8 Ekim 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

8 Ekim 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa 2 YENİ İSTANBUL £ Ekim 1880 Kültür mevzuları Eğitim dâvamız ve gençlik ERS yili b ladı, Mahalle arası <0- Çıklıklar dindi. Başlarımızın Üstünde uçuşan. taşlar seyrekleşti. Bir çok analar gibi sokak evinde dinlenmek İsteyenler de, hiç olmazsa, geçici bir rahatlığa kavuştular. $ gürürtüsünü, n berl alışılmış eski pürüzsüzlüğü ile, z artık. Bu dürüluşün dinleyebiliye nereden geldiğini bilyoruz. Delişmen liklerini doya doya vi ra çocuklarımız Ve hayat bilgiyi, edinmeye çal şıyor- dardır. şimidi. Küreşinin her Mit Eğitim Bakanı, ders yılının a- çılışından fırsatlanarak, radyoda ezi: fim dâvamızın aksak bir kaç noktası belirten sözler süyledi. Çocuk baba darı, bu sözleri, hiç şüphesiz ağırbaşlı bir dikkatle dinlemişler ve belki, çok düşünmüşlerdir. Fakat Türk okul yalnız Eğitim Bakanının sandığı nok #alarda zayıf değildir ve onun karar. izlığı, ahengini bir türlü bulamayan yranlı dürümü bizlm bütün sosyal gelişimimizle ilgülldir. Bundan ötürü Eğitim dâvanız, Ilk önce, ne bir ba- Kanlık düvasıdır, ne de bir akul düva- Bğitim, ömrün lik könaklarında do. İamaü genç Yatandaşın, yalmız, H Silgiler edinmesi değildir. Di Kadar baklt alsaydı. bakanın Maesin Ve nihayel olzulun gürev Tükü Ehemimisetii. bir öiçüde azalmış olur. G Eğitim düvaları, henüz geniş bi İi dah Şeklinde incelenmebii” tar Manlarda bile, büyük - fikir adamia” ı gerçekten düşündürmüş ve onları daha dörinlere İnerek bilet ile insoa enlli arasındakı sıkr münascbetieri Sreğüramk sorunda brakmaylır, Bur herce yılın ötelerinde, büyük Tikir e dam Pinton, eğttimi: idenllerden de Şan münevi bir ahenk elarak. düşü Sür. Zaman, yolunu açımış bir wmak Şi akmış, sayımız DS rümüş ve Feçmiştir. “Fakat eğitimden. bekledi. Himiz şey, değişmemalştir. Biz. eski Şaflarını dünün insanı cibi, bugün de, Sğitimden aynı şeyi bekliyor ve cemi Şetimlzin madal e maneyi müzaçlar Fina göre bir insanı yetişlirmek latiyo. Tur Sağlam bir münevi temel kurul Madan, ebitim yapınmın “emaiyetini Sağlamak, aşağı Yakarı, imkânsızdır. Çecuklarımızın haşarılıkları, yara- arzlıkları Zecie seylerdir ve taman ivsarı BiS bona bakarak. onları #lır bir suc yükü alemda burakmak Btemiyoruz. Yalmz haşarılığın ve yar Tamazlığın şekilleri üzerinde / ehen: Malyetle durmak lazımdır. Öyle haşa Tılıklar vardır. Ki, tam minasiyle, ne> #iceleri teklikeli “mânevt bir. disiplin. Salenemete çocuğu, genci ah Sında Önlenemezse çocuğu, genci daha Bürük Ahlâk soysuzlaşmalarına “ har zrlayahllir. Demiryolu raylarına de ir ve taş parçaları koymak, otomu Kabarmaktadır. Ankarada yakalanan ev soyguncula- Tının arasında bir kaç orta tahsil gen. cinin bulunması, sokak. eğitiminin menfi tipler yetiştirmekteki korkunç rolünü bütün tehlikeleriyle belirtmel- tedir. Eğitimin llk konağı; ana kucağı, evdir. Çocuğun benlik temeli burada atılır. Çocuklarımızın sıksık — yanlış yollara kaymaları, ev hayatının, sov- yal düzenimize aykıri bir gelişme i- çinde kaldığını, cemiyetle ev arasında bir fakım görünmez yçurümların a- çıldığını göstermektedir. Doğrusum İsterseniz, bu durum, çocuklarımızın haşarılıklarından, — yaramazlıkların dan, bizim için, çok daha ehemmiyet- İldir. Biz bunu, temposunu — boyuna artıran bir soysuzlaşma ve için için bir çökmeden çok, eğitim anlayışımı- zan kötülüğü, sakatlığı ve yanlışlığı Hle izah edebiliriz. Genci eğitim haya- fımızda bile, bizlm. ideallerimiz, kirlerimiz henüz istediğimiz bir dinlik ve dürülakta değildir. Ev eği- timi ise bundan çok daha sisii bir dü- Tumdadır. Bu eğitim buhranını eski bir cemi- yetten yepyeni bir gemiyete geçişi- izle ilgili bulanlar vardır. Görünürde oldukça aldatıcı bir mantık tesiri u- yandıran bu fikrin, eğitim dâvasında, ehemmiyetli bir değeri yoktur. Çün- kü, korku, Iki yüzlülük ve kulluk Ü- zerine kurulmuş olan bir ahlâk siste- minin ne kadar ahlâk dişı bir sistem olduğunu aniamak kolaydır. Mit e- #itimin, kullak ahlâkı ile değii, hür vatandaş idealleriyle — desteklenmesi Jâzımdır. Biz halife ve sultan - kulu Yazan: M. NERMİ değii, demokrat Türkiyenin vatanda- Şini yetişi Yi ekonomlk şartları ev hayatı Çeşif çepit fesirler yapmış ve çocuk Ekitimi dâvası da hu yüzden daha ka- rışık bir duruma düşmüştür. - Büyük vurgun yılları her yerde eğitim b ranları G zengin olan baba, ç. artır. Hayat güçlüğü anayı iş yer. derine gürükler Ve neticede çocuk v Kakla başbaşa kalır. Apansızın baster ran ekonomik. değişmelerin . vara rette değildir. Bakanlığın eğii Tltikasından, sonüçlar beklenemez. Düvanın, bütün Zenişliği lle çözülebilmesi için uzu Yıllara İhtiyaç vardır. Fakat, — Türk Yurdunün büyük menfaatleri mendan, bu çok ehemmiyeti na birakmamlak lâzımdır. Evin llik e- fitim konağı oluşu, eğitim sorumm po. öğütlerinden de tesiril Tukunun, Jlk önce, nereye düştüzünü göstermektedir. Onun icin başlla çağ- Mmeli ve teşkllât ona göre var dır. Başlangıcından sonuna kaflar tam bir emniyet altına alınmad kça eğitim gası bile mümktin değildir. Kadıköy - Üsküdar otobüslerinde talebelere tenzilât yapılması isteniyor. Şehir Meclisi/ Azalarından — birisi Üsküdar . Kadıköy Tramvay İönre. inden talebeye tenzilâtlı otobüs pa- &oSt verilmesi için gerek Belediyede, Kerekse idare nezdinde — teşbbbüse geçmiştir. Bu Üyenin verdiği —muhtırada, Çanilıca Kız Lisesinde okuyan 200 Kadar nehari öğrencinin Kadıköyden geldiğini, Çamlıca ve İkbaliye ma- allelerinde de ilk ve ortaokul bulun. madığından buradaki 200 kadar öğ. rencinin de her gün Kadıköy okulla- rına gidip geldiği ve bu çocukların tek vasıta olan otobümle gidip gel. meleri için her gün 40 kuruşu yakın para verdikleri tebarüz - ettirilmek- tedir. Ümümiyetle az kazançlı ” allelere mensup olan bu öğrencilerin her gün bu parayı veremediklerinden, 4 kilo. metre tutan yolu yaya olarak gidip geldikleri için hastalandıkları muh- tırada anlatıldıktan sonra,. idarenin bu öğrencilere otobüs ücreİlerini 10 kuruşa indirmesi — Jüzümu / belirtil. mektedir. Komünizmle Mücadele Cemiyeti bir beyanname neşretti Kömlünizmle Mücadele — Cemiyeti dün bir beyanname neşrederek - ko: Münizmle mücadelenin — ehemmiye: tini helirtmiş ve bu yolda öğretmen: lere gençliğe ve millete düşen vazi: feleri göstermiştir. silâh aramaları İki aydanberi yapılan arama tara: malarda 848 kişi Üzerinde bıçak bu- dunmuş, 31 tabancalı da yakalan- mauştır. D.EP. ve C.H.P. ocak köngreleri devam ediyor Şehrimiz D.P. ve CH.P. teşkilâtla- yının ocak köngreleri bütün harare- tiyle devam etmektedir. Bu kongre- derde mühtelif memleket — meseleleri ortaya atılmakta ve geniş — ölçüde münakaşalar — yapılmaktadır. Ocak kongrelerini bucak, bucak kongrele- Tini de ilçe kongreleri takip edecek- tir. TEŞEKKÜR Alle relsimiz Ankara Belediyesi Fen İşleri Reis Muavini Yüksek Münendis, li Salm Dinçer'in vafatı münasebe tiyle mektup Ve telrafla veya bizeat tâziyede bulunanlarla cenazeye gelen akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı te Şekküre büvük acımız mâni oldukun. Gan gazetenizin delâletini - rica ede Fiz. Si ve çocukları Taklit ve Pav'yon İstiklâl —caddesine — bakınız. Bugün en lüks mağasalar ma- hallecibilerdir. Bakidep Bevoğlunda bir kaç sütçüsmahalleblei vardı. Vak taki bir tanesi muvaffak oldu, Peğinden bir, bir daha ve bir daha açıldı. Hala, 27 kuruşa, bir tabak mahallebi. veya ta- vukgüğsü satatı bu dükkânların nasıl bu kadar Tükse tâhammüz ettiklerine şaşarım. Fakat me sele o değil. Doğru teya vanlış, her hangi bir formül muvaf- Jak öldü. mi peşinden onun takiltleri çıkıyor. Hoş, Hikdye- tim bundan da değil. Bizde sar dece taklit olup, icat fikri ol mamasıdır. Bir. başka devimle zekdmisı kullanmayıp, işin kure Hazlığına - kaçışımızdır. San seneler, bir paviyon mo- dan çıktı. “Paviyon”'un “Köşk manasına geldiği malâmdur. 1- gin fuhafı dK “Paviyon'un Mahsen katında / açılmış olma- aında. Buna “Köşk” tön aiyade Sığnak veya bodrum — dedeler hem daha - güzel hem de man- fıkl olurdu. Fakat kim dinler ? Bu ülk paoiyonu bir ikincisi, üçüncümü, dördüncüsü takip et- ti Öyle Ki şimdi pavtyon sözü münasını değiştirmiştir ve umu- amileşmiştir; her hangi bir. ga. #inodu veya meyhancci, bodru. ma iki masa dört sandalya koy- du mu, Bir paviyon daha — ilân ediyor. Bunu da nereden çıkardın, di yeceksiniz. Paviyan — mevsiml geldi de! BİR İSTANBULLU Türkiye Milli Talebe Federasyonunda vazife taksimi Türkiye Milit Talebe Federasyonu Büyük Köngresi, isimleri — aşağıda zıli olan gençleri Federasyon İşle Tiyle vazifelendirmiştir: Genel Başkan: Oğuz Altan, İkinci Başkan: Aydın Gençosman, Ankara Üniversitesi Talebe Birliği Temsilcileri: Cengiz Noyan, Selçuk Tuzlalı, Kemal Yalman. Ankara Yüksek 'Tahsll Talebe Bir- Vi Temsiletleri: Sami * Kocaarslan, Kemal Okanşar, Nazmi Çengelel, İstanbul Teknik Üniversite Talebe Birliği Temsilcileri: Galip - Baloğtu, Altan Göle, Polat Reyhan. İstanbul Üniversitesi Talebe Birli. Bi Temsilcileri: Babür Arun, Kemal Demirel, Temel Enderoğlu, İstanbul Yüksek Okullar Birliği Temsilcileri: — Emin Ukur Gündeş, Efdal Öney. İzmir Yüksek Ekonoml ve Ticaret ÇOkulu Talebe Cemiyeti Temallcileri: Tihan Yetkin, Demir Parmaksızoğlu, Zonguldak Teknik Okulu — Talebe Cemiyeti Temsilcileri: Ethem Algan, Necdet Baş Lozan Türk Talebe Cemiyeti Tem. ailcisi; Süleyman Atasagun, Talebe Pinti, Fransaya ersin kaçıran bir tacir tevkif edildi Uzun zamandan beri Marsilya ile İstanbul arasında morfin kaçakçılığı fapan bir şebekenin İzi Üzerinde bu. lunan Türk ve Pransız emniyet teş- kilâtinin müşterek — çalışmaları so. nunda bu şebekenin — reisi olan bir Ermeni tacir. tevkif edilmiştir. 18 mayısta Marsilyaya varan Ada- 'na vapuru kamarotlarından Kâmilin Üzerinde 1,5 kilo ercin — bulunması Üzerine İstanbul ve Marsilya emni- 'yet teşkilâtının aylarca devam eden tahkikatı neticesinde Karabet Şen- yar adındaki bir deri taciri — tevkif edilmiştir. Turkıye fransa arasındakı dostluk bağı radyo ile kuvvetlendirilecek Paris Radyosunun - temsilı İcisi ile Ankarada Basın, Yayın ve Turizm Umum Müdürü arasında muhtı Ortaşarka yapılmakta olan F siz Radyo Neşriyat Servisinden ka- din gazeteci Alice Rocgue bir hafta /dan beri mgemleketimizde bulunmak: tadır. İki memleket — arasındaki — derin Kültürel ve samlmt döstlük — müna- sebetlerinin radyo neşriyatiyle art- fırılması hususunda hâlen Ankarada Basın-Yayın Umuüm Müdürtüğü temaslar yapmakta — olan — Alice| Rocgue kendisiyle görüşen bir arka- daşımıza seyahatinin gayelerini — ve Memleketimiz hakkındaki — intibala. rini göyle anlatmıştır: Fransız dinleyicilerine — Türk. ye hakkında bir röportaj hazırlamak Üzere — kültür müesseselerinizi gezi- yorum, Marsilyadan Ankara vapu- riyle İstanbula gelinceye kadar gör. düğüm — misafirperverlikten — sonra burada — bana gösterilen iyi — alfka beni çok mütehassla bıraktı. — Bana Ankara için biç de iyi geyler söye lememişlerdi. Halbuki aksine olarak 'ben Ankarayı çok beğendim. Bilhas- 4a geniş imar hareketleri her taraf- ta göze çarpıyordu. İstanbul ise şark ile garp arasında tezatlarla dolu bir gehirdir, Gerek İstanbul gerekse — Ankara Tadyo tesislerini gezdim. Bizim rad- yolardan daha mükemmel binalara Sahip olduğunuzu gördüm. Paris rad- Yo teşkilâtı manlesef muhtelif bina: Jara dağılmıştır. Ankarada mühtelif. emisyonlarda “Giresun” vapuru hacıları getirecek Giresun vapürü Hicazda — bulunan Türk hacılarından bir kısmını getir. mek Üzere bügünlerde Ciddeye bir sefer yapacaktır. Dünkü ve evvelki günkü yangınlar 'Dün sabah Yenipostahane cndde- #inde Baker hanında Türkiye Şeker Fabrikaları Tstanbul bürosunun mu: hazebe kumnının işgal ettiği dairenin evrak ambanı olarak kullanılan kıs. Minda yangın çıkmıştır. Hdlseden haberdar edilen itfalye grupu, derhel vaka yerine yetişmiş e yangını söndürmüzse de bir Ka sim evrakin yanmasından. yükselen kesif dumanlar epeyce devam etmiş tir Yangının buz. dolabi. - motöründen çıktığı anlaşılmıştır. Ayrıca evvelki gün — Büyükadada 'Türkoğlu sokağında bulunan funda- Jikta yangın olmuş ve 100 metre k: relik' bir fundalık sahası — yandığı halde itfalye tarafından — söndürül. müştür. Ateşin nasil çıktığı tahkik edil. mektedir. Kış saati dün geceyarısından itibaren tatbika başlandı Dünkü nüshamızda da - bildirdiği- miz gibi, Bakanlar Kurulunca daha önce alınmış karar — gereğince dün gete yarısından itibaren bütün yurt. fa kış saatinin tatbikına başlanmış ve #aatler bir saat geri alınmıştır. Taksi şoförlerine muavin taşımamaları ihtar edildi Mevcut Belediye yasağına rağmen taksi şöförlerinin yanlarında muavin bulundurmalarına şimdiye kadar mü- anade ediliyordu. Sik sık vakalar çıkmasına sebep olan bu dürüma son verilmesi için Emniyet Müdürlüğü bütün. teşkilâ. 'tana emir vermiştir. 'Dünden itibaren emniyet mensup- Jarı tarafından muavin - taşıyan ge. förlere son ihtarda bulunulmuş ve tekerrüründe giddetle cezalandırıla- akları kendilerine tebliğ edilmiştir. telif “projeler ” görüşülüyor kilişi dün Ankarada saat 13 te Va Pılmıştır. Kazanan mumaraları aşağı bulündüm. hattâ bir mülakat — bile| a bildiriyoruz. yaplım, Basın-Yayın ve Türizm Ge Müdürü Halim Alyot fle konuş. malar yaparak Türkiye * Fransa a rasındaki bağları radyo neşriyatı va Gazetelerin Bayram tatili ket etmiştir. Bir Norveç gazetecisi şehrimizde Norveç'in en tanınmış gazetelerin. den Morgen Post — gazetesinin mü: harriri Arne Svennely Türkiye hak. kında siyasi makaleler yazmak üze. Te memleketimize gelmiştir. Kendisiyle görüşen bir. arkadaşı: miza müharrir: Türkiyenin, Bulgarlarla olan mü- 'Trabzon vapürunün motöründeki Arızanın tamiri için - Danimarkadan gelen mühendisler gereken tamira- tatbikına bugünden itibaren başlan. mgtır. Bundan sonra pazar günleri ” 6.30 da başlıyacak, akşam 22 de bitecek- tir. İş günlerinde ise 7 de başlıyarak 21 de sona erecektir. Heyeti Ankaradan döndü Marshall Plânı Devlet İstişare âza- Jarından Robert HL Minkley ile Reccord ve Müsteşar George Echless dün akşam uçakla Ankaradan şehri- mize gelmişlerdir. Heyet âzaları yarın ayrılacaklardır. şehrimizden Mtasiyle Küvvetlendirmek için muh. - SAA telif projeleri — müzakere ediyoruz. 20400 ÜĞ vumara Banla/ gösterilen kolaylıklara —— aor Erl derece minnettarım. Ayın 14 n Ankara vapüriyle Fransaya dön: 218287 271664 244007 268547 ilidn . üülüğinini 300072 386304 306672 300044 alsleli "Rlbdtlnde 455251 466643 470128 483463 bir toplantıda bir kanun sre e SAA '00T1TA 019000 029851 026195 027601 tasarısı yapılmasını 030025 030152 067164 000304 100486 kararlaştırdı 126055 126811 126404 131903 134402 kçı 148642 157487 150270 176603 107885 Basın — Teknisyenleri — Seridikası | 199066 203765 208845 213016 219004 Kurban ve Şeker bayramlarında bir| 219350 228164 230336 245877 260000 gazetenin bayram tatilini dinlemiye- | 284750 200406 207058 314486 320556 Tek çıkması ” Üzerine — Leknlsyenle. İ 324804 341082 371066 375588 382607 rin haklarının çiğnenmesine bir da-| 38749 40)798 421053 423845 426305 ha meydan verilmemesi maksadiyle | 429342 450618 470347 480264 400006 dün Eminönü Halkevinde bir. top- 600 lira kazanan numaralar: Jantı yapmıştır. Toplantıyı Sendika | 024082 006220 036862 068442 060817 Başkanı Şeref bir hitabe ile açmış| / 062315 060708 081341 083803 Oğ1014 mütenkiben umumi arzu Üzerine söz | 092001 111126 111460 112757 121663 alan Burhan Felek teknisyenlerin bu | 121977 128630 131927 133654 135786 mevzuda haklı olduklarını — tebarüz | 138382 138007 142061 148246 148675 ettiren bir konuşma yapmıştır. Mü-İ 149048 156695 150770 161204 160735 tenkiben bayram tatil için Meclise | 171828 170417 189745 190604 192181 bir kanun teklifi yapılmasına karar | 197900 202413 205600 208441 214853 verilmiştir. 220048 226418 242648 250508 25425: —— 250777 270743 271342 272430 272651 Yataklı Vagonlar Türkiye — | 273018 281710 ası7oe zs3s0n saTara Ka a 320019 324100 330843 243609 326927 Mümessili, Demiryolları 330436 339578 347237 357035 358191 Kongresine gitti 350680 350000 363742 365028 373415 373715 378179 302054 3905070 398052 Hataklı Vagonlar Şirketi Türkiye |/ 404820 410223 411677 416377 416510 mümesii Hüsnü Sadık Durukal | 419664 410066 421307 423616 424308 dmaterdamda toplanan Demiryolları | 426100 426352 440870 449055 451633 Kongresine İştirak etmek üzere A 461322 462406 467743 460344 474197 Karikan uçağiyle Hollandaya hare.| 4784901 482108 482236 486804 480725 nasebetleri, Atlantik Paktı, Akdeniz | miye alırlar. Emniyeti mevzuları üzerinde tücele- | 1.000 lira teselil mükâfatı kazanan meler yaparak bir seri makale yaza. numaralar: Gağıni söylemiştir. 235770 395771 336772 295775 335776 395777 335778 335704 “Trabzon" burada 395714 985724 335784 535754 l 385764 385784 535704 sasızA SEET üNüi BAS2T4 385374 SasaTA SaS6T4 305774 tın burada yapılabileceğine — karar BEŞUA ai vermişlerdir. 135774 28 k B İkramiyelerin satıldığı yerler: Tünel tarifesi değişti 100.000 liralık büyük — ikramiyeyi 'Tünel seferlerinde — kış tarifesinin |" kazanan 335774 numaralı bilet An- Milli Piyango dün çekildi 100.000 lirayı, 385774 numaralı ilet kazandı. Tam liste aşağıdadır. Milli Piyangonün 7 ekim 1950 çe 100000 lira Kazanan numara 226774 50.000 Ja kazanan nümara: 2000 dira kazanaz 000364 017084 04631 005464 100432 113105 143908 158346 173783 numaralar: 065006 075375 120338 132720 184035 21 100 lira kazanan numaralar: Son ç rakamı (268, 753) ile niha- 'vet bulan 1.000 numara yüzer lira, 20 lira kayanan numaralar: Son Aki rakamı (37) ile nihayet bu- dan 5000 numara yirmişer lira, 10 lira kazanan numaralar: Son iki rakamı (05, 57) ile nihayet bulan 10.000 numara onar lir: 5 lira kazanan numaralar: Son rakamı (0 veya 4) ile nihayet bulan 100.000 numara beşer Jira ikra- 330774 381774 332774 karada, 50.000 lira kazanan bilet Sel- çuk Çİzmir), 20.000 lira kazanan bi- Jetin 2 parçası da İstanbul, 10.000 ar bin Jira kazanan biletler Ankara, İ tanbul, Trabzon, İskilip, Babaeskide, 5000 er Jira kazanan biletler İs- tanbul, Manisa, Gaziantep, Antakya ve İneboluda satılmıştır. Tekelin Yaprak Tütün Şubesi teftiş ediliyor “Tekel İdaresinin — kurulduğu gün- den beri teftiş görmeyen — Yaprak 'Tütün Şubesi Tekel Umüm — Mü- dürünün talebi üzerine teftişe başlan- muştır I Şehir. Mektubu istanbu un kurtu uşu Park Otel, evvelki akşam, İstan- bul Vali ve Belediye Reisi Ordinar. yüs Profesör Fahreddin Kerim Göe tlileri ile dölü 1di: İstan. bulün kurtuluşunun 27 nel yıldönü- mü tes'it ediliyordu. Şehir Meclisinin yeni Azaları, or- dü mensupları, Üniversite, matbyat, malülgaziler mümessilleri, milletve: killeri, hülâsa protokola dahil — res mi, yarı resmi zevat orada idiler. Belki İki yüzden fazla davetli var. du. Sofrada adam saymak ayıp ol- düğü İçin saymadım. Fakat hepsi de erkek İdi. Yalnız iki kadın, Şehir Meelisi âzasından Bayan Neclâ Ak- moran ile Bayan Fehamet Köprülü, İstanbulun kurtulüşü münasebetiyi verilen bü ziyafette IâLIF cinsi tem siL ediyorlardı. Yemeğe oturulmadan evvel davet- iller, ayak büfesinde izaz - edildiler. Herhalde Yeşilay Relsine inat olsun Giye, hemen herkes milli içkiden içi- yordü. Bu, şüphesiz — kımiz. değildi. Fahreddif Kerim Gökay, bunu göre memek için olsa gerek diyecektim amma, hayır, davetlilerini karşıla- mak için, büfeden uzakta duruyor. dü. Bir an yanına eski valilerden Muhiddin. Üstündağ geldi. — Onunla konüşürken Lütfi Kırdar — göründü ve İstanbulun en yüksek memuriye. tini ihraz etmiş bu üç şâhsiyet bana bir teslis gibi geldi. Fakat hangist baba, hangisi oğul ve hangisi Ruhüle Kudüs? Bu sualin cevabını kendile- rinden sormak için sokuldum. Pahe reddin Kerim Gökay, — mütebesatm, muammayı halletti: Eğer Üç vali olsaydık. teslie işini düşünürdük. Fakat içimizde bir vali daha var. Süleyman Sami Beyefendi. bura. dalar. Demek dört?! O halde Terbi-i Da- ire halli imkânsız bir meselet * Evvelki akşam, Park Otelinin hu- Susi salonunda İstanbulla yakından lâkadar olanlar da vardı. En başta Yahya Kemal. İstanbul şairi. Derhal Şehir Meclisi Azalarından bir heyet yanına gittiler, hatırını sordular. Fa- kat yine evvelki akşam, İstanbulun '€n sanatkâr ve büyük evlâtlarından birinin büyük şair Nedim'in 269 un- cu doğum yıldönümü idi, Bu güzel tesadüfü de yüdetmek için — Faruk Nafiz olsun ondan birkaç msra e- kumalı değil miydi? * Yemek neşeli, samimi oldu. Uzun nutuklar olmadı. Vali ve Belediye Reisi, cldden güzel birkaç söz söy- ledi. “27 sene evvel, imkân varmıyz di Ki Türk çocuğu, böyle neşe içinde buralarda oturabilsin?” — Hakikaten öyle. Ve Fahreddin Kerim — Gökay, Atatürkten “Mazlum milletlere reh- berlik eden Mustafa Kemal” — diye bahsedince şiddetle alkışlandı, bu kinci fethin de, birinci fetih gibi bir. devir açtığını belirterek orduya İa- tanbulun minnetlerini bildirdi. - Ordu adına Korgeneral Şükrü — Kanatlı, Malülgaziler adına da Cemiyet baş kanı İbrahim Şahin vecizeler halin. de cevap verdiler. * Dışarıda bütün şehir donanmıştı. İstanbul bir gelin gibi salınıyordu. fa YENİ İSTANBUL SİYASİ İKTİSADI MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahibi * YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT İMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SARLICA Yazı İşlerini fillen idare eden mesul müdür: Sacid ÖGET Neşredilmiyen yazılar dade edilmez. Banidığı yer YENİ İSTANBUL MATBAACI- LIK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI PEYAMİ SAFA YALNIZI —27 — Bil mi içini çekti: onün topuklarından yukar da büyük bir şuurla silâhlandırır. maline boyun eğerek: dedim. miyorum seledir. Hayır bakımından” söylüyorum. — Kargılıklı değil mi? — Fakat bu ihtimal senin canını sıkar, de- Ağabeyim başını önüne eğerek bir daha — Şüphesiz, dedi, Selmini çok severim; dediğin gibi, her kadını tehdit eden baş dön: mesi halleri müstesna, onun en azgın hisleri Üstünde bile saltanatını kuran ihtişamlı bir iradesi vardır. En tesirli çapkının dudakları Çıkamaz. Anlamı- yorum. Selmin gibi bir kızda canlı ve dolgun bir cinsiyet, tahminlerin aksine olarak, bütün ayartıcı tesirlere karşı onu “frigide,, kadın: ırdan ziyade, vereceği şeyin değeri hakkın- Çaresiz, eskt münakaşamıza dönmek ihti- — Bu değeri sen gözünde büyütüyorsun! — Hayır, dedi, ahlâk bakımından söyle- yahut içtimal konvansiyon bakımın- dan kızlığın değeri büsbütün başka bir me- erkeğe vereceği zevkin değeri — Şüphesiz, şüphesiz hattâ kadının ala- cağı zevk bakunından da öyle. Demek İstiyo- Tüm ki cinsi muamele, vâdettiği hazzın müs- tesnalığından aldığı gins köpekler. bil. 1 Poy değerleri iyiye doğru tasfiye reketinin düygüsuü, mez misin? Beni kendi sun, dedim. — Yarım saati oluyor. acaba? yetlerini konuştuk. — Tabil, tabil. 181 hassasiyet, ruh, boden, an gartlarını kadına aratır. Balo tuvaletiyle TMmünakaşasına girmeden, nusun müdafaasını yapmak mümkün- teslim olmazlar. Insan i nadir, çünkü daha karışık olduğunu kabul et Gülümsiyerek başımı salladım. Ağabeyim bileğine baktı: Sonra Kominform'un — Türkiyedeki faali- ti galiba, Hasibe yorgun ve şaşkın bir yüzle yemek salonunun kapısında göründü; — Gelmedi! dedi, Ağabeyim sordu. — Mutlaka gelecek miydi? maz hiç. Dakikasında gelirdi her zaman. — Biraz daha bekleyin. Hasibe gidince, Aygeyi çağırdı ve ona Selmini aramasını em- değerle / kendisine Tâyık #ahsiyet, mekân / ve irf tablat planında sistemim içinde vuruyor- Beçti, dedi, aşağıda neler Bir yarım saat daha geç- koku mu aldi acaba? Paketi alacaktı. Birak- ağabeyim sofada düran 12 retti. Besleme küçük hanımın yarım t dar evvel sokağa çıktığını söyleyince, ağabe- yim kağşlarını çattı. Anladım. Selmin bure karıntısı boşalıyordu ki, yıldırım gibi geçip gi kasaptan et almaya gidilmez, değil mi? Dişi dan çıkarken böyle bir şey hiç hatırıma gel den bir şuur akışı içinde, bunları ayıklamak teslim olacakları eşlerinde memişti. Ağabeyimi, henüz benden sakladığı değil, yakalamak, yakalamak değti, bütün dol: ararlar. Görüyorsun ki ahlâk 'yeni şüphesinde haksız bulmadım ve başımı gunlüğiyle yaşamak bile imkânsızdı. Şimdiye liyarak tasdik ettim: ST x Çünkü Selminden ötekine giden kıyan Ju alabildiğine açılıyordu. Samim aynı cede acı ihtimallerin hayaline dalmıştı. deşi anlamıyordu. Gözlerinde hayret. yor. Nasıl anlasın ki, her şeyi kendisinin Alâka mevzuuna çekmek için türlü benzeyiş vesileleri arıyan bir aşk öbsesyonunun bi bir hâdisede bulahileceği istidlâi unsurlarından 'ne keder verici neticeler çıkabileceğini, ömür- lerinde bir defa bile sevmemiş olanların biri tahmin edemezler. Besim de - tarâki önünlü kapıyan duvardan uzaklaşmak için, lik çalıyor ve masanın etrafında dolaşıyordu. Samim terasın kapısına gitti Ve bahçeye baktı. Besime, o hedonist kardeşine değil, kimseye, hiç bir ifade vasıtasiyle sezdiremi ceği bir his ânınm mutlak yalnızlığı içindeydi. Zekânın en Üst kademelerinden ruhun dibine 158 Anlamı: ki kadar, içinin her buudundan ve her köşesinden yine içine o kadar çok mesele, heyecan ve hiz kadar Besimi, başkalarına, ona veya kendi a See aÜ ee l a kendisine anlatmaya, serdirmeye çalıştığı f Samim birdenbire Selmini değil. onun ru- hiyolojik saviyeden 'namus, “dana ti. yolda bekledi; ve polisin turağımı ” Taber kirlerin ve u bellerinin hepsi, bir savastan bünüa Yükşaşemn GA Te aa yapan bir selektiyon AA #onra toprakta kalan cesetler gibi ” yaşanmış a doğrü “bir yel eçabilmak için k insana verdiği yüksek bir tercih Ka ğ MARİ eei bağlak yısIz anların en kaba mânalarını donduran ötndü: n SAV L OY A beyağllıktan “sakınma duygusudur. İ B önaygerlar geee e ah Fd ll ru selllleri, mikroskopun yakardanldığı — Selmin — geliyor, dedi, — konuşacağım Biyolojik asalet ve kibarlıktır. Bir istifa arl İ çe n F gel ebitelyal hücreleriydi. Ondan evvelki 'meydan c AD tokraklaklir. Cinş hayvanlarda da vardır. Ot per l e nn H an Bç K Savaslarınık hepel birden. hiç kimse tarafın Kiz yemek salonundan içeri girdiği za- İür da Hadir barlları ararlar ve Cine olmiyana henebae n AA AP yer eaglşe aa dan okunmasına sezilmesine” ve biinmesine 'man da yorgundu, sallanıyordu. Samimin bir n bu Hartların daha İ Karaamla D kmkân olmiyan karanlık - bir tarihe “kensip işareti üzerine, omuzlarından IKi el bastırmış gitmişti. Kılı kırk yaran analizlerin bile bun- ların hatıralarını elde etmek yerine hayalleri. 'ni yaratmak ve tarihlerini romanlaştırmaktan başka bir şey yapamıyacağını bilirdi. Dalgın gözleri, biraz ileride mavt bir pa- rıltının sallanışına takılmıştı. Onu tam göre- miyordu. Maviliğin büyüdüğünü ve yaklaştı. &ını yarım yamalak farkedebiliyordu. Ne ha- ller ve meseleler! Bir hafta evvel, dudakla- Fıni verirken başını hafifçe geri çekişinin uyan- dırdığı his şüphesi ancak şimdi. doğuruyordu. Ona verdiği nefreti ve daha kimbilir ne cins nefretleri onun gizleyişindeki inceliğin ve ya- Jancılığın, zekâsı hesabına bir hüner değeri, ahlâkı hesabına bir hile çirkinliği gibi kayde- dilmesi zaruretleri arasındaki çatışma ancak #imdi en dramatik ölçüsiyle kendini belli edi- yordu. Selminin vakasiyle bütün bunların alâ- kası görünütde hiç yoktu. Hakikatte' bu vı ka, her kızın ve her kadının ruhundaki karan. 184 tek öyle hiç ânin hiç lye- lik imkânların Üstünden bir işik dalgami ge- çiriyordu. Mavi parıltı yaklaşınca Samim kendinden dışarı çıktı ve gördü. Selmindi bu, geliyordu; yorgundu, sallanıyordu. Başı gevşekti, saçları dağınık ve kabarık. Yüzü kederli ve solgun. Adımları isteksiz. Eibi sandalyeye çökerek oturdu, mücadeleye takati olmıyanların peşin teslim oluş hali için 'de omuzlarını ve kollarını aşağıya bıraktı. Ne sorulacağını bildiği besbelliydi. Samim ağzını açar açmaz: : — Nereden geliyorsun? Sualinin son hecesi tamamlanmadan, min başının ctiretli bir silkinişiyle cevap verdi: hmin ettiğiniz yerden. Yine zaptolunmuş — bir dayan hall içinde başı kısılmış ve boyun adaleleri kabarmış, du- dakları uzamış ve kaşları çatılmıştı. Sorgu- ya tahammül etmediğini gösteren bir gururla anlattı — Arka bahçenin kapısında bekledim onu, Hep oradan girer içeriye, geceleri. Ben demin buradan ayrılınca dosdoğru oraya gittim. On 'on beş dakika sonra geldi. Haber verdim ona Polisin beklediğini. Hemen gözden kayboldu. (Devamı var) 135

Bu sayıdan diğer sayfalar: