13 Temmuz 1950 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

13 Temmuz 1950 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YENİ Her şeyi makine ile işliyen, akıl durdurucu bir tayyare istasyonu İ Panamerikan kumpanyasının husust otobüsü, Panama hükü- metini deviren polis müdürü - nün; galiba biraz gürültü olsun, etrarfa dehşet versin diye, ka- ranlık sokaklarda havaya kurı sıkı attırdığı tabanca - seslerini arkada bırakarak, — Amerikaya gidecek yolcuları getirip, (Ba! bova) istasyonuna boşalttı. A- ramızda tek bir kadın yok, Bu- tün yolcular erkek!... Hem sek sen kişi alan tayyare, Ameti- kaya yalnız sekiz kişi götüre - cek! Anlaşılan dünyanın bir tara- fında, vine feci bir tayvare ka- zası oldu galiba!... Çünkü her kazayı mütcakip. bütün verler boşalır. Kimse tavyareye bin - mek istemez. Hele kadınlar, semtinden bile geçmezler mey - danların!... Fakat bu tesir ni - hayet beş on gün kadar sürer. Felâket vavaş yavaş unutulup, tabil hal avdet etti mi, koltuk- lar da eskisi gibi dolmağa baş- laz.! İnsan bu!... Hangi kuvvet, hangi ıstırap onu yıldırır. gitti- Ri yoldan geri çevirebilir ki!... Valizlerimizle (Balbova) tay- yare istasyonundan içeri girdik. Bu (Balbova) istasyonu ile tayyare meydanını, Amerika - hlar daha geçen sene yapıp tirmişler. Küçük, fakat düny: denilen şey yok. Dümdüz, bi nın en modern, en yeni istasy gelince kendiliğinden açılıyor, nu!... Eşi Amerikada bile yok|çıkınca kapanıyor!... henüz!... Bir kero duvarlarını| Yüzünüzü yıkamak İstiyors: ve merdivenlerini 'stisna edecek |nuz değil mi? Musluk başına gı olursanız, bir kısım damı ada deceksiniz!. Buyrun!.. içeri gi- dahil olmak üzere, hemen he- men bütün istasvon binası baş tan başa, en giddetli darbelerle dahi kırılmasına imkân >lm ıyan bir nevi camdan vapılmış! Ka- pilar, — pencereler, oturulacak yerler, döşemeler, tavanlar, ışı- Zı olduğu gibi içeri alan, fakat kışın soğuğu, yazın da hararc- tini aksettirmiyen, kalın cam - fdan inşa tedilmiş!... Yalnız İş bundan ibaret kalsa yine iyi! Daha neler var, neler!... Mese- rip tam musluğun önüne geldi Ziniz zaman, elinizi uzatmağa vakit yoktur. Musluktan aka - cak suyun toplanmasına mah - sus lavabonun dört bir cidarın- dan, kendi kendine sular fışkır- mağa başlar. Ve birkaç saniye içinde bu fışkıran sular, lavabo yu doldurduktan sonra «rap'» deyip kesilir!... Şimdi hiçbir en dişe hissi duymadan rahat rahat yüzünüzü yıkayabilirsiniz!,.. İşi niz bitti öyle mi? Musluğun ba- şından ayrılacaksınız! - Hiçbir hareket yapmanıza ihtiyaç yol Geri dönmek üzere daha avağı nızi şöyle bir oynatır oynatmaz bakarsınız ki, yüzünüzü yıkadı- lâ, istasyonun herhangi bir ta- rafından, bir başka tarafına geç mek üzere bir kapının yanına yakla: ığınız zaman, birdenbir> tler içinde kalıveriyorsu - Bir metre kadar sokul-|Zınız su, ince bir ıslık sesi ve- dunuz mu kapının yanına, bir de | rerek, füüyt diye çekilip git - bakarsınız ki, kapı, kenarına bir | miştir! deyneği dokunmuşcası- na, sanki gelişinizden haberdar mış gibi, bir hamlede eşırak!» diyin açılmıştır!... Ve tâ siz çı- kıp gidene kadar da asla kapan Elimde küçük vol çantam, İs- tasyonun kuytu bir köşesinde, bir koltuğun üzerine oturdum. Be gon dakika geçmeden bak - tım, birisi beni çağırıyo maz. Fakat uı_aklıışınrn' yine| — Mister Karakurt fister ayni intizamla iki kanadın yan- | Karakurt!... yana geldiğini görürsünüz!... | “Hemen etrafıma bir göz at- bütün — kapıları ('tım. Allah Allah! Kimsele yok! 1 Hiçbirinde tokmak |Geriye döndüm, öne ilerledim. Geçen gün, aşağı yukarı ye- ni evli sayılabilecek bir arka- daşımdan mektup aldım, kız - cağız diyor ki: <— Ayrı ev açmaya karar verdiğimiz — için, — evlendikten sonra birkaç ay işimi terket - meyip, aldığım parayla — evin | eksiklerini tamamlamakta ko- cama yardım edeyim dedim. Maaşımın - dolgun olduğunu bi- Ankara Ekose basmadan | Malzeme: cici bir esvap ' | ,14 vv n zenne Bu çok cici ve her tip kadı- 'na yakışan esvabın küçük bir Amerikan yakası vardır. Al - tından beyaz, kocaman bir fi- yonk geçirilmiştir. Kolları kı- Sa Japonedir ve beyaz kapak- ları vardır. İki göğsün ortasından başlı- ilik düğmeler modelde gör- düğünüz gibi sık aralıklarla bel dikişine kadar devam edi - yor. Düğmelerin renginde süet bir kemer beli süslemektedir. Etefa, bel dikişinden kırıl - miş Ve Ütülenmemiş pliler bol- luk vetiyor. 1 Bardak toz şeker 2 tane yumurta 1/2 bardak süt 1/2 çay kaşığı tuz. 8/4 bardak tereyağı Yapılışı: Şekeri yağla iyice vurunuz. 'Yumurtaları da ayrıca çarptık- tan sonra içine katınız. Vurma- ya devam ederek, sütü, unu, tuzu, beyking pavderi ilâve e- diniz. Yağlanmış ve — unlaşmış bir kalıba dökerek fırına ko- yunuz. Yarım saat sonra iyice kabardığını görürseniz fırından alıp, soğutup kalıptan çıkarı - nız. Limonata ve ya çayla mi- YAZAN: Panama Kanalının İç tarafı... i| Yüzümü sağa, sola çevi dim.| Çıldıracağım şimdi!... Bulu..du- ğum yerde benden başka tek| canlı mahlük mevcut değil! O halde kimdir bu kulağımın di binde, tabii bir insan sesivle ko- nuşarak mütemadiven beni ç: Zıran ismimi söylyen adam?.. Hayret ve heyecanla, rüzâra tutulmuş uçurtma kuyruğu gi- bi, ayaklarımın Üzerinde aptal aptal dönüp duruyorum!... Tam bu sırada vine aynı e: biraz daha kuvvetlice tekrarla- di. — Mister Karakurt, pasapor- tunuzla beraber, lütfen polis ka- leminin bulunduğu yere kadar teşrif ediniz! Bu sefer daha çok dikkat et - tim, baktım ki, ses, oturduğuma kanapenin ayakları dibinden ge- liyor. O zaman işi anladım: Hay Allah cezasını versin! Meğer kulağımın dibinde tahil bir insan gibi benimle konuşan insan değil, gizli telefon tesisa- tı imiş!... Nereden bilebilirim ben bunu?... Hayatımda böyle şey görmedim ki, hiç!... Ben'ın bildiğim ve gördüğüm, bu gibi yerlerde adamın biri; boğuk ve madeni bir sesle, <Alo! Alo!...> diye başlar bağırmaSa!... Ve bu bağırış, dört bir tarafa konmuş hoparlörlerle büyütülerek, zan- gır zangır etrafı çınlatır!... Bu lirsin, ikimiz de gayret ettik, AZ zaman sonra güzel bir ev dayayıp döşediğimiz gibi, oto - mobfl bile aldık. Her şeyimizin tamamlanması için, — gimdiye kadar bir kenara on para bile Kkoymamıştık. Hâlâ sarfettikçe ihtirasımız artıyor, — sonumuzu düşünmeden har vurup har - man savuruyoruz. Bu parala - rın nereye gittiğini haklı ola - pastası afirlerinizin seve seve yi: cekleri bir pasta olur. VİŞNE LİKÖRÜ Şimdi vişne mevsimi sevgili okuyucularım, bu güzel mey - vadan likör yapmak o kadar kolaydır. ki, çargıdan almaya değmez. Hem bir ev kadınının kilerinde birkaç türlü likör bu- lunmalıdır, elinizle yapıp —mi- safirlerinize sunduğunuz li - körler ne kadar makbule ge- ger... Büyükçe bir kavanoza 1 ki- l0 vişne, yarım kilo toz şeker, 1 kilo Konyak, karanfil ve tar- kabukları - koyup, — ağzını iyice kapayınız. Bir ay güneş- te bıraktıktan sonra içeriye a- hp ince bir tülbendden süzdük- ten sonra siseve doldurunuz. Esat Mahmut Karakurt öylesi değil ki!... Herifler, o- turduğunuz kanapenin belirsiz bir ucuna kondurdukları akıl al- maz bir tesisatla, kulağınıza bir arkadaşınız eğilmiş de sanki giz lice bir şeyler anlatıyormuş gi- bi, gayet tabil ve tatlı bir fısıl- dama vererek, istediklerini söy- lüyorlar. Ve binnetice, bütün tayyare İstasyonundaki yüzlerce yolcuya aynı zamanda ve teker teker hitap ettikleri halde. ölr otomobil motörünün uzaktan geçerken çıkardığı gürültü ka - dar dahi ses duymuvo-sun-z!... Ben size bir şey söyliyeyim mi?... İnsan, Amerikalılar ta- rafından kurulan bu teknik me- deniyeti gördükten ve yaşadık- tan sonra içinde, hayranlıktan daha çok, garip bir rahatsızlık hissetmiye başlıyor!... Biliyor musunuz, o peygam- ber mucizesi gibi, ayağınızın se- sinden yanına yaklastığınızı his- sedip, kendiliğinden açılıveren kapılar, bu işi nasıl yapıyor - muş?... Gözünüzden çıkan bil- mem ne şuar, hususi bir elek - trik tertibatından geçirilerek yine bilmem ne şuaı ile birleşti- rilip bir kontakt vucuda getirdi- yor, ve bu kontakt neticesinde elde edilen enerji de, kapıları a- çıyormuş!... Ehhhh artık bu kadarı da fazla doğrusu (Devamı var) rak düşünebilirsin. — Beraberce Bezip tozduğumuzu — zannedi - yorsan yanılıyorsun. Akşamla- rı eve yorgün — döndüğümüz için doğru dürüst iki kelime bile konuşamadan uyuya kalıyo ruz. Bu yüzden biribirimizi hâ- 1â tanımaya firsat bulamadık dersem bana inan. Ne bir müş- terek zevkimiz ne de arkadaşı- 14 var. Aramızdaki anlaşmaz- hk gün geçtikçe artıyor. Ha- yatımız böyle devam ederse ayrılacağımız muhakkak gi bi. İlerde kimseye muhtaç ol - mamak için işimi terkedemiyo- rum. Evliliğin bana bazı fay- daları dokunmadı değil, hayat- 'ta tecrübe her geyin Üstünde, bu günkü aklım olsaydı, emin ol evlendikten sonra katiyen çalışmazdım.» Bu hal yeni evliler arasında | maaleset çok — görülmektedir. Arkadaşımla kocası — izdivacın hakiki gayesini kaybedip, yan- hş Maksatlara tâbi olmuşlar - dir. Artık onların evliliği — bir birlik olmaktan çıkmış, İki ya- bancıya ayni çatı altında ya- gamıya mecbur kılan sıkıcı bir Sehaub - radyo — Tabrik FU Bayan dermekte Urfa Bayındırlık Ka 02 lira keşif bedelli 5 de 2 öksiltme 24/7/950 günü üRDün toplanacek ekşil İA yayılomlkla, 38 — İstekliler keşif evrakını lirler. 4 — Eksiltmeye girebilmek içi mak Üzere ihale gününden en nz 60 bin liralık bu gibi bir yapı rAz ederek alacakları yeterlik bel; belgesini ve 1950 yılı Ticaret Odası 6 — Postada olacak gecikmele 1 — 18175 lira (on sekiz bin 2 — Eksiltme 28/7/950 cuma diyesi Başkanlık odasında Belediye 3 — İşin geçiti temin isteyenlerin ihale tarihinden en nz bir dilekçe ile Ankara Valiliğine m lerine dair yeterlik belgeleri almal bin liralık işi bir defada bitirip ke ğına dair belge ibraz etmeleri şart 4 — Yukarıda yazılı belge ile 960 senesine ait Ticaret sırlayacakları teklif mektuplarım buz mukabilinde B. Başkanlığına v 5 — Bu işe ait bütün ihale mana Belediyesine ve Ankara Val görülebilir. 6 — Posta ve Telgrafla yapılı gecikmeler kabul edilmez. bağ halini almıştır. Benim do evli kadınların ça- lışmasına taraftar olmadığımı zannetmeyin, ancak, — çalışan kadınlar evlilik hayatında ken- dilerine terettüp eden vazifele- ri de bilmelidirler. — Yukarıki çift pekâlâ mesut olabilirdi, bu yazıda niyetim sizlere kadının çalışmasına rağmen — aaadetini temine yarayacak birkaç pren- sipten bahsetmektir. 1 — Kadın, kocasının rızası | olmadan asla — çalışmamalıdır Bu prensibi medeni kanunumuz | bile kabul etmiştir. | 2 — Kadın evvel emirde ne için çalıştığını bilmelidir. Bu - Tda Üpübüze Ka mayaai | Ş z ALAY | kifayetsizliğinden, — Kimi, lüka | Hamesiyali teşe atdali D çalışır. İçinde meslek aşkı bu - imrnlar Şek'aodn xa e lir B li Wosea bale ee elari ea abaam ada B e Haa D Kadın Müsabakası Fotojenik güzel kadın müsabakamız devam ediyor. Bayanlar re- simlerini 15 Temmuza kadar gönderebilirler. Resimlerinizi gön- Yapı İşleri İlânı siltmeye konulan iş: Hiverek İlçesinde yaptırılacak 94251 ershaneli ilkokul binasıdır. verecekleri teklif mektaplarına koymaları lâzımdır. 6 — Teklif mektupları ihale santinden bir snat alındı karşılığında komisyon başkarlığına verilecektir. Haymana Belediyesinden: Haymana isale suyu işi kapalı zarf usulile eksiltmeye çıkarılmıştır. t miktarı (1864) liradır. Vesikası ile 2490 sayılı kanuna göre h No. 50 Bt e £ Neclâ Selen acele ediniz. Müdürlüğünden snat 11 de Urfa Bayındırlık Mü- ltme komlayonunda kapalı zarf usu- Urfa Bayındırlık Müdürlüğünde gö in isteklilerin tatil günleri hariç ol- Ç gün evvel vilâyete müracaatla i yapmış olduklarına dair belge ib - esile 5962.55 liralık geçici teminat 9 vesikasını komisyon — başkanlığına evveline kadar T kabul edilmez. (8854) n yüz yetmiş beş) lira keşif bedelli günü saat 15,80 da Haymana Bele- e Meclisi huzurunda yapılacaktır. İhaleye girmek üç gün evvel (tatil günleri hariç) nüracaat ederek bu işi yapabilecek- arı ve buna mümasil en az on beş sin ve geçici kabullerini yaptırdı- tır. makbuzu teminat mektubu veya ihale saatinden bir saat evvel mak-| ermeleri ilân olunur. rakı hergün mesai saatlerinde Hay liliği Yüksek Su — Mühendisliğinde lacak müracaatlarda vâki olacak Yazan: Eski bir pehifyan lkizler köylü İlk konuşan Sivaslı Hasan pehlivan oldu: — Vallah kurtuldu kurtka- panından! Olur gey değil - Kurtuldu... Fakat pek bi- tik bir halde, — Biraz açıldı ama, — Evet, açıldı. Yüzü ne ha- le gelmişti, görmedin mi? Hiç kimse Kara Mahmudun kurt - kapanından kurtulamazdı. di anlıyorum ki, İkizler köylü Ahmet, hakikaten büyük pehli- vanmış. Hem de pek büyük bir pehlivan... Gelmiş, gecmiş peh- livanlar arasında böylesi yet miş değildir. Onun yerinde kim olsa daha fazla tahammül ede- Mez, ves ederdi. Aşkolsuri ona.. — Kara Mahmudun kurtka- panını nasıl oldu da sökebildi? — Vallah bunu ben de anla- madım, Kara Mahmudun nasıl bir pehlivan olduğunu bilme - sem, kendi cözdü kurtkapanını diyeceğim ama, Kara Mahmut ölse kendi kendine kurtkapa- nını cözmez. Çok İnsafaız bir pehlivandır. — Kara Mahmut da fena hü- cum ediyor. — Evet, kaçırmış olduğu fır satı yeniden ele geçirmek İsti- yor. Fakat artık İkizler köylü- nün gözü açıldı. Oyuna gelmez. Tam bu sırada Kara Mah - mutrçok sıkı bir çapraz topla- dı ve İkizler köylüyü büyük bir süratle sürmiye başladı. İkizler köylü büyük bir hızla 1001 Çeşit Taksitle mücevherat ve aat mağazası ufak bir TAKSİTLE sizl bir seryet sahibi yapar. Ziyaretinis menfaatiniz icabı- dır. Taşradan sipariş kabul edilir. DİKKATı Meşhur dakik WYWALON Marka kadın ve erkek — kol anatleri gelmiştir. Poşin ve taksit arasında hiç fark yoktur. Adrda: Kapalıçarşı, Kayum - cular Cad. Keseciler — sokak No. 129, Tel: 29172. Seyri efe uzmanı Bayındırlık Bakanlığınca kadan davet edilen seyrüseler uzma- gehrimizde yarifelendirilmiştir. Amerl | ni Gering seyrüseferi düzenlemekle Amerikalı urman dün Ankaradan gehrimize gelmiş ve tetkiklerine bap (9101) Evli kadınlar çalışmalı mıdır ? SUNAN: SEMRA ARSLANLI den mahrum olan çocuklar iyi yetişmedikleri gibi bu eksikli- B1 flerde büyüdükten sonra da hissedenler, 4 — Kadın, çalışmak mecbu- riyetinde ise, evlilik hayatında yazifelerini sekteye uğratmı - yacak bir mesat şekli bulma! dır. Günün mühim kısmını mes lekl mesaisine tahsis zorunda kalan kadının sinirleri bozulur. Yorgunluğun Jntaç ettiği Asap gerginliği ise karı koca arasın- da yersiz ve lüzumsuz müna - kaşalara sebebiyet verir. ö — Evli kadın, hariçteki Balata her yemekte, ev ha - nımlarının özene bezene hazırla dıkları bir çrez olmalıdır. Böyle likle hem sofranın letafeti hem de ev halkının iştahı artar: DOMATES SALATASİ: Dört tane iri, sert ve kırmızı domatesi bir iki saniye kaynar suya atıp kabuklarını soyunuz Dilim dilim kesip çekirdeklerini çıkararak çukurca bir. tabağa yayınız. Üstüne iki Üç tane taze yeşil biber doğrayınız. Ayrı bir kâsenin içinde mikda m kâfi tuzu, azıcık suda eriti- Yaz Salataları mesaisi icabı, iştirak zorunda kaldığı toplantılara, davetlere mümkün mertebe kocası ile bir likte gitmeyi tercih etmelidir. 6 — Kadın çalışmasıyla aile efradını daha mesut ettiği kı naatindeyse işine devam etme- H, aksi takdirde vazifesini der- hal terketmelidir. Zira alle aaadeti — tehlikeye girdikten sonra, elde — edilen munzam refahin kiymeti kal - maz. Evde idaresini bilen mü; fik bir anne, muhakkak Ki, et- rafındakileri daha çok —mesut eder. niz. Bunun Üstüne ufacık — bir soğan rendeleyiniz, bir demet taze nane, dereotu ve maydano- Zu ince ince kıyınız. Bir kahve fincanı koruk suyu, bir kahve fincanı domates suyu ve yine bir kahve fincanı zeytinyağı ek iyice karıştırını: lezzetli mahlülü tabaktaki do mateslerin Üzerine dökünüz Sofraya getirmeden önce ha fifçe soğutunuz, suyu ile bera ber seve seve yenen pek lezzet li bir salata olur sevgili okuyu- cularım. 18 TEMMZD 1950 Tefrika No, bir de kılçık almışltı ama, yetiştiremedi arka arkaya gidiyord! Sivaslı bunu görüne — Eyvah! di üştu. Ah met pehlivan fena düştü capı za! — Merak etme! Korkulacak bir gey yok? — Amma da yaptın usta! Korkulacak şey olmaz olur mu? Gidiyor Bursalı... Yaz, oldu. Kurtkapanından kurt duktan sonra çaprazla gitm, talihsizlik Tusu Fakat ihtiyar cazgırın zünden hakikat kaçmamıştı — Hayır, merak etme! İl ler köylü bile bile hasmına ça raz gösterdi. İşte bak... Gör - dün mü? İki adam birden heyecar sarsıldılar. Kara Mahmut ga, İkizler köylüyü on mi adım k sürdükten Tra, tam cengel vetiştireceği sı- rada Bursalı birdenbire bulun- duğu yere çöküvermiş ve ken- disine carpan Kara Mahmut da müvazenesini kavbederek Üzo- rinden uçmuştu. İkizler köylü bir de kılçık atmıştı ama, ye - tiştirememişti. Fakat hasmı yere yüzü koyun düşer düşmez hemen yetişip arkasından sar- mayı da vurmuştu. Tabil bütün bunlar birkac za niye içinde olup bitmişti. Pa kat Sivaslı Hasan ter içinde kalmıştı: — Aferin Ahmet pehlivan! diye söylendi. Bağırmamak, ar- kadaşının bu fevkalâde oyunu- nu alkıslamamak için kendini zor tutuyordu. İhtiyar cazgırın da yüzü gü- lüyordu artık: — Çok güzel! Kara Mahmu- dun yine talli varmış, yoksa kılcıkla - gidiyordu. yir- Şimdi de gayri sarmadan kurtulamaz. İkizler köylünün kolları, omnuz ları ve ensesi yorgun bile olsa bacakları çelik gibidir. Onlar böyle keyifli keyifü konusurlarken Sultan Mahmu- dun da bu hale fena halde ca- ni sıkılmıştı. Kara Mahmuda ne olmuştu böyle? Tam da gü- Teşi kazanacağı sırada nedi hasmını bırakmış, sonra da ©- nun oyununa düşerek alta düş- müştü. Şimdi güreş pek durgun bir hal almıştı. Kara Mahmut zamanlar kçrtulmak için “B2 kaç hamle Şapmış, fakatem vaffak olamayınca hhreketsiz kalmıştı. İkizler köylü 1 ı Mahmudun bacaklarını sar sarmalamıs. Hünkâr on beş dakika, v dakika, yarım saat sar Ondan sonra sabrı tüken Topuz Mustafayı vine c: — Ne olacak böyle? Bu ne biçim ? Git söyle de ©- yun gi — Emredersiniz sultanım. Ancak demin Bursalı Ahmet pehlivan kulunuz kurtkapan da iken karışmamış, bir yapmamıştık. Kara Mahmut bulunuz da onu İstediği gibi ra hat rahat ezmişti. (Devamı var) Emprime ketenden yapıl « mış olan bu esvap çok orijinal ve güzeldir. Üst lâpası yuvar- lak gelen bir Amerikan yaka- S var. Kolları kıs, Japoni dir. İki pa: iliginde kendiliğinden ke fiyonkla önde Etek verev hafif kloştur. Üzerin ük bir yarlak büyül Bunlar lak ge lar vardı! Ayni beya: yapılmış bir görülaüğü gibi b Beçirilmişttr ee v

Bu sayıdan diğer sayfalar: