14 Mayıs 1939 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 6

14 Mayıs 1939 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TT MAYIS (e Nazar Boncugu Yazan DİNO zel boncuklarınıı göstereyim. Dedi- ği zaman Münire / Peşteyi düşünü- Yorgu. Kocasile balayını orada ge Çirmişlerdi. Münire - Peşteden çok hoşlandığı için orada epeyce zaman kalmışlardı. Nevin de orada dünya- ya gelmişti. Münire şimdi önünde| duran yüze yakın, iri iri güzel bon- cukları gördükçe artık sevgili yav. Tusuna fazar değme korkusu kal- madığına — tamamile kani olmuştu. Aktar yine söze başladı — Peşteden yeni mi teşrif etti-. niz hanımefendi? Münire, on zekiz yaşını ikmal et- meden anne olmuştu. Kendinden yirmi beş yaş büyük olan kocasını Pek çok sevmesine rağmen bahtiya: değildi. Zit olan ahlkları ev hayat- Jarına tam bir âhenk / verememişti. Yegüne eğlencesini dokuz aylık kızı Nevin teşkil ediyordu. Çocuk ta nur- Kopu gibi gayet zeki bir yavru idi. Her gelen misafir çocuğun boş gü- | Tüşlerine, “tombul tombul kollarna | bakarak: —N cici çocuk... Ne hoş yeyt» dedikleri zaman genç annenin yüre- Ü oei Nazardan çok korkardi | — — Alhayolda Hiealire Çocuğu Çıkarmamağa ba: Ki rar vermişti. On aylık olmadan ço- vuk yürümeğe bile başlamıştı. Ev- .de misafir hissedince yavaşça kal- — Cidden çok müşkül... 'nşallab| kar, odaya giriverirdi. Genç anne- | bir kaza filân olmadı ya?, 'nin yüzü tekrar sararırdı. Misafir-| —— — Hamdolsun.. lerin bu defa da: A yürüyor. »o M0 Ka aylik ü? demeleri ee ineyi meraktan çıllırırdı. Düşündü, Taşndk Tulüma mazer öeğmenesi| için kocakarılara, danıştı; tütsülere inanmağa başladı. Nezar boncuğu takılmasını de tavsiye eden bir yaşt Tanme kak vererek Modadeki e- yinden çarşının yolunu tuttu. Nevi- ne nazar boncuğu anyordu. Çok gü el güyle görterişli bancuk bulmak #ayeale görleri aktar vitrinlerinde, dalçın dalgin yürüyordu. Bulmuz.| t İtediği gibi gökmavini, hazara| Çarpan boncukları balmuşta.. a Turunun kolunda göze çarpacak bur ; e Acabe nazar değmemesi için Koncağın pazarlğıma Koyula. Ak Te nn bit dd i ae — Zaada var meddinlla? — Hayır hanımefendi. — Yaramazca da olacak? Münire - bu sefer aktarın fazla gevezeliğine tahammül edemedi. De ha doğrusu Nevine boncuğu takma- dı. Aktarın nazar değdirmesinden <Evet, yaramaz. diye sözü ka- pamak, boncukları ahıp eve koşmak arzukile çırpısıyordu. Fakat de... Geveze aktarın sorguları daha bitmemişti- — Saçları uzun mu hanimefen- | di? Uzunsa... Örünüz de ucuna takı- — Yok, olamaz. Okadar güzel Saçları var ki. Mümkün değil öre- Kuyru- aü ai #una da takılaa olur. demesile, Mü-| e ü »ire gayriihtiyari bir çığlık kopardı. — Maşallah çok gürbüz. — Nasil! Nai? Evlâdımız | — Allah nazardan saklasın.. Ta-| kuyruğuna mı? Nevinciğimin kuyru | bil çok cins.. istanbulda mt doğdu | gua a? efendim * — Bvlidınız mı dediniz... Nevini — Peştede doğdu. niz mi? Fakat hammefendi bunlar katır boncuğu, İpsalada Büyük Kalkınma İşleri | gpsala, ( Hüsusi ) — 2600 den fazla nüfusu olan ve Edirneye bağlı| bulunan kazamız son senelerde ge- rek imar, gerek ticaret ve gerekse | ziraat bakımından nazarı dikkati| Öyle ise durun size daha, vancılık, gerek çeltik ziraati bir Ji rağbet bulmuştur. Buraya bağlı olan Pazardere, Ha rala, Balancık, Karpuzlu, 'Koyunte-| pe, Yapıldak ve Koyunyeri köylerin de yeniden birer köy konağı inşa e- dilmiştir. Kasabanın Halkevi yeni kurul-| muştur. Bu arada gençlik ve spor| hareketleri de başlamış - ve tpsala #por klübü adile bir klüp teşekkül| etmiştir. Bu teşekküil ayni zamanda genç- Kasabayı süsliyen yeni binalar| “ve bu arada büyük bir ihtiyaça kar- Gilk veren küçük, fakat temiz bir| eteli vardır. Kazanın kültür duru-| mu her gün biraz daha ilerlemekte olup Tbriktepe, Esatçe, ve Sarıcanli köylerinde birer ilk okul binası mey| liğin kültürel hareketlerile de ilği. dana getirlmiştir. lenmekte ve mecmua, gazete, kitap Kazanın ziraf ve ekonomi duru-| ve radyo gibi. vamıtalardan - iste, muna gelince merkezde faaliyeta ge- | fadelerini de temin etmektedir. girilen selektör makinesi çiftçiye çok | —— Meriç nehrinin taşmasından h faydalı olduğu gibi, yeniden tesis e-| « olan su birikintilerinin muhite Gilen tavuk ve tavgan istasyonlarn-| musallat etdiği sıtma hastalığı da| Gan halk hakkile istifade imkânla-| yapılan ciddi ve devamlı mücadele| Büntamtn ler neticeinde şiddetini kaybetmeğe 1 dekar bir arazide ve kasaba| / başlamıştır. aivarında kurulan kollektif fidanlık| .v. $ta yeni bir fidanlık binası meydana getirildiği gibi, meyvah, meyvasız fidanlar yetiştirilmekte ve bunların #ayısı her gün artmaktadır. ibrikte- pe köyünde de- bir fidanlık kurul- muştur. Ayrıca Topçular köyünde| bir Atatürk anıtı yapılmıştır. Ziraat idaresi tarafından çiftçiye| akala cinsi pamuk tohumu dağıtıla- rak ektirilmiştir. Eakiden iyi bir tihsal merkezi olan ekozacılığın» da, tamimine çalışılmaktadır. Bu yıl teç Tübe mahiyetinde olmak üzere 2) kutu ipekböceği tohumu beslenmek- tedir. Edirne meyvacılık ve aşıcılık kur| #undan mezun iki tarımbaşı ziraat Müalliminin nezareti altında fayda- h bir gekilde çalışmaktadırlar. Kazanın Meriç nehri sahilinde| bulunuşu — meralarında hayvancılık, bakımıma ve çeltik ziraatine çok el- Çortuda Evkatın yaptı- Facağı binalar Çorlu, - (Hususi) — Asfalt yol) Hatünde ve Çorlunun en güzel bir| mahallinde (1300) metre murabbar| bir arsaya 938 senesinde inşası mu-) karrer olan zemin katları mağaza| ve üst katları kabine olarak kulla- mılacak modern evkaf binaları büt. çe itibarile yapılamamıştı. Bu bina- | Tarın 939 mali yılı içinde inşası ka- rarlaştırılmıştır. Büyük Türk Mimanı Mimar S- 'a übidetından olup Balkan tarbi Hirtlerindenberi miareel ve di b Beleri yıkık. bir halde bulunaa ve Çorlunun yegine - mabedi olan ba Gemi muhtacı temir bir halde d Haber ahındığına üre ovkaf umüm müdürlüğünce bu cami de bu y tar r görecek Abldat arasında bulun Bir Polisle Bekçiyi Yaralayan Azılı Şerir | Mevkuf Bulunduğu Hastahane- I den Kaçan Ihsan Çetincin Konyada Nasıl Tutuldu? Ka at dad eeml| De HS eee Er b ea ea el maa Na e n Te açi gl v goe n | el n dit iemirde görüme | Bamlnda GAf Di a Fakbme ler Büşike zz | Bu meşhur hirsiz; vaktile İzmir| talarına bu azılı hirsizin fotograf- | Te kyr gğ Pa Kara ayere ai eİle gemye b ea ea pekefea — LKŞ — sün S kank bide Ka şamande “donde . Ganm | yakalınacağını aniadiı için. burer| A G l dael ei ai ah DKS . sem A gea im z Hal polisleri haberdar eteiş, bu mar | bulamadan şu sürele yakalanmı | aza ile diğer mağazaların tavan a-| tir: Tasında heyecanlı geçen bir takip| — — Thsan, Konyada tütün ve müs. Tn Şeka a hat v | Xat Beya B Şakrü sdmda bizine BÜ Yü (Eb ( | Birlar di Bi di Filmiş, jandarma nezaretinden kaç. | Saddesindeki mağazadan çaldığı fo- nış, tekrar yakalanmış, mütenddit | toğraf makinelerinden - birini ver- ea aai Hblineğ a melrmani ea eai S ee eee eai T gae aa d orbe zi gae eli H gl ea S | ae | Çellr Cin'bir eli Çi Barekel ae | — — Bana daha üç liralümn | — Ben buranın — yabancısıyım, bu makineyi sana Üç liraya rehin bırakmak istiyorum. Demiştir. B. Şükrü, üç lirayı ver miş, fotoğraf makinesini “almıştır. Diyince, B Şikrü G B üee mMahkümlera. bicum etmin. hatik | < Ben senden zaten güphelen. bir kaç Kişiyi döymlün bir kaç kişi | Metim Bu makine, husızlıkr. Şim den de dayak yemişti ŞRMlre vi el u azılı, doktor Türafından mu- | — &T l EB ('dl;ı “Goktor”Türütınde Diye ortaya bir söz atmış, bunu lıyrl”î d :’" [““_“k“ "“"“"“"""' #göyler söylemöz, İhsan Çetin Cinin Omrazı ssabiye Hestanan lanisada | dükkânın önünde taban kaldırıp gçaran aeibiye hastahanesine gön-| kaçtığını görmüştür. Bunun üzerine '"':;'* :':d:“* örülmüş, ayni | g. Şükrü, oradan geçen bir bekçi ile ::'...u.lmıîn "":A_î“““'““*" bir polise vakayı anlatmış ve kaç- Tamam bastaba ha Ch tedbirler a-| makta olan hırsızı göstermiştir. Po- İnman bastahane ” başhekimliğine Te gel Bekçi Tlsrm Kai Thsan Çetin Cin, hastahanede | calarını çekmişlerdir. İhsan, Konya | tedavi edildiği sırada bir gün ora-| mkıklunm bilmediği için kaçarken | dan kaçmış, izmire gelmiştir. Bie | bi çıkmız sokağa dalım orula e 4 vvel Başturakta bir mağazada | kalanacağını atlayınca fanmda bir| yapıan hirsızliğin, gekli itibarile oe | Tunan tabancamımı çekmiz. üi | ua eseri oldağu anlaşılmız, zabta | gel polle ve bekçiye 'ati elateğe| Oou yakalamtak için ikı tedbirler a| başamışı İklai ae yarlamalr a Silâh seslerine yetişen poller, Ia: Tasan Çetin Cia, c demir bir| sami p merdirenle pıkmicı efakta | 1p merdirenle en yüksek binalarin| bir divara Drmanırlan yakem| Üzerlerinc, pencerelerine tırmanmak| Tardır Şimdi Kemya mala fa büyük bir çeviklikle tekilkeli a verilen Bu sabıkalı, son suçlarından ziyetleri atlatarak - istediği binaya olayı da ayrıca ahköm edilcek girmekte idi. Başturaktaki mağaza- | tir. B v Trakyada Çalışkan | Taşova | Bir Köy Tütünleri Çorlu, (Hususi) — Misinli kö- yü 270 hane, 1130 nüfuslu, tek kat- h ve beyaz Bıvalı evlerile Çorlunun büyük ve girin köylerinden biridir. Halkı çalışkan ve ekmeğini top-| raktan çıkarmağa azmetmiş bulun- maktadır. Cömert topraklarında her türlü hububat ve nebatat yüz gül- dürünü Bir şekilde yetiştiği gibi pa- Fa kazandıran — mühtelif fasilelere Mmensup mevat ta tecrübe tarlala- rında görülmektedir Köyün âbidesi, Cümhuriyet Halk Parti binası, heyet ve okuma odası | ve köyün ufak tefek - ihtiyaçlarını| giderecek bir kudrette demirci, ka- Jaycı, bakkal ve kahvehanesi mev. | cuttur. Su ihtiyacı bol suyu bulunan ku- yular ve akar çeşmelerden temin e dilmektedir. Nümüne bahçesi, fi- danlık, kavaklık, bağlıkları, bunlar dan başka dalma faydası - görülen ecza dolapları, köy müraselât, me-) varidat ve tevzlatını bir noktada ce- meden posfa kutusu, tek muzllimli ve 100 meveutlu Üç sınıflı bir mek- tebi vardır. Muhtar Riza Asin, muallim Ah et Ziya Adal ve köy kâtibi Süley. manın köy kanunu çerçevesinde bu töyün —mahalli - ve mülkt âmirliği İyi Fiyatla Satılıyor Prbaa, (Hususi) — Şimdiye ka- dar 1000 çift tütününü derambar elmiş ve satmıştı. Piyasa umumi: yetle ilk devrelerden daha iyi git mektedir. Bilhassa son bir hafta i- çinde engin, orta fiyatları müstah. alli memntn ve tatmin edecek bir. tereffü göstermektedir. Abıcılar: İnhisarlar, Oustro:Türk Felemenk - Türk, Şevki Önder oğul darı, Hekim oğulları ve daha bazı| firmalardır. Yüksek kalite tütün fi yatlarının da yükseleceği ümidi var. | âr. | Tokat ve Niksar mıntakalarında da alım satımlar devam etmektedir. Bu iki mıntaka fiyatları Erbaa pi- yasasına tâbidir. Köy mübayaası henü başlama-| mıştır. Kaymelerin - normal gartlar dairesinde yükselmesi demek mü: tahsilin elinden alınan değer fiyatla | çıkması demektir. Bu bukumdan pi-| yasaların iyi olması şüiphesiz ki tüi tüncülükle geçinen Taşovalıları mem 'nun eder. Çorluda yani hoparlör Çorlu, (Hususf) — Halkevimizin aldığı yeni hoparlöe evin cephesine| konmuştur. Her gün istekli bir leyici kitlesi bu vasıtadan milif ve| veriştidir, - Bon yıllarda gerek bay | maktadır, temsil edilmektedir. beynelmilel neşriyatı takip etmek Azmi SELAT #uretile faydalanmaktadır. narası işitildi. Sultan Aziz Devri Başpehlivanları -Akkoyunlu Kazıkçı Karabekir- —40— YAZAN: SAMİ KARAYEL Ayı Boğan Pehlivan KKazıkçıya Seslendi “Oğlum, Haydi Kalk Soyun ! Davullar Çalmağa Başladı,, Hülâsa; Kazıkçıyı Pelli köyünde| daha ziyade tanımıştım... Sabahtan | akşama kadar yanından — ayrılma-| 'dım. Ağzının içine bakıp dinledim. Çok az konuşuyordu. Çok hıralı ve asabi bir adam ol- makla beraber yavaş ve lâğar bir| insan imiş gibi görünür hali vardı. Uzatmıyayım; ikindi oldu.. orta- lığa gölge düştü. Artık güreşe baş- lamak zamanı gelmişti. Tazdan kurtulmak için manevraya başlac Fakat; demir peoçeli Sıvaslı has mını mengeneye sokmuş, sürüp du- Tuyordu. Nihayet; çengelliyerek tank aldı. Durmadan; meşhur kazığını vur du. Hüseyin Bekirin kazığından kur- tulmak için kendini öne attı. Dönüp budamak istedi, Lâkin, bu zorlu ka- zığı sökmek imkân haricinde idi. Güreş köyün harman yerinde| —— Ben, olduğum yerde tir, tir tit- olacaktı. Köy iki taraflı insanlarla | riyordum. Heyecanımdan kalbim dolmuştu. Hüseyinin taraftarları ile| göğsümden fırlıyacak gibi idi. Kazıkçının tarafdarları âdeta bir- | " Araboğlu da. heyecanlanımıştı. birlerinden ayrılmış gibi idiler... —| | Oturduğu yerde gidip geliyordu. akat; yine birbirlerile güzelce | | — Benim fazlaca heyecanlandığımı konuşuyorlardı. Köyde daha ziyade | gören Araboğlu: Hüseyinin tarafdarları vardı. — A aa a Koğlum? Güreşin başlamak üzere olduğu- — Aman usta; ne tatlı ve heye- 'nu davul, zurnaların harman yerine y canlı güreş bu.. irip pehlivan havasını vurmı b eagkemmim | — Şimdi görürsün bak ne ol sdendi: —| “*k Kündeci Hüseyin?. Araboğlu Kazıkçıye seslen DN < siridk lum, haydi kalk soyunma — O; kazık yerini buldu mu bul- #a başla.. Davullar, surnalar pehli- | — — O; kazık yerini buldu mu bul- van havasını vurmağa başladı. di bu oyundan kurtı aaRa Basld | Tamaz Hüzeyin. Kazıkçı uzandığı yerden beyecan | A Hlzeyis Kaz bir tavızla kalktı ve soyunmağa | . — Sok cabuk olacak bu iş de başladı. Ş Hattâ; kisbetinin kewbcnıımnı SD Nihayet on dakika... Hüseyin, kazıktan kurtulmak 1 bağlamak için ben yardım ettim. O kadar soğukkanlı idi ki; hayret e- | Çin koca gövdesile çırpınıp duruyor- dersin.. Hiç heyecan - duymuyor. — Üü du. Bekir de; hasmını bir yandan gırt Jaklayıp mağlüp etmeğe çalışıyordu. Hakikaten; Bekirin Kazıkçı f- kabı yerinde bir teşbihti. Hasmı imkânı yok olduğu yerden kıpırdanamıyordu. Sanki; İskele ka- zığı gibi olduğu yere çakılmış kal- muştı. Nihayet; harman yerine geldik. Yağlanma başladı. Kündeci Hüseyin de gelmiş yağlanıyordu. Fakat; ne yalan söylyeyim, Hü- #eyinin yüzü sararmıştı. Fazlaca he- yecanlı olduğu görülüyordu. Sinir vesselâm. , oralarda bile değildi. Bir kere olsun ne yan gözle, ve ne del; uluorta hasmına dönüp bakmadı bi- dana. Halbuki; Hüseyin mütemadiyen | Kazıkçıyı kontrol ediyordu. Kazıkçı | eğilmiş, paçalarını bağlıyordu. Ben / orta mekleplere alıaacak parasız de sırtını yağlıyordum. yatılı talebenin müsabaka imtihan- Aman Yarabbim; ne adaleli sırtı | Jarı, muallim mektepleri, orta mek. vardı bu adamın... Adeta; iki iri to-| vepler, liselerin birinci ve iktnci m- rik balığı ensesinin kökünden beline | mıflarının bütünleme ve engel im- kadar uzanmış yatıyor gibi adaleler | tihanları, orta mekteplerin san sınıf. verüi darının sözlü, dışardan bitirme ve Çok geçmeden kıbleye dönüp dua | mezuniyet imtihanlarına ve lwelerin ettiler.. ve ihtiyarlardan biri meyda / son sınıflarının bütünleme ve engel (Devamı var Mekteplerde kayıtlar ne vakit başlıyacak Ankara, *9 (Telefonla) — Lise ve na çıkıp seslendi: ümtihanlarına 1 eylülde başlanacak- — Arkadaşlar!. Güreş kıran kı-| tır. Liselerin son sınıflarının imli ranadır... Hariçten karışmak yok | hanları 8 eylülde, parasız yatılı ta- tur. Suya, beze, yağa gitmek te yok- | lebe müsabaka imtiyanları 8 eylöl. tur. de, muallim mektepleriyle, orta Davul, zurnalar yanık, yamık | mektepler, liselerin birinci ve ikinel pehlivan havasını / tekrar vurmağa | başladı. Peşrev başlamıştı. Kündeci Hüseyinin çok canlı ve | diri olduğu görülüyordu. Herkeste) #es, soluk kesilmişti. Ben de, Araboğlunun yanına o-| turdum. Güreş meydanına karşı çok | Büzel bir yerde idik. İik hamleyi Hüseyin yaptı. Na- Tasını salbyarak hücüm etti: — Haydi Kazıkçı bet Diyerek çift paçaya daldı. K zıkçı, Hüseyini çarçabuk karşıladı 've mukabil hücuma geçti. İki taraf ta birbirine zorlu bir| surette sakdırıyordu. Müdafaa güre- gi yoktu. Hücum ve çabuk yenişme fabiyesi vardı. Beş dakika geçvedi. Kazıkçının sınıflarının bütünleme ve engel im- tihanları, orta mektep bitirme imti- hanlarına dışardan girenlerin imti- Liselerin son sınıflarının mezuni- yet imtihanları $ eylülde - başlı caktır. Liselerin son sınıflarının ol. gunluk imtihanları 18 eylâlde biti Tilecektir. Maarit Vekâleti, derslere başlana- cek günleri ayrıca tesbit ederek mekteplere bildirecektir. manlar kampı ir, ( Hususl ) — Yamanlar Sihhat ve neşe kampının 25 haziran tarihinde açılarak iki buçuk ay de- vam etmesi kararlaştırılmıştır. Veremle mücadele cemiyeti kamp hazırlıklarle meşguldür. Karşıyaka ile Yamanlar arasındaki dağ yolu bu sene esasli sürette tamir edilee cektir. Karşıyaka - Yamanlar servik. ai için bir kamyon veya otobüs satın alınmasına teşebbüs. edilmiştir. Hayd âhretlik bel, Nara ile karışık çapraza girmesi de bir oldu. Zaten; Kazıkçı çok sey-| rek nara atan bir pehliyandı. Her narasının altında muhakkak| Bizli bir kuvveti vardı. Hüseyin çap)

Bu sayıdan diğer sayfalar: