22 Temmuz 1950 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 1

22 Temmuz 1950 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMARTESİ 22 TEMMUZ 1950 Başbakanın dün yaptığı konuşma Sahti, Safa Kılıçlıoğlu İdarer Nurucemaniye No, 1T Tel adresli Yeni Sabaha İSTANBUL Teletonı 20705 - 25188 12 nel yıl, No, 4168 “Amerikan askeri yardımı asıl hedefe tevcih edilmemiştir. Ordumuzu takviyeye mecburuz,, Anti u Demokratik | Kanunlar., 4 HH irade İle - İktidara ge- Mlm yeni hükümetin, baş- fta gelen vazifelerinden | biri de, sabık devrin Üstüste yığdığı ve demokrasi mefhumu İle telifi kabil olmıyan kanunla- rı bertaraf etmektir. Fakat bu iş sanıldığı kadar kolay olmiya- caktır. Yunan mitolojisinde nigias) m ahırlarını temizlemek diye bir efsane vardır. Bu ahır- lar o kadar müzahrefat ile dol- muştur ki onları hiç kimse te- ememiş ve nihayet meş- hur kahraman (Herkül) e baş vurulmuş o da bir nehrin yata- ğını değiştirerek ahırların içine sokmak suretile ancak bu işin ühdesinden — gelebilmiş... — İşte Demokrat Parti de böylece ef- sanevi kahraman (Herkül) ün yaptığını başararak, ancak Halk Partisinin yıllar ve yıllardır yı; çer çöpü - temizliyebilecek- Başbakan imizde bulanan Başbakan Ad| an Menderes, Devlet Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Samed Ağa - dün Vilâyette gazetecilerle görüşürken.. rimize gelen İçişleri Bakanı Rük -| Valinin /de iştirâkile mühim neddin —Nasuhioğlu, dün öğleden Donanmanın yeni yapacağı manevra 31 dalet Bakanının haber ver- | bi bir komisyon antide- mokratik mevzuatı arama ve ile meşgul bulunmakta- Erusu bu komisyon âza- sının haline gıpta etmek elden gelmiyor. Başlı başına ve adile sanile antidemokratik olan ka- nunlar bir tarafa bırakılsın çün- kü onları bulmak ve keşfetmek kolaydır. Fakat bir çok kanun- larımızın çeşitli kısımlarında an- tidemokratik hükümler serpişti- rilmiştir. Bunları bulup ortaya atmak bile, başlı başına bir hü- | nerdir... Şimdiki halde tezgâhta bulu- nan Cürmümeşhut ve Milli Ko- runma kanunlarıdır. Milli Ko- runma kanununun bir sınıf hal- kı, diğer sınıf lehine baskı altın- da tuttuğu muhakkaktır. Kira- cıları himayeye matuf hüküm- lerle mal sahipleri zor bir mev- kle düşürülmüştür. Mesken 0| rak kullanılan gayrimenkullerde | şu veya bu şekilde kayıtların bu lunması belki lâzımdır ama bu tahditler de çok makul bir had- de indirilmelidir. Fakat ticaret- hane, mağzaza, dükkân ve yazı- hane hususlarında takyitler koy | mak lüzumsuz yere müstecirle- ri himaye eylemektir. Binaena- leyh meskenler için akla yakım ve gayrimenkulü harabiden ko- rumağa yetecek zamları kabul eylemeli ve diğer sahalarda fan- liyeti tamamile serbest — bırak- malıdı Cürmümeşhut kanunile, fert- lerin hürriyeti, esaslı bir tahdi de maruz kalmış idi. Bu gibi fev kalâde salâhiyetlerin demokra- Temmuzda rikan Deniz Filosu da Akdeniz Kuvvetleri e beraber limanım gelecek, bir hafta kalacak (Yazısı 5 Incide) Cumhurbaşkanı C Bayar dün - gece * Modada... A tik telâkkilere uygun olduğu F ST —h T çok şüphelidir. Fakat bir nokt: K V v | üzerinde şimdiden durmak ve | Ka ee ” RKorede komün st rinde olur. Demokrasinin yer- | r 0 l leşmesi demek fertlerin ve hal- .l l d d kın kanun hüküm ve icaplarına | vi e e Merleyişi durdü yıtsız olması demek - değildir, —. — | AA nda | Amerikada yeniden silâh altına alınan kuvvetler | (Devamı Sa. 6, Sü. & da) Koreyi süratle takviye edecek | ğ Ü AL K . y - ——— | Londra, 21 (Radyo) — Amerika- İ senillerğeki miloşekki birlikler Amerika'ı Kadın Bınbaşı Korede komünist kuvvetlerini - bu (Devamı Sa. 5, sü. 4 de) / Kasımpaşada kardeşini — | .. s | | öldüren adam | | — | Abdüsselâm Er Berber Mus- | tafa, Hasanı tahanca ile öldürdü Kasımpaşada Camilkebir — mahal lesinde Güllü sokağında öturan — ve terrilikle iştişaf eden Abdüselâm Er adında bir şahıs bir müddetten. Amerikalı kadın binbaşı arkadaşımızla görüşürken )»ım araları açık bulunan — kardeşi (Yazısı 5 incl sayfadadır.) (Devamı Sa, 5, sü. 6 da)| kamyyonluk olduk! oğlu ve dün sabah Ankaradan şeh| sonra 16 dan 19 a kadar Vilâyette bir (Dovamı Sa, 5, Sü. 7 de)| İ Sarhoşlar kamyonlarla toplatılacak — G süver a fi e : 'balosu | »: Cumhurbaşkanı (Yalovadan * ğ Ş geldi, gece Moda klübü $ $ balosunda hazır butundu $ — Bir müddettir Yalovada İstirahat etmekte olan Cumhur Baş lâl Bayar, dün akşam Acar rile Yalovadan Modaya gelmiştir n kala Modada Cumhur Başka balık bar halk kütler ve Ticoret Bakanı Zühtü V Miltetvekilleri, İstanbul hur Baçkanı geç vakte kadar orada kalmıştr. (Devamı Sa. 5, Sü. 6 da) | Rusyanın Amerikaya harp ilânı |Politbüro, Amerika ile 1956 senesinden evvel savaşmağı | kararlaştırmış v Düp yayınlanan ington, 21 (ALA.) — Reuter): «Behind. Closed Doorss adlı kitabında — Birleşik A merika eski bahriye istihbarat büro- #a başkan yardımcısı Amiral El Zacharina, Sovyet Bölitbürosunda ile 1 sü. 1 de) çen yıl Birleşik. Amerika (Devamı Sa. 5. | Atletler | Avrupaya gidiyorlar Turhan Göker atle şılaşmalarını Yeni Sabaha | bildirecek Turhan Göker (Yazısı 5 incl sayfadadır) zetelerden — 5a — Lâf değil beğim, modern hayat yasıyoruz. Müdürü ve Kadı- Kaymakamı karı leden doğru ki Riza Spu 'ne gitmiş ve akşam yemeğini ora- | | da yemiştir. Yemeği mütenkip Moda Klühünün verdiği baloya giden Cum | Eskiden küfelik - idik. Yeni Sabah HÜRRİYET VE HAKKIN VILMAZ MÜDAFİİYİZ BSayısı 10 Kurüs Nis, Kan, Monteka Şimdiye kadar Türkiyede hıç yapılmamış harikulâde bir reportajı, Yeni Sabah büyük maddi fedakârlıklarla nefis ve harikulâde cazip bir tarzda yaptırmağa muvaffak mız, kalâde olmuştur. Bu maruf plâj, gazino ve otellerde, bu yaz kimler vardı? Krallar, Prensler, sabık tiller, milyonerler, sinema yıldızları nasıl eğleniyorlar? Fransa, İtalya, Mısır, zm uğruna neler yapmıstır? Cenup Fransada ner avcısı kadınlar — Bir gecede milyoner olup bir - gecede Iflâs edenler — Gençleşmek - Için dö- külen servetler — Meşhur intihar kayası — Çıplak kadınlarla papasların neticesiz mücadelesi... Fevkalâde Yakında Yeni Sabah'ta lo, Sanremo, Kapri adası ve Mısır plâj, gazino, otellerinde bir aydan fazla kalan arkadaşımız Murat Sertoğlu yazıyor bütün dünyaca meşhur Akdeniz plâj, gazino, otel ve eğlence yerlerini gezmi tar. Her türlü hayat safhasını objektif bir görüşle okuyuculara aksettirmek vazif, lunduğunu idrâk eden Yeni Sabahın bu yeni gazetecilik hizmeti ve bi dünyanın maruf Mentekarlo gazinosunda nasıl kumar oynuyorlar? — Milyo- cazip resimlerle süslenen bu emsalsiz röportaj serisini pek yakında Yeni Sabah sütunlarında bulacaksınız. - olmuştur. Arkadaşı- orada yaşamış- le mükellef bu. rısı cidden rakipsiz ve fev- U mtumt af, hapishaneleri ta- mamile böşaltmadı ise de hayli hafifletti. Bu vaziyetten tifade ederek ceza evlerinin w hi için hemen işe başlasak nasıl olur? Zira öyle zannediyorum ki bu islahat yapılmazsa ceza evle- rinin artık bir (Hikmet-i- vücü- dü) kalmaz. Bunda gaye nedir? Nasılsa doğru yoldan — şaşan bir vatandaşı bir müddet hürri- yetinden mahrum ederek yaptı- ı cürmün cezaslle baş başa bi- rakıp onu islah etmek ve ceml- yete faydalı bir uzuv olarak yi- ne cemiyete lade eylemek değil mi? Bunu yapamıyoruz. İstanbul gibi bir şehrin hapls- hanesi anlatılmakla — bitmez bir Alemdir. Orada dahi kanunun hi- mayesi altında olmaları lâzımge- | Tenler ekavinin zatfe galebesi> ka idesi İle yaşıyorlar. Bizim ceza evleri hakkında yazılmış kitap- lar gördüm. Bana dehşet geldi... Okumağa devam edemedim. Bu mes'ele hakkında temas ey TAKVİMDEN BİR YAPRAK Hapish;neler ULUNAY lediğim alâkadar zevat söylenez sözlerin doğruluğunu tasdik etti. ler ve bu şartlar içinde ceza evi- ni düzeltmeğe imkân olmadığını te'kit eylediler. Nasıl olur? Dünyada düzeltilmiyen ne var dır? Her derdin bir devâsı olaa gerektir. «Çıkmadık canda ümit vardır.» dediklerine göre elbette hapishanelerin ıslahı için de bir gare mevcuttur. Bir adam bir cürüm işliyor; onun yaptığı cürümden dolayı mahküm olarak haplshaneye düş mesl ona yeni bir cürme hazır- lanmak için bir sermaye edinmek fırsatını veriyor; eğer yankeslci ise içeride san'atinin ustaları ile tanışıyor ve çıktığı zaman eski noksanlarını — telâfi — xtecek bir meharetle çalışmağa başlıyor. Bir kere de oraya alıştı mi? Artık ceza evinin bir. gediklisi haline geliyı Ya hapishanedeki cinayetlere ne diyelim? — Bazen gazetelerde görüyoruz: — Falan koğu (Oovamı Sa:3 sü 5)

Bu sayıdan diğer sayfalar: