9 Mayıs 1940 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

9 Mayıs 1940 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Hollanda Hazırdır Alman tehdidine maruz bulunan bu memleketin büyük müttefikissu>dur, < “aPletüre - Post, mecmuast yer: Holanda bitaraf bir. memlek 194 yılında bü. / deviletin — bi A taraf kalmak — hususunda ver: miş olduğu “bu — karara — gu gün- lerdeki buhrana rağmen. sadik kaz İabilmesini bütün Holanda mubibleri eaadin hileri Taten. Holandabilar, da bitarıf kahp komsulariyle - sulh Ve sükün İçinde yaşamaktan başka | bir gey arzu etmezler ama vekaytin | Buna ne dereceye kadar müssade e- | deceğili tahmin giügide zorlasıyor. | Holandanın tek bir, düşmani var- dur: Deniz Holanda sirlarci “denize karsı ymücadele eti ve muyaffak d oldu Hati Holanda, denise karn aç maş olduğu mücadelede yalız mür dafasda kamadı, tsarmaza . bile geç ti: Bugün denislen toprak zapteden bircik memleket. Halandadır ve de ni kurulmak sureiyle - Ho | Tandüb çiltiçinin eldiretgiğinman hic de ömal edlecek bir miktarda değir Gir. O kadar Ki (Zupder Zep) nin kır Tutulmas nihayete erince Felemenk toprakları yüzde on nisbetinde büyü: ü olacaktır. Yukarda Holandanin biricik düş mant olarük denizi göstermişik. Holanidanın biricik dostu da gene denizdir. Çünkü Holanda toprakları istilâya maruz kakdı mı bu toprakları adım adım müd k. Holanda müsellâh — kuvvet arkasında gok körksnç ve aman. ünlemez. bir ihtiyat küvveti vardır - Deniz. Holandanın milli kahramanı / Wil helm d'oranj, on altıncı asırda Ho - Jandayı İspanyollara karşı müdafan ederken denizin yardımına baş vur. — Suya boğulmuş toprak, düşman eline geçmiş toprağa clbet müreccah- | tar. Giyerek memleketi suların isti. | Jüsına maruz birakarak hem - ülkeyi hem de düşmanı sulara garketmişti. TTarih için bir tekerrürdür. derler a?. Holandanın müdafaası için milli Kahramanının cestirane hareketi dal- /mna kabili icradır Herhalde d hareket etmekt bir maksadı vardı, ve bu sebebden Hu muahaze &decek değilim.. Ken: dizini küçücük iken tanıdım.. V Beraber gelseydi, çok memnun ola- | gaktım.. ve. Bir an tereddüdden sonra devam — Ve belki'de: siz yokken.. K'n- disine faydam dokunabilirdi. Bu defa genç adam hararetle — Evet, diye bağırdı. Onu, görev Aiğiniz için ben de çok müteessirim, Getiç adam, Selim Beyin Perihana. belki de kendisine karsı büyük bir | baba muhabbeti beslediğini zaten bi | liyordu. Şimdi bu kansat - büsbütün | sağlamlaşmaştı. Veysi kendi kendine düşündü. “Neden, amcasına - bütün hakika; ti olduğu gibi anlatmıyordu? Son iki #enenin facialarını, yaptığı bütün ku | Aurları ve nihayet yuvasından kaç. | Holanda yüksek müdafaa kurmay heyeti bir toplantı csnusında Holandanın Majino hattı isine çekilib Bugün tür ki bu hattin ge bitaraflığını müdafa edebilsin. Lâkin | buna mükabil “su hatl,, vardır. bu hattın en müstahkem, en çetin müdafan hatlarından daha korkunç, daha tehlikeli olduğundaasla - şüp- he cniz değildir Bu “su hattı, memleketi müdafa- aya başladı'mi Holanda toprakların dan. büyük bir kasmı - sular altında- kahr. Suların. bücümuna maruz bir üÜlkenin fethine - ise, simdiye' “kadar hiç bir cihangir henüir muvaffak ola- Binmenaleyh Holanda tecavüize du- çar oldu mu, bagün memleketin'mu- Kadderttini ellerinde “ bulunduran - Jar bir kere daha — Düşman efine gı van hücumuna maruz kalsın? deyip u bendlerini aevcaklarinda - şüpbe Müdafas tertibatı - olarak — sudan başka' Holandanı cehhez ve müallem 600000 kişilik bir ordusu; fenni sürette vücuda getirik aiş müstahkem mevkileri, tanktara karşı modern müdafan tertibatı, 300 tayyareden mürekkeb bir hava ve ati sayılır. bir de küvveti vardır. deniz Binaenaleyh, Holatdanın istilâsı, Müstevli için her halde bir askeri te. nezzüh olmiyacaktır. Holanda tipkı İngiltere gibi bir de- nizci memlekettir, öpkı İngiltere gi: bi hürriyet v istiklâline ilşik” bir memlekettir, sonra gene tapki İngil- tere gibi fevkalâde demokratik ol ieferde İyi mük | dukları hakle birer hükümdar tara Tından idare edilirler. Bunlara, müs. | temlekeler bakımından da. Holanda. nın Büyük Britanya imparatarluğu | na bülyük bir müşabehet arsettiğini | | ilâve edebiliriz. | | Hülüsa istiklilini ve bitaratığını | 1nldafaaya karar vermiş olan Holan. danın kendisine tecavüze kalkışasak. İzra istiklâl ve hürriyetini pek paha- | Tiya satacağını haklı olarak tahmin edebilirz | Bira istihsali artırdıyor —| |. Birâ satişlarınını gitükçe inkişaf | | etmekte olduğunu mazarı itibâra âlan Vinbisarlar idaftef ” ölindö” mevcüd | yedek bira dinlendirme tanklarını bu kere idareye intikal eden sabık Bo- | İ monti fabrikasına nakletmiş ve mez. | kür fabrikanın ima kabiliyeti bu ga. aai Büridan büşka İzmiz fabrikamın » daki tANKMFİN'da Hakli takamrir oi miştir. Böylelikle Feriköy fabrikası. nn istihsal kudreti bir önikli arttarıl. Kafayı çekince kahvenin |camlarına saldıran kadın Tekfakalede mahamlerde atarda | Hacek kın idepct cerelli gee | he Si e. civanle Vakaa MAD b İpsurayünna diperedarz ü VÜi kalarek ğ eadli ge Faaaalğır Tn B aa | astahanesine kaldrlarak ' RA!)YOMM Progrum B : Yazan Yazan : SAİBE ÖRs z . Polonyanın mevcudiyeti bu kadar w elzemse niye parçalandı | — Hürsımdan hep ütriyordum | Tamaz, bana düşman oldu ve elin « K aa BN | Üçeme eai b alterle | den geldiği fenalhığı yaptı!. e aştrunk - bana martavallar ©- | — Selâmlaştık, herkeş çay masasının : ” ü ı >kuya, bir İçüzel soyrauşlardı, | etrafına yerleştikten sonra, rektör ye şimdi de elime hasta bir çocuk | tatlı bir tebessümle bana hitaben: K Şu cenabet memlekette, kime | Görüyorsunuz ki Suad çok - büyüdü iekeeroleji hab Derdimi di birini arıyor - | yor?, diye yüzüne baktım ve şaşır « 0 dum, ve aklıma - lisenin - direktörü | dım: c K K, | igeldi. O'adamın e adını işitmiz Evet büyümüş buldum. fakat u ş tim, ne de cismini tanıyordum. Fa- | kuvvetlendi diyememi. Hattâ zayıflı a a törü olmak sıfatile, bana Bu tamamen yatlıştır!.. Suad Ban termesi iâtimgelir, dedim. Ve doğ - | bize geldiği zamaü bundan çok zayıf- aA B | tüz * B Çalanları Bo v K ruca yanına çıktım, Gözlerimden yaş | tı.. Şimdi kuvvetlidir tasebilin Ö inerek keyfiyeti anlattım. Hayır, sizin yanlışınız var. Al- 'İnsan adam çıktı, ve” söylediğim | Tanyaya gönderdiğim Sundin'mhha> üK ae ça S ti yerinde idi, amma şimdi öyle değil. âa yerleşereik çocuklarmız | #4 zayıfliğna ve renginin Yeşilliğiz aa bakın. durmadan da öksürüyor ettirmek pek makül bir n di. Yiyecek hususunda, h lebeler için ayni vesika il de, sül, tereyağı, et vesmire ve çiyor. Bununla berabet butası kü - zük bir gehirdir, köylüler bize Tiftiklerin Taksiminde sey getirirler ihtilâf ! biz aç değiliz. Suadin sıhhatme ge Macaristana satılmak üzere şehri- | lince, mademki sizce çocuk ziyade mize gelen 200 bin ira değerinde 100 | zayıftır, İfisi onu bir hekime gös- ton tiftiğin birlik azaları” arasında P taksimi işinde bir - anlaşmamazlık husule gelmiştir. Macaristana gön terin ve muayene neticesi yap mıza karar, verirsiniz. Amma, emi nim ki, boşuna telâş ediyon derilecek tiftiklerin nevileri gayri | — Direktörün verdiği aklı beğendim, Mmuayyen olduğundan azalar kendi e | ve bir saât Sonra, Suadiç Burşayte lerinde bulunan tiplerden gönderilme Sini arzü etmişlerdir. Bunuü” için dün- Ticaret Müdür Avni Sağmenin de iştirakile bir top Jantı yapılmış ve Macaristana gön - derilecek nevilerin miktarı tesbit © dilmiştir. 'eöterlei Bi a rlak F iri Besbemişler. İuamayt, kasabumada bi tek 'eti Ça Geaye e ve b baredeken | Metresini odunla — Çip döverken Gölşiğlmin aei çünü, sya « hir Şehremininde oyarun golür Ali dün | “gün sosra rektörün karımı beni ça öğleden sonra, geçimsizlik yüzünden, | a davet ct Mekreni Slika ile kavga elit G | — B kadar samaa paramı yuttuk Örlaği D eala âörelştür, Gdi | a ü bir f 'dayak canıma tak diyorek sokağa'lır.. yim.rdedim.” Ve ©. gümirsaat büşe *amış, Ali de, eline geçirdiği bir o » | doğru, rektör- Rövenştrünk ve sile dunla arkasından koşmuş, biraz ile- | efradile müşerref olduk. Tide Sıdıkaya yetişmiş, elindeki odu- |— Bayan Rövenştrunk ” #letldö bir 'nu kafasına vurarak yere yıktıktan Sonra üzerine çıkmış ve cebinden ça- kısını çıkararak kulağının arkasın dan yaralamıştır. ikanın feryadına yetişenler, za- Alman karisıydi. - Ki ise haköza, 'amma hafika olan rektörün kendisi Boy üç kanış, — kafası' alelâcayib. "Tepesi yüsttlmış ve mifatı önine doğ ü icbar edilen genç kadımı rar bularak bu aci günleri unut aklamalı Yenibaştan aralarında konuşacak bir gey bulamamışlar, seasiz kalmış- | rek, haddinden fazla genç olan bir | tulmuş gibi geniş bir nefes aldı. Kal- Tardı. Selim bey hâlâ, Veysiyi öti Tafa icbar etmekten çekiniyordu; genc adama gelince konuşmakta da- ha tereddiid ediyordu. Veysi, birdenbire kararını verdi. Guürürünü yenerek, amcasına ha - yatını alt üst eden hâdiseleri anlat, 'ta. Yalnız, herkesin duyabileceği bir hicab hissi tesirile Perihan ile olan Mmünasebetlerinin dazlâ hususi nok- falarına kadar gitmedi. en, hâdiseleri mümkün mertebe kı- 'sa keserek esasli yerlrini - anlattı. Bu da, bazı geylerdeni şüphe öden Se. | sonra, çiftliğe ge lim beye kâfi geldi. İhtiyar adam, yeğeninin bulunduğu vaziyeti kavradı ve Vey. inin itiraflarından heyecema düşe Suare s: Bu sebeb. içinde TÜRKÇE SÖZLÜ koca tarafından, bu kadar düşünce- sizlikle yıkılan yuvayı yenikaştan, kurmak işinde elinden geldiği kadar çalışacağını vüdeyledi. Yalaız Pe « rihanı nasıl bulmalıydı? Bu nokta, hayati mesele idi, Se « İ tim bey buna nasal bir çare bulmak | Tüzmgeldiğini araştırıyordu. | Bu istikamette olmak üzere, bü - tün bildiklerini Veysiye tekrarladı Bu da az bir şey idi: Genç kadın ye bundan on sekiz ay evvel | gelmişti; fakat mezarlığı giyaretten veden ve hiç kim- #eye nereden geldiğini, nereye gitti. Şini bildirmden çekilip gitmişti. Hakikaten bu malümat az birgey- İ di Pakat Veysi, ağır bir yükten vur Bugün matinelerden itibaren İP E K 'te 1- Mr. Moto-Son ihtar Heyecan ve esrarla dolu büyük macera filmi :- Kraliçenin elmasları 3 — En son gelen FOX JURNAL bülün program vVallı kadıncağızı Alinin elinden kur - | ru büyümüştü, boyun yoktu, başı damayları. BAA HND gükeslin | » Grelli berasar SAA Geb beraber yakslanmıştır. Hâdisenin | darı ise çember gibi yuvartak ve iki tahkikatına 'zelşta.ve müddelumumi | tarafa yalpahyarak yürüyordu. Gös muavinlerinden Necati Kütükçüoğlu | ei ufacıktı ve hai bakışit. Haki. vaz'ıyed etmişler, Ali hakkında ta. | katen herif korkunç şeydi ve Si kibata başlanmıştır. | Gün korkmasını anladım. —| — Fakat ben korkmadım, ve orada büyük hata ettim. O adamın nesin: den köfkacaktim? Ne fenalık ede bilirdi bana ? Senenin nihayetine ka dar çocukların parası pesin veril - | Mişti, Ve oraya Varmadan evvel çocuklarımı yanıma alacaktım kat rektör öyle düşünmüyormuz Ben çocuklarımı almak niyetile diyordum. Rektör ise yaskı kafasının içinde küçük oğlumu da kendisine teslim edeceğimi hülya e boşa çıktığını inde bulduktanı sonra, artık sizlik ve yeisden herhangi feci - bi bi sevinçle çarptı. Perihan hayatta | — Perihan hayatta idit Bu, bi idi, rah, cesaret, ümid membar idi!. Her Âhmed bey bunu / mütemadliyen | türlü saadet ufukları- açılıyordu!.. | #öyleyip durmuştu. Pakat onun söz- | Sevgili Perihan, bu toprak üzerinde, leri birtakım faraziyelere, tahmin - | ne de olsa öyle ucu bucağı bulunmu. dere istinad ediyordu. Halbuki Selim Beyin anlattıkları hakikatti. yacak kadar büyük olmiyan toprak | üzerinde,. muayyen bir yerde yaşı Kendi kendine itiraf / etmemekle | yordu. Bu muhakkaktı beraber, Perihanın ölmüş olduğu » “Her halde onu bir gün bulacak faraziyesini daima kalbinin derinlik- | lardı! lerinde saklamış olduğunu ve adetâ genç kadınt bulmaktan ümidini kes- Miş bulundağunu gümdi görüyordu.. | Halbuki artık “Karım yaşıyor düyebilirdi. Geç vakte kadar kom a Selim Bey yeğenine: Yarın istersen kasabaya kadar igideriz, dedi. Öteye beriye so #amız bazı sallerle belki bi Şüpbesiz aldığı bu malümat yeni | biliriz.. Bu ümid ne kadar zayır da değildi. Selim Bey tâ on sekiz aylık | lsa, bir kenara atamayız. vakalardan bahsediyordu! Bununla | — Ertesi sabah, Selim bey ile Veye - Poloayanın bu k KA Çiçek buketi vardı. Ç Ah, ökdürüğün ehemmiyeti yok. tur, biraz üşütmüş olucak, fakat di- şer dedikleriniz doğru değil Eğer tekmil mekteble beraber yaptığı ye atlik mecburi yürüyüşe dayana - mazdı. Pekâlâ tahammül ettiğini — Aman yarabbi? Aç a sürükten boğular bir çocuğu yedi va- at dürmadan * yürütmüşleri.. Bunu söylyen hayvana ne cevab verebilir. a hükmetti. Ve Küçük” oğlunuzun da mektâb zamâni” geldiğini” görüyorüm. Do '*tum Bay Valter, onu Ö Bize emanet edeceğinizi vaktile söylemişti. Bu ha- susta fikribiz nedir bayan? Şimdi'antümıştım. öntüme korlulai çayın, tere Yağlı ekineklerin ve pas- taların; mür Amma beni sere em zannetmisler bunlar ha: Ona dair bir karar vermedim daha! Bu Cevab, rektörün hevesini «0" guttu. hari- ilâmyelma #mıştı amma vaziyet gerginleşiyordu. Rektör mübahaseyi değiştirdi. O- 'nu bile bile yaptı ve ben de tekmil saflığımla hazırladığı tuzağa yaka » fandım. Muharebe dir, bayan Pikrimi saklamasını bilmezdim, ve daima düşündüğüm Aramışda, dum, bu sebebden rektörün sualine, güyet saflıkla şöyle cevab verdim: — İstanbulda iken, Almanya kazak acak diye emindim; fakat buraya leki o kadar emin değilim. Rektör bir şey demedi, fakat beni bir daha iskandil eti İmparatorumuzun bir Polonya hükümeti tesis etmesine ne diyorsu. | muz? Harikulâde bir fikir değitmi dir İstanbuldan hareket ettiğim sıra- larda, Alman hükümeti, - Rusyadan alman Polonyanın biraz da Avusturyadan ilve ederek derme /ma bir Pçlonya / hükümeti teşkil etmişti, fakat, kendi uhdesinde olan Şd hesie dahil di Evveli iler. Perihen Fibirinin yakınında idi. Veysi bakar bakmaz sıçradı. Me zarların etrafı güzelce tanzim edil. mişti. Ve üzerlerinde sanki- bir iki iyaretçinin bırakmış verdirecek şekilde iki ekler taze Bi Genç adam Selim Beyin kolundan Bakın.: çu geklüre Selim Bey başını ümüdsizlikle sah hıyarak cevab verdi — Böyle bir şeş olsa v dedi had. fevkalide atıma, zünnetmem. Fakat gidelim de gu adama zoralım, TDevemi veri

Bu sayıdan diğer sayfalar: