6 Temmuz 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

6 Temmuz 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YENİ SA BAYFA : 4 I D. Demiryolları ilânları Kömür yükleme ve boşalt- ma işi yaptırılacak Birinci işletme satın alma komisyonundan 30.6.1950 tarihine kadar Haydarpaşa — deposuna geleceği tah min edilen (72000) tan maden kömürünün yükleme ve - boşaltma işi kapalı zarfia eksillmeye konmuştur. Meamu muhamenen bedeli (39600) lira olup muvakkat temi. matı 2070 liradır. Eksiltme 21,7,049 tarihine rastlayan — perşembe günü —saat 15.30 Haydarpaşada — birinci içletme komisyonunda yapılacaktır. Isteklilerin teklif mektuplarını kanun! tarifata uygun olarak #kalltme saatinden bir asat evveline kadar makbuz karşılığında Kkomisyona vermeleri veya musyyen vakitten evvel — komizyonda bulunmak Üzere iadeli teahhütlü posta ile göndermeleri lâzımndır. Bartnamesi 198 kurnsa Haydarpaşa vemnesinde satılmaktadır. — ee7 — 10.000 Metre santrifüj dökme boru ve teferruatı satın alınacaktır. L E. T. T. işletmelerinden: 1 — 10000 Metre Santrifüj dökme boru ve teferrüatı satın almacaktır, 2 — Teklifler en geç 15 eylüle kadar İdareye verilecektir, 3 — Bu işe nit şartnameler İdarenin “Metrohan” Levazım | | Karabükte su sıkıntısı çekiliyor Belediye, borusu hazır olduğu halde su işine bir türlü el atmıyormuş!... Karabük — belediyesi bir türlü halkın hayati ihtiyaçlarının ba- Şinda gelen su derdini halledeme Miştir. — Fabrika lojmanların- dan başka Karabükün hiç bir ye rinde su tesisatı mevcut olmadı- ği için (15,000) 1 mütecaviz nü- fusu olan Karabük halkı bu yüz den sıkıntı çekmektedir. Kayabaşı mahallesi müstesna, diğer mahallelerde oturan fabri ka müstahdemlerine fabrika ken- di arözözile, havaların iyi oldu - ğu günler iki veya Üç defa su tevziatı yapmaktadır. Bu yokluğun giderilmesi — için halk tarafından — birçok defalar müracaat vukubulmuşsa da gim- diye kadar müsbet bir netice a- hnamamıştır. Bütün Karabük hal kının temennisi şu yaz ayların - Döğülen bir bucak müdürü Tpsala sulh ceza mahke- mesinde böyle bir dâva- ya bakıldığı bildiriliyor İpsala — (Hususi) — Kazamız sulh ceza mahkemesine müraca- at eden İbriktepe bucak müdürü Abdurrahman, Kâzım Uğraş ta rafından döğüldüğünü iddia et miştir. İcra kılınan muhakeme - sinde suçlu Kâzımın, bucak mü- dürünü sokak ortasında döğdü - ğü, dinlenen şahitlerin ifadele - rinden — anlaşılmıştır. — Neticede yargılama bazı sebeplerden dola yı başka bir güne bırakılmıştır. Afyonda verem hastanesi kurulacak Afyon (Hususi) — Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tara fından şehrimizde verem hasta - hanesi açılmasına karar verilmis tir. Bunun için de eski hastahana binası tâmir edilerek verem has- tahanesi olarak kullanılacaktır.. dan istifade ederek borusu ve suyu burnunun dibinde olan be- lediyenin bu işe vaktile el atma- sıdır. Haber verildiğine göre hastaha neye bir rontgen mütehai rilecektir. 1 — Tahmin edilen bedeli 684,20 lira olan beş kalem lâstik bortum, rekor vesaire açık etsiltme suretile 8/temmuz/049 günü sast (10) da Herbiyede Lv. Amirliği Sat, Al, Komisyonunda Te e DA z ( Satılık Emlâk ) Istanbul Defterdarlığından : Kıymeti Teminatı Dosya No, Cinsi Lira lira BiIĞ—SZT — Eminönü, (Çarşıkapı) — Mollafenari mah, 1800135 Çarşıkapı cad, Yölgeçen han alt kat 254 e M nn kürgir oda, BiĞ—ITT73 Eminönü, Çarşı mah, Yağlıkçılar cad. Ce. 800 — 60 beci han elt kat 2812 ada, 192 parsel eski 36 kapı sayılı 16.85 MZ harap mağaza. (arsa) 'Yukarda yazılı gayrimenkuller 1/7/949 da açık arttırma ile satı. #a çıkarılmışsa da istekli çıkmadığından satış ON GÜN uzatımnıştır. İsteklilerin geçici teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarile 11.7,M49 pazartesi günü saat 15 de Milli Emlâk Müdürlüğündeki ko- Mmisyona başvurmalar. — 8881 — —— ——— İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonu Başkanlığından — Şartnamesine göre ve kurulda mevcut mühürlü nümü. nesi gibi 49374 adet künye levhasının 18/7/949 pazartesi günü asat 15 de Taksim Ayazpaşadaki kurulumuzda kapalı zarf ek- siltmesiyle ihalesi yapılacaktır. Muhammen bedel 12.343 lira 50 kuruş olup muvakkat teminatı 925 lira 77 kuruştur. Şartname ve mühürlü nümune mesai saatleri dahilinde hergün kurulda gö- Tülebilir, — İsteklilerin Ticaret Odası vesikası, muvakkat temina- ta nit malsandığı makburı veya banka kefalet mektubu ve şart. 'namede yazılı aair belgeleri havi kapalı zarf tekliflerini eksilt- me saatinden bir saat evveline kadar makbuz karşılığında ku- rula vermeleri, (9556) 5o00 adet Kazma ve 4000 adet Kürek sapı alınacak Bayındıclık Bakanlığı Istanbul S.A.K. Reisliğinden 9000 adet kazma ve kürek sapı 4410 lira muhammen — bedel Üzerinden açık eksiltme ile satın alısacaktır. İsteklilerin nümune ve şartlaşmasını dairede görerek 330.76 Jiralik geçici teminat nakbuzu ve 1949 yılı Ticaret Odası belgele. riyle 8/7/1949 cuma günü saat 11 de Karaköy Perçemli sokak Cemaat hanı 1. ci katda SA.K, Reisliğin? gelmeleri, — (8006) 4000 adet Deve Boynu (Fincan demiri) alınacak Bayındırlık Bakanlığı İstanbul S.A.K. Reisliğinden 4000 adet Deve Boynu (Fincan demiri) 4000 lira muhammen bedel Üzerinden açık eksiltme ile satın alınacaktır, İsteklilerin resim ve şartlaşmasını dairede görerek 330 Jira. lik geçici teminat makbuzu ve 1549 yılı Ticaret Odası belgelerile 11/1/1949 pazartesi günü saat 11 de Karaköy, Perçemli sokak Cemaat Hanı 1. ci katda S.AK. Reisliğine gelmeleri, — (8927) #atın alınacaktır. 2 — Geçici teminatı 5138 lira olup şartnamesi ikomisyonda görülür — 1984 - 9020 — * 4 adet arabalı model çift bombalı karbon söndürme cihanı kapalı zarfla 9, dioksit — yangın 949 günü saat 10.30 da An. kara M.SB, Sa, Al, Ko. da eksiltmesi yapılacaktır, Tutarı — 5800 lira cup teninatı 435 liradır. Şartnamesi — İst, Lv. A, de görü. dür, Taliplerin - kanuni vesikalariyle — teklif mektuplarını — ihale asatinden bir saat evveline kadar — womisyona vermeleri, — 1948 - 9028 — * 1 — Açık eksiltme suretile 500,000 çift kopça satınalınacak. tır, Tahmin edilen bedeli 7500 lira olup geçici teminatı 562 1i; 50 kuruştur. 2 — Eksiltmesi 12.temmuz 949 günü saat 1045 de Harbiye. de Lv, A. Sat, Al, Kom. da yapılacaktır, Nümune ve şartnamesi Kom, da görülebilir, — 2082 - 9837 — * 3200 kilo zeytinyağı ile 5 ton yeşil Mercimek açık eksiltme ile 11/7/949 günü saat 15.30 da Çorlu As. Sa. Al, Ko, da satın alı nacaktır, Zeytinyağı 280 kuruş olup teminatı 672 liradır, Merci. meğin 48,5 kuruş olup teminatı 181,88 liradır. Taliplerin belli va- kitge komisyona müracaatları, — 1964 9025 — x Aşağıda cins ve mikdarı yazjlı yiyecek maddeleri kapalı zarfla 11/7/949 günü hizalarında yazılı saatlerde Kartal Maltepe As. Sa, Al, Ko, da eksiltmeleri yapılacaktır. Taliplerin -kanunt vesikalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline karlar komisyona vermeleri. Cinsi Mikdarı Tutarı — Teminatı Thala 'Ton — Lira Lira Saati Patates 386 Kğ, 40 Kg. — 1080 16,30 Patlıcan 26 >0 26 6 * genaiy Domates 13 <. Şüres aB 9 T. Fasulye 9 < 35 « — 22625) Sivribiber 4 < 20 « &) 16 — 1916 - 1976 - g022 — - 700 ton odun nakli kapalı zarfla 15/7/949 günü saat 15,30 da Samsun A4, Sa, AL Ko. da eksiltmesi yapılacaktır, Tutarı 16,800 Jira olup teminatı 1260 liradır. Taliplerin kanuni vesikalarile tek. lf mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyo a vermeleri, — 1959 - 9026 — 3000 ton odun kapalı zarfla fımıuııııı 15/7/049 günü — saat 11 de Hoşdere 87 No, lu As. Sa. Al, Ko, da yapılacaktır, 'Tutarı 150.000 lira olup teminatı 8750 liradır, Taliplerin kan'ın! vesika - darile teklif mektuplarını ihale saatinden bir #aat evveline kadar Komisyona vermeleri, —1954 - gZ4 K E. C. Oto Trkkeiyon yedek parçaları kapalı zarfla 25 Tem- muz 949 günü saat 11,30 da Ankara M, S. B, Sa. Al, Ko, da ek- siltmesi yapılacaztır. Muhammen bedeli 359,000 lira olup temi- natı 18,110 liradır. Şartname ve listeler İst, Lv, Â, de görülür ve 1795 kuruşa satılır, A, E. C, Oto Traksiyon yedek malzeme iha- lesine girecek firmaların fabrikadan alacakları Proform faturayı kapalı zarf içinde komlsyona ibraz etmeleri şarttır. Taliplerin ka. nuni vesikalariyle teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat €vveline kadar komlsyona vermeleri, — (1T14 — 8087) ım ile birlikte rontgen cihazı da gönde- ist. Lev. Amir. den verilen As. kıtaat ilâııları] BAR Kütahya verem | dispanseri * | Dispanserin mefruşatile rönt- gen cihazını Sağlık Bakanlığı alacak Kütahya (Hususi) — Bir se - ne evvel kurulan verem savaş derneği müfid çalışmalarına de- vam etmektedir. Vilâyetimizde verem Afetinin fazlalaşlığını gö- ren hamiyyetli halkımızın - teber rüları neticesinde istasyon cad - desi üzerinde 17,000 liraya — bir bina alınmıştır. Memnuniyetle haber aldığımı- | za göre, sağlık ve sosyal yardım | bakanlığı binanın — mefruşatile, rontgen cihazını almaya söz ver- miştir. Malzeme gelirgelmez verem dis panseri derhal faaliyete geçecek tir. Diğer taraftan veremle sa - vaş derneği başkamı - Rifat Çini nin bu sahadaki çalışmaları da takdir edilmektedir. Ayvalığın şehirlerarası telefon sıkıntısı Şehir halkı ancak 25 şer dakikadan iki seans konuşabiliyormuş! Balıkesir (Hususi) — Ayvahk ilçesi bilhassa ticari bir merkez olmasına rağmen telefondan |â - yıkı veçhile faydalanamamakta- dır. İstanbul piyasasile geniş mik yasta alış verişi olan Ayvalık an cak gündüz, 25 şer adan iki seans konuşabilmektedir. Bu mühim ihtiyacın ilgililerci nazarı itibare alınarak islâhı, bü tün Ayvalıklıların isteğidir. Diğer taraftan Bürhaniyeye kadar demir tel olduğu söyleni: len şebeke, İstanbulla vâki mü: kâlemelerinde de doğru dürüst konuşamamaktadır. Konya Kız San'at Enstitüsünün defilesi Konya (Hususi) — Şehrimiz kız san'at enstitüsü yıllık defile- si geçen hafta yapılmıştır. Ge çit okulun bahçesinde yapıldığı halde çok kalabalık olmuştur. O- kul müdürü tarafından verilen bir hitabede kız san'at enstitü lerinin gayretleri izah edilmiş ve faaliyetleri açıklanmıştır. Enstitü kızları tarafından imâl edilen bir pasta arttırma sureti. le 267 liraya satılmıştır. Sergi deki muvaffakiyetli eserler - dâ- vetliler tarafından takdirle kar- sılanmıştır. Sultan köyünde köylünün yaptırdığı Cami Uzunköprü (Hususi) — İpsa - lanın İbriktepe bucağının Sultan köyünde Muhtar Ali Bostancı ve bütün köylünün gayretile mina- reli olarak bir cami yapılmıştır. İk cuma günü bucak ve - ilçe halkının iştirakile beraber mev - lüt okunmuştur. Konya boks ekil Konya (Hususi) — Geçenler- de Ankarada — yapılan Türkiye boks birinciliklerine katılan şeh rimiz boksörleri yeni olmalarına Tağmen memnuniyet verici dere- ce alarak dönmüşlerdir. Bunlar- dan 73 kiloda İsmail Karakoç ve 58 kiloda Reha Yeğenoğlu Tür - kiye ikinciliğini kazanmışlardır. Lüleburgaz üç aydır ebesiz! ngin aileler Kırklareli ve Çorluya gidebiliyorlar. Fakir- ler de diplomasız ebeler elinde doğurtuluyormuş Lüleburgaz (Hususi) — 13000 nüfuslu olan gehrimiz uzun müd dettenberi ebesiz kalmıştır. Ka- zamız belediye ebesinin evle ile inhilâl eden bu vazifeye di- ğer bir ebe tayin edilmiş ise de bazı sebeplerden bu da İstifa e- derek ayrılmıştır. Üç aydır ebe siz bulunan Lüleburgazlı aileler doğum vak'alarında büyük zah- metler ihtiyar ederek Kırklareli ve Çorlu gibi uzak mesafelere ka dar götürülerek tehlikeli doğum lar yaptırılmaktadır. Şunu da kaydetmek lâzımdır ki, Kırklar- eli ve Çorluya ancak zengin ve hâli vakti yerinde olanlar gide- bilmektedir. Fakirler ve orta hal liler ise diplomasız ebelerin eli- 'ne kalmışlardır. Buldan hüküme tabibi vekâlet emrine alındı Denizli (Hususi) — İlimizin Buldan ilçesi hükümet doktoru İbrahim Demirelli görülen lüzum üzerine vekâlet emrine alınmış - tır, Çaycumanın beton köprü inşaatı Bartın (Hususi) — Filyos ır- |mağı üzerinde yapılmasına karar verilen 1.250.000 liraya ihale o - lunan betonarme köprünün inşa İsına başlanmak üzeredir. Müte- Jahhit firma, on kişilik bir müte hassıs ekip göndermiştir. Kon - trol mühendisi Sezai Bilge ve mütecahhit mühendisi Suavi, üç usta ve bir şantiye şefi, son ha zırlıkları yapıyorlar. Afyonda ağı ile mücadele Afyon (Hususi) — Her sene ağaçların yapraklarını yemek su retile hastalığa sebebiyet veren İve halkın Ağı dediği-Hiponomat İla savaş için Tarım Bakanlığın- |ea şehrimize 150 kilo kurşunlu arsenik gönderilmiştir. Düzcede yapılan güreş müsabakaları Düzce (Hususi) — Kazamızda |D. P. tarafından tertip edilen yağlı güreşler halkın büyük alâ kasile karşılanmış ve güreşlere onbin kişiye yakın meraklı işti - râk etmiştir. Güreşlere memleke timizin en büyük pehlivanları gir miştir. Güreşlerde temin edilen gel rin tahminlerin fevkinde olduğu bildirilmektedir. Keşanın su ve umumi helâ derdi Keşan (Hususi) — Kasabamı- zın halledilememiş iki mühim der di vardır. Bunlardan biri su di- ğeri umumi helâdır. Yaz ayların da burası adetâ kerbelâya benze mektedir. Umumi helâ mes'elesine gelin- ce, kasabanın pazar yerinde lan helânın çatısı tamamen müş olduğundan Keşanda bir ta- ne helâ ile idare edilmektedir. Uzun seneler Keşan - belediye- hekimliğini yapmış olan şimdiki belediye başkanı Dr. Akalından bu iki derde çare bulmasını bek- liyoruz. ——— Aşağıda mikdarı, tatarı, teminatı yazılı 4 parti kuru ot kapa h zarfla hizalarında yazılı günlerde saat I1 de Bingöl As, Sa, Al Ko, da eksiltmeleri yapılacaktır, Taliplerin kanuni vesikalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bi saat evveline kadar komis yona vermeleri, Mikdarı — Tutarı Teminatı İhale günü Kilo —— Lira Lira 260,000 —— 39,000 2925 — 9/1/949 200,000 —— 30,000 2250 — 12/1/949 100,000 —— 15,000 1125 — 14717949 200,000 —— 30,000 2250 — 16/1/949 — 1968 . 9024 — Yazan : Edgar Wallace Ralf mütecavizin Paul Ame- ri'den başka olmadığını ileri gürünce Mr. Tupervil kendi hüsnüniyetine tecavüz — edilmiş gibi kızarak Ralf'a karşı cephe aldı. — «Yok efendim yok, ne mü- masebet? Ameri tesadüfen ora- larda bulunmuş - olabilir, bana taarruz eden adamı ben âyan beyân gördüm, belki bir dör- düncü vardı, fakat ben böyle bir . şeye ihtimal veremiyorum.. Otemobilde şoför bile — yoktu. Ham Ameri bana ne zoruna hü cum etşin kuzum? «Ralf akıllı- ca hazeket ederek bu faraziye- nin-Üstünde fazla durmadı. — Buna rağınen! diye Tuper vil devam etti.. Majör Ameri yi müşterim olarak katiyen sev Miyorum ve ilk fırsatta ken: sinden kurtulmağa çalışacağım. — Öyle zannediyorum ki, o Beni bu zahmetten kurtaracak - tır. Mr. Tupervil'in gözleri — fal taşa gibi açıldı — Neden? — Eh! çünkü... - Ralf eği- Jip Tupervil'e gelen tehdit mek- tubuna göz gezdirdikten sonra —26— mütebessim: — Bu tehdit pusulasının dün sabah bana gösterdiğinle bir a- lâkası var mı? — Ameri hakkında mı? Yok canım ne münasebet. — Evet, ama ayni cins kâ- Bat, ayni cins yazı, ayni adam tarafından yazıldığı muhakkak. Sen (Ameri ve Hesabı) hakkın da benden başka kimse ile ko- nuştun mu? Tupervil, Ralf'ın sözlerinden bir müddet afalladı, nihayet: — Haydi canım, bizim senin le olan muhaveremizi o nere - den duyacak? Zaten Ameri hak kında gayri kanuni bir gey yok ki, vallâhbi ben bu yersiz. me- rakımla senin kafanda şüphe tomurcukları — uyandırdığıma gok Üzülüyorum Ralf sessizce güldü: — Üzülme şekerim, o tomur- cuklar çoktan çiçek açtı. İtiraf ediyorum ki, Ameri hakkında yanılabilirim, fakat doğrusunu istersen yakın bir zamanda da bu fikrimi değiştirmeye hiç ni- yetim yok. Odadan çıkarken arkasına dö nüp seslendi; «Belki de hiç de- Çeviren ; Semra Arslanlı Biştirmem> Tupervil, — Yapma Allah aşkına! di - ye bağırdı: «Zaten zorbalığı sev Mezdim, şimdi artık büsbütün nefret ediyorum>» diyerek sarılı başını gefkatle elledi. Ralf hakikatten başka — bir #ey söylememişti. Aklı fikri hep © nefret ettiği Adam'la hesap- laşmak için fırsat aramaktı, tekim o gün öğleden sonra bö; le bir fırs&t zuhur eder gibi ol- du. Zehir Tecrübesı gitmeye karar verdiniz, öyle mi Mis Elsa? — Evet, binbaşım. Ameri pencere önünde dur « muş elleri cebinde dalgın dal - gın caddeyi seyrediyordu — Doğrusu yerinizi doldur- mak müşkül olacak, acaba hak- l olan öfkenizi yenerek bir haf ta daha kalmanıza imkân var midir? Kız tereddüt etti, fakat emindi ki o karşı durmiyacaktı. — Korkarım — Cumartesiden bocaladı, emrederse sonra gelemiyeceğim Major A- meri, Elsa onun inatçı karakterine tam mânasile vâkıf olamadığı için, adamın bir daha israr et- mesini bekliyordu, fakat beri - kinin dediği dedik olduğu için hiç oralı bile olmadı. Zavallı kızcağızın o andaki hissiyatını ancak (sukutu hayal) kelimesi ifade eder. Dört buçuğa doğru hademe her zamanki gibi iki çay tepsisi getirip Elsa'nm ofisine bıraktı, © da yine her zamanki gibi bir tanesini alıp Ameri'nin odasına götürdü. Genç adam mutadı Ü- zere ibriğin kapağını açıp kok- ladı, yüzündeki tebessüm kay - bolmuştu Bu sizi eğlendiriyor değil mi Mis? Şimdi size daha çok ho- #unuza gidecek bir şey göstere- yim Cebinden küçük bir blok-not çıkarıp içinden açık mavi — bir kâğıt kopararak süte batırdı, çıkardığı vakit — kâğıt kırmızı idi. Çayı fincana boşaltıp, bu gefer pembe bir kâğıt yırttı, bu küğıt ta çaya temas eder et- mez açık limoni bir renk aldı. Güç bir tecrübedir ama in san güvenebilir. Arsenik, süt kâğıdını yeşil, çay kâğıdını da mor yapar; Striknin, ve Akodit her İkisini de siyaha boyar. Halbuki Siyanid mavi kâğıdı be yaza, perabe kâğıdı da koyu Tuzıya kalbeder. ağzı açık dinliyordu, ku- laklarına inanamıyarak — Demek zehir tecrübesi yı piyordunuz ? “Adam çayına süt ve şeker ko yarken — Onun gibi birşey... Böyle tecrübeler de yapmak söz ara- mızda delilik alâmetidir. — Ama burada zehir? — Neden — olmasın, bir çok düşmanlarım var. Hele bir tane gi tıbbi bir meslekte. Başka zaman olsaydı Ralf'a böyle âdi itham karşısında çı - kışırdı, fakat genç doktorun o mahut ticaretle iştigali kızı sus turdu. Ameri Ralf'ın kendisini zehirliyebileceğine nasıl ihtimal veriyordu? Başkalarımı kendisi ile mukayese etmek ne yanlış bir düşünce! Belki de delinin biridir, zaten hiç normal insan gibi hareket etmiyor, buna rağ men akli muvazenesizliğini gös terecek bir hâli de yoğ. Muam- ma gibi bir adam. Birsok cina yet hikâyelerinde katillerin fe kâlbeşer hareketlerini, onları di ğer insanlardan ayıran Üst Zekâlarını falan okumamış miy- dı? İhtimal bu da onlardan bi- Ti idi, Velhasıl Elsa yakında - ginden ayrılacağına son derece #eviniyordu. Çaydan sonra Ameri'ye mek- tuplar ve bir paket geldi. Ken- disi dışarı çıkmış - olduğundan 2lsa mektupları Sumen'in üstü- Paketi de mektupların bir sine koydu. Paket elden ge miş üstünde el yazısı İle Ma- ne jör Ameri D. S. O. yazılmıştı. Bir an düşündü, ve eski patro- nuna yaptığı gibi makası eline alarak paketin iplerini kesme - ye başladı. Son ipi de keserken tepeden tırnağına kadar ürpe - rerek durdu. Çünkü Ameri kapı 'nın önünde hayal gibi beliriver- miş, gök gürültüsünü andıran bir sesle: — Ne haltediyorsun? bağırıyordu: — Sana kaç defa paketleri- mi açma diye tembih etmedim mi? — AF., affedersiniz çok üzül- düm. Adam'ın bakır rengi yüzü ye- gile dönmüştü. — Size söyleneni yapm! diye ihtarını bitirip kutuyu ihtimam la eline aldı, içinde pamuğa sa- rılı yuvarlak bir nesne vardı, dokunmadı, yalnız makası eli - ne ahp cisme daldırdı, kolunu kaldırdığı zaman makasa — kü - çük kırmızı bir elmanm saplan- mış olduğu görüldü. Sesini tat- hlaştırarak Elma sever misiniz? Diye sordu. Kız elmaya yak- laştığı vakit üstüne küçük kü - diye çük iğnelerin saplanmış olduk - larını gördü. Yemin ederim ki, bu şa- hâne bir tıbbi buluştur, yüzler- ce iğne saplamış her birinin u- cunda bir ölüm yatıyor... Vay, canına... Sesinde âşikâr bir hayranlık seziliyordu... — fArkası var) Yazan: öski bir pehlivan Tefrika No. 44 Arnavutoğlu nerelidir? Ben bunu bir türlü Memiş Şakir pehlivanın bu meşhur Edirneli çingene güreş çi hakkında anlattıkları bun - dan ibaretti. Şimdi de okuyucularımı Kırk pınara davet ediyorum, Bu ge- fer Abdülâziz devri baş pehli- vanlarından meşhur Kel Aliço dan evvel ortalığı alt üst eden Arnavut oğlu Ali pehlivanın bu er meydanında yaptığı ak- hn, hayalin almayacağı güreş- lerden bahsedecefim. Arnavut oğlu Ai — pehlivan Sultan Aizin Hamlacı başısı olarak uzun seneler sarayda kalmıştır. Ondan evvel de yine kendi- sini sarayda görüyoruz. Orada ki vazifesi, Sultan Azizin sal- tanat kayığında baş kürekleri çekmekti. Buradan da snlaşıl- dığına göre kendisi aynı za- manda denizcilik sahasında da yüksek meharete sahipti. Arnavut oğlu nerelidir? Ben bunu bir türlü keşfedemedim.. Yalnız Deliormanlı olmadığı Hemen hemen muhakkaktır. Merhum Sami Karayel, ken- disinin Kastamonili - olduğunu iddia eder. Tddiasını isbat et- mek için oradan aldığı bir mek tuba istinad eder. Bu mektupta Arnavut oğlu- gun Kastamoinin Canbaz kö- yünden olduğu iddia ediliyor - muş. Yine merhum Sami Kara yele göre, oradan — İneboluya geçmiş. Daha sonra Mora Ye- nişehirinde bulunmuş. Arnavut Beyleri kendisini -himaye et - mişler. Yağlı güreşi de Rume- Nide öğrenmiş. Ben, merhum Samı Karayel ile bir çok defalar bu Jahsi ko nuştum. Almı şolduğu mektubu sordum. Bana, bu mektubu gös termediği gibi, kendi eserle - rinde de mektup sahibinin is- mini zikretmemiştir. Merhum Sami Karayel aslez Kastamonili olduğu için, mem- leketin bu güzel köşesini pek severdi. Bir kaç defa şaka ile: — Sami Bey, Arnavutoğlu- nu sen Kastamonili yapmak is- tiyorsun galiba!. diye takıldım, O zaman ısrarla yine onun Kastamonili olduğunu iddia et- ti. Arnavutoğlu ister hakikaten Kastamonili olsun, isterse da- ha büyük bir ihtimalle Mora Yenişehirinden olsun, muhak- kak ki Türk oğlu Türktür. Vü- cüt yapısı, denizciliği, akln, hayalin almadığı kuvveti — ve cesareti bunu isbat ediyor. Arnavutoflu Ali — Pehlivan tam altmış altı okkalık bir peh livandı. Orta, hattâ kısa boy - Ta idi. Buna mukabil çok ge- niş bir göğsü ve son derece kuvvetli kolları vardı. Bütün güreş hayatında tek bir mağlü- biyeti vardır. O da meşhur Kazıkçı Karabekire — karşıdır. Onunla yaptığı bir huzur gü- reşinde kolları çıkmış ve mağ- lüp olmuştur. Bundan sonra da bir daha güreşememiştir. Şu noktayı da hemen kayde delim ki, Kazıkçı Karabekir, gi bi büyük bir pehlivanla güreş- tiği sırada ondan en az on yaş daha fazla idi. Buna mukabil keşfedemedim gok güzel bir güreş çıkarır muvaffak olmuştur. Arnavutoğla, gençlifinde bil hassa Selânikte, uzun müddet yaşamıştır. Burada kayıkçılık yaeptığı söylenir. Aym zaman- da pehlivanlığa pek meraklı olduğundan her yerdeki güreş lere iştirâk ederdi. Bu güreşlerin hepsini de ka- zanırdı. Onun bu kuvvetini ve ustalığını görenler, kendisini Kırkpınara gitmeğe davet — et- tiler. Fakat hayatını denizden kazanan bir insan için Kırkpı- nara gitmek, büyük bir dâva idi. İşini, gücünü bırakması lâzımdı. Onun için bir çok se- neler Kırkpınara gidemedi. Nihayet Rumelili Beyler, bir sene onu çok zorladılar ve he - men hemen zorla kendisini Kırkpınara götürdüler. Bunun da sebebi, Kırkpınara musallat olan hünâr başpehli- vanları idi. O zaman Soltan Mecit, he - nüz hayatta bulunuyordu. Ab- dülaziz de veliahddı. Sultau Mecit veliahdına karşı çok müsamahakâr hareket ederdi. Diğer Osmanlı - Hükümdarları gibi kendisini nezaret altında bulundurmaz, saraya hapsetme- Be ka'lmazdı. Abdülâziz Efendi de bu riyetten bol bol istifade eder, her yere gider, dilediği gibi va kit geçirirdi. Sultan Mecit, ne kadar za - yıf, nahif ve mariz bir insan ise, Abdülâziz de aksine Sut - tan Mahmut gibi iri yarı ve çok kuvvetli bir adamdı. S- - a çok düşkündü. İyi ata bi - ner, cirit oynar ve avlanırdı.... Güreşe karşı da hususi bir me rakı vardı. Maiyetinde pehli - vanlar gezdirirdi. G sıralarda kendisine men - sup, Kara Manda lâkabı ile ta- nınmış bir baş pehlivan vardı. Meşhur Yozgatlı Kel Hasandan sonra bu Kara Maada, İmnara torluk baş pehlivanı olmuştu. . Her sene Kırkpınarda baş p'h Jivanlığı kolaylıkla — kazanırdı. 'Abdülâziz de bundan — doluyı Pek keyiflenirdi. İşte Rumeli Beyleri, bu Ka ra Mandayı kendilerinden bir pehlivana yendirmek istiyorlar dı. Bir çok seneler Arapoğlu adında Rusçukla bir pehlivana bel bağlamışlardı. Fakat Kara Manda, ne yapıp yapıyor, A- rapoğlunu mutlaka yeniyordu. Selânik beylerinden biri Ar navutoğlunun bir çok güreşle- rini gördükten sonra onu kan - dırmış ve Kırkpınara gitmeğa razı etmişti. Fakat Araboğlunu besleye ler ve ümitlerini yine ona bağ- layanlar bu ufak tefek adamı görünce dudak büktüler: — A be bu yumruk kadar adam be!. Bunun neresi pehli- van be!. Kara Manda bir öksür se yere yuvarlanır bel. diye alay ettiler. İşte, o seneki Kırkpınar gü- reşleri böyle bir hava içinde başladı. Kara Manda bir çok saray pehlivanlarile yine Kırk pınara gelmiş bu unuyordu. (Devamı var) Z İstanbul Belediyesinin dikkatine Alemdar, Dizdariye, Silâhtar - ğa Mektebi sokağında oturmak- tayım, Belediye binasının yakınında olan sokağımız, şim- diye kadar bilinmiyen sebepler - den dolayı Ülmal edilmiş ve â- deta unutulmuş vaziyettedir. Bu sokağa hayirsever bir komşumuz tarafından 30 — sene evvel adi taş ile kaldırım — yap- tırılmıştı. O gün bugün hiç bir tamir görmemesinden — bozulmuş bulunan bu sokaktan geçmek ve yürümek, gayrı kabil bir halde- dir. ' Eminönü Kaymakamlığı — baş mühendisliğine şikâyet ve müra caatımızda tamir edileceği vaa- dinde bulunuldu. Bahis mevzuu sokak, geceleri zulmet ve Raranlık içindedir. Bu yüzden bir kaç hırsızlık vakaları da kaydedilmiştir. 9 ay evvel dilekçe ile ve şahsi müracaatı - maz neticesinde sokağımıza — iki Tâmbanın konulması kararlaştı - rıldı ise de, ancak bir tanesi ta- Kılabildi. Aradan bir aydan fus Za bi reaman geçtiği halde bu Tâmbaya ceryan verilip yakıl - madı, Alâkadar memur ve mü - dürlüğe telefon ile müracatları - mızda Avrupaya — sipariş ettiğimiz kablolar gelmedi. Bu yüzden bi kaç ay daha beklemeniz dır. Lüzumlu kablonun bura - dan temini mümkün — değildir> cevabı ile karşılaştık. İstanbul elektrik artırılması - için T sarfedilmiş olduduna göre, Tediyemiz tedariki her an mümkün olan üç metre k nun tedarikinden dciz midir Alâkadarların ve bilhassa Va l ve Belediye Reisimizin naza yt dikkoti araına sayın gazeteni zin delöletini saygılarımla rica istihsalinin milyon lıra Bo için Ş DİYORKi... Otobüslerin gece se.er- leri yeniden başlamalıdır İsim ve adresi bizde mahfuz bir okuyucumuzdan aşağıdaki mektubu aldık: «Bir müddet evvel aldığı bir kararla E. T. T. Idaresi, otobüs lerin saat 21 den evvelki sefer- lerini tatil etmişti. Şehir Mecltsi, otobü. rasız ve pasolu tenzilâtı kaldır - dığına göre İdare 21 den — sona raki seferleri yeniden ihdas et- meölidir. Yaz mevsiminde haya - fın geç vakitlere kadar devin ettiği malümdur. İdarenin — ge- ce seferlerine az sayıda araha ayırması mümkündür ve hally bundan çok memnun - olacaktır. Bu dileğimi E. T. T. Idaresinin dikkatine Koymanımı rica ede rim.> x Bozuk meyve ve sebzeler Çınaraltı Kıraathanesi sahibi Rahmi Oral yazıyor «Bucağımız pazarına gelen sa Hodar sebze ve meyve getirmek tedirler, Satılan sebze ve mey -« velerin satış fiyatları — birbirini tutmayıp yakın ilçe ve illerimi- ze nazaran dört misli bulunmak tadır. Belediye teşkilâtimez olmadığı için bu işlere muhtarımızın faz- laziyle alâkadar olması, — köylü kardeşlerimizin sıhkatina Mmuzir olan derelere dökülecek vazi » yette bulunan bozuk, kurtlu Weö ze ve meyvelere de sıhhat me - murunun bakması rica olunur.> 'e ederi Alemdar, Dizdariye Si lâhtarağa Mektebi sokk No, 11 Ahmet Yükler

Bu sayıdan diğer sayfalar: