N Düzcenin kömür mes'elesi Düzsce üç “aydanberi Kkö- mür yüzü —görmedi. Bu üddet zatfulda —şehrin Kömürü İsmit Karayakub- Tu Ve Balçıktan temin edildi Düzce or- letmesi *memlöketin kömür asım bir “mütoahhide devret- hiştir. “Dağda Kkömürü yaktırıp Büncullü “köyü “mevkiinde bir. a- ik Graziye depo etmiş le hemleket ihtiyacı diye müsait bir fsmanda müteahhide -teslim edip Bzümhe Kömürü —çoktirmemiştir. İ hatâlatı yetmiyorimuş gibi şim i e Haftalarca bü ağık deponun werine yağan kar ve — yağmuru gas eden Kömürün ne şekil aldı- mmı ve ne vaziyete girdiğini ve üzde elli denecek kadar suyu çe- ten bu kömürün kilosunu bize 13 turuştan sattığını belirtmek iste- İşte orman işletmesi bu Kömür vasına el koyduktan sonra tiç bir ferdin yüzünü güldürmedi- â gibi belki de hazineye binlerce ira zarar ettirmiştir. Düzce üç aydanberi kömür-yüzü örmemiştir. Bu müddet :zarfında şömürü kaçak olarak Bolu, İzmit, akublu ve Balçık depoların- lan müşkilâtla tedarik edebilmiş- ir. )Ysmanelinde Orman İşletmesi kestirdiği oduriların ücretini vermiyormuş! ea Bilecik (Hususi) — Osman- Hi ilçesine bağlı Bilheriz köyü | halkına Devlet Orman İşletmesi | lcret mukabili idare namma | dağda kesdirdiği odunların üc- retlerini aradan iki sene üzün | bir zaman geçtiği halde verme- Miştir. İlgililerin ve yüksek ma kamların alâkadar olacağını ve esasen çok az bir ücret muka- İbili çalıştırlan köylülerimizin Buramuna kalpleri-sızlıyacağını ve bu paraların derhal verilerek buzgibi-şikâyetlere"meydan ve- Tilmiyeceğiniümit ederiz. Karamürsel açıiklarında bir sandal battı iki kişi »boğu'du Karatürsel (Hususi) — Geb gye bağlı VPavşanlı nühiyesin. Gen iki balikğı “Karamürsel'in kavak-sahilleri önlerinde avlan-| Mak üzere geliklerken yolda şid detli bir fırtımaya yakalanarak sandaâlları “batmış ve ikiside bo Fulmuşlardır. Sandalm boş olarak sâhilde Batmış bir vaziyette “köylüler tarâfırldan' bulunmasile vak'a-| 'dan dan Haberdar olan C. Sâv- fıs. tahkikâta başlamış ve bo- Bulânların -cessdlerinin “bulun- Mması işin 'gerekli' teşâbbüslerde | Hrlunmüşsa” da hiçbir'netice is- Hihsal edilememiştir. Biri genie ve birisi' orta yaşlı göluk"çocuk gakibi olan “bâlikcıların *boğul- bir ağaç kesmek'hakkına sahip değil | SON HABERLER Çomamar aa —- TAEKRA Tz Zonguldak C.H, P. il kongresi Toplantıda “milletvekilleri bulundu. Delegeler şiddetli tenkidlerde 'bulundular. Adalet Bakanı kongrede 'bir konnşma yaparak orman, tapu meselelerine temas ett; Zöngüldak: (Hususi) — CAH,P, | Zonguldak 11 kogresi”toplanmış ve toplantı İki- gün 'sürmüştür, Bu kongrede'hazir bulünmak ü- zere Ankdradan Zögüldak 'milletve | killerinden; “Adâlet Bakanı Şinasi Devrin, Orhan-Seyfi'Orhun, Naim Krömer, Ali Riza İncealemdaroj “Ahmed Giğeri, Sabri Koçer've - İs- Mallj Ergener gelmişlerdir, Kongre çok tartı çok - delegeler esaslı' tenkidlerde bu. Tündülar,'Bu toplantıya Yeni bah, Cümhuriyet ve'Son Posta ka zeteleri Zonguldak "muhabirlerile . Mimizde intişar eden gazetelerin Tni Messileri de yazılı olarak' dâvet *e. dülmişleran j Köngre Zonguldağın eski valile rinden İbrahim Ethem Bozkürdun başkanlığında toplanmıştır, Yapı- lan gizli seçim: sonunda il-İdâre ku | v geçdi, Bir| | Yuluna, oy-sirasile, Dr, Reşad “Tan- yeri,Zonra “Ataman, Orhan Esen, Halit Mete, Baha/Birsan, Rauf Aip- soy, Bahaddin — Dökerel, İbrahim Bözkürd. Puad - Sirel, Cemil “Dürkll 'e HalitvAksoy seçilmişlerdir, Adalet Bakanımız Şinasi Devrin bu- köngrede bir -konuşma, yaparak Orman, “Tapu işlerime temas etmiş ve —Mahkemelerin — sürüncemeden Kurtanılması için.çareler-arandığını beyanlar Zonguldağa -bir AdaletSa yapılması etrafında 'valimizle Üştüğünü belirtmiştir, Kendilerinden mülâkat talebin- de bulunan gazetecilere, Adalet:Ba kanımız, söyleyecek başka * bir şey olmadığını bildirmiş ve pazar,günü saat 16.20 trenile beraberinde millet vekilerinden Orhan Seyfi Orhun ve Nai Kromer olduğu halde Ankara üteveccihen hareket etmişler- Nihad Özgören a Şile köylüsünün orman davası Belediye başkanının orman işle ri ictvekilleri seçim — bölgelerine lerde bulunuldu — Ömerli - Şile: (Hususi'sözette gönderdiği | miz arkadaşımız bildiriyor:) — $i- le köylerinde halkin âllekterini"an Tedikten'sonra-bir tesadüf eseri Yak “Şileye gidebildtm. Umümiyet itibarile köylünün Şi- kâyeti Orman kanunun uygun ol madığından, işsizlikten ve dolayisile sefaletten ileri gelmekte idi, j Şileye kadar gelmişken, bir de| belediye reisini görmek 've onunda | bu husustaki fikini almak istedim, | Belediye 'reisi, ilçesine:bir İstan bul gazetesi muhabirinin geldiğine hakikaten sevinmişti, | Şile belediye reisi Receb Ulusdan “Yeni'Sâbah gazetesi, 'ddma aşağıda | ki beyanatı'aldım, « — Yürürlükte bulrman “orman Kkanunu Hakikâti itiraf etmek Tâzım | gelirse menlekete zatarlı olmuş ve Köğlünün elini kolunu bağlamıştır. Köylü; bugün Kendi tapülu otmanın | 'dan arâbasına ök yapmak içim'dahi | Gir, Bunun için işletmeye beyanna me vermesi ve aylârca gelip gitmesi | Tâzımdır. İ Köylünün buna tahammülü yok tur, Müsaade verilmeden kesmekte ve yakalandığı takdirde —katil— dâmgasile mahkemeye sevk — edil. mektedir, Bügün Şile-ağır ceza mâhkemesi hemen hemen hep bu gibi hâdise | derle üğraşmaktadır. | Diğer taraftan köylüye pazar ih tiyacı olarak kesilmek için gösteri- len makta, onun bir yıllik ihtiyaci na aslâ kâfirgelmemektedir, Bütün köylüler'Boynu bükük, Ü. midsiz bir halde, 'ANlahtan yardım beklömnektedir. *ma' hâdisesi ' iltemizde — büyük| — Milletvekilleri, bir. “defa uğraya tertsürvuyandırmıştır. Tak'köylünün dilek-ve dertlerini'dn Cennetten! firar: Malüm -olduğu -üzere -Âdem -Ba- ünich'den gelen bir tel- “bamızla Havvâ *anamız, “Allahın grafar göre" Çekoslovakya milli hava. yollarına aid 'arede Bulunan yölcülar is- yân (?) çıkârmiğlar ve tayyarehin yolunu değiştirterek zorla Alman )yaya indirtmişler. “Yolda istika- iren tayyare seyahatle- Ti biraz- sıklaştı. Böyle olunca bu bi memleketlerde tayyareye bi- Ben yolculara: — Nereye gidiyorsunuz? Diye sorulduğu zaman verilecek Hevâb: — Bir şey'diyemem.. Vi olacak! y dlan ' ibarettir. Rühmetli'borazan Tevfik bahri- (ye itfaiyesinde' borâzan 'çavuşu' - İtenbir gün Atfaiye arabasının bey görlerini' alıştırmak için talim ara- basına koşarak idman <ettirirken payvanlar birden gemi azıya ala- Fak "talim “meydanının * kapısından forlarlar. Kapıdakiler bağrışırlar: — Nereye Tevfik? Borazan, var kuvvetile dizgimle- ge asıltrak cevab'verir: — Ne bileyim ben... Hayvanlara Peorun! Bir Cennet fıkrası 've buğday: ennetleşen — memleketler- den firarlar: bana beger ftarihinin başlangıcı addedilen- Â- (Gem - Havvâ remzini hatırlattı. b “Yolda bel- buğday mahsülünden ' yememeleri hususundaki emre itaat etmemiş- ler ve üç beş buğdayı Cennette kalmağa tercih eylemişlerdi. “Pasavvufi #giirlerde 'bu — senbol- den -istifade eden — Hafız, isyanını şu beytile ne kuvvetli surette iz- har eyler Pederem- ravza-ı- Rıdvan be dü Kendüne' bifaruht Nâ halef bâşem eğer-men bece- Vi me fürüşem. Münası “şudur: (Bübam Cennet bâhçesini iki büğdaya değişti. Ben de birtarpaya satmazsam babamın oğlu olmiyayım.) (Anlaşıları “birim bağdayla ara- mizin pek iyitolmaması tâ o za- mandan başlıyor. Cennet ofisi, Â- deni babamizk bile göylerağız tadı ile bir ekmek yedirmemi Bizim ofisin 'de bir “türlü buğ day ekmeği işini Güzeltememesi böyle atavik bir düzensizlikten i- leri geliyor. Ofisin elinde ekmeklik ununu te- min ettiği başlıca şehirlerin: ihtiya cı için kırk, kırk- beş günlük stok kalmış. Mahsule -kadar idare et- mek-için bundan sonra yüzde elli buğday, yüzde 20 arpa, yüzde -20 gçavdar, yüzde 10 mısır karışık-un” ların öğütülmesi için değirmenlere hakkındaki fikirleri-— Mil- uğramadıkları için acı şikâyel- Şitevyolu asfalta çevrilecek lememişlerdir, “Köylü, — unutulmuş Bir ülkede yaşâyan ' insandan hiç de'farklı değildir, Işsizlik, köylerde hastalıklara se- böbiyet vermiştir, Bütün -bunlara “bir çare buluruz ümidile, parti kanalile aylarca ev- vel! hükümefe-müracaat ettik, fa. Rat'henlz bir cevap alamadık.» Reteb Ulus: bundan sonra ilçenin belediye işlerine temasla, ilin yardı mndan Memnun olduklarını söyle miş, 26'bin Hlralık büdceden'20'bin Hranjin memur maaşlarına gittiğini, | ancak'geri kaian'6 bt Tiranın bele diye işlerine' hasredildiğini belirt- tükten — sonra, sözlesme- şunları ilâ ve etmiştir. « — Geçeniyil ilçemizde 25 bin li ra Sarfile modern'bir hamam yap firmağa' muvaffak - olduk. Gelecek yılda Ömerli—Şile yölunun asfalta tahvilint tahakkukettireceğimize i. nanıyoruz. Gene bu . yıl içinde 26 bin Tira Sârfile bir belediye 'binası yaptıracâğiz, Projeleri Hazirlanımış. tiroyakında' ihâleye çikaracağız,> Receb Ulus, Otomobileiler şirke ti ile belediye ârasındaki İhtilâfa te madla —da şunları söylemiştir, — Bu ihtilâf geçen yıl zühur et Miştir, Geçen yil Üsküdar—Şile'ata sında yolcu nâkliye ücretf 275 kuruş tu. -Biz-bunu. 175 e-indirdik, Şim- di, gene fiyatlarda bir nizamsızlık 'vardır, Üsküdardan Üvezli köyüne Kadar'ücret' 165 kürüştur, Üvezliden Şileye ise 15 kuruş alınmaktadır, 'Burlün üzeriride )srarla duruyo. “yoraz esasen'Hhalk da”bu bakımdan ikâyetçidir, Fiyatların murakabesine ehemmi yet veriyoruz, Bugün koyun 200; sığır 150 kuruştan — satılmaktadır. Kuzu kesimine 15 mayısa kadar| ayrıldım, Edirne D. P. şindeki ihtilâf —— İ1 merkezindeki deleğeler niza- ma riayet edilmediğinden kon- gre riyaset -divanını iskata varar vermişler szdiğnüz (Hususi) Di Edirne 1 kongresi 5/4/9) Yeni sinema salonun da başlamış fakat.başlar başlama: delegelerikiye bölünmüş tüzük kümlerine uygun olarak. yapılan bu cak- delegelerinin yaptıklatı İlçeler köngreleri delegeberi l merkezinde — toplantı. ya - devam etmişler onların yerine doğrudan ocak delegelerinin iştira kile yapılan ilçeler kongreleri dele geleri' kalm olmuştur, İN merKezindeki “delegeler, — patti tüzünün 25 1nct maddesi hükümleri ne göre açık oğla seçim yapılması nan -mevcudün 3 de İki sekseriyeti. nin isteğile mümkün olduğunu hal buki bu nizami zarurete riayet e- dilmediğini ileri *sürerek — kongte- riyaset »divanını İskata : Karar ver mişler Uzunköprü, —“Keşan, Meriç Kongreleri seçimlerini âptal etmiş derdir, Sâbaha kaldar devam eden hararet. Ti've eldden fikri “hamüle İtübarile kiymetli geçen “bu' toplantı sonun 'da yeni idâre 'kurülüma Sevinç Ko man, 'Müfrit “Küngü, A, Sengelli, Döktor Rifla Cota, *Bezacı “Albert Levi, Ybrahim Ceankâflı, Mehmed Şekeral ve Haysiyet Divanına — da Fethi Erinçağ, Fevzi Sengelli-Bahat tin Öğütmen, Mehmed Öktem ve Muhittin Yolageldili ittifakla- seçil mişlerdir. hü- ——— Balikesirden Küçük Haberler W Merkeze 'bağlı büyük Bostan köyünde D,'P, öcağının alıçış' töre- ni *dün yapılmıştır. W Gönenin Küpçiktı Mevkiinde Tinyit madeni bülunmuştur. Bu o- cağırda emsallleri gibi işlötilmeme sinien körkulmaktarır, e Sındırgıda 1000 Bigadiçte ise 1600 deng tütün müstahsilin elinde kalmıştır. #Tekelin burtütünleri ala rak müstahsili müşkül durumdan kurtarmalıdır, #k Balikebir pazarcgünü >saat 8 de Ayvalık Ekanmi nabun ticaret hanesinide yangın" gıkmış hayanın Tüzgârlı olmasından ötürü Edremit ve'Bürhaniye etfâiyelride yangına gelmişlersede bina'tamamen yandık tan sonra- söndürülmüştür. x Dün Ayvalık'Avtılar klübü Artap lar mantakasında sürek avı tertip etmişler bir-domuz ve-10.çakal vur muşlardır, Ayvalık-avcıları»çok ne şeli bir- sün' geçirmişlerdir, Y, S, CEMİTENİNİN'YARDIMDARI “yardım Sevenler Cemiyeti fakir ailelere kömür dağıtmaya başlamış tır, Her fakir'atle 20 şerikilo olmak üzere 10 F, alleye kömür dağıtılmış tir, Bahkesir; (Hüsust) — Lise:genç leri tarafından Okal—Alle *Birliği “menfaâtine “Şeksplrin “Hirçin'Kiz adlı'eserini' temsil' etmişlerdir, Şehir sinemasırida verilen bu pi yes büyük bir alâka ile karşılanmış, Okul Alle Birliğine bir geçede 5600 lira bir hasilât temin etmiştir, , Liseli gençleri tebrik'ederiz, -—— — ——— | müsaade etmemek' kararındayız,» Otobüs #kalkmak' üzere'idi beledi yye başkanından. müsaade istiyerek YEN'İ B A'BA'H z K Karışik dünya durumunun bir üçüncü dünya sava Muhtemel üçüncü |- bir dünya savaşı rşsısındalngilizler —..— MAN 1948 şını mümkün kıldığı 'bu nazik dakikalarda İngiliere, yine mikbin karakterini muhafaza €tmekte ve milletlerin kâlbinde insanlığın felâketli kaderini çelebilece, JGÜN Britanya İnipa- B.u!m'luğunun yıkılışını iddia eden felâket haber- cileri azımsanacak-gibi değildir. Bu kimseler, ihtimâl ki, bu id- dialarmda yanılmıyotlar. Zira bütün medeniyetlerin itilâ dev- rinden 'sonra, günün birinde Kuçtüğünü yörüyoruz. Ve tari- hin bir tekerrürden ibaret-o- duğunu söyliyenler — pek haklı olmasalar- gerektir. Fakat şu 'noktayı unutmaya lim ki, İngiltere bütün tarih bo yunca bu günden daha mühim Ve nazik dakikâlargecirmişti. 1649 da Cromwell hüküme- tinin otbritesi Yaafa düşmüş- tü. İngiliz donanması “İsyan 'yü zünden fejce uğramış, bütün müstemlekeler kıyam vetmişti. Hollanda, Fransa ve İspanya ©- nu hor'görüyor, öna üçüncü de- recede bir- kuvvet nazarile ba- kıyorlardı. Amerikan müstemlekeleri is- tiklâllerini ilântettikleri zaman, İngiltere, bütün” dünyayı 'karşı- smda dikili -bulmuştu. Bu yüz- den öonun iktısadi 'hayatı fena bir duruma düşmüştü. O devrin hükümet reisi olan'William! Pitt)| şöyle diyordu: «Hangi ' tarafa "baksak, hara- biyet ve ümidsizlikten başka ber| gev göremiyoruz.» XIX inci asır, 'İngiltere için vğUNsuz 'bir çağ olmuş ve Na- pelyon'a karşı girişilen harbler den sonra “memleket-dahilinde Cerin”bir sefalet -hüküm - sürme ğe' başlamıştı. 1840'da -Disraeli gatları-söylüyordu: N «Bizim sanayi, 'ticaret ve'zi- yâatimiz perişan haldedir:» BPakat *bu siyaset sadamı ha- yata gözlerini kapamadan önce kendi memlektinin dünya-pazar Jarifida hâkim bir mevki alma-| Şa başladığma ve-essiz hisike tısadi kudrete ulaştığına şahid| olmuştu. İngilterenin iktısadi durumu- nu tedkik eden tacafsız bir mü- sahidin belli bağlı iki neticeye varmaası mukadderdir: Birincisi, Büyük Britanya İmparatorlüğumun — âstikbalinin karanlık- olduğu; ikincisi, onun,| yzak bir gelecekte - feyizli -bir çağa kavuşması — ihtimalinin mevcud”bulunduğudur. Bügün İngilterede- ciddi bir entlasien “tehlikesi kendisini kuvvetle hissettirmektedir. 'Ar tık memleketin istihlâki, istih| sal derecesini; idhalâtı, ihracat kudretini ziyadesile aşmıştı Diğer taraftan sosyalizmin hâ-, kimiyet —kazanması, memlekete Hayrı dokunan hususi müessese) selerin menfaatini -sekteye üğ ratmaktan başka'bir 'netice' ver| memiştir. Fâkat “İngilizleri yakırldan tanımıyanlar; onların, ferdi hür| riyetlerine ne kadar bağlı olduk Cennetten firar - Bir cennet Tikrası ve buğday - Büyük adamların resimleri - Jstanbulda köpekler talimat - verilmiş, Bu hububat içinde en işe yarıya 'ni arpadır. Malüm olduğu üzere hve yoksulluğunda da nohuttan vvel-arpayır kavurup- kahve-niye- tine içmiştik. Şimdi yavaş yavaş buğday miktarını azalta azalta ni- hayet &af arpa ekmeğine yataca: AKVablarımizdan gayet kahve eraklısı ve kahveden anlar bir İ- iratihan için arpa karıştırılmış ahve ikram ettik... İçti ve bir şey söylemedi. Hepimiz -anlamadığı: hükmettik; biraz 'daha- görüşüldü. 'Nihavet imam efendi. hepimize ve- da edip giderken oda kapısının ö- nünde çöktü. — Aman... İmam efendi, ne ol- du? İmam> m vardı. Bir gün bu yoldaki teb Va — Merak etmeyin... dedi. Arpa- standım da... Büyük adamların resimleri: Biğt “tenlürm Sdöğen 'ahud ölüm günü gazete- mecmüalar ve büyük zat- RAZAN A GLUNA YA A zaman bütün ların resmini koyuyorlar. O lar fotoğraf olmadığı için bu resiraler uydurmadır. Olabilir.. Fakat uydurmakta da - yakıştır- mak: garttır. Mesel Fikret (Aveng-i- tes: vir) inde hayalinde canlandırdığı gahsiyetlere eserlerinden aldiğı f tiba ile hayat vermiş Fuzuliyi gi zünde Irakın âteşin güneşinin şu- lesi ile den İlham alarak; <Bir yağız'çeh- re, gatılmış iki hançer kaşlı» bir adam olarak düşünmüş. Nedim'in (Çiçekle-az bozülmüş:-refik bir si- ma) s olduğunu tahayyül eyle- imiş... 'Vehâsil yakiştirmiş. *O ka- dar kl bir'ressam bu! tasvirleri ele ahp bumumla- birer pirtre' dahi ya- pabilir. Fak; yatlırı gelgelelim her eli' çizgiye olanlarm uydurdukları Te- Dünkü gazetelerde büyük Türk mimarı Koca Sinanm resmini ko- yuyorlar. Buna (resimlerini) de- n doğrudur. Çünkü önüne gelen' bir Sinan uydurmu: Kimi koca Türk dâhisini kaş, kirpik, “saç, hiyik, sakal birbirine karışınış - bir -halde yapmış. Kimi muazzam bir kavuk altın- larmı çök iyi bilirler. 'Bu hür- Tİyet fikri, İngilizlerin ruhları- na ve düşüncelerine sinmiştir. Ne vesayet sistemine sahib bir Hükümetin tehdidleri, ne'yaban- € istilâlar, ve ne de iktisadi Yazan: ——— Herbert Matthews. Neyyork Times'in Londra- daki hususi muhabiri buhranlar, onların shürriyete o- lan aşklarını söndürmeğe kâfi gelmemiştir. Büyük 'Bitanyanın istikbali- ni sadece istatistiklere dayana- tak tâyin etmeğe kalkmak ha- talıdır. Bu istatistiklerden baş- ka; cesaret, iman gibi mânevi bir-takım kıymetleri de hesaba katmak lâzımdır. Zira tecrübe Okşanmış 'AK, öyle bir kâhir kuv- wettir ki ne zamanın u- zunluğu; ne de engellerin Zuhuru.anın tecellisne asla mâ- ni olamaz. Âdil ve hakşinas-olmak öyle ulvi faziletlerdir ki nesiller»bo- iyunca unutulmaz; bilhassa ok- ganmış gönüllerde yerleşip ka- Memlekete vücudlarını siper #etmiş 've icabmda gene edecez bir kısım emeklilere karşı mü- savata riayetsizliğzin ve - tevzlüi adalette haksızlığın mâneviyatı sarsan en büyük âmil olduğu nihayet takdir edildi. Evet, harb okulundan diple- malarımızı alırken bilgi ve hiz metlerimizi vatan Ssevgisi ve Mmüdafaasına hasredeceğimizi kı hçlarımızın şeref ve namusu üzerine yemin etmiş olduğumuz dan şübhesizdir ki her arslan yürekli askerde bu yüce his so- muna *kadar sarsılmaz. surette Bâkidir. Dâvamız asla bu cebheden de- =ir. Güzel memleketimize de z olan geçinme'bahalılığı gi- bi müstevli bir âfetin -aile ca- tılarına açtığı rahneyi ve büd- €e-bozukluğunu müsavat daire- sinde karşılamaktır. Çünkü 'bu ihtivae içinde inli yen ve nâlanmı ikimseve ifşa et- “mek- istemiven emeklileri şaşır- tan, hususile emekli aile reisle- Trinin çocuklarının iyi bakımla- rını teminden ve arzuları vec- Küle faideli yetistirmekten izha- Tı aciz etmeleri vüzünden “vic- Ganlarındaki üzgünlük ve aztı. rabı tehvin- yolunda hükümeti- da süzük bir sima tasavvur etmiş. Kimi hiç bir noktasında ufak bir dehâ lâm'ası bile parlamıyan bir gehre düşünmüş... Velhasıl hepsi birbirinden ku- gurlu bir takım yâbancı şahsiyet- ler. Sinan böyle olunca diğerleri hak getire... “Memleketin - tammnmış “ressamla- ri'bir arsya toplansalar da resim- leri uydurmasiyon yapılması lâzım gelen büyük adamların yüzlerinin hatlarını tesbit eyleseler... Yalan doğru biz de bu çehrelere kendi- mizi alıştırsak ! İstanbulda köpekler: E eskiden İstanbulda binler le köpelevardı. Bu ha vanlar kendilerini&faydalı göster- mek için ellerinden, daha doğrusu ayaklarından *geleni — yaparlardı. Mahalleye bir yabancı gelirse sal. Gürırlar, hattâ salarlar. Yangin o- lursa havlıyarak — sımırdan sımra haber uçurarak şimdi telefonun ya pamadığı hizmeti pek güzel ifa e- derlerdi. Sonra kösele smâatında kullanılan bir madde ifrazında da kusur etmezlerdi. Günün birinde bu hayvanları adaya sürdük... Orada hep açlıktan öldürdük. Şimdi kö- peklerin eski hizmetleri düşünül- müş olacak ki onların yeniden ü- remesi için imha edilmemelerine itina ediliyor. Emekli Silâh Arkadaşlarımı İthif: ği ümidini uyandırmaktadır —K bBize bu kıymetlerin ehemmiyes tini göstermiştir ü übhe yok ki İngiltere 6 yık lik bir mükavemetten sonra yor gun düşmüştür. —OÖnun zararı yalnız maddi öldüde değildir; ayrıca 'bütün bir -milletin âsab ve zihin gerginliğini de“göz. ö Dünde' bulmidurmak şarttır. u hâle yazaran, yiyecek Ve giyecek tahdidlerile yeni bir buhran baş gösterecek “ölursa dünya nasil bir duruma düşe- tektir? İngilizlerin ekserisi, hal kın katlanacağımı sgnmamalrta dır Zira kendilerine iyi bir ha- yat seviyesi temin edilmiş olaa amelelerin, memnunsuzluğu gün den güne artmaktadır. Bununla beraber-İngiliz ıekt mağlübiyet 'tanımayan bir nik- Gönüller... BAHRI ÖZDENİ mizce kabul edilen müsavit amelesini “görmekten ibaretti Zira eski tahsis ve yeni tah- sis gibi ihdas edilmiş maaş iki- liği ve aradaki büyük para far kı kaldırılmıştır. Bu suretle'her*emekli seyyı bir “muameleye tâbi *tutulacak tır ki"bu farksız mmuamelede a- na baba okşayışı kadar — tatlı- dir. Bu-yerine getirildikten, mağ- miüm kalbler ve kırık gönüller okşandıktan sonra imdad kuv- veti-almış"bir-kta gibi"takviye eğdilecek “aile büdetleri savesin- de yetişmekte bulunan fidanlır babâlarmın ivi hizmet ve rarlık izlerini 'daha kuvve' kib edebilecekler ve”ayni tem'z kan vevcelâdeti —gösterecekler- d n i'ta- Sessiz catılar âaltında küsmüş viran gönüller ferahlanarak ve cvıltıları kesilmiş kürük yav- rölarm' masumane sadaları dü- ha negeli - isitiğerektir. İste mağdır emek nöha yet terfih edilivor. Hattorına kavusturuluyor. Seselerce kat- landıkları*mahrumiveat va erl-. tikleri ıztırablar pek yâlkmdı sona verişiyor. Hiemen resmi seklini almms hu- lunan emekfi t yandırdiğı sevine “hevecanlırrı ve memnunivet emareleri ceh relerde barizdir. Bu güzelve hâyırlı formülü bulup”tatbiki lüzumunu vicdani ve insani cebhelerden müdafaa ve'tervic-edenler var olsunlar . Uzun senelerdenberi devamsede vvevamı>> aida AARARAAAAAARADARARAARARRARRAARARNARARARARARARARAK BARARNARARARDANI DARARAAAAARRARARARARARNARARARAARARDARADA ARRARARARARASAARARAAAZ AAARARARARARAN Fakat “zaman ideğişmiş. İnsanl: rın ahlâklarını değiştirip birbi rini yedikleri bir zamanda k: lerde- eski*hilmiyetne gezer Baksanıza... Yirmi tanesi bir a raya - gelince “vaktile büyük babn- larını- en”müdhiştişkencelerle öldü ren insanlardan 'intikam (almağı dü şünmüşler ve'Maslakta elle e girdikleri -bir-insan yavrusımu pa- ralayıvermişler. Köpeksiz köy' bulduk diye değ- neksiz gezenler gözlerini açsınlar Bundan sonra değnek değil birer lobut lâzam. Bir mecliste esnafın da müşteri lerin de gözlerinin açıldığından bahsediliyordu. Nüktedanlardan biri şu-fıkrayı anlattı: «Salamon, “hastalığını haber a dığı dostu Yasefi iyâdete. git Yasef-bitik- bir haldoşidi; Sala mon teselli için bir kaç di ;fakat hasta — Ah Salamon! de yım... Ümid »yok...-Öleci Salamon : — Merak etme be'Yasef ölecekmişsin? Bir-kere kaç dasın? — Seksen yaşındayım, — Hiç üzülme. Allah senin ca- nni yüz yaşına kadar almaz. Yasef, hazin bir” tebessi vab verdi: — “Ne söylüyorsun be... Allahjf müşteri"mi" ki- seksen'durur- ken yüzden alsın! söz göyle- ç ok fena- Ney yaşın nle ce