3 Kasım 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

3 Kasım 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sosyalban k'ın lüzum ve ehemmiyeti İÇTEMAL sarüretler ve onların do Hurduğu sosyal meseleler bir mem- dekette me kadar asgari hadde in- dirllirse, © memlekette sosyal düzen © derece küvvetli, içtimal tesanlit ve Çalışma ahengi bir sembol derecenine Şükselir, Sayin verimi, mülli istihsalin Fantablilesi artar, cemiyet huzur ve saadete kavuşur. Esasen yaşamanın da gayeni budur. Her sosyal devletin amacı millete refah ve saadet getir. Mmek olduğuna göre, milletlerin — de bu gayeye biran evvel vâsıl olabilme- Si için, devletlerden bu husust ket Beklemesi kadar tabli bir şey o- Tamaz. Bu cepheden memleketimizin — dü- rumunu tahlii ettiğimiz zaman, ger- çeklliğin hiç de ferah verici olmadığını tocesüürle görmekteyiz. hayatımız iş kanunu tına alınmış, sosyal sigortalar toenslla etmiştir; fakat hayat seviyesinin çe- kilmes ağırtığı bütün omuzları — cö- kertmekte ve bundan da en fazla leci fle orta memür sınıfı mutazarrır ol- maktadır. Asgari maişetin altında e- Fet alan bir işçi ile memurun manı muhakkak ki, düşük olacak, timal nizam da bu düşüklük niapetin- de sarsılmış olacaktır. İşte İstanbu- Tun Kazlıçeşme, Bakırköy, Mecidiye- Köy, Eyüp gibi fakir semtlerinde ku- yal nizamın tipik tezahür Bu tezahürlerin meşrulyeti de sosyal zaruüretlerdir. aa 'Hayat seviyesinin en az beş misi arttığı bir. devirde aagari malşetini Tmkân olmayan Maktadiyle hakan iktisaplar üzerine Kurduldarı recekenduları bim doğra: G üoğrüye bir memleket meselesiy. a karı Kargtya birakıyorı Meski Beselei ai hayata — yenl — başlamış 1aa devleterin. sosyal. hayatında 4 Tatalen mezelesi, izde oldağu “ibi Giterietie şardar altımda başlamıştır. çe 'bitim bazünkü duranmmuz 1868 Kimanyasiyle müşabehet " arzetmek: dedir. Dü tarihlerde fabırıka şehirle: Hain sürate büyümeni ve köylerden Sanayi gehirlerine alın halinde mu: Hacereterin aşlaması Hamtnıra'da Bir mesken buliranı yaratmıs, ücret Terim nagari oluşu işci zümresiai müş. Kül'aarama 'olmuştur. Hambure'da Yapılan araştırmalara “göre, senelik 308.1300 a çeliri” olan zümrele bu gelirlerinin AĞA yılında yüzde 17 Sinİ JAT de yüzde 2090, TAS2 de Ge e0SL ve A9? de e yüzde ZaI b Küra Dedeli olarak vermekteydi. der, Bu — tarihlerde sanayi — işçilerinin mesken dürümleri tamamiyle geçici fedbirlerle tatmin edilmeye / çalışıl-- Mauştır. Mevcut binaların / genişleti- Taesi şeklinde sıhhat için zararlı mes- kenlerin yapılması, işçi kağlığı ba- kımından vahim neticeler doğurmuş 've bunun neticesi 1830 yıllarında gö- Tüldüğü üzere, büyük korkunç salgın Kastalıkların bu evlerde oturan nüfas arasında bir çok telefata sebebiyet yermiştir. Sosyal siyasetin bir zarüret olarak meydana çıktığı tarihten son- Fadır ki, Almanyada mesken siyaseti Tasyonel esaslar dahilinde plânlaşı rılmıştır. Hususi şahıslar tarafından mesken taşaatının kükümetçe teşviki Alman- yada büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Kamu meufaatine hadim mesken in- paat kooperatifleri gerek kanun ve erekse husüsi kredi yardımiyle âza- Tarına mahsus olmak üzere maliyeti- ne çıkan meskenler temin etmişler. Gir İnşaat . kooperatifleri — hususl bir gekilde, inşaat tasarraf koopera- p ve orta Bu kooperatit ratından İngilterede tesis edilmiş ve 'ondan sonra diğer memleketlere da- bimuştır. Mezkür kooperatifler Aza- ı müayyen bir tasarruf sistemine bi kılmakta ve her Aza, bütün in- Şaat meblâğını daha tamamen birik- Tirmeden evvel, evin inşaasına lâzım olan krediyi temin etmektedir. Aza- Tarın tasarruf mükellefiyetleri ve ta- ahhütleri, Kooperatifin alacağı uzu vadeli inşant kredilerine karsı - kâfI Gerecede emin bir garanti teşkli “et- Mmekte ve kooperatife, krediler, slgor fa girketleri, bankalar tarafından te- min edilmektedi Bugtn İstanbul gibi bir sanayi şeh- rimizde, 1868 Almanyasında oldulu Eibi, 200.000 işçi zümresi hâlen mes ihhi, gecekondu — ve mülmasili evler içinde barınmaktadır. Yazan : İhsan İLHAN beş misll art. ti bu devirde İşçi sınıfının Gcreti S MİSİL artmıştır. " Vasati olarak da eline 80-100 lira geçmekte hun da yüzde 26 ni her ay vermektedir Bir seneden beri, zerek belediye ve gerekse milli emlâktan İsçilere arsa fahais edilerek İşçi evleri kurulacağı ni Bundan altı ay evvelki gazetelerde Okumuş, hattâ o zaman bu. mesele, günün aktüel mevzuu haline gelmiş. ©. Bu mesele, belki seçimler arifenin. de eski iktidar partisinin bir. seçim faktığı 1di. Onu da maamafih tanın- miyle bilmiyoruz. Bildiğimiz yerüne mesele, bugün İşci ve orta tabakanın bir mesken politikasına ihtiyacı ol- duğudür. Biz gerek İşçi sınıfı ve ge- rekse diğer orta tabakaların gecim kıntısını kismen olsün. gidermek - çin bir mesken siyasetine şiddetle ta- Taftarız ve aşağıda tafsilen anlataca- Aımız veçhile, bu iş hiç de uzun va- deli bir mesele değildir. Buzün İstanbul Belediyesi e Mini femin edildiği. tak kalan yegâne mesele nermaye todar kidir. Bu hususta da düşüncelerimizi göyle sıralayabiliriz: Hâlen işçi sizor- faları kurümu tahsilâtı, — mityonları geçmiş bulunmaktadır. Mezkür kuru. Mün alâka ve teşebbüsiyle, Belediye, Devlet, Sümerbank ve diğer hususi Şirket ve fabrikaların iştirakiyle - bir Anonlm şirket kurulduğu— takdirde, faaliyete geçecek “sosyalbank” mem- leketimizde buzünkü gecekondu. Mek, inşaaf için daha uygunsa da ko eperatifçilik her nedenne memleketi: Mizde bir türlü tutunamadığından ve kortalar Wdaresinin kâfI “miktarda irası olduğundan banka şeklini dahn Tasyonel balmaktayız. Böüylece sos: yalbank tarafından kurulacak evler, Fayet sıhhi ve ucuz olacak, ayda 15 20 Jlra gibi taksitlerle uzun vadeli o. Tarak ödenecektir. Bugün memleketimizde yeni başla- 've bunun mütem- S1 aZ da olsa, bir işçi kütlemiz var. Yeni doğmakta 6- lan bu işci kütlesini buzünkü geçim darlığından kısmen olsun kurtarmak hiç olmazaa başını sokacak bir mes- kene kavuşturmak onun hali, istikba- H Bakımından gayet verimli olacak- İnsan doğuşta mülkiyete bağlı o. İarak doğar ve yaşayışında / gayesi, mesut olahilmek için biraz da mülk gahibi olmaktır. Mülk sahibi olan bir İscl sınıfı cemiyet içinde çiftçi sınıfı Zibi, bir istikrar unsuru olur. Yeni başlangıcta mür- iğımız takdirde, n minnettarı kalacaktır. Mülkiyete sahip olan işci Kütlesinden menfi cereyanlara dalma, 'olmanın hazzı ve mülkiyeti çoğaltmak hırsı ©, bütün enerjisini ver Je sarfedecektir. Kabataslak — şemasını sosyalbani çizdiğimiz Kabili fatbik olan bir fi- Kir olarak inanıyor ve bu fikri alâka- Yazının hazırlanmasında istifadı âilen eser? “Fucha: Zur Wohnunes İrage “ Lelpzig 18064; R. Eberstadi Handbuch des Wohnungewesens, Jena 19l0; Dobresberger: Ekonoml Siyase . elit 1. İstanbul 1640. KÜÇÜK HABERLER * Savarona yatının yölcü gemisi haline getirilmesi için Devlet Deniz- yollarına bir proje veren Howarlta Werki Şirketinin mühendis ve tekn yenleri salı günü şehrimize gelecek- Terdir. Şehrimizreki otomobll parçaları satanlar dernefi Üyeleri dün Vali ve Belediye Başkanı Prof. Gökayı ziya- ret ederek Bulgaristandan yurdumu. Za gelen güçmenlere 7668 lira teber. Tü etmişlerdir. *& Şehrimizde bulunan / Pransanın tanınmış iç hastalıkları mütehassım Dr. G. Besancon, dün Çapadaki Tıp ültesi Anfisinde (uyku hastalığı) mevzuunda bir konferans vermiştir. * Yeşilay Gençlik Şubesinin sene- lik kongresi 4 kasım 1950 cümartesi Bünü aat 1430 da Cağaloğlundaki lokalinde yapılacaktır. Şehir köşesi Eğlence resmi ahsus bir gala gecesi tertip eti Hemen bütün. matbuat kapıda, belediye / kontr. rafından çevrildik ve bizler- Tedil Eöle yesmi, bilet ücretli rinden yüzde bilmem kaç nispe- finde alınırmış. Peki ama, dâ- Vetli bulunanlardan — bir ücret ahnmıyordu. ki Bunun bir. yüz: desi olsun! Sıfırin vüzde on ve ya yirmisi yine sıfırdır. O hal- der Buna rağmen eğlence rev Mi alındı, bir kısmı vermediler, 'rlar da, mücssese aleyhi- ne cesa zaptı tuttular. 'Bu vaulü, biz, doğru bulmu yoruz. Her şevden evvel, tiyat- Te veya konserleri bir “eğlen- Ce telâkki edemeyiz. Nitekim, delediyemiz de, her sene fakir bütçesinden Konservatuvar. ve Tiyatroya milyonu aşan tahal #at bahşetmekle aynı gekilde düşünmekte, esseselerin kltür — hayatımıza — Memetini takdir etmektedir. O akşam dâ- vetli olan matbuat ve güzel & hatlar mensupları da, ayvnı gi yeye hizmet eden ve memleket- lerine almış kümselerdi. Onları bir vasife hem de kendilerin- den 'ücret almamakla bir fed karlık vaptı Nerede kaldı dâvetiyelerden - ve stadyumlar dan bir "taks, filün alınma- makta Vdi Eğlence revminin cibayet tar- # da, mücsseseler için olduğu kadar, halk ve bizsat memur- lar için de güzel değildir. Ka- Bılarda dalma Münakaşalar ol. Makta, hattâ bazan kavgalar ikmaktadır. Bundan — başka, belediye memurları, dâvetli rermi zevatlan take (0- femak cesaretini gösteremiyez rek, caki tâbiriyle “idmazı aynı, Mmecburiyetinde kalıyorlar, oto- Fitelerinden kaybediyorlar. Bu İgi, eğlence resmi ile alâ. kadar miesaeseleri nihal olarak fenbit ettiklen sonra, maktu bir rçslm haline getirmek, en çıkar yoldür. sanıyoru: BİR İSTANBULLU Konservatuvar Türk musikisi konseri Konservatuar tarafından her sene muntazam bir programla verilmekte olan konserlere, bu sene de önümüz: deki hartadan” itibaren verilmeye başlanmış bulunacaktır. Eski ve yeni eserlerden mürekkep zengin bir programla hazırlanan bi. Finci Türk müsikisi konseri 7 kası Sâli günü saat 18 de Şehir Komedi Tiyatrosunda verilecek ve program: da yer alan Ferahnak faslı tera edi- decektir. SEHİR HABERLERİ ) Adalet Sarayı hafriyatı mühim bir safhaya girdi üzeler Müdürü, kazılara mütehassısların nezareti altında devam edildiğini söyledi Sultanahmette Adalet / Sarayının acağı sahanın düzeltilmesi, için imakta olan toprak hafriyatında bazı eski eserlere tesadüf ediidiği ci- hetle bu hususta İstanbul Arkeoloji Müzeleri - Müdürü Aziz Ogan'ın ma- lümatına müracaat ettik. Kendisi bi. ze gu açıklamada bulunmuştur: Âdalet Sarayının temel haf. riyatında bazı arkeolojik — kalıntıla. a rastlanacağını tahmin eden müze miz, toprak kaldırılmaya başlandığı farihten itibaren — mütehassıs arka jlarımızla buradaki ameliyenin ce Teyanını mürakabe — altını Çünkü şehrin topografik bakı Mühim 'bir noktası olan — hipodrom ve elvarındaki kazılara — arkeoloji noktal nazarından husüsi ve istisnal bir önem vermek mecburiyetinde Idi 1947 de İstanbul, Alman Arkeoloji Enstitüsü Müdürü' Profesör — Bittel le Dr. Schmelder'in Hükümetimizden Astihsal ettikleri mezuniyet / Üzerine burada ilmi araştirmalar neticesinde Safnt Olfemle adiyle anılan - Türk Şehitler kilisesinin bakıyelerini mey. Jana çıkarmışlar ve neşretmişlerdir. Bu defa kazı ehemmiyet kesbedince Mili Eğitim Bakanlığımızın ayırdığı ödenekle Müzemiz Müdür. Muavini Rüstem Duyuran'ın nezareti altında sistematik bir araştırmaya — devam #diyoruz. Kiliseye Sit baptistler ve nire gibi müştemilâta tesadür. edil. mektedir. Bütün bu yeni tezahüirat müzemiz mimarı tarafından sahanın umumt Plânı üzerinde kayıt ve tesbit edii. Mektedir. Hiç şüphesiz bunlar büyük Bir İtina ile hüsmü - muhafaza edil. mektedir. Hafriyatın sonunda türkçe ve gürp dillerinde bu İlmf çelişmi İnta dair müzemiz bir eser yayınla Mısır ve Türk artistleri müşterek film çevirecekler Misirin — tanınmış — artistlerinden Muhammet Eikehnavi dün Ankara: dan gehrimize gelmiştir. Stüdyo Mi- Mıra mensup olan artist, kendisiyle Körüşen bir arkadaşımıza - şunları Söylemiştir: Öteden beri memleketinize gel- mek, filimelliğinizi — yakından. tanı mak isterdim. - Ziyaretimin / sebebi, Türk-Müsir filimelliğinin teşrikl me- sal etmesini hazırlamaktır. Filimleri- 'nizin arapçaya dublağı, yeni Mumr fi llmlerinin yeni bir. anlayışa ” göre türkçeye dublaf işlerini gürüşmek ve bu arada mümkün olursa; her iki memleketin — artisileri - tarafından müşterek bir filim çevirmeyi de dü- sünmekteyiz. Misirin en tanınmış sanatkârı Yu- suf Vehbi de çok yakında memleke- tinizi ziyaret edecektir., I İkinci motosikletin talihlisi l 75.000 liralık bü. yük eşva kur' mizda - kazananlar hediyelerini — b makta devam edi- yorlar. Kur'amızın büyük hediyelerin- den olan (Java) marka ikinet mo- tösiklet, Tamir Kahramanlar xo kak MALL inci so- kak fi Noda turan Cevat Özte- rana çıkmıştır. z mirden — şehrimize çelen okuyucumuz hediyesi otan mo- tösikleti — gazete- mizden — almıştır. Resimde talihii. ©- kuyucümüzü — mo- töslkleti — üzerinde görüyorsunuz. İstanbul Radyosunda kış programı pazara başlıyor Dünkü basın toplantısında Radyo Müdürü, bundan böyle iki tanbul Radyo Müdürüü Zahir F toplantısı tertip etmiştir. ——— 'Hir müddetten beri An Yunan Ve radyo, prograh unda temaslar yapanı Radyo 3 'Bilindiği gibi son zamanlarda An: kara Radyosu ile İstanbul - Radyosu neşriyatı arasında bazı tedahüller » Tuyordu. Yani, İstanbul Radyosunda Türk müsikisi neşriyatı — yapılırk aynı anda Ankara Radyösunda — da Türk müsikisi yayınlamıyor veya ak Kıp devresi programımızda bu kar glaşmaları — kaklırmış. bulunuyoruz. Ankara, garp müsikisi yayını yapar ken, İstanbul Radyosunda Tür #ikle çalınacaktır radyo arasında tedahül söyledi 'n başlıyac pilacaktır. Yalnız şunu söyliyeyim K daki tedahli tam mAnasiyle önlene. Memiştir. Çünkü, mezkür gündeki ta fanbul Radyosunun progra Tâstikldir. Arızi olarak. ir fanliyetleri neşretmek n tindeyiz. Bu sebepten inkataa bazı tedahliller olmıyacağını yan normal neşriy Ankara Radyosu Bilâhâare dinleyici istekleri mevzu- 'una dokunan radyo müdürü, isim ney. Finin kaldırılmasından — sonra ge mektpların yüzde altmış nispetin ekstldiğini, söylemiştir. Radyolarda İlân mevzuuna da te 'm Törümküney, bu hususta ya kında Bakanlar Kurulundan bir ka ıkacağını bildirmiştir Behcet Gücer talebeleri arasında Behcet Gücer Ga latasaray Lisesi Müdürlüğünden dün ayrıldı 26 yıldan beri Galatasaray Lisesi Müdürü bulunan Behcet Gücer, git- Tükçe ağırlaşan sihhi durumu yüzün. den emekliye ayrılmasını istemişti. Behçet Gücerin tekalitlüğü takarrur etmiş olduğundan Galatasaray Lisesi Müdürlüğünden dün ayrılmıştır. Beh- çet Gücer dün asbah bu münasebetle defa Mektebin her tarafını son bir gezmiş, hademelere kadar ni sıkarak veda etmiştir. Bilahare Muallimler odasına gelen Behcet Gü- ger, deralerinden dönmüş olan hoca- İarla da vedalaşmış ve gözleri nemli Olarak mektebi terketmiştir. Behcet Gücer, Galatasaraydan ay ılması münasebetiyle hocalara Ve ta- Jebelere hitaben bir mektup yollamış. fır. Talebelere gönderdiği mektupta ezclimle: “40 yılı geçen Galatasaray- hlık hayatımın 26 senesini evlâtları. ma müdürlük yolunda hizmetle geçir Miş olmanın baha / bicilmez değeri vardır. Ömrümün en güzel yıllarını #izin vefalı varlığınıza hizmetle ge girdim,, demekte Ve nasihatlerde bu- Tundullanı sonra veda etmektedir. Behcet — Gücer, hocalara - yazdığı mektupta da aynı çatı altında bera 'ber geçen uzun yıllardan sonra veda etmenin güçlüğünden — bahsetmekte, kendisine yaptıkları yardımdan dola- yı teşekkür etmektedir. Behcet Gücer, Galatasaray Lisesi tarihinde en uzun müddet müdürlük 'eden İdarecidir. 26 seneden beri ye- tüştirdiği bütün talebelerinin sevgt ve hürmetin kazanmıştı. Mektepten ay rılması gerek Galatasaraylılar ara #ında, gerek bütün maarif çevrelerin. de teessürle karşılanmıştır. Kendisine şimdilik İzzet Hâmit Ün vekâlet etmektedir. Yerine kimin ta- yin edileceği henüz belii değildir. Bu hususta bir çok talep olmuştur. Nam- Zetler arasında Saffet Şav'ın ve Nec- meddin Boranın bulunduğu — söylen. Mektedir. Memleketimizin en ileri kültür mü- ensesesi olan Galatasaray — Lisesinin başına maarif hizmetlerinde tanınmış kaymetli bir zatın geçirilmesini te- menni eder ve Behcet Gücere âcli #i falar dileriz. A “Tarsus vapuru dün Amerikadan döndü “Tarsls vapuru dün 131 yolcu ve 200 ton yükle Amerikadan dünmüş- Gelen yolcular arasında Amerika. 'zan İzmir Konsolosu Mr. Bdward ve 'On bir Türk havacısı vardır.. Gemi üvarisi ve Yolcuların anlattığına g- re gemi yolda çok şiddetli fırtınalar atlatmıştır. Bu fırtınadan Atlantikte iki gemi batmıştır. Bundan başka iki seneden beri Holiywood'da bulunan Türk - artisti Nihat Baybabi. Tarsusla - şehrimize gelmiş ve kendisiyle konuşan bir ar. Kadaşımıza şunları söylemiştir- 'İki seneden beri Holiyw yım, Kendi sahama ait etddler yaptım. Burada — “Holiywood — Rüyaları, isimli bir film de çevirdim. Fakat bu film henüz bitmiş değii. dir. Geri kalan kasmı Ga, burada, İs. tanbulda çevrilecektir. o'da. ir çok Devlet ortaokul imtihanları Mült Eğitim Bakanlığının verdiği bir karara göre 1951 öğretim yılı yaz ve güz devreleri Devlet ortaokul Şazılı bölümü — imtihanları - türkçe, Matematik ve tabiat bilgisi derale- rinden yapılacaktır. Sivil Havacılık teşkilâtı çalışmalarına devam ediyor Kongre mesalsinin gelecek fta sonuna doğru İzmir seyahatinden - dönen TCAO öünden iti- Muhabere ve uçuğ Kolaylıkları ko- mitesi, gruplarca izh imiş olan nihâl raporu yarın umumf mahiyette tekrar incelemek suretiyle kabul ede Uçuş kaldeleri ve hava teafik kon- trolü komitesi, Kontrol / sahalariyle rtaşarkta tatbik edilecek olan ilâve usul kaldelerin etldleri gruplar tara- fından ikmali yapılarak / komiteye tevdi edilmiş olan bu raporlar Üzerin. de yapılan komite toplantısında, 6 tehte, 1 aleyhte ve bir müstenkif oy- Ja raporlar, neticede kabul edilmiştir. Kabul edilen bu raporlara göre; Türkiye, biri İstanbul, diğeri Anka: rada olmak Üzere iki kontrol sahamı bulunduracaktır. Evvelce ayrılmış olan komliteler, kongrenin umumi toplantısına arze: dilmek Üzere nihal raporlarının - ha- Zırlıklarım ikmale çahışırken — diğer taraftan tanzim ve tertibi ikmal e- Gilmiş olanların bir numaralı yar. dımcı komite tarafından tetkikine başlanılmıştır. Bir numaralı yardım. € komite, muhtelif komitelerin - ga. hşmalarını koordine ederek nihaf ra> Porun ana hatlarını tesbitle ihzarata Başlamıştır. Bu meyanda — ortaşark bölgesinin — hudutlarının da tesbit, fevsi ve tadili mevzuundaki müzake: relerin bir kaç gün içersinde netice- Jeri alınarak Kati karara varılmış e. Jacaktır. Üzerinde hararetle çalışlar meser delerin çokluğu ve zamanın darlığı dolayisiyle - komitelerin ekserlei pa- zar günü de dahil olmak üzere Yı dızda Şale Köşkünde ve Tarabyadaki Konak Otelinde geç vakitlere kadar çalışmalarına devam edeceklerdir. Kongre çalışmalarının gelecek hafta #onuna doğTu bitmesi muhtemeldir. Dün akşam Hint delegasyonu baş- kanı Mr, Bhalla tarafından Perapa- Ja salonlarında — bir toplantı tertip edilmiştir. Ermeni Patriği seçimi Pazar günü yapılıyor Ermeni Patrikhanesi Vekiii Ars- Janyan dün Vali ve Belediye Retsini ziyaret ederek önümüzdeki — pasar günü yapılacak olan Patrik seçimi Kakkında görüşmüştür. 9 kasımda yapılacak seçimler için her kilite 2 âza ve başpapazın rele, ilğinde 3 kişiden mürekkep — seçint Komisyonları seçmiştir. Her kilise bir seçim Bölgesi oldu. Huna göre, seçilen her heyet pazar Bünü gelen reyleri tophyacaktır. Saat 17 de bu Teyleri tasnif ettik. 'ten sonra umuml heyete girecek iki Aza belli olacak ve böylece - bütün kiliselerden 74 âza seçilmiş olacaktır. Umumt heyet 14 kişilik bi Tisi ruhant işleri, diğeri de cemsat ve hayır müesseselerini — mürakabe 'etmek üzere 2 heyet seçecek ve bune Jardan da 5 kişi patrik namzedi se. Çilecektir. Bu son — namzetler ara: Sından seçilecek iki patrik adayı Vilâyete arzedilecek, Vilâyetin seçe. ceği aday patrik olacaktır. YENİ İSTANBUL SİYASİ İKTİSADI İMÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahibi » YENİ İSTANBUL NESRİYAT| LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H SARLICA Yazı işlerini fillen idare eden mesul müdi Baclâ ÖGET Neşredilmiyen yazılar dade edilmez. Basıldığı yer 1 YENİ İSTANBUL MATBAACI- LİK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI PEYAMİ SAFA YALNIZIZ e$ — — Dün çok sıkildim, dedi, sent düştinaüm l O telefon meselesi.. Çok. Babamın hâdise Çirkin mi buluyorsun? — Son zamanlarda senin fazla argö kul- dandığına dikkat ediyorum. Meral, bahsin değişmekte olmasından duy- düğü sevinci hayretinin — altında galışarak sordu: — Ne zaman kullandım başkat sçiyor kızla” gi- — Birkaç defa: “Dalga — Teterru rine düştüğünün deçhal sordü: . büyütüreün hep, Kili yararsın. Dün hava çok güzeldi. içinin görünüşü ne güzeldi buralardan. Türken hep gözlerim daldı. Meral bir tehlikeden kaçarken daha bete. kırk Hele Boğaz. Otu. farkında değildi. - Samim daklarını boyıyan Ferihanın rufuru çok beğen- mişti; fakat hediyeye ima olmasın diye onu yakından görmek istememişti. Onun içinden Geçen her geyi biliyormuş gibi Samimin aymı Yujü getirmesi bir telepati değilse gayılacak bir tesadüftü. Meral boyayı elinin stüne bi- mentar Başiyle tasdik eden Samlı raz kürdü: yordu. Şüphelendi. Yan gözle — Buraları neresi? Buradan Boğaziçi gö- — Rengi de tamam, dedi, çok teşekküir karak sordu: rünmez. Nerede oturdun da Boğaziçini seyret. ederim. — Nereden öğrendin bu buk atlattı: ralardan” dem dalâr' saklamağa tin? Sizin evden de görünmez Boğaz. Meral bir şaşkınlık Anını son derece ça- — Beyrettim demedim, canım. “Boğaziçinin görünüşü ne güzeldi bu- jin mI? “Otururken gözlerim demedin mi? e güzeldi” demedim, dedim. Evde oturürken hep göyle deniz gören, Boğazı gören bir apartman 'Ne güzeldii düşünüyordum. baktı. Hediyeyi çantasına koyarken, — Ferihanın Samim için söylediklerinden bazılarını hatır- hyor ve çirkin buluyordu. Gözünün uciyle ona Kıskanıyor. Feriha Simera papazını,, diye düşündü ve gülaü. Bamim ona niçin güldüğüğü sordu. — Biç, dedi Meral. — Söyle rica ederim. Meral tereddüt ediyormuş gibi görünür- ken yalan arıyordu. geyler söyledin. Bunların kullanılmam de. Bil de, Tmuayyen bir zaman içinde çoğalmanı beni düşündürebilir. Meral Cezmiyi hatırladı. — Tesirlerin on. dan geldiğini kendisi de şimdi anlıyordu. Fer. hat her zaman argo konuştuğu için, onun de. Biştirebileceği birgey yoktu. - Gülümsemekten kendini alamadı. — Ne düşündürür sana buf dedi. — Bir takım mânasız insanlarla temasla- rınin arttığı Meral bu bahsin de tehlikeli bir istikamet aldığını görünce, Konuşmanın — direksiyonunu gevirmek iatedi: — Zantetmem, dedi, sen detayları, detay- darı.. Nasıl derler türkçe? Z Teterruat. 250 Gözlerim daldı. Bizim Beşiktaştaki evi filân düşündüm. hep. Samim israr etmedi. / Mâsümiyet ihtima- 1i önünde güphesini oymaya cesareti yoktu. E- Hini ceketinin sağ cebine götürdü. İnce uzun bir paket çıkardı ve Merale uzattı: — Bakalım beğenecek misin? dedi. Meral bu hediyeye olduğu: kadar fena hi 'vanın sona ermesine de sevinerek paketi çe bucak açtı ve altın kaplama, ince ve uzunca bir kalem şeklindeki rufu gürünce bağırdı: — Çok güzel.. Hayret.. — Ferihanınkinin tıpkam, — Rufun bitmişti, değil mit — Tabit.. Ne kadar dikkatli ve incesin. Meral bu tesadüfe hayret etti. Otelde dü- 260 — Güzel bir gey değil, dedi. — Söyle, — Hiç canım, Bu hediyeyi bana Feriha- zün getirmesi lazımdı. Çok cimridir. Sanki sen içimden geçen her geyi hissediyorsun. Tele- Pati mi bu, tesadüf mü? Onu düşünüyordum. — Şüphesiz telepati. — İnanır mısın sen buna? — Zannederim, İnsanların hayatında #ik olan bir geye inanmamak, inanmak değil, izahtan Aciz kaldığımız her hâ- inanmamak, diseyi hurafe sayan bir huratedir. — Hurafe ne demek? — Boş itikat, Prüjugt, '#uperstitlon, Kitaplarda ve gazetelerde bu kadar çok 261 Daha — doğrüsü Meral düşün miden. Bir omuzunu kaldırdı. — Bilmiyorum, dedi, gal beyimden. Samim yüzünü iki yana — Zannetmem. O sparci gır. — Belki babamdan. — © hiç olamaz. hc Konuşur, değli mit Meral birdenbire doğruldu dıran ve sevginin canlanarak sordu: — Niçin merak ediyorsur bunu düşündüm. Niçin — son f bu sende — benim her söz! Ketimin altında bir mâna ai ik yorum kimden düydüm © kelir #ey de derler ona, His kabevul — Hisal kablelvuku. Kelimeyi komik bulan M #ini bir hata korküsiyle tano belki ben o kelimeyi bir adam geçen bir kelimeyi bilmediğine utanan Meral, bir terim kullanmak ihtiyaciyle sordu: — Önseziye de inanır musın? Prossenti- çe “önsezi,, yi Meralin ağzından ilk defa duyu- . Bulamıyordu. Galiba Cez- Nall Bey yarı münevver ağziyle ve daha ziyade osman düydüm. M Senin fena im, bu yeni türk- aıkıştırıyor. kızın yüzüne ba- “önsezi,, yiT iba Ferhat ağa- Eğer her hi salladı: gi ve alâkı u ağziyle konu- ni başladı kim tereddi arı tüccar, R şüpheleri di tün kilitleneceğim. Değil mi? İçimde bir kore ku freni gittikçe büyüyor ve bütün hislerimi Samim bu nazik hücum karşısında, şüp- henin psikolojisini sade bir izah aradı. Düşündü ve kendini şöyle müdafaa etti: — Ber senin her sözünde ve,her hareke 'tinde mutlaka karşı dikkatimin normal ölçüleri aşan bir sev- #üphe verenleri de yok değtil. Dediğin gibi ye- et ki, sen de bu on on beğ gün içinde bir ta- Mutlaka bir fenalık mi var bundat mâna vermenden korkarak büsbü- açmaya mecbur. etmiyen fena bir mâna — aramıyonüm. angt bir mâna arıyorsam, bu, sana M işareti olduğunu gösterir. Bana 'bu. On on beş günden beri. Kabul lütler yaşıyorsun. Ondan evvel bu tuymuyordum. tatlılaştırdığı tekrarladıktan sonra devam etti: — Dün işte bunu düşünüyordum. Ne olur, — Fakat benim hayatımda senden başka kimse yok. Var mı, söyle, ü; Samimi utan- — Var demiyorum. Tereddütler, arzular, bir iayanla projeler, bir geyler... Bunların hepsi hareket bunları? Dün istidatları, hattâ başlangıçlarıdır. Benden, bir gaü hareket değilse bile, bazı yeni temaytllerini zamanlarda art. ümün, her hare- iyorsun?. Bilmi- imeyi, Başka bir Ku mu, nasıldir? Bizlediğini hissediyorum. Meral tehlike nispetinde kuvvetli bir red silkinişiyler — Yok, yok, hiç biri yok! dedi. Sonra, onun elini tutarak bileğindeki anate baktı. Altıyı çeyrek geçiyordu. Sabahleyin Fe- Meral, her hece- iha telefon etmişti. Bu akşam ona yemeğe 'tane söyliyerek gidecekti. Şakir Beyle evlenmesine bile ramı olan babasından müsaade koparmıştı. eve gidip elbisesini değiştirmeliydi. (Devamı var) 268 Şimdi. dan, bir gençten 262

Bu sayıdan diğer sayfalar: