1 Şubat 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

1 Şubat 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YENİ SABAH Mal beyanı ve “Acaba, lar resmigeçidi H ürriyet'de, <Mal Beyanı> başlıklar makalede, gayri meşru yollara sapmak suretiyle 7vet sahibi olan memurların, vicdanı ağır bir töhmet altına soktukları; bu sebepten dolayı böylelerinin derhal mal deyanına davet edilmesi gerek tiği ileriye sürülerek şöyle de- nilivor: 'al beyanını bir haysiyet me- gelesi yapıp üzülmeğe ve kızma- Za kimsenin hakkı olmamalıdır. Bir memurdan - servetinin ' be- yannamesini istemek medeni bir Eormalitedir. ve dünyanın he” tarafında tatbik edilmektedir. Hottâ daha ileriye giderek mal beyanının, memuriyette başla- yan bir memurdan alınmasına taraftarız. Bu süretle — ilerde tefsirlere mahal kal- ayrimeşru bir gekilde edinilmiş bir servet yarsa kolaylıkla meydana çık- Tatş olur. Diz, memurlarımızın azim bir ekacriyetinin temize çıkması i- çin herkesten bu beyannamenin alınmasını ısrarla talep ediyo- Tuz. Bu suretle apartmanları ve villâları dillere destan olan gselerin hakiki hüviy anlamış olacağız. Bugün halk, o hale gelmiştir 1, her büyük apartman karşı- sında «Acaba?» diye düşünmek- tedir. Bu sayısız «Acaba?> ları ml'letinden, zihninden — silmex yazifemizdir. Bunu bizim ka- dar, hattâ belki daha fazla bü- yük memur kitlesi de istemek- tedir. Bir kaç şüpheli elin yüzündea ok'ımıza gelen bü - acabaları | k ve mal beyanı muam: i mekle virdan beraet etmiş olacaktır. * Sarratlık an'da, Yedekçinin bu başlık altında yazdığı bir anda şunları okuyoruz: Pirimiz üstadımız Hüseyin Cahid Yalcın, Madam Truma- zın yılda 75 bin dolarla evin? idarede ne kadar üzüntüler çek- tiğini anlatırken, mütemadiyen karaborsa fiyatlarile mukayese- ler yapmaktadır. Üstadın, dilinin altındaki bak Ja dışında — anlamadığımız . bir zukta daha var: Ulus başyazarı, C. H. P. Mec- lis Grubu Başkan Vekili ve ni- Yayet Filistin meselesinde aracı olan üstad, acaba Madam Tru- man'ın bile dolarlarını, nasıl bir alışkanlıkla karaborsadan hesaplayabiliyor? Kendisi çat burada, çat Pa- Yiste, çat Cenevrede, çat Ku- düstedir! Harcirahı kâh dolar, h sterling'dir; resmi kurları karaborsadan- daha iyi bilmesi ve hesaplarını karaya değil aka bağlaması lâzım değil midir? * Ebülhevl'e ve lâf ebelerine dair... AA stsam'da Dikkatlar sü tununda, muhtelif devir- ierde yetişmiş — politikacıların bir tasnifine girişilerek — şöyle Takı v h vzan yıllar Ebülhevi rolünü oynamışlardır. <Her halde bir bildikleri var ki, kafalarını »- neste aheste sallıyorlar.» Böyle bir vehim uyandırmışlardı. Si kâtun altın kıymetinde olduğu- Tun birer remzi - halindeydiler Kamıldanmamak sayesinde pot kırmıyorlardı. Lâkin, dem ras', bu tipi kaldırmadığı adetleri gün geçtikçe azaldı. Lâf çalmazlar nesile yerine 5£ ebeleri nesli kalm oldu. 2— Lâf ebeleri.. Bunlar ex- ki Yunandanberi devam eden deniokrasi tarihinde demagoz- lar denir. Lâfla peynir gemi: yürüten kaptanlardır. - Fakat, İâfla pilâv pişse deniz kadar yağ milletten. İş ihtiyacını du- Bu plân ne ola (Baş tarafı 1 incide) dema bu heyele verecekler, plün heyeti de muhtelif bankaların faa- ilyetlerini koordine ederek kendile- rine verilen esaslar dairesinde plân hazırlıyacaklar) mışt Haydi, hazırlanacak olan plânın 'az çok ne olduğunu tahmine çalışa- » Fakat bir de malzeme var... Bu malzeme nenin nesidir? Sonra işe bankalar da karışı- | yor. Açık söyliyeyim... Ben hiç bir şey anlamadım. Hele bir kurulsun da bakalım aslı esası nedir? O za- man anlarız. Böyle mühim bir mes'ele — kak- kında tafsilât vermemeki anlamam doğrüsu... yan milletin karşısına her gün bir torba lâfla çıkıyorlar. Mi- tingler, — şaheserleridir. lak - cümleleri insanı afalla- tır. Pakat neticede ne tw ? Hiç. Şişi ğü, patlar gider. Gök kubbenin altında nâhoş bir sada kalır. Şimdi artık tipe millet müştak. 8— Aksiyon adamı.. Kütlelc- rin muhtaç - bulunduğu — türlü müsbet işleri yaptırmak üzere teşkilât sahaları açacak - fanl politikacı, müsbet — politikacı! ©, beri gelsin! * Müzik ve sağmal üçüncü bir inekler.. "T or'da Bedüi Faik, Anka- radaki Veteriner Fakül- tesinin inı ga başladı k işaretle diyor Ankara Vetleriner — Fakülte- sinde, inekleri müzikle sağıy larmış.. Böylece daha fazla süt almakta imişler, İleri memleketlerde, gramo- fonun icadından biraz sonra yerleşen bu usulün, bizde henüz tecrübe eğilişini, elbet — meruk itmişsinizdir. Söyliyelim: Veterinerlerimiz şüphe içinde idiler. Fakat tatlı gözlerle ki, müziğin en âlâzı- dr, avutulmayı müteakip Tür- kiyedeki insanların bile, daha fozla vergi ödediğini müşahede eder etmez; inekler haydi hay di çok verir diyerek tatbika gi riştiler!! N. K. .-.-. T l | KISA HABERLER | * Dün Vilâyete müracaat « bir Amerikalı, lazının limanımızı Amerikan donarıma da kullanılmak üzere bir lokal ne-| mak istediğini bildirmiştir. mektedir. *& Prof. Dr. Süheyl Ünver dün saat 17 de Eminönü Halke: miı (Vefakârlık) konusu üzerinde konferans vermiştir. ' Söför Nurinin iduresinde Şiş li - Beyazıd otobüsü Aksaraydan geçerken çift atlı İbrahimin araha- sına çarpmış, otobüsün — ön kesmı parçalanmış, kırılan camlardan ura- bacı İbrahim yaralanmıştır. *& Dün akşama kadar radyo a- bono taksidlerini ödemiyenler bu- günden itibaren cezalı olarak ödiye- ceklerdir. 4 Dün belediye mürakipleri 22 1 kontrol etmişler, 4 esnaf hak a ceza zabtı. tutmuşlardır. Yeniden şehrimize çeki oduu ile 69 ton mangal kömürü gel- miştir. Oduncular, Belediyo mute medi ile rekabeto geçerek bir çeki odunu 15 ile 12,5 lira arasında sat- mağa başlamışlardır. Şimdiye kadâr be diyece goh- Te 16 bin çeki odun getirilmiş, bu- Dun M bin çekisi satılmıştı * Vilâyet Milli Eğitim Disiylın Kurulu 4 Şubat günü saat 15,20 da Vali muavini Rüştü Ülken'in başkanlığında toplanacak, disipline aykırı hareket eden öğretmenlerin dürümunu inceliyecektir. 4 İsten el çektirilen Çakırköyü muhtarı hakkında Çatalca kaza i- dare heyeti lüzumu muhakeme ka- Tarı vermiştir. Bir çiçeği teneffüs ettim, Yir mi üç yaşıma göliyordum. Beç Zenedenberi çok zengin olmanın #ğır neş'esini tadıyordum, Daha başka bir şey istemiyor dum: Kadınların tezlil edilmiş ıztırabları; erkeklerin mütehev- vir teslimiyeti; beğendiğini seç- mek hakkı ve temellük etmekli. ğin kudretli memnuniyeti hiçbir Zevkle telâfı edilemez, Vaftiz babam — öksürdü nefes alamadı. Ehemimiyet vermedim. Vekarlı etvarı ile gururlandı- ğim bu uzun boylu ve pek te- miz giyinen ihtiyar çirkinleşi- yordu. Yüzünün çizgileri eriyor ve kemikleri de batacak gibi çı kıyordu. Düşünüyordum. Sofradan kalkmağa davrandı. İki elini -hiç güphesiz koparmak ve için olacak- yakalığına — götür- Gü. Telâşsız bir tavırla: — Ne oluyorsunuz? - dedim; oru gülünç buluyordum. Mütevehhiş nazarı sabitleşti; titredi, kayboldu. Başı göğsü- nün üstüne düştü. Kolları sal- Janan vücudünün — iki garktı. Haykırdım. — Geldiler Yanımda birisi: — Kan akıtmak için kulağı ni isırınız! dedi, Bunu kimse yapmak istemi- yordu. Zaten artık ölmüz o- İacaktı. ni0 AT C İSİ Sinemacılar | bilânçolarını vermiyorlar Belediye, durumu tedkik için bilânço istedi B EŞLE. macıların zarar ettiklerini İleri sürerek yaptıkları müracnat | e, Belediye, sinemacılardan yıllık bilânço istemiştir. Sinemacılar, Belediyenin bu tek ifine yanazmamışlardır. « Hışır,, hakaret midir? Neşren hâkaret Tddlasile Rok - dâm Matbaası sahibi Lâtif Dinç - baş aleyhine Mit Kalkınma Par| tİsİ Üyelerinden — avükat — Hilmi Yüksel tarafından açılan dâvanın dürüşmasına — dün Sinci Asliye Mahkemesinde başlanmıştır, Hakaret iddlası <Hişir> tavsifl- na İslinat etlirilmektedir. — Dâva tahkikatın genişletilmesi için Tâ dik edilmiştir, Duvar delen âşıklarımmı muhakemesi Şilenin Karucu köyünden Şev- ket Soykan ile Mehmet Yılmaz ad danıda iki gencin bir kızı kaçır- mak İcin duvarı Celmek süretile bir eve girmek ve bu evde hırsız yapmaktan sanık olarak du- ruşma'arına dün İkincl Ağırceza- da başlanmışlır. Sanıklar suçla - rını inkâr ve isnatları reddetmiş, Terdir. Madeni eşya san'atkârları toplantısı Madeni Esya Sanatkârları Ce- miyetinin senelik kongresi — dün *uat 10 da cemiyetin Galatadaki metkezinde yapılmıştır. Kongre başkanlığına Yusuf Ak- pikar seçildikten sonra, söz alan azaar, sihâate muşayir olmaları sebebi'e kasatılan Gükkânların a- çılmasını Istemişler, idare bu hususta alâkadar makamlara Yeni idare heyetine, Halim Tok lar, Şevket Çadırcı Remzi — Boş- lan, Şevket Çadırcı, Remzi Boş- ver, Kâmil Kalcı, Yaşar Döküm- cu, Yusuf Akpınar, Ali Koşan, Nüsret Bizden seçilmişlerdir. 1 aylik çocuk ilâçtan öldü Kaklişeşinede Camol Sokağında 28 numaralı evde oluran Salâhat- dinin bir aşlık çocuğu Neclâ, <Bel Jadon> isimli bir aç aldıktan son a ölmüştür. Çocuğun ilâç dozu- nün fazlalığırdan öldüğü sanıl m H Koyun yerine keçi eti satılıyor 'Dün mezbahada 2706 karaman, 127 kavırcık, 59. keçi, 510 kuzu, aa Migiz, & mllnün ve 2 danii ke simüyfir Belediyenir mürakabesizliği yü- ildben apkçİniRie aJ Köğün ve atılmanfadır. | Şüpheli ölüm Gedikpagarla Madrid sokağında oturan 60 yaşlarında Kelnik adın da bir kadın, odasında ölü bulun- muş, Ceset Morga kaldırılmıştır. Ölmenin bir kaç gün evvel vu- kubulduğundan şüphenilmiş ve ta- kihata baş'armıştır. n —a e aa. heyeti| S emokratik dünyanın li- derliğini elinde tutan Amerika her türlü mes' eleleri itibarile büyük bir mem- lekettir. Büyük başın derdleri de büyük olur. Bu büyük mem- leketin karşılaştığı ehemmiyetli dahili mes'elelerden biri de teş- kilâtlı suç problemi olmuştur. Yeni dünyaya gelen her türlü milliyet ve ırk köküne mensub insanlar bu koca kıtanın sonsuz zannedilen tabit kaynaklarına büyük bir ihtiras ile saldırmış- lar ve âdeta yerden mantar gi- bi biten küçüklü ve büyüklü gı hirleri, mamureleri kurmuşlar- dır. Bunlar arasında geniş bir kütle de, yeni bir dünya kuru- lürken mevcudiyeti tabil olan nizamsızlıklar arasında ve oto- rite noksanı ortasında, her tü lü vasıtadan istifade — suretil> bir şey yapmadan servet elde eylemek yolunu tutmuş ve bun- dan uzun yıllardan beri Ameri- ka büyük şehirlerinin huzuru- nu kaçıran teşkilâtlı suç mes'c lesi zuhur eylemiştir. En âli maksadlarla vâzedilen içki yasağı, mukadderatın garib bir cilvesi ile, 'Amerikada teşki- Jâtlı suçun, gangsterliğin basit bir mes'ele olmaktan çıkarak, korkuünç bir belâ haline gelmi sine sebebiyet vermiştir. Milyon larca Amerikalı müşteri için, satış ve imali mmemnu alkollü içkileri temin etmek en kârlı bir iş haline girmiş, bu gayri kanu- ni ticareti yapmak yânl içkiyi temin, bunu memleketin muhte- lif kısımlarına nakil ve satmak maksadile kocaman gayri kanı- ni organizasyonlar, çeteler te- şekkül eylemiştir. — İçki yasağı mevcud bulunduğu sıralarda bu tarzdaki gayri kanuni ticaret büyük Amerikan kütleleri tara- fından kötü ve gayri ahlâki te- lâkki edilmiyor, fakat — bilâkis bir çok muhitlerde şayanı hür - met ve Amerikan ihtiyaçları i- çin zaruri bir hizmet suretinde farzolunuyordu. İçki yasağı bir gün ortadan kalkınca yıllardan- beri faaliyette bulunan gangster teşekkülleri için yapacak şey kalmadığından bu defa bunlar ayni suç tekniğini diğer sahala- ra, banka soygunculuklarına, a- dam kaldırma gibi sahalara nak leylemişlerdir. Hulâsa Ameri- kan gangsterliğinin ve Amâri» kâda teşkilâtlı suçun asıl kay- nağı garib bir tecelli ile içki ya- sağı olmuştur. Gangsterler tarafından — icra olunan teşkilâtlı suç şekilleri içinde en korkunç ve en müte- Kandilli Kız Lise: mezunları çayı Kandllıi 1€iz Lisest mezünlarile Okul- Alle Birliği 12 şubat 1648 Canuzlesi. günü “Taksim' Belediyel yahicetinda Bi tağ üKüi ler Ün ctmiğlerair. Çeylilin vti Kandil- liden teyiz alenlar ve aileleri da- vetlidir. Davet!yeler oluldan te- darik edilir. * Esrar satmaktan samk Av ni, izzet ve Osman adında üç ki- $i yakalanmış, sorgularını mütca- Kip tevkif olunmuşlardır. Londra barı artistlerinden Ferin adında genç bir kadın, sar- hoş bir halde hâdise çıkarırken yakalanmış ve hakkında takibata başlanmıştır. Ca mamam aa a aaaaaaarn — aa NAAAAARA AAA AAA Krımınolo nel olanı hiç şübhesiz - «Ra- cketeeringe adı verilen tarzdır. HAAARADAAAANARANA Bahıslerı ler basit suçlu ve haydudlar de- ğildir. Bunlar işlerinl modern Allaha şükür, —memleketimizde âmının bütün dikkat ve 1- mümasili füiller ve suç gekilleri | tinası ve kullandığı vasıta — ve mevcud olmadığı için, Türkçede| metodlarla tanzim — eylemekte bir karşılığı olmıyan <Racketce-| - ve idare etmektedirler. Sözl ge- c — Yazan: Doçent SULHİ DONMEZER ring» hareketlerini muayyen birj çen organizasyonlara, bir çok muhitte korku, şiddet ve deh-| siyaset adamları, belediye rels- get havası yaratarak, cebir. ve | leri, polis şefleri hattâ gavcılar şiddete müracaat ederek gayri kanuni, sözüm ona bir himaye sistemi kurmak ve bu yolla mu- ayyen zümreleri istismar eyle- mek suretinde tarif edebiliriz. Bu tarzdaki bir hareketin ne su- retle yapıldığını göstermek için bir misal verelim rin bir kenarında küçük bir çamaşırcı dükkânını var; mü; evlerin uğrayarak kirli çamaşırlarını a- | liyor ve yıkadıktan sonra bun- | ları küçük kamyonunuzla evle- rine fade ediyorsunuz. Bir gün, üç dört üstü başı temiz adam te geliyorlar, bazı haydudların mücasesenize tecavüz etmek 1s-| tediklerini, kendilerinin sizi hi-| maye edeceklerini, bunun için de onlara ayda meselâ otuz do- lar ödemeniz lâzım geldiğini bil- diriyor ve bir borç senedi imza- lamanızı istiyorlar. Tabif böyle- ce size tecavüz niyetinde bulu- nan hiç bir çete, haydud yoktur. Binaenaleyh muhayyel bir teh- likeyi önlemek için para ödeme- yi reddediyorsunuz. Fazla ısrar etmeden misafirleriniz gidiyor- lar. Fakat ertesi gün küçük kamyonunuz meçhul — şahıslar tarafından çevrilecek ve içinde- ki eşya yakılacaktır. Bu, size sözü geçen parayı ödemeniz için bir ihtardır ve mezkür harcke- ti yapanlar da bizzat himayeyi teklif edenlerden başkaları d ğildir. Bunlar ertesi gün tekrar taarruzun başlıyacağını ve kur- tulmak için himayeleri — altına girmekten başka bir çare olma- dığını söylerler... Neticede bun- lara sözü geçen para miktarı ö- denmediği takdirde, ticaret ve iş yapabilmek imkânı olmadığ anlaşılır ve - istismar - dolabı girilir. Bu tarzdaki fülleri tera edenler zaruret olmadıkça cobi: ve şiddef yoluna müracaat et- mez ve istismarı kolay ve zah-| metsiz yollarla yapmağa çalışır- lar... Fakat ekseriya muhtelif «Ra- cketeer> — çeteleri — arasında Tekabetler olur. O zaman kat! ler birbirini takib eder. Bazan <«Racketeer> ler muhtelif zaruri eşyanın tevzii hususunda bim inhisar tesiz e- derler. Meselâ süt, et, — me, Bibi şeyleri dükkânlara kendile- Ti tevzi ederler ve bunun karşı- lığı olarak fiata — muayyen bir zam yaparlar. Bunların fiatl: nı ve hizmetlerini kabul etme- mek bir felâket olacağından bu işlerle meşgul olanlar şartlara boyun eğmeğe mecburdurl: Bir çok şehirlerde taksi goför- yapabilmek için — her ay Tuayyen bir bedeli sözü geçen işle meşgul olan çeteye ödemek mecburiyeti vardır. Bir müellif bu yüzden Nevyork'da oturan- ların ekmek dolayısile iki mil- yon dolar ödediklerini beyan et- miştir. 1. 1 nevi hareketleri icra eden- erilerinizin gizli olarak dahil bulunmakta- dırlar, Mooney adlı bir müclli£ bu nevi organizasyonlardan bi- rinin idare heyeti toplantısında bulunduktan sonra «Buraya iş- irâk eden kimselerin isimlerini ifga etsem yüz binlerce Ameri- kan vatandaşının ağızları açık kalır» diyor. Kötü plitikacılar " bunların dostlarıdır, zira bir çok haller- de, bilhassa seçimlerde, bunl: rin y rdımlarını görürler. Son- ta bir Te zaruüretine inanan umumi kâr «Raeketeer> lerin oldu; kadar kötü - politikacıların da düşmanıdır. Amerikada teşkilâtlı suçu bü- yük bir sosyal mes'ele haline ge tiren, geçen sene ölen Al Ca- pone olmuştur. Capone dört dev lette içki kaçakçılığı idare etmiş ve yalnız bu yolla bir hafla i- çinde elde eylediği varidatın 6 milyon dolar olduğu tesbit >dil- miştir. Capone — bundan vaşka Şikagodaki bütün kumar faali yetini ve sair kötülükleri idare eylemiştir: Saltanat devrinde seksen katil vakası zuhur eyle- miş ve bunlardan hiç birinin fa- ili ya bulunamamış, yahud bu- lunmuşsa da mahküm edileme- miştir. Kendisinin polis ve şehir ida- recileri arasında o miktarda müttefikleri mevcud bulunuyor- du ki aleyhine tevcih edilebil cek en basit kanuni takibattan dahi, gizli tutulmak için müra- caat olunan bütün çare ve vası- talara rağmen, önceden haver alıyor ve buna karşı tedbirleri- ni ittihaz ediyordu. Capone'un, yaptığı içki ticare- tinin himayesi hususunda etra- fa iki milyon dolar dağıttığı söy lenmektedir. Ancak vergi kaçak çılığından dolayı ve aylar süren sıkı takiplerden sonra ve şahı- det edecek şahsın duruşmaden önce öldürülmesine mâni olmak için, muhakeme — başlayıncaya kadar Cenubi Amerika devlet rinden birinde saklatılması ve şahadetinin temini suretile mah küm edilebilmiştir. Capone bil- hassa içki kaçakçılığı ve kumar gibi sahalarda faaliyette bulun- Makta idi, Fakat ondan — sonra gelen «Racketeer» ler faaliyetle rini daha genişletmişler ve Ame Tikan halkının gündelik hayatı- na taallük eden sahalara - sira- yet ettirmişlerdir. Bunların me- todları daha ince olmuş ve poli- tikacılarla dostane münasebet- ler tesisi yolunda çok daha f: la dikkat ve <htimam göstermiş- lerdir. Bunlar faaliyetlerini yu- muşak bir şekilde yürütmek ve ancak zaruri olduğu — takdirde cebir ve şiddete müracaat eyle- mek hususunda bütün göstermektedirler. Dewey gibi valilerin, La Guar dikkati Yazan ; CLAUDE CHAUVIERRE Bu lokanta salonunun yalan- cı mozayiki üzerine, çelenklerle süslü sun'i yeşil renkli bir sak- SL vazosunun önünde — uzanan cesedi, somurtuyordu. Patron Müşteriler, müessesenin hre- ti, tesadüfün kötülüğü gibi ölü ile beraber olan sebebleri ileri sürerek homurdanıyordu. Ses kulaklarımda vızıldıyor, adımımı atarak hâdiseye girmek 'te teredâlid ediyordum. Garsonlar iyi görmek için bir birlerini itiyorlardı. Bir vapur düdüğünün inleme- bu korkunç sükütun içinde boğuldu. Cesedi ( Bastid) e naklettir- dim ve ailesine telgraf çektim, Zira, vahşi bir rabıta ile benim yayınağgençliğime sarılan bu adamın hiç mesgul olamadığı yeli bir karısı, zel vakur nâsi- teshir edici gü- llikte kızları ve zeki oğulları dı. Onların refahını temin et miş; hemen hemen bütün erkek ler tarafından istenilen ve kön dilerini müdhiş bir yalnızlığa, Böz yaşsız bir can çekişmeğe sevkeden — «tezevvük hakkını» ———LM——ME—İEE—E———”: kendisi için muhafaza etmişti. Bana tahmil edeceği Üzüntü- leri hesab ederek kötü bir na- zarla ölmesini seyrettiğim bu a- damın kapalı tabutunun üüzerin- de karısının — hıçkırdığını gör- düm. Kendi kendime talihin daima lutfana nall olan yâni hiç bir gey vermiyen bilâkis her şeyi alan bir şahsiyet olarak kalma- ğa yemin ettim. Kadın bu büyük kederinde bana lânet okumağd cesaret e- demedi. Fakat çocukken bera- ber oynadığım kızları benim yü zümü gözlerimi tirnaklarile par çalamak arzusuna mukavemet için ellerini sıkıyorlardı. Oğul- ları tehdidlerle dolu ağızlarını kusmak için, bana doğru uzatı- yorlar, fakat susuyorlardı. Beni güzel buluyorlar; onlar için ben lüks ve ihtişamı r: ediyordum. Bana busumet et- meden evvel benim visalimi is- tiyorlardı. Benden yatı aldılar, “penbe kaplaması, koyu renk pancurları mermer banyosu, büyük meyva Tefrika N: Çeviren : REFİ” h geftali ağaçları, nilüferlerle benekli havuzları çiçekli yamaç larından sarkan Sarazen demet- leri ile Büslenmiş manzarelı (Bastid) i de aldılar. Mirası lar elmaslarımı ve kürklerim bıraktılar. Seyahat için satma- ğa mecbur oldum... Büyük oğlu salonda bana e- mirler verdi. Hepsini kabul et- tim. Vaktile babası ile olduğum gibi müdhiş surette işveler yap tım; aklını Kaybetti, beni kolla- rının arasına aldı, Bu, keder ve istekle parçala- nan mahlüka karşı ilk gehvet sarhoşluğu ile kendimi bırak- tım; Seri ve tam bir sevişme ol- du. Hayret! Erkekte meyusiyet, Kadında zafer! Çarpan iki kapı kapandı. Er- iki eli ile kalbini tutarak kaçıyor. Kadın da aynanın kar- şısında raksediyor! Cenaze merasimi... Dolduru- lan sandıklar, değişen hayat be ni hiç bozmadı. Kaderin verdiği karardan memnundum, Bu ka- Tar saatinde geliyordu. Hayattan — korkmuyordum (Y CEVAD ULUNAY Kararımı vermiş mücehhez ve sağlamdım! v Yeni bir âşık mı? Kimi ister- sem seçmek mümkündü. Acelem yoktu, Kendimden ve başkalarından emin olarsk dolaşıyordum. Bir işaret edel ğim. O da beni esir gibi takib edecekti. Hüküm altına girmez müdhiş bir mahlüktum. Bir kaç tecrübeden sonra bu- na, Brezilyaya hareket etmek üzere olan bir Transatlantikte rastladım. Bir kadının seyahat etmekte tereddüdünü anlamam; kemale "'lıın; olsun, çirkin olsun her istediğini bulur. Erkekler seyahatte — kontrol hassasını kaybederler ve yeni doğmuş çocuklar kadar kolay tabakküm edilen bir zevk acılı ğına düşerler. Artık hiç itiyadları, rabıtala- rı, maniaları, hududları yoktur. Tesadüfe ve hislerine teslim ol- muş birer avdırlar. Şarl Fradayı teshir ettim. Ar- tık hiç bir şey düşünmüyor ba- ”Amerıkcı'da teşkılai'lı SUÇ,, merikada son yıllarda teşkilâtlı suç hareketleri ve gangaterliğin kökü çok kazınmıştır; fakat ta mamile yok da edilememişti: Amerikada kumar, fuhuş yasaz | tar, Fakat bazı şehirlerin en iş- lek yerlerinde âdeta aleni den lecek surette bu türlü faali, lerin devam edip gittiği gör mektedir. Chicago'da tatbik edilen suç önleme programını İnceler sıralarda bir sosyoloğ ile gelirin faaliyette bulunulan bir mınta- kasını dolaşıyorduk. Önünde bir polisin beklemekte bulunduğu büyük bir salona girdik; içörde Yüzlerce insan kumarın hler çe- sidini oynamakta idiler. Hiç| Şübhesi. mezkür kumarhaneyi işleten bir «Racketeer» idi ve o mıntakadaki polisin himayesini de temin eylemiş bulunuyordu. Okuyucularımda — yanlış - bir fikrin uyanmaması için derhal işaret etmek isterim ki sözü ge- gen şekildeki suç tezahürleri A- | merika için bir zaaf alâmeti dı ğildir. Amerikada bu tarzda teş- kilâtlanan Suçlular kargısında milyonlarca da idealist vardır. Bu sebebledir ki — arzettiğimiz gayri kanuni faaliyetlerden İç: timai bünye pek fazla zarar gör- memektedir. Amerika koşan, di- namik bir memlekettir. Dinamik memleketlerde ise suç daima faz la olarak işlenir. Amerikada insan ve <atandaş haklarıma, kanuna saygı o mertebededir ki kanunu doğrudan doğruya, ih- Iâl etmiyen ve faaliyetini - ka- nunun kaçamak yollarından ge- çirmesini beceren gangster ya- kasını kurtarabilmektedir. Yâ- ni bu tarzdaki hareketler, bü- yük hürriyet havasını tesis c- den bu gahane memleketin öde- mesi gelen bedelin bir kısımı ©- larak da telâkki edilebilir. Bu yazıma nihayet verirken son zamanlarda İstanbulun Bey oğlu semtinde türeyen — küçük çaptaki «Racketeer» lere temas etmek istiyorum: Son bir kaç yıldanberi sinema ve tiyatro gişelerine — musallat olan ve adetleri az da bulunm:- yan küçüklü büyüklü serseri biletleri önceden satın — alara toplamakta ve sonra, herkesin gözü önünde, bunları elli, iş kuruş fazlasile satmakta ve bu süyetle kendi küçük ölçüleri ça- pıhda halkı istismar eylemekte- dirler. Bu faaliyetleri bir © cı gözü ile bir kaç yıldanberi ta- kib ediyorum: Sözü geçen harı ketleri yapanlar hep ayni şahıs- lardır. Küçükler büyümekte ve yeniler bunlara iltihak eylemek- tedir. Aralarında bir grup t. nüdü teessüs eylemiştir. Fiyat- ları bir seviyede tutuyorlar ve polisin müdahale eylediği hal- lerde takibten kurtulmak için türlü şekilde yardımlaşıyorlar. Aralarında üstü başı temiz, e- fendi kılıklı delikanlılar da var, Sözü geçen faaliyete mutlâka ve derhal mâni olmak lâzımdır. Cüz'i de olsa halkı istismarı â- det haline getiren ve bir saat içinde hiç bir mesai karşılığı ol- maksızın otuz, kırk lira kazan- mağa alışan bu gruplar suçu meslek haline getirmişlerdir. Bunların ileride faaliyetlerini daha fazla kâr getirmesi muht: mel olduğu takdirde, daha ci di suç şekillerine kalbeylemele- ri de çok muhtemeldir. Bizden söylemesi! Sulhi Dönmezer na refakat ediyordu. On altı gün beraber yemek- ten, danstan, şezlongdan şezlon ga söz teatisinden sonra (Riyo) ya vâsıl olunca birleşmeğe ka- rar verdik. Onu vuslatımdan — tattırmak için bekletmek hoşuma gidiyor- dü. Sabırsızlıktan ölen gözleri, yüzünün perişan sarılığı, kalan kısmın cüretine rağmen elleri nin tereddüdü beni eğlendiri - yordu. Şarl Frada isteseydim benim le evlenecekti. Hududsuz bir sahada a; tek adamın vücudünü taham- mül etmek benim muzaffer is- tiklâlimle imtizac etmiyen bir kanaatti. Reddettim. ÂAy, mücellâ dalgaların Üzeri- ne bir gümüş gelâlesi akıtıyor- du: Geminin nefes alışı, denizin ebedi âhengi, sanki hislerimizi daha ziyade çıldırtmak içinmiş gibi tropik gecelerinin şehvet aları bizi sarıyordu. Ba- i| — Ebediyet için... dedi. Düzelttim: — Uzun zaman için! Düşünüyordu: — Yarın tamamen be! cak! Ben de kendi kendime soru- yordum: — Acaba hususiyet halinde bana muvâfık olacak mı? im ola- 1 ŞUBAT 19h Fedakârlığı Millet Yapmıştır İR Vilüyet gazetesinde bir muharrir, bulundu: Ku gehrin ve vilâyetfa birçok eksiklerini sayıp döktük- fen sonra aşağı yukarı göyle di- yor: «Fakat her geyi hükümet- ten beklememi Hükümet ikinci dünya harbinin devamnın- ca büyük fedakârlıklarla mem- leketin Istikrarını sağlamıştır. Evet, dokuz senedenberi gelip giden hükümetler devli memleketin — siyasi — istik devam ettirmişlerdir; talil büyük payı olan bu başarı inkâr olunamaz. Fakat kabul etmeli- dir ki içtimai ve ekonomik isler- de zafer olduğunu iddla İmkânze ni veren bir şey yapılmış değil- dir; hattâ iyi niyetle ahman ka- rarların pek çoğu ters neticeler doğurmuş, hayat pahalılığı son derece artmış, ekonomik duru- mumuz sarsılmış, milletin 1ztı- rabı çoğalmıştır. Vilâyet gazetesii asıl tuhaf sadın kârlıklarla memleketin rını sağlamıştır.» Bizim bildi göre dün- yanın hiç bir yerinde fedakârlı. Zi hükümet yapmaz; millet y par. Hükümet, milletten hiç bir sey almaksızın sihirli bir elle toprağı altın, ağacı silâh haline getirmiş ve yoktan asker mi ya« ratmıştır? Parayı veren millet- tir, ıztıraba katlanan millettir; asker olan millettir ve bütün bu fedakârlıkları millet yapmamış da hükümet mi yapmıştır? İlüs, kümet, milletin kendi ferdlerl arasından kendisine bizmet ete meleri için seçtiği mahdud *-- hıslardan mürekkeb bir müe- yâzısında bulduğumuz — cümle ük fi istikra- yet — gazetesinin ortaya attığı lâf, monarşik bir devlet * gefinin, yâni bir hükümdarın zâhniyetini ifade etmiyor mu? miz sürüyü gütmek için göndee rilmiş mukaddes hüviyetli bit «çoban» dır; millet kendi varlı« Zını onun varlığına borçludur ve onun her emrini yapmaktanı başka işi yoktur. Yeni bir pa- dişah taht'a çıktığı zaman tel- lâllar sokaklarda, meselâ: — Memleket, Sultan fbralıl« mindir! Diye bağırırlardı. Hükümdar da iklde bir: — Yedirdiğim ekmek ve bali. şettiğim nimetler haram olsun! Derdi; millet sanki ona het şeyini vermeğe, hattâ onun uğu runda ölmeğe mecburdur, lâkim karşılığında ne verilirse lütut sayacak, teşekkür edecektir. Bu kölne felsefeyi bırakalım, artık c<hükümet» in millet hiz- metinde bulunmak şerefine eren bir heyet olduğunu, yediden yet mişe kadar hepimiz bilelim. Kadircan KAFLI Üniyersite sömestr tatili başladı Üniversitede sömestr tatili, bu sabah başlamıştır. Tatil 28 şubat pazartesi günü sabahına kadat devam edecektir. Bütün Fakülte« lerdeki gubat devresi imtihanlar rı da bu aabah başlıyacaktır. *Talebeler tetilden istifade edes rek muhtelif gruplar halinde yurf gerterine çıkacaklerdır. Yunus Kâzım Köni'nin teftişleri Mili Eğülm Bakanlığı, ilk öğe retim umum müdürü Yunus Kâ« zim Köni bir haç gündenberi şeli rimizde ilk öğretim dairelerini tet tiş etmekte ve bu sene yürürlüğa Biren yeni müfredat programınış verimini letkik etmektedir. HALUK NIFAT PEPEYİ BU HAFTA GİDİYOR içişleri Bakanlığı müsteşarı Ha lük Nihat Pepel, dün öğleden eve vel vilâyete gelerek Vali Kırdaş ve muavinlerini ziyaret etmiştir. Halük Nihat Popei, bu hafta içinde Ankacava dönecektir. AKVIM ŞUBAT 1919 Rumt K.sâni 1364 19 | sanı 2 (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: