10 Haziran 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

10 Haziran 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İTETKİKLER | Vicdan hürriyeti ve vicdan sorumluluğu TLLARDAN beri kül altında zi manını #essiz bekliyen taasıup kı yılamı, iç politikamızın yelleriyle u- yanmış gibi görünüyor. Derin bir uy kudan uyanan ber gey gibi bu kıvil. gm da sağını solunu İlk mahmurlük İğinde gözden geçiriyor ve daha kud. Fetli bir yangın tutuşturabilmek”için Sıçtayacak uygün ve elverişli bir ver Arıyor. Türk Devleti, bir dünya dev- Teti olduktan. ve halifeliği — ortadan kaldırarak dinle münasebetlerini kes- fikten sonra bu sinsi kıvılcımın rü- yası bu olmuştur. Şimdilik bizi ger- Çekten telâşlandıracak bir şey yok- fur. Acaba durüm, yarın için de böyle midir? İnsanlığın kültür ve pollka tari- Bini şöyle bir karıştırırsak görürüz Ki, büyük hâdiseler yalnız büyük se- Beplerin - kucağında / serpilmemiştir. Bik sik kullandığımız bir atalar sö- #ümüzden bu vesileyle bahsetmek, her'| halde, çok yerindedir: Damlaya dam- Jaya göl olur. Demek olüyor ki, bir. damlanın mukadderatı, sırasında, zöl olmaktır. Yolunu açabilirse, onu, de- hiz olmaktan alakoyabilecek bir kud- Tet var midir? Bü bakımdan, toplü- Tuk hayatımızda beliren ufak tefek, Battâ ehemmiyetsiz şeylere aldırma- mak, elbette doğru değildir. Bütün Güva, ufak tefek ve ehemmiyetsiz gö- Tünen sosyal hâdiselerin çekirdeğinde ve gelişme imkânlarındadır. Bu im- kânları tam zamanında görmek ve Kavramak çok güçtür. Onun için bu Amkânları — sezebilenler, tarihin her devrinde, büyük bir gahsiyet olabil- miştir. Alman mütefekkiri Nietzsche der ki: Büyük hayat fırtınaları, güvercin adımlariyle gelir. Güvercin adımı ne kadar — gürültüsüz ve — yumuşaktır. Hattâ bu adımın barış adımı gibi bir Sâkinliği de vardır. Zaten bütün hi yat taktiği böyledir. Ufak şeyler, her- zaman, büyük şeylerin başlangıcı ol- muştur. Tarihteki rolünü çok iyi bil- Giğimiz hıristiyanlık, Eski Roma'nın gakerlik kudreti ve idare — teşkilkti karşısında hiç bir şey ifade etmiyen Ürdün balıkçıları arasında dokmamış midir? Roma'nın Filistin Valisi Pi- Jatus, eski cemiyetin bu bir avuç ev #iz Ve barksızından imparatorluklar türeyeceğini ve günün birinde kud- retli Roma'yı yıkacağını nasıl aklın- Gan geçirebilirdi? Yakın milli tarihi- mizde de bunun başka bir örneği daha yardır, eşsiz bir örneği.. Osmanlı Im- paratorluğu, , 1918 bozgununda çök- müştür. Bütün Türk — Ülkesi, zafer sarhoşu düşmanların iradesine boyun eğmiştir. Tanrı'nın yeryüzündeki göl- gesi, Mekke ve Medine'nin hizmetçisi, Yüksek geriatın koruyucusu, — bütün müminlerin başbuğu Cemir-ül-mümi- nin). Tanrı, ülkesine kıl dokundur. masın (???) dünyanın halifesi (7) Vahideddin, Türk vatanına arka çevir- miş ve düşmanlarımızla sarmaşdolaş olmuştur. Silâhları elinden alınmış bir milletin çıplak göğsünden başka, Güşmana karşı koyacak nesi olabilir? Bir avuç Türk; Anadolu'nun bir köşe- #inde toplanıyor ve ilk mücadele teş- kilâtı kurulmuş oluyor. Dünya politi- kası bu bir avuç insanın teşebbüsünü, Pilatus gibi, kahkahalasla karşılıyor. Fakat biz bu mütevazı teşebbüsten ne büyük harikalar fışkırdığını bili. yörüz. Bir kaç irade damlasından kaynağını aldıktan sonra ırmaklasan, denizleşen milit kudret kaşısında bü- 'tün dünyanın hayranlık duyduğunu da gene biliyoruz. “Tarihimizin bu eşsiz hâdisesi, Türk yatanı içinde buhransız geçmemiştir. Bugün bunü hatırlamak, sosyal em- niyetimiz için, en başta gelen bir va- zifedir. Mücadele devrinin, bugln ar- tık saçları ağarmış ve bir çoğu ara- muzdan ayrılmış kahraman gençliği, tarihimizin kopmuş bir halkasını tut- turmaya — ve bir vatan kurtarmaya çalığirken göğsünü yalnız yaban- €i düşmanlara — germemişti. " Yurt içindeki düşman, toplariyle, türekle- vatan gençilgini Tiyle, süngüleriyle yerlere seren Yazan : M. NERMİ Kat daha korkunçtu. Bu sefiller, ha> Üfeleriyle müminlerin başbuğu (?) ile birlikte Türk kalesini içinden zor- Tüyorlardı. Biz, işte 6 zaman Türk kültürünü inkâr edenlerin, Türk ben- diğini benimsememekte / direnenlerin, taassubun içyüzünü bütün çirkinliğiy. de, bütün sozyal zehirleriyle görmüş ve anlamıştık, — Türk devrimleri bu iğtenç ve tiksindirici gerçekliği tas- fiye etmek için, Ülkemizi, tarihimizin mühtemel bir kara gününde kara-teh- likesinden uzak — bulundürmak İçin yapılmıştır. Biz Türk Ülkesinde Türk yatandağı İstiyoruz. Çünkü, gönlü, ruhü başka Ülkelere bağlı olan İnsan- dar, bu toprağın çocukları. olamaz- dar, Komünistliği bunun için reddedi- yoruz, taassubu da bunün için redde- diyoruz. Türk Devrimi, bize, çağdaş bir var Çandaş olmanın — yollarını açmıştır, Vatandaşlık, her şeyden önce, hayat ve hukuk gerçekliklerinden gelen bir sosyal dirlik sezgisldir. Din devleti Zamanlarından kalma taassubun bu konuda hiç bir yeri yoktur. Her va- tandaş, 'Türk cemiyetinin koruduğu haklardan geniş ölçüde faydalandığı ve bütün emniyetini buna borçlu ol duğu için, her şeyden önce, sosyal ni- ZAMIMIZA. karşı tam mânasiyle so- yumlüdür. Bizim sosyal nizamımız, Osmanlı cemiyetinin sosyal nizamı midir? Hayır.. Çünkü, Osmanlı Ce miyeti, hukuk bakımından u katil- mamış bir Ortaçağ cemiyetiydi. 'Türk ailesinin hukuk kaynakları, eski Tb- Tanl cemiyetlerinin hayat anlayışla- Yına kadar uzanmaktaydı.Bizim aile. miz vardı, ama, biz onu anlıyamı: yordük. Biz kendi benliğimizden u- klaşmıştık. Bugün — öyle — değiliz. Padişah mülkü, artık 'Türk vatanı ol muştur, çağdaş bir hak ve adâlet an- Jayışımız. vardır. Vicdan . hürriyetine kavuşmusuzdur. Bu ülkede her vatan- daş hürdür. Haraç ve cizye devri kı panmıştır. Devlete yalnız vergi verilir. ve b verginin mahiyeti islâm fa- kihlerinin anlattığı gibi değildir. Hu- dutlarımızın ötelerine dar-ül-harb adı yerilmez. Demek / oluyor ki, bizim hayat nizamımız dünküne göre bam- başkadır. Bu nizam ayrılığı, devrin mânı hu henüz anlamamış olanların hoşu- 'a gitmemektedir. Onlara göre ta- ninmış din bilginlerinin yüzyıllarca içindne çıkamadıkları ve birbirinden ayrıldıkları — karışık / dâvalar - bile, ghemmiyet — bokimindan, — vatan gerçekliğinden — Üstündür. — Bir va- tandaşın - böyle — düşünmesi, — ister. se Obuna — vicdan hürriyeti adı verilsin, bizi — ilgisiz bırakamaz ve bırakmamalıdır. da. Onların bir vic- dan hürriyeti anlayışı varsa, başka: Jarının da onlardan büsbütün ayrılan anlayışları vardır. — Çünkü, vicdan hürriyeti niyete göre değişebilen ve sırasında, vatan gerçekliğine apaykı- ı bir mahiyet alabilen bir şey deği dir. Her hürriyet gibi, vicdan hürri- yeti de, ilk önce, yurda karşı sorum- Tuluk ifade eder. Hattâ bu sorumlu- dük çerçevösi açıldı mi, sosyal nize mumizın haklı tepkisini beklemek 18 zımdır. Geçmişteki karanlık örnekle- ini gördükten sonra vicdan hürriyeti 'adına girişilen sinsi teşebbünleri tam zamanında kökünden söküp atmak zorundayız. Bu memlekette, Türklü. Kü birinci aınıf bir millet haline ge- tirmiş ve onu masalların derinliğin- den çıkararak gerçekliğe kavuştur- muş olan devrimler yapılmıştır. Hak Vicdan hürriyeti propagandasiyle tırnaklarını iliştirecek yer arayan ta- MSSup, İlk — maksatlarına eriştikten aonra gene aynı propaganda ile, da- ha İilerilere atılmıya — çalışacaktır. Bunun hiç bir ilâçia giderilmesi müm. kün olmuyan bir yağ lekesi gibi ya- yıldıkça yayılacağını tahmin etmek güç değildir. Biz, onun için, bayrak- Jarına. vicdan hürriyeti Tevhasını a- sanlara karşı demokrat hükümetin bir uyanıklık göstermesini yürekten dileriz. 8 Su durumu ayarlanıyor Sular İdaresinin neşrettiği ir tebliğe istinaden nöbetle su alacak olan semtlerin listesini veriyoruz Şehirdeki su sıkıntısini müm- kün olduğu. / kadar — önleyebil. mek için muhtelif semtlere nö- bötle hu verileceği / yazılmıştı. Çeye Kadar sahil mintakası & ten 17 ye kadar akacaktır. kalan #aha 6 dan 9 a kadar ile 17 ve geceleri 21 den 6 ya kadar akacaktır. Küçükpazar, 21 €. Moda gibi yüksek yerler geceleri az su alacaktır. Radyoda ingilizce dersleri yeni bir metodla Layınlaııacak Bu hususta - ilgililerle temas için memleketimize gelen B. B. C. müdürlerinden Stevens'in beyanatı YENİTETANBUL Sular İdaresi neşrettiği bir teb. Şehirdeki otomobil adedinin gün. düğde nöbetle su alacak semt- | | den güne artması karşısında cadde deri göyle sıralamaktadır. Me- | | lerde seyrüseter çok güçleşmiş. ve eidiyeköyü, Şişli, Harbiye, Maç- | | bazı enatlerde Karaköy, — Eminönü, Ka ve Yıldız semtleri 5.40 dan | | Taksim gibi iltisak mıntakaları —ti 20 ye kadar, Taksim, Talim kanmaya başlamıştır. Bu cadde — ve hane, İstikiki caddesi ve A: | | meydanların bir anda genişletilme- yaspaza civarı 5.80 dan 20 ye | | Jeri milyonlarca Jiraya ihtiyaç. gö kadar. Tarlabağı ve Direkçiler | | termesi itibariyle, kabil. olamıyaca. Caddeleri arasında kalan Saha | | gina göre, İlgili makamları uzun u- ile Emin Camil, Refik Saydam | | zun düşündüren bu. hali önlemek çaddesi, Beyoğlu yeni — çarlı, | İ İcin gimdi de otomobillerin tahdidi Ağahamam, ve Tophanenin ÜSE | | cihetine gidilmesi — Üzerinde — dürül- kısımları sahah 4 ten MA € Ka | | maktadır. dar, Halıcıoflundan Dolmabah. Yalnız gehir yollarındaki seyrüse. farin tıkanması ve kazaların art- mabi süretiyle İnsan / kayıbinı İntaç İstanbul — cihetinde: Edirne- | | eden ve ayni zamanda memleket e- kapı, Fevzipaşa, — Darüşşafaka, | | konomisine zararı dokunacak dere- ve Fatih Camiinin arkasında | | cede döviz İsrafına sebep olan oto. mobil — bolluğunun — faydası — kadar kacak, perşembe, cüma ve cü | | mahzurları da mevcut olduğu gözö- martesi akşamları bütün gec nünde tutularak, Şoförler Cemiyeti Kümkapı, Yenikapı — civarı 16 | | temsilcisinin İştirakiyle İlgili daire- der yetkili — şahsiyetleri — tarafından, tahdit meselesinin tetkikine başlan. Yemiş, Sirkeci ve civarı 18 den | | / maştir, Araba bolluğu yüzünden tak- gece yarısına — kadar ü ala- | | si göförlerinin - kazançları da hayli Mıyacaktır. Anadolü cihetinde, | | azaldığından evvel taksilerin — tah. Göztepe, Erenköy civarı 11 den | | didi Cihetine gidilmesi Üzerinde dü- rulmaktadır. Henüz verilmiş Kati bir karar ol mamakla beraber tetkiklerin neticesi bir rapor halinde ilgili bakanlıklara bildirilecek ve keyfiyet tardik. edil. diği takdirde kararın tatbikine ge- çilecektir. Şehirdeki taksi — dürakları / araba bolluğu karşısında kAfI gelmediğin- den bir'çok taksiler mahalle arala. rında, ana caddelerde, sokak ağız. Jarında nöbet beklemektedirler. Aynı sebeple dolmuş yapan taksi- lerin sayısı da artmıştır. Belediyenin kabul ettiği yeni karara rağmen (. zerinde dolmuş İşareti bulunmayan bir çok araba tesbit edilen tarifeden AĞA RAYORURüAkA . İngüizoş Ka n sadlde yayınlanmasını temin | — Milli Piyangonun 100 bin ineK mazuraDdr Tei tezisi »t | " Jiralık: BÜYOK Weröihiyeni Mmek üzere bir müddetten beri mem. leketimizde bulunan B.B.C. Radyo. 1nun İngilizce ders neşriyatı müdürü Stevens dün sabah Ankaradan geh Yimize gelmiştir. Kendisiyle görüyen bir. arkadaşı. miza Stevens. memleketimizdeki te- masları hakkında şu izahatı vermiş- tir: “— Ankara Radyosunda verilmek- te olan radyo İle ingilizce dersleri. 'nin çok rağbet gördüğünü müşahede ettim. Radyo idaresine gelen mek- tuplardan da bu neşriyatın yi kar- bir tornacı kazandı Müli Piyangonun 7 haziran çekili- şinde 100000 Jiralık büyük ikrami- yeyi AB8TTS numaralı yarım. biletin Sahibi Mehmet Zeki Ertenli kazan: mış ve dün İdareden hissesine işabet 'eden 30.000 Jirayı almıştır. Mahmutpaşada — Çuhacıhanda tor- nacılık yapan Mehmet Zeki Erteni öteden beri bilet aldığını, bugüne ka: dar hiç bir şey kazanmadığını, bu bileti ahırken de ümitsiz olduğunu Uplardan a DU Dar aa İi ar eee Sümarasını görünce saşırın Taarn egi Mdere neşriyatına | Sevindiğini söylemiz, bu para ile işi gösterdikleri bu rağbet — Kargısıncda | Nİ büyütmek ve bir ev almak ietedi- BE.C. radyosu “Dinle ve Konuş” İ mindeki yeni ve İleri ders metodunu Türk Müli Eğitim Bakanlığına sun. mağı münasip görmüştür. Bu yeni tedris usulünün tatbikine bu senenin sonlarına doğru başlanacaktır. “Dinle ve Konuş” öğtetim. aiste- minin bir çok yeni veçheleri olduğu gibi bu yeni sisteme Khkim olan baş- hea esas dinleyicileri mümkün oldu. fini sözlerine ilâve etmiştir. Sigorta işleri islâh edilecek Türkiye Sigorta Prodüktörleri Ce miyeti namına bir heyet, pazar günü Ankaraya gitmiş, — mühtelif temas- larda bulunmuştur. Bugün İstanbula u Kadar çok "pratik” imkânlarını | dönmüş olan heyet, - Cumhurbaşkanı Vermekten ibarettir. Bu yeni siste- | Celâl Bayar, Büyük Millet - Meclisi min tatbikinden sonra, hattâ ilk on | Başkanı Refik Koraltan, Başbakan beş dakikalık dersin sonunda herhan- | Adnan Menderes,, Başbakan Yardım- gi bir dinleyici Jâakal yüz — kadar Cümleyi bizzat hazırlıyacabilecek du- Yumda olduğunu idrakle - sevinecek- Bu #on derece basit olan “Dinle ve Konuş” usülü, Londra Ünlversi- desi Eğitim Enstitüsü ve İngiliz Rad- cısı Samet Ağaoğlu. ve Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşeyi zi- yaret ettikten sonra, alâkalılara al- Korta endüstrisinde yapılması temen- ni edilen reform hakkında izahat ver- mişler, İç Ticaret “Dairesinde - bu mevzu Üüzerinde müzakerelerde — bu- yosü "Radyo ile İngilizce” — şubesi| Tunmuşlardır. Bakanlığın alâkalı da: mensüpları tarafından — müştereken | iresi, / heyetin / getirdiği - rapordaki hazırlanmıştır. zoktai nazarla mütabik - olduğunu Mister Stevens pazartesi günü ay- | bildirmiş, Mükerrer Sigorta İnhisarı n mevzu hakkında Yunan — radyo- Siyle teman etmek Üzere Atinaya gi- decektii Kanununun değiştirilmesi veya imla- hi mevzuu Üzerinde tetkiklere bas- 1 EHİR HABERLERİ Yöllarn Hkantat karşısinda ! Şehirdeki - otomobillerin tahdidi düşünülüyor ŞOFÖRLER CEMİYETİ — TEMSİLCİSİNİN — İŞTİRAKİYLE GENİŞ ÖLÇÜDE TETKİKLERE BAŞLANDI daha ucüza yölcü — taşımaktadırlar. Taksilerin günlük — hasılatı gittikçe biraz daha düşmektedir. Bir sene ev. vel kilometre baına 45 kuruş üzerin. en patrona hesap veren şoförler bi gün 35 kuruş bile temin edememe- diklerinden taksiler — amortis karşılayamamaktadır. M. P. nin Beylerbeyi Bucağı açıldı dlllek Partii / Beylerbeyi / bucak teskilâtı kurularak fanliyete geçmiğ; Sergide Ulaştırma Paviyonu Devlet Deniz, Demir, Hava ve Ka ra yolları ve P.T.T. Genel Müdürlük: deri İstanbul Sergisine / 1200 matre kare bir paviyonla Iştirak edecekler- dir. Bu paviyonun İngaati için — bir mühendir. Ankaradan şehrimize gel- miştir. Belediye murakıplarının dünkü teftişleri Şehrin zarurl gıda ihtiyaçlarını da- ha siki bir #ürette kontrol etmek Ü- zere merkeze alınan Belediye müra. kıpları dün de eğasli sürette teftiş. ler yapmışlardır. Bu teftişte S0T e. 'naf ve mlessese kontrol edilmi, bun. Jardan 16 ı için zabit tanzim. olun. muştür. Ayrıca noksan - zörülen &5) #kmek müsadere edilmiştir. Gnci Şube memurları” tarafından yapılan nakil vasıtası kontrolünde de 281 nakil vamtası gözden geçiril- miy ve 28 £ hakkında zabit tutulmu! tur. Girit Başpiskoposu Valiyi ziyaret et Şehrimizde Patrigi- ziyarete gelen Girit Başplakoposu Rüm Patrik veki. liyle beraber bügün Vali ve Belediye Başkanını ziyaret etmiş, Girit halkı rin asil Türk Milletine — selâmlarını ve Türk Hükümetine / sayaılarının bildirilmesini rica etmiştir. Girit halkının Türk-Yunan dosüü una büyük inanı olduğunu, Atatürk. İe beraber Türk-Yunan dostluğunu kuran Venizelos'un bir Girtli bulun: düğünü, hava meydanına İndiği za. man hiç bir yapancılık hisetmediği ni söylemiştir. Motörlerin yolcu taşımasına müsaade edildi Balıkğazarındaki — Ral Mkelesi ile darpaşa' ve Kadıköy ” arasında Motörlerin . yolcu taşımalarına dün: denübaren müsaade edilmiştir. Ancak bu motörler, Köprünün l kele ve dubalarından hiÇ bir suretle yolcu alamıyacaklardır. Van Gölünde çalışan vapurların tamiri tamamlandı Van Gölü İşletmesinde çalı mıtaların tamiri sona ermişüir. Mmevsimi dölayısiyle yolcu nakliyatı. nn çoğaldığı. bügünlerde bütün va. purlar sefere konmüş — ve- İhtiyacı karşılıyacak - bir tarifenin tatbikine başlanmıştır. Yeni bir sergi Selçuk Kız Enstitüsü ve Çapa Ak- şam Kız Sanat Okulunun 1040-1950 öğretim yılı çalışmalarını — gösteren TEİ buzün saat 16 dan - itibaren okul binasında açılacak ve 16-6-1950 tarihine kadar devam edecektir. Ucüz rlorkııııılaı çoğalıyor Belediye İktisat Müdürlüğü, diğer lokantaların ucuza 'yemek vermesi için tetkikler yapıyor Belediye İktisat Müdürlüğü, lokan- talardaki yemek tarifeleri hakkında- Ki tetkiklerine devam — etmektedir. Evvelce de yazdığımız gibi yiyecek maddelerinde — bilhasın sade zeytin: Şazaran büyük bir fark olduğu hal de, Jokantaların yemek tarifelerinde henüz bir veuzluk müşahede edile- memiştir. Lokanta Sahipleri tarifelerde * zilât yapılmasına taraftar olmadık. Jarını Belediye İktisat Müdürlüğüne bildirmişlerdir. Halbuki Eminönü ve civarındaki yeni açılan bazı Tokan. faların Üç kap yemek için 120 kuruş almaktadır. Belediye İktisat Müdür- Tüğü, bu Jokantalarda ucuza verilen tabidotlar hakkında da araştırmalar yapmaktadır. Bu yeni Jokantalar u. Tuza yemek verdiği halde, diğer 10- kantaların yine eski tarifeler üzerin de ısrar etmesi bir tetkik mevzuu ol- Muştur. Bugün, yeni bir resim sergisi açılıyor Azra İnal ve Pethi/ Karakasoğlu buğlün aat 16 da Taksim Franmiz Konsolosluğu / sergi aalonunda yeni bir resim sergisi açacaklardır. Uzun zamanda" beri hazırladıkları bu ser- Kiye Azıa İnal 20 yi aşan orijinal e- der ve gravürleriyle / girmekte ve Fethi Karakaşın da çok orijinal e serleri olduğu tahmin edilmektedir. Düönkü konferanslar İstanbul Üniversitesi İçtimaiyat ve Bosyal Siyaset/ kürsüsü — profesörle rinden Dr. Orhan 'TTuna dün akşam asat 17 de İstanbul Ticaret ve Se Hayi Odasında Türkiye İktisatçılar Derneği adına (İş ihtilâfları ve grev hakkı) mevzuunda bir konferana ver. miştir. Kalabalık bir dinleyici kitlesi tarafından - takip edilen - konferansı mütsakıp serbest münakaşa - yapıl- mişta Dün gece ayrıca Beyoğlu Halke- vinde aat 18 de Yahya Salm Oza- noğlu — tarafından "Çocukta resim düygüsü,, mevzuunda bir. konferans verilmiştir. Ankara Devlet Tiyotrosu şehrimizde temsiller verecek Ankara Devlet Tiyatrosu 18 kişilik bir kadro ile şehrimize gelerek tem. Siller verecektir. - Rejisör yardımcısı Mahir Canovanın başkanlığında bu- lunan ekip hâlen İzmirde temsiller yermektedir. Ayın 27 sinde şehrimi- ze gelerek 29 undan itibaren Ses Ti- yatrosunda — temsillere başlıyacaktır. Şehir Tiyatrosunun Komedi ve Dram Kısımları aradaki bahçede geç va- kitlere kadar devam eden program dolayisiyle bu temsiller için istifadeli bir halde olmadığından Ses Tiyatro- Siyle anlaşma yapılmasına mecburi- 'yet hâsıl olmuştur. Oynanacak eserler. 29 haziranda Yalancı, 30 unda Antigone, 1 tem- muzda da Kıskançlar olmak üzere 9 temsil verilecektir. Sergi Komitesi, Sergi Sarayına taşındı Şimdiye kadar Ticaret Odatında çalışan Sergi Komitesi ve,buna bag- h bürolar, dünden itibaren Bergi Sa- rayına nakletmiştir. . Galatasaraylılar Cemiyeti idore heyeti toplantısı Galatasaray / Cemivetinin umümi heyeti fevkalâde toplantısı 17 hazi. ran 1850 cumartesi günü aat 15 de Cemiyet merkezinde yapılacaktır. Bu. içtimada ekseriyet hâsıl olma- diği takdirde yeniden ilâna” hacet kalmaktıın 8 temmuz 1950 cumar- 16 Haziran 1980 SPOR İ Tinci Ordu atletizm yarışmaları T nti Ordu aületizm yarışmaları düm İnönü Stadında yapıldı. Bu yarışmaz Jarda kazananlardan kurulacak 'kax Ma, haziran sonunda Ankarada Giğer Ordu. karmalariyle yarışacaklır. — 'Bu Tacınmalardan sonca' Türkiye — ordu 1— Nejat Türkyilmaz 114, 2 — Tur- g Gepeokla MR 9 Hllayin Kun. 200 METRE: 1 — Nejat Türkyılmaz 282, 2 — Va Jat Narman, 26,'9 — Mustafa Boyancı Bi 00 METRİ 1 — Hazan Elkırmış 56.6, 2 — Ahmet Okuz $ 0 METRE. 1 Kerim Bayrı 2184, 2 — Burhan Temelii 2366 1300 METRE: T0 Avram Peniçe 4.284. 2 — Hane- fi Çömlek 4347. 3 — Sadeddin GAT'. 000 METRE: Zekal Andaç 170Tâ, 2 — Hane. Çömlek İTÂKS, 8- Hakkı Eren 1A23 GÜLLE ATMA; 1— Kâzım Un 1076 2 " Yusuf Gü- cüyeter 9635, 3 — Mehmet Demir 060, DİSK ATMA: 1 — Yusuf Gücüyener 2929, 2 — Yu- Sul Karay ZT9k. 3 -— Bavas Koruyan Çü şhem Bölen 500 2 — Ünlü 593 3 — Turmut Gençoklu Glk ÜÇ ADIM ATLAMA, . Gencokl 1 SUNanlt Varol 1248, 2 — Bülent Talu ğ0i â “ÜFeridun Dora 1186 YÜKSEK ATLAMA. 1 — Tevfik Ünlü 168 2 — Bülemt Talu 186, 9 — Onman Yetişken 148, GEKİÇ ATMA 1 Yusuf Kiraz 8860 ix100 BAYRAK. 1 — n Tibi 47'; 2 — Ordu bağlder v SÖ S TE. Kor: 8873 4x400' BAYRAK. 1 —'ordu baktıları 81550 HAPOEL, BUGÜN VEFA İLE OYNUYOR Şehrimizde misafir bulunan İare: ilin Hapoel takımı bugün . İnönü Stadyomunda Üçüncü maçını ” Vete takımına karğı yapacaktır. İlk maç ta Fenerbahçeye 1-0, ikinci maçta da Galatasaraya 4-2 yenilen İaralllk lerin bugün Vefa karşısında ne ne- üce alacağı merakla beklenmektedir. Uzun süren bir lik maçlarından son- va birbirini takip eden ecnebi temase Jar ve bihassa meşhur İngiliz pros fesyonel / “Sünderland,, in peşinden yapılan İran ve İsralil maçları seyin cileri pek tatmin edememektedir. Bu bakımdan bu maçlarda seyirci adee dinin bir hayli az olacağı da muhak- kaktır. Sant 18 de oynanacak olan bu maçı hakem Müstafa Güventürk idare edecektir. Tevtik İstanbul polis telsizi takviye edilecek İstanbül — polik — teşkilkti — telsiz cihazlariyle teçhiz edilmiş, — gerek karakollar, gerekse müdüriyette kuz rulan tesisler faaliyete geçmişti. İki aylık bir çalışma sonunda alı- 'nan neticelere göre bugünkl tesisa tan ihtiyacı Jayıkiyle karşılayabilme. #i için yeniden bazı ilâvelerle takvi. yesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu husüsta tetkiklere başlanmış- tır. İstanbul polisine ait bütün nakil yaztalarındaki tesisatın karakollar- daki telsizle irtibatı tam olarak te- min edilemediği takdirde, bu maki- nelerin değiştirilmesi, tesisatı yapan firmadan istenilecektir. İlkokulların senelik sergisi 12 haziran 1080 pazartesi ” günü aaat 18 de Beyazıt okulunda senelik dlkokullar sergisi açılacaktır. SİYASİ İKTİSADI YENİ İSTANBUL MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE YENİ NBUL 'NEŞRİYAT YsTANBUL VBÜTED ŞİRRETİ tesi güNÜ aynı aaatte ve aynı ma ANZ. " MEANA ğ Halde, ekseriyete bakilmaksizm top: | —| n EDiTED ŞİRKETİ danılacağı Galatasaraylılara - bildiril. MATBAASI, mektedir. REŞAD NURİ GÜNTEKİN Bu işler biltiklen sonra yine bir zamanki snat- derimde evvelk Hükümetteki dalreme, sonra De | — İ giyeceği bilinemez. geceleri bir evde yalnız kalmalarına eloğlunun ne * muş, nihayet bu kısı lerimizi içerek Konuşmuş, sonra ortalık kararır- ha, ken hep bir arada istasyon caddesinin yolunu tu ık caddenin bifğiğİ köşe b Emin Hulüsi ile elele İstanbul kaldırımların. /da iş aramağa çıktığımız günlerde değil, çok daha evvelki oldukç ondan mesut zamanlarımda, Kavak Yelleri —0—- Bir dolap beykiri gibi aynı bir mihverin et- rafında dönüp dolaşarak ağaçları muayene eder, Çiçekleri, zerzevatları sulardım. Sabah — kahvi fımızın Kümesten kendi elimle aldığım sıcak yu murtalar ve keçilerimizden kendi. elimle sağdı (ım sütle hazırlanması âdeta kalde olmuştu. Süt. derini sağdığım keçiler huysuzluk ettikçe onlara Köylü hastalarıma söylediğim aynı / kelimelerle çıkışırdım. Bir âdetim de, kuluçkalardan civ civ Çıkması yahut agaçlardan birinde mevsimin ilk Meyvsinin alınması gibi — fevkalâde — halleri Celileye haber vermekti. Şimdi de bazan boş bu- dunarak onun kapalı penceresine doğru seslene Cek gibi oluyorum, Bu #aatlerde ve hele çar- gamba pazarı günlerinde bahçemizin arkasındaki Sokaktan, Erup halinde, köylüler iner, — duvarın demir parmaklığı arasından hemen hepaiyle üç Beş kelime konuşur, hastalarından haber sorar, hattA ufak tefek rahatsızlığı olanları bahçeye a Jarak ayak Üstü kısa bir muayenedeen geçirirdim. Âra sıra bunlardan bana av hayvanları hediye edenler olurdu. Tereyağından oduna varıncaya kadar evin bir çok eksiklerini onlardan teda- rik ederdim. Hattâ Celile dört yaşındayken onn Dir gün —aşağı yukarı İki hindi fiatine— se- vimli bir sıpa bile aatın almıştım. 46 reboyundaki muayenehaneme Biriş. Hastaya çı farıldıkça yakın yerlere ayakla, uzak yerlere Te hirin arabasiyle gidiş gelişler... Akşam Üstleri ye ni İstasyon Parkındaki havuz başında, karlı ki ra düt şerbetleri karşısında, yine her — zamanki aynı münakayalar ve kavgalı şakalar. İik bir. kaç geceden sonra artık ya gamaya / başlmaıştım. - Evi gimdilik büyük abla beklemekte idi, Gerçi Celilenin ailesi içinde doğup büyümüş Huriye diye demirbaş bir evlâtlığımiz yardır. Evlâtlk diyorsam aşağı yukarı Celile ile yaşıttır; belki hatta ondan bir İki yaş da daha büyüktür. Huriye evimizin kilit küreğidir. Hele Celile hastalandıtan sonra onun garip bir vesvese ile dalma belinde taşıdığı anahtar külçesi oldu- Ku gibi Huriyeye teslim edilmiştir. Fazla olarak /da çok çalışkan ve beceriklidir; bizimki gibi üç evi parmağının Üstünde çevirebilir. Fakat büyük abla, kızım Kara Sekili çiftliğinden dönünceye kadar bizde kalmaya karar vermiş, bana hatta sormadan bohçasiyle dikiş sepetini Tahirin araba- sına atarak bize gelmiştir. Söylediği sebep bu ilk günlerde beni yalnız evde derdimle başbaşa bi- Takmamaktır. Fakat asıl sebep beni derdimle de- Bil Huriye ile yalnız. birakmamaktır. ve büyük Abla bu düşüncesinde bir dereceye kadür da hak- hdır, Zavallı Huriye buradakilerin dedikleri gibi, tükürsen yüzüne yapışmayacak derecede çirkin bir mahlüktur. Küçükken çıkardığı çiçek, sapan. İn tarla sürer gibi çehresinin altını Üstüne getir miş, Üstelik sa£ gözünü şakağa doğru gerip çar- pitarak korkünç bir gekle sokmuştur. Fakat ne de olsa aicile kadın diye kayıtlıdır ve böyle küçük kazabalarda bekâr bir erkekle genç bir kadının a Evin görünüşünde çok şey temeli sarsılmaktadır. Anadolunun bir çok yerlerinde olduğu kasabamızda da zaman zaman bize hem benze- yen, hem benfemeyen acaip kıyafetli, acalp ta> Sen değil; Gilenci, serseri desen değil.. Çoğu kel gibi iri ve sakin yapılı adamlardır. Saç sakal- niş ve yağmurdan, çamurdan muşamba haline girmiş bir nevi entarilerine bi karak Türkistanın Hayve, Buhara gibi uzak bir seyyahlar oldukları. akat görünüşlerindeki ür. kütücü vahşiliğe rağmen çehrelerinde anlaşılmaz miyet verir darına, rengi kalmı yerlerinden gelmiş bir nevi n tasavvur edersiniz. bir mazlumluk ve sükünet vardır ki e Dil bilmezler. Öyle dilenci yırtıklığiyle Üzer saldırıp para istemezler. değişmemiştir. at hakikatle fark zannedilebileceğinden —de çok büyüktür ve alttan alta evimin ve hayatımın li bir takım yabancılar peyda olur. Derviş de- Sade yolunuzun keni gında her birimiz evil evi yollarımıza ayrılmıştık. A Karibem, men mehcurem' geçti diyemem. Fakat sonradan talih değişince ve gibi| — İzimdan çıktı. Hem o biçarelerin ifadesindeki aye | — | hele çoluk çocuğa karışınca toprağını sevmiş bir. n hüzünle! Bunu Adeta bir yabancı ağzından gibi | — İ gaç gibi sere serpe geliştim; dört bir tarafa dal işitince kuşkulanarak durdum ve “ve minelhava- Budak saldım. Ancak gu da var Ki yine o gece- dis" diye hayretle kendime lerde nerede nasıl olduğunu tayin edemiyerek gör- hey- | — nt uyanıklığa rağmen biraz so düğüm bir başka türlü rüyada biri benim kula. ne tekrar ettiğimi duyunca, bir yabarcıya çikie | — | gima, ileriki hayatım için, bir başka türlü vatt Şir gibi en İMübali alayımla kendi kendime çıkığ- |— | fumldamıştı. Elime geçmiş umulmaz sandetlerin nize | — İlkür adamlarından biri sensin. Je, Köylü Köyüne kendi ca karanlıkta dar ve dolambaçlı bir sokaktan evime çıkarken bu “Men sözü birden bire ağ- fm: “Hayır ola ahbap! Ne olüyoruz? Buramı ar- tık senin kendi öz yurdun. Bu birer birer lâmba- Jarı yanmağa başlayan evlerin en saray gibisi se- nin evin.. Gerçi ötekine berikine karşı "Çok gü- kür yuvarlanıp gidiyörüz” demeyi Adet etmişin- dir, Fakat pek iyi bilirsin ki bu kasabanın en v huyu içinde, bu memleket »e hi başına taç etmiştir. Halk arasında senin başı- Tında dürarak ancak dikkat ettiğiniz zaman işite- | — İna yemin edecek kimseler vardır. Belediye Relsi Dileceğinle garip fakat münle bir şive İle ağır | — İ sana “Mebusları Ankara değil de halk aeçse sen. ağır çoktan ittifak reyile mebusumuzdun” diyeli daha “Men garibem, men mehcurem' Ön dakika olmamıştır. Gerçi karın öldü. / Fakat Derler, etrafında bunca eş dostun, üstelik bu toprafın öz Bu adamlar bu başdöndürücü uzaklıkları bu | — | mühlis malı olan nür topu gibi bir de çocuğun hal ile ve bu kadar değişmeden nami ve ne kadar | — İvar. Sokaklarda dilenci gibi boynunu - büküp zamanda aşarak ar eski şarkılardaki hüzün ve hi zer bir Madesi olan bn “men mehcurı men mehcürem şarkısını o zaman görürdün. Bu | — | nasebe kâtibiydi;. Hükümet konağında — benim ni daha garipsetmiştir. Sanki gürbette kimsesiz- | — | seninkine düpedüz. nankörlük derler.” kapı komşumdu. Kendi yaşında sırım. gibi sapa- İlkin ayrı bir sesi varmış da bu söz ve sex onun xI anflam bir yerli kadın olan karısı bir hafta için. ifadesi imiş Kibi. GÖÇ HAZIRLIKLARI de tifodan ölüp gidivermişti. Bir akşam yine İstasyon Parkında şerbet. Doğrudur. Bu kasabanın bana verdiği refa (Devamı var) 18 19 50 vza düşmüşlerdir. Kısır hi yallı bir adam olmama rağmen bu düşünce ve 'men mehcürem' Alemde arkadaşın Eyin Hulüsiye uyup İ da kalmalıy diye sızıldanmak öyle mi? Sen İstanbul- Onunla elele verip söyliyeceğin kafamın karamelâ makineleri gibi durmadan ha yal ve ümit döktüğü kavak yeli gecelerinde Bile düşünememiştim. Gerçi burada ilk / günlerim iyi hiç birinde ondaki çehreyi bulamıyor. ve bana bu valdi yapana karşı pazarda aldatılmış — bir köylü küskünlüğü duyuyordum. Fakat bereket Ki bu nevi düygülar ancak masal ve romanlar- da sürüp gider; Halbuki gündelik hayatın hay eski bir malaryanın, mikropları gi- cak bazı nadir. müvazene bozukluklarında göyle bir yoklayıp geçmekle iktifa eder. Evet ben bu yabancılık duygusunu hiç bir zaman içimden tamamiyle söküp atamamıştım. Fakat hiç bir zaman da ben bu şimdiki şidde- tine yükseldiğini hatırlamıyorum ve bu çoktar beri evimizin bir odasında bir gölge ile bir fer- ttan ibâret kalmış bir kadının ölümünden ile. Ti geliyordu. Yedi sekiz yıl evvel bir yerli tanıdığımda da buna benzer bir şey görmüştüm. Bu adam mu-

Bu sayıdan diğer sayfalar: