17 Mart 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

17 Mart 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BAYFA: 2 SIYASİ HATIRALARIM Profesör Kenâan Öner -— 47 — Bu tazyikten bıkan ve usanan, İnflali de ufak mikyasta isyan haline gelen bir seçmen, kin vesateş saçan — gözleri ile oradaki Şahısları süz- dükten sonra Halk Partisinin listesini pa arça etmiş ve cebinden Yazan: ıkardığı ekmek karnesini zarfa koyup sandığa gtmıştı. Adeta al ab- lestini ver pabucumu hikâyesini andıran bu hareketin ifade ettiği mâ- naya dikkat edilirse zavallı Halk Partisinin kaş yapayım derken bir göz daha;çıkardığını kolayca anlamak kabil olur. Belediye seçimleri zahirde tek dereceli ve çok partili farzedilir ma- hiyette yapılmış görünmekle beraber hakikatte bir sey — de kanunun vadeylediği maksadlardan hiç biri tahakkuk — edememiştir. | Çünkü: 1 — Seçimde rolleri ölan "Belediye ve mahalle “heyetlerile muhtar- | ların eski ve asli mahıyetlerini muhafaza etmelerinden dolayı Halk Partisinin birer vasıtai icraiyesi 'olan bu organlar bütün mahalle ve köy halkı üzerinde hâkim olmakta devam ettikleri cihetle seçimde de- Si neticeüzerinde Müeesir olamamıştır a hiç riayet edilmemesi yüzün- rdiklerini#anlamak çaresini*buldukları içi aleyhine tedbir almak çaresi ko- den seçmenlerin kime r. Halk Partisi lehine ve millet irade: laylaş hakkı her ' şekilde ve mütemadiyen iktidar partisi lehine ihlâl edilip durmuştur. 4 — Demokrat Parti seçime iştir tisi de yapılan 'müdahalelere ancak sonra çekildiği için intihab fülen tek partili bir sı kanun güya değiştirildiği halde neticede h ik etmediği, Milli Kalkınma Par- öğleye kadar tahammül ederek m şeklinde devam bir fark hasıl ol- 5 — Bütün bu âmillere rağmen, hâlkın en'az yüzde yetmişi intiha- ba karışmamak suretile bunu yapanların zihniyetine, bilhassa seçimin icra tarzına 'karşı füli infialini göstermekten ve protestosunu yapmak- tan çekinmediği halde yüzde otuzu ancak iştirâk-eden seçmenlerin ni: beti —sandıklara atılan oylarla— tasnif neticesinde yüzde altmış ve hattâ 'bazı yerlerde yetmişi bulan bir dereceye çıkarılm;ştır. BELEDİYE SEÇİMİNDEN D. P. NİN KAZANCI Belediye seçiminin bu acaib tarzından Demokrat Parti, işti âk Gt- mediği için, maddeten hiç bir zarar görmüş değildir. Buna mukabil hü- kümet 'partisinin intihab taktiğii yede öğrenmiş olmak itibari mücadeleden kâürsız da çıkmış farzedilemez. Nitekim bu tecrübenin se- meresini milltvekilleri seçiminde bol bol toplamıştır. tisi, partiyi tek'başına kazanmakla berâber, elde ettiği gal&benin ha- kiki mânasını kendisinin anlaması ve millet nazarındaki mevküni da- ha iyi öğreni abeder iken müsabakasız ve rakibsiz kazandığı bu aldatıcı muvaffâkiyetin hımarı altında buna da lüzum -görmemiş, hal- kın sevgi ve itimadını Razanabilmek yolunda yürüyecek yerde hiyle ve tazyiklerle her zaman tahakkümünü 'temin edebileceği zehabına kapıldığı için bu dersten istifade edemiyerek cezasını milletvekilliği seçiminde bütün acılığıle çekmiştir. Şurasını da ifşa zaruretindeyim ki Demokrat 'Parti İstanbul'teşki- âtının kurulduğu an ile Belediye seçiminin yapıldığı zaman arasında geçen bir iki ay içinde İstanbulda mevcud 16 ilçeden ancak 6 sında ve 48 bucağın yalnız bir kaçında müteşebbis heyetlerini kurabilmek imikânı- ni bulabilmesinden -dolayı bin beş yüz küsur seçim sandığından “ancak zünde birer müşahit bulundurulmaktan başka bir varlık göstereme- i halde iki ay sonraki milletvekili intihabında bu 16 ilçe ile 48 buca- ğın hepsinde teşkilâtını ikmale muvaffak'olmuş, köy ve *mahallelerde tam 487 ocak açmış ve kayıdlı üyelerinin mikdarını 50.000 e iblâğ ey- lemiştir ki Demokrat Parti bu te$kilâtın kudret, vüs'at ve azameti sa- yesinde, müllet ve hükümet sermayesile yirmi beş senedir taazzuv ha- linde bulünan ve bütün hükümet kuvvetini elinde bulunduran Cumhu- riyet Halk Partisi ile gözünü kırpmadan mücadeleye atılmış, milletin müizahareti ve arkadaşlarının hakikaten can esirgemiyecek gayret ve fedakârlığı ile bir varlık sanılan bu koca partiyi, bilhassa İstanbuldı nâkavut edebilmiştir. Bğlediye'seciminin ifade ettiği mâna, mülhakatta bu intihâbı ida- re edenlerin gözlerinden kaçmış olsa bile iş başında bulunanların da göremiyeceği kadar ufak sayılamazdı. met Partisi bu se lib görülmekle “beraber hakikatte feci ve ürkütücü bir mağlübiyet ile karşılaşmış, millet nazarındaki prestij ve itimadının hiçe inmek “üzere bulunduğumu aşikâr surette göstermiş bülunuyordu. Hattâ seçimleri idare eden Halkçılar bile Demokrat Partinin bu kadar noksanına ra men seçime iştirâki halinde galibiyetin muhakkâk Ona aid olacağı k: naatini bir iman şeklinde söyleyip duruyorlardı. Si 'Teşkilâtımız, ilk aylarda, bir ;k sebeblerle, çok yavaş gidiyordı Şimdiye kadar teessüs eden partilerin bgşlarına gelen her felâketi kemmiyetten doğduğunu öğrenmiş ölduğumuz İçin de keyfiyete dâl fazla kıymet veriyorduk. En esaslı ve en faâl yerler için seçtiğimiz i sanlar korkuyor, kabul etmiyor, edenlerin bir çoğu da iktidar pattisi- nin, hattâ hükâmetin baskısı 'altında çok“geçmeden istifa ediyor, başta Tanin olmak üzere, ferdi saâdetini bizlere taarruzda bulan gazeteler bu istifaları umumi efkâra kendi kendine oluyormuş gibi göstererek De- mokrât Partinin zaâfı' ve lüzumsuzluğu #eklinde işaâya - çalışıyor, sara- muza kendi adamlarını sokup sonra istifa ettirmek suretile bu konuyu takviyeye yâltenerek, bir: taraftan: da içimizde olan biteni anlamağa ça- lışıyordu. Muvazaa ve Rus dostluğu propagandaları da gün geçtikçe artıyor- du.”Ekâlliyetler arasında derin bir kotku dölasıyor, bunlar - Demokra- siye sadâkat'taâhihüdünde bulunurken öte'taraftan da ellerinden gel- diği 'kadar gizleniyorlardı. *Partimiz “programında din ve Irk yok, iyi vatandaş vardı. Hâkikâtte de "müşterek vatanın hizmeti için bun- labla »beraber çalışmakta' çök-samimi| idik. En çök korku Rumlar sara- sında görünüyor, Museviler daha az korkuyor, Ermeniler de lâkaydı tercih ediyorlardı. Bunlar arasında yayılan-korku sebebleri de meslek- at Halk Par- | * lerine göre değişiyordu: Tüccarlar maruz kalacakları güçlüklerden esnaflar verecekleri para cezasından, işçiler, en çoğu devlet mücssese lerinde çalışan işçiler kapı dışarı” âtılaca serbest meslek sahib leri de derhal “askere alınacağından, hazılı *herkes me&lekine göre bir belâdan 'kaçımyordu. İKİNCİ KISIM 21 'TEMMUZ 'İNTHABI Bölediye intihâbının! tegiri, bana ayni ükibetin milletvekili seçimin- detde başa/ geleceğini müjdeliyen bir hissi “kablelvüku tesiri yapıy Filhakika "bu”netice “karşısında “daha “fazla -şaşalıyan hükümet ve ikti- dar partisi bu Demokrasi mücadelesinde bütün elemanlarını "toplı rak daha hızlı koşmazlarsa postun'elden gideceğini kabul mevki idiler. (Devamı var) Sporun hazin durumu (Baştarafı 1 incide) Böyle futbolcülerden barların temelli müdavimleri olanlar da var. Bunlar; Kürddereli Mehmed bu dağ gibi a; dam, babasının huzurunda elpençe di- van: duran bir €Tokat oğlanıs.gibi - âm sun Allâh için di. Bütünsgüreşlerini - onun semir-ve, "Bir düne de ol mâh için malümatı tahtında yapardı. ::î :::y::l'ı"_'"“'::::ı:'"""":::;' :: 'Ohların' bütün. muhabbetleri, yâren- €tle yapıyorsanuz?> “dediği ' yok. Yü | A zi Sohunri saporuu. vMcolstorins. n de kadın, içki lâfı olmazdı. nasıl” işlir? ”Bu - gençter- acaba' bir 'ke- re dönüp”de bizim en büyük Hilimi'spo:| — İŞte”bu sayedetir Ki 'düvyanın “her Tumüz” ölan ” eski “büyük “pehlivahtarı: | — YEfİnde bunlardan öbiri ser>meydanına At nti çantyarnatır? çıktı İ? Seyredenter, >karşılarındaki © Büyük”Yusüflar, ' Atiçolar, “Horgo: | — İSanmı? *Arstan >mi? “Farkedemez- teöfler, “Nuruklâhtar, he kadartürir -| 'STdi. diler ve Çtevsiyat) dan'ne dereco'müce | — Memlekette futbolcülük kredis' tenib birsümür sürerlerdi. #Büyle “her | Sok kaybetmiştir. Bu spora mönsub o-| Bgede'zikzurna kafayı çekerek bar: kize | lanlar sikı bir İnzibat altına ati ları Hlesoynaşmak göyle dursun o mur hittero yaklaşmayı bile-ayıb savarlar- de 'ndeni| OkUYL DIYOR ki Emniyet Direktörlüğü ve Haydarpaşa |. işletme Md. lüğüne Okullardaki arkadaşları yanında mahcub — durüma düşmemele emin maksa- dile hüviyetlerinin — gizli tus tulmasını rica eden okuyucu: larımızın mektubu: Biz üüç lise talöbesi her sa- bah “İstanbuldâki okullarımı za gitmek üzere — evlerimiz- den sabahin altısında çıkar aAkşamın sekizinde döneriz. Yine böyle bir gün 6.2.948 tuma günü 'Herekeden trene bindik. Tavgancilda — oturan ke fabrikası veznedarı İ- murlarından 1786 yaka nu- maralı polis 'B. İhsan da bi- nenler arasında Bir müddet sonra tuvalete gitmek — ihtiyacını — duyduk. 8- üncü mevkidekiler meşgul olduğundan 2 İnciye geçtik. Dönüşte, — vezne ın yanın- da duran arkadaşı pölis B. İhsan «Bu itler b radan gelip geçer, hatsız ederler» dedi; dük. TPabiatiyle taaccub edı rek arkamıza baktık. — Tek- dönüp giderken de ma- dost tarafından iti- lerek tâciz edildik. Asıl hâdise bundan sonra başladı: 3 üncü mevkilere aid olan pasolarımız, ikinci —mevkide dolaştığımız — iddiasiyle polis B. İhsan tarafından —alındı. Müteakiben götürüldüğümüz trenin seyyar memur kom- pattımanında, — kapı kilitlen- dikten sonra, memurun hak- kinı koruyan (!) pölis me- murü — tarafından, — dayak filmak süretiyle, — hakkımız müdafaa edildi () — Üstelik yüzümüzdeki tokat — kızarık- likdarı zail oluncuya kadar, radığımız Gebze istas- jandarmasına müraca- imiz için Bos 'a kadar kompartıman Ne dersir BELEDİYEDE İstanbulda asri bir fırın kurulacak Belediyenin, ekmek işini hal- in yeni tedbirler - dü- indüğü, bu arada Mahruükat Ofisine ait bulunan Balat fırı- nını satın alacağı ve bir de ha- murkârlar kursu açmak 'niye - tinde olduğu malümdur. Diğer taraftan dün belediye 'Almanyanın Wenz “firmasının Türkiye mümessili Hasan Ka- vur tarafından mühim bir tek- Tif yapılmıştır . Firmanın teklifinde, Almanya ninven asri ekmek - fırınlarını Wenz firmasının kurduğu bildi rilmekte, yakında şehrimize ge- lecek olan Wenz fabrikası tek- nik müdürünün Belediye ile te- maslar yapmak istediği ileri sü- rülmektedir. Bu teklifnamede, belediye - nin tasarladığı fırınların — kaç saat çalışacağı ve günde kaç ek- mek - imâl edeceği, odun'mu, yok sa linyit kömiğrü mü, yakacağı da -sorulmakta ve icab ederse Wenz firmasının kendisine - ve- rilecek kroki üzerine fırmları inşa edeceği belirtilmektedir. Firma uygun fiatla ve Bele- — 'Hiç bir vazife vermediler, — Abdulkadiri ne zamandan- beri tanırsın? — Mahkemeye gelinceye ka- dar ismini işitmiştim. Ziya Hurşidi tanımaz mı- — Tanımam. izin Üsküplülerden, kırköyünde:başka kim var? — Şevki bey, bakkal Abbas vardır, — Senin o taraflarda arazin var mı? Safra köyünde kırk — dö- nüm arazim var. — Başka kimin var? — -Eyüp Sabri beyin var.. — Osman beyin? — Onun başka taraftadır. — O kaçıncı numarayı almış- tı, fırkada? — Bilmiyorum efendim, — Sabık Ardahan — mebusu Hilmi beyi tanır mısın? — Tanırım, — Nail beyi? — Tanımam, Kara Kemali? Tanırım, Gider gelir misin? Hayır efendim, Adnan 'beyin de yanında bulunmuşsun.. — İki seneye dum, Ba- yakın bulun- İşte o sıralar'da Kara Ke- malin nezdinde iflân içtimalar oımuc YENİ SABAR TİCARET BAKANLIĞI ET DERDİNİ HALLEDEBİLECEK Mi ? Bugün Ankara'da, Ticaret ofisi, Belediye iştirakile bir toplantı yapılacak Büyük istihlâk Jbölgelerinde et sıkıntısınmı önlemek Ve fiat- larda müstehlikin lehine bir is- tikrar veya ucuzlük temin mek maksadile Ticaret Bakan- lığı tarafından tedbirler alınmış ve bu münasebetle bir toplantı tertib edilmiştir. İstihlâk merkezlerindeki Ti- caret ofisi, Belediye İktisad İş- leri 've mozbaha müdürleri bu toplantıda hazır re Ankaraya çağırılmışlardır. Bu arada şehrimiz Ticaret ofisi umum müdürü “Mustafa Nuri Anıl, Belediye İktisad İş- leri Müdürü Naim Ökt ve mezbaha müdürü Servet İz, dün akşam Ankaraya hareket etmiş lerdir. Buyün saat 10 da açılacak olan toplantıya iİTcaret Baka- nı Mahmud Nedim Gündüzalp, başkanlik edecekdir. Üç gün süreceği tabmin ©- lunan bu, toplantıda büyük is- tihlâk merkezlerinin et mesele- si müzakere olunacakdır. Belediyelerin bu meseleyi yil ADLİYEDE Silivride işlenen cinayetin duruşması Silivrinin Büyükkılıçlar — kö- yünde laz yüzünden çıkan mü- nakaşa sonunda Hasan adında birini taşla öldüren muhtar Re ceb ve jandarma İsmall ortakları Şahin, Mı.hmııg' ':.ı Hüseyin hakkındaki dâvanın duruşmasına dün 1 inci-ağır 'ce- za mahkemesinde devam edil - miştir. Bu celsede -dinlenen hâdise şahitlerinden bir kısmı Hasanın ormana getirilerek orada başı- na ti şla vurulmak suretiyle öl- dürüldüğünü “söylemişlerdir. Mevkuf bulunan sanıklar ise hâdiseyi inkâr etmişlerdir. Du- ruşma gelmiyen şahitlerin cel- bi için talik edilmiştir, POLİSTE çaşlı bir kadının ölümü şübheli görüldü Gnl.ıtadı Hendek mevkiinde oturan &2 yaşlarında İÜlviye a- diında Seğy bir kadın evvelki gün odasında ölü olarak bulun- muştur. Adalet döktoru İzzet İşcan cesedi muayene etmiş-ve ölümü Büpheli —gördüğü için imorga kaldırtmıştır. Diğer toraftan savcilik'da Ha dise hakkında tahkikata baş - lanmıştır. ç e ddi “diye ile her hususta anlaşmak niyetindedir. Ayrıca fırınların makineleri, fabrikanın ustaba— gıları tarafından monte edile - cekdir. mümessilleri ve Mezbaha Müdürlerinin de ; lardanberi — halledememeleri ü- zerine Ticaret Bakanlığı et di vazsını üzerine almağa ve Tic ret 'Ofisi vasitasile tamzim tığları yapmağa; karar ve tir, | | -| | Halen belediyenin elinde bu- lunan Fındıklı soğuk hava de- osu ile Haydarpaşadaki, depo t Olfsi emrine verilecek icabında motorlü vasitalar ve mezbaha kira alınmak suretile, ofise tahsis edilecekdir. 'Ticaret Ofisi, halka ucuz et yedirmek gayesile istihsal böl- elerinden canlı veya kesilmiş, ayvanları istihlâk merkezleri- ne sevkedecekdir. İlgillerin söylediğine göre, Ofis, emrine Bakanlık tarafın - “dan iki milyon lira kadar mü- | tedavil sermaye verilecekdir. —| Ofisin Belediyeden istediği, ıklı soğuk 'a depoları, | bulun Üç günlük et ihtiya cını stok yapmağa elverişlidir.. Diğer tarafda Ofisin me: bahada keseceği hayvan Belediyeye 15 kuruş vermi zım gelmektedir. DENİZDE İstanbul vapuru bugün geliyor ğ Batı Akdeniz seferini yapan #İstanbul> vapuru bugün saat 14,80 da Marsilyadan — limanı- mıza gelecektir. Geminin bu gidişinde mü- him bir afyon kaçakçılığı ol- muş ve içinde gemi kamarotla- irından birinin de bulunduğu hüdise, 'Paris gazetelerine ka- dar aksetmiştir. Bvvelki gün gemi süvarisin- Gan 'alınan bir telsizde, yapılan ihbar üzerine, Fransız zabıtası | 'tarafından yakalanan IT inci Kamarot Mustafa Barış'ın — âf- yon kaçakcılığı suçuyla Mar- =yıdı alikonulduğu bildirilmiş EKONOMWİ. Türkiye - Almanya ticaret anlaşması —— Almanyanın İngiliz ve Ame- rikan işgal bölgesile yapılması ülen Ticaret anlaşması hi laki Müzakerelerin inki-- aa —uğraması , piyasamızda hayret ve endişe — uyandırmış hat üncülüğümüzün, 'hâl ve is- tikbali için fevkalâde önemi ha z olan'bu'mesele hakkında mü- izakerelerde bulunmak ve gere- iken teşebbüsleri yapmak üzere bugün saat 15 de Tütün İhra- Uskdarda kanlı bir vak'a Muharrem sadında bir adam kendisinden ayrılan karısını ve kaynanasını bıçakla ağır | surette yaraladı | - | Üsküdarda Bürhaniye hallesinde, Ay sokağında maarlı evde oturan ve Üsküdar tütün deposunda calışan Mu - harrem Öge, bundan üç — seni Hvvel saynı semttd — Bulgurlu- mescit sokağında 4 sayılı evde | öturan 20 yaşlarında Sabiha | Dönmez adında *bir 'kızla evlen | miştir . | Son zamanlarda — kocasının işsiz kalması ve evine bakama- ması yzlinden iha mahke- meye müracaatla Muharrem- den boşanmıştır Karısını 'çok seven rem onunla barışmak ye- niden evlenmek — ist de red cevabı almış ve nihayet Sa- bihayı “öldürmeğe karar vermiş tir. Müharrem, dün sabah kayın- validesi ZZeliha ile Sabihanm va pura bineceklerini ö k is kelede pusu kurmu, tam yanımdan geçeğlerken - bıcağını, çekib üzerlerine atılmıştır. | Muharrem 'her iki kadını da ağır surette yaralamış, kac- mak isterken İskele polisi ta- rafmdan yakalanmıştır , Yaralılar Haydarnasa Numu ma- | nü- Muühar - ve rener ve ne h: hanesine kaldırılmışlar- dır. Suçlu tevkif edilmiştir. MÜTFFFRRİK Raman pstrolu ve “Yakit müessesesi,, Bir 14 ldet evvel sehrimize gelen Kumür Satış ve Tevzi Mü essesesi Umum Müdürü Sadred- din Enver'in beyanatına atfen bir sabah gazetesi, Raman da- ğında petrol bulundüktan son- va Kömür Satış ve 'Tevzi mü- essesesi ile Petrol Ofisinin lâğ: vedileceğini, bu iki müessesenin | yerine iktisadi ve ticari mahi- Verte «Yakıt Müessesesi» ismi, | aitında bir teşekkülün meydana | getirileceğini yazmıstır İlgililer nezdinde — yaptığımız tahkikat neticesinde bu haberin kat'iyen asılsız öğluğu ve beya- nat sahibinin böyle ıbir vakıa- danvaslâ bahsetmediği anlaşıl - taarftan, — Ankaray: dönen Sadreddin Enver, hare - ketinden evvel kendisile konu- şan bir muharririmize şunları, söylemiştir. «— İstanbulda kaldığım müd det zarfında kömür "mevzuu zerinde ilgililerle yaptığım te - maslardan müsbet neticeler al- dim. Ramanda petrol - bulununca, kömür 'tevzi müessesesinin ve petrol ofisinin lâğvedileceğin- den bahsettiler. Ben beyana- tımda böyle birşey sövlemedim. Bu haberi sureti katiyede tek- zib ederim.> 17 uygunsuz kadın yakalandı Emniyet ikinci şubsahlâk za- bitası tarafından evvelki akşam yapılan aramada, 17 uygunsuz kadın yakalanmıştır. catçıları, Birlik merkezinde fev kalkde bir toplantı yapacaktar. İzmir İstiklâlMahkemesinde n&ler gördüm? Atatürk'e suikasdın tafsilâtı ve içyüzü Yasan — 'Bilmiyorum. (Maznun reisin emrile mah- kemeden çıkarıldı, ekmekciler şirketi müdürü İzzet 'bey geti- rildi, hüviyeti tesbit edildi. Si- yasetle iştigal etmediğini, Kara Kemalle 330 senesinde tanışdı- ğını, bahriye —muhasebesinde kâtib olduğunu, bilâhare esnaf cemiyetlerine kâtib olarak nak- lettiğini Kemal beyin bu cemi- yetleri idare etmesi üzerine mu hasebeciliğe getirildiğini elyevm Adanada Milli Ticaret Şiyketini temsil eylediğini söyledi.) Pkmekçiler şirketinin ser- i ne kadardır? Yüzbin lira — Heyet idaresi kirhlerdir? âliba Bahtiyar, İsmail, £, Akif beyler — Vakıflarda vaziyetiniz ne mayı E Telfrika No. 207 dir? * — Vakığar arasındayım — 'Nasil girdin? — Evkaf kadısı bir gün gel- mişdi, sakallı 'bir adam, 'Fesçil ettiler, vakıf yapdılar, beni de idhal ettiler. — Parayı çikarıp ortaya koy- dular mı? — Hayır. — Senin nâmına konulan; p: ra ne'kadar? — Bilmiyorum efenidim. — Öyle ise'bu vakıf bir n vazaadan ibaret. — Öylerolacak efe Milli Ticaret yapıyordun? (dim. nâmına ne — Gecen se: ı sin liralık iş yaptı: A bir b bir de b vardır kadar 'ka Muayeneye sevkedilen — ka- dınlardan 7 si hastalıklı — çık- mıştır. — Bilmiyorum efendim ben alır, nderirir:. — Şirketi kimler teşkil etmiş-, tir . — Onu da bilmem efendim; bendeniz Konya'da 'hülunuyar- dum; bir telgraf alörm. bunda! 'Milli 'Picaret Şirketi danaya gitmekliğim ve oradanı da irsalâta başlamaklığım söy- leniyordu. Hareket settim, Mer- kezdeki vaziyetten malümatım yoktur — Konyi dun — Mahsülât şirketinin mu- hasebecisi idim. Kaç senesinde? 338 de. Orada şubesi var mıdır? Evet. Merkezi nerede idi? İstanbulda. Yani merkezinde “Kemal bey vardı? — Efendim o zaman Malta- ne iş yapıyor- da idi — Konya'da “senden — evvel İ —— kim vardı? 4 — Sevki ibey vardı. | — Şimdi orada şube var mı? | — Hayar. milli mahsulâtı ( lâğvettiler Mill, itcaretin herelerdej ! şübeleri vardır? 1 Konya. Adana, Eskişehir, | Ank a'da, (Devamı var) 1TMART ını,n .SABAH] Köprülünün mektubuna cevab n Ilpok sovdiğinizi —iyi bildi- Bim — eKurücür — Silatile — hitab c meyişimli sakın — kabaliğıma atfetme- yin. Bu kelime nedense bana - 4Kur ru yemişi» — hatırlattığı — için, daha mektubumun — başında dlrnrote Sizlikte bulunmuş olmamak “aüşünce- site profesörlüğünüzü anarak lâkı ya başlıyorum. YAyni Zamanda bu. e fatınızın size yakın döstunüz profesör Nihad Erimi de hâtırlalacağını we bi- Naenaleyh koltuklarınızı kabartacağını 'da hesaba kattım. Fakat illâki ben ku- 1048 ühteram profesör, Meoktubuna — başlarken — size rucUYUM . diyecek - olursanız eprole- Sör> Ü ÇİZİP yerine < Kurucus “koy- manızda — kendi — hesabıma, hiç - bir mahzur görmüyorum. Mektubunuzu- dikkatle ok mokrat Partiye mensub “bulunma - şir ma üzülmenize, bendeniz de üzül1 m, Beni de ctasfiye> (ötmek» — zevk sizi mahrüm cetmiş — olmamı Çin, İnan ki, ocak veya b lardan birine behn de m kaydotunurdum. Keşki bunu sevve emretimiş Olsaydınız... *Maanrafih Zira la üzülmenize de pek hacet yok bu aralık o kadar çok zevalı tazliye buyuruyorsunuz ki bir. âciz Fikrası eksik Olmüş'ne çıkar? (Bana öyle öli- yor Ki u tasfi: bu “hızda “deyam edecek solursa yakında partide Z. Tinizle diğer —kurucu — retikloriniz sizin gibi düşünenlerden başka ki nst cikler kalmıyacak. O zaman da birbi: rinizi tasfiye ile uğraşır, vakit zeçk » rirsiniz. Benden ne alıp ne veremiyorsun? Yolundaki çıkışmanıza şoştım. — Zira böyle âmiyane tâbirleri, hor acılışın: da>bir hikmet savuran, bir ağıza- yar kıştıramadım. — Hem benim zatıâkniz- den ne alacağım olabilir? “Bu suali Babiâlinin bazı kitabhane sahiblerine tavsiye buyurmuş olsaydınız belki on- lardan bir cevab alabilirdiniz. On:urla alış verişiniz. olduğu İçin ihtimzi ki içinden birisi; ya alacaklı yahud da borçiu- kalmış- olabilirsiniz. Amma zax vallı Fıkracı nerede, günün ran) 1 sayın - kürücü — Fuad. Köprülü nerede? Moktubunuzda aziz kardeşiniz Amed Emin Yatman Çelebiden bahis buyur- makla pek isabet etmişsiniz. Kendileri de, sanki- sizinle sözleşmiş-gibi, yazısında bermutat "bütün muârızları- nizi bu arada da, bilmemi niçin, eYe- ni Sabah> 1 Moskova ile ağız birliği yapmış olmakla- suçiandırıyor. Fakat âf aranmzda üstad; şayen Yatman Çetebi ite aranız sahiden iyi ise ve mültekabilvarz-r - hulâslarınıza Tağmen birbirinizi attatmıyorsanıziken disine Hüften “fısıldayıyerin Ki — önüne geleni komünistlikle Suşlandırmakta, dostunuz, nasıl diyeyim, biraz gütünç oluyor. Bütün — intişarı — miüüddetince Moskoflara ve komünisttere ateş püs kürmüş «Yeni Sabah» 1 bir düşünün bir de daha düne gelinceye kadar, bu- Bün komünistlikle, Kızıl ajanlıkla suç- dandırdığı kimselerle iş ve ağız birliği yapmış Ahmed Emin Yalmanı düşü- mün, vaziyetin feci komikliği — kendi- liğinden meydana çıkar, Sonra haydi diyetim ki ©6 ne halt ettiğini bilmiyecek >kadar sapıttı dor de mi pusulayı şaşırdınız. üstad? Bir taraftan “Atatürk sevgisinden -bah- sedersiniz, öte yandan Yalman Çele- biye partinizin sözcülüğünü etlirirsi- niz. 'Bu hal meşhur perhiz ile İahana turşusu fıkrasını dahi-gölgede bıraka- cak*bir hercailik olmuyor mu? Tehdidterinize gelince: Beni — aziz dostunuz, kıymetli hemdeminiz - profe- sör Nihad Erime şikâyet etmişsiniz 'e çıkar? Şayed beni sahiden korkut- mak istiyorsanız her-gün eVatanı n başmakalelerini başından sonuna ka- dar okumaya mahküm edin, işte o za- man ödüm -kopar, dehşetton -sararır, baş ağrısından baygınlıklar geçiririm. Zira Çetebi yazdı mı Üç-sütun - yazıyor. ve melfes aldırmadan traş-ediyor. Ben mektubumu - sizin yaptığınız gt bi mazla değil, miyazla — bitiriyorum : «Tanrı sizi Her ikipartinin genel baş kamna şirin -göstersin, sayın üslad.r FIKRACI dünki Mina A- n Roma 'bi elçimiz dün gitli Bir müddet evvel memleketimize gelen Roma Büyük Elçimiz Feridun Cemal Erkin, dün sabah 8,45 H Brezilya hava yollarına ait bir u. çakla Şşehrimizden Römaya mütı veccihen hareket etmiştir. ......r.r.rnc X FARVIN * MCASR 'T 1948 1367 l!(ıi Bit Rumi Gem KG evvel Çarşamhba ' —— Kasım 131 — A! 3$— GÜN TT Vakitler Vasati Ezani 5. D. &. D. Güneş 6 09 12 538 Öğle n 23 6 06 ikindi 15 45 9 28 Akşam 12 B 17 19 48

Bu sayıdan diğer sayfalar: