18 Eylül 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

18 Eylül 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tantik Paktı'na alınmayacağımızı biliyoruz artık. Hükümete henüz resmi bir haber gelmemiş olabilir Beklenen haberi aldıktan sonra öğ- Teneceğimiz şey, sintül — bildiğimiz: den, her halde, farklı olmiyacaktır. Metne sıkıştinimiş. politika incelik. derini, gönül kırmamak için aranıl. mip Ve bulunmuş sözleri ailkince ay- Pu neticeyle karfılaşacağız. Dişişleri Bakanlığımızda eskiden kalma böyle vesikalar az değildir. Dosyalarımıza bir yenisini eklemekle büyük bir sey Kazanmış. olmiyacağımızı söyleyebi. Jiriz. Bizim için en ehemmiyetli nok- ta, anaçizgileri gittikçe daha kuv- vetii beliren — hâdiseler — karşısında yurdumuzun durümüdür. Her dâvada olduğu gibi, yurt em: niyeti dAvasında da, öne sürülen fi- kirler arasında bellibaşlı — ayrılıklar yardır. Kimimiz, Atlantik — Paktı'nı temelleri gevşek bir andlaşma siste- l gibi düşünüyor. ve — aradığımız emniyeti burada — bulamıyacağımızı tahmin ediyoruz. Kimimiz, Doğu Ak- deniz Paktı'ndan daha büyük şeyler bekliyoruz. Kimimiz de, Birleşik A- merika'yı içeriye alarak İngiltere ve Fransa, hattâ, İtalya ile birlikte da- DA küdretli bir blok yaratmak fik- Tini destekliyoruz. Atlantik — Paktı fikrine bağlananlardan ayrıca — bah- getmek istemiyoruz. Çünkü; verilen /gon Kararla bu dâva, şimdilik, büs- bütün konusuz kalmıştır. Fakat bu fikir ayrılıkları arasında asıl dikka- te değer gey de hepimizin tek bir noktada, yurdumuzun — emniyeti dü- vasında tam mânasiyle birleşmiş ol- mamızdır. Münakaşalarımızda adı. Tun hemen hemen ünütülmüş — gibi anılmamasından da anlaşılabilir. ki; Birleşmiş. Milletler — sisteminden işe yarar bir şey beklememekteyiz. Biz- de böyle bir duygunun — uyanması a büyük üye devletlerin kendi baş- Jarına savunma paktları imzalamış olmalariyle son derecede ilgili olma- hıdır, Çünkü; Birleşmiş Milletler gi- bi bir barış teşkilâtı durürken yeni yeni savunma bloklarının kurulma- #ını başka türlü tefsir etmek imkân- szdır. Durüm böyle olduktan sonra millt emniyet konusunda neden kaygılan- dığımızı anlamak, her halde, güç ol- masa gerektir. Birleşik Amerika Devletleri en başta olmak — Üzere, İngiltere, Fransa, İtalya, (h. ayrı bir savunma grupu çerçevesi içinde derlenmek lüzümunu — düyarken, bi- zim yalnız. Birleşmiş Milletler Teş. kilâtiyle yetinmemiz, Türk toprak- Jarının emniyeti bakımından, müm- kün değildir. Onun için Atlantik milletler gibi kendi tarihimize, Türk nesillerine kargı sorumluyuz. Atlantik Paktı; tam bir emniyet paktı olmayabilir. “Tüzüngünde iki mânalı cümleler, kaçamaklı hüküm- der de bulünabilir. Fakat yeryüzün- de hangi andlaşma, hangi pakt var. dir ki; kapı aralıkları, sivişma yöl- Jari birakmamıştır? — Milletler ara- sındaki münasebetler, — öteden beri, oynak hükümlerden — sıyrılamamız- tır. Biz diplomasi hayatında tek ba- ıza bir yenilik yapmak iddlasın. da değiliz. Yalız gunu söylemek is- teriz ki; bugün ne doğu, ne orta, ne) de bir Batı Akdeniz Paktı yoktur. Amerika - Türkiye - Franaa - İn- Biltere - İtalya bloku da, — nihayet gerçekleştirilmesine çalışılacak — bir. fasarıdan başka bir gey olmadığına göre, Atlantik Paktı, — yeryüzünün biricik müspet savunma teşkilâtıdır. Başka andlaşma ve kuvvet #istem. deri olmadığı için, biz de ister inte- mez buraya/ başvurmuşuzdur. Onun için, neden başka yollar araştırmı Gi Ölye ne Halk Partisi, ne de De- mokrat Parti Hükümetlerini suçlan- dırmak mümkün değildir. 14 mayıs 1950 seçiminin - propa- gandası yapılırken — yurdumuzun en Büyük partileri diş-politikada birlik dâvasını dik plâna almakla — büyük bir dsabet göstermişlerdir. - Demek öluyor ki: Türkiye'nin emniyeti ko- nusunda — diş-politikamız — doğrudan doğruya. milletin iradesini dile ge- tirmektedir. Onun ıw. Atlantik Türkiye ve Atlantik Paktı Yazan : M. NERMİ Paktı'na alınmayışımızın milli sezgi- deki tepkileri büyük oluraa —hayret edilmemelidir. Neden böyle olacağı hi kavramak da kolaydır. Yabancı Gevlet adamlarından, “dostlarımızdan cesaret verlel gözler, tatlı dil işitiyo- Füz. Basınlarında da aynı yankıları buluyoruz. Fakat müspet konuşmak girası geldi mi havada — gaşilacak bir. değişiklik. başgösteriyor. ve biz bunun mânasını anlamakta — güçlük çekiyoruz, Acaba bu bir avutma po- Hitikası midir? Neden bü dostluklar yalnız özde kalıyor ve bir türlü tam bir andlaşma — geklini - alamıyor? Dostlarımızın bize uygun . gördükle- Ti rol, ne olur ne olmaz. hesapları- 'na göre ayarlanmış bir ihtiyat kuv- vet rolü müdür? Dostlar me kadar açık — konuşurlarsa — dostluklarının delillerini © kadar kyvvetle belirtmiz olurlar. Biz de, onun için, apaçık konuşmayı doğmü bülüyoruz. Türki- ye, e olur ne olmaz plânına göre bir politika rolü oyniyacaksa — yür. dümüzün savunma dâvasına — neden hiç ehemmiyet verilmediğini, teklir- derimizin niçin desteklenmediğini bi tün pürüzsüzlüğü ile — anlayabiliriz. Ve biz bunu ne kadar erken anlar- sak o kadar da iyi olur. Çünkü; po- Attikamızı böyle bir durüma — göre hemen ayarlıyabilirir. Mukadderatı- 'a şimdiye değin tek başına — şekil vermesini, bilmiş. bir 'Türk — Milleti Manon'un' aşkiyle iradesini — kaybe- den bir Chevaller de Grieux derece- gine hiç bir zaman düşmez. Artık anlaşılmalıdır. ki; bizim de, — millet olarak, bir gerçeklik duygumuz var- dır ve bundan ayrılmanın, bizim için, 'e büyük bir tehlike — olabileceğini, herkesten daha İyi sezeriz. Dostluk edebiyatının ağır ve - gerçekten yo- Yücü mazlarından sıyrılarak — karşı karşiya oturmlak ve emniyet dâva- mizi açık yürekle incelemek zama- ni gelmiştir. Şimdiki dürüm, kesin P ve tesirli tedbir. isteyen bir dürümdür. Akademik — münakaşalar fikir ve politika oyunlarına daha el- verişli zamanlara bırakılabilir. Onun için #on karar verilmeden önce dost- darımızdan öğrenmek istiyoruz: Bi- zim emniyetimiz yalnız sözde ve as- kıda mi kalacaktır? Biz, kendi hesa- bimiza, böyle düşünmüyoruz. Güzellik Kıraliçemiz dün İtalyadan geldi Güler Arıman: “Türkleri orada hâlâ peçeli zannediyorlar, Beni “görünce çok şaşırdılar” dedi Rimftil'de yapılar Avrupa güzellik müsabakasına memleketimizi temsi- len giden 1850 Türkiye Güzellik Kı- raliçesi Güler Arıman dün / uçakla memleketimize dönmüştür. Güler A- Tımanı gidişinde olduğu gibi gelişinde de Yeşilköy Hava Meydanını doldu. Tan büyük bir halk kütlesi karşılamış ve Avrupa güzellik beşincisi seçilen kiraliçemiz dakikalarca alkışlanmış. “Tayyareden İndikten sönra kendisi ile konuşan bir arkadaşımıza Güler Arvıman demliştir. ki: — İtalya seyahatimde ve aldığım dereceden memnunum. Zaten birinci- Tiği ummuyordum. Buna rağmen tü- valetle yapılan geçit resminde birin- Ciligi ben kazanmıştım. Fakat ma- yoları giyince Jüri kanaatini dekiş- di — Birinci gelen Avusturya güzeli- ni beğendiniz mi? — Avusturyalının vücudu çok gü- zeldi. Fakat ben İtalyan güzelini be- gendim. Bundan sonra Güler Arıman ken- disine bilhasaa Türk Güzeli olduğu - çin Büyük bir alâka / gösterdiklerini Söylemiş ve demiştir ki; — Türkleri orada hâlA peçeli zan: 'nediyorlardı. Beni görünce çok şaşır- Gilar. Yeşilayın Üzüm Bayramı Yeşilay Kurumunun senelik üzüm rın iştirakiy Toplantıda Vali ve bir. hitabede bu- le kutlanmıştır. Belediye Başkanı lunmuştur. — YENİ İSTANBUL — ŞEHİB HABBRLERİ) $ ir köşesi Eski ağıza yeni taam Tiyatro — ve sinema mevsimi başlamak üzeredir. Artık “iki Şilim Birden,, Alan eden sinema- dar azaldı, venileri gösterilivor. Gayef tabil en iyileri değii. Tiyatrolar da — hazırlıklarına Maz verdiler. — Şehir. Tiyatromu çoktan provalara başlamış bu- İanuyor. Bu sene, Dram. kumi Shakespeare ile- başlamak anar nesing nihayet weriyor.. Fakat yine e külsiklerden — biri ile Mollere (l perdesini açıyor. Komedi Kumt da bir. Fransız mülellifin. eseriyle ilk temsili verecek. Bu Verneit'dür. “ğes,, Tivatrosu, bu. mevsim veni bir sima ile meydana çıkı- yor. Yeni bir idare, veni bir Temsil kadrosu ile musikili ko- mediler verecek. Bu kadar ve- ilik neticesi olsa perek, irmini de “Yeni Ses,, yapmış. Muammer Karacadan henüz #es sada yok. Gehirde, daha doğrumu Be- yoğlunda, bu. mevsim yeni bir kaç eğlence yeri açılacak. Bir tanesi Tepebası Bahçesinde ya- Balan yeni binada. Bir tanesi Atlas Sineması üntünde bir ge- be kulübü. Bir lanesi de Sür- pagoptaki yeni apartmanların altında. Bakalım'bu kadar şekil ye- milikleri gehre veni bir. #ima verip yeni eğlenceler getirebi-. Tecek mir BİR İSTANBULLU Şehrimizde 12 tane ekmek fabrikası yapılacak İki ay kadar evvel temelt atılan Sütlücedeki Ekmek Fabrikasının İn- gaatı süratle devam etmektedir. Bu fabrika önümüzdeki ocak ayı başın. 'da günde 40 bin ekmek çıkarmağa başlıyacaktır. Ayrıca İmar Müdürlü- günden — Hürriyetlebediye civarında kurulacak İkinci fabrikanın inşaatı- na Gair rühsatiye alınmıştır. Önü- müzdeki hafta bu fabrikanın da te. meli atılacaktır. Bu fabrika martta faaliyete - geçecek ve günde 40 bin ekmek çıkaracaktır. Husüst şahıslara alt olan bu tt fabrikadan başka kooperatif halinde birleşen İstanbul fırıncıları, n ek- mek fabrikasının daha- Inşasını ka- rarlaştırmıştır. — Yeni / kooperatifin tasdik için Ankaraya gönderllen stas tüslüne ait formaliteler tamamların. €a faaliyete geçilecektir. İstanbulda — günde 400 bin ekmek sarfedilmektedir. Bunları da, halen mevcut 180 firin çıkarmaktadır. Kurulacak 12 fabrika otomatik ci. hazlarla ve hiç el değmeden 400 bin. ekmek çıkaracaktır. Mevcut fırınlar da ekmek bâyiliği yapacaktır. Milletlerarası Para Fonu'nun toplantısına İştirak eden delegelerimizden biri döndü 6-14 eylülde Pariste yapılan Mil- letleraram Para Fonü ile İmar ve, Kalkınma Bankasının senelik mütat toplantısına iştirak etmek üzere git- miş olan Nurullah Esat Sümer, Ha- zine Umum . Müdürü Nall Gidel ve Merkez Bankası Umum Müdür. Mu- avini “Reşat Aksandan — müteşekkil heyetimizden — Reşat Aksan dün u- çakla şehrimize dönünüştür. Reşat Aksan, kendisiyle konuşan bir arkadaşımıza demiştir ki: Toplantıda milletlerarası Para Fonu ile İmar ve Kalkınma Bankası- 'nin bir senelik faaliyetleri ve ikraz politikalari tetkik edilmiş, bilanço. İar tasvip olunmuştur. — Bankanın Müdürler — Meclisine bizim — namzet gösterdiğimiz Garanti Bankası İdare Meclisi Reisi Cabir Selek - seçilmiz- tire, Vali Şehrin asayişi etrafında Maslak ve Florya ayrıca motörlü devriyeler Vali ve / Belediye - Başkanı Prof. Gökay, gehrin asayişi hakkında dün gabah aşağıdaki — beyanatta bulun. muştür: İstanbul Şehri ve gehir civarında son günlerde bazı hirsızlıkı vakaları karşısında gehir asayişini ilgilendi. Yen basın yazıları — müvacehesinde UmümME dürümü gözden geçirmek ü zere bu sabah Vilâyet Konağında başkanlığımda ç vali muavini, Em- niyet Müdürü, Merkez Komutanı, İ Jandarma — Komutanı ve Er Okul Alay Komutanının y toplantı yapıldı. Vatandaşın, evinde, yollarda ve sokaklarda huzür ve em. eraslı ödevi olduğu için vaziyet bü- tün açıklığı İle İncelendi. Hâdiseleri örtbas etmenin zararlarına kani ol. düğüm için bu yolda — herhangi bir. anklama veya hâdiseleri hafifletme gibi hatalı bir yola — başvurmadan milyonluk şehirde cereyan eden gün- İük vakalar gözden geçirilmiştir. Son 24 sant zarfında “şehirde 53 vaka olmuştur. Bunün 8 | hursizlik- tır. Bunlardan bir tanesl mühimdir. Diğerleri bahçeden- sırık çalma, câ- miden künk çalma gibi vuku bulan Adi hirsızlık vakalarıdır. Ayrıca 8 sarkıntılık, 2 yankesecilik, 2 dolandı- necilik folmuş, falller ve suçlular ya- kalanarak adalete verilmiğtir. Diğer. deri hakaret, kalp pdra zuhuru, silâh taşımak. ve dövüşmek gibi vakalar. dir. Bu süretle vakaların günlük bir tablosünü / vatandaşlarıma açıklamış bulunuyorum. Hakikat — böyle iken son günlerde bazı hâdiselerin basına yanlış aksettirildiği — görülmektedir. Mesel. Büyükderede — Çayırbaşında husust bir arabanın yolu kesildiği ya- zılmıştir. Yapılan tahkikatta yol Ü- zerine fitil gibi bir sarhoşun yattığı ve © sırada oradan geçen bir otomo. bilin sarhoşu / çiğnememek için dur. ması Üzerine otomobil / içindekilere bu sarhoş şahsın küfrettiği ve zabi. taya vaki şikâyet üzerine suçlunun mahkemeye verilerek hüküm yediği anlaşılmıştır. “Hâdisede ne bir yol kesme ve ne de bir tecavliz yoktur. Fazla olarak gazetelere aksetme- yen, fakat kulağımıza gelen garip 'aka İcatları da vardır. Meselâ birl banka müdürünün yolunun keslidiği iddlam gibi. Bu kabil basına “inti- Kal etmiş veya etmemiş hâdisenin çıkarılmasında iyi bir niyet olmadı. Zina kanlım. Günlerini insan takatının taham. mül edemiyeceği — mesal ile gehrin ve vatandaşın hizmetine veren za- bita mensuplarının çalışmalarını ya- kından görüyorum. — Ara yerde ih- mal ve kayıtsızlıkları görülenleri de) merhametsizce cezalandırıyoruz. Şe- hirde mevcut — tedbirlerimize ilâve. ten Maslak ve Fiorya yolları için geceleri ayrıca — motörlü devriyeler ve Boğaz kısmı İçin de motörlü deniz yasıtaları ile gece devriyeleri ihdas edilmiştir. Gecenin anat 1 inde son haftalar içinde şahsan Emniyet Mü- dürü, Jandarma Komutanı ve Şube Müdürleriyle birlikte bizzat devriye- VEFAT Merhum Doktor Celâl famall Paşa refikası, Cemile — Keskinin — annesi, merhum Mahir Keskinin kayınvalide- #i, Tevhide Bidermanın anne annest, Sadiye Beken ve Ali Sami Yenin tey- zeleri AYŞE DİVİTÇİ Hanımefendi dün vefat etmiştir. Namazı ayın 18 inci pazartesi öğle Üzeri Erenköy Bağdat Caddesi Galip Paşa Camlinde eda edilerek Sahraş cedit Kabristanına defnedilecektir. “Hemşeriler günlerini huzur içinde geçirsinler,, diyor bir beyanat veren Gökay, yolları için geceleri ihdas edildiğini, lerin çalışmalarını Florya bildirdi takip ediyoruz. Maslak yolları, gecenin 1 inde İstiklâi Caddesini andıran oto- mobil trafiği içinde — olmasına rağ. men gidiş gelişin emniyet içinde ce. reyan ettiğini — görüyorum. Vatan. daşlara hizmeti her / geyin Üstünde ve hikmeti vücudunu yalnız bu hiz- mette gören bir idare Amiri mfatiy- de hemşerilerimizin — hüzür — içinde günlerini geçirmelerini bir. daha çıklamayı faydalı buluyorum. Valinin Ankaraya gönderdiği rapor İstanbulda sik sik — vüküm gelen su borularının patlaması, — elektrik cereyanının kesilmesi ve umumt na- Kil vasıtalarının kifayetaizliği ve hai kin devamlı sürette gikâyetine se- bep olan diğer çeşitli işler ve bun- Jarın giderilmesi — çarelerini alâkalı. İA görüşerek tesbit eden Vali ve Belediye Başkanı Prof. — Gökay bu hususları bir rapor halinde İçişleri Bakanlığına bildirmiştir. Pakistan İçişleri Bakan Yardımcısının basın toplantı: Şehrimize gelen Pakistan İçişleri, Basın - Yayın ve Radyo — Bakanı Yardımcımı Doktor İstiyak Hüseyin Küreşi dün sabah amat 11 de yaptı- ı basın toplantısında Türkiyeye gel- mekten dolayı düydüğü memnüniye ti İzhar etmiş ve sözlerine şöyle de- vam etmiştir: '— Küçüklüğümden beri benimse- diğim Türkiyeyi, ziyaret ettiğim v Kit, kendimi yabancı — histetmedim. Türkiyeyi ziyaret etmekten — Golayı duydüğüm aaadeti anlatacak tek bir kelime bulamıyorum.,. Dr. Küreşi, müteakıben, — Türkiye ve Pakistan arasındaki tarihi ve kül-) türel — münasebetlerder? — bahsetmis, 'akistanın siyasi, iktisadi ve eğitim meseleleri hakkında gazetecilere iza- hat vermiştir. ALÂKADARLARA Ekimde yapılacağını — yazdığımız genel nüfüs sayımı hazırlıkları de- vam etmektedir. Sayım ve denetle- me memurlarına dağıtilacak — olan talimatname basılmış ve alâkalılara gönderilmiştir. Bu defaki nüfus sayımında soru- Jacak sünllerin çokluğu — dolayısiyle sayım memurları için - konferanalar tertip edilecektir. Sayımda sorulacak süaller arasın. da günlar. Vardır:. Sayımı — yapılan kimse hangi devletin - tâbilyetinde- dir? Hangi dindendir? Nerede doğ- muştgur? Devamlı olarak nerede ika- met eder (Yerleşmek kast ve niye- tiyle oturduğu yer?) Ana dili nedir? Başka bir dil konuşuyorsa en iyi konuştuğu dil hangisidir? Kaç ya- gındadır? Hâlen evli midir? — (Eşi ölmüşse “Eşi öldü, mahkeme kara- riyle ayrılmışsa “ayrıldı,, diye yazı- dacaktır.) Okuma biliyor mu? Yaz- ma biliyor mu? Bir okula devam ediyor mu? Mezun olduğu son tah- Sil müessesesi nedir? Son yıl için- deki asıl mesleği nedir? Son hafta içinde kaç gün çalışmıştır? — Şayet Çalışmamışsa sebepleri nedir? İşi ile Tgisİ devam ediyor mu? İş mi arı- Faruk Geredenin cenazesi kaldırıldı Bir kazaya kurban giden kiymetli gencimiz için, dün gok hüzin bir cenaze töreni yapıldı Geçen hafta içinde Ankarada Ye- dek Subay Okulunda feci bir. kaza olmuştu. Talim esnasında talebeler. den biri elbombasiyle atış yaparken bomba elinde patlamış ve kendisiyle beraber siperde yanıbaşında bulunan bir Üsteğmenle, eski büyük elçileri. mizden Hüsrev — Geredenin oğlu 26 yaşında Yedek Subay talebesi Faruk Gerede ağir sürette — yaralanmıştı. Hastahaneye kaldırılan yaralılardan Faruk Gerede, — sağ şakağını delen bomba parçalarından biri - kafatası- SıDA girdiği Ve — beyninde — tahribat yaptığı için, Alınan bütün tedbirlere Tağmen kürtulamamış ve - evvelki gün maalesef hayata gözlerini yüm- muştur. Çok iyi yetişmiş ve tahsilini yeni bitirmiş kıiymetli bir. gencimizidken ehit olan Faruk Geredenin cenaze- #i dün Ankaradan getirllmiş ve ikindi vakti namazı Beyazıt Camlin- de kılındıktan sonra, büyük bir me. Tasimle Edirnekapı mezarlığına gö: mülmüştür. Cenaze merasiminde — İstanbulun eaki ve yeni valileri, bazı generaller, mülletvektlleri, Rauf Orbay ve mem: leketin en tanınmış alleleri bulun: muş, askert bir. müfreze *de Türk Bayrağına sarılı tabutu takip etmiş: tir. Son derece haziri olan bu tören- de İstisnasız herkes aglamakta İdi. 'Tam vatana yararlı olacağı sirn. da kaybedilen Faruk Geredeye A Jahtan rahmet diler, teselli edilemi:- yecek kadar büyük bir keder içinde bulunan allesine başsağlığı ve sabır temenni ederiz. Kurban Bayramı ve günlük gazeteler Şeker ve Kurban / Bayramlarında gazeteler çıkmıyarak basın mensup- Jarının . tatil yapması çok eski za- mandan beri tecasls etmiş bir ana- nedir. Geçen bayram - bir gazetenin bu ananeye riayet etmemesi yüzlün- den gazeteler çıkmak mecburiyetin- de kalmışlardı. Önümüzdeki Kurban Bayramında böyle bir hâdise karşı- ında kalmamak için / muharrirler, Basın Teknisyenleri Sendikası An: karaya müracaatta bulunmuştur. Nüfus sayımında sorulacak mühim soruları bildiriyoruz NÜFUS SAYIMI TALİMATNAMESİ BASILARAK TEVZİ EDİLDİ yor?.. Sön haftaki mesleği — nedir? Çalıştığı yerin mahiyeti nedir? (Ne Çeşit İmalâthane, veya satış yeri ve- ya hizmet yeri?) Çalışma şekli na- #ildir (Kendi hesabina evinde mi ça- hnyor? Kendi hesabina dişarda mi çalışıyor? Aile relisinin işinde Ücret- Siz mi çalışıyor? Başkasının işinde veya yanında mi çalışıyor?) Sayım Künü evde bulunmayan alle reileri bunların meslekleri, çalıştığı yerler ve çalışmalarının mahiyeti. Asıl mesleğin tâyininde de şu hu Suslar nazara alınacaktır: Silâh altında bulunan baylarla erlerin orduya — girmeden önceki meslekleri. Yalnız ev işişerin- de çalışan kadınlar için “ev kadım,. Ailelerinin işinde veya başkalarının yanında çalışan kadınlar için yap- tıkları işe göre meslekleri. Emlâk ve arazi geliri ile / geçinenler için, başka meslekleri yoksa ” "İrat sahi- bl.,. Talebe oldukları halde, gelir ge- tiren bir işde çalışanların yaptıkları ise göre meslekleri. Şimdiye kadar hiç çalışmamış — olanlardan iş ara- nlardan çalışmamıs!, çalış- Maya gücü olmuyanlarla ihtiyacı ol- miyanlar için “yok,, diye yazılacak- tır. yedek sücl Tenis maçları Tenla, Bekrim. Dakcılık Kulükler: Üp ettiki S'inci “Enternasyonal Tenla Turnuvasından sonra bir de kulüp ter masi hazırlamıdır. “Bu. temas. yarık Tenis, Eskrim, Dakcılık Kulübü korü 'Tennis Cut de Parla, takımı geh- rimize gelmiş bulunmaktadır. Yarlaki Karşılaşmaya katılacak tenleçilerin 'Tennis Ciab de Parls Takımı; Bo rotro, 'Bubue, Kermade. 'Tenls Eskrim, Dakerlik Kulübü Te kimt; Enee Taniy, Nazmi Babri B But Cevangir, Suzan Gürel, Fehmi Ki Fenerbahçe, İstanbulsporu 2-1 mağlüp ehti Fenerbahce Stadında yapılan — Fe- nerbahçe * Tatanbulapor” maçını '37 Sarı Lâcivertliğer kazanmıştır. Fener Bahçe iki Armavut futbolcuları da 'a Talarına alarak gu kadro ile oynâmız. 'Salabİ — Murat, — Müjdat — Bahri Kavaya (Arnavuti, Kâmil, Samim — Erol. Süleyman Vahi ÇArnavut), Salâr haddin. Lefter, Halit. Tik dövreyi İstantulspor, Metininat- 1 gölle galin bitirmisse de SarrLA: Givertliler Lefter ve Arnavut faltcal. Cu Süleyman Vahinin ayakından Kd Kol kazanarak macı 21 kazanmığtır. Beşiktaş, Taksimi 4 -0 yendi Dün sabah Şeref Stadında y Beşiktaş - Taksim birinci takımları v TASIndakI maçi &0 Beşiktaş Takımı Beşiktaş Takımı gü kadro İle oyna- Feyzi — Kemal, Vedil — Fahredâin, Kâmil, Hüseyin — Al İmsan, Recep, Burhan (Ankaray, Sevket, Cihat. llk devre 30 sona ermiş. Siyan-Be yazllar'İkleci devrede bir gol atabü. Müslerdir. Beriktasin attıfı £ golün — ikisini sanirtor Burhan, birini Cihat, birini Se AY İhsan yapmıştır. Takımda başı a Burhan olmak üzere bek Kemal ve Cihat güzel bir oyun oynamızlardır. Lazio antrenörü, Şükrüyü santrhaf oynatıyor Roma. 17 (YİRS) — Lazle Kulübü 'nün antrenörü Sperone, büyük istider dini sezdiki Türk futbolcumu Beşiktar İ solacık Sükrüyü santrhaf oynatmıya karar vermiş ve Sükrü bugünkü e Si karaılamada da Lazlo Takımın. Şükrü santrhaf mevzlinde solaçıktan daha çok muvaffak olmuştur. Ântre 'nör Sperone bugünkü hususl maçtan Sonra? “Gerek Yücut, erekse - eyün bakımından Beşiktasir futbalcu Şüke Tünün amıi yerinin anntrbaf olacağını, İzmir - İstanbul şarpl yarışları 1591650 cuma günü be üç gündür devam edilen İstanbul '* İzmir bölgeleri yelkencileri " aramnda yapılan tarbı yarısları dün sona er: Miştir. Altı tekhenin Iştirak ettiği b Yarıamada alihan Ceknik sonuclar: İstanbuldan Muhmut Bir 289 puvan- fa birinci, 208 puvanla İstanbuldan Ba- mim Arduman ikinei. 141 puvanla iz Mirden Cezmi Zallak Ücüncü olmus fardır. Derece alanların mükâfatları Bölze Müdürü Vahi Oktay tarafından veri- miştir. Devlet Denizyolları yer işeler açıyor. Şehrimizdeki — Devlet Denizyolları acente gişelerinin — ihtiyaca kifayet etmemesinden dolayı, İdare, Topha- nedeki enspektörlük binası altında yeniden iki gişe daha açmaya karar vermiştir. — CH YENİ İSTANBUL SİYASİ İKTİSADİ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE | Sahibi : YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H SARLICA Yazı işlerini fillen idare eden mesul müdür: Salih Zeki Akdamar Neşredilmiyen vazılar ade edilmez. Banldığı ver 1 YENİ İSTANBUL MATBAACI- UK LİNİTED ŞİRKETİ MATRAASI PEYAMİ SAFA YALNIZIZ Ze Dolgun ve gevşek yanakları sarkıyor- du. Selmininkinden daha koyu yeşil, fırlak, az kirpikli ve gölgesiz gözlerinde, hiç bir istika- met beğenmiyen huzursuz bakışlarla derin bir nefen aldı. Belmin önüne bakıyordu. Mefharetin kararsız bakışları Besimin yü- 'zünde durdu. Kardeşi yine bir kaşımı yukarı kaldırmış, hafif hafif başını sallıyor. ve gü- Tümstüyordu. Gözlerinin uciyle ablasına baka- Tak, alçak senle: — İtiraf ediyoruz, dedi. Mefharet sofranın karşı tarafında oturan kızına doğru eğildi ve daha ziyade “Alçak!" kelimesine yakışan bir tonla haykırdı — Kimden? Selmin hiç kımıldamadı. Dayımı cevap. verdi: pakları da hareketsizdi. — Ki Seli len? Söyle! Söyle diyorum! n kımıldamıyordu. Yüzü ve göz ka- 'alnız - dudaklarının etrafında, karnının içindeki başlangıçtan ziya- de annesini kudürtabilecek sinsi bir gülüm. seylş vardı. elini tutmak istedi; iamı giti, Ve yemek & Mefharet titriyordu. — Besin: evvelâ onun fakat bu temasın bir pat- M ile neticelenmesinden Ürkerek — Selmine 4, onu koltuğunun altından tutarak kaldırdı. lonunun kapısına kadar götürdü. arkasından bağır. Kız çikarken, annesi, — Alçak! Sonra kardeşine döndü. Dişlerini. kilitli. yerek iki yumrüğünü havada salladı. rak — Sirz beni çıldırtacaksınız Besim ellerini pantalonunun cebine soka- fan tarafa doğrU ayrık bacaklarla iki adım. attı. bena — Tamam! Tamam! Her zamanki sent Mefharet. tokrarladi. Çıldırtacakşınız. Bu evde bir şey dönü- fakat anlıyacağım ben. — Gizliyemezsiniz den. Tamam! Tamiam! — Çıldırtacaksınız. Besin bir perde alçalmasından, heyecanın — Ablacığım, müsaade et, benimle ko- zirveden aşağı düşmeye başladığını sezen Be- nuşacaksın, dür. biraz.. #im, telkin dozunu bu İnişin derecelerine göre Mefharet ağır vücüdüna Jâyık — olmayan 8 bir çeviklikle hemen ayağa kalkmak istediği — Benimle konuş, abla, beraber düşüne- içla sandalyayı devirdi. Arkaya doğru sende- 1€6i ve bir düşmek tehlikesi geçirdi. Besim 0- mu tutmak için ayafa kalkmıştı. Kadın kızına haykırdı; 31 dim. İki eliyle boşluğu iten Mefharet bağırdı. — Sen çekli, ciddi bir adam getsin X— Tamarlıyalım. © gelinceye kadar ha 32 zırda da ben varım. Otur şuraya, abla. Mefharetin tecessüsünü uyandırarak alâ- kasının merkezini başka tarafa kaydırmak ve öfkesini azaltmak için âve etti: — Benim bildiğim. şeyler var dinle beni, Ve hemen tabakasını çıkardı: — Al gu sigarayı, otur şuraya. adının öfkesi tecbssüsüne bir anda Cet dim oldu. — Çabuk söyle, — Otur. Hah. Dinle, Evlenecek. Mefharet gerdanını gişirten bir gerginlik- Je başını arkaya doğru çekerek sordu: — © oğlanla mi? - İstemiyorum. emrivaki yaptı, değil Mi? İstemiyorum. — Değil, nişanlısiyle değil. iminle ya? — Bana mahsus, çok orijinal bir geretle seni temin ederim ki, abla, nişanlısiyle değil. — Kimden? Kiminle? Çıldıracağım. — Buü mesele timarhanede / halledilebilse ben de seninle çıldırırım. Bilakis abla, sakin olman lâzım. Makine olsaydı kendine gelirdin. Tahsiyonun otuza fırlamıştır. — (Öldüreceksiniz beni zaten. — Dur, dinle, Bahtiyar zatın adını sor ma Bilmiyorum, Fakat nişanlımı değil. Mefharet yumruklarını sikmiş, / meçhulü odanın içinde arıyormuş gibi etrafına bakıp #oruyordu: — Kim öyle ise? Nerede, ne çabukl O oğlandan sonra kıminle tanıştı? Kardeşinin iki elini birden yakaladı: — Ben sana bir şey söyliyeyim mi, Besim, 28 öğrendim, Bana dedi, iatersen çıldırdığıma hükmet. — Anlıyorum. Söyleme. Kimden şüphe tiğini anlıyorum. — Çünkü sen de ondan şüphe ediyorsun, değil mi? — Hayır ama büna bir. vehim diyemem. Ancak, ablacığım, dün gece biri burada (di öteki yoktu. — Bilmem, Dün gece başka. Ne diyor? Söylemiyor değil mi kimden olduğunu? Besim ablasına düşünmek için vakit bi ak ister gibi durdu ve cevap verdi: — Acele ediyorsun. İki dükika bile konu- şamadık. Mermerleşmiş bir fırtına gibi karşı- Miza dikildin. Telâş etme. Anlarız. — Sen ne dersen de, benim şüphem den ediyor. — Haklısın. Araştırırız, arlarız onu da. — Şimdi, şimdi, odasına gidelim. Duvar santine baktı ve ayağa kalktı. — Trenin gelmesine bir aaatten fazla var. Bir şeyler yazıyor geceleri. Bulalım. Okuya- hm, Casusluk çirkin bir şey ama. Besim de kalktı. — Okuyalım, dedi, hiç bir şey senin şim- diki halin kadar çirkin olamaz. Yazıhanesi ki- ditli değil mi? — Ben ona anahtar uydururum. — Allahin indinde kasa hirsizliği senin bu öfkenden daha makbüldür. - Nizamı Alem hakkı için sessiz — bir cinayeti - bu. gürültüye tercih ederim. Simeranya kâşifinin yazıhane- sine anahtar uydurmakta benim ahlâkıma ay- karı hiç bir nokta göremiyorum rakı u — Senin ahlâkın var mı, Besim? — Ne kadar rahat yaşadığımı görüyor sun. En ablâklı adamdan daha zararsızım. Benden bir fenalık gördün mü hiç? — Fırsat bulamıyorsun da ondan. Besimin sevimli gözlerinden İki mavi kuş uçup Mefharetin omuzlarına kondu. — Fırşat bulamıyorum ha. Bir kızın da- ha olsaydı da sana gösterseydim. Ablasının koluna. girdi. — Gel, dedi, Simeranyaya filân kulak am- ma. Her caninin içinde temiz bir dünya var- dır. Oraya kaçış kendi. kendinden nefret 1fa- de eder. Banyoyu senden çok seven fahişeler tanıdım. Bu temizlik hasretinin sırrını şimdi bir yazıhanenin gözünde bulabiliriz. Benim de içime güphe soktun. Dünya bu kadar meraka ve heyecana değer mi? n “Son vapur. Güvertenin ön tarafındayız. Yakınımızda kimseler yok. Bazlarımız. birbi rine dayalı. Rüzgâr onun saçlarını benimkile- Fine, teninin kokusunu denizinkine karıştırı. 'yor. Gözlerim kapalı. İki eli de avuçlarımda. Sıkıyorum. Başını hafifçe çekiyor ve yan ba- kışlarıyle gözlerimi arıyarak gülümsüyor. Yü- zünde, müşterek bir rüya anının. dalgınlık iz- leri yerine, ağır düşüncelerden gelen bir deh- şet intibar var. Bir korku sarayının simsiyah korldorlarında dolaşan yalnız ve mahpus bir kirkliçe gibi gözleri karanlıı emiyor, büsbü- tün irileşiyor ve güzelleşiyor. Ben onun mün- zevi kalbine uzaklardan seslenmek için, kulak- darının içine en güzel hislerimi fısıldıyorum. (Devamı var) 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: