10 Şubat 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

10 Şubat 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İzmir İshklal Mahkemesınue neler gördüm? ;_____—____ nıalürk’e tafsilâtı Ve İçyüzü Fazan Ür B BZ Eğer yalatı bir işae - değilse Canbulat bey bu teklifi hamilen buraya gelmiş. Ankarada grup ha linde müracaatın kabul edilemiye- Beği, münferiden müracaat edilme Bi söylenmiş, nitekim münferiden Müracaatları neticesinde Şükrü Ve Canbulat beyler mebus da ol- Kular. N — Tekrar bir daha içtima kata- Fi verildi mi? “ —Bendeniz orada iken verilme- Bi — Kemal beyin nezdinde bir iç- olmuş, o ne vakit oluyor? O daha evvel, paşa hazretle- rinin İzmiti teşriflerinden — evvel oldu. Sonra Kemal bey orada ken- Gilerile görüşmüş. Bize söyledi ki başa hasretleri kendisine iltifat et Mmiş, beraber çalışmayı konuşmuş- lar, Kemal esasen tam söz söyle- mez; paşa hazretlerinin böyle söy lediğini tekrar etti. Biz de <Pek klâ> dedik. Bunu bize ayak üzeri ledi; biz kâtiblere söyledik. Fe bid, Hüsnü, Edhem beyler vardı. — Hamdi Bâba yok mu idi? — Efendim orası daima ihtiyac halinde idi. Belki ayrıca onlara da Böylemiştir, fakat bize söylediği Zaman dediğim zevat vardı. — Cavid Beyiri evindeki içtima- da Hüseyinzade Ali Bey, Hamdi Baba söz almışlar mıydı? —Almışlardı. — Ne üzerinde? — Hâtırlamıyorum. — İttihad ve Terakki meselesi mevzuu bahis olda mu? — Böyle bir intihaba hangi sı- fatla iştirük edeceğimiz mevzuu bahis oldu? — İttihad ve Terakki namına dokuz maddelik bir program mev- guu bahis olmuş.. Hayır. ogram gösterildi.) Vıhbi Bey — Hayır hayır. — Böyle bir pregram tesbit et- mediniz mi? — Hayır. — Bu yazıyı tanıdın mı? — Evet Said Beyin. — Said Bey diyor ki bu yazı be' nimdir ve bunu kâtib mesuller dik- te ettiler; ben de teşekkür ettim. — Eğer bu meyanda ben de var Sam her türlü cezaya razıyım. — Said Bey böyle söylerse sizin nuavenetinizin olmaması mümkün Mmüdür? ..rv. y A YAPRAR Zavallı garb medeniyeti (Baştarafı 1 tmotde) / Sonra düdak bükerek- istihfaf edilen (negrofil) ler dâvayı kazandılar; çün- kü bu kadar saçma düşünce Üzerine siyaset kurulamazdı. Bazıları zentilerin (mikrasefal) ©! duktarını iddla ederler; kendi muhil lerinden çıkıp müterakki bir. muhite Birenler hiç de beyazlardan aşağı kal- Mmıyorlar; meselâ (Renâ Maran) ismin de bir zenci muhafrir - taniyorum kl (Batouala) ismile yazdığı nefis bir Fomanı 1821 senesinin (Goncourt) mü kâfatını kazanmıştır. Birde zenciyi ayrı bir. muamtleye tâbi tutmayı hatırımıza bile getirme- Mmişizdir. Bilâkis esaretin Ilgasından evvel, evlerimizde bulunan zenci dadı- lar çocuklarımıza bakarlar, onları bü- yütürler ve pek severlerdi. ir Yırtina He memleketlerinden kopan bu yap- raklar girdikleri allelere bir sarmaşı metaneti ile sarılırlar ve - ruhtarının bütün şefkat ve sövgi ihtiyacı Wle baj danırlardı;. evlerimizde ehemmiyetli Mevkileri vardı Şark medeniyetinin bu renk mes'ele- #ine ne kadar ehamntiyet vermediğini anlatmak üzere şu kadar diyebiliriz KI Osmanlı saltanatı devrinde Şeyhülis- Jâmlık makamına kadar yükselen bir zat kendisine hayat arkadaşı olarak bir zenci kadın intihab etmiştir. Hattâ- ilk defa meşihata geldiği zaman sad- Fazâm Ali paşanın haremi meşihat ko- Nağına ziyarete gitmiş. Kendisini Şey- hülislâmın haremi karşılıyarak salona almış; misafir hanimefendi bu aenci kadını Malardan — biri zannoderek Banımefendi konakta yoklar mi? Zeki kadın bozmamış : — Hayir etendim demiş bugün bir ziyarete gittir Hiyyelerini ağırla Mmak vazifesini cariyeniz ifa ediyorum. Zenci olmasına rağmen bu vakur banımefendi herkesin hürmet ve mu- habbetini celbetmi, İstanbul, nükteye /Bün (Meclis-i-vükelâ) da maharattar hsolunurken biri «Kara Haliler yi Sormüş. Hazır — ösvabliliğile — meşhür #lan Köçsolzade Fuati paşa Şeyhülis- Aâmi İşaret edörek derhal — lükirdiyi Şötiştirmişi — Onu efendi hazretlerina sorun! sulkasdın Tefrika No, 171 — Doğrudur fâkât bendeniz van Tümattar değilim. — Olmamak olmaz, Kara Kemal Beye sen daha yakın - bul Sun, — Evet malümattar olma lâzım, Pakat Kara Komal Be zılarını Said Beye yazdırırdı. — Salid Beyin bildiği ve t ettiği programı bilmemekliğin ©- lür mu? — Evet bilmemekli lur. — Cavid ve Cahld Beyler bu programın bulunduğunuz içtimada ayor- ksir im garib o: hazırlandığını söylüyorlar — Belki bendeniz gittikten son- ra müzakere edilmiş olabilir. — Yâni daha hususi bir içtima- da? — Olabilir. — Bir program daima bul, ğüun bir yerde elden ele dolaşır da | haberdar olmaz olur musun; bun | dan gizli bir maksad olduğu ve n seleyi saklamak istediğiniz anlaşı- hr, — Bu takdirde Said Beyi lütfen çağırınız V& bana karşı söylesin tâ ki cürüm olup olmadığı anlaşıl- sın, — Diğer arkadaşlarımızın malü- matı var mıdır? — Vallahi bilmiyorum. — Sen Kara Kemale Hi en ziyade yakınsınız. Binaenal, bilmemekliğin imkâ —Beyefendi zahiren K yin mahremi görünürüz. kikatte böyle değildir. Biz vesaire işile uğraşırız. — Bu safhayı bırakalım nesi geçti diyelim. 340 5. bir muhalif fırka yapilm: fında Kemal Beyle temasi Bunun hakkında ne biliy — Birşey bilmiyorum. - Ali İhsan Beyin © tarihlerde İstanbula gelişini hatırlıyor mu- sun? — Her zaman gelir giderdi. — Onun ifadesine göre toplamıl- mış böyle bir fırka programı etra- fında görüşülmüş. — Bendeniz malümattar lim. — İkinci grupun Kara Vasıf beyle konuştuklarını — Sahaddin Beyin evine gittiklerini - bilmiyor musunuz? — Bilmiyorum. Terakkiperver fırkaya dahil olduğunu dair de ma lümatım yoktur. Vallah bu eşha- sın Mesadet hanında toplandıkları ni bilmiyorum. — Demek bir fırka teşekkül e- derken, Kemal Bey seyirci mi kal dı? — Kemal Be seyirci olacağımızı söy — Ne zaman. — Terakkiperver fırkanın teşek külü sıralarında biz sorduk o söy- ledi. — Cavid Beyin evine niçin gö- türdü öyle ise, —Vallahi &: adamlarla akdet dir, — Terakkiperver firkanın me, dana çıkmasından sonra da bunun' la alâkadar olmadı mı? — Bilmiyorum efendim. — Möesâüdet hanırida onun daire #i yanında bir odamız var — Evet iki numaralı fakat bu akat ha intihab 39 se sinde etra- | r oldu. unuz? deği- bizim bu - işlere ledi. amadım, Büyük m ilk içtima- odaya kendi gider gelir! (Devamı var) Bu, onun ikinci benliği — idi ve bunda Turhan Yılmaz başlı başı: na yaşamakta 1di. Bu duygularını, 6 na yazdığı mektuplarda bir derece ge Kadar anlatmağa çalışıyordu. Ge- len cevaplar kısa olduğu Kadar teğ. wik-edioi 1di amma bunlarda, sanat. âr Türhan Yılmazın içinde yanan mukaddes ateş eksikti. O, Verdanın muvaftfakiyetleri için seviniyor, onu tebrik ediyor, kendinden hiç bir ge: wermiyordu. Esasen kendi hayatına Bit en ufak bir kelime bile yazmak Jüzumumu düymuyordu. Ona ait ha berler yine Metinin yazıları ile geli yordü. Tki genç, saadetlerine engel olan Türhant sevgi ve hürmetle anmak- tan kendilerini alamıyorlardı. Ancak Verdanın — mektublarında — sanatkâr 'Turhana büyük bir parça ayrıldığı halde Metininkilerde amcasının &h hâtinden bahseden kısa satırlar gö rülmekte 14 Genç adamın, Verda- nin Üzerinde ağır abasân tesiri ya- vaş yavaş hafifletmeğe, azaltmağa, ona hâkim olan acıma hissini unut turmağa çalıştığı muhakkaktı. Nİ tekim, ilk ayrılık aylarından onun bir mektubunda şu cümleler yazılı tdi « Verdacığım sonra arncam için hi, me. onün büyük bir kriz geçirdiği Şüphesizdir amma bu krizi atlatmış olduğunu gösteren belir anberi köşke odunlar ormaniyesiz ka- OkKkUYLOU DİYORKE | Orman Genel Müdürlüğünün dikkat nazarına Köylüler arasında bir Tâf var: Anlıyana sivrisinek saz anlamıyama — davul zurna az derler, Bir toraftan $izin d 1 neşriyatınız diğer yan dan köylülerimizin Ziraat Ve kâletine ve orman umum mü dürlüğü müracnatlarımı- zan hiç bir netice vermemesi bizleri üzmekte ve ormunla» rımizın tahribatına kastodil- miş olduğa kanaatini vermeke tedir, , Orman! eti gindenberi mühendis ve me- ürların — ormanlarımızı de- amlı olarak tahrib ettirdik» yazmadığımız m 1. Öyle olmakla Bora- ber bugüne kadar ormaala- rı gezmek üzere bir müfettiş bile gelmedi. İki gün evvelki Cumhuriyet — gazetesinde de okuduğumuza göre Beykozun Deresekâ köyü muhtarlığı da orman mühendisinden ve mü düründen orı 1 tahrib ettikleri ve orman suistimal- leri için şikâyet etmişler de- mek ki bu m bir endis ve mü- dür hiç şeyden — hattâ yok. Herkes Amerikan- ban- kaları hesablurile meşgul. İ- ki ardı arası ke. ydanberi silmeden — köyü Rıva zün deresi civarında bir kaç mo- törle bir askeri — müteahhit türedi. Her gün üç dört mo- tör odun kaçak olarak yük- leniyor. Motörlere bazan me- mur tarafından ormaniye ke- siliyor. Fakat 300 kantar o- yüklendiği zaman 60 dun kaatar bilemedin 70 kantar © kesiliyor. orman teri ka- çırılıyor. Vani bütün motör kaçak olarak yüklenen odun larla gidiyor. Ve bir tezkere i üç sefer gidip geliyor. ik edilirse bu odunla- rın ormaniyesi olmadığı görü lür. Ormanlarımızın bu şe- kildeki kaçakcılıktan kurtar- rlere mülkiye mak için bu FEN FAKÜLTESİ DEKANLĞINa Fen Fakültesinde talebe ola- Fak kaydımız. mevoud, — sömestr harclarını tamamen ödemiş bulu- nuyoruz. Eski öğrenci olduğumuz için bizlere ne hüviyet ve ne de şebeke verilmemektedir. Ne şart tahsillerimizi idame ettirdiğimizi tesilm edersiniz. Na tramvay - ve va- n farkış tatebe - çin pek de küçümeenir bir vazi- yette değildir. Her birimiz muh> 'tetif yerlerden, müteaddid soler- lerden sonra, ders ve lâboratuva ra yetişiriyoruz. Faküille bir karar vermedi. Va tâlebeyiz voya değiliz. İki şıktan birisi. Müşkül durumumuza bir an evvel son vermek isteğile neş- ren tavassutunuzu rica oderiz. Fen Fakültesi eski öğrenciler adına Arcan dar altında kil hususunda, ! , | vicdanımdan bile korknuadan orm: amızı tahrib — ettiri- | yorlar. Öyle ya arayıb soran Aşk ve his romanı Büyük Yalan YENİ SABAR DAHİLi ' HA BEDL[F,W İstanbulVılayetı ve Belediye Rei Ankara, vilâyet ve belediye Baş kanlıklarının ayrılmasma dair ka- nun tasarısının kabül edildiği, İs- tanbula aid tasarının ise bir müd- det sonraya bırakıldığı malümdur, BU teh vilâyet ve b diye büdce ile idare ol rülmüştür Esasen Ankara ilinde, ile belediye lar idareleri duğundan ayrı büd lunmakta idi, Halbuki İstanbı ! ÜTEFERRİK iinde vaziyet P.T.T. memurlarının elbiseleri hâlâ verilemedi —h P. T. T. memurlarına her yıl verilm dense verilememiştir. v L rin malzı bir müddet me bulmak üçlüğü do- geciktiğini fa- kat şubat ayının ilk günlerinde el- yısile bisenin tevzi edileceğini bildirme- sine rağmen ayın ilk günleri geri- rin hâlâ dikilme- 7latm ağustos a- de kalmış elbi. diği ve ancak yı sonunda yapılacağı anlaşılmız- tır. Gd rete de düşürmüştür. Konser tarifelerinin tebdiline aid çalışmalar sona erdi Geçen hafta içinde muhtelif kon serlere ald tarifelerle sınıf ve tas d işler ikmal edil- rife tebdiline miş bulunmaktadır. Diğer taraftan, stadyumlar ve maç biletleri üzerindeki çalışmala- ra devam edilmektedir. Ş pi d, Tek tip ekmekten şikâyet artıyor Tek tip ekmek hakkındaki şi- kâyetler gün geçtikçe artmakta- dır. İlgililerin verdikleri malümata göre, çeşni yeniden te: ekmeklik una karıştır çavdar miktarı azaltılarak, mikdar mısır ilâve olunacaktır. Dün şehrimizde şiddetli bir zelzele kaydedildi Kandilli Rasathanesinden bildi- rildiğine göre, dün şehrimizde merkez üstünün İstanbuldan 625 kilometre uzaklığında olduğu an- laşılan tahribkâr bir zelzele kay- dedilmiştir. Yağ fiyatları 10 kuruş ucuzladı. Umumi piyasada*olduğu gibi hu sahasında da bubat ve bakliyat durgunluk devam etmektedir. Ancak zeytinyağı ve piyasasında dedilmiş, zeytinyağı ve sadeyağ fiyatlarında 10 kuruş kadar bir düşüklük olmuştur. Bu yıl sabunluk nin iyi olması, sabun fiyatlarını da düş 8e b olarak, İ#tanbul ânin yıllardan- beri müşterek çalıştıkları ve ayni dukları, bu ba kımdan tasfiye işinin uzun zama- na mütevakkıf bulunduğu İleri sü- vilâyet ayrı teşkilât- halinde olup başkanlıkları bir şahsın uhdesinde toplanmış bulun lerle idare o- i mutad olan elbiseler, ne- başmüdürlüğü elbisele- in bu lâkaydisi ilgili memurları üzdüğü gibi hay- üt edilecek, lmakta olan bir sadeyağ çük bir hareket kay 'ağ rekoltesi- ürmüş ve buna mukabil eks Belediye Başkanlığı |İki teşkil muhtar bir hale geldikten sonra* nin selâhiyeti daraltılacak.. hiç de böyle değildir, bilindiği gi- bi belediye ile özel idare yıllarca müştereken çalışmışlardır ki tasfi- yeleri cidden bir mesoledir. Bu husustaki — çalışmaların bir yıl zarfında tamamlanabileceği ve ancak o zaman beledi. kendi- #ini muhtar olarak idare edebil. Üi ileri sürülmektedir. İstanbul ili vilâyot ve belediye teşkilâtları muhtar bir hale ge dikten sonra, belediye rolsi uncak kaymakamların salâhiyot ve vaz feleri tahdit edilerek yalnız yet ve asayişin sağlanmasına n hasır kalacaktır. Bu takdirde zalarda belediye gubeleri a: belediye memurlukları i! nacaktır. mani- ka- arak ADLİYEDÜ Nuri Demirağ Maliye Bakanlığını dâva ediyor ni Milli Kalkınma Partisi lideri Nu ri Demirağ <Milit Kalkınma istik- razları> nda partisinin tismar edildiği iddiasiyle — Maliye Bakanlığı aleyhinde Devlet Şüra- Bına müracaat ederek bir düva açmıştır. Devlet Şürası iddiayı hak h gördüğü takdirde istikrazların ismi değiştirilecek ve di rıca tazminat isteme ha bilecektir. Bar artistini öldüren katil anlaşıldı İki ay evvel Beyoğlunda işlenen cinayette Doğan Saz barı artistle- rinden Suzan Konşu bıçaklanarak öldürülmüş, Ali Celil adında bir şahıs da kıravatında görülen kan lekesi üzerine katil iddiasiyle tev- kif edilmişti. Celilin tekmil inkâr iddialarına rağmen kan | tahlili neticesinde katil olduğu an- laşılmıştır. Sanık yakında ağır ce- za mühkemesint sevkedilecektir. Yeni mahkemelere faaliyete başladı Adliye binasından mülga Milli Korunma mahkemeleri salonlarına taşınan dört tisaret mahkemesi i- le bu mahkemelerden açılan salort lara nakledilen yeni 3 üncü ağır ceza ile asliye 9 uncu ve 10 uncu ceza mahkemeleri dün sabah faa- liyete başlamışlardır. Ö ÜNİVERSİTED, Namık Kamalin heykeli yapılacak önaRn Büyük vatan şairi Namık Kema lin bir heykelinin yaptırmak gaye sile, Milli Türk Talebe Birliğinde | bir komisyon teşkil edilmiştir. Bu münasebetle, hayırsever ve zengin vatandaşların yardımlarını | temin için bir de «Teberrü Lister Bi açılacaktır. Bu hayırlı iş için, şimdiden bir iki zenginin müracaat ettiği öğre- nilmiştir. Yaj a sel- me kaydedilmiştir. Meyva ve sebze fiyatlarında bir değişiklik yoktur. Tefrika : 65 —x l xml'— gilntin akşamı piyanoya oturdu, sa- atlerce çaldı. Dün de onun kendi e- serine çalıştığını annem söyledi. Ke sik kesik melödiler ortalığı tutayor muş.> Bir başka mektupda da şöyle di- yordu: € Dün babamın misafirleri vardı. Şevki beyler vesaire.Amcam da sena lerdenberi ilk rasına katıldı -Ben odamdan onları seyrediyordum. Atacamın bahçede Ki sandalyalardan birini çekip Şevki beyle tavla oynadığını görünce öğle sevindim ki...> Bir üçüncü mektub büsbütün ©. mid verici oldu: defa olarak onların 8 < Amcam — çalışmalarından —pek memnun olduğunu dün yemekte ba- bama söyledi. Hatta, a in korka korka ileri stüirdüğü (bir er ver- me) fikrini de reddetmedi. Bilâkla, kaşlarını çatarak uzun uzun düştin - dükten aonra: (olmıyacak şay değil. Çoktanberi halka irendimi dinleteme da olduğum kadar, - bir onu yakmıştı. h ama nihayet onun hA! Götekt muhakkaktı vazzez Tahsin FERKAND dim. Beni unutub unutmadıklarını an lamak enteresa sun ya maddi ve manevi bakımdan 1 yileşiyor Yavaş yavaş eski sanatkt- Ti bulacağımızdan — şüphe etmiyo - rum.> , olür) dedi. Görüyor. Metinin bu yazıları git gide genç kızın Üzerinde şifali bir tesir yapmak tan hâli kalamazdı. Bi belirmeğe başlamıştı. Bu ışığı par latmak için kendi kendine telkinler & Utukta tmld işı apıyordu. — Onun anorma! duyguları elbet te ki günün birinde zall olacaktı. El N yaşını aşmış bir adamın yüttüğü bir kızı uzun zaman sevme elinde bu imkân olamazdı. Bu, bi yanın ateş halinde klaşınca bu a dü. Bunun teş de için 'Turhan Yılmazın büyük irade kuvve ti kullandığından şüphe etmiyorum şahsiyetinin calb duygülarımı yeneceği de ğa başlıyorum. Büyük sanatkâ; yat makinesini bozduğum iç dar vicdan azabı duymakta idim! B azab iki değilim, geneliğim bu feragatan beni meni Ü. Hattâ onu memnun ve mesud € mek bahanesine bile, kendimi onun kolları arasına atamam. Bu Oh, çok şükür! Rahat nefes almıa n ha bakımdan — beni sarmışı Hem sanat, hem de insanlık Turhan Yılmaz ne bi a adam! Fikirleri. duyguları ne kadar bambaşkat! Ne derece yüksek Diğ, tarafdan, —onun sanatkâr tarafında da ne büyük bir şahsiyet var! Bi Zamanlar, onu kurtarmak için kendi mi feda etmeği bile düşündüğüm o du. Ancak, ben onum gibi (melek) (insan) ım. — Hodbinliğim, a mad di bir tmkânsızlık vardı Onu bir ba ba tanımıştım, ona kargı düyüülarım değiştiremezdim. Zavallıcık bunu bende: anladı Bi Açin değil midir Kt ağzınd İ fak bir kelime bile çıkmadı AAA AAA DA AAA AA ae aa ae e setsem mi? Hayır, hayır. Bunu yap- mamaliyım. Onun gurürüna dokun. N ııus muş olurum; Bundan evvelki hisleri Hicrı ni anlamıyor göründüğüme göre, on Rebiüi. daki büyük değişiklikten de bahset K “N evvel | aa aa aa ae aa ananm İ İFER SABAH Okuyucu mektublarila Ege tütün piyasası ga 7 Şubata kadar 30 milyon kilo tütün satıldı karşı karşıya... en Firdöndü Yalman Çefdök B fin peşinde İstanbulla Atına Arasında hava- yolculuğu “yas parken, beni İstanbulda sanan okuyun cularım, Hüdâlarına sığınmışlar, bana bir sürü mektub göndermişler, İstana bula dönünce bu mektubları masamını üstünde beni bekler — buldum ammaş 'no çare Kİ bİP kera de Yatman Çeles binin <Tezvirate — dosyasından — istine —— sahlara başladığım için, — karilerimin Ege bölgesi tütün piyasası açıl-| mektubtarına cevab — yetiştirememiş. dığı günü Ti; müstahsilin piya-| tim. (Vatan) başyazarının elde etti- ya arzettiği tütünlerin çok dun tlarla satıldığı, bu vaziyet kar- sında Tekelin satışlara müdaha- Bim, gizli dosyalarından bir tanı Wsası sona erdiği için, bir iki Bün n gi ZİZ Okuyucularımla baştaşa — kalabilis le etmediği, bundan da müstahsil| rim. köylünün fevkalâde müessir oldu- gu hakkındaki dedikodular devam | — İstanbuldan gaybubetimde n mektedir yakın mektubu. bana bir karlim yaze İlgililer nezdinde yaptığımız tet- | mış. Eski harflerle kalame” alınmış kikata göre, bu söylentilerin kati- | bu Mmektubunda, sadece -karls» imrae yen aşlı yoktur. smi kullanan bu karlim — benden hig Ege bölgesi tütün piyasasının açıldığı tarihten yedi Şubat akşa- bir şey istemiyor, sadese münevver bir Türk kadını olduğunu, mına kadar otuz mülyon kilo tütün | rında, hattâ her kelimesinde antatan satılmış, bunun beş milyon kilosu- | bu tam münasile gün görmüş, eyyam nu Tekel n na etmiştir. sürmüş dişi arslan, günün binbdir dere Bir taraftan Gümmül di arasında kendisine üç beş dakika- Bakanlığı, diğer - taraftar lik hoşca vakif geçiritiğimden dotayı Tütün Limited Şirketi tahsilinin zarar görmem sun. a ; daha piyasa açılmadan evvel * rekli tedbirleri almıştır Kayseriden Ahmed - Özyirmidokuz Bu arada bir müddettenberi ra- | yazıyor hatsız bulunan Tekel genel müdü rü Hüsnü Kortel dün sabah vazi- Sayın Fıkracı, İlk önce isminizi fesine başı nıştır. ze (Fıkracı) diye hitab ttğimden Alâkalı mehafilden sızan mütem | - dolayı affimızı — dilerim. Bir kaç gün mim haberlere nazaran; Kortel,| evvet (Yeni Sabah) sayın Konan Öne- bir kaç gün zarfında İzmire gide-| rin istifasını müteak!b (Vatan) başı ve tahavvül eden fiyatları müstah | mız tehlikeler) unvanlı 'seri — yazılar sil lehine çevirecektir. yazdığını ve ayni azetenin ayni _LA ARİFYE yazılarının muhterem M ale Girektineci x aMatinNlİ , batkaştaı Talebelere verilecek) smaml Ha lan decümüm okuyucular gibi, esefte disiplin cezaları aKi l Bundan böyle, lise ve ortaokul- | larda verilecek disiplin cezalarını | incelemek Üzere, Milli E; Mü- dürlüğünde bir üst disiplin kurulu | teşekkül etmiştir. ş | okumakta ve (Vatan) — başyazarıını esas gayesinin ne — otduğunu — bugün anlamış bulunmaktayım. Eğer A. € min Yalıhan maddiyatı her şeyden ds güN sanıyor ve sayıyorsa — aldan, Hem de pek çok.. Fıkracı — Sizi bu hakikati, geç de olsa nihayet — anladığınızdan — dolayı tebrik ederim. Ancak şu noktaya da Disiplin kuruluna Kidemi en faz la olan ortaokul ve lise müdürle- vt ihtihab:edilmiğtir. balmumu yapıştırmak gerektir. ki bu hakikat bütün Türk milleti taralından nlaşıldığı a ortada müna- POLİSTE Aanlaşıldığı dahikada da ortada kaşayı muoid bir hal kalmamış olur. Mektubunuzün Yılman Çölebi tarafın: dan şuna, büna larziye varimmazi at Ortaköyde bıçaklanan at e temas bile etmiyorum. Zira bar kundüracı öltü Te mevulu zat bir sen eee el —— ce alır Bir kaç gün önce Ortaköyde * alacak meselesinden çıkan kavga | — Maltepeden İ. A. D R. C. ru sonunda kunduracı - İsmail Çe tarafından bıçaklanan Kaluş Gök- | yoğlu hastahane | sinde dün ölmüştür. Katil İsmail Çetin derhal tevkif edilerek sor- gü hüâkiml kolunmuştu! Bir çocuk kaynar suda haşlandı Firuzağada Güllabici sokağında | 54 numaralı evde oturan İmadet- | tinin 4 yaşındaki çocuğu Erkal, ev | velki gün içinde kaynar su bulu- | nan leğene düşmüş ve vücudü haş la le mektub gönderen okuyucuma: Azizim, son ©o sualleri - bana değll İktisad (pardon Ekonomi) Bakanına sormalı idin. Ben de tabii senin zibi © yalnız saygı değli bir hayli de kay- B1 değer, teşkilâtım ve bu arada Sü- mer Bank nami allında bu - milletin başına musallat edilmiş teşkilin sırt- tan hançerlediği mağdurları arasında» yım, Hattâ kâğıt İşinden ötürü bü- tün Babıâli bu beylere okumaktadır. Ancak dua mi okumaktadır, yoksa ga- zel mi? O cihet başka mes'ele. Kimi kimden şikâyet ediyoruz. yahut Ah- bablar bulmuşlar sağımtı bir inek, sa- &p dürüyorlar. — Büna edilecek dün: <Alah islah etsini> olamaz. Hep bir- Tikte: CTanrı Canmı alsın da yeniden Batk buyursunt» düasını sabah akşam tekrardan başka çare yok. Hürmette- rimi FIKRACI mıştir. Şişli Çocuk Hastahanesine dırılan Erkal biraz sonra ölmüş- tür. B a l Fiyat etiketi rinde tahr i/'ıı!! | | yapan satıcılar Bir çok esnafın fiyat müraka- besinden kaçmak için, etiketler ü- zerinde tahrifat yaptıkları tesbit olunmuş bu sebeble yeni etiket tip leri hazırlanmasına veril- miştir. | Haydarpaşada inşa Diğer taraftan geçen hafta, 32 «dilenverem pavyonu kasap, fırıncı, satıcı ve manav hak kında zabıt tutulmuş, 36 esnaf ce-| — Sağlık müldürü Dr. Falk Yargıcı zalandırılmıştır İ dün de, Kadiköy havalisinde, tef- tişlerine devam etmiş ve bu me- yanda; Haydarpaşada inşa edil- mekte olan 100 yataklı verem pav yonunu ziyaret etmiştir. Dr. Faik Yargıcı; pavyonun, â- cil ihtiyaçlar göz önüne alınarak, haziran nihayetinde ikmal olunma sı için, ilgililere gerekli talimatı vermiştir, Diğer taraftan yeniden hız ve- rilmesi kararlaştırılan sıtma sava- Şı için yapılan hrazırlıklar sona er- mek üzeredir. SAĞLIK karar gük bir et hareketile beni kendine yaklaştırmağa kalkışmadı. Fakat beni nâsıl, ne 'kadar, nöre lere kâdar severdi yarabbi! Böyle bir aşkı Hattâ Metinde bile bulamadım. Nitekim beh de bir insanı bu kadar Üstün bir ferağatla #evemem. Onun bu hasta denilecek kadar derin duygularından nihayet siyrila bilmiş: olması ne büyük bir saadet! İstanbula gidişte onu yine kıymet bulacağın. Yine bir N hocam olarak Bu yı içinde yapılacak sıtma likte çalışacağız. Yine “""*“m*;“““' savaşında tayyare ile D. D. T. başmda da sanatkâr 'Türhan Yılmaz | Bulamlacaktı. —. yine yaşadığını isbat edecek, bize gü zel eserlerini dinletecek. « 'FAKVWİM * ŞUBATI9ES Acaba mektubumda ona müstak- bel çalışmamıza ald projelerden bah bununla Metini Mektublarımızda unduğunu bilm: memeliyim. Hen ele vermiş olurum. ona ald satırlar bu satı 22 Kasım 95 — AY 2 — GÜN 30 li melidir. Sevgili, sevgili hocam! Onu yine akitler — Vasati Ezanl müşfik gözlerile, sevimli hallerile, s. D S D tatlı sesiyle y rmek ne bü- Güneş Te rzeş yük'bir san Öğle 12 28 6 58 Hele Viyana dönüşü; sanat yolun- İkindi 19 17 9 da benim ilerledi örünce ne ka Akşam ıT 38 12 âar cek. Mübalâğfalı” tavırları alsı 194900 1 3 D bana şöyle di- imsâk VH2 ı 37 yecer (Devamı varı

Bu sayıdan diğer sayfalar: