20 Eylül 1940 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

20 Eylül 1940 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Felsefe ve Edebiyat — ) W( Hayatımda geçirmiş olduğum tecrübelere göre (Felâket) keli-l mesinin en doğru manası ne | Bu kelime (Kurünu vusta) il- minin icad. ve tervic etmiş oldu. u sülahattan birldir; ve bes Bellidir ki (Felek) kelimesinden uydurulmuştur . O zamanlar (Astronomi) henüz (astroloji)- den, yani/ müncecimlik dedi Mmüz yıldız falcılığından yakasını kurtaramamıştı. O devirde ma- Tüm olanı yedi yıldızın - (Merih, Zühre, Ütarid, filân..) hayatı- Mmza kat'iyen tesir, ve mükadde- ratımızı - doğduğumuz. dakika- dan - tayin ettiğine - ilim adam-| bile - inanırlardı. Meselâ: | filn günde. filân dakikada, fa- Jan burçta (zühre) ile (müşte- m) yıldızlarının birbirine yak- Taşmış olmasına (sa'deyn) deni dirdü ki Çiki baştan saadet) — de- mmektir. Böyle- mutlu bir daki-| kada doğan adam her veçbile, aadete namzed olarak doğmuş| sayılırdı. (Mlerih) ile (Zühal) in yakın- Tığı da (Nahseyn), yani iki baş- tan uğursuzluk alâmetiydi. Bu yaklaşmalara - (Kıranat) denir- di Tafsilâttan vazgeçiyorum. Bahsimize bu kadar yeter. Meşbür. — Yunan astronomu, (Batlamioe — — Rolemets) un (Felekler) nazariyesine daya - 'nan bu falcilik ilmi, cski / (Dü- bil) de de pek müteberdi; hat- tü daha eekidir.. (Fatalizm) in, ıni Ckader itikadı) nn düstu- Yudur. Yalnız sarkta değil, Av- | rupada bile bügün buna inanan- har 've müneccimlikle meşgul lar az değildir. Müslüman - hik, insanın mukadderatını yal- z Allahin iradetine isnad etti- Büiçir, yıldır. fakılığını küfür derecesinde bir dalklet - olarak reddetmiştir. Bizim meşhur / gairlerimiziden | Ziya paşa merhum, müslüman itıkadını (Terkib - i bend) ün- yanlı manzümesinin, birinci kı- tasında şu beytile pek beliğ bir sürette ifade etmiştir: (Bir fö'ilin meüsiridir cümle küdiat Ne iktizayi — çerkü me/ hükmü zemanedir) (*) | Gemiştir. Bu söz, insana cüz'1 bir izade bile bırakmadığı” için fatalizmin düsturudur. Muallim Naci merhum da öyle” düşünü- | TGetirenden sorun cihane beni!) diyor. Yani / (ben işlediğimden meşsl değilim) demek istiyor. Şinasi merhum: (Her kim ki Glür. yıldımı. düşkün — Gözter. mez ona devri felek gün) diye-| rek fatalist - göründüğü halde: (Dürehdir hayrü ger; akli se-| Timü nefa, rehberdir - dili âdem | udülü - ittibemda muhayyerdir.) beyti ile, hayr ve şer yolların - dan birine ittiba etmek ve y kud yür çevirip dönmek - husu. ada insanın mühayyer. bulun. duğunu kabul ediyor. Avrupa filozoflarının (a di bertt de ehoix) - dedikleri, bul diradei cüziyye) dir. ve (ehtl da bu. felsefi mülhamiar pek Dem a Tanie aai v e n ea | 37 gaha tösa Güneş —0i — maar D SS6 C0Rk ae izen Oiar Ve olabilir?.. Yazan FİLOZOF RIZA TEVFİK çok yer tutar, ve horkes. felek- ten gikâyet ederken (felek) sö- zünü (tâlih) ve (kader) le bir| tutar, Bu (elek) kelimesinin bu kadar nzin yaşamasına baz. ha sebeb, (atalizm) felsefesi. 'tek başına temsil edebilmesi, ve o felselenin de kat'i delil- iptülme imkân. bulunamaması- dır. Bu eski naktai nazara göre bir görüş ve düşünüştür, ve yarf mazeriyat kabilinden mül hazalardır. Ben, ötedseeri bilindin Vi (erükerved) kelimelerden — vek çoğu pek radlthem bir çok şevl Fi ilade eder bir (ismi cami') dir; İhadtâ hiç mücerred- olma- yiz ta sade maddi şeyleri fayin etmeyerek toptan ifham | eden - (ağaç), (hayvan), (mal gibi kelimeler bil öyü kü (cins) ve (s ler (Sandet) ve (felâket) de öy. de; bir çok şeylere ve hallere ve vakıklara işaret eden isimlerden dir. (Adetleri), hüriyetleri (ya Bi nc oldukları! hiç muayyen 'olmayan bir çok çeyleri ve hdi Seleri/ mütezammın bir Çisim)- den ibarettir. Ne oldukları muay 'yen ve malim olmayan o şeyle tahakkük ederse, yani / hayatı vniz cenasında vücuda gelirse, o kelimenin münası da Jüyıkiyle, anlaşılır; meselâ : daima ağızlar da dolaşan saadet nedir? diye sorsalar, hiç birimiz onu şart Jarını - ayni svretle! - sayıp ta- yin ve takdir edemeyiz. (Hâlin. den hoşnut almak!) tar, demek, Czünleen doğru cevab Gi Tükin (hâlinden hoşnut olmak masil olur, ve / çartları medir?) Sualtai tevlid eder; ve- cevabi pek güçtür: çünkü, hoşmutluk #artları herkesin kanaatına cö- re değişir! Esasen de saadet bir. hületi rubiyodir!. “Tedkik ve tahli! yolunda — bu, merhaleye gelince anlıyoruz ki, (Szadet) kehmesi (mutlu yaşa: manın e ve nasıl bir. hayar Bümünesi) olduğunu, ve yahud (olması lüzım geldiğini) ifade et- amiyormus, olsa otan o (ideal) in (bir çok mübhem şartları olma- #ına işeret) ediyormuş. 'ani (saadet) mutluluğun de Bi -pek iyi tayin edemidi' aiz - mütlülük- — gartlarının is- ni imiş: Felâket de öyle.. Ben imdi meseleyi bu noktaden cle alıyorum, ve (saadet) i- size bi Takarak kendi felâketimden ha mâna çıkarabildiğimi ortaya ke- yuyarum. Galiba insanlar felâketin »e olduğunu daha yi anlamışlar, bizim akli setim sabibi olan ata- larımız onu pek doğru, pek re> alist ve dramatik bir zurette tarif etmişler: (Gençlikte ölüm, ihtiyarlıkta yoksulluk!) demiz ler, Hamdolsun, ben bu kazeı uğramadan yelmişi aşmış — or düğüm çin - hiç olmazsa cedadımır. nazarında - bedbaht Biradam. sayılabilmekter kur- | tulmuşum demektir. F “#ününce anladım ki sahihan bed. baht değilim: bir adi müsal ile ize bunu anlatayam; mesel: Kışın Amerikaya. sefer « ken, vapur. fırtmadan. batsa, yözlerce yolcular boğular, — bi kazmını d köpek balıkları ka; #a ve ben, bir kuç kişiyle kurtul. şam G öaetnde G a öiker Bi yüğkeri barı Çi p İ ça vit harraç ae rrke gn eli Blmiyat, Fakat ayni kazıya bari K Bertaş ve Mi b KöakMlüle gae eee Kut Bagir ada abiein z İşebyie bümaye menei olar. İardammn, siyedenini de pek inie Giçim yoktar ea netime v ösizüklik v sünüela, Gen gö geğı Çat baktiyer 5 Tünlklerim pek scmacak. bir Aakibete duçar oldular. Bunları, | rahmetle yâdediyorum ve bu| yalağli şbönakayer. Taliket şartarından manıi is- bilnde ekaMaŞD ve me kadır| bahtiyerlk duşduğuma ve © yüz| dmmeni dd ir e eeatişlerini tzabik edebiliişimi| Te B mllünü kar. mi| Vereenğin Mi Hayalakda çaçi miş olduğum en kıiymetli ve en| ükle ialkakrden blla Bunüan tekriken e0 ati ae | eveelik Ammana çümişve © | öam kttlğında, hükümet azaz, Sihhiye ve Saralika müdürü e: Tarak yerleşmiştim Tiki Rama imparatorluğunun ümayetinde küçücük. bir prem bin gaa ölun 9 ea (aa Töca) geliri, yazi hesime l df MNi dümnanl, yek b İ memjerİyreree İ eee Teti Bülleyven bir dere kena Tinda * samanl çemurdan, Ka bemelmeyaar gaa yu ada taşlardan yapılmış bir kaç Şerken Mmlükesi vardı. ' Yedi Şağrde önür sönüküm ea " o bir kellta kireleyıp © Taya sağımdık. | Kirk Tei iram maaş -| yorum ve nereye sartedeceimi bilmiyordum. Hlal böyle iken pek Tahelmnd Otundğmaaada Tarın semmini çumanda, tavamı ker Kaş v müyeelerte serkmeki Tamadiniyer ve e bir dakika| Tahat uylm nöSib olamuyordu. Tümeet el ai ©a be hanmmyonda. Su tederik elmek | Hü Ğla li geriş eaT ada taltada derin bir e| Yudan iple, korayla, yağmunda| Şimesle araleren ağreşmak Ve Smd, | Te hizmet tit bena öişerdi Kemmali teşilmiyetin kabl ettim, | ve işe başladım; iÂkin seneler- | den beri cimnastik yapmağa va- | hit balamamaş ve çök uygunsuz | yaşamış oklağumdan dolayı cok | B | © Balle bür gn ae çekmekte| iken komşularınızdan iki kişinin | azapta Kamaştağiena kulak. e| n ielm Hlmam, T “Türkiyede padiçaha, vesir ol | uktan soara, hurede, bu yaşa A Kllağ eee Galllin Süyük maset (yani feliket) | ç dr. Saller gö ” Göyorlara. Deliklerine dertir isandğan| için gek makmn ol ve ga| dinsizliğe saptım; her geyi in-| kür elimekle betiyet aradım; - af aprafene el gae a| birelirü eaiyekk ve bayvakca İ görmek dam geliyordu. Bi ah ölan Nihayot, gü 'nün birinde birdenbire bir gaf- Jet uykusunden uyanır gibi ol | düm; Kendimi kuvvetli ve neş'e İi buldum , Vücudümun / dermansızlığın-| an uyuşukluğundan eser - kal- Tamiş ve iştiham da fevkalüde artmytı. Anladım ki bu keyif | bu âfiyet, bu kavvet, bana - ı.c.' Hün iki kere su çekmek. ve bu vesile d idman et-ri” almak yü- zünden - bir ni mükâ. fattır. O zaman, Tuyu - başma vardığımda kendimi bir mihrab önünde zanmettim. Şehir ve Şimal memleke! rine mühim miktarda ihracat Şimal u ticari münasebetler gü 'e inkişaf etmeğe - başlamıştır Bu memleketlere Almanya tran- Biti ile mal/ gönderilmesi imkân dahiline girmeğe başlamıştır Dün Finlândiyaya 21 bin h ralık yaprak tütün - gönderil miştir. Bundan başka da muh- telif memleketlere 121 hik ihracat, müamelesi kaydedıl. Yunanistana 43 bin lira- lik keten tohumu, İsveçe 5 bin Jiralık iç fındık, Macaristana 5500 liralık iç fındık, İsviçreyo| 10 bin liralık kumdarı, 3 bin li ralık iç fındık, Macariztana 8700 Tiralık palamut trnağı, Yügos- Javyaya, 4500 liralık balmumu, Almanyaya 19 bin liralık yaprak tütün, Yunanistana 1000 liral tüzlü balık satılmıştır. İBELEDİYEDE | Peynir ve yağ fiyat- larında yükseklik — | Sadeyağ ve peynir fiyatların- da görülen yüksekliğin sebeb - leri belediye tarafından tedkik olunmaktadır. Sadeyağ fiyat - Jarında görülen yüksekliğin se- bebleri araştırılırken / bunların istihsal merkezlerindeki / fiyat- bi lira: Pari sorulmuştu. Trabzon ve ha | havalisinden belediyeye resmi malümata nazaran oralar. da da yağ fiyatlarında 15 - 20 kuruş kadar bir fazlalık görül- mektedir. Bu itibarla İstanbul da- görülen yükseklik - bunun bir neticesidir. Diğer taraftan peynir fiya rında görülen fazlalık da muh- telif sebeblerden ileri gelmdte- dir. Bunlar arasında teneks fi- | yatlarının - pahahlaşması, nek- Mye mesarifatının fazlalaşması da vardır. Eyüb halkının şikâyeti Eyüpde oturan halk ruhsatsız ve gayri fenni olarak inşa olu 'nan tuğla harmanlarının çok | | kaza olan bacalarından - çıkın dumanlardan şikâyet etmekte - dir. Bu şikâyetler vilüyet hı€ - | Zassihha meelisince tedkik olun. maktadır. Bu şekildeki gayri fen ni tuğla harmanlarınm kapana: Cağı ve sahiblerinin ceza'andırı. Jacağı zanolunmaktadır. MÜTEFERRİK | Parti Kongresi Büyük bir heyecan içinde dü-| günürken, hatırıma bir. âyet geldi | (Olabilir ki bir şeyden - ikrah; edersiniz de © sizin için hayır 0- Tar.) tenbihi / kulağımda - cınlı: yördü! ÜHayretler. içinde Ka dim. Ben 6 zamana kadar Kur'a-| 'mL Kerimi belki yirmi defa kumuştum ve bu âyetin münası- ü pek sarih bularak hakkiyle| anladığıma hiç şübhe etmemiş- | tim; halbuki ancak eziyete düz tükten sonra, (felâket sandığım bir halin benim için nasıl büyük bir hayır olmuş olduğunu) anla- yabildim. Bu tecrübemi herkese anlat-| tam; sonra, demir gülleler, ağır| gekiçler tedarik edip ciddi idma- 'na başladım; iki senede o derece | küvvetim arttı ki, bir gün Emir hazretlerinin - maiyetin çök kişilerle beraber - Hica; î mendiferi yolundan - Ma'üna gi derken, (hanı zebib) istasyo- | 'nunda on beş. dakika - durdük. ben oralarda, kalın demir. din- Bille merbut iki demir tekerlek, öi elimle tutap'evveli dizlerimin te-iç OKUYUCU | || Bir | Memleket DİYORKİ 5| kırtasiyecilik şaheseri İskenderon seferleri yapılamıyacak mm ? Cenab Hasaklarımında gziş olun elları Odi Bükimük Base Deşekn Sönreni tarafanian birik vapür seferleri Sakarya vapu hün İtalyanlar — tarafından Çgevrilmesi üzerine tekrar aksa- mıiştir. Pazartesi günü buradan. İskenderuna hareket/ ettirilme Bi teab eden Dumlupinar vapuru hareket ettirilmemistir. Deniz. yolları vaziyeti Vekâlete bit erek talimat istemiştir. Müna kalüt Vekkleti takdirde Dumlüpinar sefere kacaktır. dim; üçüncü hamlede de hava: ya kaldırdım ve o halde tutaral on beş adım kadar üp E- mirin işgal ettiği vagon pe indirdim © kadar kişi « 'rden, ameleden ve - bederilerden - be on delikanlı vardı; — hepsi de Emirin emri üzerine - kuvvetini denedi. Ancak bir isçi dizino k dar ka vakit ta maltmığ y kilo sikletinde ol. dirabildi, biraktı. B şımı bitirmi tasyon memuru; söyledi © anda, bizim, mahud ku angaryasiyle işe başlarmış © Allaha, tekrar t um, iradetimi de beğendism. A İadım, ve çok herkesin tfelâket) sebeblerinde hepsi de mutla 4 önah yetinde, uğursuz değilmiz; bazıları da - hi himmet sahiblerini, doğr : 20 BvLdL. — —| SABAKTAN SABAHA H z abejı—e—"—JW Londranın Nalmıhi — | a sığınakları fiyatları ZL emm #ahib olanı bu şehre, gehir de: mek yanlıştır. Bu başlı başına bir memlekettir ve bu sekiz mil- yonluk nüfus tayyare hücu - miş şinca hep” birden sıfanaklara iltica etmektedirler. ekiz milyonu alan sığınakla- Tn toprak sitında ayrıca. bir memleket teşkil ettiğini tasav - vür edebilir. ve İngiliz azmini, servetini göz önüne getirebilir. giniz. Bu sığıntkların hiç biri baştanı savma yapılmamış, Lon- dra halkının buralarda- rahatçe oturması, hattâ yatmamı temin edilmiştir. Alarm işaretini işi « den halk yatağını, yiyeceğini a. Jarak sığınaklara iniyor, bura: da yerleşiyor. Konukomgu, cş dot bir arada neş'esini kaybet> miyerek, gramofon çalırak, ©- yün oyniyarak saatleri geçir mektedir. velki gece, Berlin radyosu bir Londra sığınağının halini nlatıyordu: Kihar sınıla men- Sup olanlara mahsus. olan bu sıfınak o kadar kalın düvar ve | çatılardan yapılmız ki içindeki- ler tepesine düşen cn ağır bom- hanin sesini bile işitmiyecekle dür. İçerisi, bir olel salomu kar 'dar mükellef ve her türlü kon- foru camidir, dans salnu ve tesbil edildi —| Fiyat / mürakşbe komüsyonu| dün Mintaka Ticaret müdürlü #ünde toplanarak mal maha - fi- 1ni tesbit etmiştir. İsviç reye sipariş edilen bu mallardan toptancılara yüzde 10, peraken- | İ ecilere de yüzde 15 kâr nisbeti| ayrılması kararlaştırılmıştır. Bundan başka komisyon züc caciye nevileri üzerindeki/ ted - kiklerini de kâmilen ikmal et | miştir. Bu sebeble zücenciye sa- | taşlarındaki meşru kür misbetle. | '" komüsyonun önümüzdeki tup- lantısında kararlaştırlarak ilân Deniz Yolları Umum Müdürü Ankaraya gitti N SBiştare o a| E Dün sabahki sis ha çim vağnler Hüti | içki yerleri Va. Harlin ridyema ae | bunü İagiliz sefahatine bir mi —a İ a gibi anlatirken, Tagilir inar LO MAARİFDE || a servetine, azmine, kudreti: 'e en parlak-misali vermis ol Guğunu farketmiyordu. Londranın e mühteşem. sığı anın hükümdar ailesine mahı: olduğu tabiidir. Malüm ya, Almanlar bir kac gündür, Bu kıngam sarayına bomla atmak hazusunda hayli emek sarfedi. yorlar ve hükündar sarayının bahçesine bir iki bomba'da düşe Sarayın sığınağı, 25 kadem Maarif müdürleri ara- sında yeni nakiller | Hakkâri maarif müdürtüğüne Rize ilk tedrisat müfettişlerin - 'den Ali Aslaner, Zonguldak ma- erif müdürlüğüne Çorum maa- Fil müdürü Hamdi Arda, Gi müşhane maarıf müdürlü; Kars maarif müdürü Vehbi kay, Bursa maarif müdürlüğüne Kastamonu maarif müdürü İr- fan Alıcı oğlu tayin olunmuş -| f0PTak derinlğinde, duvarları 5 simenarme, tavanı, çeliktendir. Sığmağın — dahili — tezyinatına kraliçe bizzat — nezaret etmiştir. Burada cmniyet yüzde yüzdür. K EMMER AA Tanaz Köpr — Düvar ve tavanı halılar, Dağı he seçcadelerle örtülüdür. Sığınar Pi Te ayaa gae aa | ğin krala mahsus kızmında kol- Yr L aa G L | taklar, bir masa'ye küçük bir e elf vir Kai — isantul | Kütüphane vardır. yazan Bay. Avni Veft etmitir. / relerin ziyareti uzarsa aığınaız n taimal — Köntpasa | sakinlerine yemek- yetiştiriyor. Çai SerE Mekei BabeYe Si Maamafih Londraın 8 müyon dinde yak akkenaye ve de uzun santler hiç bir x tehlikeye ve shhatlerini ihlâl e- İ XENLNESRİ YAT | Ke decek hiç bir. arızaya maraz kalmaksızın yeraitinda yaçıya- biliyorlar. İngiliz sabır ve inadınin, a aminin derecesini ölçesilmek için sunu da düşününüz: Tam yir: mi beş gündür. Londranın bu zekiz milyon halkı günün geceli gündüzlü en büyük kasnını bu sığınaklarda. geçirmişlerdir. Behcet SAFA, di kendine kücük motör ve diname yapmak bir iaret, hattü bir. be bir nuzi hidayetmiş. — Yalsız o | Radyo Programı dayet nurunu - derhal cek kadar uyanık V BĞKgöZ OL — sso Maaaa y v zeak sartmış F AA O gün bu doğru diçünceleri: proaram Cet) Taymetli teerübersi iyi tefsir et- tikten toara, öğle bir. hoşaut Yemek bater Tuk, öyle bir nikbinlik duydum Hdi ei ki bu heyecan, bahtiyarlığa | "7 H lüük n F p söylediklerim - de - züğürt tezellisi kebilinden - boş lflar n değil, maddli deliilerle- bir anda) heabis tü tapatı kolay olası bedihi hakikat- 5 Si d derdendir. Halimden — koşmut — olmak at yoldı biliyorum. Da- o Müni tü da gelecek makale TEVFİK

Bu sayıdan diğer sayfalar: