21 Aralık 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

21 Aralık 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tetkikler Muamele Vergisi hakkında “Vantasız ve vamtalı vergiler, aymı derecede ca- Zibeli iki hemşiredir. Her (kisi de Londra salonlarıma girmiştir. Bunların hususi bir. ta- inm perestişkârları olabilir, #ine de aym hürmet ve tâzimi göstermeye mecburdur... İALEN yürürlükte — bulunan Müamele Vergisinin sanayi erbabn ürerinde husule getirdi. Ki haklı hüsümetin, efkârı w Mümiyeye sirayet etmek istida dini gösterdiki. bir. sırada, bü verki hakkındaki bazı görüşle- Tin açıklanması faydalı olacak- San. Dinomu ” Hürümnemdi anlaçılışı hasasunda venü eliaün . nie n eai ğ Smamiyetle — ietitak Dette ümümi Colmar ÜDü gibi.” yani famamlarma Sallmektedir. Otomar e bdir, “alademıkt ba , T zaretla Srmık | Yazan : Cevat Kâni Üner vereinin Bihal ada | | '*, Bir balde birakldı. Bu gorunda kalan bü hizmetleri yürütecek yazıtalar — meyanında — verri, müntesna mevklini muhafazaya devam etmektedir. Vergi mefhumu, haddizatında Bir manztmeyi ifade / etmekta ve bü manzüme de vasitasız ve Yamıtalı yergileri kavramaktar — ©lan bir verginin geçlci mükek- —hi müşküldür. Toknik - bakım. | | bictler karaborsaya — intikat dir. deflerinin adet itibariyle artma- — dan / kavranamıyan — vergi go | | “'mektedir. Buzün için Mallye — ilminde — * vereinin İntikal süratini - — rurumlusu İçin verginin bünye | | , Binanın — sahibi. kimdir? yamtarız ve vastalı — vergiler — Hrlastırmakta ve hattâ bu im — sini sorlamayacak, bir. müafiye | | Sclediye. Halkın spor alâka. arasında fercih — yapılması ba- kamından bir münakaşa bahsi yoktur. Bilakis, bu Id verginin aynı manzüme içerisinde ahen- ginİ tesik yönünden, sarfedilen Kayretler vardır. Amme hizmetlerini lâyıkı veç- mektedir. hile görmek için masraf kapa: — Kal süratini kıracak olan mesa- — Hâlen” yürürlükte / bulunan | | Sit u » tesahürler, / bugi darının zorlandığı bir zamanda, — € kısaltılmış olacaktır. Müamele Vergisindeki — istimna | | CH mahduttur, senede, vir. vergi zibi normal varidat kay: — İntikal hâdisesinin bağlı ol- — ve müafiyetleri yukarıki izahat | |i otuz defadan fasla de- Bakları, ürerinde ne kadar du. — düğü şartlardan birl olarak zaviyesinden — mânalandırmak | | Üildir. Eğer, bu iş teşkildr. Falkara değer olduğu İzahtan — *erdedilen yükarıki ” #ikir ile — gerçekten zordur. dandırılır, ülk tasavvurdaki nn ada meselâ — Müamele — Vereisinin — Müamele Vargisinin — amumi | | Katımlar da / tamamlanırsa, duğu aşikârdır. Müamele prer rinde olur. mümkündür. tâbidir., Fi, muamele Vergisi mahiyetini $ nispetii biri olmaktadır. mesi keyfiyeti ile ilgili husus lar, üzerinde durulmaya değer mevralardır: Munmele Vergisinin ” kolayca yetlerin ukratmaktadı yakın mesafede bulunan süm- Te güphesiz perakendecidir. Bu zümre teknik bakımdan kolayca Kavranamadığı içindir ki, mez- *kür mesafenin artmasına âmil olmaktadır. Tdnre bakımından — İktisadi faaliyet safhalarından en cazip olanı mühakkak ki, en kavranabilenidir. Ancak, tehlikten uzaklasıldıiı. nisbette verginin intikali vasfının sede- denmekte olduğu tesbit edilmek- tedir. Vergi mevrun delerin imalât ve İstihaal sat. halarından - tedavüll tar Keçtiki zaman kendisi İle bir- likte emaneten taşıdığı vergiyi olan mad müstehlike. getirinceye — kadar katedilecek mesafenin çek öne Zira, kolayon tesbit edilebilmektedir. ki, iktinadi ha- yat üzerinde muhtelif şekiller. de tesir lora ettiği muhakkak tikal hâdisesi müstahsll istikar metinde tersine dahi. İsleyebir — ni Müamele Vereisinin karakte- Tine uyguN olarak mütavasıt mükellef adedini —azaltma im- — siple kâni nisbetinde, verginin Inti- ham maddeye veya iptidal ma- mül maddeye irea hususunda; ki görüşlerin tezat halinde ok Bugünkü yürürlükte bulunan Vergisinin de esas üpİNİ teşkül eden — intikali vasfı, kann koyücünün — mak- sadının sarih olmasına rağmen, münakaşaya değer bir mevzu- dur. Bu keyfiyeti, Maliyo ilmi- x nin anladığı Müamele Vereisi: min değil, bugünkü sistemin bir. zaafı olarak kabul etmek ye- Kolayca tahmin edilebilir ki; #ikâyetleri doğuran - hâdiseleri, sistemin bu zaafına irca etmek Verginin Intikali vasfı, kanun Kkoyucu tarafından yalnız far- zedilmesi kâfi değildir. Bu vas- fa bir. aleniyet — verilmesi de Aidaki Madesi zikre — şayandır: “Mali bir sistemin İktisadi kıy- meti, vergi yükünün — kanıni tevzlinden ziyade, bu yükün ni- hal ve filli olan tevzi tarzına Müamele Vergisinin intikalini kolaylaştıran âmillerden biri de süşphesiz tarifelerdir. tarifeler, haksız rekabet sebebi kadar vergi kaçakçılıkının cazi- besini arttıran — âmillerden de Kaldı ki, Müamele sistemlerinden “yaygın. min, normal şekil olarak telâk- kisinde bir mahzur takdirde, bu verginin cazip ta- zaflarını arttıran başlıca mesk birl de nisbet tark fesinin fiyat içerisinde kolayca eriyebilecek derecede cüzi fa- kat kavradığı mevru İtibariyle Kayet geniş olmasıdır. Verginin yüksek nisbette o ması, İntikali vasfını Meselâ g6 20 nispetii bir Munmele Verzisinin Arızasız ve kolayca beklemek güçtür. Kaldı ki, bu hal, vergiyi doğuran hâdise ila nihal mükellef arasındakl me- safenin uzunluğu ile olursa, vergi, normal İstikame- tini / değiştirerek bir. takım -*rrent İSTANBUL — ZL Aralik 1050 OŞEHİR HABERLERİ |) Şehir köyesi Spor Sarayı zengin bir cihazi âkin Maliye Vekili her ikt Gindstone Büyük bir Gtiyacı karşıla- mak için yapılmıştı bu bina, kolay — Muüamale Vergisinin tlk mad- | | fcerisine ” “bilarde — salonları müs — deye veya*iptidni mamul mnd- PİNO-PONO Ve tenis için kort- Jar, bir patinaj salomu, hat 14 kaş günleri için bir vi me havusu yapılacaktı. Fa- kat birkaç yüz bin lira daha masraf edilmediği için, hâlâ da edilmesi — düşünülmediği için, düşünülmek göyle dur- deye İremi hususundaki — terin mükadder kibeti yüksek ta- rifelerin — benimsenmesi — elher tinde olacağından yukarık! İza- hatin tezat halinde olacakı ko- dayca anlaşılır. safhasına * Müamcle Vereisinin - mevmuu 'a rağmen, bu yarım bina iyicisi — müstehliktir; Memleketle evvela " güre görmesi arın edilen ee | |cenra 4a toha - erorlarmı hangi bir. xümre bahiş ko- BEL SÜ M miştir, öylesine ki — boy Bin kiğilik oturacak yeri bulunan Spor Sarayı hemen her maç: ta ağıına kadar dolmaktu ve musü olamaz. Başka / bir ifar de İle mütavassıt — mükellefler için verilecek — münfiyetlerin Munmele Vergisi yönünden iza- sını gördüğü, muhtelif #por ların inkişaf hızını rakamlar- Ja tesbit edebildiği halde, ne- den Spor Sarayını tamam- Jatmaz? Bina, her apor teta- hüründe — kendisine mühimce bir para birakmaktadır. Lü- fiyle, korunması düşünülen xo halk tabakasının ilgili ol düğü mevzularda, İstlenalar da yörllebilir. Bu Ii husus, Müa- mele Vergisinin başlıca — pren: den olan ümümiyet kak desinin hudutlarını teşkil eder. Spor Sarayı, senenin her gü- oluşu, bu verginin verimini sağ- a - nü, her gecesi bir faaliyet Jayan bi meziyeti — olmasına mukabil, yerâne mahsurunu da | | örsedecektir. hem Belediye- teşkil etmektedir: nin varidatı artacak, hem M Anonlm bir. Kütleyi — kavra-| | sPor ilerliyecek, bütün bun. yan bu verginin gayri gahst ola | |lara müvazi olarak, gençlik #a, verride mdalet kaldesini ih- | | icin içtimal bir vükselme de İA etmektedir. Şahsi vergilerde | | Kavdedilecektir. müterakkiyet ile kolayca tesi | | Bunu Belediye yapamıyor- edilebilen bu adalet, Müamele | | sa, bir ehline bıraksın, Vereilerinin tersine müterakki oluşları dolayısiyle bozulmakta- 'BİR İSTANBULLU dir. Kademeli nispet - tarifeleri aayosinde bozulan — mdalet nis- beten tosis - edilebilmektedir. Kaldı ki, lüks eşyaların yüksek tarifelere tahammül edebilece- # tabildir. Bir doktorumuz, Fransız Tıp Cemiyetine üye seçildi Cerrahpaşa Hastahanesi rönt- İgen mütehassımı Dr. Tarik 'Te- mel, değerli mesalsi dolayısiyle, Fransız — (Electro-Radyologi! * Arzettiği teknik müskülattan dolayı yaygın Münmele Veri- « sistemlerinin / zorlanmasın: dan meydana geldiki iddim olu- Büzün — yurdumuzda — Verem Savası Haftam — başlamaktadır. 21121050 gününe kadar devam edecek olan savaş haftam mü- gasebetiyle Dünya Sağlık Tes. kilâtının Ortadoğu — Verem Ko- misyonu Başkanı — Dr. Etlenne Berthet'yi ziyaret ederek ken. disi ile bir konuşma yaptık. İstanbulun, Ortadoğu Verem Savaşının merkezi olarak seçil- mesi Türk tıp dünyası için bü- 'yük bir geref teşkil etmekle be- raber, memleketinizin, senede 40 bin vatandaşın — hayatına mal olan menhus hastalığa karşı da ha mücehhez bir şekilde savas- masına da yardım edecektir. Altı aydan fazla bir. zaman dan beri — İstanbulda — bulunan Dünya Sağlık Teşkilâtının dört kişilik ekipi Dr. Etlenne Bert- het'nin idaresinde çalışmalarına devam etmektedir. Bu çalışma- dar bugüne kadar Verem Savas Derneğinin — Sültanahmet — Dis- panserinde — yapıldığı halde, 1 gubat 1951 den itibaren Teşkila- fin Ayazpasada İnşa — ettirdiği beş katlı büyük binaya geçile- cek ve tam teçhizatlı olarak ça- hşmaya başlanabilecektir. Dr. Berthert bize - ezcümle gunları söylemiştir: 'Dünya Sağlık Toşkilatı, bil- hassa Ortadoğu memleketlerinde büyük tahribat yapan verem hastalığına karşı bir. nümune merkez kurmağı — düşündü. Bu merkezin / seçilmesi " hususunda milletlerarası bir bilirkişi komls- yonü, Ouzun — araştırmalardan Sonra İstanbulu merkez olarak şeçmeği uygün buldü. İstanbu- lun seçilmesinde gerek Ortado- #unun en büyük ve aydın gehri oluşu, gerekse Türk hekimliği- 'nin ileri durumu büyük bir rol oynamıştır. Böyle bir merkezin kuruluşu, Dünya Sağlık Teşki- Jâtının İik büyük / tecrübesidir. Altı aydan beri İstanbulda bu “yönden alınan neticeler * çok memnuniyet — verlcidir. — Hattâ Birleşmiş — Milletler / Teşkilâti geçenlerde şehrimize bir fotog- Taf ile bir reporter göndermin ve çalışmalarımız hakkında bili edinmiştir. Bunun üÜzerine böyle bir merkezin verimliliği üzerin- de durülmüş ve Güney Ameri- kada bir ikinetsinin — kurulma- Banbilen toplu Müamele Verrisi nİn bünyevi bazi zaafı - olduğu göylenebilir: Toplu sistemin karar kıldığı iktisadi / faaliyet zahasi imalât / safhasıdır. İma- Vat safhası ile müstehlik arasın. daki mesafenin — uzunluğu bu gistemin ilk zaafını teşkil eder. Yayırın sistemin verimini kar- gilayabilecek bir nisbetin yük- seleceği tabildir. Yükesk bir Cemiyeti asit üyelitine aecilmiş | ve keyfiyet kendisine resmen bil. dirülmi mânl olmak kasdiyle teşekkül eden “Muamele Vergisi Islahiat Komlsyonu,, mun raporu — İnce- dendiği takdirde, Muamele Ver- Kilerinin nazari karakterine uy- Kun hayli terakkiler kaydediler almaktadır. Ancak, lll Blsbetin haksız reka” - Amili Kalmakta de. Hat Ginbileceği yukarıda isah edir Yam Gdecek olan toplu sinter min — bünyevi / Arazını gider mek mümkün / olamıyacağına Köre, sanayl erbabının feryadı. devam edecektir. Sanayi erbabı, sirf kendi üze- zinden yükü atmak pahasına, Müamele Vergisini “lik madder ye İrca, nami altında yeni bir istem ortaya atmaktadır. Bu ez, Müamele Vereisinin normal ileri tekâmülünü ifadeden ziya- de aksi istikamette bir gerile- meyi — güstermektedir. — Toplu istemin yukarıdan beri izahına galışlan — bütün — mahzurlarını daha asikâr surette tezahlir et firecek olafi ndı gecen — tezin müzaheret göreceği tahmin ©- dunamaz. Sanayi / Birliğinin ba “ilk maddeye İrca,, tezi, iptidal ma> hiyetlerinden ötürü — kaldırılan kaldırılmaya devam — edilen mişt. Toplu sistemin umuml- yetle imal safhasında — tatbik edilebileceki nazarı Itibara ah- Birsa bu sistemin sanayi/ üze- Finde yapacağı tazyikın mahb yeti kolayca anlaşılmıs olur. Toplü sistemin bir — üçüncü zaafı ise teknik bakımdan kav- Tanamıyan küçük sanayle mu- afiyet — verilmesi — zarüretidir. Kontroldan tablaten masun ka- dacak olan bu zümrenin mahk- yetinin tesbiti imkânsızlıkı top- ha Müamele Vergisini bir çık- maza sokmaktadır. Gayri mes- u rekabete sebebiyet veren bu. çıkmazdan kurtulmanın çaresi- ni maliye teknisyenleri - şimdi- ye kadar tesbit etmeye muvaf- fak olamamışlardır. Bu halin, toplu Müamele Vereisinin bün. yevi bir Ararı / olarak - kabuülü icap edecektir. Vereisi siste- olmadığı sekteye intikalini birlikte * İstihlâk vereileri / yerine yeni- Memleket sanayil / üzerinde — den münferit Istihlâk vereileri Münmele — Vergisinin O yaptığı — nin doğmasına Amll olacaktır. tahribat hüsusunda ittifak edil- mektedir. Bu tahribata kusmen Müamele Vergisinin aksl ist. kamette saha / değiştirmesini İmina kenrar verilmletin. İstanbulda kürülan — merkez 'Dünya Sağlık Teşkilâtı tle Tür- umümiyetle —— —— O arzu edenler — bilmelidirler ki, günün birinde, bu vergi, normal tekâmül lstikametine yöneltilir. se yine imalât sahasından ge- çilmesi lâzımgelecektir. Tekrar bu sahanın cazibesine kapılma karsı, — sanayiciler düşünmelidirler. geçen islahat ko- misyonunun raporundan da an- daşılacağı Üzere, Munmele Ver- gisinin normal mecrasına sev- Kedilmesi, Gelir. Vergisinin te- davll sahasını kristalize etme- sine bağlı bulunmaktadır. Kon- #rol altına alınabilecek teskilât- h bir toptancı zümresi teşekkül ettiki takdirde verçinin imalât Sahasından — tedavül — sahasına zeçirilmesi mümkün olabilecek- bi Su halde / Gelir Vereisinin muvaffakıyetine bu. bakımdan da ümit bağlamak lâzımdır. Netice olarak memleketimizde Muar Kisinin kaldırılıp — kaliı yacağı düvası diye bir münaka- ŞA mevzuu yöktür. ve — olamaz. Daha ziyade Munmele Vergisi- nin geçiei bir zaman için ha ve bu islahi takip edecek bir. sistem reformu bahis movzuu- dür. “Veremle Savaş Haftası,, bugün başlıyor DÜNYA SAĞLIK TEŞKİLÂTI ORTADOĞU VEREM KOMİSYONU BAŞKANI İLE YAPTIĞIMIZ BİR KONUŞMAYI VERİYORUZ kiye Sağlık ve Sosyal — Yardım Bakanlığı ve Verem Savaşı Der- neği arasında aıki bir işbirliği- 'nin neticenidir. Ayazpaşa bina- sının masraflarını D. 8. T. ile V. 8. D, yarı yarıya paylaşmış- dardır.” Dr. Berthet DST. gibi mil- detlerarası bir — teşkilâtıin — bir memlekette ancak mahdut bir zaman faaliyette bulunabileceği- ni, teşkilâtın aonradan mahalli makamların — himmetiyle çalış- Mmağa devam etmesi gerektiğini tasrih etti ve Türkiyenin bu işi fevkalâde bir şekilde devam et- tireceğine kanl bulunduğunu bil- dirdi. Kendisi memleketimizde daha altı ay kaldıktan sonra, merke- zin ideresi Türk hekimlerine ve- rilecektir. Ortadoğu memleket- derinin hepsinden İstanbula ge- decek olan burslu talebeleri 'Türk hekimleri — yetiştirecektir. Bes kata ayrılmış olan — Ayazpaşa binasının birinci — katında kütle radyofotografik tahliller yapıla- cak, ikincisi verem — dispanseri, Üçüncüsü Taboratuar, dördüncü- SÜ muhtelif servislerin adminis- trasyonu, beşincisi konferans ve projeksiyon salonları olarak kul- Janılacaktır. Aynı teşkilât ufak çapta Sultanahmet Dispanserin- de de görülmektedir. Merkezin çalışması aşağı, yu- karı göyle olacaktır ) İki tamamlayıcı kürs 2) Hemgireler için bir tamam- dayıcı kura, 3) Pratik çalışmalar (sabah) 4) Teorik konferanslar (öğle. den sonra). Merkez, İstanbulda çalışmala- rına programlı bir şekilde de- vam ederken, verem — savaşına| hazırlanmış hekimlerin de yetiş- mesine yardım edecektir. Bu ge- kilde Verem Savaş Derneğinin dispanseri bulunduğu bölgelerde- Ki çalışmalarla da koordine et- mek imkânı hasil olacaktır. Dr. Berthet, konferanslarının birinde tasrih ettiği veçhile, ve- remle savaşın bir mediko-sosyal mesele olmakla beraber, devlet- derin bir umumt siyasi meselesi olduğu noktası üzerinde durmuş- tu. Bugün hekimler ancak bir teşkilât içinde vereme karşı ve- rimli bir gekilde savaşabilirler. Ve bu meyanda sosyal yardım ve halk yığınlarının hayat se. viyesinin yükseltilmesi, savaşın. başlıça/ şartlarındandır. Kendisine başka memleketler- de olduğu gibi bizde de bir ge- Zici hemşire ve sosyal asistan zümresi teşekktil etmesi için, ne/ gibi gayretlerde bulunulduğunu sordum. Bu işe lâyık olduğu e- hemmiyetin verildiğini ve 6 ay içinde 15 hemşirenin bu vazife- yi ifa edecek şekilde yetiştiril- Giğini söyledi. Sultanahmet merkezi, dispan- ser vazifesini görüp, hastaları Bir radyoloji tahlili Türk donanması çok iyidir Dün şehrimize gelen Amiral Reece, yeni gelen denizaltılarımızı gördü Amerikan Yardım Heyeti De- niz Kısmı Başkanı TTümamiral Reece dün — hususi bir. uçakla, Malyeti ile birlikte, donanmamı: Za yeni iltihak eden denizaltıları Körmek üsere Ankaradan şehri- mize gelmiştir. Dün gazetecilerin — kendisins sordukları “Yeni vazifenize baş- hyahıberi birkaç ay oluyor. Bu müddet zarfında Türk donan- ması hakkında ne gibi bir inti- ba edindiniz?,, Sualine — Amiral Hu cevabi. vermiştiri *— Türk donanması — küçük Çapta olmasına râğmen çok iyis dir. Denizcileri iyi talım terbiye görmüş — olup, — müneviyatları küvvetlidir... DR. ETİENNE BERTHET Kore kahramanları Amerikanın Sesi'nde bugün konuşacaklar Geçenlerde de bildirdiğimiz gi. bi, “Amerikanın Sesi” Radyosu bugün ve yarın #at 10.15 ta 19-16 ve 13 metre Üzerinden, Ko Tedeki Türk Savaş . Birliğine Mmensup subay ve erlerimizi ara hik ayı içinde plâğa alınan ve husust şahıslara hitap eden ko nuşmaları ile yılbaşı mesajlarıe Ta yayınlayacaktır. Gemiyet Hayatı MEVLİDİ NEBEVİ 2122 aralık 1960 ve 11-17 rebiüllevvel 1370 tarihine musa: dif perşembe günü akşamı (e ma gecesi) mübarek Mevlidi Ne« bevi olduğu ilân olunur. İstanbul. Müftüsü her türlü —müayene ve tahille tAbi tuttuğu gibi, her gün bir Erup hemşire — hastaların evine Kidip, ne gibi maddi ve mâünevi gartlar içinde yaşadıklarını tes bit etmekte ve halka koruyucu tedbirler öğretmektedirler, Bu ilgi verici — çalışmaların verem savaşındaki hayırlı neti- celerini beklerken, Verem Savası Haftası devam ettikçe, Dr. Etlenne Berthet'nin Verem Sa. vaşı mevzuunda verdiği ve “Ve: remin Medico-Sosyal — Görünüş. leri” adı ile bir kitap — halinde basılmış olan konferana ve ders- lerinden, herkesin bilmesi lâzım gelen faydalı bilgileri birer kısa hülâsa şeklinde her gün okuyu culara vermeği vazife edinece- Biz. AYSE NUR Milletlerarası Mühendislik Konferansı Gelecek ocakta Hindistanda toplanacak. Türkiye dört > pazar günü Yeşilköy Camlitn- delege gönderecek de öğle namazını müteakıp bir. Gelecek: ocakta » Hindistanda | — MeVİt okutacaktır. — Mevlit * 22 aralık cuma günü,mamazı Mmüteakıp — Tophane — Kılıcali Camlinde, Malül Gaziler Bir. lli tarafından Kore şehitleri için bir mevlit okutulacaktır. *DEP. Yeşilköy Merkez Ocağı Kore şehitlerimiz için 24.12.050 toplanacak — olan Milletlerarası | — Rongre mühendislik — konferansına — 31 | * İstanbul 'Teknik — Üniversite memleket — iştirak — edecektir.| - Talebe Birliğinin yıllık kon gresi 23 aralık 1950 cumarte- #i günü aat 15 te Teknik Ü- niversitenin yeni konferans sa- lonunda yapılacaktır. Kongre iki gün devam edecektir. Fransa 40, Almanya 31, İngü- tere 28, İtalya 28, Birleşik A- merika 20, İsveç 19, İsviçre 15, Pakistan 11, Japonya 9, Ceza- yir 8, Norveç 7, Finlândiya 6, 've Türkiye 4 deleçe gönderecek- derdir. Ecafe ve Unesco da mü. messillerini —— göndereceklerdir. İngiliz heyetine Lord Citrine başkanlık etmektedir. YENİ İSTANBUL SİYASI İKTİSADİ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE SENEDE 10 milyon ampul General Electrie — Şirketi ile 'Türk müteşebbislesinin - büyük gayret ve fedakârlıkları netice. sinde meydana gelen / Topkapı Ampul Fabrikasının senelik is- tihsalinin on milyon ampul ola- cağı ilgililer *tarafından bildiri.. mektedir, Halen memleketimizin senelik, ampul sarfiyatının 4-4.5 milyo.. 'nu geçmediği hesaba — katılırsa, bu teşebbls en sıkışık anlarda dahi ampul ihtiyacımızı — fazlı siyle karşılayabilecek ve — hatta komşu memleketlere dahi” ihra- cat yapabilecektir. Harp yılla. rında karşılaştığımız ithalât zor duğu dölayısiyle ampul / aıkıntı çeken halkımız için bunun mem- nüniyet verlei bir haber olduğu. Sahibir. YENİ İSTANBUL NESRİ- XAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SARLICA Yazı İşlerini filen idare eden mesul müdür: Sacld ÖGET Neşredilmiyen yazlar kade edilmez. Basıldığı yert Abane: Türkiye için seneliki S3, altı aylığı 17, üç aylıkı 9 Ulradır. Hariç memleketler iki mislidir. Hanlar: Gner sayfada santimeb. vesi 2 Ulradır. Hanlardan biç bir. 'na güphe yoktur. mesüliyet kabul edilmez. ALBERT CAMUS YABANCI Çevinen * REŞAD NURİ GÜNTEKİN —l— Bugün annem öldü, yahut belki de dün, Pek iyi bilemiyorum. İhtiyarlar Yurdundan bir telgraf aldım: “Anneniz öldü. Yarın gömüle- cek, Hürmetler.”. Bundan bir mâna çıkmıyor. Belki de dün ölmüştür. İhtiyarlar Yurdu Marengo'dadır. Cezair'e uzaklığı seksen kilometredir. Saat ikide oto- büse biner, akşama doğru oraya varırım. Böy- lece geceyi onunla beraber geçirir, yarın ak- /gam geri dönerim. Müdürden iki gün izin is- tedim. Böyle bir mâzerete karşı “Olmaz” diye- mezdi. Fakat memnun bir hali yoktu. Hattâ kendisine: "Bunda benim bir suçum, günahım iyok" dedim. Cevap vermedi. O zaman düşün- düm Ki böyle söyleyişim iyi olmadı. Hâsılı ö- Zür dilemeğe bir sebep yoktu. Bilakis o ba- 'na başsağlığı dilemeliydi. Fakat herhalde ö- Bürgün beni matem elbisesiyle görünce bunu yapacaktı. Hem gimdilik annem tamamiyle öl- müş de sayılmaz. Cenazeden sonra her şey bit- MİŞ olur ve mesele daha resmi bir şekil alır. Söat ikide otobüse bindim. Hava çok m- baktı. Her zamanki gibi Celeste'in lokantasın. ı Biz yanlarından geçerken Jâkırdılarını kesle rum.” dedim, O vakit beyaz bıyığiyle oynaya- da yemek yedim. Hepsi benim hesabıma çok üzülüyorlardı. Celeste; “İnsanın bir tane ana- # olur” dedi. Gideceğim vakit beni kapıya ka- dar uğurladılar. O esnada bir siyah kravat ve kol geridi almak için Emmanvel'in odasına çık- mak lâzım geldiğinden biraz sersemler gibi oldum. Emmanuel birkaç ay evvel amcasını kaybetmişti. ? Otobüsü kaçırmamak için epeyce koştum. Herhalde bu telâş ve koşmanın otobüs sarsın. tılarına, benzin kokusuna ve yol ile gökyüzün. deki güneş ihtizazlarına katılması yüzünden olacak ki uyuşup kalmışım. Hemen bütün yol boyunca uyudum, Uyandığım zaman bir as- kere yaslanmış olduğumu gördüm. Adamcağız bana gülümsedi ve uzaktan mı geldiğimi sor- du. Konuşmağa mecbur olmamak için “Evet” dedim, “Yurd köyden Iki kilometre uzaktadır. Yo- Ju yayan yürüdüm ve annemi hemen görmek istedim. Fakat kapıcı evvelâ müdüre çıkmamı göyledi. Kendisi meşgul bulunduğu için bir parça bekledim. Bu müddet esnasında kapıcı benimle konuştu. Sonra müdürü gördüm. Be- ni bürosunda kabul etti. Lejyon Donör nişanı takmış, ufak tefek bir ihtiyardı. Parlak gözle- Fiyle bana baktı. Sonra elimi sıktı ve © kadar uzun zaman elinin içinde alıkoydu Ki nasıl çe- kecekimi bilemedim. Bir dosyayı muayene et- tikten sonra bana: “Madam Merso buraya üç yil evvel girdi, dedi. Sizden başka kimsesi yok- tur. Müdürün beni bir parça kabahatli gördü- Künü zannettim ve meseleyi anlatmağa koyul- dum. Fakat o sözümü kesti: “Kendinizi mü- * dafaa etmenize sebep yok aziz çocuğum, dedi. Ânnenizin dosyasını okudum. Siz onün ihti- yaçlarını temin edemezdiniz. Bir bakıcıya ih- fiyacı vardı. / Aylığınız az. İşin nihayetinde © burada mes'uttu.” Ben “Evet efendim” dedim. Şunu da lâve etti: “Biliyormunuz. Ki burada dostları / vardı Kendi yaşında bir takım insanlar, onlarla baş- ka bir zamana ait geyleri konuşup dertleşe- bilirdi. Siz gençsiniz. — Herhalde sizinle canı #ıkılacaktı.” Bu doğru 1di. Annem evde iken vaktini be- ni gözleriyle takip etmekle geçirir ve hiç ko- nuşmazdı. - Yurda geldiği llik günlerde epeyce ağladığını - öğrendim. Fakat #irf / alışkanlık yüzünden. Bir kaç a sonra eve getirseydim yine ağlayacaktı muhakkak, Dedim ya alış- kanlık, Bir parça da bunun içindir ki — son #ene hemen hiç oraya gitmedim. Çünkü — bu yüzden bütün bir pazar tatili ziyan oluyordu. Üstelik de otobüse gitmek, bilet almak ve Iki anat yollarda sarsılmak zahmeti. Müdür bana daha başka şeyler de söyle- di. Fakat onu hemen hemen dinlemiyordum artık. Sonra: “Sanırım ki annenizi görmek İs- tersiniz.” dedi. Bit şey söylemeden Kalktım. © d beni götürmek için önüme düştü. Merdi- venlerde şöyle söylüyordu: “Başkalarının mü- tecssir olmaması için kendisini morgumuza naklettik. — Pansiyonerlerimizden biri. öldüğü zaman ötekilerin iki üç gün sinirleri bozulu- ' yor. Böylece Vvazifemiz de güçleşmiş oluyor" Küçük küçük — gruplar halinde birbiriyle konuşan ihtiyarlarla dolu bir avluyu geçtik. 3 yorlar, sonra tekrar başlıyorlardı. Boğuk - pa- pağan ötüşlerine benzeyen sesler. Küçük bir binanın kapısında — direktör benden — ayrıldı: “SİZİ bırakıyorum Mösyö Mergo, Bir emriniz olursa beni büromda ararsınız. Cenaze yarın sabah onda kalkacak, Böylece geceyi zaval- lının yanında geçirebilirsiniz. Son bir söz: An- neniz, zannederim, dini enerasimle gömülmek istediğini bir çok defalar arkadaşlarına söyle- miş. Ben lâzım gelen hazırlığı yaptım. Yalnız size haber vermek istiyordum.” Müdüre tegekkür ettim. Annem dinsiz ol- mamakla beraber yaşadığı müddetçe böyle geyleri hiç aklına getirmemişti. İçeri girdim. Geniş bir tepe camı ile ay- dınlanan beyaz badanalı ve çok aydınlık bir. salondu. Eşyası, sandalyeler ve X biçiminde bir kaç ayaklıktan ibaretti. Ortada — bunlar- dan ikisinin Üstüne kapağı kapalı bir tabut yerleştirmişlerdi. Tabutun ceviz rengine bo- yalı tahtaları üzerinde yarı çakılı parlak vida- lardan başka bir şey — seçilmiyordu. 'Tabutun yanında başına parlak renkli bir mendil sar- miş beyaz Önlüklü bir Arap hastabakıcı dı. Bu esnada arkamdaki kapıdan kapıcı gir- Koşmuş olacaktı. AZ buçuk kekeleyerek: “Tabutu kapadılar, dedi. Fakat ananızı göre- bilmeniz için vidaları açmalıyım.” Tabuta yaklaşırken onu durdürdüm: “İs- tiyor musunuz?” dedi bana, “Hayır” diye ce- vap verdim. 'Sözünü kesti ve ben verdiğim ce- vabın doğrü olmadığını hissederek sıkıldım. Az gönra bana baktı ve “Niçin?” diye sordu, Beni tenkid etmiyordu. Sadece - hareketimin sebebini öğrenmek İstiyor gibiydi. “Bilmiyo- « Fak bana bakmadan: “Anlıyorum.” dedi. Açık mavi renkte güzel gözleri ve biraz kırmızı bir. rengi vardı. Bana bir sandalye verdi ve ken- disi de biraz arkamda bir yere oturdu. Hasta- bakıcı yerinden kalkarak kapıya doğruldu. O esnada kapıcı bana: “Bir çıbanı var.” dedi. Anlayamadığım için kadına baktım ve gözle- Finin altında fırdolayı başının etrafını çeviren bir sargı bezi bulunduğunu gördüm. Sargının burun Üstüne gelen kısmı yamyasıı idi. Yü- zünde bezin beyazlığından başka bir şey gö- Tünmüyordu. Kadın gittiği zaman kapıcı: “Sizi yalmız bırakacağım.” dedi. Ne gibi bir hareket yap- tağımı bilmiyorum. Fakat o gitmedi; arkamda ayakta durdu. Önün bu dürüşu beni rahatsız ediyordu. Oda güzel bir ikindi güneşiyle dolu di Camekânın Üstünde iki eşek arım vizildi- yordu. Beni uyku bastırmakta olduğunu hia- sediyordum. Arkama dönmeden: “Çoktanberi mi buradasınız?” diye sordum. Deminden beri 'bu sualimi bekliyormuş gibi hemen cevap ver- di: “Beş sene”. Sonra bir hayli gevezelik etti. Ömrünün Marengo Yurdü / kapıcılığında sona - ereceği kendisine söylenecek olsa pek hayret edecek- ti. Altmış dört yaşında idi. Pariste doğmuş- tu. Sözünü keserek:: “Yal Siz buralı değil Misiniz?” dedim. Sonra beni müdürün oda- sına — götürürken annemden bahsettiğini ha- tırladım. Onu çabuk gömmek lâzım geldiğini, çünkü ovada havanın sıcak olduğunu söyle: mişti. Pariste yaşamış olduğunu ve önu unut- makta sıkıntı çektiğini bana o zaman öğretti. (Devamı var) 5

Bu sayıdan diğer sayfalar: