabancı dil imhti- hanları jürisini tebit ve ilân etmiş- tir. Bunlardan — ikisi her fakültenin kendi öğretim Üyesi, üçüncü âza da Ankara Üniversitesinden seçilmiştir. elediyenin - Ucuz evlerine, projesi kazanan mimarın ismi verilecek Belediyece İstanbulda — yapılacak ucuz evlerin tiplerini tesbit etmek |- çin mimar ve mühendisler arasında bir müsabaka açılmıştır. Beğenilen rojenin sahibine nakdi mükâfat ve- leceği gibi evin tipine de mühendis veya mimarın isml verilecektir. Mü- sabakaya iştirek müddet bu ayın so- nunda bitecektir. “Ege" tipi gemi kazanları değişiyor Devlet Denizyolları, Ege tipi ge- milerin kazanlarını değiştirmeğe ka- rar vermiş ve her birisi için Alman- yaya ikişer kazan aipariş etmiştir. Altı aya kadar limanımıza — gelecek olan bu kazanlar, Ege, Çorum, Ka- radeniz ve İzmir vapurlarına konul- duktan sonra bu . gemiler 15 sene müddetle 15 mil sürat yapabilecek- lerdir. Esnaftan alınan Belediye cezaları Belediyece son 48 saatte 128 ka- Sap, 188 sebzeci, 137 manav, 106 bak- kal, 17 sakatçı, 15 tuhafiyeci, 10 ek- mek bayil, 37 fırin, 55 kahve, 6( Jokanta, 31 berber, 22 mahallebici, 5 pastacı, 6 börekçi, 11 balıkçı kon- trol edilmiş, 6 ceza zaptı tutularak bir fırından nümüne alınmıştır. Yeni bir verem hastahanesi açıldı Sağlık Müdürü, veremlilerin büyük bir ihtiyacının karşılandığını söyledi fatanbul Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğü Beyoğlu cihetinde de 50 yataklı bir verem hastahanesi açma” onuştuğumuz. Sağlık Müdürü Faik Ya gicı bize günları söylemiş- ahanesinden sonra 80 ya- klı bu küçük hastahane bize biraz nefes aldırmıştır. Bu süretle ihtiya- cın büyük bir kumun karşılamış bu. lunuyoruz. Son günlerde - müracast den tedaviye — muhtaç — hastaların hepsi bu yataklarda tedavi altına Dün, Beşpaviyonlar" Verem Has- tahanesini teftiş eden Dr. Faik Yar ıcı, hastaları da ziyaret etmiş ve çalışmalardan memnun olduğunu söye lemiştir. Beşpaviyonlar Verem Has- tahanesinin bütün yatakları dolmuş bulunmaktadır.. 80 yataklı hastaha» 'neye de bugünden itibaren hasta yar tırılmasına başlanacaktır. "Bandırma” vapuru, Marmarada bir gezinti seferi yapacak Hâlen Pirede akaryakıt almakta olan Bandırma vapuru, İllmanımıza geldikten sonra, Devlet Denizyolları İdaresi bu gemileri halka takdim et mek gayesiyle bütün Marmara iske- lelerine uğramak Üzere bir tenezzüh tertip etmeyi düşünmektedir. Bu gezinti seferi bir gün sürecek e istiyenler muayyen bir Ücret mür kabilinde iştirak edebileceklerdir. * Ankara vapuru yarın saat 18'de Batı Akdeniz seferine hareket edee cektir. * Bir müddetten beri tamir edil- mekte olan Aksu vapuru dün havus- dan çıkmıştır. Birkaç güne kadar ae fere girmiş olacaktır . * Nişantağı Kız Enstitüsünün ae nelik çayı 13 mayıs cumartesi günü aaat 15 te Taksim Gazinosunda vee rilecektir. ** İstanbul Teknik — Üniversitesi Talebe Birliği fevkalâde umuml he yet toplantıı 16 mayıs salı — günü #at 17.00 de Teknik Üniversite yeni konferans salonunda- yapılacaktır. * Cumartesi günleri Giresun'a ka- dar devam eden — Karadeniz . ilâve postası, bu haftaya mahsus olmak Üzere pazartesi aralık seferi ile bir- leştirilmiştir. y Karadeniz İskelelerinde fazla yol- Cu görüldüğü takdirde - Cumhuriyet yapurunun ilâve seferi yapması ka- rarlaştırılmıştır, Diğer taraftan Giresun aralık pos- taları önümüzdeki haftadan itibaren tekrar normal programa göre yar dacaktır. SİYASI İKTİSADI YENİ İSTANBUL MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahibii YENİ İSTANBUL NESRİYAT LİMİTED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ; FARUK A, SÜNTER iyıda yazı işlerini İdare edeni Mithat PERİN Gazetemize gönderilecek V- Tümüm — yasıların — doğrudan doğruya yazı işleri müdürlüğür 'ne gönderilmesi Tâzımdır, İkinci — sayfamızdaki — siyası, Üçüncü sayfamızdaki KULARI. Beşinci sayfamızdaki iktisadi başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamiyle yazarlarma, Banıldığı yer ENİ İSTANBUL MATBİ LİK LİMİTED ŞİRKE MATBAASI ol Sahnenin teriyordu. düşlincelerle - çaldım. ta bulmam kurkusuna diyebilirim. B gapırttı. Cuğa benziyen, da, bir. Cemşid elinde penbo renkte, daha Ahmet Hamdi Tanpınar Dışındakiler Bu işde beni feselli eden bir taraf varsa, ay- lar geçtiği halde beraberce hiç bir İş görmeme- mizdi. Fakat ne olsa adamın etrafını sarmıştık. Herkes bu evde bir şeyler döndüğünü zannedebi- lirdi. Tevfik Beyin söylediği geyler de bunu gös- Süleyman Beyin apartmanının — kapısını bu Fakat içeriye onu merak ederek girdim. Birdenbire ihtiyar adamı çok has- kapılmıştım. Bu korku içinde odadan gelen çiftenara sesini işitmedim, Fakat kapıyı açınca gördüğüm manzara be- Sabahleyin hasta bıraktığım Süley- man Bey, başında beyaz bir takke, sırtında go- yakası kürklü bir palto, yatağın. azametiyle - oturuyordu. ziyade yakın, içi rakı dolu bir kadeh vardı. Öbür eliyle kucağına yarı uzanmış, güzelce bir kadının kal- galarımı okguyordu. Sabahleyin evde benim teli hiddetime koşan kadınların hemen hepsi odada idiler, kimi sade bir kombinezonla, kimi sab: Bir bardağa azı tuyorlardı. Aml şaşırtıci olanı bu müsiki ve tempo ile yapılan oyundu. Sabahleyin ömründe bir kere bile olsun gülmediğine — karar verdiğim ihtiyar hizmetçi ile, tombul ev sahibi odanın ortasında, karşı karşıya göbek atıyorlardı. İkisi de çürük ağızlarında zalim bir şey olan bir tebessümle gülüyorlar, kınası eskimiş, yarı kırçıl, yarı beyaz çları omuzlarında ve başlarının tepesinde oyu- 'nun ritmine göre dalgalanıyor, yersizlikten bi. Tinin Adeta bir kadide benziyen, öbürünün tesbih böcekl gibi yuyarlak vücutlerinin hareketleri âde- ta birbirine karışıyordu. Süleyman Bey, beni görür görmez: — A be delikanlı, nerdesin be? İnsan has- taya böyle mi bakar? Otur şuraya bakalım, iç bir rakı.. Bak sayende eğleniyoruz. Hakikaten bu eğlence leyin evden çıkarken ona, epeyce para birakmıştım. İkram ettikleri rakıyı içmedim. Fakat eşi- 'ni Goya'nın fantezilerinde, bence modern roma- nin başlangıcı © zalim hicivlerde bile bulmak Güç olan manzarayı - seyretmemek de - elimden gelmedi. Evden çıktığım zaman artık eskisi gibi Sa- bihayı aadece sevmiyordum. Ona acıyordum da! Süleyman Bey, bu düzensiz ve biçare hayatiy- de kızının içinde her gün yeni bir gey yıkıyordu. Onu görmek ve dertlerine ortak olmayı ne kadar istiyordum. * Evden içimde gördüğüm şeylerin igrençliğini, gülünçlüğünü Bana unutturan bu hasretle çık- 322 yemde di Sabah- belki Jâzım olur, diye Jıklar içinde, bir kıamı yerde, bir kısını sandal- | | tim. Sanki bu ön iki saat içinde birbiri peşinden | — | emanetlerle ve onları görmeden simitini ve ça- yelerde oturmuşlar, köşedeki rakı masasının bir |— | şahit olduğum şeylerden Sabihanın düşüncesine | — | yını satanlar ve bu simiti ve çayı yiyip içenlerle ucundaki çingenenin çaldığı çiftetelliye tempo tu- | —| sığınmıştım. Kapının önünde şiddetli bir öksürük | —| canlandı. Bu pencereyi, hem bu odanın içinde nöbeti, onunla beraber bir nevi baş dönmesi ge- giriyordum. Yine her geyi buğulu bir perdenin arkaşından görür gibi oldum. O geçince, kendimi apartmanın kapısının eşiğine oturmuş — buldum. Bunu farketmek bana garip bir yalnızlık his verdi. Kendimi herkesten uzak, kimsesiz, bütün ta- nıdıklarımı bir. yük gibi / taşımama rağmen kimsesiz hissediyordum. Belki de bu hlssin artır- dığı bir yorgunlukla pansiyondaki odamı özledir — Muhakkak Nâsır Paşalara / gidecek mi- yim? Herkesi bir günde görmeğe mecbur mu- yum? Bu komedya, zalim ve gülünç yüzleriyle her yerde aym olduktan ve hepsinden bu kadar yalnız çıktıktar? sonra... Bir akşam evvel lokantada Yuneşka İle hali- miz, arkasından ondan bir gece evvel Hildanın o- dasında onunla ve yine - Yüneşka İle geçirdiğim saatler gözümün önüne geldi. Nereye baksam aynı şeyi göreceğim. Cazip ve sihirli aaat, birdenbire önümde çok basit bir makine gibi çözülüverdi. Arzular ve ihtiraslar Beçince, her şey zalim ve mütearrız yokluğun ay- nası oluyordu. Yalnız bir yerde, hakiki #evgide onu yenebi- Jiyorduk. Fakat ne zamana kadar? Düşüncelerimi toparlamağa çalıştım. Süle; man Beyin odasında gördüklerim kendi aleyhime dönüyordu. — Mademki yaşamaktan vazgeçemiyorum. Otelin penceresi gözlerimin önünde, yeniden, fakat doğrudan doğruya açıldığı, dar, karla ör- tülü, kenarlarına gece yolcularının bıraktığı kirli 323 bulunduğum andaki davetiyle, hem de açıldığı bu biçare ufukla, bu ufku bekleyen kanlı ve iğrenç macera ile görüyordum. Kaldırımda derisi patla- miş büyük ve igrenç bir ceset, Böylece bir düşünceden öbürüne yoluma devam ediyordum. Hiç olmazsa Sabiha- Din babasiyle olan münasebetini — öğrenmiştim. O, Süleyman Beye dargın değildi. Sade bu eve gelmek istemiyor, gelemiyor. Hakı da var, Fakat yatlerden beri hatırlamak, Üzerinde düşünmek istediğim şey, sabahleyin Süleymân Bey, bana söyler söylemez zihnimin takıldığı öbür mesele e 1di? 'TTaksim çaddesinin, tâ Sirkeciden kabararak gelen, Nocl haftasiyle artmış iik . ve gürültüsü içinde sabahleyin Süleyman Beyin bana söyledi- Bi cümleyi hatırlamağa — çalışıyordum. — İhtiyar 'adam, Hasan Beyde bulunan bir kAğıttan bahset- mişti. Ne demek istemişti? Niçin sormamıştım. Düşünüyorum, çünkü açım, f Bir an geriye, Beyoğluna dönüp küçük Rez- zana bir Noel hediyesi almak istedim. Fakat Sa- bihadan başkasına böyle bir hediye vermek ho- şüma gitmiyordu. Bununla beraber, başka bir kadınla, pekâlâ. . Süleyman Beyin odasında — yanında oturdu. Bum, bir aralık elini boynuma dolayan küçük kı- Zın bacaklarını, ceylân süzülüşlü vücudünü, içten gelen arzu ile açılıp kapanan burun deliklerini, nar kırmızısı dudaklarını, başının İki yanına top- ladığı ve böyle olduğu için çehresini daha süz- zülmüş gösteren siyah saçlarını, gözlerinin altın- © kadı 34 daki morartı ile beraber unutmadığımı, tiksinti içinde, onun yanımda bulunmasından he duşdüğümü hatırlıyorum. — Sabihaya © kadar ıstırap çektiren, babar sını görmekten meneden bu evde asla! Fakat bir başka yerde rastlarsam! Mürat! Belki de ahlâk yoktu, yoktu. Hiç bir gey yoktu. Sadece bazı geylere kabiliyetaizlik, —baz şeyleri kendisine — nehyet- mek vardı. İnsiyaklarından korkmak ve kaçmak yardı. Belki de sadece terbiye ve korku vardı. Ayilik yoktu, — vazife — Fakat insana nerede güvenilir, bana önu #öyleyin! O kadar igrendiğim o evde gördüğüm 've reddettiğim bu küçük kız bile beni takip ede- cek. İkide bir kollarını açıp bana, — içimizdeki ademin meyve yumusaklığında bir ağız yemiş gi bi gösterdiği — koltuk altlarını — unutmiyacağım, İnsana nasıl güvenilir? Çingenenin yüzü odadakilerden ne kadar ba: Ka türlü İdi. Birdenbire çiftenaranın sesi © od içinde bulunanlardan nasıl ayrılmıştı? Ben bile peşinden gidememiştim. Gözleri simsiyahtı ve bü. tün yüzünde ancak uzun riyazctı decek bir kudret, bir çekiliş vardı. "Üç sene kadın vücudü tanımadan yaşadım. Yalnız onu düşünüyordum. Ondan sonra, ondan başkasiyle sevişmek bana ağır geldi. Zaten onun başına gelen şey Bibi olmadığını öğ1 Sonra kendisiyle kö- Huşunca onun bu işde sade günahsız değil, temiz olduğuna da inandım. Bana hepsini anlattı. Nasıl olduğunu bilmiyorum diyordu. Fakat hep kaçı yordum. Sanki o yatakta, o adamların kolları a. rasında değildim. Hep benimle berabermiş. Öl müş sandığı benimle berabermiş. Şimdi © ölü; ben de onunla beraberim. (Devamı var) 325

Bu sayıdan diğer sayfalar: