16 Mart 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

16 Mart 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BAYFA: 2 İYASİ HATIRALARIM " Yazanı: Profesöı: Kenan 'Önğf » SÜi — —7 Mantık ve Hukuk mazariyelerile aksini işbata imkân olmiyan bu ütaleaların millet ruhundaki tesirini baltalamak için yalnız VAKİT * Gazetesinin büyük Us'u ertesi gün bir demagoji tecrübesine kalkmış, fakat altı üstünü tutmayan bu yazı cevab külfetine değmediği için sü- kütla mukabele görmüştü... * BELEDİYE İNTİHABI Demokrat Parti Belediye seçimlerine iştirâk etmemege Karar ver- Mmekle beraber, ne şartlar altında olursa olsun, millet iradesinin teza- hürüne elinden geldiği kadar hizmeti vazife bildiği için çlindeki vesa- it kırıntısile bu seçimi kanun dairesinde murakabe etmekten de fari; olamamıştı. Seçim kanununda - tatbik olunabilir*ise - az gok müey yide bulunmakla beraber komisyon ve kurullarda bulunacak olan tem- Silcilerin vazife ve salâhiyetleri, belki de kasden, mübhem bırakılmış- tı. Bütün seçimlerde müessir olacak ve en esaslı teminat teşkil ede- cek olan bu ibhamın halli kadar da lüzumlu bir şey tasavvur edilemez- di. Bu düşünce ile Belediye reisine bir dilekçe ile müracaat ederek izahat istedim. Aldiğım 'cevab bu vuzuhsuzluğu olduğu gibi bıraktığı için gazetelere beyanatta bulunarak umumi efkârın tenvirini faydalı buldum. 25 Muyıs tarihinde bu beyanatta hüdise Şşu surette tesbit edilmiş; 25 MAXIS TARİHLİ BEYANAZIM iye intihabına dair ahiren neşrolunan kanunda seçimlerde bulunacak parti temsilcilerinin salâhiyetlerinin “neden ibaret olacağı tasrih edilmemiş olduğu cihetle bunun tavzihini ve bir talimatname yapılmışsa suretinin gönderilmesini Belediye reisliğinden rica ettiği- Miz halde aldığımız cevabda (Bu mümessillerin haiz olduğu hak ve yazifelerin bir müşahidin hak ve vazlfelerinin ayni olduğu ve — kanu- nun açık beyamının tatbik şeklini gösterir ayrıca bir talimatname bu- dunmadığı) bildirilmiştir. Bilâhare ilçe seçim kurullarından, tezkere ile vâki olan temaslar neticesinde, aldığımız neticeye göre sandik başlarında bulunacak messillerin intihab sonuna kadar kalarak sonra — sandıklarla beraber Belediye şubeleri merkerine gelecelileri, sandıkları oradaki kurula tes- lim ettikten sonra vazifelerinin sona ereceği ve tasnif esnasında seçim kurullarına gönderilecek bir tek mümessilin huzurile tekrar — tasnil edileceği anlaşılmıştır. «Beledi nü- Halbuki yapılan tadilâtın ruhu itibarile bu seçimlerin bir gün zarfında ikmali icab edeceği yine bu kanunun müzakeresi — sırasında İçişleri Bakanı tarafından esbabı mucibeyi izah sadedinde — söylenen sözlere bakılırsa kanunun bu şekilde tatbil fini teminden uzak kalacaktır. Kanunun bahsettiğim ruhuna göre seçimlerin selâmetini. temin gin seçimin ikmalini mütcakib derhal murakib ve müşahidler önün- de sandıklar açılarak tasnif edilmedikce (faraza yalmız Beyoğlu mer- kezinde toplanacak 308 sandıktan birisini çekerek fasnifi yapılırken geri kalan sandıkların ismetini muhafaza istenilse de kabil olamıya- cağı ve bu sandıklar geceledikten sonra yapılacak tasnifin memleket- te şübhe ile karşılaşacağı nazara alınarak) tatbik olunacak bu usu- Tün maksada ne dereceye kadar uygun bulunacağını izaha lüzum gö- remem. Bunu kanunun Büyük Millet Meclisinde müzakeresi sırasında İçiş- leri Bakanının verdiği izahatta kullandığı şu cümlelerle de teyid ede- tim: «Huzurunuzda Belediye seçimlerinin bir günde yapılması hük- münü getirdik... Demokratik ve günün ihtiyacına cevab verecek — bir dil hükmü olarak seçim merkez kurulları ve seçim bürolarındaki seçim komisyonlarını her hangi bir yerde teşkilâtı bulunan siyasi partilerin temsildi göndermeleri yetkisini kabul ettik. — Bununla her- hangi bir siyasi partinin cereyan etmekte olan seçimlerde vatandaş- ların gerek oylarını kullanırken ve gerek oylar tasnif edilirken tem- fildiler bulundurmak suretile selâmeti cereyanına 1tüila hasıl olması- Bi mümkün kildık.. ve nihayet bir günde icra edilecek seçimin pazara rastlaması gibi bir seçimin hangi saatte başlayıp hangi saatte bitece- ğini kanımda tasrih ettik...» şeklindeki izahatır ve kanunun bu husus- faki maddesi oylar sona erdikten sonra on dokuza kadar beklenerek derhal açılıp tasnifini âmir bulunmaktadır. Buna göre reylerin atılması sona erdikten sonra saat 19 da sandık- darm açilip tasnife başlanması gerekirken seçim kurullarına götürül- mesi iddiası yukasıda izah edilen kanunun ruhunu yerine getirmemek ve böylece seçim ve rey serbestisinin ihlâli yoluna gilmektir. Şimdiden bu işle alâkadar olanlara kanun hükümlerini hatırla- tarak, kasde makrün olmasa bile, milli hâkimiyetin tezahürüne imkân bırakmıyacak hareketten çekinmek icab edeceğini hatırlatırım.» * Belediye seçimlerinin ne gibi şartlar saltında yapıldığını — hepimiz biliyoruz. Başlta yerlerde neler olduğunu şahsi görüş ve bilişle kat'i surette tesbit imkânma malik değilim. Fakat İstanbuldaki Belediye seçimi Demokrat Partinin “muvakaebesi-altında akıp gittiği için bu hu- sustaki kanaatlerimi tam bir salâhiyetle ortaya atmak hakkını kendim- de bulmaktayım, seçim ve reylerin emniye- TEHDİDLER, HİYLELER Bu belediye intihabı hükümet nüfuz ve kuvvetinin müdahalesile mutlaka Hülk Partisinin galübesini 'temin edecek — baskı ve — hilelerle yapılmış; halkır bir çoğu tarlalarına- bile gönderilmiyerek zorla Halk Partisinin listeleri sandıklara-attırılmış, bilhassa ekalliyetler muhitin- de seçimler, ekmek "ve'gaz karnesi verilmiyeceği tehdidleri ve muhtar- ların korkutucu müdahalelerile karşılaşmış, intihabdan evval evlere da- Matılan mühürlü zarflarla sandık başlarına gelmiyenler namına oy kul- landırılmış, gelenlerden Halk Partisine vey* vermiyacekleri — anlaşılan' seçmenler (Senin ismin filân sandıktadır), (Oraya git) tavsiyesile bü- rolar arasında koşturula koşturula seçim, bir belâ ve işkence haline sokulmuş;, hâsılı akla: gelen ve gelmiyen hergey tatbik olunarak umu- mi bir elbisliğile Halk Partisinin muvatfakiyeti temine çabalanmıştır Öğleye kadar bushiyle ve tazyıklara tahammül gösteren Milli Kalkın ma Partisi, görülür bir galebe ile iştirâke devam ederken gün yarısın- dan-sonra:takatten - kesilerek sahayı terketmiş, bu mücadelede büsbü- tün yalmz kalan iktidar partisi, boş kulan seçim sahasımda istediği gi- bi at koşturarak mağlübiyetten galibiyete fırlamış ve yarım asırdan :ıen:hıııımmnımığı 'tek paptili idave sistemini temin. ve tarsin ey- lemiştir. KOMİK TARAFLAR Belediye seçiminin devamı müddetince tatbik olunan usulün biraz da komik tarafını arza müsaadenizi dilerim: Bu irtihab yapılırken İstanbul semtlerinde halk ezilip durunyor; hattâ bu baskı yalmız seçime iştirâki teminle de kalmayıp mutlaka Halk Partisinin listelerini atmağa da icbar şeklinde mahiyetini gayrı kanuni bir şekle #okuyordu. Bu tazyik ve icbarın en umumi: vasıtası da halka ekmek ve gaz karnesi vermemek şeklinde tezahür ediyordu. (Devamı var) ? yormuş gibi derd yandız — Şoke çeke nihayet bu — vaziyete, getirdiler: —Öyle zannediyorum — ki hâdiselerin yürüyüşünde içtinâb edile- (Baştarafı 1 incide) Demokrat Parti, annesinden baba- sından Yaşka bütün atlenin vücudü: nü bektediği” nur topu Bgibi bir: çocuk döğdü. Etrafina, meş'e; ümld' saçtı Yüs| moz vaziyetler hasıl oluyor. Bunun ö- kat ne yazık Ki Hosliyemeditor. nüne geçmeğe imkön yok. Ölüyor mut — © halde? — O halde parti ya inhilâl edecek ve yerini gürbüz bir yavruya bırakar| Bunu söylemeğe dilimiz varmıyor. Fakat zayıfdır; bazılarını endişelere düşerecek Kadar zayıfdır. Gak... Geçen müstakii — milletvekiller | | — Hahud da? Findon birine rastladım. , Matomlt bir| — — Ve yahud da müstakli grup şek- gehre İle sanki bir tezkiyede bulunus| lindo bu devreyi tamamlıyacak! DİYOR Ki Bir alfabe müellifinin bir gazeteciye cevabi Alfabe mülellifi Hilmi Güçlü imzasile aldığımız mek tubda, 19.2.948 tarih ve 91T gazetesinin (Bu unda Bahadır. sayılı Tasv günlük) sütu Dülger imzasile da e hırsizlik yör) başlıkli 9 ki cevabın Ki Tica edi şöyle denilmektedi Bay B. Dülger Türk ço- n toplumsal haya- tına aid bir tekerlemeyi ve bu tekerlemeye bağlı güzel ve n çocuk — oyununu — bir Türk değilmiş gibi— yadırgıyarak — baski — sayısı üç milyonu aşan — alfabe ki- tabma haksız bir tecavüz yö nelttinlz. ü küplere bindiren te- kerlemeyi, Rauf İnan ve Fu- ad Baymur gibi kıymetli E- im ve öğretim otoriteleri- nin en yüksek değerde bir al fabe konusu diye kitablarına almış — bulunduklarını öğre- nerek işi kapatmağa çalıştı- Zınızı tahmin ediyorum. ( rinci sınıfta çocuğa göre mek teb. Rauf İnan, &. 181; ilk okuma ve yazma öğretimi. Funü Baymur. S. 78 - 79 — Tökerlemeyi hık öğüdü telâkki etmeni: nantık — garabetidir. çalanın asılacağinı belki bir Çünlüâ anlatan ni Eşya sanatkârları İstih«, /operatifinin senelik kongresi mat 11 de Eminönü Halkevin- pilmıştır, cddin Demiyer kongre ba; kanlığına seçilmiş ve bunu müte: kib gündem mucibince yönetim ku- rulu raporu okunduktan: sonra mus rakablar raporunun okunmasına ge| çilmiştir. Söz alan, muzakıblardan B. Ali, âzaların kömürlerinin naklin de kullemilinak üzere kooparatif ta- rafından satm alınan kamyonun kooperatif menfaatine çalış- p, şoförün de istlevabmıdan an dığı Üüzere, şahsi hizmetlerde anıldığı ve bu yüzden yapı- lan kilometreye tüsbeten pek az etirdiğini söylemiştir. Bu arada söz alan birçok üyeler de alınan kömlürlerin ton başında 100 Kilo noksan çıktığından şikâyet B, Ali, Müdür Nuri 'nm salâhiyeti olmaksızın kooperatif memurlarına — parasız 3700 İlralık kömür dağıttiğını söy- lemiştir. 'Bu hususta konuşan mu- , her halde — hirsizliği ik eden bir öğüt olamaz. 3 — Bir vatandaş ve bir olarak alfabe kita- bir pançadan Milli E- ğitim adına bir endişe duy- manızı saygıya değer bir ha- reket sayarım. Fakat dikkat kalmak ve hüküm Halbuki siz, sanki daha çok resmi atoritelere çatmak için bahane arıyan bir ruh le kitab ve onu kabul edenler hakkında en ağır bir hükme varıyor ve: — Onu idam ediniz! diyor- sunuz. hiç Bir ilmi yetğiniz de bu- Tunmadığına 'göre— bu ka- dar kesin bir hükme varmn- mıcın vaslımı tâyin etmeği sayın — okurlara — terkediyo- rum, Hareketinizle, bu asil dü- yaya ömrünün 30 yılını ve- ren-bir öğretmenin haksız ye re kalbini kırmaktan ileri bir iş yapmış değilsiniz. ÜNİVERSİTEDE: Damad İbrahim paşa medresesi Kipz Milli Türk Talebe Birliği, An- karadaki ilgililerle temaslarının bir neticesi olarak, Şehzadeba- şındaki Damad İbrahim Paşa Medresesini, dün teslim almış- lardır. Ş Medrese, ilerde bir — talebe yurdu haline getirilmek gayesi ile, şimdilik, sadece Birlik ida- rehanesi. olarak kullanılacak- rakıblardan Riyazi de, her tonda 100 kilo eksik verilmesi için, kömür Betül Aytun aleyhin- de açılan hakaret dâvası lli Kocası Alaatidini öldürdüğü tddla siyle ağır ceza mahkemesine veri- len Betül Aytun aleyhinde Kadiköy asliye ceza mahkemesinde ayrıca a çılan hakaret dâvası dün sona er- miştir, Davanın mevzuu şudür: sAlaad- dinin ölümünden sonra Kadiköy hukuük hâkimi huzurunda tereke- nin tesbiti sırasında Dr. Salih Sal- din karısı Reflka, gelini Betüle ağır hakarette bulunmuş ve Betül de ona (rezil, diye bağırmıştır. Betül ile “kâynanası Refikanın mütekabil olarak açtıkları hakaret dâvası dün (Kadıköy. asllye ceza mahkemesinde sona ermiş, mahke- mae her iki sanığı 3ser ay hapse mah küm etmiş ve ceza, mütekabil ol- duğuiçin sukut etmiştir. Katilden sarık iki kişi yakalandı Bundan üç ay evvel Bakırköyde Haznedar Çiftllğinde Ahmed Erdest adında bir genel sopa ile döverek öldürmekten sanık Hasan ve arka- daşı Şevket Koçak evvelki gün ya- kâlanmışlardır. Bavcılıkta, sorgularımı müteakib tevkif edilen sanıklar “Gğircezaya vertileceklerdir. 15 fabrikatör mahkemeye ve- rildi, bir fabrika da muvakkaten kapatıldı İş yerlerinde, son günlerde yapı- lan teftişler neticesinde iş kanuni- le işellerin sağlığını koruma “ve iş emniyeti tüzüğüne riayet etmedik- leri tesbit edilen 15 fabrikatör mah kemeye verilmiş ve bu arada “bir fabrika da, kanun gereğince lüzum Ju eksikliklerini — tamamlayıncaya tıir. — Vardı efendim, kuvvei ka lemiyesi yerinde idi; fakat bü> yük bir tahsili olduğunu zan- netmiyorum, — Sonra ne oldu? Peki onun İttihad ve 'Terakkiyi canlandır- mak istemesine ne dersin? — Vallah beyefendi ben u- zun zaman beraber - çalıştım. Fakat onun usulünü anlıyama- dım. Sergüzeştci idi... Babası da €Ne olacak bu çocuğun ha- li?» derdi. — Demek halinden babası da memnun değildi? — Şikâyet ederdi. — Son zamanlarda babasile görüşür müydün? — Gına getirmişti. — Senden ihtiyar mı idi? — Hemsiniz efendim. — Son zamanlarda nerede o- tururdu? — Bursadan gelmiş, «Şişlide oturuyor» diyorlardı. — Bursada nerede imiş? — Küçük oğlu vardır... İr- fan bey onun yanında imiş. — Poeki sen son zamanlarda Kemal beyle görüşmez miydin? — Hayır, beyim, — Peki evrakmı saklamışsı- nız? — Hayır efendim. — Peki, senin oğulların var mı? efendim. aç yaşındasın? — Altmiş sekiz. kadar kapatılmıştır, M. Eşya San'atkarlarının kongresi gürültülü oldu Azalar; “İdare heyeti yolsuzluk yapmıştır. Mes'ullerin/ mahkemeye verilmeleri lâzımdır,, diye- bağırdılar tevazi memuruna, müdür 'dan emir verilmiş o! Bit edildiğini bildirmi Bunun üzerine, eski Şiddetle tenkid edilmi len eski müdür Haru tarafın- mün - tesi Uzunçam ve Ahmed Ateş: <Eğe dkik € dilecek olursa, ( thatn 80.000 liralik ihtilâsta bulunduğu 1. gin mahkemeye verilen 945 - 46 1. dare heyeti gibi, mahkemeye veril meleri icab eder» demişlerdir. Kooperatifin Halk Sandığı ve Bankasına olan borcu hakkında, toplantıya gelmiş bulunan — banka müdürü B. Subhi «Kooperatifinizin sandığımıza 57000 lira borcu var- dır. Ve işin garibi de, borcunuz biz de mevduatınız başka bankalarda. dır, Bu- vaziyet karşısjnda, pik ve Kömür almanıza para cihetinden yardım yapamayız» demiştir. 1948 yılı büdcesinin tasdikine ge- çilmiş ve 54.000 lira olarak gösteri. len senelik masraf 42000 lira ola- Tak kabul edilmiştir. Bundan sonra, kapa yapılan yönetâm kur Murakıblar seçiminde: lantığa son verlimiştir. le 16 Mart şehitleri için bugün ihtifal yapılacak ağğğarn 16 Mart Şehidlerini! anmak Için bugün Eyübde bir ihtifal merasimi yapilacaktır. Bu münasebetle vilâyet tarafın. dan büyük bir program hazırlan. muştır. Hazırlanan programa göre, mera sime iştirâk edecek olan bando, keri kıt'alar ve jolis müfrezesi, Köprüden 13.16; dâv de 13 vaputile Eyübe hareket edecektir. Merasime, saat 15 de bandonun çalacağı İstilelâl marsile icak, ve sonra Şehir Meclisi idan.biri, bugünün ehemmiyetini, ve şehid olan kahramanlarımızın hayatını anlatacaktır. Bunu müteakib Ü: gencin konuşmasından sonra Şe- hidliğe çelenk konulacaktır. Çanakkale zaferinin yıldönümü münasebetiyle llmllohııııılılııı İmâr Cemiyetin- Tsiteli bir 5 — 18 Mast Çanakkale za- aziz şehidlerimizin ruhlarına it- haf edilmek üzere 19 Mart 948 Cuma günü Cuma namazından sonra Köprübaşında Yeni Cami- de cemiyetimiz tarafından mev- lidi nebevi okutturulacaktır. Bu mevlüde herkes davetlidir. Profesör Ali Fuad Başgil dün bir skonferans verdi "Hür Fikirleri Yayma cemiye- *tinin tertiplediği seri konferans- dardan yedincisi, dün saat 16,80 da Eminönü Halkeyinde, Prof. Ali — Fuad 'Başgil — tarafından, «Hürriyetin değeri» mevzuunda —. İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler vördüm? Matürk'e tafsilâtı Yazan €. R — Peki, Kemal bey sana çok itimad edermiş. — Rfendim, beni Kemal beye mal etmek istiyenler oldu. — Demek sen siyasetle işti- gal etmiyorsun — Hayır efendim. — Peki Kemal bey sana pa- ra vermez mi idi? — Hayır, vermezdi... Kati- yen bir şey almadım efendim. — Peki ne ile geciniyordun? — Birkaç işe girdim, çıktım. Kimisinde kaybettim. Kimisin- de kazandım. Şimdi hehçemle meşgulüm; meyva satar, sebze sata: geçinirim. (Müddeiumumi bey — Bu a- rağa mütaleası sorulmas: üze- rine mazmunun fazla yaşlılığını ve f de bulundu lığı gibi şim- suikasdın ve içyüzü Teirika No. 206 di yaşmın da buna müsaid bu- lunmadığını beyan ve gayrı mevkuf olarak devamı muhake- mesini taleb etti. Heyeti hâki- me bu talebi tervicle maznun Hilmi efendinin tahliyesine ka- rar verdi. Müteakiben 'komiser Cavid efendi mahkeme huzu- runa getirildi. Hüviyeti tesbit edildi. Maznun son zamanda Bakırköyünde bakkallıkla meş gül olduğunu, cüz'i bir serma- yesi 'bulunduğunu, işgal esna- sında hapsedildiğini söyledi.) — Talât paşanın kaçacı ne gün duydun? -— -Efendim -polis müdü tine avdet etmiştim; gec dim. R — Mütareked. — Hayvanlar la meşgul oldum. ferinin yıldönümü münasebetile | Y. Öğretmen Okulunda Kendilerine verilen yemeklerin | bozuk olduğunu iddia eden lalebeler, pazar günü öğle ve | akşam yemeklerini yemediler | Setdğiy Yüksek öğretmen okulu tale- | beleri; bir aydanberi, yedikleri yemeklerin kalitesinin bozuk olduğunu iddia etmekte, idare- ye yaptıkları şikâyetlerin na- Zarı itibara —alınmadığını ileri sürmektedirler. Talebeler bu durum ka da, pazar günü öğle ve akşam yemeklerini yememişler, — okul | idaresini protestoretmişlerdir. —| Kendileri ile — görüşt talebeler, iddialarını $i latmışlardır. «— Pazar güni sulu bir tahan pekmez, den olduğu belirsiz akşam yemeği olara sız ispanak ve sade suy piyaz verdiler, Şikâyet ettik aldırmadılar, Bu hal tam bir buçuk ay devam etmi: Diğer taraftan retmen okulu müdürü Artüz hâdise etrafında gazete- cilere şunları söylemiştir «— Pazar günü talebeler yı mek yememişler. Ben henüz | muttali oldum, hâdiseyi tahki- | ke başlamış bulunuyorum.» — | Telefonla konuştuğumuz mü- | dür muavini de; | «— Bugünkü (dünkü) bir ak- şam gazetesinde çıkan haber, yüzdeyüz mübalâğalıdır. Talebe lerin hareketi sadece bi fehhümden ibarettir. Hâdi: bir raporla Bakanlığa da bildi- receğiz.» demiştir. Talebeler, ayııca, nü müdürün okula nu iddia etmislerdir. bir hâdise gü- bulunduğu- | WAARİFTE Muallim m: kteblerin'n yil dönümü bugün kutlanacak Lgl Muallim mekteplei üncü yıldönümü, Aali-eğitim ezmeHbikcirm yük bir merasimle kutlanacak- | tır. Merasime iştirak etmek üze- re, dün sabahki ekspresle Milli | tim — Bakanını temsilen ilk | öğretim umum müdürü, Yunus | Kâzım Köni, yüksek tedrisat | umum müdürü Faik Resid Onad ve Nurettin Bayman, Ankara- dan şehrimize gelmişlerdir. — | Diğer taraftan yarın, Eminö- nü Halkevinde, muallim mek- tepleri ilk okul müdürü Cev- det Paşa için 'bir tören yapila- caktır. inin 1001' ——— Yaşlı bir adam tramvay altında kaldı Vatman İrfanın idaresindeki Şehremini — Bahcekapı tram- vayı dün sabah Bahçekapıda A- Ji adında bir ihtiyara çarpmış. Tekerlekler altında bir hayli sürüklenen ihtiyar adamı, vat- manın fren yapmasile parçalan maktan kurtulmuştur. Ağır yaralı, Esnaf hastaha- nesine kaldırılmıstır. e Vazifene devam etmedin — Talât paşanın —maiyetin-, den ayrildıktan -sonra müdüri- yete gittim, Bakmköyüne ver- mek istediler... İstifa ettim; hizmetim vardır efendim. — Ne hizmetin vardır? — Bfendim Kuvayı Milliye- e kapsül lâzım — olduğunu renmiştim. Bunların Zeytinbur nundan irsalini temin edecek faaliyette bulundum. — Sonra ne yaptın? — Polise Havdet ettim. — Sonra? infikâk ettim. — Sebebi? — Bilmiyorum efendim. — Ben sana söyliyeyim: An- lat bakalım, Terakkiperver fır- ka için 'ne kadar çalıştm? Ba- kırköy şubesi (için neler yaptın; ikimler bunu teşkil etti. — Efendim beni fırkanın ves miküşadma dâvet ettiler, git- tim, yoksa fırkaya girmedim. — Heyeti idareye girmişsin? — Memurdum beyefendi, na- sıl girerim. senin gibi adamlara fazla ceza lüzım değil, seni übe gönderelim de sen de doğru-dü-) rüst oturn zasını gör;| sana ne va | | ğımn ce ife verdile (Devamı var) ——— 27 Haziranda zabıtadan )/ 16 MART 1948 —- —e nan genarmarır HER ')'AHAII! atbaaya -gelir gölmez arkâ- daşlar haber verdiler. den bit — Allah versin Fıkracı, galiba kui rucuların sözcüsü oluyorsun! diye VâW tife bile etti. Vakit pek erken kadaşlar da henüz dukları için telefonu açmış ve arkadaşlara: Fıkracıyı Köprücü aradı! domişe Beroket versin Ki bizim çocuklar deb Hemeden İeblebiyi anlar ikişiler olduka larından bana müjdeyi yeliştirmister. Öğleye kadar bektodim “Ankaradan bir-ses çıkmayınca yemeğe eve giltim, veancak akşam üzerine doğrudur kiş Ankaradan aldığım, tayyare postask le, gölmiş bir mektubdan Köprülüni beni aramasındaki — hikmeli anladım Filvâki mektub bazı Demokrat Partlk lilere göre parti kurucusu, bazılarına Böre de yıkıcısı sayın Fuad Köprülür den geliyordu ve şöyle diyordu: Fıkracı Senin Demokrat Partiye kayıtlı ok madığına çok üzüldüm. *Hani- bu üzün dümü seni aramızda görmemektem Mütevellid bir his sayıp da böbürlene mol Sana gelinceye kadar aram öllerine »su — dökemiyoceğin — şöhrotier var. Senin partide yazılı olmadığına meden Üzüldüm biliyor musun? Sade ©0 partide Mukayyed olmadığın İçin sana tantanalı bir dard cezası veremer diğimden ötürü. —Anladın Partili solsaydım soni Haysiyet Divâ- nına çeker Ve kulağından tutunca Ca fırlatır atardım. İşte bunu yapamadı gımdan dolayı müteessirim. Yahu, ne alıp, me veremiyorsun bem den? 'Bir gün aziz dostum — canciğar kardeşim Ahmed Emin YYalman Üele- biye çatarsın; fterdası gün partimizin şanlı kurucuları olan bizlere dil uza- tırsın; daha erlesi günü bana rüm olmyan, her emrime: — Başüstüne! diyerek kabutden kas çınan lain ve satılmış düşmanlarımı medhedersin!... Nedir senden çekliği- mi Hattâ işlerik olduğu ve gelmemiş bulun- evvelâ — Boktaş ark değli mi? Şimdi beni dinle. “Ne de vlsa bize bir zamanlar bir hayli hizmet ettin; bu itibarla sana baber vermeden, pe- şinen dikkat mazarını — çekip ayağını denk almanı tavsiye setmeden harek. . te geçiniyeyim dedim. (Bundan sanza benden ve kurucu arkadaşlarla hepimi zin akıl hocamız Ahimod (Emin alman dan bahsodecek — olursan seni derhal Nihad Erim kardeşime şikâyet eder ve onun vasıtasile de hakkından gerir yidbe. Gözünü aç FIKFarTnen bemüme-tr gün evvelâ #Vatans başyazarı, sonra çarşamba pazarı venihayat Domokrat Partinin azarıyım. — Bana ilaat edip her dediğime eyvallah etmiyontorin halleri meydanda, —Sonra “Ahmedi “E- min bey kardeşiimle ağız birliği yapar, kuyruğuna “bir komünistlik takar, ca- nını yakarız. Malüm a, anlıyana sivrisinek saz, anlamıyana davul zurna az! gerler. Ne demek istediğimi anlıyacak “kadar feraset sahibi - olduğunu — sanıyorum Bâki gözünü dört aç Fıkracı...» Bu mektubu. okudum, tekrar öku düm, tekrar tekrar ökudum ve miha- yet bir cevab yazmıya karar verilim. — Ne zevab verdim? diyo mi, sorur yorsunuz? Müsaadenizle cevabımı da — yarınk! fıkramda açıklıyayım. FIKRACI Ortaköydeki İ sinin suçluları anlaşıldı On gün evvel Ortaköyüe Bâh- çe sokağında B7 numaralı ah- şap'ev çökmüş ve 3 kişi ölmüş- tü. Savcilıkça —yapılan 'tahkikat neticesinde, 'bs'ediye fen işleri müdürlüğü vüksek 'mimarların- dan Azmi Kireçtepe ile Beşik- taş fen memurlarından 'Mehmet hâdiseye — sebebiyet vermiş ol- maktan suçlu görülmüştür. 'Bu memurlar yaptikları ike- gif neticesinde 59 numaralı e- vin çökmek üzere olduğunu tes- bit ederek tahliye ettirdikleri halde 'bu evi yıktırmamışlar ve 5T numaralı evi de tahliye et- tirmemişlerdir . Vilâyet idare heveti iki me- mur hakkında lüzumu muha- keme kararı aldıkları takdirde sanıklar asliye cezaya verile- ceklerdir. çerrrrrrrrce- A ... * TARVIM 4 MART 1948 I SALI asım 130 — AY 3 — GÜN 76 TacT 1364 &. [ Rumi ct Mart | övvüi I a K Va: s. 6 Vakitiy Güneş Fuad Köprülünün bir mektubu Üün sabah erkenden Fuad Köp Tülü beni — telefonla aramış$j

Bu sayıdan diğer sayfalar: