16 Şubat 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3

16 Şubat 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- 16 ŞUBAT 1919 Şehir - Meclisinde Dün çeşitli mes'e- leler görüşüldü Şehir Genel Meclisi, dün saat 15 de Atıf Ödül'ün başkanlığın- da toplanmıştır. Geçen celseye ait zebıt hulâsası okunduktan sonra vefat eden üye Vahdet Pekel için bir dakikalık ihtiram sükütu ifa edilmiştir. Gündeme — geçileceği — sırada Muhlis Sırmalı, takrirlerin he- men değil de bir sonraki celse- de görüşülmesini teklif etmiş; fakat hu teklif reddolunarak Ekrem Amaç'ın teklifi kabul 0- Tunmuştur. Amaç'ın teklifi gereğince takrirler, gündemin son madde- sini mütcakıp müzakere - edile- cektir. Bundan sonra gündeme gı miştir. Hastahanelerde, fakir hastalar dışında hastalardan alınacak ameliyat, ve polikiinik ücretleri hakkında Mülkiye Sağlık Komisyonlarının tutan: ğı, Hamdi Sanal tarafından iti- Taza uğramış ise de aynen ka-, bul edilmiştir. Tutanağa göre hastahaneler- ge yatan ve ameliyat olan has- talardan büyük ameliyat mas- rafı olarak 30; küçük ameliyat masrafı 15; apse, pansuman 1 lira ve poliklinik muayene ücre- 'ti 50 kuruş alınacaktır. Bu konuda söz alan Dr. Mu- rat Cankat, hastahanelerde po- liklinik muayenelerinin suüsti- mal edildiğini, sırtında binlerce liralık kürk - taşıyanlarır. — bile bundan istifade ettiklerini söy- lemiştir. Bundan sonra 5128 ve 5228 sayılı kanunların tatbik suret- lerinin tetkiki için teşkil olunan Mesken Komisyonu tutanağı 0- kunmuştur. 'Tutanakta, Beykoz, Beyler! yi, Vaniköy, Kadıköy, Kuruce5- me, Mecidiyeköyü, Zincirlikuyu, Baltalimanı, İstinye, Yeniköy, Tarabya, Bakırköy ve Zeytin- burnunda Evkaf, Hazine ve Be- lediyeye nit arsaların parselas- yonu yapıldığı ve yeni arsalar arandığı bildirilmekte idi. Söz alan hatipler, bu konuda- ki çalışmalara ara vermeksizin devam edilmesini ve parselas- yonu yapılan arsaların plânla- Fının derhal Ankaraya gönde- rilmesini teklif etmişlerdir. Mütcakiben takrirlere cevap verilmesine geçilmiştir. Otobi lerin duraklarda — durmadığı, maç günleri Dolmabahçe Sstadı önünde E.T.T. idaresinin tedbir almadığı ve otobüslerde yolcu- ların gayri muntazam bir şekil- de taşındığı konusunda verilen takrire İ. Kemal Baybora ce- yap vermiş, otobüslerin durak- larda durduğunu - ifade ederek, demiştir ki: «— Dolmabahçe — stadından maç sonunda 20 bin kişi heye- canla çıkar, O vaziyet karşısın- da bizim burada bekleteceğimiz iki otobüs, parçalanabilir, bi- letçi ve şoförleri - dövülebilir. Bu 100 tiryakiye uzatılan bir sigaranın uğrayacağı akıbetle kıyas edilebilir. Feridun Dirimtekin ise, oto. büs ve tramvaydan vazgeçile- rek yer altı tünelleri açılmasını ileri sürmüş, evvelce bu konu ü- zerinde yapılan çalışmaların ne merkezde olduğunu sormuştur. Buna cevap veren Vali, bir tünel açmak için plânların ha- zırlandığını ve lâzım olan altmış Milyon lira sermayenin buluna- madığını söylemiştir. Dolmabahçede maç günlerin- 'de ve İstiklâl caddesinde de tı- kanıklığı önlemek için tedbirler alınmasına karar verilerek top- lantıya son verilmiştir. Garip bir hâdise Bir uçak pilotsuz havalanarak nçup gitti Port Lewis, Vaşington: 15 (AP) E ugün küçük bir ordu uçağı Pilotsuz olazak havalanmış ve bü tün araştırmalara rağmen henliz bulunamamığtır. Bir. yolcunun 'ai la, #endeleyerek — düşer- Kcn Kkontak anaktarına doku g 44 — hızlanarak Bavalanmığır tan gon Bir müddet u otör 1 kaybolmuş beüz — bulunamamıştır. — Kontak Kontak 'anahtarını kavrayan, ya h bin. ap.Can dışarı düş- | S LA AAA AM z A meh | Va | ' VATAN (Baş tarafı 1 incide) maddeten Buna imkân olmadığını bu gibi konuşmalara ayrılan za> manın ancak on ve oön beş daki- ka kadar olduğunu ve bu halin Pütün dünya memleketlerinde de aynı olduğunu söyledi. Arvas bu- 'nun uzatılması teklifinde bulundu, Erim buna karşılık yo çalış maları barometre gibidir. Lüzumun dan fazia uzatıldığı takdirde o za man halkın dinlememe itiyadına 'yol açarız dedi. Bu cevap ekse - Tiyetin tasvibi ile karşılandı. Bundan sonra Ankara sinema- £.nda gösterilmiş olan (Vatan ve Aşk) filminin komünist propa- gandası yaptığına dair Fahri Kur tuluş önergeci okundu. Önerge de İçişleri Bakan'ığına basın ve mudur? Hükümet füm hakkında ne düşünmektedir. susları sorulmakta idi. Kürsüye gelen İçişleri Bakanı Büşirgü — filmin leketimize geliş tarihini ve İstanbuldaki kont rol heyetinin adı geçen film hak- kında verdiği raparun filmin oy- uamasında mahzur olmadığı mer Kezinde olduğunu bildirdikten son Te şöyle devam etti: Takriben bundar: on beş gün kadar evvel bu fümin komünist propagandası yaptığı hakkında Bakanlığa ihbarda bulunuldu. Ba- Zzun Üzerine ben de merkez kont rol heyetind> bu filmi bir. daha Kontrol ettirdim. Merkez — kont- rol heyetinde basın - yayından, Genelkurmaydan, — Dişişleri - Ba- kanlığından, Emniyet Genel Mü - dürlüğünden ve İçişleri " Bakanlı- #ından temsliciler — bulunmakta- dır. Bu heyetin de ittifakile verdi- | &i raporda bu filwin gösterilme- sinde hiçbir mahzur yoktur. de- vümektedir. İspanva elçisinin bu filmi kendisinin şimdiki hükümeti ! nin aleyhinde bulduğu için Dış - işleri “ Bakanlığımıza — müracınt ederek filmin gösterilmemesi rica ettiği doğrudur. Bunun — üzerine Dişişleri Bakanlığ da bana na- ber verdi. Ben de Emniyet Gencl Müdürlüğüne durumu bldirdim ve neticede film programdan çıkarıl- & Filmlerin — kontrolü - hakkında ne düşündüğümüze gelince film- icrin kotrolü bugün bir. tüzükle tesbit edilmiş bulunmaktadır. Bu Kizük eğer bizlir. — şartlarımıza uymuyorsa arkadasım emin olsun lar ki buna derhal değiştiririz. — | Bakandan sonra soru sahibi | Fahri Kurtuluş söz alarak dedi | ki | — Basın yayından iki temsil cinin verdiği raporda su hüküm | bulunmaktadır: Bu film, yıkıcı | meksatlar uğruna çevrilmiş bu- lucmaktadır. kontrolü Hu- gu kanaate vardık: Acaba bize başka bir film mi gösterildi? Netlcede biz Fahri Kurtulu Pek az sinemaya gittiği hükmü- ne vardık.) İnönü « Bayar (Baş tarafı 1 incide) edilmektedir. Diğer taraftan bir Ankara gazetesinin bu son Bayar - İn- önü mülâkatının bir muvazaa mevzuu olduğu hakkındaki ya- Zısı, şehrimiz siyasi çevrelerin- de Badece bir olarak kargılanmıştır. D.P. Büyük Kongresine Alt Hazırlıklar Ankara, 15 (Telefonla) — Demokrat Parti genel merkezi de bugün de bir toplantı yapıl- mıştır. Anlaşıldığına göre — bu toplantıda yakında — toplanma- Bı mukarrer olan büyük kongre etrafında görüşmeler cereyan etmiştir. Umumiyetle söylendiği ne göre, D.P. büyük kongresi Mayıstan evvel toplanmı tır. Bu kararda, kış mevs layısiyle Ankaraya gelecek de- tahmin lerin barındırılmalarının zor ' ve J1 kongrelerinin neticesi nması düşüncesi hğkdın adır, İl kongrelerinde, bü Yük kongreye gönderilecek de- legeler de seçilecektir. Kongr>- nin olmaktı 'ye bin kadar delege gelecektir. Âşık hayvanlar Genel merkezle görüşmek . ç Zere Ankaraya gelen Tİstanbul | — 5;; 4209 tarafı T incide) DEP. heyeti İstanbula dönmüş | Değin vücudunu ikl hafta mu- tür. # | bafaza ettikten sonra dün açlık. ğ an ölmüştür. Büyük bir aşkın Mardinde mektepler bu iki hayvanı birbirine bağla kapatıldı dığı anlaşılıyor, Boğa bu İki ö hufta zarfında cesedin yanına Mardin, 15 (a.a.) — Şiddetli| kimseyi yaklaştırmamış, kendi- oğuklar dolayısile öğren | sine yiyecek vermeğe çalışan r arasında grip, anjin ve ka- | demiryolu işçilerini tehdit ede- bakulak hastalıkları çoğaldı rek ölünceye kadar hiç bi dan gehrimizdeki bütün okullar bir hafta müddetle tatil edilmiş. lerdir. ABERLER ve AŞK, Filminden doğan tartışmalar Bu ,yazının okunmasından sonra Fahri Kurtuluş şöyle de- a: — Bu memlekette milliyeçtiler tuttukları yolu sağlam tutmi tadırlar. Milli sahtekârlara bu memlekette yer yoktur. Bu yazı cür'etkâr bir ifade taşımakt dır. (Cumhuriyet) bu isde gaf- letin tâ içindedir. Cumhuriye- tin sahipleri içinde, Abidin Da- wer müstesna, hepsinin — kom! zimm taktiğine dair ders alma- ğa ihtiyaçları vardır. — Vaktile AN'man taraftarlığı yapmış olan bu gazete gimdi de menfaati baska sahalar da mı arıyor? Bu filmi çeviren Warner keti hakkında da, Fahri Kurtu- luş — bu şirketin federal büro şir- yayın genel müdürlüğünden ikaz | şarafından takibe uğradığını ve Yapıldığı halde — bu filmin oyna- | Amerika aleyhtarı - faaliyetleri tılmasına neden müsaade — edildi.| tahkik bürosu tarafından komi 2 — İspanya elçisinin bu fil -| nizm pronasandarı yanmaktat min oynaması için Dışişleri Ba-| sanık bulunduğr>u. Moskova Kkahlığımıza müracsat ettiği doğru | — Şarkısı isimli Komünizm - pro- posandası yapan bir film çevir- döğini, bu girketin direktörü o- lan Jack Warnerin rolcu tanın- dağım rövledi ve söyle dedi: — Biz bir meseleyi ortaya koyarken Cumhuriyet gazetesi- ne uygun olarak çalışsaydık çoktan göçerdik. Karşı ideoloji her fırsatta tohumlarını ekmeğe calışmaktadır. Kurtuluş, İstanbuldaki film kontrolü heyetinin iyi çalısma- dığını ve kontrol işinin Anka- raya alınması lâzım — geldiğini bildirdi. İcişleri Bakanı tekrar söz a- larak izahat verdi. Bu sırada Sadi Konuk'un röz almak istedi- Bi görülmekte idi. Fakat Bay- kar., mevzu ile ilgisi olmadığı i- çin söz vermedi. Daha sonra Suud Kemal söz alarak bu filmin açıkca komü- nizm propagandası — yapmakla beraber o zamanki İspanyanın iç savaslarını yakından bilenler âaha doğrusu muayyen bir kül tür seviyeri olanların bu pro- pagandayı sezebileceklerini söy ledi ve ezarin movzunnmn solecü tanınmış bir İngiliz muharrir!- nin bikâyesinden alındığını a- çıkladı. Başbakan yardımcısı — Nihat Erim de söz alarak ister sağ, ister sol olsun-aşırı cereyanlar üzerinde hbassasiyetle duruldu- ğunu ve film kontrol işinin Au- karava potlediimesi ie'n hüikü- Tetin karar vermiş — olduğunu söyledi. geee e e e IKRAMIYELi AsLE * 20.000 üru değerinde miş ulak bir yazlık günü saat 15 - de G cüzdan * sahipleri hu rıca 2.000 liralık para ikramiyeleri de vardır. Kurtuluş, bu $ilm hakkında * Bu karaam bi Camhuriyet gazetesinde cıkan | Nbli dilerse, tutarı r yazıyı işaretle bu yazıdan de alabilir. ş ı)uı;.ı; le_viı _okşîdu.flyv.ıl:ııı ve | ilmi bir Rus filmi d! yoğ T. Film tanınmış Amerikan | ĞF RiR Warner kardeşlere alttir. — Pilm öi AD TFi aman ricamız üzerine gösterildi ve D SD numaralarını öğren YAPI ve KREDi (Baş tarafı 1 incide) Dış memleketlere gidip gelen vatandaşlarımızın, oralarda kar elaştıkları nâhoş hâdiseler ve- silesiyle kendimizi dışarlarda tanıtmanın lüzumuna — yüzlerce kere kani oluruz. Yine de yeri- mizden kıpırdamayız. Bu mevzudaki atalet zannedi- yoruz ki asıl devlette mevcut- tur. Esasen böyle bir vazife 'Türk fertlerinden ziyade Devlet ve Hükümete aittir, Fakat bu vazife de hiç bir yerde lâyıki- le görülmez. Üstelik bu yolda başkalarının sarfettikleri - gay- retler de desteklenmez. Bugün, bunun en taze ve can- li misalini okuyucularımıza ve riyoruz: Türkiyede doğup büyümü: Mrs. E. Bernhart, buradaki kar- desi — vasıtasiyle Amerikadan Genel Müdürlüğüne gu müraca. atta bulunuyor Yememiştir. i nasıl tanıtıyoruz? 7/11/948 tarihinde Basın Yayın | YENİ SAB F RAL Muhtekir esnafla mücadele şiddetlendirilecek Para cezası 250 liraya, kapatma müddeti 15 | güne çıkarılacak —— Belediye, muhtelif esnafın yo- la getrilmesi için amansız bir mücadele açmıştır. İlk İş oln- ran Belediye murakıpları — ile Belediye zabıtasının müşterek şekilde çalıştırılmasına baş- danmıştır. Bundan başka mev- cut mevzuatın günün icaplarına dygun bir şekilde tadil edilme- si için hazırlanan bir teklif, bu- günlerde İçişleri Bakanlığına gönderilecekti Öğrendiğimize göre, bu tek- lilte, Belediye para cezalarının nzami haddinin 250 liraya çıka- rılması ve ayrıca üç günden 15 güne kadar meslekten men'i sa- Tâhiyeti istenmektedi 1608 sayılı Belediye cezaları- na müteallik kanunun bu geki!- de tadilinden sonra —muhtekir esnafla daha şiddetle mücadele olunacaktır. Küstah bir Yunanlı gemicinin Izmitie çıkardığı hâdise (Baş tarafı 1 incide) memuru İsmall Olcay'a: — «siz, Türkiyey! idare edemi- yorsunuz. Ya, biz, yahut Ruslar gelip sizi idare edeceğiz. Diye küs tahça sözler söylemiştir. Bu vaziyetten, millt hissi zede lenen gümrük muhafaza memu- ru ikinci kaptana ne demek is tediğini sorunca küstahlığını kat kat arttıran Markoscu — kaptan, memurun Üzerine hücum — etmiş, ver> — <Evet, siz Türkiyeyi idare. den ücizsiniz. Biz ve Ruslar gelip sizi idare edeceğiz. Arkadaşları bu hezeyanları sa- vuran Yunanlı kaptanı zorla di şarı çıkarmışlardır. Bu vaziyete orada hazır bulunan polis memu- ru ile mürettebattan bir kısmı da şahit olduğu için İzmit Emni- yeti derhal ve hassas bir alâka göstererek işe el koymuş .ve tah- kikata baş'anmıştır Bu küstah kaptanın tahkikat evrakı adliyeye yerilmiştir. Nedim AKKAYA ÜZDANI otomobilli, garajlı, döşen- ev 19 Şubat — Cumartesi alata Şubemizde Noter ve zurunda — çekilecektir. Ay- ikramiyesini — kazanan ta- olan 20.000 lirayı — nakten ması — münasebetiyle ter- e kur'a cüzdan sa- aldıkları Şubelerden kur'a rler, BANKASI «Amerika ile Türkiye arasın- da cari dostluk münasebetleri- 'nin tesiriyle olacak &on günler- de Amerikalılar 'Türkiye hak- kında malümat edinmeyi ve be- nim Türkiyede doğup bülyümek- liğim — dolayısiyle kendilerine kültürdl ve sosyael durum hak- kında konferanslar vermemi Ti- ca etmektedirler, Bu itibarla hem dostlarımı memnun hem de-doğduğum memlek. fak bir hizmette bulunmağı va- ife saymaktayım, buradaki bu konfe. Tanslara hazırlanmanın icap etti T cihetle eğer mümkün ise ba- na Türkiye hakkında propagar- maksadiyle çevrilmiş filmler çekllmiş her türlü resim ve ya- zılmış kitaplardan tedarik et- | menizi, bu hususta ne gerekirs yapmanızı, para ile veyahut tek- Yer Jade etmek tizere kira ile alıp göndermenizi rica gderim. Bu mür bugüne kadar cevapsız bırakılmıştır. Basın V: 'Yayın Umum Müdürlüğü ken- Al vazifelerinden birini fah- ri olarak yapmak istiyen müra- | caat sahibine hiç olmazsa bir| P da mı yeremezdi? Memleketimizi, dış memlekot lere tanıtmak, artık İhmale- ta hammülü olmıyan bir olaydır. Türkiyeye gelen bir çok ecnebi- lerin memleketimizi gördükten fonra — «Türkiyeyi tanımadıkla. Tı> ni yana yakıla anlattıklı na her zaman şahit olmaktayız AH SAPAN TAŞI —a Gözünün üstünde. . ani Çocuk Bayramı — diyo kıyametler koparıyor, — 23 Nisan günü eğlenceler tor 'tip ediyor, balolar veriyoruz. «Çocuk bir milletin istikbar diye bangır bangır bağırıyor, cuk doğurmiyan . kadınları dövmi yorsak bile aşağı görmeğe, aşağılık Böstermeğe uğraşıyoruz. Bültenler — neşrediyor, — rozetler dağıtiyor, nutuklar. söylüyor, şiir- der yazıyoruz. ir gün radyoyu dinliyorsunuz : Konuşan, Çocuk Esirgemo Kurumu Nn şu kadar yıllık emekdar başka- nıdır. Diyor ki: — Hükümet, çocuk movzuu ile İcabettiği gibi moşgul olmuyor. Aradan pek kısa bir zaman ge- çiyor, gazetelerde bir haber: Bun- ca yıllık Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı, gümbür gümbür gümbür- demişt Şimdi İstatislik Umum Müdür- lüğünün verdiği körkunç bir rakanı meydandadır: Senode 800 bin çocuk dünyaya geliyor, 520 - 550 bin ara- sında ölüm kaydediliyor! Bu >korkunçluğu nisbotinde be- diğ rakam, eski Kurum Başkanının 'na kadar haklı olduğunu isbat edi- 'yor değli mi? Demek ki; alâkalı- dar, bu mevzua adamakıllı bigâno. Demek © roklâmlar, o nutuklar, o vecizeler hep Vâftan, — gösterişten ibaret şeylermiş. Hay Allah! Şu istatistik umum müdürü do cİşinin ehli bir a- damdır» derler, ister misiniz onun akıbeti de eski Çocuk Esirgeme Ku rumU Relsininkine benzesin? — Yâni ondan da olalım, o da İşbaşından uzaklaştırı!sın? Ertuğrul Şevket Muhalefetin durumu — Başmakateden devam — te ekseriyeti haiz bulunmadığı- nn itiraf ve delili idi. Tekrar Balkanları ve Arap ellerini fet- hetmek hayâli belki bir çılgının fikrinden yine geçebilir; fakat tasavvur edilen fetihle nüfusu- na, mevcut Türk nüfusunun en azdan üç misli olarak katılacak yeni nüfusa siyasi hakları na- Sıl verebileceğiz; galip Türk ır- kının mağlüp bir azınlık haline gelmesinin önüno nasıl geçel leceğiz? Bu soru İttihad ve Te- rükkinin iç tarihinin bütün fa- ciasını izah eder kanaatindeyim. Fakat bugln vaziyet böyle mi- dir?. iktidarı halkın nefreti önün- de terketmeğe mecbur kalacak ir hükümet erkânının uğraya- cağı akıbeti tüyler ürpermeden tasavvura imkân yoktur. İngil- 'tere bir Başbakan'ının — (Dan- by'nin) adli takibe müruz kal- masından ve onu takip ettiren rakıbi Shaftesbury'nin — Holan- daya kaçıp orada — ülmesinden sonra bu çıkmaz — yoldan geri döndü ve bütün — insanlığa “parlmanter,, sistemi hediye et- ti. Atatürk'ün siyasi vasiyetna i olan —anayasamız, hüki met adamlarımızın İttihat — ve İtilâf hükümet adamlarının x mukadderatına uğramamaları i- çin parlmanter sistemi yâni Mec lisin itimadilo duran ve Meelisin itimatsızlığı ile düşen kabine u- sulünü hükümet sisteminin e- sası olarak kabul eyledi. Bu si: temin iyiliğini anlatabilmem çin ufak bir hâdiseyi anl isterim. Fransız büyük inkilâı zamanında bir hatip Bakanların mes'uliyeti fikrini müdafan ey- lerken “Mes'uliyetten İdanı hyoruz,, diye bağırmıştır. İdam, partilerin — birbirleri iktidarda, sükün ve sükünet çinde takip edebilmelerine im - kân vermez. Eski Sadrâzamlar da birbirlerinin yerine, azledi- len İdam edilmek — suretile ge- gerlerdi ve bu hal memleketi ço- öldürücü bir zaafa atardı.Bugün kü kaht-ı rical ve binaenaleyh İdaredeki tezebzlp de iktidarın beyaz ölüm diye tavsif edebile- doğmuştur. Farlınanter sistemin bilmesi, Meclisbe işleye- mutlaka ve düka ikl paztinin bulunma - sma bağlıdır. Mecliste iki parl bulunmadığından — anayasamı- zin kabul eylediği - parlmanter sistem usulü halk — tarafından anlaşılmaz bir halde kalmıştır. Parlmanter sistem itimadı kay- hükümetin iş başın- esini ve yerini itima- Meclisin iki partiy Tunmasının mantıki bir ifades dir. Mevcut hükümet — düştü; zZaman yerine kimlerin geleceği- ni evvelden — tayin eyleyen ve memleketi — Kabakçı — Muslafa sürprizlerinden koruyan blr ak- Tn ifadesidir. misinin anlattıkları idi, Amerikanın ve medeni dün- yanın bizi Jâyikile tatımadığın- dan gikâyot etmekto ayrılmı: İki hayvan çöld mülmüstür. ve bun hil Nü | yenberg ma i müddelursu kâyesi haksız olduğumuzu yukarıdak! vesika ne güzel ka anlatıyo: ne kadar | edilmektedir. Bu çıkan ce (Baş tarafı 1 incide) Müslümanlar dikkat ediniz. — Allah yrazı olsun Hamduilah Suphiden— Artık yeter efendi- ler, ellerinizi viedanlardan çeki- niz— Din, siyaset meselesi ne demektir— Din adamları politi- kaya nasıl karışmazlar— — Ha- nımlar örtü kullanınız) başlık- larını taşıyan bu. yazılar için hatip, (Bunlar, kara kuvvetin gahlanmasından başka bir şey değildir. Hükümet bu hususta kâfi derecede hassasiyet göste- remiyor, ihmalkârlık yapıyor.) dedi. Bu sırada Hamdi Şarlan, aya- ğa kalkarak, âsabi âsabi: (Her- kesin bir vicdanı var, Sen neye karışıyorsun) dedi. Sözlerine devam eden Yüre- ğir, hattâ bazı siyasi parti prog- ramlarına bile bu — mevzuların girdiğini söyliyerek Millet Par- tisini telmih etti ve partinin on ikinci maddesini okudu. Ahmet Remzi Yüreğir, irti- caa kaçan bu mecmualardan ba- zılarına Diyanet İşleri Reisinin de yazılar yazması hakkında hükümetin ne düşündüğünü sor du, Bu sırada İbrahim Arvasın Yüreğire hitaben şiddetle —ht- cum eder tarzda konuştuğu du- yuldu. Arka sıralarda oturan bir milletvekili, Arvasa hitaben: «Din meselelerinde sen de kılıç kesildin» diye bağırdığı işitildi. Arvas mütemadiyen söz al- mak istiyordu. Fakat Faik Ah- met Barutçu, usule mugayir ol- duğu için söz vermedi Remzi Yüreğir de şöyle dedi: — Arvası, böyle bağıracağına Mecliste ezan okuyanlardan bi- rinin ifadesi sırasında senin bir camide arapça ezan okunmasını istediğini söylediğine dair sözle- rini oku.. Vatan gazetesinde ya zıldı, ona cevap ver. Bundan sonra Başbakan kür- süye gelerek kısa, fakat etraflı izahatta bulunarak, ister saz ister sol aşırı her türlü cereya- Paris - İstanbul avasında yataklı vagonlar işliyecek (Baş tarafı 1 incide) temaslarda bulunarak yalnız pa- zar günleri Ankara ile — İstanbul arasında — bir -ekspresin — işleme- sinl temin e.miştir. Bundan böy- le Üçüncü mevki yolcularının da yemekli vagondan istifade etme lerine karar verilmiştir. Hayfurpeşa ile Erzurüm ara- işliyon —trenlerin 3 — üncü mevki yolcinarının da pek — cüzi bir farkla yalaklı vagonlardan is- tifade edebümeleri *için 3 - üncü Üç yataklı ” vagon sında mevkilerde & yapılacaktır. Harpten evvel Avrupa ile Tür- kiye arasında gayet konforlu bir ekspres işliyordu. Harbden ra bu ekspresin aynı şartlar için de çalışması imkânı kalmamıştı. imdi girket Paris ile İstânbul arasında yataklı ve konforlu bir servls işlemesine karar vermiş bu r. Bu servisin faydası, son- yahatin doğrudan doğruya —aynı ekspreste yapılabilmesi ve — ucuz olmasıdır. D.D.Y. İstanbul — Paris servi- &inde seyahat etmek İstiyen yol- etların Diletlerini — Türk — parası karşılığında almalarını kabul et- miştir. Yalnız dövir meselesi İle alfkadar olan makamların da bu hurusta — müsbet bir karar ver- Çorap örme Sanatkârlarının kongresi Çorap örme küçük — sanatkâr- Tari Kooperatifi 949 yılı kongre- 2/ni dün saat 15 de Eminönü hal L-vi salonunda yapmıştır. başkanlı gi dikten sonra ida- re heyetinin bir senelik - faaliyet ve mall raporları okunmuş ve ek iyetle kabul edilerek — serbest dileklere geçilmiştir Dileklerden sonra — yeni — idare heyetine Hasan Doğruer, — Faruk Şahin, Rıza Nazar, Osman Bal. tacı, Kemal Taşpınar, Ferhad Eralp, Muatafa Kanarslan — secil- BAVLAL B Uçaklarından yeni bir parti geldi Ankara, 15 (a.) — 5 kön yardım programi mutibhncş, verilmekte olan C—47 uçaklar yından mürekkep bir grup büs gün öğleden sonra Etimesğat hava alanına inmiştir, Almanyadakl üÜslerinden ha« reketle Atinaya, oradan da b« raya gelen bu uçak grupu bu ay . içinde memleketimize gelen İlk gruptur. Rtesimde görülen vinç, Genede civarındaki bir köprününl! çe- lik kazıklarını yerleştirmek için bir şahmerdan olarak istimal öprünün inşaatı sona ermişti İnkılâplara karşı ir. reyanlar na karşı şiddetle savaşılacağını belirtti ve dedi ki — Her hürriyet, diğer bir fer- din hürriyetiyle tahdid edilmiş- tir. Viedan hürriyeti perdesi al- tında bir takım irticai hareket- lerin başgöstermesine asla mü- saade etmiyeceğimizi - herkesin bilmesini isterim. Biz ne yaptı- ğımızı, ne yapacağımızı, nereye gideceğimizi, nerede duracağı- mızı bilir insanlarız. İnkılâba sadakat birinci vazifemizdir. Bu memlekette tekkeler bir. daha hortlatılamıyacaktır. Cumhuri - yet ve inkılâp asla sarsılmıya- caktır. Bunları muhafaza et- mek için ne lâzımsa yapacağız. Her taassup bizim nazarımızda menfurdur. Daha sonra Adalet Bakanı söz alarak hükümetin görüşü ile Remzi Yüreğirin görüşü a- rasında hiç bir fark olmadığını bildirdi, 1946 dan buyana gerek aşırı sağ, gerek aşırı sol ha- reketlerde beliren hâdiselerin miktarını verdi. Bu rakamlara göre irticaa kaçan hareketlerin 947 den sönra aşırı solculuğa nazaran daha da düştüğünü söy ledi ve şunları ilâve etti: «Hiç- bir zaman bu, bir mi'yar ola- maz. Çünkü propaganda yap- mak isteyenler çoğu zaman baş ka kisvelere bürünebilirler. Bu cihetler üzerinde önemle dur- maktayım.» Bundan sonra söz alan Arvas da (Vatan) da kendi hakkında çıkan yazıyı okumadığını bildir- dikten sonra şunları söyledi: — Bu hergeleler Pilâvoğlu- nun müritleridirler. Ben bunla- rı ne gördüm, ne tanırım. Hâdi- seden sonra gördüğüm bu her- gelelere: (Bu kadar cami var; onları görmediniz mi? Metl 'te ezan okunur mu?) dedim. Remzi Yüreğire hitaben dı Sorarım kendisine, bu memle- kette yalnız kara kuvvetler mi rejimi tahlikeye sokuyor? Asıl komünistler en büyük tehlike- dirler. Onlar hakkında hiç bir | şey>söylemediler. Çocuklarımıza | biraz din dersi öğretilirse fena mi olur?> dedi. Arvastan sonra Sadi Konuk söz aldı, bugün Grupda konusu- lan iki meselenin de tamamen şahısların görüşlerine bağlı me- seleler olduğunu belirterek de- di ki: — Bütün dünyanın sosyalix- me gittiği bir zamanda böyle şahsi tefsirlere bağlı noktalar üzerinde dikkatli - konuşmamız lâzımdır. Bunların ileri hareket- leri önlemek tehlikesi vardır. Bundan sonra gündemde gö- Tüşülecek başka bir madde ol- madığından oturuma son va di. “Çin başbakanı (Baş tarafı 1 incide) Yetkili bir şahsiyet, Sun Fo- nun bu talebini Cumhurbaşkanı vekili Li Tsung - Jen'e sundu- nu beyan etmiştir. vi haber alan kaynaklara Böre, Cumhurbaşkan vekili, Kaa tonda bulunan Başbakana gön- derdiği bir mesajda kendisinden ödevinde kalmasımı talep etmiş- tir. İki milliyetçi lider arasında, komünistlerle barış yapmak me hakkında anlaşmazlıklar t olduğu haber verilmek. mevcut tedir. Bu arada Cumhurbaşkan ve- Kili sıfatiyle radyoda verdiği ilk demeçde Li Tsung - Jen, hükü- met mensuplarının hariçte — ve dahilde bir çok tenkidlere ma- ruz kaldıklarını, kendilerinin mürtekip ve beceriksiz oldukla- rının ileri sürüldüğünü, bu ten- kldlerin iyi niyete dayandığını ve açıkça kabul edilmesi lâzım söylemiş - ve ıslâhat VEFAT Eceabad'da Bando muallimi Ahmet Bozkurdun oğlu ve ki- tapçı Aziz Bozkurdun yeğeni ERKAN BOZKURT 10/2/949 Perşembe günlü tedavi | olmakta olduğu Askeri hasta- hanede daha çocuk denilecek yaşta hayata — gözlerini yum- muştur. Ebeveynine ve ailesine baş sağlığı dileri: | sammem aa rara) MAT Şehirde et durumu Fevkalâde bir vaziyet olmadı « gından dolayı Vilâyet et komite- si dün toplanmamıştır. Cari fiat gelecek salı sabahına kadar muteber olmakla — beraber bu tarihten sonra et fiatlarına ye” niden zam yapılacağı ve — ofisce' Piyasaya azzedilen ve halen 2407 kuruştan satılan karaman etf flatlarının 200 kuruşa kadar yül seleceği söylenmektedir. Fakat marttan sonra et fiatla- Tı 200 kuruşa kadar düşecektir. Hapishanede eroin imal edilemez... Ankara, 15 (Hususi) — Bu- günkü İstanbul gazetelerinden birinin Ankara mahreçli bir hn- berine bakılırsa Sağlık Bakan« lığı tarafından hazırlanan - ve muhteviyatı - gizli tutulan(!) bir raporda, yurtta ercin ima- Jâtı ve satışı hususunda Adalet Bakanlığı sorumlu - tutulmakta ve bu beyaz zehirin bilhassa İs- tanbul hapishanelerinde imal e dilerek satışa çıkarıldığı - ileri sürülmektedir. Muhteviyatının “gizli tutulduğu bildirilen bu ra- porun ne dereceye kadar haki- kati ifade ettiği cai' sualdir. Zi- ra, malüm olduğu üzere, eroin imali için her şeyden önce bir lâboratuvara ihtiyaç vardır ve İstanbul hapishanelerinden hiç birinde böyle gizli lâboratuvar ların ne tesisine, ne de tesis & dilip çalıştırılmasına imkân var- dır. Bu haberin maksadı mah- suzla basına aksettirildiği zan- nodilmektedir. Kravçenko dâvası (Baş tarafı 1 incide) san parti için değil, Rusya içi.. öldükleri sırada Rudenko apo- letlerine üstüste yıldız dikmeklo meşguldü. Müdafaa avukatı: — Ruder. ko bir kahramandır, Kravçenko- 'nun kendisine bu yolda hitan etmesi bir rezalettir. Bu münakaşa zaman zaman kahkahalarla kesiliyordu. "-ha sonra Sorbon üniversitesi larih profesörü ve Fransız basın bir- liği başkanı Albert Bayet dinlen miştir. Duruşmaya yarın da de- vam olunacaktır. Kıbrıs mücadeles'nde Türk Yunan meselesi (Baş tarafı 1 incide) kanlığına müracaatta bulunması için ne gibl sebepler - olduğuna dair, Yunan hükümetinden malü. mat istemektedir. Kıbrısın Türkiyeye ilhak edil mesl için İstanbul ve Ankara Üni versiteleri — talebelerinin - yapmış oldukları nümayişler halk ve hu kümet çevrelerinde ciddi bir ilgi uyandırmış bulunmaktadır. Yunan basını İstanbulda çıkan €Yeşil Ada» dergisinin, Türkiye- ye Kıbrısın ilhakı kakkındaki kış kırtıcı yazılarını siâdetle tenkit &t mektedir. Umumiyetle dostene tavsif e « dilen Türk — Yunan münasebetı derinin durumu, 1941 ile 1948 sex neleri arasında Yunanistan — büşk bakanı bulunan Emanuel “Tsüde« Yos'un Liberal Vima gazetesinda neşredilen harb hâtıratındaki İf« gaatla daha karışık bir. durüm almaktadır. 8 Tsuderos şöyle demektedir: «Yunanlatan, Girit adasını Ak hücumlarından korus masga çalışırken, Türkiye Ege de n'zindeki Sisam, Sakız ve Midillf acalarını, muhteme) olarak —Alı manların tasvibiyle işgal etmeyi Kkerarlaştırmaktaydı.> Tsuderos, bu adaların — Türkle ye tarafından Işgal edilmesi Hk. yınin İngilterenin Ankara Büyük Viçisi Huggessen tarafından ileri sürüldüğünü yazmabtadır man — nava Buredaki diplomatik — müşahit« ler, müstakbol Türk — — Yuhaa münasebetlerine tesir edecek olam 'Yunan halkının memnuniyetsizlik bir mukabelede bu Tunulacağını endişeyle beklemeke hislerine, nası tedirler, enin İstanbul konsolosu İsviçrenin Nevyork konsolot muavini Werner Hirs, İstanbu kunsolorluğuna tayin edilimiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: