9 Eylül 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 8

9 Eylül 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: E. H. Cookridge “Intelligence Service” Umumi Şeti ; İ | İ Çeviren: Meral Cumaoğlu 12 yıl fırsat kolladıktan sonra zafere kavuşan casus Bu gibi hâdiselerin listesini yapacak ol Sak, sonu gelmez. Unutmamak icap eder Ki Fransa, Almanların büyük bir hırsla Köz koymuş oldukları bir ağacın en cazip meyvasını teşkil ediyordu. — Ve günü da kabul etmek lâzımdır ki Fransa, son ön yılın karışık ve Üzüntülü hayatı içinde bu büyük fakat — va tandaşları mahkemeye verildiği zaman da onların gerefsizliğini açığa vurmuştur. İkinci Cihan Harbine — takaddüm eden Künlerde çevrilmiş olan entrikaların. bir- çoğu, hiçbir zaman — meydana çıkarılamı- yacaktır. / Yalnız gü noktayı hatırlatmak kâfidir. ki, Almanlar tarafından daha ev velleri satın alınmış olup, ancak. Avrupa- 'nin istilasından sonra hakikt mahiyetleri meydana çıkan Gülsling, — L&on Degrell: Adrlan Müssert, Horea Sima ve General Jon Antonescu gibi adamlar, — Nazilerin emrinde çalışan — Satılmışlar ” Ordusunun ancak küçük bir kısmını teşkil ediyorlardı. Laval gibi diğer bazılarının hakiki mahl- yetleri ise, ancak çok daha sonraları me) dana çıktı Ve bunlar kendi vatandaşları tarafından cezalandırıldı ve ortadan kaldı- rıldılar, Diğer bazıları da dünyanın uzak ve gerip köşelerinde saklı - olarak, korku ve heyecan içinde, bir gün kendilerini bekle yen akıbeti düşünerek yaşamaktadırlar ki, Müttefikler tarafından işgal edilen Alman- AĞA ele geçirilen mühtelif vesikalar göz. den geçirilip, bu adamların geçmişteki fa- allyetleri tesbit edildikten sonra — elbette Jâyık oldukları cezayı bulacaklardır. * Avrupa memleketlerinde elde edilen te- rakkilerden, — Himmler ile Canaris'in ne kadar memnun kaldıklarını tasavvur. edi biliriz. İngilterede — yaptıkları ilk tecrübe e teşebbüslerinin muvaffakıyetsizliğe g- TAMUŞ olmasına rağmen onlar, Almanlara haS bir İnat Ve usrarla, aynı gayeye, mem- leketimizde de ulaşmağa çalıştılar. Fakat gerek kendileri, gerekse adamları daha kıllı ve anlayışlı olsalardı, İngilizlerin, pa- Ta ile satın alınamıyacağımı anlıyabilirlerdi. İngiltere Kıralını, Nazi usulü ile selâm lamanın münasebetsiz bir hareket olduğu n takdir edemiyecek kadar saf ve anlı YıŞMIZ. Bir adam olmuş olan — Ribbentrop bile, sebebi ne olürsa olsun, para teklif e- derek İngiliz vatandaşlarına — yanaşmanın mümktün olabileceğini iddia cesaretini W damamıştır. Velhasıl, — Almanlar hesabına İngiliz casusları tedarik etmek — mümkün olamıyordu, işte varılan mühim netice bu idi. Bu sebeple dngiltereye hariçten casys getirmek mecburiyeti hasıl oldu. Büyük ve devamlı bir seyyah sızıntısı başlamıştı ki, 1838 de Munich Konferansı aıralarında bu #izıntı, en yüksek derece- sini bulmuştu. Gizli Servis bu akını dik- katle takip ediyor, —fakat görünüşte hiç farkına varamıyormuş. gibi. hareket edi. yordu. Bununla beraber vaziyet ciddtleşip tehlikeli bir hal alınca — derhal harekete geçti. Bu akının tipik bir misali, Alman Kazetecilerinin gruplar halinde Londraya gelmesi oldu. Berlin gazetelerinin Londra- daki muhabirlerinin sayısı, en büyük Am: rikan gazete sendikalarınınkinden fazim Kdi En ziyade göze çarpan gazetecilerden biri, Lokal Anzelger'in hususi muhabiri olarak geçinen Werner Crone idi. Diğer bir sah- 'te gazeteci olan Franz Wrede'nin hareket deri ise, çok toy bir casustan bile bekle- ilmiyecek kadar gülünçtü. Bu adam taic ma sakal, güneş gözlüğü v.s. gibi şeylere Mmüracaat etmek suretiyle, kendisini takip eden sivil polisler için hakikaten bir. eğ- lence teşkil ediyordu. Polis, bu komedinin kâfi derecede devam ettiğine kani olduğru zaman, bu baylara sadece hava değiştir- melerini tavsiye ediyordu! Aynı zamanda kont Von Relschach adı altında da tanın- miş olan Von Langen, bunlardan biri İdi. Bu adama, Berline hareket edecek ilk v- çakla İngiltereyi terketmesi / bildirildi. İngilizlerin düşman casuslarına karşı bu müsamahakâr hareketinin bir zaaf eseri telâkki edilmesi, Almanların saflığını gös- teren diğer bir delildi. - Büyük Britanya harp halinde bulunmuyordu ve bu. sebep- de, bu adamların tevkifi ve — muhakemesi, herkesin serbestçe girebileceği bir. mahke- menin kürülması — mecbüriyetini doğura- caktı ve gerek iddin, gerekse müdafna ta- rafından gösterilecek — şahitlerin bir sürü 'nahop beyanlarını herkes dinlemiş olacak- tı. İngiltere, bu gibi dâvaların gizli olarak cereyan edebilmesini — temin İçin husust kanunlar çıkararak iki asırdan beri tatbik edilegelen muhakeme üsüllerini altüst et- imek niyetinde değildi. Fakat, Almanların Büyük Britanyadaki Tam sekiz saat bir. vagonuz cadtısluk faaliyetlerinin — tarihinin de bir Ürü müvaffakıyetsizliklerden ibaret ol kunu doğru. dekildir. Canaris, birçok buluşlara malik, ibda kabiliyetini haiz bir insandı. Kendisi, İngilterede biri- cik istihbarat İmkânının ancak kitle ha- dinde hareketle elde'edilebileceğini biliyor- du. İşte bu sebeple yüzlerce casus Büyük Britanyanın her ta lağıtıldı. ve ta- bil olarak bunlardan birkacı da, Casuslara Karşı Mücadele örmüş ol- düğü ağdan d, Büğün BALA, Intelilgens Service memur- Alman yüksek — kumandasının, bazı haberleri ne şekilde ele geçirmiş olduğunu için, Alman raporları üzerinde araştırmalar. yapmaktadırlar, Alman ca- susluğunun en büyük muvaffakiyetlerinin Sırrını çözebilmek içine hentiz elimizde bü- tün dğliller mevcut değildir. Bu müvaffakıyetlerin İki tanesi, Seapa Fiow'da Royal Oak. zırhlisinin batırılmı siyle, Birmingham ve Coventry Harp Sa- nayil / Fabrikaları hakkındaki — istihbarat olmuştur. Teşkilâtımızın Royal Oak'ın hâdisesi, AL manların tam bir muvaffakıyet olarak 8- vünebilecekleri sayısı az vakalardan birini teşkil eder. ve tarihinde klâsik bir misal olarak kalacaktır. Oppenhelm'in kaleminden çıkmış bir hikâye kadar heye- canlı olan bu hâdisenin menşeini araştıra- cak olursak, 1927 yılına kadar uzanmamız Jâzım gelir ki bu da, Almanlar tarafından Büyük ve mükadder gün” için yapılan hazırlıklara, onların ne kadar üzün yıllar hasret olduklarını gösterir. © yal, Mijnheer Joachim Van Sehüller- mann adında HolAnda tebaasından bir dam, İsviçrede bulunan bir / asatçilik ve mücevherat firmasının mümeselli olarax İngiltereye geldi. Bu adam, müşterileriyle konüştuğu Britanya Adalarında aaatçi olarak / yerleşmekten çon memnun olacağını fırsat düştükçe söylerdi ve içini çekerek: “Sizin güzel İskoçyanız, gölleriy- le ve dağlariyle, bilhaasa hoşuma gidiyor' diyordu. “Bütün hayatım, memleketim. ©- Jan Holândanın dümdüz ovalarında geçti. batırılması casusluk raftan Orkaâ Âdalarında Kirkwali halkı, Adalarında garip bir fanliyetin cereyan et. mekte olduğunu — endişe ile görüyorlardı. Yüzlerce İskoçya köylüleri, İngiliz mimar ve mühendisleri ve deniz subayları küçtük Kirkwall Limanına geliyorlardı. Otokarlar bunları güneye, gerek tablat tarafından, gerekse tahkimat — dölüyisiyle iyi himaye edilmiş bir yer olan Scapa Flow'a doğru naklediyorlardı. * BÖLÜM ViT Baatçinin esrarı ve “Royal Onk” un batırılmanı Britanya İmparatorluğunun deniz kud. detinin bu mühim kaletinde, füzgârın inil- Üleriyle dalgaların — oğultuları arasında, yaklağmakta olan harbin ilk sesleri işitil meğe başlıyordu. Fakat küçücük — Sehullermana, her ze- manki tebessümiyle, bütün dedikodulardan uzak kalıyordu. Siyasetle alâkadar olma- dığini söylüyordu. sant tar mir etmekti bu mahdüt fasiiyet #ahası içinde yaşamaktan memnundu. An- cak ağustos ortalarında Orkad Adalarının bütün halkı, harbin artık mukadder ve ö- 'nüne geçilmez bir şey olduğunu anlamıştı. Britanya donanmasının kurşunl renkteki elderlerinin güvertesinde büyük bir faal yet göze çarpıyordu. Bunlar tam ve mül kemmel bir sürette teçhizatlandırılmış, »i Jahlandırılmış, sert ve vakur bir elddiyet içinde herken sesnizce vazifeni başına geç- miş bulunuyordu. Fakat donanmanın her bir hareketi halk tarafından görüldüğün- den, denizellerin böylece silah başına ge- meleri, arzu edildiği derecede gizli tutula- mamıştı: Eansen belâlar da hiçbir. zamaz teker teker gelmezler. Bir taraftan gemile- rin düdükleri, harbin — başladığını etrafa yayarken Sehüllerman da fena haberler almaya başlamıştı. Rotterdam'dan aldığı bir mektupta, ihtiyar annesinin ağır has- ta olduğu bildiriliyordu; tabil Kadıncafız, ölmeden evvel oğlunu görmek İstiyordu. * Harbin © pek karışık ilk günlerinde bi Sanatı ve İşi, ve o da, Sessiz ve çekingen tavırlı küçük saatçi, şimdi Alman bahriyesinin bir subayı olmuştu. Vücudü dimdik olmuş, gözlerinde çelik sertliği gi &i için, sizin vatanınız bana, çok sevdiğiim İsviçre dağlarını hatırlatıyor; fakat ne ç Te ki burada, ecnebi bir #aatçi için iş yol- tur! Bu adam nihayet maksadına nail ve Kuzey İskoçyada bir dükkân açt ve ertesi yıl da Orkad. adalarından - birine Kirkwall'a nakletti. Rüzgârların kavurdu- fu bu küçük adada aZ yabancı bulunuyor- dü ve Avrupa memleketlerinden gelen ec- nebileri hiç sevmeyen adanın kaba ve 1p- tidat halkı da Holândalı saatçiye fena göz. de bakıyordu. Fakat bu halk, zahiren sert ve kaba görünmekle beraber, yeni gelen bir misafiri dost olarak bir defa kabul dince artık ona karşı fevkajâde büyük bir alâka ve sevgi gösterir. “Ve böylece çok geçmeden, bozulan cep Ve düvar #aatleri- ni deniz yoliyle Invernesse'e kadar gönder: mek külfetinden adahları kurtarmış olan © orta Yaşlı, ufak tefek, sakin tavırlı ve çekingen tablatlı saat tamircisi, bir. sürü Ahbap edindi. Ve bu dostlüğün nişanesi olarak da kendisine süt, martı yumurtası ve giyecek eşyaları hediye edildi. Bu adam balıkçılıkta da çok usta İdl. * Beş yıldan beri Büyük Britanyada otur- duğu için 1932 de Sehüllermann tabilyete geçmek için İskoçya makamlarına müra- Caat etti. Kirkwali'da herkesçe Iyi tanın mış olduğundan, şehrin ileri gelenleri ara- sında kendisi hakkında teminat verici va- fandaşlar bulmakta — güçlük — çekmedi. Evrakı, hiçbir. mania ile — karşılaşmadan bir daireden ötekine geçti. Sinemalarda, haftalık dünya havadisle- Ti filmlerinde Hitlerin yüksekten atan nu- fukları, bir taraftan İngilterede halk ta- rafından nefretle karşılanırken, diğer ta- oldu altında yöleulük yapmıştı örül lüyordu. de ada halkı, bu yabancı dostuna sempa- 'tisini göstermekten geri kalmadı ve bir. çok ev kadınları onun dükkânına gelip, 17 eyiâi 1039 günü, Holândaya gitmek İmka- 'nını kendisine bahşedecek olan pasuporlu elde etmesi dolayısiyle duydukları sevinel 'ona söylemişlerdi. Küçük adam alelâcele bavullarını hazırladı, dükkânını kapadı. ve Aberdeen'e doğru yola çıktı. Oradan Lerth'e geçti ve vapura binerek Rotterdam'a gitti. Sehullermann'ın — Lelth'da gemiye bin- mesinden üç gün sonra, bir adam Rotter- 'dam'da “Commerce Hotel”e indi. Bu adam bir hamala bavullarını götürmesini emret ti, ötel memürü bu pek Vakür ve gösteriş. J yeni misafire lâyık olduğu hürmeti gös- terdi. Yabancı misafir, Fritz Bürler'in »- turduğü odanın numarasını sordu. Berlinde Alexanderatrasse Caddesinin 76 numaralı — binasındaki — Nachrichtendienst dosyalarında H. 432 rumuzlu ajan olarak tanınmış olan Bürler, Holândada Canaris'- in başlıca ajanı idi. Kendisi, misafirini hür- metle karışık bir alAka Ve İhtimamla kar- Şiladı ve onu otomobille Laheye götürdü. İki arkadaş burada, Alman Deniz Ataşesi Von Buellow'ün evine gittiler. Bu adam, karşısındaki misafiri görünce derhal ham- rol vaziyetine geçti, — hürmetle selâmiadı ve sordu: “Yüzbaşı Curt von Müller, sizi tebrik etmeme Müssade — buyurür mu nUZ? Scapa Flow'dan buraya kadar kim. bilir ne kadar güç bir yolculuk yaptınız!” Sessiz ve çekingen tavirlı küçük #aatçi, simdi Alman — bahriyesinin bir subayı ol muştu! Gözlerinde hep o İnce altın çerçe- veli gözlüğü vardı, fakat sanki boyu uza- miş gibiydi. Vücudu dimdik olmuş, miyop gözlerinde bir çelik sertliği görülüyordu. Von Müller, hafifçe — gülümsedi. Sevin- mekte haklıydı, çünkü yirmi yıldan beri beslemekte olduğu İntikam — tasavvurları: nin nihayet şimdi semere vermeğe başla- dığını görüyordu. Kendisi Demir Salip Nİ- ganını kazanmış, sonra da Jutland ve Kat feçat Deniz Muharebesindeki yararlıkta. ı dölayisiyle bizzat Kayzer tarafından a8- keri Jiyakat madalyasiyle mükafatlandırıl. miştı. Fakat bütün bunlara rağmen, 1918 de Scapa Flow'da Alman — donanmasının hezlmetini görmek ve bunun utancı altında vzün yıllar ezilmek bedbahtlığına uğramız tı. İşte gimdi, nefret ettiği İngiltere ile bu eski hesabi görmek — zamanının nihayet gelmiş olduğunu zannediyor ve bu hesabi bizzat temizlemek hususundaki arzusunun da kabul edileceğini Ümit ediyordu. Vön. Müller'in mazisini tamıyabilmek 1- çi daha gerilere gitmek, lazımdır: — 1017 de İspanyada Canaris'in yanında bulunu- yordu. Canaris, Amerikada Von Papen ile beraber çalışmanın yorgunluğundan henliz tamamiyle dinlenmiş değtidi. İki casum der- hal, karşılıklı samimi bir sevgi ile birbirleri. ne bağlandılar; — bilâhare - zaman zaman buluştukça bu dostlukları da gittikçe kuv- yetleniyordu. 1920 ile 1930 yılları arasında. memleketlerinin vaziyetinden hiç de hoş- 'nut olmayan diğer birçok subaylar gll da, Nazilerle işbirliği yapmak hevenine mü tenddit defalar kapıldı. Ve böylece, Rohm Erhart ve Goering “Serbest Kıtalar”ında ikinel derecede bir vazife aldı. Canaris'in de o zamanlar Milit Müdafaa Bakanlığında bir Vazifesi vardı ve İki dost carus, mütend- dit defalar buluşup görüşmek imkânını elde ettiler. Fakat kendilerinin plânları henüiz olgunlaşmıştı. — Münteh'teki Birahane V. kası müvaffakiyetsizliğe uğradı, — Hitler hapse atıldı, Goering — İsveçte bir sıhhat yurdüna yatırıldı, Von Müller de tatilini İaviçrede geçirmeği sıhhati için daha fay- dalı Oradaki ikameti ve bi- raz para kazanabilmek için La Chaux de Fonds'da bir firmaya memur mfatiyle gire Gi ve orada saatçilik sanatını öğretdi. O- Tada Üç yıl kaldı; fakat bir gün, Berlinde- ki dostlarının vaziyetlerinin mükemmel ol duğünü öğrendi. Meselâ Canaris, KİZ “Deniz Nakilyat Dairesi”nde garip bir yazife almıştı. Von Müller gidip eski do tunu görmeğe ve yeni vazifesi dolayısiyle kendisini tebrik etmeğe karar verdi. Aralarındaki konuşma neticesinde Von Müller, asatçilik işine devam etmeğe ka- Tar verdi. Canaris'in fikrince, onun için Büyük Britanyada ve bilhassa İskoçyanın kuzeyinde çok İş vardı. Müller bu husus- ta kendisiyle mutabık kaldı ve az zaman sonra, yeni bir valizle Dover'de va- Purdah İndi. Valizin içinde bir sürü aaat- ler, yeni eşantiyonlar ve aynı derecede yeni bir de Holânda pasaportu bulunuyordu! İşte gimdi, on iki yıldan beri devam eden sa- birli çalışmalar ve Kirkwali'ın kabasaba a. damlariyle yapmış olduğu uzün sohbetler e ahbaplıklar, nihayet semeresini vermek Üzereydi. BÖLÜM VmL ANI DARBE Rotterdam'a gelişinden birkaç gün son- YA “Behüllermazin “matem elbiseleri içinde fakoçyaya döndü. — Annesinin cenazesine yetişemediğini söylediği zaman, İakoçya- daki ahbapları çok Üzüldüler ve kendisine karşı çok samimi duygular gösterdiler. O- DU takip eden günlerde bu küçücük ada- min pek derin bir teessr içinde bulundu. Kunu herkes görüyordu. —Artık hayattan hiçbir zevk almıyor gibiydi, öyle ki, çok defalar, küçük — dükkânının kepenklerini bile indirmeği unutuyordu. Her halde dük- kânın arka tarafındaki odacığında zama» 'nümi uzün düalara ve derin kara düşünceli re dalmakla geçiriyordu. 15 ekim günü Amirallik dalresi, Royal Oak zırhlisinin Scapa/ Fiow'da batırıldiği mı, 1280 kişiden ibaret mürettebattan 814 kişinin de öldüğünü bildiriyordu. — Alman Radyosu, harbin ilk büyük zaferini askeri Marşlarla tesid etti ve B 06 Denizaltısının kumandanı Teğmen Erbert Prien'e demir Anlip nişanının verildiğini bildirdi. Deniz- altı Kiel Limanına döndüğü zaman büyük Merasimle karşılandı. Amiral Doenitz de, denizaltının - kumandan ve mürettebatını tebrik için oraya gelmişti. Orada bulunan- lar arasında pek az kimse, denizaltının külesinden sivll giyinmiş ufak tefek bir adamın çıkıp derhal bir uçağa bindirildiği: ni ve Berline müteveceihen hareket ettiği- ni farkettiler. Sehüllermann (yani hakiki ismiyle Von Müller), Kiel Limanındaki zafer şenlikleri- 'ne iştirak etmekten çok daha mühim iş- derle meşgül olmak — mecbüriyetinde idi. Berlindeki patronu, kendisinin vereceği ra- Poru sabırsızlıkla bekliyordu. Von Müller'- in Scapa Flow'da denizaltılara karşı mü- dafaa tertibatı hakkındaki istihbaratı ne gekilde elde etmiş olduğu, İhtimal hiçbir zaman anlaşılmayacak ve ” bir sır olarak kalacaktır. Bu, herhalde, arada sırada, yüz- lerce konuşmalardan ve — binlerce kurnaz müşahedelerden ve bazan da tesadüfi ©- Jlarak elde edilen küçük ve ehemmiyetsiz haberlerin sabirli ve metodlü. bir. şekilde tertibi neticesinde temin edilmiş olmalıdır. Kendisi, plânının mükemmel olduğuna tamamiyle emindi ve Rotterdam'daki gizil Konuşmasında, Alman filosunun en büyük ve cetür denizaltısının, Royal Oak. zirhli- sini batırmak İşine tahala edilmesini iste- Mişti ve bu. takdirde / denizaltıyı bizant sevk ve İdare edeceğini bildirmişti. 14 ekim günü Sehullermann, bir kayık buldu ve sahil müdafaa tesislerini yararak, Scapa Flow'un — doğumunda, denizaltı. ile buluşmağa gitli. Muhakkak Ki bu, büyük cesaretle başarılmış fevkalkde bir. de- niZ macerası oldu. Tabil, bizim bazı bah: riye makamlarımızın dikkatsizliğinin de burada mühim rolü oldu ve hâdiseyi mü- taakıp Amirallik Datresinin yapmış olduğu tahkikat esnasında — ciddi ve sert cezalar da verildi. O tarihten itibaren Scapa Flow civarında denizlerde herhangi bir hareket çök dikkatle takip edildi ve sahilden 40 Mil uzaklarda bile, deniz Üzerinde varil ve aalre gibi herhangi bir cisim müşahede c- dildiği zaman, — araştırmak ve tetkikatta bulunmak Üzere derhal uçaklar ve hattâ torpitolar bile gönderiliyordu. * Goering, Royal Oak - zırhlısinin batırıl. ması dölayisiyle, bu işi başaranlar için çok güzel aözler sarfetti, fakat bu işde Von Müller'in oynamış olduğu role hiç işaret edilmedi. Denizaltının — kumandanı Prion ile mürettebatına birçok nişanlar. verildi, ü sevimli gençler İrlandaya paraşütle Ini kendilerinin serefine genlikler yapıldı. De- nizaltıların başkumandanı — (Befehlahaber Üntersesboot) kontramiral Doenitz'e, Hit- ler tarafından nişan “Von Müller'in ismi Holânda ile Fransada Alman İstihbarat servislerine mensup bir 'afan olarak bir müddet için tekrar düyor, sonra ta Kendisi, müttefiklerin rna rağmen bügüne kadar ele geçirile miştir. Esasen tam 12 yıl bir saatçi sıfa- tiyle tanınmış ve böylece etrafını aldatı bilmiş olan bu adamın kolay kolay ele ge- girilemiyeceği de aşikârdır. BÖLÜM IX İNGİLTERE KIYILARINDA CASUSLAR Royal Oak'un batırılması, cüretkâr bir darbe oldu. Büyük Britanyada baxı harp fabrikalarının tahribine — sebebiyet veren ve büyük bir dikkat ve ihtimamla hazırlar mış olan plân da aynı derecede ehemmiyetli ve zararlı olmuştur. Lügata “Ceventri mek” kelimeninin — girmesine sebep olan 1840 yılı hava akinı, bunün bir. misalini teşkil eder. Luftwaffe'nin bu müstema te- gebbüsünde bombardıman uçaklarına reh. berlik ettiği tahmin olunan adam, bugün bir Britanya akıl hastanesinde yatmakta. dir. Ya hakikaten — delirmiştir. yahut da, ölüm cezasından kendisini kurtarabilmex için, fevkalâde büyük bir ustalıkla deli ro- ü yapmaktadır. Kendisinin hüviyeti - bi henliz tamamen tesbit edilmiş değildir. olmak husuşunda Ankara, Lizbon ve Mad- Tid ile yarış ediyordu. Ve bu merkerler x. rasında Düblin, bu bakımdan ihtimal en mühimmini teşkil ediyordu. İnce bir anlayış kabiliyetine malik ol genç Me Cougher abildi. 1841 haziranında bir gün Düblinin bir. sokağında bir- denbire durdu. Arabanın tçinden fırlayaa 'nin yüzüne biber atarak gözlerini yaktık 'tan sönra Ani bir hareketle adamcağızı ya Kalıyarak etomobilin soktular. Bö dece, Kelen İR.AÂ. nın kumanda idaresinde yerine geç- miş olan Stephan Hayes “artık zarar ve- Temiyecek bir hale” getirilmiş — oluyordur. İRA. ya mönsup yüksek şahislar bu gibi meseleleri kendi aralarında kmiletmeği da Ha uygun buldüklarından bu yardım etmek akıllarından bile geçmedi * Dört ay kadar sonra yine Dublinde bir adam, kanlar içinde yere — yıkılmış boylu bir delikânlıyı kaldırarak en yakı bir poli karakoluna götürdü. Genç adamın bileklerinde kırılmış zincirler vardı, elbise- leri yırtılmış ve parçalarmı başı pislik içindeydi ve vücudundaki derin va- ralardan akan kanlar her tarafı aia bova mıştı. Yüzünde de, eski yaraların kapan- mak Üzere olan İzleri görülüyordu. adam kendinden geçmiş gibiydi ve orada bulunan nöbetçi çavuşu İÜk bakışta onun. herhangi bir akıl hastanesinden yeni çık miş bir hasta olabilepefini düşündü. ide. polise Genç adam: “Ben Stephân Hayes'im diye mırildandı. “Bana bir. doktor, biraz GA yiyecek bulun” dedi, sonra bayılarak yöre yıkıldı. Karakolun doktoru, Hayes'in müthiş işkencelere maruz kalmış. olduğu- nu derhal anladı. Vücudunun her tarafın. 'da düşmanları tarafından sigara ile yapıl- maş yetmişten fazla yanık yeri görülüyordu. Hayes derhal bir hastaneye yatırıldı ve yavaş yavaş iyileşmeğe başladı. Polis ta- Tafından sorgusu yapıldığı zaman Hayea, meçhül adamlar tarafından kaçırıldığını, hususi bir evin çok küçük bir bodrumunda hapsedildiğini itiraf etti, Hemen hemen her Bün kendisine işkence edildiğini de lâve etti. Genç adamın anlattığına göre düş- manları, kendisinin İngilizlerle temam ol- madığına ve genç adamın sirf kendi nami- DA çalıştığına İnanmıyorlarmış. Dublin gazeteleri o zarhanlar sadece poli- sin kısa bir tebliğini neşrettiler. Bütün hâ- dize LRLA, nin husüsl bir menelesi gibi ta- kki ve izah edildi ve bu müensese ile Te Jandadaki Alman faaliyetleri — arasındaki münasebetlerden hiç bahsedilmedi. Haysa, kendisini #okakta yakalayıp — Gestapo a. damlarına teslim eden haydutların hüvi- yetlerini ifşa etmek istemedi. Böyle bir hareket muhakkak Ki kendisinin hayatına malolacaktı, çünkü bununla kendisi, LRLA. nn dahlli işlerinde ve ihtilâflarında yaban: cıların yardımına müracaatı şiddetle men- 'eden namus ve geref yeminine aykırı hare- ket etmiş olacaktı! Filhakika bu yemin, “Ordu”nun Azalarını böyle bir mecburiyet Gocbbela bu projeyi Hitlere göstermişti Bu adamın 1936 yılından beri İngiltere- de, bir Kanadalı mfatiyle, makinist ve bi- aiklet yarışçım olarak yaşamış olduğu zan- nedilmektedir. * Marybouragh — Devlet — Hapisanesinde mevkuf Jean Me Coughey, — gıdasızlıktan mütevellit bitkinlik - neticesinde vefat et- Hapisanenin doktor subayı, savcılığa ve- rilecek bu ölüm ilmühaberini imzaladığı za- man, — İrlanda — Cumhuriyet — Ordusunun (İRA.) diğer bir faslı da kapanmış oldu. Me Coughey, 11 mayıs 1946 günü öldü. 22 günden beri kendisine verilen yemekleri Ve 17 günden beri de içilecek geyleri red- dediyordu. Kendisinin ölümü yalmız İrlan: 'da Cumhuüriyet Ordusu dramının diğer fe- €i bir sahnesini teşkil etmekle kalmamış, aynı zamanda, müttefiklerle Nazi ajanları arasında, İngüliz İmparatorluğu câmiasına mensup ve harpte bitaraf kalmış biricik memleket olan İrlandanın payitahtında ce- reyan etmiş Olan © garip ve Kizli müca- delenin de bir aahifesini teşkil eylemiştir. Zümrüt Adanın, coğrafi vaziyeti dolayı- iyle, 1040 yılında Nazi Erkânı-harbiyesi- nin tamahkâr gözlerini ve dikkatini kenai üzerine çekmesi tabif Idi O tarihlerde Al- man Erkânı-harbiyesi, — İngiltereyi, İstila Projesi Üzerinde son tetkiklerini bitirmek Üzereydi. Eire'nin evvelâ işgal edilmesi ve buradan da İngilterenin batı — sahillerine atlamak İçin İstifade - olunması fikrinin, İngiltereyi İstilk plâmının bir faslını teşkil ettiği muhakkaktı. Alman yüksek kuman- dası, bu işgal işinin diplomasi yoliyle veya küvvet istimaliyle yapılması arasında bir fark görmüyor ve bu cihete — ehemmiyet yermiyordu. Her iki halde de İrlandanın İsgali, bir haftada başarılabilecekti. İngi- terenin bu mevzu üzerinde aynı gekilde dü- şünmemesi ve Dünkergüe günlerinden biri İrlandanın küzeyinde — mükemmel kıtalar bulundurması, Berlinin hiç de hoşuna git miyordu ve bu da, Britanyada Casuslara Karşı Mücadele Teşkilâtimızın mükemmel bir sürette çalışmasından ileri geliyordu. beraber — İrlandanın payitahti. İki düşman arasında cereyan bir. saha Bununla olan. Dublin, altına koyuyordu. İrlandadaki Almanların, De Valera Hü- kümeti erkânını kaçırmak veya öldürmek ve akabinde de memlekette bir hükümet darbesi yapmak — tasavvurunda olduğuna dair mühim vesikalar ele geçtiğinden, Dub- Ün Hükümeti İLRLA, teşkilâtının şeflerine karşı çok şiddetle harekete geçmişti. Te- mizlenen adamlardan biri de Me Caughey oldu. Bu adamın cebinde garip bir şekilde va- pilmiş bir anahtar bulundü. ve kendisinin sorgusti yapıldığı sırada orada bulunan po- Üa memurlarından biri, — Hayes'in bilekle. rindeki kelepçeleri hatırladı. — Kelepçeler getirtildi ve anahtarın onlara uyduğu gö- rüldü. Bu çok açık delil karşısında ne di- yeceği — kendisite sorulduğu zaman Me Caughey bu işte parmağı olduğunu itiraf etti. Bunun Üzerine bir askeri —mahkeme huzuruna çıkarıldı, — suçlülüğü sabit oldu. ve Insan kaçırma ve öldürmeğe teşebblr suçlarından ölüme mahküm edildi. Bu İş- lerde kendisine emir Ve talimat veren a- damların isimleri bu dâvada hiç zikredil- medi. Ölüm cezası milebbed hapse tahvil edildi. Aynı zamanda Hayes de uzun bir hapse mahküm oldu; fakat bu ceza, haki- katte, kendikinin hayatının bu — gibi hadı gelerden koruması İçin bir vesile ve ted- bir teşkil etti. —4 Britanya Gizli Servisi İrlanda ihtilâlci- deri arasındaki ihtilâfları büyük bir alâka ile takip etmekte çok haklı idi. Küzey İr- dandada bunların fanliyetleri daha mühim ve tehlikeli bir hal almıştı. Güney İrlanda Timanlarından İstifade edemiyen İngilter. kendisine sadık kalmış olan Ülster vilâye: tinden gelebilecek her gardımdan İstifade mecbüriyetinde İdi. — Muazzam tersane ve tezgühlariyle, — silâh — fabrikalariyle — ve gizli askeri atoklariyle — Belfant, Alanlarının baltalama — “faaliyetlerine müsalt bir Saha teşkil ediyordu. Ulater vi âyetinde kırall polia — teşkilâtının umumt müfettişi olan ir Charles Wlekham bile © zamanlar, Waring Street Caddesindeki dairesinde Scotland Yard'ın Hususi Servi- aine ve Askert İstihbarat Servisine mensup memurlarla yaptığı uzün — görüşmelerde birçok uykusuz geceler geçirdi. —(Devamı önümüzdeki lâve nüshamızda—

Bu sayıdan diğer sayfalar: