15 Ekim 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

15 Ekim 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa 2 YENİ İSTANBUL İTETKİKLER Bulgaristan Türklerinin çekilişi Yazan: Avukat! Hüseyin Balkancı 'ÜZ binlerce Türkün Tuna boyla- Tından ve Balkanlardan anavatı na sürüldüğü v karşısındayız Bu öz Türk evlâtları asırlardan beri yaşadıkları topraklardan koca çınar. Tar gibi sökülüp atılıyorlar. Maltarın- dan hemen hiçbir ge getiremedikleri #gibi canları da dalmi tehdit ve tehli- Ke altında bulunuyor. DAva, devlet ve devletler çapında büyük, esaslı ve müktacel tedbirleri Icap ettiren bir dâvadır. O topraklarda doğun büyü- Mmüş ve çileli kardeşlerimizin arasın- dan çıkmış olmak Itibariyle biz bu dâ. Yanın gereken şümul ve ehammiyetiy. Te ele alınmasını İstiyor ve bunun için Baykırıyoruz. Ne fazla bedbin, ne de fazla nikbin olalım. Milletimizin ve milletler camlasının bu bapta alaca- n tedbir ve yapacağı teşebbüsler ne Çlursa olsun kiş. ağrında Balkan Türklerinin büyük bir çığ gibi top- yaklarımıza — yuvarlanacağı muühak- kaktır. Hükümetimizin göç dAvasivle yakından İlgilendiğini şükranla kar. . Esasen böyle bir dAva birinci Gerecede devlet meselesidir. Son gün- derde bu dâva ile İlzili yazılara me Bustımızın da çok geniş bir sürette 'er verdiğini görerek memnun olu, Tuz. Fakat şunu da itiraf edelim ki, Bu düva yani milyona yakın Bulga- ristan Türkünün mukadderatı dâvası öteden beri mevcut olup son hüdise- lerle ancak ortaya çıkmış — bulunu- yor: Yıllardan beri Bulgaristan Türk- deri mühtelif sebep ve Amiller tahtın- da yuvasında rahat değildi. Ve bir ca- Teyi halâs için hazırlanmakta Idi. Bul garlstan Türkünün hakları ve men- faatleri öteden beri çiğnenezelmiştir. Maalesef çok çalışkan, her şeye müh- tehammil ve muti olan bu kardeşle- Timiz, kendi yurtlarındakl — hak ve Menfaatlerini arayacak, düyüracak hakiki rebberlerinden ve münevver- derinden de mahrum kalmıştı. — Bul- garistan Türk münevverleri bidayet- fe İstikbal endişesiyle kendiliğinden ve gonraları da Bulgarların sistemli tazyikleri karşısında mecburen ana- yatana göç etmişti. Oralarda vazife- Sini yapamıyan Bulgarlstan Türk mü Hevverlerini buzün anavatanda / bü- yük vazifeler bekliyor. Hükümetimi: zin Bulgaristan Türklerini kabul ile Sinesinde — barındırmak için oradakl Mallarının da tasfiyesi için çareler a- Taştırdığı böyle bir zamanda Bulga- Tistan Türkünün mali, iktisadi dü> Tumları ve hele Bulgaristanın hemen her büyük kasabasında mevcut — ve hâlen cemaati İslâmiye denilen bazı ellerde kalmış atalar yadigürı mek- fep, medrese, cami, hayrat — vesair Tnbik ve maliarı hakkında gerek hü- kümetimizi gerekse efkârı umumlye- yi avdınlatıcı yazılar yazmak, konfe- Fanslar tertip etmek bu vazifelerinin başında gelmektedir. Şimdiye kadar matbuatımızda bu gibi yazılardan zi- yade bilhassa bazı akşam gazetelerin. de görüldüğü gibi Bulgarların Mihav- Jof, Görgiyef ve Petkoflariyle llli sansasiyonel havadisler yer almıştır. Bulgaristan Türklerinin hal ve istik- Balleri hakkında maalesef esaslı bir malümat elde etmek mümkün olma- Taştır. Kendi kendimize ufak bir ta- Fiz yaparken / Bulgaristandaki Türk konsolos ve memurlarının da bihak- kın ve semereli bir şekilde çalışma- dıklarına da İşaret etmek isterim. Hiç Süphesiz Bulcarların doğrudan doğru. 'a veya dolayısiyle ayaklandırdıklı Yüzbinlerce Türk arasında öteden be- Fi anavatana göç etmek için kendi arrusiyle hazırlığını yapmış ve fakat tevali eden harpler ve Bulgar n kiymelini büsbütün kaybetm ması ve Bulgar Hükümetinin de ev çıkarmaza . Fakat bu, yüz hinler arasında mahdut / miktardadır. İşte bu defa Bulgarların, hükümetimizin göçmen: dere müşkülât çıkardığı yolundaki 14- dialarına mesnet ittihaz ettikleri daha döğrüsü kendi menfaatleri / bakımın. dan sürmek İstedikleri Türklere pa- Tavana olarak kullandıkları Türkler bu kısma dahildir. Kaldı ki Bulgarla- Yın zaman zaman hudutlarını kapa- maları ve göç etmek isteyenlere hin bir çeşit müşkülât çıkarmaları naza- ra alınacak olursa bunların da oralar. da toplanmalarına sebep gene kendi- deri olmuştur. Bu iüibarla hükümeti- miz göçmen dâvasını — milletlerarası bir mesele olarak ortaya koyarken serbest göçmen için dilekçe lle müru- aat edenlerin adedini ve bunlarılan kaçın'n muamelesinin intaç edilip ka- Çının anavatana geldiğini ve kaç ki- Şinin gerile kaldığını İskân - Umum Müdürlüğünden ve konsoloslukları. mızdan alınacak İstatistik malümata İstinat ettirmelidir. Bu yolda yapıla- cak esaslı hir istatistik / Bulgarlar muhakkak sürette anavatana çekilişi karşısında — akin gelen bu esaslı İKi noktaya İliştikten Sonra asıl konuşulması, biran ” evvel Halledilmesi gereken yardım. mesele- Sine teman edelim. ıda da belirtmek İstediğim bapta almakta olduğu ve alacağı ted- birleri bir tarafa bırakarak milletçe yapılması gereken yardımları da va- Tiyetin İcap ettirdiği geniş mikyasta futmak ve bu bapta esaslı bir panya açmak gerektir. Milletimiz n harbe girmemekle beraber iktisaden harbe girmiş kadar zarar görmüştür Fakat bu millet, sinesinde, son günler- de bahis konusü olan Süreyya Paşa Kibi hayirsever zenginler de barı dirmaktadır. Şöyle ki, milletçe ardım iyi örgünize ve propazandı Gdildiği takdirde çok büyük faydalar Sağlanabilir. Başta Kızılay, Çocuk E- Sirgeme Kurumu vesair teşekküllerin gazetelerin “te paralarr — şüke beraber bü süret. de toplanacak yardımların beklenilan netlceyi verebileceğine kani bulunmu- Yoruz. Rastgele bir teşekkül — veya Terdin güçmenlere yardım diye ortaya çıkması milletimizin hayirseverliğini parçalamak ve zorlamak olur düşün- Gesindeyiz. Memleketimizde son gün- derde İsmi işitilmeye başlanan ve ç senelik bir mazisi bulunan (Göçmen- dere Yardım Derneği) namında — bir dernek mevcuttur. Merkezi İstanbi a bulunan bu derneğin çalışkan Aza. darı mühtelif zamanlarda anavatana Köç etmiş kimselerden ve bilhassa Bulgaristan züçmenlerinden müteşek. kll olup yurdun bir çok yerlerinde su: beleri de vardır. Bu dernek sön gün- lerde akdettiği fevkalâde bir toplan. tasında (Genel menfaatlere yarar) bir dernek olarak kabülünü — hükümeti- kimselerden terekküp eden bu derne: #in önayak olacağı esaslı — yardım kampanyasını — sabırsızlıl ruz. Bu suretle zerek / teşekküllerin gerekse fertlerin güçmenlerimiz. icin apacakları yardımlar bir kanala so- kulmuş ve teşkilAtlanmış olmakla da- ha semereli neticeler verir kanaatin. deyiz. Kısaca temas ettiğimiz bu . bahse 'son verirken çok çileli ve yoksulluk- dara çok mütehammil olan Bulgaris- fan göçmenlerinin anavatanda - tatlı #öz ve sıcak bir ağuş İle karşılanma- 'onun Indinde Birleşmiş Milletler Andlaşmasının yıldönümü Birleşmiş Mülletler andlaşmasının yürürlüğe girmesinin yıldönümü olan 24 ekim günü bütün dünyada Bir- leşmiş Milletler günü olarak kabul edilmiştir. Bu münasebetle o gün bü- tün okullarımızda Birleşmiş Milletler andlaşması esas tutularak öğrenetle- rin anlayış seviyesine göre, Birleşmiş Mülletlerin tarihçesi, gayesi, prensip- leri ve başarıları anlatılacaktır. Polislerin yeni kıyafetleri Emniyet Genel Müdürlüğü polisle- rin yeni kıyafetlerini tesbit etmiş bu- lunmaktadır. Yeni kıyafet açık yaz ka, uzun pantolondur. Ancak yenl) elbiseleri yaptırabilmek için lüzumlu ödenek bu seneki bütçede bulunma- dığından bü iş 1851 senesine birakıl- mıştır. Bu hususta Genel Müdürlü- #ün bütçesine tahsisat konulmuştur. İş ve İşçi Bulma Kurumuna yeni bir veçhe veriliyor İş ve İşçi Bulma Kurumunun ça- şMalarını daha verimli kılmak ve kuruma yeni bir şekil vermek mak- #adiyle teşkilâtın yeniden tanzimi ka- rarlaştırılmıştır. Bu arada kurumun İesizliği önleyebilmek makaadiyle işçi| ile iş veren arasında tam mânasiyle bir mütavassıt duruma — girmesi de, tetkik olunmaktadır ( ŞEHİR HABERLERİ Şehir köşesi * Konuşarak mı, Koklaşarak mı? Artık Amerikan veva İngilla, daha doğrusu Türk slgarasın: dan gayri sipara içenleri mah- kemeye verecekler. Bizin anlayacağınız burunla- vından getirecekler! Tiryakiler için pek ceza sa- yılmaz ie de, doğrusu tuhafır ma gitti. Biz hep yarım tedbir. alırız. Muhakeme edilmesi lâsım ge- lenlerin başında, övle zannede- yasak olan maddeleri sa- fanlar gelir. Vakaa, satan da bir, alan da bir ise de, asıl ku- #ur kaçakçılığı vapanda değii midir? Yabancı sigara merak- hHları, bunu daha ziyade bir ne- vi imrenme neticeni içmektedir. der. Hem dürünüz, aklıma gel- di, sokakta giderken bir siga- ra içenin Türk sigarası mı va- bancı sigarası mı içtiğini nasıl anlayacağın!” Kokusundan olsa gerek, Bu takdirde, memlekete Athali memnu bir takım “par- Jum” leri de meydana çıkar- mak kabil olur.. Amma çok tu haf olur: Bütün şehir hatkı kar çakçı yakalıyacağım diye birbi- rine sokulup koklaşacak, ve bu vesile e bir nevi / samimiyet peyda olacak. BİR İSTANBULLU Nufus sayımı hazırlıkları ilerliyor 22 ekim pazar günü yapıl — nü. fus Sayımı “hasırlıkları e —meşgul olan Zühtü Çubukçuoğlunun başkan- Jığındaki İ sayım kurülü çalışmı Tına devam etmektedir. Şehir dahilindeki numerotaj İşleri tamamlanmış bulunmaktadır. Sayım Bünü sokağa çıkma yasağından is- fisna edilecek kimselerin de tesbiti. 'ne devam edilmekte, — miktarlarının asgart hadde indirilmesi hususunda gok titiz çalışılmaktadır. Diğer taraftan sayım memurları nn çalışmalarını kolaylaştırmak için açılan kurslar devam etmektedir. Gazetecilik Enstit 15 kasımda faaliyete geçecek İstanbul Üniversitesi” İktisat Fi kültesine - baflı zetecilik Enstitüsü 15 kasımdan iti- baren fanliyete geçecektir. Enstitünün idare heyeti profesör Şükrü Bakanın Başkanlığında uzun bir toplantı yaparak bazı kararlar almıştır. Diğer taraftan Enstitüde iktisat derslerini Profesör Refi Şük- rü Suvla, Coğrafya derslerini Pro- fesör Besim Darkot, hukuk derslerini de Ordinaryüs Profesör Şükrü Sami Üniversiteye namzet kayıtları yarın akşam nihayet buluyor Üniversitede namzet öğrenci — ka- yıtlarına 16 ekim pazartesi akşamı Son verllecektir. Pazartesi akşamına kadar kayıtlarını yaptırmıyan öğren- cilerin bu devre için Üniversiteye ka. bul olunmıyacakları İstanbul Üniver. aitesinden öğrenlimiştir. Havacılık Kongresinin hazırlıkları bitti 17 ekim salı günü saat 15 te Şa- le Köşklnde açılacak olan Ortadoğu Havacılık Kongresinin son hazırlık- ları dün ikmal edilmiştir. Bu arada muhtelif komisyonların raporları hi zırlanmış ve köngrede / görüşülecek Mevzular da tesbit edilmiş bulunmak. tadır. Dün memleketimizden ayrılan Eski İtalyan Türkiye hakkındaki intıbaları “Türkiyenin beynelmilel sahadaki prestiji, son senelerde süratle artmaktadır. Güvenlik Konseyine kabulü bunun bâriz Kahire Büyükelçiliğine tayini do- Jayisiyle dün Ankara vapüriyle mem- deketimizden ayrılan eski İtalyan Bü- yükelçisi Renato Prunas — Türkiye hakkındaki ihtisaslarını soran bir ar- Kadaşımıza şunları söylemiştir: *— Türkiyede hayatımın - dört se- neye yakın bir zamanını geçirdim. Bu 'a değildir fakat çok da sayılamaz. Memleketinizi tanıdım diyebilmem 1- çin bu müddet hakikatenazdır. Mem- leketisizden ayrılmanın — teessürünü şiddetle hissetmem için ise çoktur. Diplomatik - hayatımız —30 senedir sÜrüyorum— hisat bakımdan hazindir. Zaman zaman hayatımızın bir. saf- hası birdenbire kapanır. Bu bir ayrı- hik ve oradan alınmadır. Fazla dü- Şünmeden Adetlerden vazgeçmek, he KİKt dostlardan ayrılmak ve çalışma metodlarını değiştirmek lâzımdır. Bu- Bün, Türkiyeye kargı ben de onun farihini, yeniden kuruluşunu, ve sa- birli, azlmli kalkınma gayretlerini bi- denlerin hissettiği derin hayranlık ve hürmet hissi duymaktayım. * —Türkiye ile İtalya arasındaki Münasebetlerin — bugünkü — dürümü, hakkında ne düşünüyorsunuz." “— Bugün memleketinizden ayrıl- makla duydüğüm tecssürümü harif- leten bazı geyler varsa o da aranızda yaşadığım müddet zarfında Türkiye İle İtalya arasındaki münasebetlerin, #amimli ve dostane bir Işbirliği çer- çevesi içinde zamanla Inkişaf ederek devam edecek bir hale gelmesidir. Biliyorsunuz ki bu sene nisan a-. yında Romada Türk Dişişleri Bakan- hğı İle, Avrupanın devlet adamların- dan biri olan ve Türkiyeyi tanıyan ve seven Kont Sforza tarafından bir dostlük anlaşması imzalanmıştı. - Bu anlaşma bence muhteviyatından çok daha mühim bir. mahiyet taşımak- tadır. Çünkü memleketlerimiz ar: sındaki Münasebetlere ait / bir dev- Tenin kapanışını ve istikbal için en iyi Ümitleri vandeden bir yenisinin açılışını göstermektedir. — Diğer ta- raftan, her İki milleti birbirine daha fazla yaklaştıracak. ve ileride siki temaslar temin edecek ve Karşılıklı anlayış ufuklarını genişletecek olan Türk - İtalyan Kültür Anlaşmasının müzakeresine başlanacaktır. Türk Milletinin Akdenizdeki ehem. miyetli vazifesi bugün münakaşa gö- türmez bir hakikattir. Mükemmel 1- Ki Akdeniz devleti olan Türkiye ile İtalya — arasındaki — fikrt — temas- darın bile arttırılmasını hiçbir. — şey bu vazife kadar her zaman daha şid- detle teyid edemiyecektir. Bugün sayısız tehditlere mâruz bu- dunan Akdeniz medeniyeti asırlarca, dünyayı aydınlatan bir hayat formü- Tüdür. Ve böylece devam edeceğine eminim. Eğer Avrupa kelimesinin u- nutulmuş ve bütün mânasını kaybet- miş boğ bir kelime olmasını hakikaten istemiyorsak bütün çocuklarının onu yaşatmak için etrafında sıki bir ge- kilde toplanması lâzımdır. İki memleket arasındaki dostlük, muahedesi, esasen sabit olduğu. veç. hile, İtalyanın, Türkiyenin safında o- Jacafı ve onün — yaşamasına nit za- Turi ve meşru taleplerinde kendisine müzaheret ve Türkiyenin de — aynı ahvalde İtalyaya karşı ayni şekilde hareket edeceği münasını taşımakta- dir. Yani dürüetlük ve itimatia birbirimize — güvenebiliriz. Kt bu biç de az bir keyfiyet sayılamaz. Her iki memleket arasındaki umu- mi münasebetlerin en mühim kısmı: ni teşkil eden ticari münasebetlere Büyükelçisinin bir. delilidir' gelince / Türkiyenin iktisadi sahada yapacağı her kalkınmanın İtalyanlı tarafından memnuniyetle kargılana- cağı muhakkaktır. Ve bu İlerleyiş i- leride iki taraf arasındaki karşılıklı ticart mübadelenin artmasını sağla- yacaktır. Türkiye, İtalyanın muhtaç bulun- düğü hübubat, kömür, pamuk, — de- mir gibi maddeleri ne kadar fazia İhraca müktedir. olursa — İtalyanın dn Türkiyeye, ihtiyacı olan maddele- Ti daha fazla satmak imkânları da © nispette artacaktır. Bu Türk ikti- Sadi kalkınmasının ve Türk » İtal- yan menfaatlerinin tabil bir tcabıdır. HattA bu sahada bile müşterek men- faatlerimiz çok sıki bir gekilde bir- birine tekabül etmektedir.” '— Türkiyenin beynelmilel duru- munü nasıl görüyorsunuz? “— Son senelerde Türkiyenin pren- tifinin hakikaten süratle arttığı bir. yakıadır. Bunun sebebi Türk hali 'nın cesareti ve bütün — memlekette kuvvetli imar ve demokrasi inkişafı ve milletlerarası sulh için katlandığı fedakârlıklardır, Türkiyenin son gün- lerde Güvenlik Konseyine kabul edil- Mest bu artan prestijin bâriz bir de- Tidir. Türkiyenin Atlantik müdafa- a plânlarına iştiraki büyük inkişaf- Jar vaadetmektedir. Benim ve - sizin temennileriniz de esasen budur.” Yeni İtalyan Büyükelçisi salı günü gehrimize gelecektir. BALIKÇILIK MÜTEHASSISLARI İktisadi İşbirliği üyeleri Bir müddetten beri memleketimiz- de tetkiklerde bulunan İktisadi İşbir dBi (OE.CE.) Tarım — Komisyonu üyelerinden Hoffman Legarre ve Mr. Phorarinson dün Toprak Mahsulleri Ofisinde bir basın toplantısı yapmış- dardır. Toplantıda heyet adına — konuşan Fransız delegesi Legarre, — demiştir ki: “Birleşmiş Milletler İktisadi İşbir- llğinin agustos ayında aldığı bir ka- rar gereğince tarım komisyonundan bir heyet, Birliğe dahil — devletlerin balıkçılık durumunu tetkik - etmek. tedir. Bu mevzuda lik ziyaret ettiğimiz devlet Türkiyedir. Her şeyden evvel gunu tebarüz ettireyim ki, gerek An- karada temas ettiğimiz. hükümet çevrelerinden, gerekse şehrinizde te- Mas ettiğimiz balık sanayicilerinden gördüğümüz hüsnü kabule canvan te- şekkür ederiz. Yaptığımız tetkiller sonunda an- ladık ki, memleketin balıkları kalite bakımından dünyanın en iyi balıkla. ndır. Bu, balıkçılığınızın inkişatı ba. kımından — büyük bir. avantağdır. Memleketinizde nüfus başına senede 15 kilo balık tstihlak edilmektedir. Bu diğer devletlere nazaran çok dü- #ük bir nispettir. Vali dün akşam Ankaraya gitti Eski Düyunuumumiye binasının İstanbul Belediyesine tahsisi düşünülüyor. Vali ve Belediye Başkanı Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay dün akgşam anat 16 da hava yolu İle Ankaraya gitmiştir. Vali, hareketinden evvel - seyahati hakkında bir. muharririmize şunları söylemiştir: — Belediyeyi — ilgilendiren — bazı meseleler hakkında Hükümet ile te. maslarda bulunacağım. Bu arada beş yüzüncü fetih yıldönümü hazırlıkla, rını ve İstanbulda göçmenlerin yer. leştirilmesi hakkında alıman tedbirleri izah edeceğim, Şehrin ekonomik me- seleleri etrafında teme yapaca. Bim, Bu arada elimizde olan ofls yağı önümüzdeki kış devresinde yetişmi: yeceği için yeniden ofla yağı imali. 'Ni görüşeceğim. Ayrıca İstanbul Belediyesinin bir belediye binasına kavuşması — işiyle de alâkadar olacağım. Bundan evvel yapılan temaslar neticesinde eski Dü- yünüümümiye binasının — belediyeye fahsisi düşünülmüştü. Bu hususu da. alâkalı bakanlıklarla. konuşarak bir neticeye bağlıyacağım. Hâlen bu bi. 'nada bulunan İstanbul Erkek Lisesi için de belediye hiç güphesiz bir. bi 'na yaptıracaktır. Ermeni Patrik seçimi hakkında da seçim şeklini belirten bir talımatna- me hazırlamış bulunüyoruz. Bunu da vekâlete göstereceğim. Keza, çok ehemmiyet verdiğim T- rİZM Meselesi hakkında da — Türizm Müdürlüğü ile temaslar yapacağım. NİN BASIN TOPLANTISI dünkü toplantıda. Eğer vasıtalarınızı inkişaf ettirip istihsalinizi — arttırırsanız — yakın bölgelere rekabetsiz ihracat yapabi- lirsiniz. Ankarada yaptığımız temas- larda vasıtalarınızın — genişletilmesi için hazırlanan programın çok iyi bir' sürette düzenlenmiş - olduğunu gör- dük. Marshali Plânı gereğince alınacak malzemeler geldikten sonra memle. ketinize has göçmen ve sahil balık. çılığından sonra dip balıkçılığına da başlayabilirsiniz. Üniversiteye - bağlı rak Baltalimanında kurulmuş o- Jan Balıkçılık Enstitüsünün çalışma- ları neticesinde başka memleketlerin düşmüş oldukları balık neslinin im- hası hatalarından kurtulacak ve ba- lıklarınızın da, sularınızın da dürü- munu anlayabileceksiniz. M. Legarre kendisinden balık ih- racatımız hakkında sorulan sünilere u cevabi vermiştir: “Bu daha sonra — düşünülecek bir meseledir. Esas olarak yapmanız 1â- zimgelen şey İç istihlâki arttırmak- tır, Zira balığı bol bir memleket ol- Masına rağmen. Türkiye çok az ba- lk yiyen bir memlekettir. Delegeler, bugün uçakla memleke. timizden ayrılacaktardır. Mütehassıslar. raporlarını Pariste İşbirliği Tdaresine vereceklerdir. - / 15 Ekim 1050 Şehir Tiyatrosu için alınacak kadın artistler dün imtihan edildi Dün, saat 15 te İstanbul Şehir Ti- yatrosu Dram Kısmında, — tiyatroya kadın sanatkâr alınması için bir mü- sabaka/ yapılmıştır. On kişilik bir güri, tiyatroya gir- mek için müracaat edenleri imtihan ediyordu. Müracaat edenlerin sayımı yirmi Üçtü. İmtihanda diksiyon. mi- mik ve kavrama, intibak derecesi ü. Zerinden not veriliyordu. Mevzu ola- Fak, geçen tiyatro mevaimini kapa- tan arkadaşımız Fikret Adilin Gir raudoux'dan adapte ettiği "Deli Sa- raylı” eserinden “Ayge Gülün tira, di verilmişti. İmtihan neticeleri birkaç gün için. de belli olacaktır. Sergi ve Spor Sarayının durümü Sergi ve Spor Sarayının kullanılış gekli e müsabakalarda alınması ger reken tedbirleri bir esaaa bağlamak üzere Vali Müavini Fazıl Uybad'ının başkanlığında Emniyet Müdürü Ke- mal Aygün, Belediye Rels - Muavini Suad Kutat ve Beyoğlu ” Kaymaka- mından müteşekkil komlsyon dün Vi. lâyette toplanarak çalışmalarına baş. lamıştır. Komisyon dünkü toplantısında Spor Sarayına haddi istiabından fazla ser yirci alınmaması ve sarayın temizlir Hinin müsabakaları tertip edenlerle belediyenin müştereken temin etme- lerini karar altına almıştır. Ozansoy ailesinin teşekkürü Kıymetli babamız Fal n Vefatından. müteveli Mizle yakından alakadar “ARnoğlu olan mübter Haşbakan Yardımcımı Saz Külübüne, “kar Girşinan Tmatbustumıza, “gerak Ankara Ve Tetanbulda yapılan” cöneze merasir Mine Bizzat işüirak etmek veya çelenk Köndermek ve gerek telefon. Teleraf ve Mehtüpla acımlaı.- paylaşmak Ytfunde Bulunan ösüarmıze. “muntene teşeke kül ve mücaeselere ayrı aymı llfine imkan bolamadızımız çükranlarımını Gilemiz adına bilülrümesine mühterem Fazetenizin delület buyurmasını aayaı İlrimizla rlca ederin K oğta Munle FRik'Ozansoy Damadı Süreyya Anamur TEŞEKKÜR Validemiz, hemşiremiz, teyzemiz NEFİSE KAPLANCALI'nın vefatı sebebiyle cenazesine gelmök, gelenk göndermek, telefon ve telgraf- Ja ve bizzat gelmek suretiyle taziye- de bulunan sayın dostlarımızı birer birer cevaplandırmaya acımız mâni olduğundan en yakın duygularla te- şekklirlerimize gazetenizin delâletini rica ederiz. Gülek atlesi YENİ İSTANBUL SİYASİ İKTİSADI MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Bahibi. VENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal HL SARLICA Yazı işlerini fillen idare eden mesul müdür: Sacld ÖGET Neşredilmiyen yazılar dade edilmez. Basıldığı yer 1 YENİ İSTANBUL MATBAACI- IK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI PEYAMİ SAFA #Şerefsizim © Kadar acıdım. Ki çocuğa, — ba- yaptığını da bilirdim. İnanmadım. Israr ede- Biyordu. Kendi kendisini yemek için de bu kör Ki anlıyayım,, diyeceksin. Bunu anlıyacak ka- KaT l bamdan aldığım naftalığı olduğu gibi ona ver- mezdim. Öğle teneffüsünde evine gitti. Dön- kadıcılık yoluna sapardı. Hayret verici ve ba- dar yaşadın. Geçmişi düşünmek kâfı. Zihnini Gim,, yahut “Namussuzum, o kadar hayret düğü zaman bahçede beni bir kenara çekti: zan onun hesabina insani yahatsız edici itir: 'yor biraz. Benim seni sevdiğimden şüphen yok, ettim ki, kalbim durdü, yere yuvarlandım,. —— tyte 'girmöi 'Mtiyacım oktu, dedi, tej Jarı vardı. Âdeta bu bir hakikat sadizmi (di. değil mi? Senden fazla yaşadığımı da biliyor. Sözlerinde ölçüden eser olmıyan — Süleymanın İm! tiğide KalanCRdI. ApAnAlIlE. Erim tüfkm Ufak tefek hirsizliklarını, itirati homo- sun. Mutaassıp değilim. Beni böyle görürsen bütün hareketleri ölçülüydü, önceden hesap- Andürüt a. haber, Tn e Vei ge sekslel temayüllerini bir kaç kişi arasında çok hata etmiş olursun. Dikkat et. Ben seni T Jiydi, meselâ sokakta koluma girer: “Aman, bimdekini, Üç lira eksik geliyor. açıkça — söylerdi. Kendisinin - ve başkalarının içinde çırpındığın buhrandan kurtaracağım. Bd döstüm, galiba caddeyi süpürüyorlar, bu ne ha sırlarını saklamazdı. Tabil, anlarsın ki, rahat- UN Bi tstediğini verdim. — Doğruyu — söyleseydi. Samim / yazıhanesinin koltuğuna - oturdu. 'yen eliyle bir sigara aldı ve dayısının çakma toz! Geriye dönelim. Saraçhanebaşına kadar l a Te ve BaR DA ge #Iz edici derecede zevzek ve geveze İdi. Çok Dirseklerini - koydu ve ellerini" kavuşturdu. Yürür, oradan tramvaya bineriz,.. Maksadı Sa- raçhanebaşında bir dükkâna bıraktığı paketi Banı bekledi. Janını unutarak bir konuşma sırasında teyze- tanıdığı vardı. hiç dostu yoktu. Bahçede, etra- Kaşları çatılan, dudakları uzayan, düşünceden falariyle meşhurdu. Dünya görüşü de mizacı- 'a uygundu. Hayatta her şeyin yalan ve par Javra olduğunu tekrarlıyan vecizeleri vardı. Samimiydi. Hileyi muvaffakıyetin en büyük rtı sanıyordu. “Bu arkadaş tiniversiteyi bitirdikten son- ra bir çok mesleklere girip çıktı: Hocalık, ga- Sanın küçük minnetinden kurtulmak istediği için, maksadını gizlerdi. Arkadaşlar arasında, yeni giydiğim elbiseyi büyük mübalâfalarla methettiği zaman, yahut bir münakaşada be- nim tarafımı hararetle tuttuğu zaman anlar- dam ki, yalmız kaldığımız zaman benden ödünç para alacaktır. Bir gün, yine bahçede, ari Ki tâbirle — hâleti ruhüyelerini anlamak mera> kında idim. Bu bende bir delilik halinde idi. Bahçeden — sınifa girdiğimiz zaman, yerlerine oturmak için yanımdan geçenlerin yüzlerine, dikkatimi sezdirmeden bakmak Adetimdi. Te- neffüste, talebe grupları içinde susar ve söy- denen sözlerden ziyade gizlenen temayülleri ra, Süleyman gibi, hemen hemen aynı meslek- lere girip çıktı. Hiç birinde tutunamadı. Ailevi bazı felâketler de geçirdi. Pakat bunların hep- #inde onun hataları ve mesuliyetleri vardı. Hi- kâyesi çok uzundür. Klâsik âkıbete / düştü Kendini içkiye verdi. Fakat kurtarıcı hastı hiğı çok beklemedi, bir kalb sektesinden öldü. Düşün! Biraz sonra: İyi düşün! dedi. Fakat Selniinin halinde bir inkılâba doğ- T gittiğini umduracak hiç bir hazırlık yoktu. ledi ve sustu. Samim onu muayyen bir suale cevap ver aadibire MĞİNRE Astadaşlarımı İandime daşlar arasında beni göklere çıkarıyordu. Yalı zetecilik, Komisyonculuk etti. Hiç birinde mu- mek zarüretinin saramtısı içinde uyandırmı göre bir takam mizaç, huy, karakter zümrele- uZ kahınca, onu zahmetten kurtarmak. için: vaffak olamadı. Bir aralık parti hayatına gir- Samim kızın karşısındaki koltuğa otur: ya denemek İstedi ve sordu: Tine ayırmıştım. O zaman yazdığım şeyleri “— Süleyman, dedim, kaç paraya ihtiye di kısa süren bir göhret yaptı, birdenbire sön- SA Biküceye Kader vi — Düşündün mü? HAlâ döviz tatiyor mu- hAİA Saklarım, Bu dikkatlerin ve bu notların can var? dü. Keskin hicivler yazdı. İhtyar ve zengin tu. Bakıştılar. sun? sonraları insanları daha İyi anlamak için ba- “Buçüstü — yakalanmaktan — kaçarcasına bir kadınle evleüi, bir müddet onun parasıı Dit G şelmin derin bir nefen alarak başını ağır karakterler vardı. Bunların içinde iki tanesi “— Hiç ihtiyacım yok. PU FUMAĞ, di ahçlarının Her'leli bember mi? Yalancılığa da, doğruculuğa da taham- boğuk bir sörle mürddandi! B SA i bti el scü na &e D di yaz, bütün neşesini, limidini ve konuşma zev. mül etmiyen bir Jünyudayız. Sırasına göre v eei kını kaybetmiş, küskün ve âvare, iki ağabey- kadaşım vardı ki biri doğru söylemesini, öte- #inin yardımiyle yaşıyor ve “kurtarıcı bir has- ki de yalan söylemesini bilmezdi. Tabii, umu- Janla doğruyu kombine eden bir cemiyet ve ruh yapımız var. İnsan renlitesi — tezatlıdır. Beni “— Süleyman, doğru söyle, çok memnun m bir müddet daha aıstu. Sonra, öf- SA Te bdrlrher BŞ yakla, biez olurum. talık,, bekliyor. / Geçenlerde rastladım, itirar Pağler y B ereka g sakRag aa keye de, şefkate de çekilebilecek Iki mânalı K “Bağırdı etti. “Kurtarıcı hastalık,, tâbiri onundur. bir sesle kinin her söylediği doğru İdi demek İstemi- vahşidir, insanların arasına — sahvermeye Bel- yorüm. Umumü olarak, — Şerefsizim, ihtiyacım yok. Babam bu- 'Ötekl arkadaş, Ki adı Fahreddindir. d mez. Fakat o hakikatlere tasma takmak du- — Sen buraya döviz için gelmedin, dedi. Yalanı seven arkadaş, ki adı Süleyman- gün bana açıktan bep lira. verdi. kine doğru söylemeyi severdi. Fakat onun ha rürken yerlerine yalanları sürmek, neticeleri Selmin Ümitsizliği kolayca sezilen bir 1w- d, mübalâğayı da severdi. Sik sik “Şerefsl- Yalan söylediği zaman, Jeblebi gibi kü- kikat sevdasına / başkalarım — hayrete düşür” bakımından, daha tehlikelidir. Emin ol buna. rarla cevap verdi. Zim, namussuzum,, diye yemin ederdi. Meselâ: çük gözleri çok oynardı. Hangi hareketleri mek, Üzmek, sinirlendirmek arzuları da karı- Belki henliz kavrıyamıyorsun. “Yaşamalıyım — Döviz için geldim. 164 165 166 167 168

Bu sayıdan diğer sayfalar: