3 Temmuz 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

3 Temmuz 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A SAMi AYANOĞLU'NUN YENi FiLMi «Harman Kaya> ve «Baba Ka- tili> filmlerinin kıymetli rejisö- Tü Sami Ayanoğlu (Haka Film) hesabına yeni bir eser hazırla- maktadır. Bir çok sahneleri son Kırkpınar güreşlerinde - çekilen bu filmin adı «Er Meydanı» dır, Eser, aşk yüzünden birbirinin va kibi olan iki pehlivan kardeş'n hikâyesini tasvir etmektedir. Pek cazip olcağını tahmin etti ğimiz <«Er Meydanı» nda Talât Artemel, Ni Becerikli, Hu- Yüsi Kentmen Kadri Ögelman ve Eşref Vural'ın rolleri var « Lady Panam ,, şhur film mu sinema tır «Lady Fransanın en m harriri Henri J: rejisörlüğüne başlıyac Senaryosunu Panam> eserini çevirmeğe h: Janan Jeanson, daha işimdiden Suzy Delair ile Louis Jouvet yi angaje etmiştir Camayık Genç ve velüt Fransız yaza.ta rından Robert Gaillard'ın ge yıl yazdığı «<Camayikalı Adam» romanı filme alınacaktır. Julicn Duvivier'in idare edeceği bu filmde Louis Hayward ile güzel İngiliz yıldızı Patricia Roc baş rolleri oynayacaklardır. Filmin operatörlüğünü Patricia'nın k. cası Andr& Thomas yapacaktır. Cannes Film Festivali Önümüzdeki eylül ayında Fran sada Cannes şehrinde yapılacak Milletlerarası film festivaline şu memleketler girecektir Avusturalya, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa Mek sika, Kanada, İspanya, İsrail, Bulgaristan, - Çekoslavakya, ve Yugoslavya. On iki kişiden mürekkep ola- cak jüri heyeti Fransız Bakanlar Kurulu tarafından tesbit edile- gektir. Tytone ile Linda ayrılacaklar mı? Ortada kuvvetle dolaşan söy” lentilere göre Tyrone Power ile Linda Christian'ın araları açıl- mıştır. Henüz beş aydır evli bu- lunan çiftin bir türlü anlaşama- dıkları kuvvetle söyleniyor. Bu haber yakışıklı «Ty> nin bütün takdirkârlarını — sevindirmi Bakalım sonunda ne çıkacak? <«Anam aklımdan çıkmazı ea Barabara - Greer Maçı * Geçenlerde kırk üç yaşında ölen Gregg Tolland'dan sonra Ho livut'un en meşhur film operatö- rü Joe Ruttenberg, son zaman- larda yalnız Greer Garson'un filmlerini çevirmekte idi. Söylen diğine göre, Miss Garson ondan başka bir operatör — tarafından filme alınmağa tahammül ede- mezmiş. Fakat, son günlerde duyuldu- ğuna göre, Ruttenberg Barbara Stanwyek'in yeni filminde ope- ratörlüğü kabul etmiş> bu has vadis Greer Garson'un 'da cinle- £ 5 J Filmiyle bir kere daha yüksek san'at kudretini - gösteren İR DUNNE.... xa < - undan un d an rini başına çıkarmıştır. teşhir eden mankeni oynayacak- Holivut'ta ara sıra verilen çıp- Meselenin gazetelere de akset tır. Bugün elli yaşlarında bulu- laklar balösunda iştirâk etmişler mesi üzerine; Greer Garson işi büyütmemek için Barbaraya şu mektubu göndermiştir <Joe Ruttenberg yüzünden bo- ğaz boğaza gelecek gibiyiz. Doğ- Tusu, Joe buna değer de. Sizi de nan büyük sile anne Marlene bu ve- ile bir kere daha eşsiz ba- larını bol bol göstermek im- kânlarını bulmuştur. Jano Wyman'ın alın — yazısı Hazır söz bacaklardan açılmış- harikülâde bir şekilde filme çe- ken «Johny Belinda» filminde keceğine eminim. Fakat bu İşi sağır ve dilsiz bir kız rolünü oy sür'atle bitirmesini dilerim. Çün- namış olan Jane Wyman şimdi kü yeni filmim için onu bekliyo- de Londrada çevirdiği <Cani Ev: Tum. Neşesi yerinde bir kadın olan Barabara Stanwyek, Greer Gar- son'a kısaca şu Cevabı vermiş- eserinde bir topal kadın rolü yap maktadır. Jane, rolünü hakkıyle başarabilmek için ayağına tak- ma bir bacak geçirmiştir. tir: Boykota uğrayan artistler Kusura bakmayın; zira dün — Holivut'ta bazan bir hiç yüzün gece Joe ile evlendim den boykota uğramış artistler Barbara'nın bu cevabı Üzeri- , yardır. Bunların seyircilerin 'tek- ne ne kocası Robert Taylor'un yar gözüne girebilmeleri, suçları ne de Greer, Garson'un ne düşün ,, unutturabilmek için uzun za- dükleri bilinmemektedir! ğ man «Mükemmel Senaryocu» geçmesi lâzımdır. Bu daha r çok filmin derme çatma se- Lelmektedir. Çünkü her defasın- neryolardan'meylia gebakliği . Te aN yeRE A Yi hi elbetto bilirsiniz. Hele mevzan aha yaea peğERE Sekelerin bakımından birbirine benzeyen- " 3) - lerin haddi hesabı yoktur. Bu yirciler toşkil eder. Bunlar, za- tarz filmlerin alelacele yazılmış çi San ve söhretini. çekemeğik- mükâlemeleri (diyalog) hep ay- mış kimselerdir. Bir kadın artist ni beylik cümlelerden mürekkep tir. İnsanın, bu cümlelerden bir kaçını ele alarak filmin hikâye- Bini yazması işten değildir. setmez. Lâükin, meselâ bütün su- İşte, Holivut'un en meşhur se- çu son filminin rejisörü Rosellini naryo muharriri ve (belki de) en jle Stromboli eteklerinde bir iki zeki insanı Nunnally Johnson'un defa akşam gezintisine çıkmak- <Mükemmel Senaryocu» ismi al- tan ibaret bulunan biçare İngrid tında yazdığı mizahi eserinde bu Bergman gibi dedikodu konusu na misal olarak gösterdiği cüm- teş hemen gözden dü- lelerden bir kaçı r. Mary Astor, Talullah — Anneciğim (mammuy), ba- Bankhead ve Myrian Hopkins bu bam (daddy) seni seviyorsa ne- acı tecrübeyi tatmış yıldızlar- bir skandala ismi karışmamak rtiyle gönlünün her istediğini yapabilir, ve bundan kimse bah den ağlatıyor? dandırlar, Bir zamanlar, bunlar - Dinle dostum, ben, çingar çıkaran bir insan değilim, lâkin döğüşmek icap ederse burada- yım. Ben de bunun için senden uzaklaştım... Beni sevdiğini an- lamak için Siz ki yabancısınız, neden bana karşı bu kadar iyi davra- niyorsunuz?, Kabul; evet temiz bir iş de- peki bundan ne çıkar? — Haydi, uslu bir ç Bevgiline gül bakayım! - Yaptığınız delilik; katiyyen gelmeniz lâzımdır! — Sahi, aklırca geldi, Burt ki- lise korosunda bu rolü bilen bir kız. var, ğil uk gibi - Ben Tarzan; sen Ceyn. Lili Bell'in arazisini neden ucuza kapattığını biliyorum, Sla- de, Çünkü oradan demir yolu nun geçeceğini öğrenmiştim. Am- ma bundan istifade edemiy, Bin! Konuş diyorum Harlon, iti raf et! Eğer cinayet saatinde n rede bulunduğunu söylemi ben bunu söyliyeceğim e - Sus Maryan. Ne söylediğini biliyor musun! — Harlan benimle bay komiser, ler! di Yatak odamda idi Ah gu erkekler, hepsi di birinden kör Marlene'in yeni rolü Büyük — muharrir rejisör Biliy Wilder Marlene Dietrich i- der i «Tr s ladı ar dın) Bu rol Rosalind Russele v Marlene Dietrich'de corapları di. «Kraliçe» liğini yaptıkları bu tarz toplantılarda kopan rezalet- ler neticesi, ahlâk cemiyetleri aleyhlerinde faaliyete geçmiş, ça lışmalarına uzun müddet mani ol muşlardı Rita Hayworth'a karşı da böy le bir cephe alınmışa benziyor- du. Fakat, Rita evlendikten son- ra dedikodular kesildi. — Güzel prenses te böylelikle afaroz edil- mekten kurtuldu. Hamlet filmi Sir Laürence Ollivier'in vücu 'da getirdiği «Hamlet> filmi ka- dar hiçbir film hasılat temin et- memiştir. <Hamlet>, New-Yerk'ta ot Londra'da kırk altı ve Paris yirmi sekiz haftadan beri göste- rilmektedir. Hilde Krahl tekrar film çeviriyor Yıllarca takdirle seyrettiğimiz Alman ve Avusturyalı artistler- den çoğu tekrar film çevirmeğa başlamıştır. Paul Hörbiger, Paul Vessely gibi büyük sanatkârlar- dan sonra, Hilde Krahl da stüd yaya dönmüştür, şimdi, Almanya mn Gottingen şehrinde — çevril mekte olan «Draussen vor der Tür» (Dışarıda kapının önünde) adındaki büyük bir filmde oy namaktadır. Wodfgang Borah- ert'in bir piyesinden alınan bu eserde baş erkök rolü Karl Johz lmiştir. Filmi, Hilde Krahl ın kocası büyük sinema artisti ve rejisörü Wolfgang Lievenet- ner idare etmekter Diz l Sinema Haheneri | * Tekrar bir arada yaşamaya başlayan Jean - Pierre Aumount ile eşi Maria Montez İtalyada bir film çevireceklerdir. Bu, <Atlau- tid> ve «Gemici Hans» dan son- ra birlikte çevirdikleri — üçüncü film olacaktır. * Uyuşturucu madde kullan- mak suçundan bir kaç ayını ha piste geçiren Robert Mitchum, hemen hemen bütün parasını mahkeme masrafları ile avukat ücretine sarfetmiştir. Bu husus- ta kendisiyle görüşen bir gaze- teci dostuna, Mitehum — Oh iyi oldu, vergi tahsil- darları şimdi benden hava ala- caklar! demişt * Orson Wi Seksen günde devriâlem meşhur eserini filme a Welles, eserini, yakında yapa- cağı dünya seyahati esnasında, vakıanın geçtiği yerlerde cektir. * Beyaz perdenin tanınmış Don Juanlarından Charles Bo- yer, Pat Patterson ile evlendik- ten sonra eşine az rastlanır c cil erkeklerden olmuştur. On beş yıla yaklaşan evlilik hayat'aı 'a karısiyle arasında çit bile çık- mamıştır. Kendisine sinemadaki önül avcısı rolleri hatırlatıldı- ğı zaman, o bunları sırf vazife icabı yaptığını, hattâ beyaz per vire dedeki adam olmadığını söyler. Boyer, bir aşk sahnesi çevirir ken plâtoda hiç bir. yabancının bulunmamasını ister, Bunun s>- bebini soranlara — Kalabalık önünde nesi çevirmek pek mü: yor, der. * Deanna Durbin ile Edmonâ ek sah- Kül olu- O'Brien «Mary'nin aşkı için> isimli bir komedi çdvirmişler- dir. * Modern romancılığın ilk nü munesi sayılan «Klev Prensesi» filme alınacaktır. Madame de la Fayette'nin meşhur kahramanı- nı Paris Operasının genç ve gü- zel dansözlerinden Ludmilla Te- herina canlandıracaktır. — Film, İtalyan rejisörü Alessandro Bi setti'nin idaresi altında çevrile- cektir. * John Barrymore'un film çevirmeğe başlamıştır. * Fransada <Eyfel Kulesin- deki adam» filmini bitiren Fran- chot Tone şimdi de İsviçrede bir film çevirecektir. * Tanınmış şarkıcı Luis Mari- ano, Fransız sinema âleminde hoppalığı (ve güzelliğiyle) nam salmış yıldız namzetlerinden Mar tine Carol ile «Aşkımız için haf- ta tatili yok» adlı bir filmde öy- nayacaktır. * Holivutta, genç ve Fransız artisti Corinne Rita Hayworth'a halef olarak gösterilmektedir. Geçenlerde ro- mancı Louis Bromfield'in oğlu aktör John Bromfield ile evle- nen Corinne, John Ford tarafın- dan çevrilecek «Ford and Center filminde oynamak üzere angaje edilmiştir. * Holivut'un en meşhur reji- sörlerinden Lev Mac Carey, avva ile Âdem'in hayatları hak oğlu güzel Calvet, kında bir film çevirmek niye - tindedir. Carey'in bütün ısrarla rına rağmen İngrid Bergman Hayvayı canlandırmağı istem>- mektedir. * <Yılanlı Çukur» filminde kimse ile konuşmak istemeyon deli bir kadını canlandıran Betsy Blair'e, Orson Welles'in Othello; lü vermiştir. (Betsy Blair Kelly'nin eşidir) * Michael Powell ve Emeric Presburger tarafından çevrilen SKırmızı Pabuçlar» adlı renkli sundaki Desdemona ro Gene Ğ Holivudun en göz. “Tarzan,, filimlerinin hikâyesi Birinci Cihan harbinden - bir kaç yıl önce idi. Muhtelif gaze- te ve dergilerde hikâyeleri çık- mıiş genç bir muharrir, yeni yaz dığı romanımi bir türlü bir tabie kabul ettiremiyordu. Baş vurdu- ğu kitapçıların hepsi .ona eseri- nin okuyucuları alâkalandırmıya cağını, eğer ekmeğini kalemi ile kazanmak istiyorsa vak'ası bü- İngiliz filmi, şimdi de Fransada gösterilmeğe başlanmıştır. Çok nefis balet sahneleri ihtiva eden bu film, seyirciler gibi münek- kitler tarafından da pek beğenil miştir. «Kırmızı Pabuclar» da Moira Shearer ve Ludmilla Tcherina gibi dansözlerin, Leonide Massi- ne ve Robert Helpman gibi dan sörlerin, Anton Walbrook, Es- mond Knight ve Albert Basser- man'ın da mühim rolleri vardır. * Londraya giden gidene: Lon don - Film tarafından angaje e- dilen rejisör Gregory Ratoff «The case of lady Brooke» (Leydi Bro oke meselesi) adında heyecanlı bir film çevirmiştir. Bu - filmin baş rolleri sevimli Peggy Cum- mins ile Richard Greene'e veril- miştir. * Eski sinema — artistlerinden Georges Pöclet film rejisörlüğüne başlamıştır. Hava — Kahramanı Clostermana'ın, yılın en çok satı lan kitablarından biri olan «Bü- yük Cambazhane» adlı eserini be yaz perdeye nakletmeğe karar vermiştir. Filmde Clostermann'ı genç aktörlerden Pierre Cressoy temsil edecektir. * Pierre Benoit'in tanınmış romanlarından «Mademoiselle de la Fert&» nin baş kahramanı An- ne'i beyaz perdede canlandırmak vazifesi nahif ve zarif Jany Holt' a — verilmiştir. Berthomieu'nün idare ettiği «Mademoiselle de la Fert&> filminin diğer büyük rol- leri dilber Françoise Christophe, Jean Servais, Pierre Cressi Agnâs Laury ve Jean Brochard'a tevdi edilmiştir. * Jane Wyman, Londraya gel- mek üzeredir Fran: Amerikada vılın en meşhur altı kadınından biri olarak secilen Madeleine Carroll, Mao Murrav ile cevirdiği bir filale yük şehirlerdeki insanlar arasın da geçen heyecanlı romanlar yaz ması tavsiyesinde bulunuyorcu. Hakikaten, müellifin «Tarzan» adını verdiği romanında Afrika ormanlarında hayvanlar arasın- da yaşıyan yarı vahşi bir adamın hayatını tasvir eden başka bir şey yoktu. Lâkin, eserin yazanı Edgar Rice Burroughs, öyle ko- lay mağlüp olacak bir insan de- gildi. Romanına itimadı - vardı. Ergeç muvaffak olacağına kaniy “di, Tam iki yıl, eserini basacak bir tabi aradı. Nihayet içlerin- den biri tehlikeyi göze aldı, ki- tabı bastı. Hayret! Kitapçıların neşretme ğe yanaşmadıkları <Tarzan» ro- manı birdenbire ellerde dolaşma ğa başladı. Herkes fillerin ve maymuhların dostu olan bu yeni «Ormanlar kralı» nın macerala- rından heyecan ve zevk alıyor- du. Kitap, ayni yıl zarfında üst üste bir kaç defa basıldı. Muhar rirden, eğerine bir devam yazma 81 istenildi. E. R. Burronghs partiyi ka- zanmıştı. «Tarzan» Beyaz perdede Dünya okuyucularının tarzan romanlarına karşı gösterdikleri alâka Hölivut filimcilerinin gi zünden kaçmamıştı. Burrougls'- dan, bir hayli para mukabilinde eserini filme çekmek hakkını sa- tın aldılar. 1918 de çevrilen ilk tarzan fil mi gösterildiği her memlekette büyük rağbet gördü. Bu filinde tarzan rolünü yapan Elmo L: coln uzun bir perüka takmı Bundan az sonra çevrilen «Tar- zan'in dönüşü» nde eserin ka ramanı Nevyork'lu itfaiye eri Gene Polar canjandırmıştır. Po- lardan sonra şarkıcı Dempsey Tabler, James H. Piera ve Frank Merill sıra ile Tarzan rolünde oy namışlardır. Bourroughs, eserin den mülhem her filmden bir hay- li para alıyordu. Bu sırada «Şar li Şan> serisini de yazmağa ba Tamıştı. Sesli sinemada ise Tarzafı ro- lünü yüzme şampiyonu Buster Grabbe, Herman Brix, Gleen Mo- ris ve Johnny Weismüller ya; mışlardır. (Büster Grabbe, şimdi, Bruce Benett adi altında muhte- lif filmlerde ikinci derecede rol- lerde oynamaktadır). Nihayet (Onuncu Tarzan) Lex Barker de Weissmuller'e halef olmuştu: Şimdiye kadar çevrilen «Tar- zan» filmlerinin adedi yirmi beşi bulmaktadır, Yazımızı bitirirken, Tarzanla- rın (kanaatimizce) en mükemma li J. Weismuller olduğunu, eşi Jane rolünü yapan Maurren O'e Sullivan ile bugün koskoca bir delikanlı olan (Tarzanın oğlu) John Sheffield'in de takdirimizi kazandıklarını anmadan geçemi- yoruz. Shirley ve John Aga” Üstat Jhon Ford'un <Fort-Ap ache> filminde bir arada oy! mak fırsatını bulan Shirley Tet ple ile eşi Jhon Agar, bu defa da Dawid Butler'in idare ettiği «Al Iways sweetharts» adındaki renk li filmde beraber — çalışacaklar- dir * Parisin kibar kabarelerinde söylediği şarkılarla kısa bir müd det içinde dikkati çeken uzun si- yah saçlı ve kar gibi tenli çinge- he güzeli «Gilda» Sir Alexander Korda tarafından film çevirmek Üzere angaje edilmiştir. * İki yıldır Holivut'ta bulunaa artist Marta Torren an taabiye miştir isveçli mer * Bir Amerikan dergisinin aç- tığı anket neticesinde Marlöne Dietrich, «Dünyanın en güzel bi caklarına sahip ni> olarak Bösterilmiştir. Bunu öğrenmemiz için ankete lüzum yoktur. Fakat siz Marleno'in ikinci defa büyük anno olduğunu biliyor musunuz?

Bu sayıdan diğer sayfalar: