10 Mart 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

10 Mart 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYFA: Z SİYASİ HATIRALARIM| Yazan: Profesör Kenan Öner b — 40 — , TAHAKKÜM ZEVKİ Bu kadar tuzun süren bir itiyadın ferd ve cemiyetlerin tahtoşsı Aruna soktuğu tesirleri kolayca bir tarafa atmak kabil olamı fını tahmin o kadar güç olmaz sanırım. Şöklen olsun istibdada » tek- e vuralı yarım asra çok yaklaştı. itiyadın — izlerimi hâlâ Eıml._imızdn bülmayor. muyu kadar karışık wakıalara dâlma- Han da bu hakikati 'alnız bizde değil, dünyanın :-Gelip geçen in- o mak- kabildir. her tarafında çalışan eli deynekli polislere bakını: banlara, nakil vasıtalarına (Dur) veya (Geç) emrini verdiği Rehresindeki ifadeyi okuyunuz, bu tahakkümün ruhunda bıraktığı gururun akislerini orada kolaylıkla görebilirsiniz. İnsan denilen mah- lük, mef'i veya mazarratı başkasına aid tahakkümlerden bu kadar | zevk duyarken neticesi nefsine, ailesine, akraba ve dostuna taallük eden emirlerden meler hissedeceğini yorulmadan — keşfedebilirsiniz. Böyle olunca da mütehakkim ruhlarında, boş kafalarında dehâ farze- deh Mmütereddi insanların bu zevk ve gururu kendiliklerinden - feda edebileceklerini beklemek hamakate yakın bir safiyet ölmaz mı? Eyet, Demokrat Partinin- tecssüsünde iktidarı Şu veya bu şekildi elde tutanların zâhiri müsamabaları göz götürmez bir hakikattir. Ra kat bu müsamahanın Halk'Partisinden dışarı fışkıran akisleri, Bayat ünün bir muvazaası şeklinde töçelli etti. Bu şayıalara göre zâhiri urtarmak ve bu Demokrasi oyununu başarmak için İnönü tana- hali fından vâki olan dâvete Bayar icabet etmiş, hattâ aldığı paralarla kilâtını kurarak -Fethi-Bey hailesinin tekrar edildiği tarzındaki iddia- lar, kendini millet ve memleketin sahibi sanan Halk Partisi mer den, vakit geçtikçe kutur ve muhitini arttıran dalgalar şeklinde vat nın her yanını kaplamağa başlamıstı. Bu.ilk tezahür (Tavşana kaç, t zıya tut) siyasetindan başka bir şey olamazdı. Halbuki Demokrat Pa: tinin mensubları içinde hiç kimse böyle bir oyunda rol almak niyetindi değildi. Her şeyden evvel hakikatte-böyle bir muvazaa olmadığını kat'i | mücadelelerle fülen isbat etmedikçe yıkilmak mukarrer bulunuyordu. | Demokrat Partinin bu mücadelesinde huşunet bulanlar, kabahati bu- | nun saikına yüklemelidirler. | Bu ilk mücadele devam ederken iktidar partisinin yüz binlerce lira sarfile-Sivasta neştine koyuldukları Ülke gazetesinde yeni bir propa- ganda başladı: Güya Demokrat Barti-iktidarı ele alırsa memleketteki camileri kapatacakmış tarzındaki yazısile taarruzun istikameti değisti- rildi. Demokrat Partinin faaliyetinç karışmam zamanına rastlıyan bu propaganda, milletin ruhuna din ve taassup tohumları eketken, muha- fımlarımın bilmeden şöhret kazandırdıkları Evamiri isna sındarLâiklikle dinsizlik arasındaki farkı idrâk ederek — Yobaz ve € vişttahakkümünün yenilenmesine 'meydan bırakmamak — kaydi mutl: kile— hâlkın. dini tedrisatını temin etmek vücubunu da ilân etmiştim. Ülke gazetesinde bizi cami kapamakla ittihama yeltenen zavallı muârız larım bu sefer de İstanbulda bir mescit açmak töhmetile beni tahrik- cilik, mürtetilik ve'daha'bilmem nelerle tezyif edip durdular. Söz ve | fikirlerim elbirliğile karikatürize edilerek koparmadıkları kıyamet kal- | madı. Hattâ bunlardan biri, çak:hoşa gitmiş olmalı ki Tiridoğlu tara- aşere'm ra- fından orijinali Cemal Nadirden alınarak partideki odasıma asıldı. Bu efendiler nazarında mevcudiyetim bir hacıyağı kaynağı haline getiril: di, adeta benimle Derviş Vahdeti arasında bir fark kalmadı. Daha-sonra Demokrat Parti memlekette Moskof parasile - çalışır | bir”Rus ajanı etiketirle mazhar 'öldu. Bu isaadın lâyık olduğu kadar | şiddetle reddine memleketin âli menfaatleri mütehammil olmadığı için | tam bir itidallebunun aslı olmadığınıilânla iktifa-ettik. Hattâ bu gün resmi ağızların bile isnattan çekinmedikleri bu çirkin dedikodular kar- | şısında hakikatin tahakkukunu zamanın yanilmaz hükmüne bırakmağı milli bir vazife saydık. Fikrimce, mütehakkim ruhları ezen şey, kendi istibdadı değil, ta- hakküme maruz: kalanların tahammül kabiliyetidir. Bunu — ölçmeden yapılan savletlerdir ki mazlumdan-evvel, zalimi yere serer, Halk Par- tisini bugünkü hale getiren tek âmil de gübhesiz bu olmuştur. Büu ta- hammül, hattâ Atatürk devrinde bile:ölçüsünü aşarak Fethi Bey oyu- nunun İzmirdeki âkislerile göze batarı bir hal aldığı halde Serbest Fır- kanın ortadan kalkmasile her şeyin düzeleceği milli infialin sevgiye | döneceğini sanan Halk Partisi, talttlakkümünü milletin tahammül dere- | cesine indireceği yerde tazyikini arttırarak son Cihan Harbi de'isi alt- üst ettiği için cebir, tazyik ve bütün tahakktimlere rağmen idate ipinin | elden kaçmasından, Demokrat Partinin de, hükümet ve Halk Partisinin | yoluna döktüğü devedikenlerine rağmen inl £ Bahasında ilerleme- sinden başka bir netice veremedi. Evet, muârız teşekküllerin yaygara- | en keryan yürüyor, dakikalar geçtikçe milletin müzaherct ve sevgisine mazhar oluyordu... İş başında bulunanlar, halin delâletile istikbalin aleyhlerinde ha- zırladığı âkibeti sezmiş bulundular. !En kestirme kurtuluş yolu Demok- rat Partiyi.de Serbest,Fıtka gibi altüst etmekten başka bir şey ola- mazdı. Cihan temayülü karşısında buna .cesaret deyme yiğitin harcı olmadığı gibi Fethi Bey de topraklara karışmış, Demokrat Parti ise milletin müzahereti sayesinde 'tabii yolunda umulmadık mesafeler ka- tederek mevcudiyetini muhafaza ve idame:edecek bir hâle gelmişti. Bu- na cesaret edemediler, Yapabildikleri |şey, 'bu partinin ocak ve bucak- | Innrmkunmadmı varkuvvetile faaliyetini önlemeğe çalışmaktan iba- | ret lşse 'i ş Demokrat Partimin memlekette ve millet arasında mazhar olduğu hüsmükabul, yalnız hükümeti destökliyen ve elde tutanların değil, De- mokrat Parti menşublarınsın da umduğu inkişaf hududumu aştığı bir- denbire -görünmeğe- başladı. Bunu #ezen iktidar partisi geçecek her gü- 'nün kendileri için mukadder âkibeti yaklaştırdığını hissediyor, milleti hoşnud edebilmek yolunu:bir türlü!bulamadığı gibi zeeri ve cebri ted- birlere de kâfi-derecede cüret edemediği için vakit geçmeden yapılacak direkt bir hamle ile muârızlarını boğmağı daha pratik bir usül far- zediyordu. Filbakika bucgsıralarda bütün devlet teşkilâtı, Belediye Mcc lislerinden ihtiyar “heyetletile mahalle muhtarlarına 'kadar, her ' şe: Halk Partisinin birer şuhesi ve icra vasıtalarından.başka bir şey deği dir. Bunları elinden kaçırmadan ve Demokrat Parti daha tehlikeli bi hal almadan yapılacak savletten başka ümid çaresi kalmamıştı. Onla da böyle yaptilar. y 1946 genesinin mayıs ayı Türkiyenin partiler tarihinde bir dönüm noktası ölduğu kadar Demokrat Partinin inkişafını durdurmak itin.hev vasıtanın meşru farzedilmeğe başladığı zamanın mebdcidir. İster bi isterse yüzrpattili'bir'idare #istemiride siyasi partilerin birbirine karsı hud'a ve desiselerine —mâkul haddini geçmemek şartile— cevaz veril se bile iş başında bulunanhükümet, mensub öldüğu parti kadar, bütün milletin de , malıyolduğu .için 'bu cevazdan “hükümete 'hisse ayrılamaz, Bu sebeble de hakikati,gizliyerek cazib #ebeblerle 'millet aleyhinde ic- raatta bulunmamalıdır. Bu cen ttabii hikmeti hükümetin -muktazası olduğu halde hükümetin meeliste temin ettiği beşe karşı yüzlerce ekse riyete dayanarak Belediye'seçimi kanunu ilejişe başladı. — (Devamı var) geRaR vacaam | Kenan Önerin Siyasi Hatıratı Dolayısiyle Aldığımız Mektablar İ » Beraerenanmace | ö HKenan Öner diyorki: Demokrat Parti üyelerinden Kâzım Kap kimse on: Bu sütundaki yazılar bir müdafaa değil, nasibin içine soktuğu Demokrat Parlinin ruhunda biraktığı izlerin hikâyesidir. ve kimseyi ,memnun etmek için e yazılmamıştır. Sözlerimde tezad arıyanlar viodanlarında târiz vesilesi — bulsalar da b sual sormak, hattâ bunif da geçerek kendilerinde bir de af salâhiyeti teveh hüm etmek hakkına sahib olamazlar. Ben yazıyorum, bunları okuyup okuma- Mak da şübhesiz gazeteyi ellerinde tutanların hakkıdır. Bunun İçin de târiz ve taarruzların hiç birini, hususile böylelerine cevab vermaeyi lüzümsuz bir kül- fet addetmekteyim. Konan ÖNER £ —e O 'e — marrapı OKkKkUYLON DİYORKİ P.T.T. ücretlilerinin acı durumları Sivas P. T.T. bülge baş- müdürlüğünde çalışan adre- si mahfuz bir. okuyucumuz- dan şu mektabu aldık Beş seneyi mütlecaviz P. T. T. idaresinde çalışmaktayım. Ücretliyim; maaşlı bir kad- roya tâyinim iğin hayli mü- racaatlarımda müsbet bir ne tice alamadığım içindir Ri ga zeteniz sütunlarından — birin- de açık ve sarih hal ve aliva- limi alâkahlara duyurmak zorunda - kaldın Şu iktisadi durumun muğ- lâk safhalar arzettiği bir sı- rada bütün ümid ve arzula- rının tahakkukunu çalışması sayesinde — gerçekleştirecek bir. kimse muhakkak ki saha- mar galışması di sında müsbet bir adım sedemek olacağı £i ten âtisinde de aydınlık bir safha gerektirmesi lâzım ge- eği zannındayız. Evet nanında — ücretli bir kadro tahsisine lüzum gö rülmüş fakat we âtisile ne de hayat şartlarının icabettirdi- ği haller — düşünülmiyerek hele son zamanlarda memur- lara yapılan yüzde yüz isti- mek geçir fade — ettirilmiyerek — tama- men müşkül bir duruma 80- külmuştur. “Bu katlar sıkm- tılı ve acı durumumuz yetmi- yormüş gibi çocuklarımıza dahi bütün*memur çocukla- rımıza dahi bütün memur ço cuklarından ayrı mazarla ba- kılmış, ne çocuk parası ne de ayrıca bir maaş — nisbetinde doğum ikramiyesi — verilme- israr. edi . Her ân ebli Türk vatan- ne düşen vazi- bilfül ifadan imtina et n ücretlilerin hor görül- mesine ve tefrik edilmesine sebeb ne olabilir? Belki biz- lerin dun mevkileri hattâ şa- hısları mazarı — itibare alın- maktan uzaksa masum yav- Tularımızın hak -ve -hukuku- nun çiğnenmesine ne mâna yerilii MÜTEFERRİK mekte İstanbul Barosunun vereceği ziyafet —.— İstanbul Barosu tarafından 15 mart pazartesi günü akşamı TTaksim' Belediye — gazinosunda | bir ziyafet verilecektir. Bu ziyafete Adalet Bakanı Şinasi Devrin, Yargıtay Başka- ni ve Yargıtay başsavcısı, tanbul yargıc ve savcıları ile Ba ro mensubları dâvet edilecekler Profesör Kessler'in mühim konferansı İstanbul Muallimler Birliği İktisad Encümeninin tertib etti ği seri konferanslardan doku - zuncusu, dün saat 18 de, Emini nü Halkevinde İktisad profesö rü Kessler tarafından «Yapı Ko operatifleri” mevzuunda veril - miştir D. P. Beyoğlu Firuzağa ocağının toplantısı D. P. Beyoğlu Firuzağa oca- ğı idare kurulu ile üyeler arasın da, bugün bir tanışma toplan- tısı tertib edilmiştir. BARLE YENİ f Üt DA a TErEEMCI E* ü N <Ege> vapurundaki kaçakçılık hâadisesi Eski başacente İlham âmme 'hizmetlerinden Bir müddet evvel «Ege» vapurun da mjihim mikyasta nltın kaçakçılı ği hâdisesi: cereyan etmiş ve Deniz yolları eski baş acentesi İlhami Perk ile Fitnat Moralı sanık olarak Mill) Korunma mahkemesine veril mişlerdi. Uzun süren bir Mmuhakeme sonun da 1 Numaralı Toplu Milli Korun ma mahkemesi, İhlami Perkin su çunu sabit -görerek 9 ay hapsine 1419 lira para cezasşına mahkümi yetine ve müebbeten amme hizmet lerinden menine karar vermişti. Diğer sanık — Moralının da akil muvazehesi yerinde - olmadığı için hakkındaki dâvanın sükütuna, ay rıca kaçırılmak İstenen 300 adet Fransız altını ile 50 adet bilezik, yü zük ve pırlantanın müsaderesine karar verilmişti. 'Temyize giden karar tasdik edit i Perk mahküm oldu, men'ine karar verildi miş, fakat Fitnat Moralıya alt mü cevheratın müsaderesi kararı nak- zedilmiş, dâvanın durgg5,53345 yenle den asliye 9 uncu gpzar de yapılmıştır. Dünkü muhakeme sonunda mah keme temyizin mücevheratın müsa deresine dair bozma kararına uya rak bu'bilezik ve yüzüklerin Fitnat Moralıya lade edilmesine karar ver miştir. kemesin duğu için Ulaştırma Bakanlığınca fihami Perkin memuriyet vazifesine kat'i olarak--son verilmiştir. Halen ceza evinde yatan İlhami Perk De nizyollarında geçen 20 senelik me müriyet haklarını ve müebbeten de amme hizmeti ehliyetini kay- betmiş bulunmaktadır, ——— BELEDİYEDE Cerrahpaşa Verem pavyonu açıldı ği Belediye tarafından — ikd “büçuk milyon liya. sarfedilmek suretile in şa olunan Cerrahpaşa verem pav yonuna bu sabahtan itibaren has ta kabulüne başlanmıştır. Esasen müracaat adedinin beş yü, ze yakın olması dolayısile, yatak- lar dün akşamdan tutulmuş bulun makta idi. Şimdi Payyona iki yüz hastaralın mıştır. Bunlardan yüzünü parasız kabul olunan fakir hastalar teşici! etmektedir, Belediye hamurkârlar için bir kurs açacak Belediye garson kursundan sonra hamurkârlar için de bir kurs açacaktır. Bu yoldaki ça- lışmalar ilerlemiş bulunmakta- dir. Anadolunun muhtelif yerle- rinden şehrimize gelen vatan « |. daşların börekçi fırınlarında kı sa bir zaman çalışmayı mttea- kib fırınlarda hamurkârlık yap maları mahzurlu görülmüş, bu gibilerin temizliğe riayet etme dikleri, ihtisas sahibi olmadık- larından ekmekleri kötü çıka- - dıkları müşahade edilmiştir. Belediyede dün bir toplantı yapıldı Dün belediyede, Vali Lütfi Kırdarın başkanlığında bir top lantı yapılmış, bu toplantıda be lediye reis muavinleri ve mal - yetlerinde çalışan müdürler de hazır " bulunmuşlardır. Vali, Belediye reis muavinle tine et ve ekmek meselelerinde hassasiyetle durulmasını bildir miş, imar, istimlâk ve emlâk üdürlerine mesken sıkıntısını önlemek için lâzım gelen (direk tifleri vermiştir. Toplantı, Beyoğlu İlçe'salo - nunda yapılacak ve bu arada kültür filmleri de gösterilecek- tir. DENİZDE *“Yozgat,, şilebi Paltimor'a vardı —— Lisbondan 994 ton mantar yük le Amerikaya hareket etmiş olan 'Yozgat şilebi dün Baltimora var- mıştır. Gemi, hamülenin tahliyesin den sonra, yardım malzemesi yükle yecek, en kısa zamanda memleketi mize müteveccihen hareket edecek tir. Diğer taraftan, Amerika seferin den, yardım malzemesi yükliyerek dönen ve Cebelittarıka varımış bulu nan Rize şilepi, İskenderuna gide cektir. «Ödemiş» şilebi Amerikaya gidecek İki gün evvel Zonguldaktan kö mür yükü ile gelen Ödemiş şilebi. nin tahliyesi bitmişti. Gemi, yakım da Amerika sefefine çıkacaktır, «Sus» vapurunun tamiri sona erdi Pazar günü istim borularından biri patlıyan Sus-vapuru, gerekli ta miratım bitmesi üserine, dün tekrar sefere başlamıştır. yaralanan iki gemi işçisinin yarala rının ağır-olduğu bildirilmektedir. —H Kocasını- öldüren kadın ağır cezaya verildi Bundan 20 gün evvel Çatalcada Mustafa Sarpdağ adında 50 yaşla rında bir adam kafası demirle kırıl mak suretile öldürülmüştür. Yapılan tahkikat sonunda Musta fanın, karısı Fatma tarafından öl dürüldüğü anlaşılmış ve suçlu ya- kalanmıştır. Fatma ifadesinde Mustafa ile ge çimsizlik yüzünden: her zaman kav ga ettiğini ve hâdise gecesi de ken disini;bayıltıncaya kadar dövdüğü- nü. söylemiştir. Çatalca savcılğınca tevkif edilen Fatma dün İstanbul adliyesine sevk edilmiş-ve-dosyası-tağır ceza mahke mesine tevdi olunmuştur. — Bir buçuk sene kadar bu- İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm? lundum ilk senelerde. — O zaman 'Milli Mahsulât teşekkül etmiş miydi? — Bilâhare iki yüz bin lira sermaye ile teşekkül etti. Peki o para nasil kazanıl dı da vakıf yapıldı, malümatın nedir? — Un ve-ekmek farkından, neredendir? — Hükümetten. — Ayni zamanda da şehre- manetinden değil mi? — Onu bilmiyorum Vezne - dardım. 'Her halde ortada bir para vardı. — Mademiki vâkıfsınız. Siz o parayı elininize aldınız mı? — Hayır. — Şu halde hiç elipize gec- meden bir parayı vakıf şekline koyuyorsunuz, vâkıf oluyorsu- nuz? — Bfendim bize âediler ki: #Hissei şerefiniz olacak> razı ol duk. — Harbi umumiden sonra €a gildmiz; sİz İstanbulda kaldınız Ne zaman şirketlere tekrar da hil oldunuz? Kemal bey Maltadan av det ettikden sonra - Kemal bey İttihad ve Te- rakkiyi ihyaya çalıştı, sizin de balümatınız var mı? - Hiç malfımatım yoktur. Siyasi meselelerle İştigal etme Atatürk'e Yezan € B —I dim., İktisadi işlerle meşgul ol- düm Sonra Terakkiperverler- le birlikte müzakere ettiler. Mesadet hanında, Cavid beyin evinde içtima etmişler... Haberim yok efendim. d beyin, Hüsnü 'beyin diğerlerinin haheri var; senin niye haberin olmasın, sen Kara Kemalin eski arkadaşısın- Yok efendim; ben yalnız di işlerle meşgul oldum Son zamanda Kemalin tenka ile re muameleieri oldu? — Ffendim hisse senedier' do h muamele vaptı. Mütevel li sıfatiik hisse senedleri kendi inde duru Bunlara mu- bil para çekleri — Ne kadar hisse -sşen>diniz edı ? suikasdın “şoeeem fafsilâlı ve içyüzü ——— Fefrika Ne. 200 — Altmış yetmiş bin liralık. — Kemal bey son zamanlar da ne kadar para çekti siaden? — İki bin, üç bin lira, Son defa Ramazanda aldı. — Firarından evvel almadı mı? — Kendisi Ramazan Bayra mından sonra gelmedi — Peki Kemâlin sizin banka dan ne kadar alacağı var? — Hatırlamıyorum — Evvelee haşka şirketler de bulundun mu? — Yalnız Millt Mahsi bulundum , — Milli İktisad Bankasının hisse senedleri nereden Kemal beyin emrine geçti? — Meltaya gitmezden evvel elinde idi. — Peki ne zaman Bankaya âtta Denizyollarıeski başacentesi-hak | kındaki hüküm katiyet kesbetmiş ol | Diğer taraftan Hâdise dolayısile | Belediye ucuz evlerin yapılacağı arsaları hâlâ tesbit edemedi Bit Devamlı istimlâk yüzünden — ve nüfusunun artması dolayısile şehri mizde meydana gelen mesken buh- zanını önlemek üzere belediye tara fından ucuz evler inşaatına karar verilmiş bulunmaktadır. Fakat belediye her kararında ol gibi, bunu da tatbikmevktine nakta mütereddit davranmaı tadır, Bu evlerin inşa edileceği: u: çuz arsaları henüiz tesbit edilmemiş. Halbukt - Şehir Meclisinin- karafı! na VCVE evierin Inşaatı, yaz Meysimi sonuna kadar tamamlan Miş olması zam»gelmektedir İnglliler, şehrimizdeki —mesken | buhranının inşa edilecek küçük u cuz evlerle giderilemeyeceğini tleri ürmektedir. Diğer tazaftan belediye ise ans cak bir allenin barymabileceği ev lerle mesken buhranının önleneme yeceğine kani bulunmaktadır, Ucuz ve halk tipl küçük evlerin Inşaatından sonra, katlarında üç! dalre bulunan büyük apartmanların | yapılması da arzu edilmektedir. —— ADLİYEDE | Hğybelîada cinayeti- nin duruşmasına başlandı İki ay evvel Heybeliada da Ma- nol adında 30 yaşlarında bir balık | gIy biçaklıyarak öldüren Hüsi 1 inci ağır ceza mahkemesine s edilmiştir. Katil sorgüsunda: | « — Heybeliada -da arabacılık yap | tığım için Manolu eskidenberi ta- nırım, Hâdise akşamı sarhoş bir hal | de' Mekteb — sokağındaki önünden geçerken Manol çıktı: — Kâniden sana mekteb varı dedi. Kâni evvelce ölmüş bir arka daşımdı. Manolun ne demek istedi ğini anladım beni tehdit ediyordu. Üzerime hücum etti ve bir kaç yum rukatarak yere yuvarladı, Genç ve kuvvetli olduğundan mukabele ede medim. İyice hâatırlıyamıyorum am yin sol ahvenin | rşıma ma, galiba - cebimdeki bı çekip | vurmuşum. demiştir | Bundan sonra söz alan maktulün a: | annesi 10 bin | temişti ta katilin tecziy tazminat ödetilmesini is | sini ve Hâdise şahitlerin celbi için duruş mayı başka güne talik etmiştir. Kazının ölümüne sebeb olan bir kadın adliyeye sevkedildi Çatalcada oturan 60 yaşlarında Hacer adında bir kadın 28 yaşların daki kızı Fatmanın çocuğunu dü- Şürdi nü ve ölümüne sebebiyet verdiği İddiasile 1 inci ağır ceza mahkemesine verilmiştir. Sabıkalı dört hursız yakalandı Ahannes, Annik, Mehmed Özaracı ve Kevork adında sabıkalı Mırsızlar evvelki akşam Galatada ki «Meri- nos> mağazasını soymak İstemişler dir. Dört hırsız. mağ ken devriye-gezen polisler tarafın dan yakalanmıştır. a zaya girer- verdi? — Geldikten sonra. — Milli Ticaretle senin alâ - kan ne idi? Efendim muvakkaten al dıilar, veznedara ihtiyacları var miş. — Milli Ticaretin ne kadan hisse senedleri vardı? Bilmiyorum -efendim. İ- ki pakettir. Bankanın hisse se nedlerile beraber bankanın ka; sasmda durur. — Yani sende durur. — -Evet efendim — Hisse senedlerinin bir mik darını sonra siz satmışsınız, ne kadar satıldı? ekiz on.bin lira — Neoldu bu para? — Efendim, Kemal bey (nıs finı Milli "Ticarete ver-) dedi, verdim. Kaçar kuruşlukdur bu his se senedleri? liralıkdır amma üç Ji yaya satılı feye böyle satılır? dim Kemal bey — 'Efe der ben satarım — Peki'Bu Milli İktisad ban kası hisselerini ne namla veri- yorsun? Mi! Ti te verdim, bir makbuz ala vak kasaya koydum. Kemal be- yin er (Devamı var) 1948 JOMART İHER SABAH| Üç sual ve iki cevah D ün matbaaya girer girmez, © daor Boktaş hemen — yörinden seyirtti vo — kulağıma — eğiler reki — Yukarıda biri war, iki-saattenber Fi sizi sbekliyor! Müjdesini verdi. Dünyada en hoşuma — gitmiyen şey çalışma saatinde dırdırla vakit geçir- moktir. Bakarsanız, hiç tanımadığınız biri gelir, karşınıza geçer - oturur. ve momloket iztırablarile uzaktan yakın- dah alâkası olmuyan, İncir çekirdeği doldurmaz, hususi bir aile derdini sa- atlerce anlatır, dürür. — Artık İşiniz yoksa bir taraflar ya sabur! çekin, bir taraftan da-içinizden : — Bakalım ne zaman susacak! diye kendi kendinizi yiyint Muhatabınız ise sırf vakit gaçirmek için gelmiş - olduğundan — kayınvalda hanımefendinin romatizmasını. bir çok doktorlara baş vurdüğü halde bu müz min derde bir çare — bulunamadığını, döktor Ismi, âdrosi, saat kaçtan: kaza kadar nöbet boktaenmiş olduğunu, bi tün “tafsilâtile, Hattâ ay ve dahil, hiç bir tarih ve teferrüat tulmadan anlatır ve anlatır. Nihayet hoyheyler basıp! n kurtaran yok mu?/ Feryadini 'nbire basacağınız sırada bi akil et miş gibi — Efendim-bir- parti tim do... Girizgâhite cebi Bişibir Küf kilip gider. © gider amma sizin de asabınız b getirmi; di önünüze bırakır ve çe zulmuş, kafanız altüst, tasarladığınız movzu da piç olmuştur. Artık zihni- nizi toplamak için üstüste kahve İç- moktan ve için için do münasehotsiz misafirinize hayır dua — okumaktan başka yapılacak bir şey yoldur. * Bunları düşüne düşüne merdi ri çıkıp beni bekliyen zatla karşılaş tığım vakit bereket versin ki beni bekliyen zat bu fasileye mensub selerden değilmiş Ki el sıkişir Siki, maz: — Fıkracı, diye söze başladı, çalış- ma zamanı olduğunu biliyorum. Bu &- tibarla seni on dakikadan fazla meş- Bul edecek değilim ve sadece bir iki suat sormakla iktifa edecoğim. — Buyurun etendim. — Hükümetin ciddi göcüunüp ancak Rüna Tarhan Si yapmacık tenkidden — hoşlandığı hakikattir değil mi? — €vet öyledir. — Alâ. Şimdi ikinci- sualimi-soruyo- rüm: Bunuün içindir ki ÇC. H.P.) ge- mel başkan vekili Seracoğlu ile Rosob Pekor Demokrat Parti genel başkanı Celâl Bayardan — hoştanmıyorlardı de- Bil mi? — Evet, bu'da doğru. — Sıra üçüncü sualime geldi: Peki nasıl oluyor da (C. M PY nin şimdi- Ki başkan vekili - Hilmi Uran Celâl Bayardan hoşlandığını — açıktan açığa beyan ediyor ve bundan ben sayin Bayarın artık (C. H. P.) nin hoşlan- diği bir muhalefet yoluna sapmış ot duğu mânasını çıkarırsam bana . hayı yanılıyorsun diyebilir misin? Bu üçüncü sumle de — Evet bu da doğrul... amma ne yalan söyliyeyim? — Hayır, yanılıyorsunuz, Böylerşey da diyemedim. FIKRACI, muhalefettan lemi bir Diyemen. 'düren katilin dünkü durusması Sultanahmedde 14 yaşında Ha cer'adında bir ortaokul talebesin bıçaklıyarak öldüren Türkistanl Yusuf Kıpgağın duruşmasına dün inci Ağır ceza mahkemesinde de vam- olunmuştur. Bu celsede dinlenen iki şahid YU sufun Haceri eli gibi sevdiğini hattâ babasından- istetmek için a. unu ve red cevabı aldı B takdirde onü öldüreceğini herke se söylediğini iddia etmiştir. Duruşma savcının esas hakkında ki mütaleasını serdetmesi için ta k edilmiştir. Narlun üstünde satış yapan TI kasab mahkemeye verildi Aksaray, Şehremini ve Bey- ağlu muhitlerindeki bazı kasab ların narh fiatı üstünde et sat- tıkları ihbar edilmis, belediye bu hususda tedbirler almıştır. Dünkü murakabe neticesin- de“18 manav, 8 fırıncı, 3 bakkal 11 kasab, 1 kömürcü, ihtikâr suçu ile ile mahkemeye verilmiş levdir Diğer tarafdan dün mezbahs da 1640 karaman “142 kıvırcık 247 sığır kesilmiştir. x TARWİMI * MART 108 1868 Rumi Şubat 26 Çarşamba — ÂY Y3 —GÜ Kasım 1 Vakiliç Vasatl Bzani s. D S D. 6 20 12 02 2 — 10 36

Bu sayıdan diğer sayfalar: