19 Eylül 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

19 Eylül 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa 4 —- YENİ İSTANBUL 10 Eyini 1880 rrBalaklıkm yaratılan okııliııiııs ormanı KARABUCAK Bataklıkta yaratılan bu orman için 850binlira harcanmıştı. Orman, bugün bu paranın 700 bin lirasını istihsaliyle çıkarmış vaziyettedir İRACAN “ve bataktık, birbirine mt iki kelime. Fakat bataklıkta, me- tadlu ormancılık çalışmaları bu mt hh ortadan kaldırmış, yeştilik dent. zini andıran bir orman meydana ge tirmiştir. Bahse konü olan orman, Tarsus 'tan 6 Km. mesafeda, gehrin güneyin. de, Akdenize yakın Karabucak OKA- LİPTÜS ormanıdır. Aymı yerde 10-11 Yıl önce sazlarla Brtülü bir bataklık mevcuttu. Yakın zamana kadar Tarms için Büyük bir mtma — membar olan bu bataklığın kurutulmasına 1989 yılın. yatörlerle Akdenize kadar uzanan ci büyük tahliye kanalı açıldı. Tali ka- nallarla bataklığın büyük Bir kusmı vin Suları, bu kanallara — sevkedildi. böylece sular Akdenize boşaltılarak bataklık kismen kurutuldu. Kuniyan yerlerde eski harabelere, kanalizasyon tesislerine, mu künkle Fi kalıntılarına tesadüf edilmektedir. Bu eserlerin, Romallar samanındı mevcut bir şehrin selsele ile haray olmasından artakaldığı, — sarsıntılar neticesinde arazinin kışrında açılar büyük çatlaklardan kaynağı TToros larda olan yeraltı gularının meyda na çıkarak burasını bataklık hali Yazan: Kemal IŞIK —— AA başlandı. Burada fik önce ekaka. —T CKADEK. BUramn alakli Beli Kede 300 € yakın tabil kaynak —bu rada göz denmekte— bulunmam ve bunların bir değirmeni — döndürecek kadar #u akıtması, düşüncelerimizi kuvvetlendirmektedir. Yapılacak ar keolojik araştırmalarla — daha müs- et sonuçlara varılacağına İnanıyo. Kismen kurütulan bü sahaya, mu. yu fazla miktarda çeken bir ağac navi dikmek lazımdı. En müsatt a- Baç olarak “OKALİPTÜR” seçildi. Pugün meydana / getirilen okaliptüs ormanlığı, 10 bin hektarlık yerin 850 hektarını kaplar. Bu ormanın yetiş- tirilmesi için 850 bin lira harcanmış olup bunun gimdiye kadar 700 bin lrasını istihsaliyle — karşılamış u- Tumdadır. Halen yılda * 3800 metne küp maden direği, 2700 ton odun la- tihsal edilmektedir. Ormanın haliha- zırdakt kaymeti 10515 milyon lirayı aşlandır. Ormanın yetiştirdiği. oka. Vptüs ağacı aynı zamanda sanayide kontrplâk, — doğramacılık — işlerinde kullanılmaktadır. Bundan başka burada, son yıllar. 'da Kanada kavağı yetiştirme tecrü- Besi iyi sönüç vermiştir. Bu agac Belfllor Kibrit, ambalaj — sanaylinde kullanıldığından büyük iktisadi önem taşımaktadır. Buğgün, bu orman Tarsısun ikti- sadi, turistik kaymetini bir kat daha artırmıştır. Türkiyede insan eliyle yetiştirilen ilk orman olmak şerefini taşıyan Karabucak ormancılık çalış- Malarımıza deni bir Brnektir. SÜMER FERÂAH Binemaları bu akşam 19 eylli 1980 - 1861 sinama mevsimini #0n dünya vakalarından heyecan alan büyük casusluk aek ve kahramanlık gaheseri ile açıyorlar. KAHRAMANLAR ALAYI Orijinal kopyan BÜMER, türkçeri FERAH Binemasında, Bu film 21 eyili perşembe günü Pangaltı T A N, Bayram günlerinde d9 BURMA da TAYYAR Sinemasında gösterilecektir. Özen Film YARIN AKŞAMDAN İTİBAREN YILDIZ ve İNGİ Yee Sinemalarında sezonun açılışı “münasebetiyle Fevkalâde program Dâhi Rejisör CHRISTIAN JAOCUE'ın sabırsızlıkla beklenen eşsiz eseri : «ÇİNGENE KIZI. SINGOALLA'nın Çile dolu aşk maceraları, Çigan müzik ve dansları VIVECA — LİNDFORS C. KENT ORTAŞARK TİCARET LAŞ Galatasaray-Meşrutiyet cad. 40 Telefon: 41286 Teşhir yeri : Beyoğlu Tünel, Galip Dede cad. N, 38 Ü E ' U Beynelmilel Telsiz Operatör Kursu Kısa zamanda telsiz operatörü yetiştirir. Ücret mutedll. Gençlere istikbal sağlar, müracaat: Saat 9-17 arası Beşiktaş Yıldız Cad. 58/4 75.000 liralık hediye dağıtımı BÜYÜK EŞYA KUR'AMIZ NASIL YAPILACAK? |KUYUCULARI arasında flk defa olarak 75.000 liralık eşya hediyesi dağıtımına teşebbüs eden gazetemizin 2 aydır neşredilen kuponları bitmiş bulunuyor. Kupon biriktirmiş okuyucularımızın bunları İdarehane- mize ne gekilde getirecek veya gönderecekleri hakkında aşa- imiz izahatı dikkatle okuyunuz. 1 — Birçok okuyucularımızda eksik sayıların olduğunu ğrenmiş bulunuyoruz. Okuyucularımızın, — matbaamıza ka- dar yorulmamalarını ve taşradaki karilerimizin de vakit kay- betmemelerini temin için birinci sayfanın aynen kupon yerin- de Üç gün neşredilecek olan numarasız kuponlardan beherini eksik kuponunuzun yerine koyabileceksiniz. Eğer sizde daha fazla eksik varsa, numarasız kuponların çıktığı gazetelerden eksik miktarınız kadar fazla alarak, bunları telâfi edebilecek- siniz. İlk kupon bugün aynı yerde çıktnıştır. 2 — Kur'amıza iştirak nispetinin yüksekliğini düşünerek, kuponların süratle kur'a numaralariyle tebdilini mümkün kı- labilmek ve hepsini teker teker saymaktan kurtulmak için bugtnden itibaren gene tliç gün gazetemizde büyük bir cetvel bulacaksınız. Bu cetvelde 60 kuponun yeri vardır. Kesmiş ol- duğunuz kuponları buralara yapıştıracak, eksik kuponlarını- zın yerine de söylediğimiz gibi numarasız kuponları İlâve edeceksiniz. Ayrıca gösterilecek olan yerlere açık adres ve isminizi de ilâve edeceksiniz. DİKKAT: Sayma ve tasnif müşkülâtı çıkaracağı İçin ga- zetemizden kesilmiş olan cetvele yapıştırılmamış kuponlar ka- bul edilmez. 22 Eylül 1950 Cuma günü sabahından itibaren kuponların kur'a — mumaralariyle tebdili, Gazetemiz İdarehanesinde başlıyacaktın Anadolu o- kuyucularımız, aynı listelere yapıştıracakları kuponlarını bize mektupla gönderebilecektir. Atina hususi muhabirimiz bilrdıriyor Son seçimler de Yunanistanda hiçbir şey değiştirmiş değildir Sağcı merkez, ”tarihi” partileri, altı ay birbirlerine küskün durduktan sonra birlikte iktidarı ele aldılar Atina, eyiüil (Husust muhabirimiz Mare Marcenu'dan) — Memleketl Umumt efkârı artık vaziyeti anlaya maz oldu. Urun müddet birlikte ik- tidarı ellerinde tuttuktan — sonra he- zimette de ortak olmaları lâmım ge len “tarihi” Liberal ve Halkçı Par- tilerinin S mart seçimlerinde hayli ağır kayıplara uğradıkları sanılmak- ta Jdi. Gerçekten her iki parti de zon seçimlerde oldukça — zedelenmiş- ti; zira General Plastiras ile “Epek' in giyaset sahnesine çıkmaları Ve- nizelos'un dostları için ehemmiyetli bir darbe olmuştu. Halbuki seçimlerden altı ay sonra Liberaller yine Iktidara geliyor. Bu hâdisenin ümümt efkâr gaşırtmanı 've seçimlerin lüzum va faydasından süpheye düşürmesi tabildir. Lâkin hakikatte, bir tezat varı Ancak görünürdedir. Bu gekilde an Jaşılan bir demokrasi parlâment, kük alanında her türlü cambazlığa müsatttir. ve hiç idmse alâkalıları hilekârlığa sapmak yahut — nizama UYMAMAKİA suçlayamaz. ParlAmen to umulü netioe itibariyle bir. hasap meselesi olduğuna — göre parti baş kanları tablatiyle aağlam bir — ço Bunluk sağlayacak hesaplara koyu lurlar, Bütün dâva mehus sayısı top Jamaktan — gbaret — bulunduğundan “Mill irade”den artık bahsetmemek daha uygun düşer: Zira bu iradenin parlâmento sahasmında kimin tarafın. Gan temetli edildiğini keşfetmek pek Küç. Bu İtibarla yeni “tertip” eaki- leri kadar “ahlâki” sayılmalı; kaldı ki son seçimlere hile karışmamış da değtldir. Geriye doğru bir göz atarsak par- & İlderlerinden pek çoğunun seçim. den önce verdikleri sözleri seçimden vonra unuttukları görülür. Kimi filân parti işbirliği yapmamağa yemin et- maiş, fakat daha sonraları işbirliğine pek AlA girişmiştir. Başka biri Halkçı Partisinin feraatını — şiddetle takbih 5 mari tarihinde yapılan seçimlerde xavallı Yunan seçmeni güzleres adaş arasından hangisini tercih edeceğini bilemiyecek durumda (âL- İşte seçim Afisleri önünde düşünceye dalmış bir seçmen. Acaba reyini kime varam? 'etmiş ve çok geçmeden © partinin Adeta kolları arasına atılmıştır. Bü- tü bunlar tuhaf gelir amma Yuna- nistan parlâmentoculuğunun — zihai- yetine gayet uygundur. Hakikat gu- dur Ki Yunanistanda tam münasiy. le giyast parti bulunmamaktadır. Ne- tekim Parlâmento rümrelerinden ba- DA Giyaşİ programlarını vermelerini rica ettiğim halde — hAâlâ cevap beklemekteyim... Halkçılar, — Mania- dakis Partlei ve solcu Liberaller te tüma edilirse öteki partiler bu. ka- dar basit bir wumle bevap vermek irtamedi yahut cevap — veremediler, Halbuki bir çoğu: “Parti mi? Par- ti benim” söziyle mukabele edebilir. lerdi, çünkü hakikatte ekseriya par- tiler kendi İlderinin şahsından iba- yettir. Bu sebepledir. . belli — bir programı, açık bir ideolojisi, epeyce belirmiş bir hareket plânı olmayan parlâmento zümreleri hemen her za man başkanlarının fikir değiştirme lerine uyarak bocalarlar. Bir lider, sabahleyin beyaz dediğine akşamle- yin siyah der ve adamları da tasdik #der, Bu gartlar altında keyfine gö- ve hareket etmekten ne diye ha. mnt Şunu da işaret edelim Ki Halkçı- Liberal çiftinin tekrar canlanması bu günkü Meclisin zihniyetine pek uy- Kundur. “Merkez” tertibinin Iftâsın- dan sonra eski ortakların iktidarı is- temeleri tabil 1di. Demokrasi bir şeyi mantık muvaffak görmeli... Çaldarlı ile Venizelos ve Parsandreu'nun aram larındaki fikir ayrılığı belirsiz gibidim. O itibarla, seçmenlerin bu lderlerini tasvip etmeleri yeni kabinenin Ya- nan halkından — büyük bir kumumu temsil eylediğini gösteriyor. Libarakk dere gelince bunların, seçimden öne ce, Plastiras'la işbirliğinde bulunmar yacaklarını söylediklerine göre hallr Çılarla İşbirliği yapmalarına ne diye #aşabiliriz? Ancak, gün geçtikçe va- ziyeti bir türlü kavrayamaz olmağa başlayan bir milletin bütün bu hok- kabazlardan bıkması ihtimali de yok dekildir. Hulâsa bügün vanimiş olan hal çaresi sanıldığı kadar kötü değil. Parlâmentoculuğun meşru oyunların- dan sayılan bu döneklikler, her ge- yin karmakarışık ve tamamiyle vu- Zursuzluk içinde bulunduğu bir Alem- de Insanı hayrete düşürmemeli. Belki ahlâka az çok uygunsuzdür. amma, bu bakımdan da ne çıktıyaa o ka- ranlık 5 mart seçimlerinden çıkmış- fır. Temenni edelim Ki yeni birlik #akileri kadar zayıf olmasın ve ken- dizinden önce düşülen hatalara düş- mesin. Biz kendi hesabımıza büküm vermeden — beklemek - taraftarıyız. Çünkü Venizelos ve Papaandreu gibi hsiyetlerin naml — geçineceklerini anlamak lâzım. Hükümet iş görebi- dirse umuml efkâr bu cambazlıklara Köz yumar. Aksi takdirde de pek yid- diye covap. verdi. Benim Jeep goförünün, çıkarken beni görüp belli etme- den arkamızdan geleceğini biliyordum. Hayli yol aldıktan sonra, Martins'in arkasına bakmadığının İstasyonlarda, geriye dünmeksizin, Goğrusu, Sl: YaSı verir mi Time Çok görünmek istiyorlar? Yolda giderken kendimi takdim ederek: — Adım Calloway, dedim. — Benim adım Martins, dedi. — Lime'in dostu musunuz? Züvet aklıma geldi. adresini verdim. Şimdilik İngiliz ibay ve karıları ile dolu bir barda görünmek İstemlyeceğine hükmetmiştim. Fiyatları pek yüksek olan o bildiğim bara yalnız kendisiyle meşgul bir çift gelirdi. Fakat İşin tuhi 'orada yalnız bir Içki de verilirdi: Çikolatalı ve pek şekerli bir içki. Gersona bol bahşiş verilirse ona biraz konyak ka: fardı. Fakat maziyi ve hali unutmak gartiyle Martins'in her geye Tazı olacağını hissettim. Her ne ise, beni tanıyan gar- unu biliyordu: Memurlyet parası " boşalttıktan sonra. konı iruma hakmayın. Fakat yer yüründe tel deri tatbik eti Züimeti dostum- im geyler menedemedim. Onu olduğu için / cevap vermekten — kendimi biraz da iğnelemek İstiyordum, zira bu ün N ci Ki n Kabah: Fakat tanımadığım bir adamın kesesinden de bir iki lira versem karşılığında Avusturya pe- dniz ? 'Ben, bir taraftan garsona İşaret ederken öte taraftan cevap verdimi — Ürlülmeyin. Londraya iztoli geldiğim vakit ödeşiriz. nasıl tanıştığınızı anlatacaktını — Tanışalı çok ölüyor, dedi. kimse tanımaz. 'Her biri aynı Mdinlarda balunan memurlarımın dosyaaı darıma ttimadım vardır. Hepak bana. Harry'yi benim Benim o memi Di dikkatle elekten geçirdim. — Ne kadar oluyor ? XZ Yirmi sene."Belki de biraz fazla. Mektebe girdiğim Kahkaha ile güldü. İçki ve lâkırdının yardımiyle Lime'in #lümünden düydüğü tecssüür Rafiflemeye v — Her seferinde de beni yakaladılar. 'in de İşine gelirdi her halde, İçkinin doğurmaya başladığı şiddetle sordu: < Ne'den geliyordu her halde dedim. Doğra dek 'onda değli bende V ken ne e büyüdüğü zaman da Çünkü ben de Lime'in gayet sabırlı İstesoydi daha kurnar bir arkadaş bulurdu ama beni severdi. Bana karsı dalma pek sabırlı davranırdı İnsanın çocu Feçinemem ve nükteli bir adan kadar iyi Ve hana — Bu havaj bestelediğine sahit oldum. kada serpiştirdi. Zihnl bir şeyle meşeul bulunduğu vakit enu aslıkla çalar dururdu. İmzasını © notalarla atardı. bir daha söyledi; Havayı Gu son hafta içinde, Lime'in dosta olduğunu İtiraf ede- — tene tanışfık, Önn rastladığıra yeri hâlâ' hatırlıyorum; - İlân — Harry'nın değildi. Kendinine söylemek üzere idim. Fakat e: öak SA T KU aaılar tahta, İlânlardaki yazılar gözümün ününde, Çanı MAlâ — ye yarardı? Ö, Kadehine baktı. içinde kalan son damlaları da — Çoktan 'a Buradasınız? İşitir gibiyim. Benden bir yaş büyüktü. Becerikli ll Bana — bosalttıktan sonra: Z iakiltereden bugün öğleden sonra geldim. Finrry beni — bir çok malümat verdi. © Ba şekiide öldüğünü düşündükçe Insan Adeta — isyan düvet elmişti. Bir şeydem haberim yoktu. Bir yudum daha İçin devam eti salyor, dedi * “Barsiltınız Bez halde, — Tuhaftır, her hangi bir kadınla tesadtifim hafırama Gevap vertimi — Dinleyin, dedi, dirasından başka meteliğim — bunun kadar yerleşmemiştir. saelie Smeni aha iyiğir n . Halbuki İçmek ' Bana hir Teki ikram - Çalışkan DiT talebo mi ait v SEREMÜ ikönce anlamadı. İçki beynini biraz bulandır ler misinz? — Hocalara göre değii. Fakat neler lcat ederdi! Akla S ğir Ben de “tabii, dedikten sonra şoföre Kaeriner Sokağın- — havale gelmez İşler tertip ederdi. Ben tarin ve coğratyada — Dek de bulunan küçük 'bir baru ÖL llr — HArTy'den çok daha küvvetli İdim; fakat onun kurduğu İş Bvet — Evet, 5 dn a Ki eda ol tehlikeli b N mit Kindir. Dosya bende bulunuyor. Başına o kaza gelme: oydi pek ağır hir mahkümiyetten yakayı Sıyıramıyacaktı. © olduğu — Sevept ı olduğunu X— Bu şehirde hüktim süren karaborsanın en Iereng a. 'aenİ sayesinde pek çok şey öErenmek mümkündü: v damlarından, birt Ydk — Ucur romanlarda rastlanan bir söz sarfettinir, dedim. 'zon ne vakit gürüştünüz? Aramızdaki mesafeyi ölgüp bulunduğu yerden bana ye- Hemen mükabele etti: Bundan altı ay evvel Londraya bir p kongresine — tşemiyecefine hükmettiğini anladım. Galiba epeyce yanılmış. 'Ben de ucüz roman yazarım. gelmişti. Elinde doktor. diploması olduğunu fakat/ tabibi 1m: Karşımdaki adam, kendi söylediği gihi SAf ve nlik. ço Ne ise, bu kadarcık öğrenmiştim. Üçüncü kadehine ge- — ötmediğini bilirsiniz. Bu da onun özelliklerinden biri. Bir şex — vik değildi. linceye kadar, onun kolay konuşur adamlardan olmadığı zan- — yapıp yapamıyacağını anlamak merakına düşer, ve yapabil. Sİz polis memuru müsunuz? diye sordu. mne kapılmıştım; fakat dürdüncü kadehten sonra huysur. — diğini öğrenir üğrenmez onu unutur Kiderdi. Fokat bunun n İaşanlar cinsine mensup bulunduğuna da emindim ekseriya faydalı bir şey olduğunu söylerdi. — zendinizden ve Lime'den bahsedin, dedim. © da doğrü 1di. 'Ne garip, benim tanıdığım Lime onun (Devamı var) Limd'i başka zaviyeden, başka bi Kendisini hemen bir kaç sene gençleştiren bir gülümseme “de sevdiğim bir mokta vardı geyleri fevkalâde iyi hissetmesi idi. Ben mas- karalık etmekten hoşlanırım; fakat Harry gerçekten zarif . Cami İsteseydi. fevkalâde musikt de besteliyebilirdi. Bundan haberiniz var m ç yabancı gelmiyen bir havayı wlıkla çaldır hAlâ unutmadım, dedi. Harry'nin onü nası Z Yanl çekmeden öldü mü demek istiyorsunuz? aşka bir talih eseri. Martins'in dikkatini. çeken Sağ yümr mruğundan usaktaş Yazan 1 - Çeviren 1 dün n Ç N € A DA M seevermmco aŞi F L L Ç T el aet AT ST atık altında görmekteydi. da gülünç zel hatf Bir zarfın arkasına şöyle iki daki- kimin olduğunu billiyordamı özlerimden ziyade sesimde. sıkarken yümüşak — fakat iherliğindeki dosyası hay

Bu sayıdan diğer sayfalar: