15 Ağustos 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

15 Ağustos 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayta « _AL,_ GE P Bi VIDaASİ decesi O Sşeşiahideki meyhanede hişbir lt 'Deniz, karanlıkta kaybolmustu. A- Fasıra Açıktaki — dalgnlaran. tarafın: dan dalga vuruşları düyülüyordu. Pe- Berin yanıp sönen karmım şiği, bu karanlık muhite yekâne canlı rengi Katıyordu. Dalgnkıranın, içine sinmiş Bütün tekneler, karanlığa bürünmüz” tü 'Köye başındakl fenerin altında u- e bekglal, bir. sizara, Ta yavaş adımlarla ye: Tinden doğruldü “ve uzaklaşarak Ko Yu Karanlıkta kayboldu. Uzaktan Uzağa, civarda bulunan v mumhanenin #ürültüsü Guyuluyordu. Biraz sonra o taraftan gelen göDekli bir gölge, küfürler savurarak mey Denin köze başındaki » fenere kadar eli ve Yakin altinda simp kaldı. Görenler, “sarhoş” - dediler ve gecip Bittiler. Dışarının bütün bu canlılıkına rağ men sahil boyundaki meybane boştu. Genç meyhaneci her günkü gibi bü- fe arkasına geçmiş, bardakları kuru: Tüyordu. Her gece 'meybaneye uğra: Mayı âğet edinen komsu kunduracı fekrar her geceki yerine oturmustu. Her zamanki sakin bakışlariyle, d garıdan yanıp sönen fenerin kırmın İaım seyrediyordu. günkü — gibi tekrar 'geçmişti" O d her İçtiki Birgey içer ve kirk lar ölçüsün: halde, hiz Tisi vardı. Kimbilir, Belki de başka bir gey için eanı sıkıliyordu. — Derin Bir hefes aldı ve: —,Bu gece yılbaşı diyerek, — kendi mdine mırıldandı. Bu geceyi de at- Jatıyoruz ve işine devam etti. Komşsu kunduracı, bardağındaki son yudümü İçmisti. - “Bardağı masanın yalnızsın, — Gedi. — Bu gece pek gelmezler zannede- Tim, bu gece ” sarhoşları kovalarlar. Biraz durdu. sonra devam etti. Her Keco bu Saatlerde burada olurlardı. Amma bugün hiş de belii olmaz. Komşu kunduracı başiyle tasdık et- tikten Sonra: —Ne yapmınlar.. dedi. Bu gibi gün- deri beklerler. Genç, son sözleri Ginlememisti. Son bardaği da Kurulayıp yerine yerleş. tirdi ve köşedeki süngeri alıp büfeyi #ilmeye başladı. Aynı zamanda söy- gibi zannediyor. Kendi zamanında burası çok İslek: iş. Limana mik sik yabancı gemi ler gelir, bütün tayfalar, bütün “atos Ççiler - "Liman Lokantası” ni sorar, Buraya gelirlermiş. O zaman burası Tokanta imiş. Günde altı çeşit yemek pisermiş. Ama bugün; bugün buraya bel Bütün bunları — söyledikten sonra bir an durdu, sonra devam — Babam Balen buramin ni bekler durür, dedi Sin! Kunduracı başını kaldırdı. ver — İnsan ümitle yaşar, ümitle, dedi. O zaman genç meyhaneci elindeki süngeri bir yana biraktı ve gözlerini Ona çevirerek yaklaştı: * Evet diye 'bağırdı. Ümlt.. ümit Bir an nefes aldı sonra devüm etti: Ümit etmek, ümit 'etmek ve Eadece rüya görmek. Bunların hepsi de Kü Z€) geyler. Fakat hakikat olan wu Ki insanlar parayı nerede bulsalar ha: yatı da, sandeti de orada ararlar. Bunları söyledikten sonra bir nefes aldı — Yalan mi ya.. diye komşu kun- duracıya, sordu. Kunduracı tereddüt. İü bir çehreyle ona baktı, genç meye Baneci “onün önündeki bardağı aldı ve büfeye gitti. Kunduracı: T söylediklerin dokru diye tasdik eti Ama bu yaşından sonra ne yep- fın öğlüm, dedi. Yetmişine dem. vür. Gu, Artık çalışamaz. Bu sebeple bura: Yi sana biraktı. Bundan sonra her Sey senin. Tamir etmek, — gerekirse başka bir şekle sokmak. artık bun: ların hepsi sana' düşer. Bu sözlerden tonra genç meyi €i kunduracıya baktı — Tam altı tane oldü, — dedi. Bu meyhaneyi “ben işletiyorum. — Sonra #esine mahrem bir eda vermeye ça Tişarak “devam . etti: — Bana doğruyu Böylüyeyimm mi, dedi. Bu kadar yıldır. elime toplu bir para geçiremedim de- arkadaşının ke- derine “ştirak etmek istedi. — Allah bir kapıyı kaparsa öteki- ni açar, dedi. Bu söz Üümit verici olmakl 'ber, genç meyhaneciyi kızdırmıştı. ” Açar derler ama dedi. vergi 8- maya gelen tahsildar bunlardan hiç damıyor. Bak, bu gece yubaşı ve ikimiz burada kumru gibi muhabbet edip durüyoruz. Bak eli Ka 'masalardan birinde ot iğaret ederek— gu aptaldar Kimse Yar mif. Bu sözlerden sonr: Kunduracının - “masasına oturdu. ve, Bu aplal her akşam buraya gelip ©- kurur, dedi: İçtiği bir bardak, şarap, kark kuruz. Bugüne kadar bir keli: me konuştukunu düymadım. Dilsiz. dir. Aptat aptal özümün içine ba: kar ve şarap ister. Yeni geldiğinde Birkaç Kere / ikinci bir bardak dol irdüm, 'ama her seferinde cebinden ark kurus” tan baska bir gey çık- madı. Durdü, bir nefes aldı, sonra Gevam etti: Btrafımda hep garip çeh: Şeler, sizmiş dimağlar.. devam etti: 'aynı gşiseler, — dedi. Bu garap gişesi, kırmızı renlei, Tate Bunlar soda fında bardaklar aynı işkemleler, “aynı pislik.. ayni Şakirlik.. ve gitlkçe kuvvetlenen sesi Rihayet Uuzun bir küfürle neticelendi. Küfürden sonra devam eden süküt Jürinin seçtiği 30 hikâyeden biri I Muharrirlerin soyadı alfabe sirasiyle her gün bir tanesi neşrolunacaktır. müdüetince kunduracı başını öte ta- Fafa çevirdi. aptal, — başını kaldırdı Ve tebessm eden 'bir çehreyle genc Meyhaneciye bakmıya başladı. Fakat genç meyhaneci #özlerini bitirmemiz- Ö devam eti ' 'Her fırtınadan sonra alâtmisema ünürmüş, dedi. Bıktım artık bu #örlerden. her günlük JAflar bunl Sabretmek, beklemek, değişmez. bu Köhne' yerde “kapanmak: 'Genç meyhaneci bu. sözleri söyler- ken, dilsiz başiyle “tasdik ediyor ve Fittikge kandinden geçerek acaip B fer çıkarıyordu. Bir ara simsiyah diş- lerini Köstererek gülmeye başladı. O Zaman'genç meyhaneci ona döndü ve: “Her şeyden çok su aptalın ba- kızlarından Diktim, dedi Ve yalnız kirk kurüş için diye devam etti:. ©- Sun gibi ben de Gilsiz olmak İster: dim. Belki bu bana daha çok sükün Yerecekti. 'Tam © esnada meyhane önünden garkı söyliyerek ve üzun nidalar sa: Vurarak birkaç sarhoş geçip gittiler. T Bak, dedir a zaman meyhanccl; iemişler, - sarhoşturlar. Besini birden ek ba- Harmaya başladı: — Bıktım artık bu ezlel kâbustan. Ben de yaşamak istiyorum. Başkala- Fiha nasip olan, neden benden. esir- #eniyor, ben neden böyleyim. 'Bülün. “bunları söylediği — zaman Komşu kündüraci şaşırmış, ona bar kıyordu. Fakat genç meyhaneci sesi- Bi yükseltmişti, devam etti: — Az önce gençler sarhoştular, de- Gi başları dönüyordu. niye? .. Bir an Gürup nefes aldı, sonra: / Bvet, dedi. T da benim gibi bir " belki onlar da be: yükselte fan biktilar, — belki oniar KiDİ değişmek bilmeyen” bir hayatın 'isinde kaybolmuş #ürünüyorlar. bügün bütün — bunlardan kurtulmak için olmalı, “çtiler. * İçtiler, susamız Eibi, her göyi unutuncaya kadar. Bü fün bunları o haş Kurtulmak Uzaklaşmak için yaptı Genç meyhaneci bu sözleri bir so- dukta söylemişti. ahat bir. nefes a dü Fakat: — Her halde onlar da benim gibi başka Dir Bayatı beğeniyorlar, diye- Fek az #onra tekrar söze başladı: O, Bayatın kendi. tahminlerinde, tahay- yüllerinde yaşıyor. 'Tam bu anda meyhanenin kapısı acıldı ve siyah Paltolu bir adam mey- Haneye girdi. Yakalarını kaldırmıştı. Yüzü hiç ” görünmüyordu. Sakin a- dımlarla bir masaya gitti ve oturdu. Bir an; genç, kunduracı ve aptal şüp- eli nazarlarin ona baktılar, sonra np tal Bamımı öteye — çevirdi. kunduracı yere baktı. “Meyhaneci: e. dedi, #u anda bu adamın isteğini yerine getirmeye mecburum Ve İstekslz bir yürüyüşle yeni gelenin yanına gitti. Kunduracı yalnız kalmıştı. Burnü- nun altından Muruldandı, — “bu gece Müş «i yanına geldiğinde, " Bana Tçki ver, deği. Meyhaneci: Tüett — Bir içki, ne olsu T RakıS”dedi, meynaneci. — M kavvelir olsun. Meyhaneci büfeye gitti ve bir bar dak rakı doldurarak geri geldi. — İşte.. dedi, rakı. Z Basila “istesemt X— Kapalı.. “Sişe. “Yabancı bardağı önüne çekti, genc meyhaneci sakin adımlarla kundura- cinin masasına gelip — otürdü, artık famamen sükünet bulmuştu. — Birakıp gitmek olmaz derin kalbini rmak olmaz. 'Komgu kunduracı —dert dinlemek- 'ten bıkmiş olacak-— yerinden kalkti dedl. Pe- — Artık eve gitmeli, dedi. Yavaş adımlarin büfeye — doğrü ilerledi ve duvarda asılı paltosunu alıp giymeye başladı. Meyhane kapısından çıkaca- Âh sirada ansızın döndü ve sordu: ” Saatten haberin?, Bu sözü yalmız genç meyhaneci 1- #itmişti. Közedeki “aptal ve az önce Zelen yabancı, dalzin bakışlarla d Şarıyı Seyrediyorlardı. Meyhanecinin Saati yoktu: Meyhanenin çalar saati birkaç ün evvel elinden düşüp Tilmıştı, bu. sebeple; Genç. meyhanecl: — Hiç haberim yok, dedi. Ama tam gece yarısı olunca bütün düdükler ö- Tecek. “Daha ötmediler, demek sant Gnikf yok. Komsu / kunduracı teşekkür nunda Dirseyler mırıldandıktan Fa her zamanki sakin balleri ile mey- Kane kapısından dışarı çıktı ve gece nin koyu karanlığında kayboldu. Dışarda yanıp sönen fenerin kırmı- z wi az Önce gelen yabancının gö- Zünden kaçmamıstı. " Mütemadiyen dışarısını seyrediyordu. Rakısını hâlâ içmemişti. Bardağı parmaklarının ae yamına sılaştırmış. sinirli hareketler. İe gevirip duruyordu. Âz sonra sinirii bir 'hareketle bardağı akzına götür. dü ve bir yudumdna İçti: Sonra görle: Tini tekrar fenerin ışıkına çevirdi ve öylece kaldı. Genç meyhaneci tekrar büfeye git ti ve Süngerle, raftaki şiselori silmiye Bazladı. Bütün gişeleri elini şakağına dayıyarak © da, Yi seyre başinc Meyhane sakindi. Birkaç kisi müy- hanenin uzun penceresi önünden biz- h 'adımlarla geçip gittiler. Limana . kınmış —mavnaların — uzün ” irekleri Saka #ola sallanıp durüyorlardı. Köze Başındaki işiğin sitinda bekçi, bir u- Zara daha yaktı ve birkaç nefes çek Tikten sonra karanlıkta kayboldu. Pe- herin direği dibine sızmış olan sar. hoş, yerinde yoktu. Bekçiler İcabına bakmışlardı berhalde. Uzaktan uzaka civardaki - umümhanenin gürütüsü duyuluyordu. Bunlar acnip nidalar ve Yırık kahkaha sesleriydi. Genç meyhaneci bütün bunlarda çoktarı alışmıştı. Yabancı, dışarısını Seyre devam ediyordu. / Bir an ücü Birden Gşardaki genliğe — kulak ka- Barttılar; genç meyhaneci dudaktarı: nt dişleri Üzerinde gezdirerek tükrü: Künü' topladı. 've Bürenin “atındaki ŞöP tenekesine iri bir tükrük fırint- G Tam 6 anda, batitçe bir feribot Güdükü duyuldu. Fakat o kadar har fif ve sönüktü ki, umumhanenin gü: Tültüsü” arazında 'kayboldu “Tantı beraberlerinde sisun, di mırıldandı genç meybaneci, çok Kür kurtuldular. Havacılık bahisleri Hava bo Pek çok kimselerin — zihinlerinde Asrımızda tayyare bir tren gibi, vapur, otobüm gibi fakat daha sürat J ve rahat olduğu lârak edilmeye ve (Tayyare tehlikelidir) — fikri sabiti artık. zihinlerden silinmeye başladı. Bilfarz Türkiyedeki yıllık uçak ka: lariyle yalnız İstanbul oto kazala- ahi tetkik edersek bunu daha iyi an- şluklarının mahiyeti nedir? len cereyan, — tayyareyi de âni bir darbe ile kaldıracaktır. Tepeyi ağtıktan sonra Ga cereyan aşağı doğrü estiğinden biraz evvel kaldırmakta olan küvvet / birdenbire Zall olacak ve tayyaremiz hafif bir düşme yapacaktır. Böylece bazıları. zun dediğine göre bir hava boşluğu- 'na düşmüş olacağı. Rüzgârları doğuran sebepler çok yer etmiş havacılık — mevzularından | tur. Binaenaleyh hemen her zaman bir tanesi de hava Böşlükları konü- | bu nevi sağnaklara maruz kalabili- Düdük sesi bir kere daha duyuldu | — gudür. riz. Fakat bu sağnaklar arazide pek yenba defa ebeyce Duzun sürdü. O| — kir kaç gün Önce Başlarının he-| Yükseklere kadar çıkmazlar. — Yük- Artık kurtuldular, men Üstünde uçan bir tayyareyi sey- | / sekten uçulduğu. takdirde — bunlara Yabanen, Bu sese meraklanmıştı. | reden göförlerden birisi diğerinc: marus kalınmaz. Bu ne? diye sordu. Şu tayyarenin pilotu hava boğ- | — Bilhasın yazın scak havalarda gö- Bu #öz Üzerine genç | meyhaneci | yuklarına düşmemek için kimbilir ne | Tülen bir sağnak nev'i daha vardır. birden"uyandı ve ona baktı. Bancı idi. Onu, bu muhitte hiç gör müş dekildi. Biraz da onun bakişle Bir feribot, dedi. — Peribot. Bir an dürdü, Bir feribot, dedl, u. Yabancı, başını boş bardağına çe- viral Bana rakı getir, dedi. Bu söz üzerine genç meyhaneci v hat bir nefes aldı ve büreden rakı Sesini alarak yabancını ” Bu ikincisi, dodi. Özeki, başiyle tazdik etti ver Feta ae Bütün bunlara rağmen uçuşta boş-| uçağın kanadı geçerse sağa veya so- X— NeBereye. duklarda yuvarlanma hissini verdiren | <la bir yıkılma görülecektir. — Feribot, dedi yabancı. bazı hâdiseler vardır. Bunlara tayyı Sıcak hava soğuk havaya nazaran — Tanrı Bilir, kaderin sevkine bak- | recilik lisanında sağnak denir. Sağ- | / gevşektir. Hava dahilinde — mühtelir| h. nak, uçakları sağa sola yatırmaya | sebeplerden yer yer bazı mcak hava' zaman kalktılar?.. dle 'a önce, Tabancı, — Biç. “adl, Bir an ikisi süküt oldu. 'öyle sordum. yabancı Sinirli bir Yukarı kaldırdı. Tenmişti: — Det sin artık sesinl, Genç meyhaneci ona döndü ve. o inirlenmişti. di Kidecok. Ner- şer. “Uzaklaşacak da onun kadar . Merak - ct deyse sezini Artık burdan. Bu sözlerden baktı, d Te Yabancı: — Gel otur, dedi Meyhaneci ona baktı. — Ben içmiyecekim, dedi. — Niyez.. ; e yalbağı. (Sonu yarın) Bir yar bakışlarını Bu gece kalk- Niye” sordun?. başiyle 'Bir hareket yaptı. sında soğuk bir Dşardaki gürütü artık Susmuştu. Genç meyhaneci daha bir adım atmamıştı ki, feribotun düdüğü tekrar duyuldu. Genç birden dürdu, hareketle başıni düdük sesi devam edlyordu: Yabancı fena halde sinir- uN gitain artık, dedi. Kes- sonra yabancı ona 'Genç. meyhaneci Büzün İcinde zun küfürler mırıldanıp dürüyordu. kadar terliyordur, dedi. bu bildikleri ve Jarın havada. hin: sallamaların mahiyeti nedir? 'Her şeyden önce hava boşluğı zünü ve teknik tabirini — düzet lazımdır. Havanın da bir ağırlığı ol. Tekse uçmuş olan- 49Ö boşlukları olamaz. galışan Ani irtifa, alışlar yaptıran küvvettir. Bu kuvvetin hi edelim: terbülans, konveksiyon gelen anaforlardır. Denizden karaya doğru Vig yaş zirvesine geldikten ve orada bir ta- U ada cereyanın içinde bulunan clsim- PU | takip etsek, sahili Gerek tayyarecilikle iştigal etme- miş olanların havacılk hakkındaki tükleri bir. takım düğü hepimizce — malümdür. — Hava yumuşak ve seyyaldir. 72000 metre 'ye varan hava tabakasının zerreleri arasında bir tayyarenin boşluklarda yuvarlanmasına sebep olacak hava düşüşler Va dahilindeki teşekktil sebepleri çok- kur. Bunların en Önemlilerini — izah Sağnakların ekserisini havanın yü- karıya, aşağıya doğru olan cereyan- darı yapar. Bu cereyanların menşel cereyanları ve yeryüzündeki mânilerden husule esen bir Tüzgâr biraz sonra sahile ulaşır. Ka- ra parçası, denizden yüksek olduğu için orada rüzgür şakuli bir yükse- ır. Önündeki tepe veya dağın kam anaforlar yaptıktan sonra tek- rar mükabil satıhta, fakat bu sefer aşağı doğrü esmeye başlar. Bu es- der havanın akışına tâbi olurlar. Te- sadüfen biz de bu cereyanın yolunu geçtikten biraz sonra dağı aşmakta olan ve yükse- Tsınan hava dalma amudi olarak yük- selir. Bu yükselen hafa — sütünun yanıbaşında aşağı doğru bir cereyan toosalla eder. Tablat türlü renklerde- dir. Ormanlar, nadaslı tarlalar, türlü ekinler, deniz koyu renktedir. Bunlar aıcakta çabuk imnarak üzerindeki ha vayı da imtir, Bu süretle orada amü- di bir hava cereyanı ve ofvarında da aksi yönde diğer bir cereyan tepek- Kül eder. Tayyare bu cereyandan ge- | çerken aatından maruz kalacağı kal- dirici küvvet sebebiyle irtifa alacak. tır. Biraz sonra da bir düşme hisse dilecektir. Bu cereyanların stünden Kütleleri husule gelir. Tayyare kis- men soğuk bölgeden bu meak kütle- ye girer ve çıkarken gene sallanır. Bulutların bir iki yüz metre ai 'tında sağnak bölgesinde âni rüzgür esişleri veya dinmeleri de sallanma- lara sebep olur. Bizzat rüzgürın hortum — şeklinde 'amudi esişi de sağnakları yapar. Yolculara belki ilk anda — içlerine bir Ürperme verecek olan bu sağnak- Jarı doğuran daha bazı gebepler var- dır. Fazla teknik mülâhazalara gir- meden ekseriyeti teşkli edenlerin bun. lar olduğunu söyleyebiliriz. Yukarıda izah edilen / sebeplerle hüsüle gelen düşmeler ve İrtifa alış- Jar 5 - 10 nadiren 80 metre civarın- dadır. İstisna teşkil eden haller yok değildir. Sağnaklar pek ender haller- de tehlike arzetmişlerdir. İyi, bilgili ve tecrübeli bir pilot bu sağnakların pek çoğunun önüne ge- çebilir. PİLOT Hicri| 19 5 0 |Rumil Zanaa| Ağustos İarur ğ ıs 2 1369 Salı 1366 YAKT VASATİ EZANI Ökn” asia — Sün Tünd Te — Sas llşam zt — iz0s Hi ös 'te Tasük e — saa Uçak, tren, vapur GELECEK OLAN UÇAKLAR 045 DALY. (Türk) Bursa- dan. — 880 DELY. CTürk) İzmirden. — 1410 LA ( talya) — Roma, Atinadan. — 1800 DELY. (Türk) Van, D. Bakır, Elânığ, Sivas, Anka- 'adan. — 1515 Ürfa, G, An- tep, Adana, Konya, — Afyon- dan. — 1538 DELY. (Türki Tekenderin, Adana, Ankara dan, — 1550 BLELA. (İngiliz) Londra, Nis, Roma, Atina- dan. £ 36ğ0 DALY. CTürk) İzmirden, — MA4S DHY (Türk) İzmir, — Balikesirden. —X DHY (Türk) Ka- 1828 DLY. (Türk) Ankara- Honk-Konr, Bankok, Kalkt- ta, Delhi, — Karaşi, Basra, GEDECEK OLAN UÇAKLAR 820 DELY. (Türk) Bursa- ya — 820 BEA, (İngilis, AtIna, Nis, Londra'ya —.00 T Malatya, — Elamığ, Brau- zmire, — 1030 DALY.(CTürk) Ankara, Adana, İskenderuna. — 1606 DELY. (Türk) Taml: 1700 DELY. ÇTürki Ankaraya. — T05 DİRLY. (Türk) Bursaya, — 2135 P. GELECEK OLAN VAPURLAR. 1400 Ankara, B.Akdenizden. — 1800 Necat, İnebolur 2000 Uludağ, Mudanyadan. 2230 Bündırma, Bandırmadan. GİDECEK OLAN YAPURLAR 800 Bandırma, Bandırmaya. — 800 Uludağ, Mudanyaya. — 1700 Suz, Mudanyaya, — 1600 Anafarta, — Takenderuna, — GİDECEK OLAN TRRNLER 620 Semplon Eka. - Cavrı- pa). — 1810 Ankaraya (Eks.) — 2820 Ankaraya (Eka.), DA ALKAZAR (48562) 1 — Kınl Siaske (2 künm. birden). 7 — Olimpiyatlar (türkçe). İPEK 2 — Vahil Kosu. Mazkeler Aşağa, 8 — Yetime ŞARK Kirali. 2 — Klcopatra, DK — yatanim içn 2 — TARSİM G0i 1 — Maha hla Sevgilini. 2 — Ayge: Gönüşü. 9 — Kanşan 3 — Ce- ONAL SİNEMALAR BEYOĞLU GİNETE — Jie Venesik Hufut Boyu. İSTANBUL (236n met 2 — Gizil Vesi Te 1 — Rakiboler AŞ ADT GS li | de at öreen) | | ĞD T Binliler |at ÇdeD. N A TAAN N B MARMARA (2600) 1 — Ley- li EAREAR PMEN. Aş |lsklar Açarken. 2 — senn ©. SİHHİ İMDAT| ai Te aa aa y HS berlE gaa BAD Sit e| ePiN n Ka L G e eei Si Tnt Y — Yuvaya Dönüş. 2 — | TomAN Gaiz 1 ” cent A |V Arkdne Müzik Beldesi. Jayı (türkçe). 9 — Ve Silâh- İzmir 1 — Hainler — Geçlâk İar Geliyor itürkçe Günahim — ceürirçen. SÖREYTA (6086a) 1 Kadar, 2 — Kazansı CEBECE Tüsse) 1 1 — İK Açıkgüz Asker Ü Cx — Vazife Başında İ si. 'Gülen Gönler. $ — Laasle DEZ Ü2N 1 — Yaman gae Siiyller inş. 2 — Bitmemiş Dana. 2 — Aşk Memnu. “Aslı (türkçe). 2 — Bir Dağ Simil Haydut (türkçe). ANKARA (32433) 1 — Şehanc ULUS (EZD) 1 — Aşk ve Pa. YENE (4000) 1 — Hayat Pe- Beyozlu #66 Ankara 00 | İstanbul MEZa İamir 2022 Üaküdar 605 K. küy s067z. Karşıyaka: 18065 1—Kır ika Kerem MELEK (64868) 1 — Öldüren | YENİ (Bakırköy 166-126) 1 — EEET GSSr G SAT 5 Hi eee n EĞZANELER GT gll ga İ abİmör cimezt SöKTeRne GDU sak | GPRMS (ei 1 — Aştam ye | tar Geinoaa) 3— 56 | azroarv: Kınyoli Gterkez) © Nebir- | — Sihhat (Merker) — Kemal (42861) 1 — Katiller, Üler Kiraliçesi (türkçe). 2 — | Rebul (Takalm) — Fındıklı d Deli Gönül. Tei Yüva, Aam (Sişin — Nişantar 5p. (40380) 1 — Maceralar ANRARA: Hi : M — Hahcıstlu Güasköy) — Teni Turan (Kammpaşa) Örünceye Muharrem — Tanir Ziya Nu nt | (öehremini) — M. Fuat Boy Katkas PARK. (N Kadın Se- | (karazümrük) — Hayim Berk ÜNAL (Kışlık) “ 1 — Tarzan | verse, 2 © Uyumayan Adam | (Pener) yaanlar Frena, 3 — Karım ( SUS 40t 1 Kaşü, Prena |erör: Eyüp Soltan Ofarlık) 1 — Şehitler| SÜNER Ts0rn 1 — Zehirli | BESİKTAS: Vidin (Beşiktaş) 9. 2 Papda Gük Ruhlar. 2 — Hayaletler Gemi-İ — Yeni (Ortaköy) — Arna: Yutköy — Merkez (Bebek) KADIKÖY: Merkez (Kadıköy) — Kımltoprak — Göztepe — Bostancı .. (l <— 1930 Öğle günetesi, Hava- rap Okuyan: Müzenher Tur, Sevim Tan, — 2100 Tam z it aati — 7200 Konuşm Tzas Dane müzigi pi — 2246 MSA: 126 Açılış ve prosram, — t30 M Ayanı |Kalar, — 1 1T58 Açıla. ve program —' d00 Sarkilar (Okuyan: Muafter Birtan) | — 2200 Amrlar Boyunca Türk Musikini ” — Tüdo “Saloh 'orkestram (pi — 1000 M İ2230 Rumba Ve sambalar (Di — Zadö Haa Ayarı ve haberler, — berler. — .00 Programlar ve kapar Yarı ve haberler. — Z.00 Frogram ve kapa- | "Worthern' İSTANBUL 1 19 1257 Açılış ve programlar, — 1509 Haber- — Richard Waşmar Operalarından müsik (pi., LONDRA « İmgillz Örkesten Müziği (pL) Aük L ÜRük . | ae Sa M OSKUDAR: Selimiye ALEMDAN (e 1 Üç | GAR GAZİNOSUNDA: İtak | MEYNELİADA: Heybali jeytanlar, 9 — Çoban Kum. | |Y" Akrobatları. BÜYÜKADA: Merkez KESU T Teni Gönek £ aa nasma lR: İZMİR: Çankaya, (Alsancak) Slüm Diyanı: ELHAMRA: Kapanmıştır. — |— zuklk ) AZAK 1 — Dans Perlal. 2 — çe gaa arie T SAa BiT Bifa (Kemeralti) — Yeni (Eş- Pırtınasi, refpaşa) — Karantina (Yal ÇEMBERLİTAŞ 1 — Ati Po. M kler (1 Kamm), 2 — İhanet TRMA ANKARA: Kurtuluş — İsmet- MALK İ — Barbaroe Devrin- Hafiye Karar Şehrinde paşa — Çankaya — 2818 Öğle konseri (pi 1548 Şar- rbesi 1x30 “Türküler (L). —— 2445 Jhonny Guar, n cak müziği (pi). — 1X00 apanız. haflf akgam müziği ( lar. — 1800 Haberler — Kentetin — 1400 Kanı ) — 820 Şar. .iB Tatanbul b müziğin: 2T Oda müsiğe — 5) 800 Dinleyici istekleri GCez Müziği (x0 m ). Orkestramı GASi m), — <6 “drand Hotei” den Müzik G30T m>. 2318 “Grand Hotel'den Müzik (8638 m.). 15 Ağustos 1060 Atinada Jüpiter mübedi harabeleri Yunanistanda hayat : Dondurmanın 2,9 liraya satıldığı memleket JİR kanfor Abidesi halinde göz dol- duran ve “Akdenizin İncisi” 1â- kabını haklı olarak kazanan Ankara vapurundan çıktıktan sonra, İkinci Cihan Harbinin en amansız bir şekil. de sillesini yiyen Pire, büsbütün pe- rişan, büsbütün zavallı bir manzara arzediyor. Liman tesislerinin büyük bir kısmının yeniden yapılıp tamir edilmesine, temizlenmesine — rağmen acıklı görünüşü kendini kolayca hld- settirmekte berdevam.. -“Yunanlılar, Almanlardan çok İngilizlerden müg- teki; zira en isabetli bombaları, bu bir zamanlar oldukça mamur mem- lekete Nazi işgali günlerinde İngiliz tayyareleri atmış. — Diğer taraftan daha düne kadar ortalığı allak bul- Jak eden çeteciler de, Atina sokake larına kadar sokularak az hasar ver. memişler. Pire e Atina artık tamamen bir- leşmiş vaziyette, eskiden 600.000 1 geçmiyen bu İki gehir nüfusu çete- cilerin önünden kaçan halkın yerlöş- Mesiyle 2 milyonu — bulmuş. — Henüz Pek çoğu İşsiz güçsüz olan bu zaval- hlara Amerika geniş mikyasta yan /dım ediyor. Yeni gelenlerin xamanla memleketlerine döneceklerini zanne- /den hükümet ve eski sakinler yanıl- dıklarını anlamakta... Yunanlatanda bugün için “çete harbi” diye bir ye- yin kalmamış olmasına ragmen bun- ların memleketlerine dönmek isteme- meleri, daha Kanforlu bir gehir ha- yatına kavuşmak için bir takım fe- dakârlıklara katlanmayı göze aldık- larını gösteriyor. * Yunanistanda — korkunç bir hayat pahalılığı hüküm — sürmektedir. Ko- nuştuğum bir çok kimseler, Avrupa toprakları üzerinde daha pahalı bir memleket bulunmadığı kanaatini iz- harda âdeta anlaşmışlardı. — İstan- bullu ve hükümet tarafından veril- Miş resmi vesikayı halz bir mihman- darımız. vardı. Aynı zamanda halı komisyonculuğu yapan ve iki şirket- 'te hissedar olduğunu söyliyen bu a- dam, kendisini ve karısını - mütevazı bir hayat yaşadıkları halde - geçin diremediğinden sikâyetçi. Birkaç mi- aalle Yunanistandaki pahalılığın deh- geti anlatılabilir: İkinci sımf bir lo- kantada 3 kap yemek bizim paramız- İa 12-14 dira; 1 kilo et 7 lira; don- dürma 25 liradır. Yevmiye 45.000 drahmi (15 lira) alan bir. ustabası bize: “4 tane çocuğum var, diyordu. Elime geçen para 2 kilo etle, 2 ek- mek almaya yetmez!” Tarihl eserler, sütunlar, heykeller gehri Atinada ve bütün Yunanistan- da siyasi durum tam bir sükünet ar- zetmekte Halk, Kıralcı Çaldarisin Yazan : Orhan Karavel Iktidarı kaybetmesinden ve Sosyallst Plâstirasın 1ş başına — gelmesinden memnundur. Memlekette yüzde 15-20 arasında komünlet azınlığı bulundu- Ku tahmin edilmekle beraber, bunla- Tn alyasl parti olarak — faaliyetleri 'et ehemmiyetsizdir. Şimalden ge- lecek bir tehlikeye karşı Elen milleti oldukça azimli görünüyor. Şunu ifti- harla kaydedeyim — ki, Yunanlıların bize olan hayranlığı gün geçtikçe be- lirli bir gekilde artmaktadır. Yüksek Mevki sahibi bir zat: “Biz, General Kolokotroni'nin heykelinit harp mâ- nasında Türkiyeyi gösteren parma- #ından Üzüntü ve hicap duyuyoruz; #u kadar var ki, Türk topraklarına uzanan bu parmaktan şimdi (örnek Alın) mânasını çıkarmaktayız” demiş ve sözlerine göyle devam etmiştir “Sizin bugünkü ileri durumunuz ne olursa son seçimlerinizdeki geniş ifax deyi hiç birimizin aklı almıyor. Na l olur da, Türk milletinin hayatında büyük bir rol oynamış 27 enelik bir parti iç harpalz, kavgasız, gürültü- Süz hattâ bir tek silâh patlamadan devrilebilir? İnamlır şey değili” * Bütün Ülkeyi, besliyen münbit top- raklı Makedonyaya mukabil Pire, A- 'tina ve havalisinde ağaç ve yeşlilik, sayılacak kadar az. Bu kayalık ara- zide ağaç yetiştirmek için artık te- gebbüse bile geçmek — istemiyorlar. 'Temmuz sıcağında her taraf alev u- lev yanıyor. Adım başında yıkık bina- ra rastlanılan geniş asfalt cadde- rde dolaştıkça Insanın nefesi dara- hyor, Şehrin büyük buz ve bira fat rikasının önü, birkaç yüz gram buz alabilmek için bekleşen Atinalılarla fıklım tıklım dölü... Sıcağın giddeti yüzünden, biraz da “Demokrasi var” 'diye düşündüklerinden olacak, kanu- 'nen siyah göğüslük giymeleri mecbu- Ti olan bayan memurlar, dairelerde, postahanelerde, aşırı derecede açık aaçık Japone elbiselerle vazifelerini görüyorlar!. Birkaç çizgi le “Yunanlstanın bu- Bünkü durumunu belirtmeye çalışan yazıma son verirken ticari bakım- dan önemli bir noktaya temas etmek istiyorum, İstanbuldan gitmiş veya, kendi. ifadeleriyle, bu şehri görmek bahtiyarlığına erişmiş Rumların ve bütün ağzının tadını bilen Yunanlı- ların en çok hasretini çektikleri şey nedir, bilir misiniz? Bizim balıklar: mevsimine göre kalkanlar, uskumru- lar vas.. Zengin bir Yunanlı içini çe- kerek göyle diyordu: “Bizde çıkanlar 'hem çok İri, hem de saman gibi. Tik fırsatta karides yemek Için İstanbu- a geleceğim.” Fende yenlikler: Kemik Bankası Bugün Birleşik — Amerikadaki bir çok hastahanelerde istimal edilmekte olan “Kemik Bankaları” operatörlere kolaylık sağlayıp kemik aşısına tabi kutulacak hastaları hem fazla isti- raptan ve hem de tehlikeden kurtar- maktadır. “Kemik Bankaları” esas itibariyle soğuk — depolardan başka birşey değildir. Buraca bir insandan çıkarlan kemikler, diğer bir insa 'nin veya hastanın zedelenmiş kemik- lerine aşı yapmak hususunda istimal edilinceye kadar muhafaza edilmek- tedir. “Kemik Bankası”, hastayı müte- mddit ameliyatlara tAbİ tutma netice- sinde — başgösterecek — ıstıraplardan kurtarmaktadır. Bu yüzden - “Ke mik Bankaları” cerrahinin en öhem. Ni gelişmelerinden biri olarak gözü- nünde tutulmaktadır. Bu şekilde muhafaza edilen kemik- der ümümiyetle sahiplerine — kolay- hıkla aşılanmaktadır. — Halbuki, bir hastaya yabancı bir kemik aşılandığı takdirde süratle bir netice alınama- maktadır. Bankaya bütün insan — kemikleri Kabul edilmemektedir. Bu kemikle- Fin tüberküloz, kanser, malarya, si- filiş ve karaciğer — hastalıklarından Muztarip olanların - kemikleri kulla- Tulmamaktadır. Kemikler çıkarıldık- tan sonra sterilize edilerek hususl ka- vanozlara yerleştirilip sabit bir hara- rette muhafaza — edimektedir. — Bu esaslar dahilinde kemikler namüte- nahi bir gekilde muhafaza edilebil- mektedir. BULMACA 4 Soldan satar Kİt Temizleytel bi madde, 2 Görmiyen (Çoğul; Muttakta bulunur. 3 — Ked'nin bekçiliğini yaptığı (Çoğul:. Bir nota « Komgu bir devlet; Adap ve ahlâxa Karfin okumşu, 6 — Refikanı Bürmet &t (Ki kellmey, T- Pek Balama “klüsik tal Sifat Yakam; ” Kalburdan keçiri İyk 10 — Ziyamı Kapalı Çiki kelir Tükandan ai Tz Bözü (Kt he ime 2 — Nişane; Umumi ma: allelere yapıştırılır. $ — O in. İK Rurüle gelirmiz. & — Bir tas: mlası; — Tersl mardanıa $ Koyüver; Ok; Si n 6 — Teral hayvan ol İatılan yer; Soluk. T — Çamdan akan yapışkan madde &— Şiş Kinlik; Sada; Parmağım batır, © — Feryatı 0 Tersi bilgin Teski Terim çoğüi. 10 — Küçük danee 'DÜNKÜ 'BULMACANIN TÜT Tant 2 — Buli; se a 3 — Kalabahk. 4 — Ajan; Car Bak. 5— Ben; Kin; Te 6 — Eri Beli Ar T Katana 8 — 5; ada 9 — Gazab; Ruto 10 Ataşenaval, Yukarıdan asalır knbeti Fiüan; Kuzu Savaş, & — Kibar, 't — Aslan; aa 8— Len: 9 — Takalaş Asa. 10 — Ti Kerim ol

Bu sayıdan diğer sayfalar: