28 Ocak 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

28 Ocak 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Atatürk'e İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gordum?l sulkasdın tafsilâtı ve içyüzü — İttihadeılarm bir ebüro» leş- kil ettiklerini ililliyor musunuz — Evet efendim Berline (gitti-. zaman böyle ibir fadliyeti 1- İttim, Yazan Kongre yaptıklarıı Hayır efendim, N! den haberim yok. — Halk Şöraları namında bif fırka yaptıklarını işitmedin mal? Hayır efendim, Butları işit- medim. — Nasıl soluyor, *bütün arkadaşı darınız bunu anlattılar, —Bizin bu- Tunduğunuzu söylediler. — Tımmkâmı yoktur, böyle-bir-şey, bulmamıştır. Enver - paşanın ceğini işittiniz mi? Evet böyle bir şey İşittiğim gaman Talât paşaya 'mektub 'yaz- dim. Enver paşanın mücadele es- nasında Anadoluya — Agirmesinin eeti eette lli nifak ve gikak tevlid edeceğini, kati ketin doğru olamı dim. . “bir sey Anadoluya Nasıl gireceklerine dair iza- hat aldırız mı? — Hayır, Talât paşa da mektu; bunda bu münasebetsizliğinden do layı kat'ı.münasebet edeceğini söy- lüyordu. — Nisde Cahid ve Canbulat be lerle beraber bulundunuzmu? — Nisde değil, Mantoda. — İngilizlerle temastettiniz mi? — Katiyen... WHattâ — ODamanlı Bankasının sabık müdürü Mösyö Natas'ı gördüm, selâm bile werme; dim, için bu -kadar çekimiyordu- nuz — İstemiyordum. Ne zaman vatana avdet etpi — 388 Temmazunun 2 iaci gü nü. — Ne ilevmeğgül oldnnuz? — Diyunumumiye ile. Daha doğ- rusu fazla bir şey ile “değil. “Daha ziyade okuyup “yazmakla meşgul oldum. — Eaki İttihad ve “Terakki sart kadaşlarmızla İstanbulda ticarete başladımız mı? — Kemal vetCahid beyler “var- dı. Cahid beyle daima temas eder- dim. Gelir gelmez safa geldine gel? diler. Canbülat beyi 'de pgörüüm, Bunları kendi arkadaşım 'düye gör- düm. 39 senesi dkinci devrei inti- habiyenin başlıyacağı — aıralarda | daha cemiyeti belediye ve meclisi umumi Azalıkları intihabı| ViüRDEK Yardım plânında anlaşılmayan nokta | (Baştarafı 1 facidei | lar bizim mali durumumuzu olduğu Bi- | bi anlatmağa muvaffak olmuşlar, A-| merikalıları bize yardıma imâleretmiz- der; fâkat “konferanstan -sonra/ Ame- | Fikalılar *bu “yardımdan vazgeçmişter. | Vazgeçmemlişler-edifecek yardımın kar ılığını peşin olarak atmağa karar ver- mişler. Mafiye “Bakanının bizim peşin para ile hiç bir şey afımıyacağımıza dair verdiği teminata.göre ikisi de bir yola çıkar. Yani açıkcası Amerika bir. den yardımı kesmiş demektir. Şimdi-| Ali Riza Türelin cümlesi ile soruyo- rum: — Admerikanın ibizi"hibo veya kroai verme şeklinde yardıma 'muhtaç 'vazi- yette görmemesine — dair Amerikatılar —birdenbire bicden bu teveocühü neden esirgiyorlar? Her ne badar şair: Sana-senden gelir bir işde ancak dâd lâzımsa zaferden >gayrden imdâd lâzımsa. diyorsa da yaşadığımız , Mmilletleri Mmütekabil — menfaatlerle — birbirlerine, yardımdan müsiafni kılamıyor. Böyle, olunca Amerikalıları, — murahhasların beyanalına göre-böyle bir karar alma-, Ba sevkeden âmiller ne ise — anlaşıl- mi Ümidin kes Bu noktanın çok, amma pek çok ver hemmiyeti vardır. O kadar KI iklde birde memleketimize tedkikata gelen Amerikan heyetlerinin — verdikleri var porların bile böyle karar alınmasında acaba bir sesiri olmuş mudur düşüne cesi hâtıra gelmiyor değildir. Gazetelerin ve efkârı umumiyenin Küvvetli iscarı karşısında Si bir tah Kikat açılırsa bu Amüzlim — coktanın aydınlanması siyasi tarihin en mühim Amerikada verilen kararın sebebi nedir? Telfrika No. 158 başlamıştır. İttihad ve Terakki ar kadaşı dediğiniz efendilerin fanlı- yetinden 'ne biliyorsunuz? 339 e- mesinde evinizdeki içtimaları an- Yatınız ? — Birinci Lozan konferansından sonra'idi. Kemal bey o arada İz- mite gitmiş. Mustafa Kemal paşa hazretlerile görüşmüş. Biz de kon- faranstan s“avdet etmiştik. Aynen sözlerini naklediyorum: Paşa haz- retleri İttihad ve Terakki arkadaş darmın je yapacaklarmı sormuş © da kendi gahsı namına “hareket e- debileceğini, bunt “diğer arkadaş- larile görüştükten sonra cevab ve- rilgbileceğini söylemiş. İttihad ve Torakki rücsası ne yapacaklardır.> Bualine cevaban — Ben zümre namına söz #ö; lemeğe salâhiyettar değilim, de- miş. Ben şahsen fikirlerimi söyle- miştim, Mustafa Kemal paşa haz- retlerile vukubulan mülâkatlarına dair eski arkadaşları düâvet ettim. Doktor Nüzmm, Rahmi beyler de lamizden düvetedildiler. — Nerede içtima etfiniz? — Bendehanede. — Terbit edelim, — Birinci gün kim bulunmuş, ikinci gün »kim bulunmuş hatırlı- yamam. Birinci günü öğleden e vel ve öğleden #onra içtima ettik. — Içtima kaça kadar devam et- ü? — Beşe kadar devam etti. İçti- ma beş altı saat kadar sürdü. Hü- seyin zade Ali beyi, Nail beyi ta- hattür edemiyordum. Burada düm hatırladım. Kâtibi mes'ülleri pek az tanırım. — Cemal Ferid bey var mı idi? — Hayır efendim. — Hamdi 'Baba? — Bir kaç defa gördüm. Kendi- Si geldi. Bir çeyrek durdu gitti. — Vehbi ve Hasan beyler eski- den evine geliyorlar mı idi? — Hayır gelmezlerdi. Diğerleri kimlerdir? — iHüseyin Cahid bey. Nâzım bey —Rahmi, Ali İhsan, Canbulat. beyler, Hafız Mehmed, Azmi bey- ler var maydi? —Hayır, katiyen yoktu. — Dektor Resuhi bey? —Bunların bulunduğunu hatır- lamıyorum, — Şimdi bunları evinizde top- luyorsunuz, sanlat bakalım wneler görüşlünüz? Şimdi bir öğle yeme- ği yediğinize >göre bir evvel bir sonra içtimamız var. Bazı safka- daşlarınız “öğleden #sonra bulun- duklarını gay içtiklerini Söylemiş- lerdir. — Tabhii jgelenler çay da içmiş- rdir, İhtimal bazısı da yemekte bulunmamıştır. — Mfadenize göre iki içtima ol- muştur. "Ya gece de içtima edildi- ğini söyliyenler olursa. — Beyefendi, bunu saklamâkta mâna yoktur, olabilir. — Ne görüştünüz, şimdi söyle- yiniz. Doktor (Devamı var) Metin, nihayet, senelerdenberi göğ sünde taşıdığı ağır yükten kurtula- cuk, Vorda da beklediği ve susadığı saadete kavuşacaldı. “Büyük saat! Fakat, birdenbire köğkün bir pen. ceresinden kuvvetli bir işik onlara kadar geldi. Bir tehlike işareti aL muşlar gibi, talâşla ' başlarını , çevir- diler. sAydınlık —pencerede —Turhan dürmüş, dişarıya bakmakta idi. Yü- zünde yorgun, bikkin bir. - mâna vardı, WVerda *ile “Metini gördü mü? On- lar bunuhiçbir 'zaman bilmediler ve bilmiyeceklerdi. “Büyük saat çalma- dan 'durmuştu.”Genc ikaz başını eğdi. Telâşli'bir senle: — Metin, attık yoldan hemen & Gdönelim, dedi. Gencvadam ;da gözlerini yere in- dirdi. Yumrukları öfke ile sıkıldik- tan sonra çaresizlikle açıldı, kolları yanına düştü. — Gırtlağından boğuk bir ses çıktı, vahgi bir kuvvetle Ver- danın selini tutup çekti. — Yürü! “dedi. Karahlık “bahçede “ayaklarının u- cuna basarak eve doğru İlerlediler. “En büyük tehlikeden kaçtıklarını bi- Iiyorlardı. Bunu da birbirine söyleme den. anlamışlardı. Yine anlamışlardı Ki*bu tehlike her zaman onların baş darının *üstünde keskin bir kılıc ha- linde asılı düracaktır. * Turhan onları görmüştü. Iyıtı da ——— — ——0 —— ——— —— —— ——— 4 aa AA OkUYUCU ——— — Büyük Türk — iakılâbım a- ziz vakanımızm kuş —uçmaa, Binbir. mahrumiyetlere — kat- lanmak bahasına götüren, o | DIYORKİ Bir öğretmenin pek acı foryadı kervan geçmez köşelerine 'a dar akıl ve hayale gelmiyen külda çocukların, dışarıda an ne ve babalarının varlıkları na bu mukaddes Ülküyü sin- dirmiye çalışan Ükokuül öğret menüleri «afında bulünmakla bahtiyarım. Memur olsm ol- masmm,her hangi bir İş İçin geldikleri yerlerde bir gece bile kalmaktan korkup kaç- tikları topraklarda —hayatı- mün en kiymetli gençlik se- melerini harcadım. Bu suret- le âmme hizmeti gören di ğer memurlarla eşit muame- leye hak kazandığım — halde #nedense bırna bir vtürlü aail olamadım. “Sırası geldi 6 ay maaş alamadım. “Feryad et- tim, sesimi duyan olmadı. Bil gün Meclisten bir ses yüksel di, aztırabların sona — ereceği vakdi Iehimizde tezahürata vesile oldu. Artık şübhe yok- tu. Fakat kısa zamanda yine inkisarı hayalle - karşılaştık. 20 bin öğretmenin, dolayısl- le 100 bin 'atandaşı tırabı, alükadarlar arasındaki görüş ve anlayış farkından mechül bir istikbale “kadar gekeceklerini gazetelerden öğ rendik. Ben, blr beğbaht aile- nin yalnız bir ferdiyim. Bmi- nim ki bütün meslekdaşları- ma terceman oldum. 'Bugün ayın dördü. 13 bin ralık le- tihkaka karşı özel idare vez- nesinde yalnız 24 kuruş var- dır. bu U Çorlu. gezici öğretmen lerindea biri (Hüviye- ti saklıdır.) * BEŞİKTAŞ KAZASINDA U- MUMİ HELÂ İHTİYACI ! Kalabalik bir muhit olan Beşiktaş kazasında, bilhassa tramvay caddesinde bir tek umuml helâ yoktur. Halbuki bu bir ihtiyaçtır. Belediyenin buna bir care bulacağını u- marız. Beşiktaş Gürel sinema sının üstü at Kuldırim * BANDIRMALILARIN — BİR TEMENNİSİ Halen tâmir edilmekte o- dan Çanaklale vapuru, sofer- lerine baştayınca kendi hatla Tina — verilmesini — arsulıyan Bandırmalılar. ha — vapurua güverte ve anbar teşkilâtı - tibarile kış seferlerine elve- Tişli olduğunu, bu yüzden ek- seriyeti fakir halkın teşkil et tiği vatandaşlarımızın hima- yesi bakımından shemmiyet- Ü bulunduğunu belirtmekte- dirler. Bayın — Bandırmalıların bu yerinde dileklerine iştirâk e- der, alâkadarların — ehemml- yetle nazarı dilikatlerini çe- keriz. Şiir festivali Edebiyat fakültesi talebeleri tara fından tertib edilen eğiir festivalt> dün saat 14 de Eminönü Halkevin de yapılmıştır. Arabacılar Cemiyeti YENİ SABAH 3 defa öldüren azılı katil insan 'İdam talebile mahkemeye verilen korkunç adam, koridorda, “Beni idamdan mı Abbas Çetinkaya adında bir aabı| kalı bundan 16 söne evvel insan Öl dürmekten 30 sene hapse mahkttm | olmuştu. Katli, Sultanahmed cezaevinde 16 yattiktan sonra bir — fırsatını bulup kaçmıştır. Abbas Çetinkaya bu esnada Ka- sımpaşada kadin yüzünden — gıkan münakaşa sonunda Riza Altındiş M dında bir genci ibıgşakiamak wureti- le öldürmüş ve tekrar yakalanarak ağır cezaya sevkedilmişti. Sultanahmed. — cezaevinde yatan mahkümları haraca bağladığı iddin olunan 45 lik katil; bu defa Ga a| hat durmiyarak cezasvinde 50 ku Tuş alacak yüzünden mahkümlar - —— — diniğğ ADLİYEDE eski idare hey'eti aleyhindeki dâva Arabacılara tevzi edilen arpa ve kepek işinde on binlerce liralık yol suzluğa sebeb oldukları tddiasile ge kizinci asliye ceza mahkemesine ve rilen Arabacılar Cemiyeti eski velsi Rıza Alkürek ile saki idare heyeti Azalarından üç kişi aleyhindeki dü- mın durüşmam dün yapılmıştır. Sanık ve sanık vekilleri, Topnak Ofisinden aldıldarı arpanın kilosun da 1 kuruş ve kepeğin — kilosunda da 20 para fazla almak — suretila *tevzlat yaptıldarını kabul etmişler, Ancak bu parayı mutemedlik hiz « met bedeli ve nakliyatta husule ge len zarar ziyan kargılığı olarak ah dıklarını İleri sürmüşlerdir. Bundan sonra eski idare heyeti d- zasından B. Bald şahid olarak Gln lenmiş ve diğer şahidlerin celbi - çin celse başka güne talik edilmiş tir. ? Belediye büdcesi tasdik edilmedi ——— İstanbul beledi bildeesi, Ba- Kkanlar kurulunca — -dik- olunmamış we büdce dün geri gelmiştir. Büücenin tasdik edilmemesine 20 Döb; ilkokul öğretmenlerinin umy- mi müvazeneye tâbi — tutulmamı ve maaşlarım Defterdarlıkfan almalar yının kararlaştırılmasıdır. Tikokul öğretmenleri şubat ayın- an itibaren aylıklarını Dafterdarlık 'tan alacaklardır. Bu hususta lâzım gelen emir Def terdarlığa verilmiş ve maaş bordre darı hazırlanmağa başlanmıştır. Meccani lisan dersleri D. P. Gedikpaşa ocağından: Ocağımızm açmış olduğu meoaa, nf lisan kursları £ Şubat 948 pazar tesi gününden — itibanan — faaliyete, geçeceğinden o günü saat 18 den 1 tibaren kayıdlı talebslerin ocak o kalinde bulunmaları, kayıd — olmak korkutacaklar ?,, diye bağırdı dan İboyu Hişliyerek Sldürmüştü. Üç insanın katili Abbas Çetinka ya dün sabah (nm talebile Birinci afır ceza esine sevkedilmiş tir. Kork t ve siyah palabı yıldaril ürküten azılı Yl; sorgüsünda işlediği fütursuzca anlatmıştır. Mahkeme; gezmevinde bulunan hâ diso şahidlerinin o6lbi için — celseyi başka güne tâlik #tmiştir. Banık “wdliye koridorunda gider - ken: <— Otuz #eriş yatsam daha mi 1-| tâmm edilmekten Kkorkuta ni diye yüksek sesle ba>| | b | iaryetleri| | B7 LFDrYEDE Tek tip ekmek bakalım ıslah edilebil>cek mi?. eei 'Tek tip ekmeklik unun, yüzde 30 buğday, ve yüzde 70 de çavdarı 4a tiva ettiği geklindeki dünkü gazete lerin neşriyatı halk arasında iyi kar gılanmamıştır. Belediye ve 'Toprak Ofla, bu hu: sunta 'harekste geçmiş ve tahkikata başlamıştır. Diğer taraftan ekmüklerin — daha pişkin gikması hususunda — Ticaret Bakanlığınca Belediyelere — varilen yetkiden istifade ederek ekmok gra mi &S0 weya 850 ye indirilecektir. Bugün mütehassıs bir heyat ta- Tafından â50—860 gram — mitarında dmâl olunacak ekmekler tetkik 0. kunacak ve netice belediye dalmt an eümenine arzedilecektir. Şimdiki — halde — ekmeklerin 860 gram hamurdan imal olunacağı va rutubet dereceosinin yürzde 36 e in dirileceği söylenmekte, tmicün görü dürse; hem fırıncılara hem de hal- ka kölaylık olmak üzere fiyatın d 24 kuruş (ölanak tesbit — edilecesi #öylenmektedir. Colebleri narha zam teklifleri Drimi Encümen fa afından reddedildi —— Anadoludan külliyetli — miktarda canlı hayvan gelmesine rağman şeh rimiz celebleri; belediyeye yeniden Müracaatla narlı fiyatının yüksel « tilmesini istemişlerdir. Belediye dalmi ensümeni tarafın dan tetkik olunan bu teklif uygun Bgörülmemiş ve bu yüzden tasvib o- dunmamıştır. Diğer taraftan dün de inceleme: der yapmak Üzere belediye — iktisad âşleri müdür ve muavinleri mezba- haya giderek celeplerle bir konuş- maa yapmışlardır. istiyen talebelerin de 311918 günü akşamına ikadar kayıdlarımı yaptır malarım rica ederiz. ll k:xlw———îî bilerek açmıştı. Zaten hayatının ve duygularının öyle *bir devresine gir- mişti ki ondan Yedakârlık ve mer- hamet beklemek boştu. Ümlüsizliği ve acısı onda valşi bir akal tesir yapmakta idi. Kalbinde insanlığa ve iInsanlara aid n küçük bir sevgi bi- le kalmamıştı. Bilâkis, bütün ömür yolunda ona gülmemiş, onu hırpala- Tmş olan talüinden intikam —almak istiyor bu intikamının lezzetini da- ha evvelden tadıyor, önünde hiçbir engel kabul etmiyordu. Herşeyi, her kesi yıkıp g kendi. bedbaht olacak samma başkaları da —me: olmıyacak. No kadar iztirab çekiyordü. Ya rabbi! Böyle vahşi, Böyle zalim ka- rarlar vermek için yıllardanberi kal- binde ne büyük bir iin stoku top- danmıştı! 'Turhan talline karşı kırgındı: Hiç bir gün ona gülmemiş, her vakit ona Kör gözlerle bakmıştı. Bu Insafsızlık değil miydi? 'Niçin ömrünün her adı- çecek Muazzez Tahsin /| BERKAND ında böyle hırpalanmıştı'? Seven 'Turhan gülmemiş, babalık hissile kalbi çarpan “Turhan gülme. miy, sanatkâr Turhan — gülmemişti. Evet, hattâ sanatında bile önüne bir Werda çıknaş, ona karyı Kedakârlık yapmak zorunda kalmış, kendinl 1b mal etmişti. Şimdi de onun yüsün- den son emeli de mahvoluyordu. Be- neterdenberi hazarlamağa — galgtığı operası yarım kalıyor, hergey yarım kalıyordu. Tiham perisi ondan baş çevirmişti. Turhan öu Verda meselesinin bu yola döküleceğini hiçbir. zaman “dü- gü O, büyük irade kuvve- tine güveniyor, hiçbir -zaman zmaf Böğtermiyeceğihe — Inanıyordu. — Bu- mun, için hislerlle fazla nilcadele et mek lüzümünü görm bunun | çin Verdadan izaklara kaçmamıştı. Bugün artık gec kalmıştı. Bütün toübirler, bütün kararlar bap ve lü- umsuzdu. Garibdir. memişti. Tarhan hiçbir. amı Vordanın onun olmasını istemiş de- gildi. Ancak onun olmuyacağına gö re, genc kazı ibaşkasına — birakmağa da gönlü ram olamazdı. Bırakmıya- saktı da. Gayesi ibu idi ve bunun i- çin en İkuvvetli Çardyi —bulmuştu: 'Onun hocasma kargı beslediği derin seygiden ve minnettarlık duygula- rından istifade etmek. İk zamanları genc kıza karşı olan Hisal çok temiz, çök yüksekti. On- dan hiçbir. kazşılık beklemeğe İten- dinde hak bulmadan sadece seviyor- du ve bu sevgisi en Büyük fedükâr- hıklarla, nefsinden feragatlerle dolu idi. Onu yükseltmek, onu mesud gör mek istiyordu. Buna 1muvaffak da oldu. Gene kız sanat yolunda çok İ. derlemiş, memleketle adamalllı bir şöhret olmuştu. Birçok — kompozis- vonları da neşredilmiş, — satılmıytı. Hattâ bir valsi Viyanaya — vaktila Verdaya büyük bir yakınlık ve alâ 3 güstermiş olan kadın — piyaai gönderilmiş, ondan bir tebrik mel İftiramı, | değil mi? Bir Başöğretmen hakkındaki ağır iddialar e İstanbula bağlı olvar — köy birinde ilkokul başöğretmenliği ye pan . adında biri, Salih adında bir ameleye tahall belgesi verdiği, mek tebin sandalyelerini para ile — ona buna kinaladığı; tahsil çağında bu| itman gocuklarının — Mevamısızlığına güz yummak için talebe velilerin - den kuzu ve tavük gibi hediyeler aldığı iddiasile İstanbul birinci siğır '©eza mahkemesine verilmiştir. Dünki celsede, sanık kendisine is mad olunan suçları kabül etmemiş ve Köylülerin ihbarından ibaret asıl sız bir (döla olduğunu ileri mütiştür. ” | Hüdisenin tahkikatını IN SEğlim Bakanlığına — verdiği | vaporla sanığın — başöğretmenlikten mzlini isteyen mülfettiş Haydar Ay | Küt daduruşmada şahid olarak din denmiştir. TMütettiş; bu hâdiselerin öğretme nin Idart kabiliyetinin zaafından * leri geldiğini söylemiş ve: <— Ben yaptığım tahkikat sonun da İ nin adliyeye — verilmesini de BU, başöğretmenlikten azlini ve 1- Gart bakımdan hakkında — takibat açılmasını “istedim.» Mahkemeye — gelmiyon — mürettiş celbi edll. Neyir Berkanın şahtâ olarak İtin celse başka güne tâlik miştir. Denizcilik okulur talebesinin sömestr tatili ee ; Yüksek denizcilik okulu, gi ve üçüncü sınıf öğrencilerin deki bilgilerini arttırmak m sömestr tatilini; öğretmenleriz zareti altında İstanbul y Tunda geçirmeleri Bakanl: gun görülmüştür. Talebeler; gemide asli niürettebat gibi vazife iyaya | ikadar gideceklerdir | Masraflar, mekteb müdürlüğü * zafından ödenccektir. Tekirdağ vapur iskelesi yıktırılıyor Yeni zahtım inşaatının tamarılan ması dolayısile Tekirdağ eski va- pur iskelesi Tekirdağ beledi devredümiş ve Belediyece yıktırı masına/ başlanmıştır. rte n mes> ksadile alacaklar ve Ma Amevikadan gelecek malzeme- nin sigorta muamele: Amerikadan gelecek olan yardım malzemesinin, Ulaştırma Bakanlığın | €a milit #igorta Şirketlerimiz tara. fından sigorta “edilmesi — kararlaştı- Tılmıştır. Saraybımnu antrepoları Devlet Denizyollarına aid, Saray- burnu antrepoları ile deri ve — sag anbarlarının Ulaştırma — Bakanlığı emrine verilmesi ve buna —mukabil Tophanedeki askeri yollama bina ve | ambarları ile Aa. Yabrikalara mid san | barlarır Denizyollarma devri uygun, görülmüştür. bu gelmişti. Artık Verda yolunu tut muş İlerliyordu. Geriye onu mesud etmek kalıyor- du. Bu saadeti Bülendin elleri ara” sında. sandığı vakit sadece garib bir huysuzluk düymüştü. O Zaman iken- di #radesine henliz hâkimdi. Sonra- dan karşısına Metin çıktı. Genc, tikbali parlak, meziyetli ve Iyi Mex tin, anun mücadelelerini adım sadım, fakibetti. Verda onun hislerini görme den geçtiği zamanlar kalbi sevincle, Aciyle çarptı. Yeğenini seviyor, onun saadeti bulmasını istiyordu amma' emellerinin Verda “üzerinde toplan- aasına: tahamimll! edemiyordu. -O aa- doti başka yerde saramalı idi. Ancak, bu ikarışık hisleri gitgide Turhanın huysüzlüğünü ve hirçinlı- gini arttırmış, omü çalışamaz, düşi memez *bir *hale — getirmişti. — Kendi kendine: — Nerda Te aramızda birşey ola” | maz, buna inikân yöktur. Ondan bir şey beklemiyorum, bekliyemem Ye diyordu. Ancak, onu çılgınca aevi yorum ve kıskanıyorum. Bu korkunc düyguüları kalbimden söküp atmam is- Kabil değil. “Onlar benden çok daha kuvvetli... Gece gündüz bu tesir “al- tında çırpınıyorum. Ne yapsam, ne- reye gitsem karşımda o... Bu düşün- celer çalışmama da (Devamı — —a? 1363 Ruml K sâni HER SABAH Fuad Ağralı'nın muhayyel mektubu Üün oski Maliye Bakanı Fuad Ağralıdan muhayyal bir mok- dub aldım. —Anlaşılar aabak başbakan — Saracoğlu Şükrünün benim vasıtamla bizim patrona — gönderdiği Mmeklub hazreti bir hayli kızdırmış Ki © SassiZ Sedasız adam âdeta ateş pilwe Kürüyor : vAllahin belösi adam, durup dürürken başıma ördüğyün gor rabı beğendin ni? Bakanlıklar çakk delidenberi şunum Şurasında ismimi v Nulturmıya çalışıyor, — kendi. “halimde yaşayın gideyim diyorum. Bir zaman- lar beni görünce fitne fücur — Fuad Ağralı geçiyor! diye yarler re Aadar / Eeğilenler son — zamanlarda yanlarından, omuz vurarak gaçsena, yüzüme bile bakmıyorlar, ven. — Moaba bu dak m'? der gini aonnan süzerek yollarına “devam — adiyorlaraı Ben de sevincimden ektorımi uğuşturu- yor, kahkahayı basıyor. ve: — Artık işin dş YAğralı! diye sevini- yordum, görüyorsun Ki arzuma kavuş- tun ve sen de mihayet amutuldum Bundan sonra antika merakını tatmin için yalnız Misirda ae$il, ada bile dükkânlar açabılır, etrafına aitın dar saçabilirsin. Kimse çıkıp da senın için — A bak, eski Maliye Wekili Fuail Ağralı tüccar olmuş! demeği Batırm- dan bile geçirmez. Hattâ dilersen ken- dini zoytinyağı ve — sabun dahi verebilirsin. Mesalâ Asmaltında- ki eski tonoz hanlardan hirinin küf we rütubet kokan bir iki odasını kiralar, kapısının üstüne, kötü bir yazı ite /Ağralı Fuad ve şürekâsı Zeytinyağı ve sabun ticarelhanesi Yevhasını astırır, 'bodrumun. bir köse- sindeki camekânlı yazıhanenin haşı Beçer, bir elinde tesbin, öbüründe kah- ribar taklidi ağızlığa takılı sigçara, hir taraftan müşteri beklerken bir dan da o akşamı hangi içkili we atar turka sazlı gazinoda geçireceğini dü- Şünürsün, Yazıhanenin müdavimleri — arasında eski saftanat günlerinin kıtıç artıklar rından bir iki dalkavuk da bulunacak- 'tır. Bunlardan biri akşama doğru uğ> rar, ezile, büzüle: — Beyetendimiz. köşedeki Kaysorill Rum peynirciye yeni pastırma gelmiş, *ir parça kuş gönü tattırdı, atimallah ağızda eriyor. “Parçayı olduğu zibi etendimize saklattım! müjdesini verir. Zaten iş «Dostlar alış verişte görsün nevinden olduğu için, müjde şerefine yazıhaneyi erkenden kapar, Kayserili Rum peynirtiye uğrayıp dmmiş pastırma paketi almır, âker- dacıdan biraz Vâkefda, yarım kilo da iri karidez de sarıldıktan sonra bir taksiye atlar, gözde Ookuyuculardan birinin söylediği gazinoya —kapalı a- tarsın. Garsonlar hemen koşuşurlar, Bgöz açıp kapayıncaya kadar masa ha- zırlanır ve sen, buzlu Şampanya ko- vasına yaslanmış Kulüp şişesinden har fif hafif demlenirken dalkavuklar kar: şında el pençe Binbir. şaklabanlıklar ederler, kimi alaturka musikide istk dadını överken kimi de — Elendim, bu momteket zatıdveleti miz gibi Demokrat devlet —adamlarını başında taşısa yine hakkınızı lâyikile #demiş olmaz! kabilinden medhiyeler /savurur we sen sazın çaldiğı peşrevin ânliyen nağmelerile dalgın ve karşında teganni sıralarını bekliyan — okuyucu bayanların — endamlarına — baygın bir Halde sabahlara kadar keyif çatarsın! İşte ben tamamile unutulap — sarı gizmeli Mehmed Ağa gibi - çubuğumu (Devamı Sa,, 5; Sü., ae Amer ticaretina arat- ince ince di- —a ae Ticaret Derneğinin yıllık kongresi 1stanbul Düccar Derneğinin yıllık kongresi; bugün saat 16 a (Galata Yolcu salonu dokantasında toplana caktır. Ruzname — gereğince, — kongrede, derneğin genel menfaatlere — hâdim gernekler arasına konması hakkın- da teşehbüs yapmaya salâhiyet va rilmeki hysusu da görüşülecektir. errrrrrrrrrrerrr — TAKVIM * OCAK 1948 x 45 1 Çarşaniha Kasım-82 —AY J — GÜN 28 * Vakitler Vassl a. Güneş N 44 Öğle M 271 İkindi 10 04 Akşean a7 21 — Yatsı 41486 55 1 85 İmsük 5 84 02 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: