15 Mayıs 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

15 Mayıs 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SALKA:A Ü aa eaşörina Gazianteblilerin haklı ve yerinde dilekleri Şehir dahilinde işleyen be- Tediye otobüslerinde bilet- çilere resmi elbise yaptırı mast isteniyor. Çünkü #il Olarak bazan — şoförle birlikte —binen Yyolcular- dan bilet almayanlar oluyormuş! ösüğünz Gaziantep: (Hususi) — Bele diyemizin şimdiye kadar yaptığı yeniliklerden biride bundan üç Sene çvvel seferlere başlıyan şe- hir için otobüsleridir, seferleri- ne başladığı tarihtenberi bir çok: arkadaşlar — tarafından — haklı tenkidlerle islâh edilen şehir o- töbüslerimizin çok lüzumlu - bir eksiği maalesef bugüne kadar düşünülememiştir. O da şoför ve biletcilerin resmi elbiselerinin ol mamasıdır.. Gaye bu. şahisla- Ta resmi elbise giydirmekle onla rı süslü püslü göstermek değil- dir. Halkla ayırt etmek ve hab- kın otobüslerde suistimal olu: yor diye yanlış kanaatlarını ön lemektir, İstirahat gününde bir şoför ve ya biletçi bir yere gitmek - için otobüse biniyor tabii onlara bi- let kesilemez icabında yanında bir kaç arkadaşı da otobüse bin miş bulunuyor - onlara da Bilet kesildiği halde, yine halk, Bilet çiler arkadaşlarını parasız bindi viyor zannediyorlar halbuki bilet gi ve şoförlerin resmi elbiseleri olsa halk bu yanlış kanaati taşı mayacaktır. Hakikaten şehir 0- tobüslerimizin dürüst ve metot du çalışmasını takdir ederken sa yın belediye başkanımızdan mız, bu bilettilere birer kat re: mi elbise yaptırılmasını sağla- maktır. Çünkü aldıkları maaşla ancak idarelerini temin eden bu vatan daşlar keselerinden elbise yap- Hıracak durumda degildir. Arif Ersaraç Hükümet Ban- dırmadanmısır mübayaa 'ediyor Kızılay tarafından mübayaa edi len masırlar yüzünden maliye i- le vergi ihtilafı başgösterdi Bandıra: (Hususi) — Sayın | Başbakan yardımcısı gazetecile- Ti toplayarak Karadeniz havalisi hakkındaki iddiaları red ededur sun Bandırma ve mülhakatındar Kızılay Cemiyetinin genel mer- kezden aldığı emirle; sür'atle mı gır mübayaasına başlanmıştır 180 | ton kadar toplanacak bu mısır lar Karadeniz bölgesinde muh- taç vatandaslara ulaştırılacak- “tır. Fakat bundada öyle bir aksi Tik olmustür ki Kızılayla, mâliye arasında vergi meselesinden an Taşmazlık çıkmış ve satın alma ça n ee Yalova Tütüncüleri memekte ve bir. türlü yeniden mübayaa yapılamamaktadır. Edirnede yapı- lacak tarihi Kırkpınar güresleri Edirne (Hususi) — 1948 yılı tarihi Kırkpınar güreşleri Ma- iyıs aymın 21 inci cuma * günü baslayarak 23 ncü Pazar günü £ona erecektir. Güreşleri görmek üzere Eğir. neye gelecek olan yurddaşlorın her — hususda — istirahetleri sağlanmıştır. Diğer taraftan şehirde mev. cud bütün oteller, gazinolar ve pansiyonlar serbest bırakılır ftır. İsteyenler evvelden yer ki- Talayabileceklerdir. Gazianteplilerin Başbakana teklifleri Gaziantep: (Husust) — Şeh- rimizin gençlerinden 32 - kişilik bir grup müştereken imzaladıkla rı bir dilekçe ile Başbakatlığa Müracaat ederek yabancı memle iketlerden satın alınan gemileri- | Mizden birisine (Gaziantep) adı nın verilmesini arz ve teklif et mişlerdir. | aa ezcümle demiştir ki: | İerinden gecmekte olan - çayın | muntazam (Güre D.P.ocağında yapılan toplantı Tal Zeytinli, Tahta k köyleri D. P. lilerinin iştirâkile hararetli'bir toplantı yapıldı, hatibler C.H.P. Eâremid ıs9) — İlçe mize bağlı ü D, P. oca- îında Zeytinli, Tahtaköy, Tahta uşlar ve Kızılkeçili- köylerinde ki D. P. li vatandaşların iştira- kile bir toplantı yapıldı. sAyrıcâ ilçe merkezinden bu toplantıya D.P. li bir çok vatandaş idara heyetile beraber iştirak etti. Pat ti salonunu ve önündeki meyda ni kadınlı erkekli olmak ü zere dolduran yüzlerce vatan- daş, ilçe başkârir Dr. Muharrem Tunçayın teklifi üzerine an samızın üçüncü maddesi ve D. P. nin amentüsü olan (Hâkimi yet kayıtsız şartsız milletindir.) düsturu hep bir ağızdan üç de fa tekrarlandıktan ve Demokra si şarkısı söylendikten sonra o- cak namına İhsan Daricanın kı sa ve veciz bir konuşmasını mü teakip ilçe idare kurulu 2 Bşk. nı Hüseyin Arıkan Demokrat Partinin hangi maksatlara daya narak kurulduğunu ve hangi yol da yürüdüğünü etraflıca izah et tikten sonra sözlerini devletçilik mMevzuuna intikal ettirmiş. C. H. P. devletciliği ile D. P. devletci hta “kuşlar ve Kizılkeçili . yi şiddetle tenkid etti tarafından sık.sık alkışlar mıştır. Bundan sonra ilçe idare kurulundan Muhsin Bilen Mikro fonun başına gelerek köylü va tadan vuzın — senelerdenberi çektiği zorluk ve iztiraplarını gü zel bir»şekilde ifadelendirdikten sonra dinleyiciler tarafından sık sik alkışlanmıştır. -Müteakiben mikrofona gelen ilçe bağkanı Dr, Muharrem : Tunçay - Demokrat Pârtinin kısa bir zaman zarfın. da kazandığı sevginin sebepleri: ni ve 25 sene'içinde C H. P. nin ihmalinden, programsızlığından ve keyfi idaresinden dolayı bil- hassa köylü vatandaşların çekti ği iztirapları bir çok misaller ve rerek izah ettiki sonra D. P. nin müdafaa ettiği dâvanm, esa sen her yükü çekeri bir çok feda kârlıklara katlanan fakat buna mükabil —ihmal — edilen köy lü — vatandaşlarımızın — düva sı olduğunu, yine bir çok misaller vermek suretile canlı bir şekilde ifade etti ve dinleyiciler tarafından alkışlar dı. Bundan sonra (hâkimiyet ka yıtsız şartsız milletindir) düstu- Tu hep bir ağızdan üç defa tek: liğini mükaseyeler yapmak Tetile izah etmiş ve dinleyicilet rarlandıktan sonra - toplantıya son verildi. — “Tetfik Ulutürk Afyonda Sıtma savaşına başlanıyor Sıtma Mücadele Başkanı senelik bir mücadeıe plânile -seylâbların önüne geç leceğini ve yapılacak lüzumlu işleri bildirdi Afyon: (Hususi) — Bu yıl ge rek C.H. P. ve gerekse D. P. kon inde mevzu bahis olup'üze rinde durulan dileklerden birisi de (Akviran gölü) meselesidir. Sincanh ovasının nfühtelif semt lerinden; gelen caycıklar - bu!; göl Cükte toplanıp yağış mevsimle- rihde 13 köyün arazisini su al tında birekiyor. Buü hal yalmz sıtmalık bir muhit yaratmakla kalmayıp, her yıl bu bereketli o vaya binlerce lira zarar vermek tedir. Dün ilimiz sıtma mücadele baş kanı B. Dr. Kadri İlhan bu mın takanın mücadele işleri hakkın 4Altı senelik bir plânla ova su âfetinden kurtulacaktır. Başka- nn bizzat yeni hazırlanmış pro- je üzerinde verdiği izahata göre: Açılacak 3 kanahrı birincisi Ka yadibi, Gezlet, Sinir; Boyalı köy almması.. Kırkpınarlarından — çıkıp Sinan Paşa ve Kücükhüyük köylerini takiben gelen yaz mevzimlerin- de kuruyan — Jas mevsimlerinde kanala müş Yalova: (Hususi) —Bu sene bilindiği gibi tütün yetiştiren | bölgelerin acılarını, dertlerini ga zete sütunlarında okurken — biz Yalova müstahsilleri bu vatan- daşlarımızın bir acı yapraktan tatlı günler geçirmeği — tasarla- yyan meslektaşlarımızın dert Jiri- 'ne ortak oluyoruz. Hep ayni ko | nu ayni düşünce ve dert Yalova Marmara bölgesinin iyi kalite tütün yetiştiren bir kazasıdır. Rekolte yarım milyon kilo' ka-| dar olup müşkül şarlar altında beklemektedir. Şimdiye- kadar Tekelden başka mubayaada bu lunan yoktur. Bürsa tüccarların | dan Mehmed Tütüncüoğlu ta- yafından bir mübayaa hazırlığı görülmüşse de müsbet bir neti ce elde olunamamıştır. Ayrıca'sa tılan tütün miktarı T0 bin kilo tahmin edilmektedir. Bir sene e mekle ve bir çok köylünün meydama getirdiği tü tün mahsulünü Tekel ambarla- Tına getirip te alıcı bulunmadı ğından iki bucuk aydır bekliyen tütünler vardır. Verilen fiy maliyet fiyatlarının çok altında dır. Bu fiyatlar karşısında müs ul durumda | Halen satılan mukdar 10009 kiloyu bülmaktadır. Mübayaa, ya sâdece Tekel idaresi iştirik etli, fakat fiatlar 70 - 80 kuru- şa kadar düştü. Bu seneki rekolte yarım milyon kilo... masraflarla | Doktor Kadri Ihsan altı taşan su yolunun derinleşmesi. Ü Çüncüsü ise Bulca ve Balhahmud köylerini saran Kırkpınar suyu- nun kansia âalınmasıdır ki, Ce man yekün bu üç istikâmetten gelecek ve Akar çayında birleşe cek olan kanamm uzunluğu 30 km. olacaktir. Beslenemeyen ve kapalı bir halde bulusan Akvı- yan gölü ise kendiliğinden kuru yacaktır. Bu iş 19800 metre mikâplık bir toprak işi olup ancak 60 bin amele ile başafılabilir. Vasati ola rak bu on üç köyden her sene 10 bin amele (mükellef usülile olabilir. Bir mükellef kazma ve küreği ile beş gün çalışacak, Ça lışmak -istemiyenler ise yerleri- ne vekilde bulamadıkları takdir de bu -beş günün bedelini vere- | ceklerdir. Ayrı bir kayıt görerek özel idarede toplanan bu paralar yine ayniişte - sarfedilecektir.) Celbedileceğine göre proje âza mi 6 senede ikmal edilmiş olar caktır. Kanallar 1,5 metre derin liğinde 2, 3, 5, metre tâban ge nişliğinde 111 eninde olacaktır. tiflerine olan borcunu ödeyeme- mekte ve bu yüzden üzüntü duy maktadır. Köylünün elindeki tü tünler yer azlığından herzaman çürümek tehlikesine mazur dur. Tütüncülüğümüzün geçirdiği bu krizli günlerde Tekelin T0—80 kr. gibi düşük fiyatlarla tütün almak fırsatını gözliyen tücca- rın eline düşmek ihtimali artmış tır. D. Dz. Yollarının bir vapuruna Yak vı ismi kondu Yalova (Hususi) — Şehir hat | ları için ısmarlanan bir. vapura | Yalova isminin konması ve İ: bul - Yalova vapur seferle- rinin gçoğaltılması maksadile| Hollanda tezgâhlarındr. inşa e-| dilerek ikmal edilen Yalova va | purumun dezine indirilmesi müna sebetile Yalova belediyesi tara fından Ulastırma Bakanlığına ür telgrafı çekilmiştir er taraftan habe tahsil bankaya ve kredi koofera vanın ihyasına çalışılacaktır. * İictimmani x * Bahisler »* azife ahlâkımız Yazan: Salâhattin Şenalt | Devrimizde birinci — sımft adamların devlette vazilele ri yoktur. DE STARI ahlâk - kaidı u<. l ve “itibar diği, ihmale uğratıl ğ devirlerde ve yerlerde, insanın dalma kanunların emrettiği husu ları bihakkın ifa edip etmemek! hü susunda- vicdanın- kontrolüne tâbi olarak vazife - görmesi, ahlâk ve hukuk kaidelerinin menettiği hu- Busatın yapılmasına müsaade ve müsamaha etmiyecek - şekilde a- yarlanmış şuurlu bir kalb faaliyo- ti ile hareket edegelmesi temeni lerin en ik olarak - gösterilebi- li Her türlü menfnat ve ihtiras zincirlerinden kurtulan. bir. cemi- iyet insani tasavvuru belki uzak bir-hayal ise de; hiç olmazsa ida- resmevkdinde - bulunanları bu ki- Fatta yetişenlerden seçmek milli refaha erişebilmenin ana kaidesi- dir denebilir... Bu itibarla kanun- ların hazırlanıp — yapılmasında . ol- duğu kadar-onları tatbik edecekle rin seçilmesinde de oldukça teem- mül ve titizlik: gösterilmesi, idare- nin iltimas illetinden kurtarılarak ehliyetli ellere tevdii zarureti id Tük edilmiş bulunmaktadır. Esasen politik faaliyetler ve a- kideler insanlar arasında kurulma &1 gereken içtimal düzeni ve ferdi refahı sağlıyacak bir hedefe yönel tilmiş bulunmadıkça hiç bir değer taşımazlar ... İçtimai ihtiyaçlara ve —kanani prensiplere dayanılarak tamı bir ah lâki vazife anlayışı içinde yürütü lemiyen idarelerden memleket adı Na uzun Vadeli ve sağlam bir faa- liyet randımanı beklemek de bi- raz güç ve düşündürücü bir konu- dur. Devlet hayatının sıhhatli bir şe- ilmesi için faaliyetleri tanzim ve âdare edecek — olanları 'tam bir vazife ahlâkı ile teçhiz et- " miş bulunmadıkça akideler ne ka- dar ideal projeler ne kadar göste- rişli ve süslü - olurlarsa - olsunlar, iyine camia-için beklenilen refaha erişmek ve idare için de âmme i- timadını- kazanmak imkânı vardır diyemeyiz... Bu hususta -siyasi tarihlere | bir göz atılacak olursa: Milâddan şu kadar yıl- — önce ve sonra yaşıyan nice nice siyasi ve içtimaf müceseselerin doktrinal esaslara göre tesis ve tanzim edil miş 'bulunmalarına rağmen bu mü caseseleri işleten faal organlarının mes'uliyet kaygusundan uzak ve vâazife ahlâkmdan mahrum - bulu- nanlardan seçilmiş olmaları neti- cesinde; uğranılan maddi ve ma- nevi “dejenerasyonları ibretle sey- retmek pek de güç 'olmasa gerek- tir. Bizansta, Romada ve daha bir gök-milletlerde tarih boyunca te- kerrür edegelen «Saray entrikala- 'Tı> “vazife ahlâkınm *tereddi eden İ misalleri ile dolu birer balık hikâ- yeleri değil midirler?... Bütün bu tarih olmuş olan. si- yasi ve içtimai müesseselere bu ğünkü tâbiri ile birer öfis manza- rası arzettiren sebeblerin başmda hiç şübhe yok ki: Çiftlik gibi kul- danma metodlarile işliyen bir tar- zi idare zihniyetinin ve ahlâkıya- tının mevcud ve hâkim bulunm olmasını göstermek “mümkündür. En mükemmel kanunlar ve en iyi müesseselere Ssahib vek dok flkelerde bile idarenin açık göz- ler ve mühterisler. pençesine düş- mekle ve bilgi ve faziletin ayağı kaydırılarak yapılanı işlerden mil- N refah yerine daima hüsran ve 'göz yaşları akagelmiştir... Vazife hissinden ve —memleket endişesinden uzak yalan, dolap ve riya metodları ile işletilen mües- seselerin iflâs sayılarını tarih bile sağlam hafızasında tutmaktan u- sanmıştır. Her memlekette hâlâ tarih ders — kitabı — olarak hi- kâye edilmerte fakat ondan ders alınmamakta Israr ve rilmektedir. Bu itibarladır ki bugünkü ida- releri de dünkülerini aratacak du- rumdan henüz kurtulmuş sayma- ğa imkân yoktur denebilir. Bu re- ali'' hükmünün açık ve yakm misalini kendi tayililmizde de mü- şahede >tmek mümkündül ki: İnhitat devrinin -Bebebleri imparatorluğumuzun kuşa, benz. tilmesinin —âmillerini yukarıdan beri izahma valıştığımız ve üzerin- do ısrarla durduğumuz yazife ah- Tâkımızın zayıflamış ve za miş olmasında görmek ye lar. inad göste- â devrimizde'de (Politika- da e kısa yol münkesirdir) şek linde hendesi bir kaziyeye teşbih edilegelen dolamcaçlı ve karanlık yollardan yürümede menfaat gö- ren bir zihniyetin yaşadığımı mü- şahede etmek güç değildir. Dün Tanrı adaleti ve huzurun- da hesab vermek kaygusu idarele bugünkünden daha çok moral —Kvorrkunğ İ'îa;âl—a—rla Dolu Bi r Eser “Müslüman çocuğunun * M Milli Bundan evvelki yazımda Nu: Yeddin LArtam tarafından yazı-| lan Müslüman çocuğunun - kita- | br âdlı eseri umumi: mahiyette | bir tenkid ve tetkike tâbi tut-| muştum. Bugün de kitaba şöy le bir-göz.gezdirmekle - gördü- ğüm hatâlardan bazılarını mad de madde aşağıya yazıyorum -l — (Sahife 168) «Kur'anı| kerim bir başka âyette göyle diyor | *Oruç tutunuz ki, sihhat bu- lasınız.» deniliyor. | Böyle bir âyet yoktur. | | «Sümü tesihhü» diye bir hâ- Gisi şerif vardır. Onun terceme- | Si olacak. | 2 — «Allahın ahlâkile ahlâk-| lanın (âyet)» (Sahife 27). Bu da âyet değildir. Hâdis- tir. Hâdisin aslı şöyledir. «Tehallekü bi ahlâ: 3 — «Hak yaşar, bâtıl ölür.| (âyet)» (sahife 118) | Ayetin aslı böyle değildir. As h şöyledir: «Câel hak ve zehekal batıl meali: | “Hak geldi, bâtıl yok oldu.» 4 — «Bir müminin diğer mü- Tini bile bile öldürmesi caiz de ğildir,» (Ayet). (Sahife B8) Ayette «bile biles yani <mü- teammiden» kaydi yoktur. Ayetin aslı şöyledir «ve mâkâne limü'minin en yaktüle mü'minin illâ kataen». Doğru tercemesi de; şöyle o- locak: Bir mü'mine diğer bir mü' mini öldürmek yarasmaz. M Bf ki, yanlışlıkla ola. 5 — «Ben rüyada kendimi ü-| züm yerken gördüm» (sahife. | 110) | «Üzüm yerken» değil, «üzüm sıkarken» diye' terceme — olun- mak Jâzım. Çünkü âyetin aslı göyledir: #İnnireranf a' sırü — hamren » € — «Ben Allahtan. geliyo - Tum.» âyet. (sahife 123). | Ayetin aslı <İnni Abdullah» dır ki, tercemesi &Allahın kulu “yum» demektir. Geliyorum, ke- | İtmesi âyette yoktur. 7 — (Sahife 174) dış temiz- iği batisinde: «Küçük ve büyük abdest bozduktan sonra bunla rın çıktığı yerleri güzelce - yı- kamak farzdır ve namazın şar tadır.» denilmiş.-Büyük abdeste yıkanır, fakat küçük abdest te yıkamanın farz. ve mamazın gartı olduğu muharririn ilâvesi ir. 8 — X(Sahife 175) abdestin süpnetleri arasında «sol elinizle sümkürürsünüze denilmektedir Sünnet olan sümkürmek de; burnuna su çekmektir. © — (Sahife 176) abdestin günnetlerinde sıra takip etmek, uğmak, araya fasıla verip de kurumadan yapmak da var. Mu harrir bunları hazfetmiş. 10 — (Sahife 178) Gusülde «niyet» Guslün Tarzları arasına girmiş, halbu ki, niyet guslürn sitnmetlerindendir. 'Nitekim bir kimse denize düşse ve ağzını, burnunu yıkasa, cü kurtulmuş olur. — ——— | | | | | bağlarla bağlanmıştı. “Buğün ise| her-türlü bağlar ko ilmaş bulun maktadır. Açık fikirli z müstakil | ânsanların "memleketi — fazilete ve Yefaha götürecek direkt yolların- | da yürüyecekleri -zamana. henüz erişilmiştir. denilemez. — Bununla | ber tabiatın ezeli kanunu olan | (tekâmül kanunu) nun moral ge- | lişmelere “müessir olduğuna olan inamımızın kuvveti biricik ümid ve | teselli kaynağımızdır. Hür ve deni bir millet olmanı şen ve me- | sut bir vatan meydana- getirebil- | menin Bizce bir tek yolu” vardır 'O da ümme hizmetlerini tevdi ede ceğimiz gelecek n mumi ahlâk ve vazife ahlâkı ile teckiz edebi: tir, Zira, rüsvetsiz rupdan - buğda; parmağını basan c kullanman müntvverine kadı rinde vi alı k ve hukuk kaide neyden “önce Tiayet edil- | leri gerek u lam bir alışan satarı hilim nemi- Vekilin memle lara a hi mesinin ögretilm dikçe; Süslü progi kanımların altınd: bünyelerde tohumları € i “ternin “edilme- | olar ide ve daima içtima Tuhlarda — tere :n( olmiyacak; v milletlerin temel yapıların teşkil | eden #mme miütesseseleri birer çift | lik ve millotin mialı da deniz 0 Tak akıp gik ve | bulunan çocuklar için ta 11 — (Sahife 164) Namazı bozan şeyler bahsinde de b çok hazfler yapılmı 12 — (Sahife 197) Cenaze nâ nazı bahsinde ecemaatin kıbl ye karşı durmasına lüzüm y Yazan: M: Nati Saraçla tur. Safların yüzü musallâ ta- B1 üzerinde duran tabuta karşi çevrilir.» deniliyor. Bu hatalı bir beyandır. Çünkü bu beyana göre, uzun bir saf farzedilirse, musallâ taşı önündp olanları ce nazeye karşı iseler de, uzun saf dakiler kableden yüzlerini e rip ölüye karşı durmaları lâzım gelir. Bu hatâlıdı. 18 — (Sahife 79) «Biy'ati Rıdvan» dedikleri cennet bağ; lanması oldu. deniliyor. Ağaç altında — yapıldığından Biy'ati Radvan denilmiştir. Cen netle bir münasebeti olmasa ge rek! | 14 — (Sahife 87) «Kan dâva larım yasak etti ve işlemiş faiz davalarını kaldırdı». deniliyor. Halbu ki, işlemiş ve işlemem ezâfimüzaafe, faizi mürekkeb veya gayri —mürekkeb... Hep sini kaldırdı. 15 — Sahife ) «Bsâme'yi basbuğ tayin etti» deniliyor. E- sâme değil, doğrusu Üsâme'dir, 16 — (Sahife 20 ve 102) «Hep Peygamberimize ilham» denili- yor. İlltam yerine «Vahi» demek Jazım. 17 — (Sahife 123) «Zekeri Aleyhisselâmın üstüne yü- Tüdüler ve yüz yaşındaki ihti- yar Peygamberi deniliyor. Hazreti Meryemin İsâyı do- gaurmasile ve güya Zekeri öldürdüler.» Peygamnberin Meryemle müna sebette — bulunduğundan dolayı Üdürülmüş olduğu gösteriliyor Halbu ki, Zekeriyya Peygambe Tin ölümü bumunla alâkalı değil dir. | 18 — (Sahife 123) <Hazreti | Meryem amcasınm oğlu Yusuf Necearla evlendi» diyor. Bizin kitavlarımızda bu yoktur. Bu, ü . İncilden nakle Bu hatâlar böyle sıralanmak la uzayıp gidecek bir haldedir. Bu kade> yanlışlarla dolu bir eser Müslüman çocuklarına na- sıl okutturulur? Diyanet Reisli Bi bu eseri tetkik etmek ve yan lıslarmı Müslümanlara bildir - mekle mükelleftir. İşte din işini ihtisasa bırak- mamanın neticesi böyle olur. lf Eğitim Bakanlığı bu ese- basnılgazdan evvel olsun, Di vyanet Reisliğine gönderin - tet- kik ettirseydi bu yanlışlar böy düzeltilmiş olurdu..| , Milli “Eğitim | Bakanlığı küçük cocuklar için doğru dürüst bir din kitabı bi- 19 hazırlatacak ihtisas erbabıni bilmiyor. Nerede kaldı ki, daha| mühim din bahislerini. yazdıra cak. dini meslek mekteplerini i| dare edebilsin! Ben bu eser hakkında tancak umumi surette bir kaç isöz söv lemek ve hatâları hakkında bir ikec misal getirmek — istedim..| Yzksa muhtelif noktalar da b: tan başa -tetkik ve-tenkid edile cek bir haldedir. | Bilhassa veesrin ilmi metod i| tiharile ilk tahsil devresinde bu | lunan çocuklar icin talimi kıy meti haiz olup olmadığı avrıca tetkike şavan bir mes'eledir. İlk tahsil değil, orta tahsil de | recesinde bulunan çocukların bi | le anlavamayacağı bahisler, mij | fâne gjirler vardır. Eser kitabı mıdır, bir ilmüü * Yoksa müntehab bir nazarı itiba Eser ha ta ve hangi tahsil ; devre: ılamak mümkün değildir Milli Eğitim Bakanlığı terceme | ve to'lif heyetine bu eseri tetkik ettirmemiş mi? Koca arif Vekâletinde ilmi meti dan anlayan ve buna kıymet ve ren kimge yok mu? K Sonra eserde tasavvufa, ta k kayılmıştır. “Ta-| lerinin, tarikat gairle | istik sözleri bol»bol nak e © K (kitabı» ndaki yanlışlar m Bakanlığı küçük çocuklar içi doğru:dürüst bir din k Jihtisas erbabini bile kestirmekten âciz midif? hazırlatacak edilmiştir. Eserin mührritlen tarikatçilik zevkinden minti 'e mütasavvifâne şiirk dem his emend- olabilirler. Anma he nüz dini bilgileri öğremek zere besmele çeken “goğğa Je mistik şiirleri — bellt Milli Eğitim Bak bir gaflet göstermi ri: yim diye büyük bir h miştir. Memleketin genç ya mMistik sözlerle, tarikat- ik delerile bunaltacak bör serin-üzerine nasil re gasını bastı? Dört; vel Şah İsmailin dafi susi kanallarla bu mille desini sarsmağa çalıştıla vaffak olamadılar. Resn ların bu, bir ucu siyasete daya nan nazik noktada çok a Glması icap etmez mi? Anadolu Selçüki devler 'nu anül ini yı kan Batıniler, Osmanlı devteti- ni de yıkmağa çalışmışlardı. Ya vuz Selimin basireti ol: tehli! lip olan- Yavuz, bugün b sizliğimiz yüzünden m ziyete düştü. Şah Hata dir? Bu milletin müktedası dır? Türk çocuklarına Müklü manlığı mı öğreteceğiz tarikatçiliği mi? Bazı köyle mizde gizli tarikatğilik ler. Şah İsmail gibi, Six a dâm edilen Pir Sultan Abda! gi bi hurafat propagandacılarını Yi altırdı bulundu, Eğitim Bakanlığı bilmiy Bu eser, onl: sürmeyecek an ekmeğire ya Çderkası var) Vezirköprü gençle rinin Çeltekdeki tetkikleri diaan uBrada gençler (Ancasal Ppalcs) piyesini tems.l ettilar ve çok takdir kazancılar b Havza: (Husı secen pa zar günü Vezinköprü Halkev temsil kolu, bir müsamete: ver. mek üzere Çeltek işletmesine gel miş, işletmenin sinema salonun- | da, (Andaval Palas) piyesizi mu vaffakiyetle temsil etmişlerdir Bandosu, koro heyeti ve istidal h gençlerile; muvaffakiyetli ça lışmalar yapmakta olduğu anlaş lan Halkevi temsil kolunun — ve şeflerimin semereli me: başarılarile tebrike lâyikti İşletmeyi - temsil ziyareti lesile, gençler ocakları me tesisatını amişler ve dalı malümat almışlardır ve işlet Ay Havzada muhte tâyinler ai Havza: KHüsusi) — Kayma: kam Fehmi Kutlu Kilis saym kamlığına tahrirat kâtibi Şerit Aksoy Lâdik tahrirat kâtipliği ne, Kaza jandarma baş gediklis Rüştü Utkan Alacam kaza ba: gedikliliğine haklen,'müfus kâti. bi Kâzım Baydurlu'da Lâdik nü fus memurluğuna terfiar tüyin e dilmişlerdi Balıkesirde fuhuşla şid detli n ücadeleye başlandı Bahkesir: (Hususi) — polis su kapatmıştır. Randevü evi olm; 1 muhtemel bazı sevlerde bası mak üzere sıkı kontrol ali bulundurulmaktâadır. Fuhuşla amansız mücadele e- den ve Balıkevire gelir gelmez bekçilerin durumunu düzelt, ve yeni elbise dağıtmasına âmil olan yeni Emniyet Müdürümüz Süleyman Sargutu “tebrik eder başarılar dileriz. saydı e büyüktü. O zaman gı kin- -i | j £ j | | u?

Bu sayıdan diğer sayfalar: