12 Aralık 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5

12 Aralık 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Y2 Aralık 1050 YENİ İSTANBUL Bayfa 5 Birleşik Amerika Hava Bürosu Hava afetleri ile mücadele etmenin ilmi usül ve şekilleri AVERİKADA hava vaziyetino 'dair bilgi toplayan, tahminle- Te ait raporlar / hazırlayan ve bunları resmi ve — gayri resmi Muhtelif yerlere dağıtan “U. S. Weather Buresu”, “Birleşik A- merika Hava Bürosu” 1891 de Kurulmüş olan — muazzam bir Meteoroloji servisidir. Bu teşki- Jat 1940 yılından beri Birleşik Amerika Ticaret — Bakanlığının bir unsuru olarak faaliyet gös- termektedir. Hava Bürosu yalnız hava ve, deniz nakil vasıtalarının emni- yetle seyrüseferi için bilgi top- Jayıp dağıtmakla kalmaz, aynı zamanda muhtelif nehirler üze- Tindeki postaları yardımiyle su taşkınlarını da haber verir. Bu teşkilât bundan başka, zi- raat, ormancılık ile alâkalı de- Rerli malümat, hazırlamakta, A- Merika ve diğer memleketlerin iklim vaziyetleri hakkında neş- riyat yapmakta ve pek çok me- teorolojik araştırma projelerini Gesteklemektedir. Amerika Birleşik — Devletleri 've Alaska'da olmak üzere Hava Bürosunun 400 e yakın oflsi tam kadro ile devamlı olarak. çalış- maktadır. CAA Sivil Havacılık İdaresi, Sahil Muhafaza Teşki- Jâtı, Hava küvvetleri, - Bahriye ve Yardımcı 9000 istasyon, Ha- 'va Bürosu ile işbirliği yapmak- tadır. Hava — Bürosunun — çıkardığı günlük harita, bülten ve tah- minler işi ticaret ve — endüstri sahasında ehemmiyetle kullanıl- maktadır. 12 merkez istasyonu tarafından hazırlanan hava tah- min raporları her ait saatte bir tashih edilmek Üzere ilerdeki 36 #aatlik muhtemel tekâmül hak- kında bilgi vermektedir. Hemen hemen bütün gazeteler ve radyo istasyonları Hava Bürosunun ra- porlarını neşrederler. Son yıllar zarfında büyük şe- hirlerde kurulan - “Otomotik te- lefon tahmin tekrarlayıcı siste- mi” haberlerin kısa bir zaman da yayılmasında büyük bir rol oynamaktadır. Hava Bürosunun mühtelif ça- lışma sahaları arasında "Kasır- ga İhbar Servisi” en kayda de- fer olanlarından biridir: Amerikada bir radyo dinleyi- cisi, bir müzik programı esna- #ında spikerin şu sözleri söyle- diğine sahit olabilir: “Sayın din- leyiciler, size en son hava ra- Porunu vermek Üzere müzik neş- riyatımızı kısa bir. zaman için kesiyoruz, — Merkezi 25 derece kuzey arz dairesi ile 77 derece batı tul dalresinde olan ve tak- riben Miami (Florlda) nın 150 mil doğü-güney doğusunda baş- liyan ve kasırga giddetinde o- dan bir fırtına, — küzey batıya döğrü #natte 10 mil bir hizla flerlemektedir. Yarın öğleye doğ- ru fırtınanın sahile varacağı tah. min edilmektedir. Birkaç saat zarfında şiddetlenmeye başlıya- cak olan rüzgürin hızı, — santte 100 milden fazla olacaktır.” Bu tip hava raporlarını ağus- tos ile kasım ayı arasında rad- yoda duymak kabildir. Hava raporlarının ve kasırga- Jarın muntazam ve dakik bir şe- kilde hazırlanmasındaki âmiller- den biri de IMO> (Internatlonal Meteorological — Organizatlon) Milletlerarası Meteoroloji Teşki- Jatıdır. TMO mühtelif memleket- derdeki — meteoroloji — servisleri Mmüdürlerinden müteşekkildir. ve her müdür kendi sahası dahilin- de bilgi toplamak ve bunları ge- Milere, uçaklara, fenerlere veya alâkalı herhangi bir yere yay- makla mükelleftir. Amerikadaki “Kasırga İhbar Bervisi” de böyle bir mülletlera. Tası işbirliği ile tam randımanla Çalışabilmektedir. Bu. bakımdan kasırgaların ekseriya — doğduğu Meksika Körfezi ve Karayipler Denizi etrafındaki memleketler- deki rasat İstasyonlarından mü- him yardımcı ve — tamamlayıcı malümat alınmaktadır. Bu mın- a dahilinde kaydedilen bütün /T Florida eyaletinin Mi ami şehrindeki “Kasırga Merke- zi”ne bildirilir. Merkez de bu saha içindeki bütün — gemilere, uçaklara ve sahil muesseselerine teletayf, radyo ve telsizle der. hal haber verir. Kasırga Merke zindeki çalışma temposu, fırtına yaklaştıkça hizlanır. . Fırtınanın büyüklüğü, Yeri, giddeti, haro ket şekli ve diğer bütün bilgiler Kasırga İnbar Servisi, müm kün olduğu kadar kısa bir za- man zarfınüa en dakik bir su- rette ve Üç safhada olmak üze re kasırganın geldiğini bildirir. Birinci safhada fırtına daha v- zaktadır, verilen haber “ihtar Mahiyetindedir. İkinci safhada “kasırga alârm,, haberi/ verilir: bu halde fırtınanın tahrip ede- ceği mıntaka hemen hemen tâ- 'yin ve tesbit edilmiştir. Üçüncü Safhada “kasırga ihban” kasır- ganım katiyetle tahribat yapaca- Bi sahaya tevcih edilir: Kasırganın — seyrini takibet- mek maksadiyle Amerikan hava ve deniz kuvvetleri, Hava Büro- suna yardımda bulunurlar ve o nunla işbirliği — yaparlar. Cesur ve çok tecrübeli pilotlar tarafın. dan İdare edilen rasat ucakları, kasırganın hareket sahası Üze rinden geçerek sahil ve merkez istasyonlarına malümat verirler. Kasırga sahile doğru yaklaşır. ken Sahil Muhafaza Teşkilâtı Kasırga — tehlike NAmaları,, ni çeker (ortalarında — #iyah birer kare olan ve Üst Üste toka edi- len İki kirmizi bayrak) - ve dor- hal korunma hazırlıkları başlar. Şose üzerindeki otomobiller, tav- siye edilen istikametlere doğru uzaklağır. Gemiler, iyice muha- faza edilmiş yerlere - nakledilir. Uçaklar daha emin Hava mey- danlarına uçurulur. Elektrik ve muhabere vasıtalarında vaki 6- Jabilecek bozuklukları tamir et mek üzere ekipler, komşu eya- letlerden getirilir. Büyük tehli- keye maruz — sahalardaki halk, başka yerlere nakledilir. Bir de- fa 50.000 / kişinin nakledildiği vaki olmuştur. Evler, kasırganın tahrip edici tesirlerine karşı muhafaza altı na alınır. Kapılar, — pencereler desteklenip — tahkim edilir. Su ve yiyecek stoku yapılır. Kızıl- haç ve diğer hayır teşkilâtı cibize, ilâç, yiyecek ve her tür- ü Ahtiyatla hazır bulundurulur. Korkunç — kasırganın öncüs, koyu kurşunl renkte gök ve âde- ta sel gibi yağan bir yağmur- dür; bundan sonra müthiş bir rüzgâr, kaşılastığı her şeyi yı- kıp geçerek, damları uçurarak, ağaçları kökünden sökerek veya Genç bir tiyatre — müetiifinİn, Bayan Sevgi Jdan “Dilsizlerin Dili,, Şehir Ti yatrosu Dram - Kızmında oy 'nandı ve adına rağmen bir hay N de konuştu. -Sümmettedarik İntıbaını veren bir sahneye ko- nuğla temsil edilen bu üç per- delik piyes, genç müellifin ko- layca bertaraf edilmesi — müm. kün noksanlarına — rağmen, bir tiyatro duygüsuna sahip bulun- duğünü gösteriyor. — Yalmız, re. serde bazı sahnelere Ve mükâ- lemelere rötuşlar yapmasını da tavsiyeyi bir vazife biliyoruz. “Dilsizlerin Dili,, bir kara borsacı ile bir muharriri ve bir yessam kadını karşı karşıya koymaktı hayli müşkül bir entrikam var. Karaborsacı, parası ve ahlâk mefhumlarını hiçe sayması sa- yesinde, pek kolayca sanatkâ: kadını baştan çıkarıyor. ve muü- harriri, dofruyu söylediği, nes- rettiği için hapse attırıp gaze- tesini elinden alıyor. Bir matbaa ile - bir atölyedi cereyan eden — mevzü — hayatı: miza zoraki uydurulmuş. sa) nelerle doludur. Meselâ, muhar. rir ile karaboraacı - arasındaki iplerin - gazete sahibinin oda: Kötürülmesi, — suçlunun — sor uZ kalması gibi. Mükâlemelerde, fenalık - iyi. Jik, resim muhabbeti gibi oldur a güzel — parçalara — kargılık Akbaba,, erprilerini — aşmıyan Yazan : İsmail İŞMEN elâstikt palmiyeleri ta yere kı dar eğerek bütün şiddetiyle eser. Sonra kısmi bir sükünet devresi gelir. Halkın, bununla aldanmı ması ve sokağa cıkıp dolaşma- ması tavsiye olunur; zira helo- zont bir hortum gibi döne döne ilerliyen ve yürüyen kasırganın orta kısmı, teknik tabiriyle "Ka- sırganın gözü” — bahla mevzuu mıntakadan geçmektedir. Kasır- ganın vücuda gelmiye başladığı zaman, 5-6 / kilometre çapında olan bu göz fırtına İnkişaf et tikçe 60-100 - kilometre çapına kadar büyüyebilir. -Bir müddet sonra rüzgâr yine şiddetlenir, fa- kat bu sefer aksi istikamette esmektedir. Nihayet kasırga yavaş yavaş çekilir. ve halk evlerinin, sığı- naklarından çıkarak tahrip edil- miş sahaların ve yerlerin temiz- lenmesine geçerler. Hava Bürosunun — Thbar, htar ve tavsiyelerinin en büyük fay- dası; kasırgadan — dolayı insan Zayaatının mümkün mertebe ö- 'nüne geçmektir. Son 20 yıl zar- fında kasırgadan — ölen insan miktarı yüzde — 95 azalmışıtır. 1926 dan 1930 a kadar bu fe- Jâketten 2108 — kişi — ölmüştü, halbuki 1041 den 1045 e kadar ancak 107 kişi hayatını kay- betti. Bu da, gitgide tekâmüil ettirilen “Kasırga İhbar Servi si” nin — ehemmiyetini göster- mektedir. Bir taraftan — meteoroloji sa- hasında bir. milletlerarası işbir- Jği, diğer taraftan modern va- satalar ve tecrübeli — personel sayesinde “BA. Hava Bürosu' günün 24 saatinde dofru ve da- kik bilgi vererek — devamlı bir urg'da yapılmakta olan kadınlar üsiyeti de, karşılaşmaların 30 santim derinliğindeki çamur | randır. 2) Hayat ve sanatın mis- havuzu içinde yapılmasıdır. Resimde, Üstlerine çamur sıçramasın. |tik bir temele dayandığına ina- 'dan korkan Almanları küğıtlarla korunurken görüyorsunuz Tiyatro kronikleri ' Dilsizlerin dili sürette çalışmaktadır. h İngiliz Kültür Heyetinin da vetlisi olan Mr, Louis Mac Nelce, Atinada iken İstanbul ve Anka- rayı da ziyaret etmesi için çağ- rılmıştır. İstanbul ve Ankarada: Ki konferanslarını — bitirdikten sonra tekrar Atinaya — dönecek- tir. Doküz senedir. BBC'de ça- hatığını söyleyen gair, — İngiliz Kültür. Heyetinde — yaptıı bir konuşmada BBC'nin diğer radyo merkezlerine hangi bakımlardan faik olduğunu belirtti. Şair, rad. yo için yazdığı piyeslerin tem. #ilini de kendi tertip etmektedir. İstanbul Edebiyat Fakültesin.- de İngiliz filoloji — talebelerine, biri, XVIT nci asır İngiliz galr- leri ve diğeri, T.S. Eliot ile W.B. Yents hakkında olan iki kon! Tans verdi. Birinci konferansında XVT ni asrın metafizik mekte- bine mensup John Donne ve Her- bert gibi şairler hakında konuş- muş ve XVIT nel asrı devrimize benzeterek mukayeseler yapmış. tır. İkinci konferansında zamanı. mızın en meşhür İngiliz rinden T.S. Bllot ve W.B. Yente- den bahsetti. W. B. Yenta 1930 da öldü, fakat yattadır. Her iki şalr de modern Ellot henüz ha. İngiliz şiirine birçok - yenilikler getirmiştir. Bazı bakımlardan biribirinden ayrı olan bu iki şatr gu noktalarda birleşirler: 1) Her ikisi de gelenek ve sisteme hay- miyorlar. 3) Şiirde - kelimelerin küdretini - takdir. ettiklerinden onları bir zanaatkâr gibi usta- ıkla kullanmak / taraftarıdırlar, Yenta İrlandalı, Ellot ise Amer Kalıdır. Yeats ateşli bir milliyet- Çi olup, daha ziyade XTX uncu Asır romantik şairlerinin tesirir de kalmıştır. Eliot ise Fransada- ki sembolik sanat cereyanına ka- Pılmiş ve XVZİ nci asır metafi- Zik şairleriyle Baudelaire'den 1 ham almıştır. Eliot - gelenek ve basit bir edebiyat kokan kaplar | sistem sevgisi yüzünden akıl ve 've geyik maceraları, tulüat sah- | mantık devri olan XVZII inci a: nelerinde dahi artık yer bulamı- İ ır şiirinden bile hoşlanır. Eliot, yan — boymuz - tekerlemelerinin | şilre getirdiği inkılâpçı yenilikle- mevcudiyeti, müellifin vakit va- İ ri yüzünden İn giltere - haricinde kit beliren ” datidadına rağmen | daha çok tanınmıştır. eseri zaman, mekân ve hareket birliğinden uzaklağtırıyor. Temsilde, ancak ikinel dere l rölleri olan unsurlar — mu: vaffakiyet gösterdiler. - Başmü- rettip Hasan'da, Necmi Oy; mu: harrir rolünde Müzit — Kiper, Tüccarzade rolünde Kadri Özel. man. Müellif bu. sonüncü - tipi, esere bir renlite Çeşnisi vermek Üzere almıştır, ve hakikaten de piyesin yegâne reel tarafı bu olmuştur. Suavi Tedünün mu Yaffakiyetle temsil ettiği küçü: cük rolün mânası da pek anla. flamamıştır. — Müteakip sahne ve perdelerde — mevcudiyetini beyhüde arayıp dürdük. Kâni Kıpçak tabil sevimsiz. lgine rağmen karaborsacı tipi. ni canlandıramadı, sadece söz söyliyen — ve kıpırdıyan - ruhsuz bir ceset gibi kaldı. Nevin ro: dünde Gülistan Deniz, dramatik ahnelerde iyi idi. Perihan - ro- lünü yapan Nermin Sarova Şe- hir Tiyatrosuna Ankara Devlet Tiyatromundan — gelmiş. bulunu- yordu. Kendisini, itiraf edelim ki, hiç tanıyamadık. Devlet T osunun - ilk İstanbul türne Mühtelif rollerde ve me selâ Gold Tüp alkışladığımız Nermin GÜ âdeta mcemi ve ilk defa sahne çıkmışa benziyordu. — Bun çıkışına atfederek gelecek rol. Kiymetli galr konuşmasını bi- tirdikten sonra talebelerin bazı suallerine cevap verdi. Şiirin bu. karısık dünyamızdaki yerini ve değerini artırmak icap ettiğini söyliyen şair, bu işe radyo ve Salr Louls Mac Nelco Üniversitelerde Şair Mac Neice'ın İngiliz şiirine dair iki konferansı ceğine işaret etmiştir. Nasıl lik defa senfoni dinleyen biri bir şey anlamaz, fakat defalarca işittik- 'ten sonra yavaş yavaş alışmağa, hoşlanmaya. hattâ / sevmeye ve anlamaya başlarsa şiir de böyle- dir. Mekteplerde hocalar Shakes- peare'i ders kitabı olarak okuta- rak talebede gilr zevkını öldü- Tüp teferruatiyle didik didik uğ- raşmasalar daha iyi ederler. İn- sanlar fitreten — gilrden pekalâ hoşlanırlar. Küçük çocukların te kerlemeleri, kafiyeli ninnileri ne kadar sevdiklerini hepimiz bili- riz. Onun çin tahsil anlamı iler- ledikçe daha fazla kimsenin güir- den hoşlanacafı tahmin edilir. Maamafih hiçbir. zaman hiçbir. yerde halk, kitle olarak şiir ve #lir hareketlerinden fazla bir şey anlamamıştır Fakat bu şairin ce- miyette faal bir rolü ve mevkil yök demek değildir. Bir şair de yüksek bir matematikçi gibi sa- hasında ihtisas - kesbetmiş olan cemiyetin bir uzvudur. - Modern cemiyette şairin endüstri Aletle- rinden ve makinalardan bahse- den gülrleri sunilikle itham edilip alay mevzuu ediliyor. - Halbuki Şair Louls Mac Nelce, bunu ka- bul etmiyor. Eğer şair hakika- 'ten bir motör hakkında ifade e- decek bir his, samimi bir arzu duymuşsa, neden gülrine mevzu olmasın? Mr. Mac Nelce İngiliz piyes. lerinde şiirden bahsederken ken: disine — “Şimdi — Broadway' de 'Lady's not for burning” (Y kılamayan Kadın) adlı piyesl oy 'nanan yeni İngiliz tiyatro yaza- rı.Christopher Fry hakkında ne düşündüğünü” sardum. Cevap ©- larak şunları söyledi: *— Son zamanlarda — İngiliz tiyatrosu bir hayli sıkıcı ve toz. Ju bir hal almıştır. Çok şükür Christopher Fry ortaya çıkarak kelimeleri ve tiyatroyu — daldığı gaflet — uykusundan — uyandırdı. ahneye getirdiği ve - seyircilere de sirayet eden nükteli satırları sayesinde / İngiliz tiyatrosunun yüzü gülmeye — başladı. - Fakat Time" dergisinin methettiği ka dar büyük bir değişiklik yapmış değildir.Yani Pry bir hamle yap- mıştır. Fakat devam edip edemi. yeceği henüz meçhuldür.” Kiymetli gatre, — kendisini ra- hatsız ettiğim için özür diledim ve teşekkür ederek ayrıldım. tahsilin pek çok yardım edebile Beçemiyen vatan-millet - sözleri, lerini bekliyelim. — Ja Londra parklarını ge DÜNYANIN HER KÖŞESİNDEN İtalyada kadınların hir zaferi ROMA: 1946 da İtalya Cum- hüriyetinin ilân edilmesiyle er- keklerle eşitliği kazanan İtalyan kadınları, yeni elde ettikleri bu haklardan arami / derecede isti- fade etmek hususunda çok titiz davranmaktadırlar. Son günlerde İtalyan Milfet Meclisinde kazan. dıkları eğlenceli bir zafer, bunun delili sayılabilir. İtalyan mebus ve - senatörleri #enelerden beri sigaralarını hu: #usi bir fabrikadan daha ucuz fi yata satın almak hakkına sahip- tiler. Bundan başka kahve ta- yınlarını da meclis kantininden Ucuza temin etmek, ayakkabıla- rani bedava boyatmak ve Üste. lik de berberde bedava traş ol mak ve saç kestirmek gibi im- tiyazları vardır. 1948 Seçimlerinde İtalyanın ikl meclisine 40 kadın, milletvekili olarak seçilince, Kadınlar erkek meslekdaslarının Istifade ettikle- Ti bütün haklardan pay almak istemişlerdir. Geçen sene ucuz algara ve kahve imtiyazını elde ettikten sonra, bu sefer sıra ber. berde bedava saç kestirmek ve taratmak hakkına gelmiştir. Fa- kat bu mesele öyle kolay kolay hallolunabileceğe - benzemiyordu. Çünkü mebusları simdiye kadar Bedava traş eden meclis berberi kadın berberi değil, sadece erkek berberi idi. Meseleyi / incelemek üzere İtalyan Meclisinde bir kı dın komisyonu kurulmuş; komis- yon, çalışmalarının sonunda şu zeticeye varmıştır: Mecliste, bir kadın berber salonu açmak hü. kümete ayda- 600.000 lirete mal lacaktır. Komlayon raporu hü- kümte verilince, ©, bu iş için se- 'nede mebus başına 15.000 liret- lik munzam bir tahsisat ayırma. ya razı olmamıştır. Fakat kadın- Jar, işin arkasım birakmamış ve nihayet bir uzlaşma yolu da bul- muşlar, Mecliste bir berber sa- Tonu kurulmıyacak, ama her ka- dın mebusa ayda iki kupon veri: lecektir. Bu kuponlarla Romanın en iyi berber salonu olan Attilio'- da saçlarını. taratabileceklerdir. 'Bu zaferi kazanan 40 mebus. ftan 4 Ü senato Azasıdır, 20 81 39 yaşına basmamış, 6 m 50 yaşını geçmiş bulunuyor. Diğer 11 me> bus da 30 yaşından gençtir. Si- yasi partilere “mensubiyetlerine gelince; 16 sı Hristiyan demok- Fat, biri cumhuriyetçi, biri sos- yalist, ikisi müstakil ve 20 #i ko- münsttir. Yurttan haber Muş Kasabası Yazan : Şefik Çağlayan 'URULUŞUNDAN bugüne ka- lar mukadderati ile başbaşa bırakılan b girin - kasabanın ceşitli ihtiyaçları - arasında yol ihtiyacı hayati bir. ehemmiyet teşkil etmektedir. Anadolumuzun tenha bir. kö: şeğine sokulmuş. yaz kış kar larla kapalı - dağların eteğinde altın Ovasına — bekçilik yapan Muş kasabası, her şeyden evvel bir yol istiyor. Artık bugüne kadar kabuğuna çekilen bu Ana: dölü kasabasının bir yolla baş: ka yerlere bağlanarak el doku nulmamış altın ovasını işlemek zamanı - gelmiştir. Mi ikti- sadiyatımız. bakımından büyük Bir. kayıp olan birçok nehir ve derelerin - üzerine — serpin bu ovayı — harekete getirmek, kalkınma hareketlerimizin . ba- Şında gelir. Yazın bir hamlede İnsan 'boyunu — aşacak şekilde çıkıp kiymetlendirilemeden oldu. Ku yerde kuruyan otlar yerine altın başaklar gürmek emelin. Memleketin büyük bir ihtiya cını karşılıyabilecek durumda, 0 lan bu ovanın, halen bes bin nü- füslu kasabasını besleyemiyecek derecede bulunması, — köylünün he kadar iptidal bügi ve vası: talarla çalıştığını ve ne büyük bir ova parçasının henüz çapa bile görmediğini anlatır. Muş kasabası, çok geniş ve büyük ovası İle/ biri Erzuruma ve diğeri de Bitila-Diyarbakıra olmak Üzere iki kapı ile açi Maktadır. Kasaba, köyler ve v Va bütün mükadderatımı bu iki kapıdan uzanacak yollara bağ- lamıştır. Bugüne kadar doğudü, bakımsız ve imara mühtaç ka: saba ve Köylerin herhangi bir iİhtiyacı bahla. — konusu edilmiş: se, bu ihtiyaçlar, münferit ola: Tak ele alınmamış, her an tat Bik edilmek Üzere bulunan do fu kalkınması şumülüne sokul. MuŞ ve Üçer senelik programla: Tın son Senelerine intikal. eti âdiseler, bu Kasaba halkını olgunlaştırdığı. nispette, kasaba htiyaçlarını da genişletmiş. ve arttırmıştır. — Fakat bütün hu genişleyen — ihtiyaçlar da Muş Bitlis yolu üzerinde toplanmız- tır. Bütün ihtiyaçların bir. mih- rak noktası haline gelen bu Yo güzergâhi, — tamamiyle ova b ciddi bir şekilde ele alınmamış 'sadece 'arada #sırada yapılar tamirlerle de bir netice elde © âilemediği gibi birçok paraların Y ANC O Yazan : Zeyyat SELİMOĞLU HEX Fidi Yano, — Bügüne — “Peki ama Yano, ona yer kadar tanıdığım İnsanlar — kalmadı.” içinde en bahse değer adam —— “Allah verir beyim, beli- Yano. Onu sizinle de tanıştı. — me kemer takacağım.” rabilirim. — Eğer bu gehrin — — Yano'yu köyde tanımayan içinde iseniz, hç de uzağa — yok. İşleri kötü - gidip so- gitmenize lüzum yok. Ada- — murtan, — sevgilisinden yüz ya gelmeniz KAf Onu size — bulamayıp gocunan yanı ya bir ev hanımının halıtı. — gir hemen Yanoya, O da ni yıkarken, ya bir eve iki — “Saadet Merhemi Olup” tür. teneke su taşırken, ya ha- — kfsü ağzından fırladı mi, Mallık ederken — yahut Üc — asfaltın ortasına yolun iki gocuğunu sırtlamış tur yo — boyunca çam ağaçları ne- luna neşe saçarken göste- — geden kiriliyor. sanırsınız. receğim. Ve sanırım, o, si- — “Para en gn beyim, pa- ze dünyanın en faydalı ra en son, Allah hastalık mini, matematik, fizik, hu- — vermesin. Hop, hop, op kuk, iyaset gibi bir ilmi — Mesut olmasına mesut ama, değli, onların hiçbirinin ba- — Yano'nun hiç de mi endiş garamadıfı, insanı mesut et- — si yok. Var elbet, onun da me ilmint öğretecek. var ama, dert edinmemeti Yarını — karşılamak için — öyle beceriyor ki, Yano'nun cebinde beş parası olmayan, — da hayattan İstedikleri var Sırtında atlet fanilasından, — tabil. Bana söyledi. Küçük bacağında eaki pantalonun- — bir eve aahip olmak istiyor- /dan başka bir şeyi olmayan — muş bu 45 lik çocuk. Şöyle mesut Yano. Yano'nun Car- — iki odalı bir evceğizim ol- negle'nin kitabından falan — un, diyor. TTemiz temiz, çi- haberi yok; belki okumak — çekli perdelerle süslü pen- bile bilmez. Ama, Yano ha — cereler, pencerelerin kan: linden şikâyet etmeden, Al- — rında bir, iki sardunya sak- Jaha gükrederek yaşıyabili. — man falan olmun. Sonra İli yor. Aç ölabilir, soğuk bir — ve ediyor: “Kira fenadır gece kömlürsüz kalabilir, a- — beyim, zordur.” Ama bunu Ma neşesiz yapamaz. Haya- — söyledikten sonra da artık tın ta kendisi Yano, yaşa- — Üzerinde — dürmüyor. İşte. mak arzusu Yano, Haydi yine kasabiko, haydi Bakın işte, Bu ses onun — yine hora tepme ve meşhur #esidir, bu türkü de onun — vecizesi: ” “Allah verir be- türküsü. “Bravo, bravo, bra- — yim, Allah verir.” 'vo Ancelllinaaa.", Ve sonra — Geçen gün Yano bize de Çıplak ayaklarının Üzerinde — su getirmiş. Hak ettiği pa- gelsin kasabiko, Asfalt, as- — radan başka çocukları için falt olalı böyle — shhatli, — bisküvitle çikolata verdim. böyle neşeli bir çift bacak — Sandım ki yerle gök onun görmedi. “Yasu vre Yano.”, — oldu. Başladı kasabikoya. “Yasu beyum.”, Ne yaparsın — Neşesi taştığı zaman türkü beyim, yaş 45, ç çocuk, bir — arasında kendi lsmini ça- karı, para yok, oynamaz- — gırır. san, türkü çağırmazsan de- — — “Heyyy Yasanco, —Allah İ olursun beyim, Olsun be- — beraber seninle, bey çocuk- yim, Allah verir, Allah şü- — Jara ne vermiş bak. Ben bi- kür, Bana bir bardak su ve- — lirim beyim, — Allah verir, rene, Allah bin bardak ver — bugün vermezse yarın ve- sin. — “Bravo, bravo, bravo — rir muhakkak. — Allah eyi Zahariliana... Hop les.. Hop- — dir beyim. Ama bazılarına les, haydaaa.”, 'e yapacak bilmem. (Köyün Yano, çocuklarına yol yü- — meşhur zenginlerinden bir rütmez. Yoo, onları ille kene — Rumun adını söyledi). Beni disi taşıyacak, En büyüğü — Üç ay bahçesinde çalıştır. arkasına asılıp, ellerini boy- — di beyim. / Gidip her gün 'nuna dolar. İki küçüğün de — kazdım, — toprak — taşıdım. birini sağ, birini sol omu- — Sonra beş para — vermedi. yerleştirdi mi açılsın — Ne yapalım beyim, — Allah affetsin onu, Allah affetsin, “Beyim yolda bir tane da- — yolunu gaşırmış beyim, ne ha var, yakında dört tane — yapalım, — Allah affetsin. olacak.” Tingardiyamu yaasuuu...” ZAYİ PASO — Tuzla İstasyo- kaybettim, Yenisini alacağımdan Hediyoleriniz' için SAA Buünanü ae BK bom ZAYİ — 16295 sicil numaralı || bilesik, pırlantalı inci yü- Maçkapalas 2/6 R. Cüneyt Hasman BETONARME KÖPRÜ YAPIMI Karayolları Genel Müdürlüğünden : 1 — Ekailtmeye konulan iş: Manlsa İlinde Turgutlu - Salhii yolunda Karacaali, Akçapınar, Allahıdır, Ahmetli, Mat ve Sart köprülerinin betonarme olarak yapımları olup keşif bedelleri tu- tarı (548,227,19) beşyüz kırk sekiz bin iki yüz yirmi yedi lira on döküz kuruştur. — Eksiltme: 22.12.1980 tarihine rastlayan cuma günü saat 16 da Ankarada Bayındırlık Bakanlığı binasında Karayolları Ge- 'nel Müdürlüğünde Karayolları Eksiltme Komlayonunca kapalı zarf usülü ile yapılacaktır. 3 — Eksiltme evrakı; Vezneye yatırılacak (27,445) yirmi yedi lira kırk boş kuruşluk bedele ait makbuz karşılığında - Karayole ları Genel Müdürlüğü Teknik Hesaplar Şubesinden alınabilir. 4 — Eksiltmeye girebilmek için: a) İsteklilerin 1980 yılına ait Ticaret Odamı belgesi ile umilü alresinde (25,679,00) yirmi beş bin altı yüz yetmiş dokuz lira doküz kuruşluk geçici teminat vermeleri, b) Bu işin teknik öneminde bir işi iyi surette başarmış veya idare ve denetlemiş olduklarını isbata yarar belgelerini, Kara. yolları Genel Müdürlüğünden alacakları tanıtma beyannamelerine (Müteahhit ehliyet beyannamasi, mütenhhit plân ve teghizat be- yannamesi) bağlamaları ve bu beyannamelerin içindeki sorular cevaplandırılarak yeterlik belgesi İsteme dilekçeleriyle/ birlikte eksiltme gününden en az Üç gün Önce (tatll günleri hariç) vamı ile Bayındırlık Bakanlığına müracaat ederek bu iş için yeterlik belgesi almaları, 5 — İsteklilerin eksiltme sartlaşmasının 24 Üncü maddesin- de verilen izahat çerçevesinde (eksiltme evrakının hor parçasına ellişer kuruşluk pul yapıştırarak bunları imzalayıp zarflarına koy- maları) hazırlıyacakları yükleme mektuplarını ekslitme günü sa- at önbeşe kadar makbuz karşılığında Kamisyon Relsliğine verme. 'ostada olacak gecikmeler kabul edilmez. da boş yere sarfına sebebiyet verilmiştir. Keyfiyet ilân olunur, (16601)

Bu sayıdan diğer sayfalar: