6 Nisan 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

6 Nisan 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

H. Zaim'in yeni beyanatı — Baştarafı 1 incide — bir mahkemede — yargılanmaları müuhtemeldir. Yeni idare son dakikada aldı- ğı bir kararla Suriyede bulunan Msta, yaralı Yahudi esirleri İs- raile iade edilecektir. İlk kafile yola çıkmıştır. H. Zaim'in yeni beyanatı Bugün kendisiyle yeniden gö- rüştüğüm Hüsnü Zaim, bana şun- ları söylemiştir: R «— Dost bir devletin gazeteci- Bi olarak Suriyenin her tarafına serbestçe gidebilirsiniz. Artık Tür. kiye ile aramızda-yeni bir ufuk açılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı- 'nız İnönü'ye selâm ve saygıları- mın iblâğına gazetenizin füvassu- tunu rica ederim. — » Suriyede gördüğünüz gibi de mokratik bir rejim kurulmuştur. Kabineyi kurabilirdim, fakat ye- ni meelis toplanmadan bunu uy- gun bulmadım.» Albay Zaimin yanından çıktı- ğım sırada Hükuk Fakültesi tale- beleri kendisini tebrik etmek ü- zere salona: giriyorlardı. Diğer şehirlerde vaziyet Şam'a geldiğim günün akşamı emniyet müdür muavini ile be- raber otomobille Humus şehrine gittik. Şehir halkı kendisine bü- yük sevgi tezahürlerinde bulun- du. Geceyi “Hümusta - geçirdikten sonra sabah Halebe hareket et- tik. Orada Türk gazetecileri şe- refine bir ziyafet verildi. Sonra Lâzkiyeye gel, Burada yapı- lan bir toplantıda hükümet erkâ- nı, inkılâp hakkındaki fikirlerini belirttiler ve halk tarafından çok alkışlandılar. Suriye - İsrall müzakereleri Suriyenin İsrail devleti ile ya- pacağı mütareke müzakereleri bu akşam başladı. Birleşmiş Mil- letler komisyonu genel kurmay başkanı General Diley bugün Ro- dostan Uçakla Şama gelmiş ve müzakerelerin yapılacağı hudut bölgesine gitmiştir. Suriye hâdiselerine karşı Mısır ve Ürdünün takındıkları ” tavır düzelmektedir. Hükümet darbesi olayının Arap birliği statüsünü ihlâl. etmediği, kanaati - umumi- dir. Bugün öğleden sonra neşredi- len bir beyannamede, ihtikâr ya- pacak tüccar ve esnafın askeri mahkemelerde — yargılanacakları ihtar edilmiştir. Yeni idare hayatı ucuzlatacağı vâdinde bulunmuştur. AM ae <| Türkiye Milli Talebe f ederasyonu Türkiye Milli Talebö Fedaras- “yonu teşkili hususunda şehrimize gelen Ankara yüksek okulları temsilcileri dün Teknik Üniversi- tede bir.toplantı yapmışlardır. Toplantı. sonunda üç Ankaralı delege, Mit Türk Talebe Birli- i ile İstanbul Üniversitesi Tale- be Birliğinin tevhidi hakkında prensip kararına varmışlardır. Ankaralı - delegeler, Ankara <üksek tahsil talebe birliklerinin de bu federasyona katılması yo- lunda- teşebbüslerde — bulunacak- lardır. 'ZLKVIMDEN BİR YAPBAK di| B Dev,;lerin masalı ULUNAY — Baş tarafı 1 incide — Bir mesele demeğe — bile değeri olmuyan bu küçücük hâdiseyo artık kapanmış nazariyle bakabiliriz. İstanbuldan çıkarken bıraktığım tiyatroya gelince: Aradaki fark 27 senedir. Nusret Safa'nın, Allah zi- yado etsin, şimdi kaç yaşında ol- duğurlü” bilmiyorum amma, kendi- lerinin 27 sene evvelki tiyatromu- zun ne halde olduğunu — hatırlıya- taklarını pek zannotmiyorum. Muhsin Ertuğrul Beyden evvel bir tiyatromuz, hem de şimdikinden Çök kuvvetli, Çok sağlam, çok zen- gİN bir fiyatromuz vardı. - Şadiler, Beslalar, Müvehhld'ler, Behzatlar, Vasli Ruzalar, Hâzımlar, — Hüseyin Kemaller, Mahmut Moralılar, — Gar Tipler ; Velhasıl bugünkü — sahnemiz zin Çâb-brüyu> olan bütün eleman. lar bize sayın muarızımın tahattur edemiyecekleri © tiyatrodan mira, tü Bir memlekette milil — tiyatroyu şahıslar kuramaz. Onu miletin ru- hundan yükselen UiVİ arzunun ya- Tattıkı hava kurar ve bu havada sahre, san'atkâr, esor, müellif v: dır. Nerede bunlar? Tiyatro yalnız dekor mudür? Eğer bir kuruculuk İddiası Yâzım gelseydi, bunu impa- Tatorluk devrinin şehremini — Cemil Topuzlunün — yapması — icabederdi. «Dör - ü - altında Ki teşekkülün san'at cephesini (di Te eden ÇAntuvan) senelerden sön- .A bana yukarıda İsimlerini zikret. tiğim artistler için <Bunlar hever Kâr gönçler dekil, birer San'at de, 1 İdiş sinelerinde tutuşan 'ddes ataş beni yakıyor tuyordu!y demişti. mu- 'e korku- -- Baş tarcfı 1 inc': çıkmasından altı ay sonra rrubade le işlerinden çıkan dâvaların — bu kanun hükmüne göre — bakılacağı ni kesin olarak bildirmekteydi.) de miğtir. Sinan Tekelioğlu tekrar kürsüye gelerek: Çizahat beni tatmin etme diği gibi sizi de tatmin etmemiş- dir) dedi. Bu sırada — isimleri söy-| le, isimleri söyle sesleri işitilmek- olur da kanun bu malların geri a hnmasını âmirken birakılır? Ar -| kadaşlar, o zaman tefgire sevke -| âilen tefsiri de — buldüm. — Millet intikal etmiş bir şeyin burada konu gulması yapılırken tâbildir ki isim | leri meydana çıkacaktır. İşte gen sorarsanız İsimleri mey -| çıldar, Codi. Kürsliye gelen Satlm Ali Dilme- ve: — Sinan Tekelloğlu tabij vazi- fesini yapmıştır. Biz hiç - birşeyi! saklamadan söylemeliyiz. (Vesika- Jlar varsa ortaya çıkarıp gösterme liyiz, yoksa - cebimizde “saklamama| hyız. Bu zamân bizim zamanımız değil, milletin “zamanıdır. İşlerimi- Zi çabuk çıkarmalıyız. — Soracakla| Tımızı bir kerede sormalıyız, dedi. Kürsüye - gelen” Ekrem Oran: —| — Memleketi derde — götürecek sullstimallerdir. Fakat hiçbir — şey Yokken memlekette suiistimal var Miş gibi göstermek memleket ço- cuklarını daha çok yıpratır. Arka daşımız gensoru açılmasını — isti - yor. Bu mesele eski — hükümetler zZamanında olmuştur. Yeni hüküme tin bu işlerde hiçbir ilgisi olmadı- ğına göre gensoru açılmasını yer siz buluyorum. Buraya çıkıp « da arkadaşımın böyle sözler söyleme- sini ciddiyetine uygun bulmuyo Tum, - dedikten sonra Hukuk, tale- belerinden birinin kendisine Ev - kaf apartımanın altmış bin liraya, Ömer İnönüye satıldığını söyledi ğini ve kendisine Atatürk Cumhu| riyeti — gençliğe bıraktı sizin gibi gençler bu rivayetlere —Inanırlarsa yazık olsun bu istiklâle — dediğini, Söyledi ve Sinan Tekelioğluna hi| taben: — Senin yerinde olsam karde - şim bu şekilde konuşmam dedi. Şilkrü Koçak izahat veriyor Bundan sonra Şükrü Koçak kür- tüye gelerek dede ki: — Tekelioğlunun söylediği Kal - kınma gazetesinde yazılan isim be nimdir, müsadenizle bütün işlerin safahatini anlatayım dedi ve de - vamla bugün konuşulan — yatağın da 17 yerinden bıçaklanarak öldü- Tülen ve önbeş bin altın lirası ce- binden alınan koyuncu Salih Ağa kayınpederimdir, mirascıları da ka Tım ve baldızımdır. Tekelioğlu id - Gdia eülyor Kİ karım ve - baldızım haksız olârak mübadelen mal al - mışlardır. Bunda da siyast nüfuz kullanılmışdır. Müsadenizle koyun €u Salih Ağanın durumunu izah edeyim Koyuncu Salih Ağa Selânik ve glvarının iyi tanıdığı bir kimsedir. Kızlarına bıraktığı mallar arasın. da Salih Paşa mahallesi ve size civa rında 42 parça mağaza, — dükkân ve mal, Selânik civarında — içinde elektrikle müteharrik bir değir - en bulunan bir çiftlik ve bunlara ilâveten ikarımın sandığında bu - Tenan binbeş yüz altın. Birincl dünya harbine tekaddüm eden günlerde refikam — İstanbula| gelmişdir. Harbin başlamasiyle Se| lâniğe dönememişdir. Sinan Teke-| Moğlu arkadaşım bunları bilmez -| GL Bu arkddaş kürsüden konuştu.| Gazetelere beyanatta bulundu. Ba- Na maledilen muazzam — apartman nerede? Benim yirmi — seneden - beri biriktirdiğim paralarla aldı - ğim çürük bir başka neyim Var? Ulüs meydanındaki apartı - n ise karımındır ve mllli rea - türanstan alınan ltmiş bin İira| di Koçün işgalinde bulunan binadan üç senelik, kira alınmak suretile yapılmıştır. Her zaman tah| kik edilebilir. Fürsüye gelerek Sa- lk Ağanın varislerinin aldığı mal ları söylesin fakat bilmez bilse de| Söylemez. (Şimdi karımın ve bal- dizimin aldığı malları — söyleye - yim?) 1) İzmirde — senede 950 Jira ge tiren bir ev 2) Bayındır da yılda 750 lira ge tiren bir irat, İ 8) Ankarada İstasyon civarında| sonra da D.D.Y, tarafından — 5800| Mraya istimlâk edilen bir arsa, — | 4) Çankırı - caddesinde — şimaiki| Koç hanın bulunduğu bir arsa, 5) Samsunda dört kârgir dükkâ nin yarı hissesi bir de kullanılma- yan harap sinema binası ki — sene 'de 2700 lira irat getirmektedir, 6) Burhaniye ve Ayvalıkta 190 dönümlük zeytinlik ki halen — yılda üç bin ilâ dört bin lira getirmek tedir, bir de bu zeytinliğin yanında te p bulunan bir fabrikanın dört) da on Mitsesi; bu da son zamanlar Görülin İiraya satılmıştır. Yorsunuz ki Salih Ağa — İle benlm hiç blr alakalı rmim ve baldızı; aşagil harap giren malları belirtim , lüna lar mübadele kananlarşeı DSi şekilde alınmıştır YW Mülletvektli olarak bize — düşen vazifelerden biri de adatcsy CA memleketin menfatine aykaı c | bildirmek ve lâzım gelen muamele | Jhar. |zilmış olan ve iki muvazi sütun | Üzerinestertip edilmiş yarit olmayacağı aşikârdır. Bu bi tertipler hayatı anlayan her tarafından ayıplanacaktır. Sinan Tekelioğlunun bu işleri terim. Mület iftiracıların hırsla yıp ' m ranmış çehrelerini görecektir. a) Tekrar kürsüye gelen Tekelioğlu | dı işl de yarın da müdafaa ederim. uyduranları tanımak İs-| Jacaktır. Bu karar Suüistimaller iddiası grubda fırtına kopardı nevzuu bugün Bu ln tahkikatı yapılmaktadır, yarın| addettiğim — geyi arkasında | müsbet ve menfi bir neticeye varı- belki — benim, nüdafaa ettiğim tezin ayni, belki yharı gelecektir. Eğer benim mü| nfaa ettiğim şekilde gelirse Du — Ben, Şükrü Koçak'tan bah -| hir rezaleti siyasiye mi olacakdır? setmedim, dedi. Bu sırada Meclisin h derecede elektriklenmişdi. ve Bİ her'oli — Atif İnan işind? de böyle yap) taınız ,dedi. Sözüne devam edon hatip. A - caba Şükrü Koçak araziyi — tapu| senedine göre mi almıştır, diye sor| du. Gene salonda büyük bir heye can göze çarptı. Tekelioğlu devam-| ia hi — Koçak hanı yeri acaba met- rük bir yer midir? Hayır, eşhas ma Sağlık Bakanı cevap versin, eşhas —malı mubadeleye tabi olur mu? Ben sorüyorum, bir arkadaş çıkıyor, bir çok rakkamlar okuyor Söylüyor, sonra ben suçlu oluyo - Tum. Ben iftiracı değilim, eğer gö züm makamda ise Allahın en bü- yük hışmina uğrayayım. Ben mil- letin — istediklerini — duyüyorum. Milletin malinı alanları duyurma- hyim gensoru açarsanız — hakikat meydana çıkar ve milletin kafası-| " na yerleşmiş istifham zail — olur,| di dedi. ni ni ki Atıf İnan Kürsüde Kürsüye gelen Âtıf İnan: K — İki milletvekili arasında yapı| rı lan konuşmada hiç bir münasebe ti yökken benim ismim geçdi, de- di. (Bu arada madaheleler duyul - maya başladı.) Atıf İnan işi Tür- kiye siyasi tarihinde bir rezaleti si yasiye midir? Tekelloğlu söylediği n! bilmeyen bir adam — olduğuna &öre-ona hitap ediyorum; — şurada| burada isminden bahsederek Halk Fartis'nin sevgisini düşürmek İsti- yorlar ve buna çalışıyorlar. Bu sırada Tekelioğlu, oturduğu yerden, boyuna müdahale etmek - teydi. «REZALETI SİYASİYE> Ekrem Oran tekrar kürsüye ge- lerek: — Ben, (Tekelioğlu — arkadaşım bilmece gibi söz söylemesin, açıkça söylesin) dedim. Ben kendime hak ni K ri Atlantık Paktının imzasından sonra, ü —.Baş tarafı 1 incide — desteklemek gayesile — takriben 2 milyar dolar tutarında bir as- keri yardım programını ikmal e decektir. 'Trumanın bu programı gelecek hafta başlangıcında kon greye sevk ve tavsiye etmesi bek | ,, lenilmektedir. 2 — Bir kuruçu konsey ve dir Savunma komitesi — ihdası için Andlaşmaya dahil 12 devlet a- rasında müzakereler bağlıyacak tır. Bu teşekküllerin ödevi, ko- münist olmayan Bat: dünyası - nın savunmalarını birleştirmek olacaktır. Sadak'ın fikirleri 'ork'a varmış olan N, Sa- dak, Atlantik paktı hakkında şun ları söylemiştir: Kuzey Atlantik paktı zamanı- | , mıizin en büyük barış garantisi- | p, dir. d k n a bi Bu paktın imzalanması Avru- Pa halkı üzerinde büyük bir te- sir icra edecek olan modern ta: Si Balkan Tekelioğlu benden ger aksi gelirse gene rezaleti si-| son yasiye mi olur? Rezaleti siyasiye, imayan şeyleri buraya getirmek -| n 'B““;î“;ğ_':ı_j::;":,___ sağ | Milletvekili hatibe hitaplarda bulu| le olur, dedi. Kürsüye — gene gelen hk Bakanıdır. Ke >H mahkeme | Nüyordu. Ekrem Oran, bir millet- Tekelioğlu dedi ki: a İr e z Ö semner ğğ yor- | Vekili sıfatile bir Bakandan böyle Tekelioğlu tekrar kürsüde . b at Baln Ağadın va |bir söru germak siyaset ml Ölür?) | — Arkadaşın Tesaleti alyasiyeyi lar mı? Koyuncu Salih KA 1| diye bağırdı. Tekclioğlu ise Örana| bana atfetti. Halbukl Âtıf İnan bu Tisleri bu işi yapmışlardır. 4 -| hitaben rada konuşulürken Kkendisi — yalan) dolandır dedi. O zaman ben vesl- kaları çikardım koydum. Başkan, şalisiyeto geçmeyi Ihtar etti. Tekelidla devamla: — Ben kimseden korkmuyorum | Hakikati ortaya koyar koymaz bir sürü şeylerle kargılaşıyoruz. Biz iç bir şeyden yılmıyoruz. Partinin seviyesini düşürüyor dediler. Bunu bozuk işleri yapanlar başarıyor - lar. Onları gelecek seçimde görü - Tüm dedi, Diğer konuşmalar Bundan sonra kürsüye gelen Feyzullah Ulus gensoru açılması un tüzüğe göre uygun olmadığı- 1 söyledi, kürsüye gelen Fuat Be - ir Karanın ortağı diye bahsetti. Ben kimsenin ortağı değilim du up duürüken işleri 'arap saçına löndürüyor. ağlık Bakanının verdiği İzahat Bundan sonra kürsüye gelen ağlık Bakanı Tekelioğlunun 80- usuna mecliste cevap verdiğini söyledikten sonra bu işlerdeki za man aşimi hakkında izahatta bu lundu ve: — Arkadaşım Sağlık Bakanı hakkında mak istiyorsa her zaman itimadı gensoru sor- ızı kazanmış bir arkadaş sıfati lo hazırım, dedi. Bundan sonra Sinan Tekelioğlu un gensoru açılması hakkındaki| takrir oya kondu ve kabul edil- medi, Başkan gündemde konuşulacak başka bir şey olmadığından oturu ma son verdi. 0 Adapazarı canavarı -— Baştarafı 1 incide — rafımız maskeli haydutlarla çev ilmişti. Ayni zamanda silâh ile mücehhez haydutların ihtarı ü- zerine bütün yolcular otobüsten indik, Sıra benim üzerimin aran masına gelmişti. Maskeli çetenin reisi bende 5 liradan fazla para bulamayınca: — Bir erkek bu zamanda 5 lira ile dolaşır mı? deyip bana bir tokat aşketti. Bunun üzerine mahkeme reisi anığa: — Haydutları Şşimdi görsen tanır mısın? diye sordu. — Efendim, fepsi maskeli ol Uğu için şimdi görsem tanıya- mam, Yalnız Abaza olduklarına anaat getirdim. Reis bu defa abaza oldukları- 1 nereden biliyorsun? diye sor u. Tanık İemail bunun üzerine: — Otobüste kucağında çocuk ulunan bir kadın vardı, Kadın feryad ederek, topu topu iki bu uk lira param var. Onu alın da ana işkence yapmayın, diye ba ğırdı. Beni tokatlayan çete rei- l kadının feryadı üzerine — Hanım biz kadınlara — do- hin en büyük yakmamıdırn tari-| kunmıyacağız. dedi, - Gerek bu y ea Yakalarından biri- | vap e' gerilile'İbüceleri'hay B dutların abaza olduğu kanaatini Bir Akdeniz paktının muhtemel kuruluşu hakkında kendisine tev- "H"fh“h bende.. demiştir. cih edilen bir soruya Sadak göy- Diğer suç dosyalarına da inti le cevap vermiştir: Zaren mahkeme 4 Mayısa talik «Bu ancak Üzerinde konuşul-| “dildi. SS muş bulunan bir mevzudur. Sa- lâmi Savaş dece bir faraziye olan bu hususta Çazan a henüz mücerret ve hakiki bir şey| General Emir Erkilet yapılmış değildir.. Moskovadaki akisler Moskova gazeteleri Sovy pakt karşısındaki durumunu açık lamağa başlamışlardır. Paktın resmen takbih edilme- sine rağmen, herhangi bir tehdit ileri sürülmemiş veya Ru: misilleme bahsinde ne yapabilece- d dün tevkif olundu — Baştarafı 1 incide — kifi, kendisinin fabrikanın mü- lürü ve bu müessesede, müessi se sahibinden sonra en salâhiyetli ve kudretli bir kimse olması ve müessif hâdisenin meydana gel- EEEİR ğ mesinde ihmali bulunmasından Bi ihsas edilmemiştir. ileri gelmektedir. Fakat Erkilet, Moskovadaki yabancı diplomat-| keniyıblam Pirdr, Fakat Erkilet, lar için büyük soru elân şudur. . | kendisinin bu müessesede hiç Pakt yürürlüğe girdikten son-| » ra, Sovyetler Birliğinin ittihaz e deceği hareket ne olacaktır?: fat ve salâhiyeti olmadığını id- ia etmektedir. Savcılık bu hâdisede ihmali gö- ülenlerden olmak üzere dün fab- Begakova Bamini, Büğünaa tet ı e L L A matai Şadanı da Pai a S İRRL ĞNDÜ cbetzal ö Körguelndal. RODYA tadır: Şimdi, Atlantik paktının (e oLie etmiatir v CA e İmzasını müteakip Birleşik Ame- gün bu yoldaki - tal rika en az bir ve belki de iki and-| , Puğün bu . voldaki tahkikata laşma dahâ kurm decektir 1 — Bir Akdeniz veya Orta- doğu paktı. 2 — Bir Pasifik paktı, Paktın metnine ait tafsilât Pazartesi günü öğleden sonra imzalanmış olan Atlantik paktı beyaz mavi bir kurdele ile bağlı mavi bir deri ile ciltlenmiş 15 dak | * tilo sayfasından ibaret bir vesi- kadır. İngilizce ve fransızca yı 'a teşebbüs e- di rı di Bi bulunan | © metin 1040 kelime tutmakta - ve| b! altında 23 imza bulunmaktadır, | & yi yapmaktır. Fakat siyast vazite, lerimizi yıpratma olarak kullanır zak ve vazifelerimizi yapamayız. | Kanm ve baldızım yukarıda söy -| iediğim malları aldıkları zainan| ben ne amilletvekili, ne de Bakan - Heyhat ki 0 Devler bir masal oldul dim Badece Kurmay Yarbaydım.| Siyast nüfüs meselesinin o zaman Metinde Amerika adına Acheso- | hi nun ve pakta dahil diğer 11 mem| k leketin dışişleri bakanlarının ve | m #iyasi temsilcilerinin imzaları bu- | © lunmaktadır. Her memlekete a- Sil vesikanın bir fotokopsi verile-İ m cek ve aslı Amerikan dişişleri ba- | t kanlığının kasasında — muhafaza | lu edilecektir. y de seler de celbedilerek yapılacaktır. am edilecek, diğer bazı ki orguları Celâl Bayar İstanbulda — Baş tarafı 1 incide — la seyahati hakkında ihtisasla ını soran bir. — aralfadaşımıza unları söylemiştir — Her zaman olduğu gibi bu lesile memnunum> Malüm oldu- edarki temaslarımdan da ziya Demokrat Parti lideri ' seyahatinde evvelâ Balıkesire itmiş ve oradaki il kongresinde azır bulunduktan — sonra bazı azalara uğrayarak Bursaya geç niş ve Bursa il kongresini takip tmiştir. Bayar bu akşam Beyoğlu De nokratlarının Atlas sinemasında ertip ettiki bu. unduktan sonra yarın Ankara a hareket edecektir u Üzere 1 SABAH zici sualler — Başmakalçden devam — niz bir şahsın İsmini açıklıyarak ifade ettiği veçhile, yoktan — on) sekiz milyonluk emlâke konduğu- nit teyid etmiş ve bu ifşaatın uyandırdığı heyecan yatışmamış iken Osman Köni'nin yüzlerce milyon liralık bir meseleyi kur- calaması ve bu muazzam servetin açıkgözlerin elinde teneffü — va- sıtası olması ihtimali — üzerinde ısrarla dürması bütün yurdda derin bir tesir yaratacaktır. Halk Partili hükümet temi; işini bir an evvel elo alarak clddi surette harekete geçmez - ve sırf izah .ve istizahlarla İktifa ederek işleri sürüncemede bırakırsa şüp- hesiz en kötü intibaları yarat- maktan hâli Hangi ba- histe olursa olsun sulistimal ya- panlar, hükümet kuvvetini şahsi menfaatleri için istismar edenler behemehal açığa vurulmalı ve mevki ve şahsiyetleri ne kadar yüksek olursa olsun adaletin pen- çesine teslim olunmalıdır. YENİ SABAH,| Gelir vergisi — Baş tarafı 1 incıide — Bidır. 'Diğer taraftan bugün ha- kiki kazançla- hiç ilgili olma - yan gayri safi irat üzerinden vergilendirilen birçok toptancı- lar ve büyük perakendecilerle serbest meslek erbabı halen ver dikleri kazanç vergisine nazaran gelecekte mali iktidarlarına uy- gun olarak daha fazla vergi ve- teceklerdir. Fakat bu, vergi adaletinin ta hakkuku uğrunda kaçınılmaz bir zarurettir. Gelir vergisinin diğer bir faydası da kazanç ver Bisi ile beraber dlınan buhran, Muvazene ve hava kuvvetlerine na imkân vermesidir. Bu suret le halihazırda çok çapraşık bir mahiyet arzeden vergi sistemi- miz daha açık ve basit bir ha! tün mü - kelleflere teşmil edilen oldukça önemli şahsi matrah indirmele- ri meticesinde gelir vergisi çer- Çevesinde bir takım kolaylıklar gösterilecek ve bunlarda vergi- ye tâbi kimselerin şahsi arlevi durumları ayrıca nazarı itibara alınacaktır. Şünu da ilâve edelim ki, 100 bin lirayı asan gelirler için yüz de 35 gibi ağır olmiyan azami bir nisbet derpiş eden yeni ver- gide tacirlerin meşru — ihtiyaç - ları, defter tutma usulleri, kıy- Metlendirme ve amortisman hu- İsuslarına müf&allik v. s. hüküm leri de bugünkü vaziyete naza - ran daha büyük bir ölçüde dik- kate alınmış bulunmaktadır. Gelir vergisinin memleketimiz de başarılı.surette kabili tat - bik olamıyacağına gelince., Bli- tün çiftçilerle esnaf mahiyetin- de olan kimselerin bu vergiden muaf 'tutulduğunu — ünutmamak icap eder, Çiftçiler bugün oldu- Bu gibi bundan böyle de mün- hasıran arazi vergisine tâbi ola- caktır, Esnaf ise gayet basit bir ma hiyet arzeden - esnaf vergisi ö- | demekle iktifa edecektir. Demek oluyor ki, ileride defter tutma- Ba ve beyanname vermeğe mec bur olup hakiki kazanç üzerin- den vergilendirilen kimseler sa- dece kaynakta — tevkif usulüne tâbi hizmet erbabı ile mesleği ve bilgi seviyeleri icabı defter tutabilecek tüccar ve — serbest Mmeslek erbabı olacaktır Kabul edilen geçim asgârisi - | ni ehemmiyetli ölçüde aşan ge lirlere sahib olan şahısların e- sasen bu gibi kimselerden iba- ret olduğu düşünülürse gelir ver gisi bakımından bir tatbik im- kânsızlığından — bahsedilemiye - ceği neticesine varılır. Şu kadar ki yeni reform eserini başarmak için maliye teşkilâtında gerek - li tedbirler — vaktinde alınmalı ve mükellefler artık aşırı adde- dilmeyen vergiyi ödemeye bulunmalıdır.; elir vergisi hakkında Bedri Nedim Göknil de şunları söy - | lemiştir. arı | — Gelir — vergisinin ideal bir vergi s'atemi olduğu müna kaşa kabul etmez bir hakikat - tir. Hele bizim memleketimizde de kazanç, buhran v.s, gibi bir kaç vergiyi bir bütün — halinde toplaması da birçok güçlükleri ortadan kaldırmaya yardım ede cektir. Ancak içtimai durumu- muz bu verginin, defter tutma | ve kontrol işlerini kolayca hal- ledebilecek olgunluğa henüz eri: şememiştir. — Binaenaleyh gelir vergisinin halkımız tarafından kolay hazmedilmiyeceğine kani- im, Bence en iyi gekil — (gelir vergisini bilâhare kabul etmek üzere) şimdilik kazanç vergisi - | ni tadil ederek bir istihale dev- ri yaratmaktır Bu istihale devrinde vergi mü kellefleri ilerde kabul — edilecek gelir vergisinin — icabettireceği ihtiyaçları temin ederler; — bu şek'lde gelir vergisi diği zaman bir huylarını Bu yaptığı doğru değil, bocalaj g | Suriye Rö Şam, 5 (Hususi surette gön- derdiğimiz Mehmed Ataker ya- zıyor) — Bizi Şama — uçuran Pan - Amerikan uçağından in - diğimiz andan itibaren akşama kadar yaptığım — temaslarda e- dindiğim intiba gu oldu: — Bir hükümet darbesi, bir ihtilâ inkılâp geçiren Suriyenin baş - kentindeyim, Fakat, Şam'ın umumi haya - tında en ufak bir değiş'klik sez menin imkânı yok; Dükkânların hepsi açık, herkes işinin başın- da, resmi dairelerde işler nor mal seyrini takip ediyor. Mevkuf — Cumhurbaşkanının resmi hâlâ her tarafta asılı, Herkes eski hükümetin fe- na idaresinden, böyle bir hare- ketin zarüretinden — bahsediyor, Daha” ihtiyatlı davranan bazı siyasi çevreler darbenin ant o - luşu karşısında henüz kanaat - lerini açıklamaktan kaçınıyor - lar. Suriyenin kurtuluş davasında sehelerce çalışmış olan bir dev- let başkanının bu şekilde hapse dilmiş olması umümiyetle tasvip edilmemektedir, Böyle bir İhtilâl ha: reketi arzu — edil'yor, fakat bunun daha başka bir şekilde tecelli elmesi bekleniyordu. İhtilâlin hakiki sebepleri nedir? Bunu tam manasile anlıyabil memiz için yakın tarihe bir göz atmamız icap ediyor: 1921 de başlıyan Fransız mandası zamanında gelip geçen hükü - metlerin hemen hepsi — Fransı Fevkalâde Komiserinin irade: ne tabi birer kukladan ibaretti. Yalnız, Şükrü-El-Kuvvetli Ce- mil Mardam, Emir Adil Arslan, Faris - El - Huri gibi — ateşli vatanperverlerin mensup bulun duğu milliyetçi partiler gurubu bütün bu idareleri tasvip etmi- yor, mevcut rejimle daimi — bir muhalefet halinde bulunuyorda. Gençlik tarafından destekle- nen bu milliyetçi — şahsiyetler, iktidara geldikleri zaman mem leket'n yüksek menfaatlarını ih Geyve ormanlarında işlenen feci cinayet — Baş tarafı 1 incide — rişan olmuş (benim kocam böy le birşey yapmaz, O masumdur) demiştir.. Kayın pederi Osman (ben de ihtimal vermedim vakayı yeni haber aldım) demiştir. Vecihi dünkü — istievabında (Kadriygnin tehdid ve tahrikleri karşısında kendimi kaybetmiş - tim. İşte bu arada ellerimi Kad riyenin boğazına götürdüm ve olanca kubvetimle sıktım, sıktım. Bundan sonrasını hatırlamıyo - rum. Biz, cinayet yerinden ayrı hrken boğuk boğuk hırilti tiyordum, Kadriyeyi orada or - manın içinde bırakarak otomo - bil ile ayrıldık ve İstanbula doğ ru hareket ettik) demiştir. Cinayeti haber veren arkada Şi Rüstem, ormanda Kadriye öl dürülürken otomobilde kaldığını söylemişt Vecihi ile Kadriyeyi cinayet mahalline götüren şoför Hadi bu gün yakalanmıştır. Cesedi bulmak için Geyve or- manlarına göden memurların, ce setle birlikte bu gece şehrimize dönmeleri beklenmektedir 11 yaşındâ bir çocuk — Baş tarafı 1 incide — miş satıcısı, Salih Yavuz adın - da yirmi dokuz yaşlarında bir genç ile Kâmile adında ikisi er kek biri de kız olmak üzere üç çocuk sahibi dul bir kadın otur maktadır, Ayni çatı altında iki ayrı odada ikamet etmekte olan bu iki allenin son zamanlarda bazı sebeplerden araları açılmış ve birbirlerile sık sık kavga et- meye başlamığlardır. Bundan bir kaç gün önce, bir gece yarısı seyyar satıcı Salih Yavuz evine dönerken, yolda bir ağaç altında komşusu Kâmileyi bir erkekle görmüş ve eve ge- lince yengesine aynı çatı altın- da oturan komşusunun bu fena bırakmasını ikaz — et- mesini söylemiştir. Salihin yengesi Meliha da kay minin bu sözlerini komşusu Kâ mileye nakletmiştir. Dul kadının buna cani sikil- miş ve Melihaya; Senin kaynın iftira ediyor. ayıptır.> demiştir Hâdise günü Dün sabah Salih sokağa çı - karken, Kâmilenin 11 yaşındaki oğlu Cemal, eline geçird'ği bi çakla Salihin üzerine hücum et Miş, ve genci, ensesinden bıçak la yaralıyarak öld? rmüştür, Cemal ne diyor. Bakırköy, Kartaltepe ilk oku tunun 1 inci sınıfında okuyan Cemal İlik, dün hadiseyi müte akip karakolda kendisile konu şan muharririmize şunları söy- lemiştir Bu İşte benim kabahatlm yok, Salih Ağabey bana küfür etti. Ben de dayanamıyarak eli- m irdiğim bıcakla onu vur düm., portajları Hüsnü Zaim çalışma masası Laşında (Foto: mücadefeye | di mal ederek, milli iştirâk, edenlerin hepsini taltif etmek politikasını takip etmiş - ler, kabiliyetlerini nazarı dıkka- te almadan yüksek - mevkilere getirmişlerdi. Böylelikle işler yürümez ol- Mmuş, yüksek diploma sahipleri memlekette işsiz gezerken, işba şına gelen bu adamlar işgal et- tikleri mevkilere göre memleke ti istismara başlamışlardır. Vergiler, ğünden güne artmiş, hayat bahalılığı çoğalmış, bu - 'Nun neticesinde de umumi bir memnuniyetsizlik başgöstermiş- tir. Ordunun Filistinde mağlübi - yete uğraması bugünkü değişik Eğin halkça tasvibinde mühim rol oynamıştır. Esasen dağıtı - lan parlamentoda, mevcut parti lerden hiçbiri ekseriyeti teşkil edemiyor. 40 milliyetçi, 25 halkçı, 26 muhtelif part'liler, ve 45 müsta kilden ibaret olan Meclis tam bir seçimle değil türlü tazyik - lerle intihap olunmuştu. İhtilâl nasıl — hazırlandı? Başkumandan albay Hüsnü Zaim, subay maaşlarının indiril- mesi hakkında parlamentoya pılan bir kanun teklifi üzerine, Cumhurbaşkanını ziyaret etmiş, geçim şartlarınm güçlüğü dola- yısile böyle bir harekete teves « sül edilmemesini rica etmiş, mü him bir kısmı Filistin cephesin- de harb etmekte olan ordunun bu yüzden” sarsılacağını beyan etmişti. Bana bunu bizzat anlatan Hüs nü Zaim, ayrıca şu tamamla - yıcı malümatı verdi: — «Günlerce bekledim.,, Fa- kat Cumhurbaşkanı vaadini tut madı. Parlâmentoya itirazları - ni bildirmedi bile. Bilâkis ma- kineli tabanca ile şehirde gezen mebus Feysal Aseli gibi bazı kimseler benim azledilmemi bi- le istemeğe vardilar.,, Burada devlet reisine şu su- ali sordum; — «Feysal Aseliye müthiş iş kenceler yapıldığını ve hapiste saçlarının kestirildiği, söyleni - yor, bu doğru mudur Feysal Aseliye hiç bir iş- kence yapılmamıştır. Gidip ken- disile görüşebilirsiniz. Saçlarını kesen adamı 8 gün hapisle cezalandırdım.,, — diyen Hüsnü Zaim htilâli masıl hazır ladığını şöyle anlattı: — *Dört arkadaşımla beraber bunun zamanı geldiğine kani ol muştuk. Ve dört alayla bu ha- reketi yaptık. 30 — 31 mart gecesi bütün Tesmi binaları işgal ettirdim. Ka bine azaları ve devlet reisi en ufak bir mukavemet gösterme- den tevkif edildiler. Yalnız Fey salAseli mukavemet etmek iste- Darağacından kurtulan genç kadın Kadın, kocasını öldürmüştü Londra 5 (AP) — Kral George bugün, 19 yaşında güzel bir kadı- Bayan Rende Duf£y'yi dara- ğacından kurtarmıştır. 28 yaşla- rındaki kocasını çekiçle öldürdü- ğü sabit olan kadın, 17 Martta Manchester mahkemesi — tarafın- dan idama mahküm edilmişti Kadın, duruşma sırasında ko- casının kendisini dövdüğünü, 11 aylık bebeğini de beraber alarak kaçmayı kararlaştırdığını, / koca- sının çocuğu almasına mâni olun- ca, eline geçirdiği bir çekiçle a- dama iki kere vurduğunu ifade etmişti Kıral, kadın hakkında - verilen idam hükmünü hapis cezasına çe- virmiştir. İçişleri Bakanlığına, kadının affedilmesini istiyen 12 bin kişinin imzalarını taşıyan di- Müdürü istifa etti Öğrendiğimize göre, Türkiye Şeker Fabrikaları Umum Müdürü Tarık, vazifesinden affım talep tmiş bulunmaktadıı Umum Müdürün, ne sebeple ia- tila ettiği henüz bilinmemek! ı İ Yöni Sabah) u sırada Hüsnü Zaim'e şu suali soruyorum; «— Şükrü Elkuvvetlinin bir zırhli otomobil içinde, büyük nümayişin yapıldığı gün, Şam sokaklarında — dolaştırılarak n« leyhinde yapılan tezahliratı sey tettirildiği ve sonra Tedmür'e gönderildiği doğru mudur?» — , «— Şükrü bey, halen Merze- de'dir, size gösterebilirim.> —— <— Könusmama müsaade cder imkân yok! Geçen yıl Filistin harbinde gö nülllü ordusunu yetiştiren Ta- ha Haşimi paşanın işgal etmek te olduğu, Harbiye Nezareti bi - nasında, sıkı bir muayeneden geçirildikten sonra girmeme mü saade edildi. Burada yaptığım konuşmaları daha önce bildir - miştim. Hüsnü Zaim'in mütemadiyeg tekrarladığı sözler şunlardır: <— Anayasa ile teşekkül 'ede cek bir meclise iktidarı devret/ meğe amadeyim.» İşte sabahleyin şehirdeki ax * keri kumandanlara şifre ile veri len eresmi binaları işgal edin'z, emniyet tedbirleri alınız.» — gibi kısa emirlerle ve radyo ile ya- yınlanan mesajla, Suriye ihtilâ- li bir. damla kan — akıtılmadan başarılmış oldu. Ve, sabahleyin yataklarından çıkan bütün Suriye halkı, — biv oldu bitti> ile karsılaşmıştır. Durumun ne şekilde inkişar edeceği hakkında öncedez birşey kestirmek mümkün olamadığın - can, caddelerde seyredsu tank - Tar ve zırhlı otomobillecin yarat korku ve hayecan, zemanla hafiflemiş ve normaline avdet etmiştir. Geçe dolaşmalarımız sırasında polis karakollarını teftiş eden Emniyet Müdür Muav a kar şılaşıyorduk. İsrâili tanıyışımız V6 Suriye Geçtiğimiz yerlerde — kiminle temas etti isem, halk ve münev verler dahil, hemen herkes İs - rail hükümetini tanımamızı karşılamadıklarını ifade ettiler. Türkiyenin stratejik durumu- nu ve İsrail hükümetini tanıyı şımızın mücib sebeblerini izah ettim. Hak veren de oldu. Bu hususta propaganda yapmayışı- mızın bir neticesi... Şam'a geldiğim gün, ne şekil de çalışabileceğimi tayin etmek ve mevcut durüm hakkında öza- hat almak üzere Şam sefirimizi ziyarete gittim. Bay Abdülahad, pazar olduğu nu ve me resmi ne hususi - bir ziyaretçi kabul edemiyeceğini, o dac.sile bildirmek nezaketini (!), gösterdi. B. Milletler Genel Kurulu dün toplandı N. Sadak Nevyorka vardı Nevyork, 5 (R.) — Birleşmiş Milletler Genel Kurulu saat 21,17 de Flushing Meadow'daki büyük salonda toplanmıştır. Oturuma 58 devletin temsilcileri iştirak et- mektedirler. Açılış merasiminde, dün Atlane 'tik paktını imzalıyan devlet adam lariyle takriben 20 kadar başba- kan hazır bulunmuşlardır. Sovyet başdelegesi Andrel Gromyko, s: lonun dışında kaynaşan — büyük kalabalığın arasından polis — hi« mayesinde geçirilmiştir. Oturumu Avustralya Dişişleri Bakanı ve Genel Kurul Başkanı Dr. Herbert Evatt bir demeçle açmıştır. Evatt, bütün üye dav- letleri, Anayasa mucibince biriş« tikleri taahhütlere riayete davet etmiştir. Birleşik Amerika Dışişleri Bu- kanı da bir demeç vererek demiş- tir ki «Amerikan milleti, barışçı bir dünya camiası kurmak bahsinde en iyi ümidin Birleşmiş Mületler Teşkilâtı olduğuna kanidir. Sadak, Nevyork'da Dişişleri Bakanı - Necmeddin Sadak vö Bayan Sadak bu gece saat yirmi üçte uçakla Nevyorka vardılar,

Bu sayıdan diğer sayfalar: