18 Ağustos 1950 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

18 Ağustos 1950 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

&ı ni, zat burt işler susl; Yınd; tirer rikat leri duva dini oldu. Fa kadı kem sane miye türlü hazır bir r ne g Bi ve çi diye Bu liyen koyu lerini bıçak dakik leniyi re, ti size i sizin tabak yerleş erin âtıdır. u da arafı Bir lan, 1 çına « iar F le kar le va: ulara nen e uyorl ocuk çi boj uğu enç * uydu. eyeci anın ürere inden adar up bi abanı vinin. ıtla 1 mer ollar anın ) kad lan İt erabi apısı d evcel nasın Ben lmak P aç danın ay, V Ren anda arı b Harle Bu ına | Üka : nektı Gözlerini, ölü gözleri ile değiştirerek güzel olmağa çalışan tali'siz kadınlar YAZAN: -&- Amerikalılar Novyorkta (Man hattan) denilen yerde bir göz haştanesi, ve bir de göz banka sı vücuda getirmişler, Muazzam bir mücsaesel... Be ni oraya, Nevyorkta' göz cerra- hisi Üzerinde İhtisas yapmakta olan genç ve güzide doktorları mızdan Talât Algun götürdü. Müthiş bir hastane! Asan- sörler durmadan işliyor ve yüz lerce kişi duşmadan girip çıkı- yor kapılarından!... Bütün ko- ridorlar, odalar ve ameliyatha neler ağzına kadar dolu!.. Bu muazzam hastane, ve bu muazzam hastaneyi yaşatmak için tesls edilmiş olan o kos ko- caman banka, ne için kurulmuş biliyor musunuz?... Herhangi bir illet ve Arızadan dolayı, ya- vaş yavaş artık önünü göremi- yecek kadar, gözlerindekl ışığı kaybeden talisiz Amerikalıların, hakikt gözlerini çıkarıp, yerine ölü gözleri takmak, ve bu su- retle beşeriyeti korkunç bir felâ ketten tahlis etmek İçin!... Bu ameliyatın bir ismi var İngilizce ama, şimdi unuttum. Yalnız ameliyatın muvaffak 0- labilmesi için tek şart, hastanın henliz görme kabiliyetini tama- miyle kaybetmemiş olmasıdır!... Eğer hasta, Amalığa kadar git- mişse, yapılacak iş yoktur. Fa- kat bir parça görüyorsa, mu - vaffakiyet yüzde seksendir!... Yapıları ameliyatın, bizlm an- hyacağımız şekilde basitçe ifa- desi şu: Hastanın gözünde le- keli, yani rüyete mani kısım çı karılıyor, yerine ölü gözünden seffaf bir parça ekleniyor. İşta- bunun için de — ölülerin bir (domitlon) yânl öldükten sonra gözlerinin kullanılması - 'na müsaade vermeleri lâzımdır. Böyle domitlon yapan, yâni gözlerini bağışlayan adam ölür ölmez, hemen belediye hekimi gelip, ölünün henüz hayatiye - tini kaybetmemiş gözlerini çı - karıyor, Bozlu bir kabın içine koyuyor, Ve derhal tayyare ile Nevyorka gönderiyor. Buzda ve hususf maddeler içinde nakledilen bu ölü gözle- ri, üç gün müddetle kullanılabi! mek kabiliyetini muhafaza et - mektedir. İşte yataklarında, kendilerine dünyayı görmek sandetini vere- cek, yık, nur, heyecan dağıta - cak ölülerin, henlz yaşama - mitleri kaybolmamış bu ihtiras- h gözleri, hastanenin mütehas- sıs operatörleri tarafından, o talisiz-insanların görmiyen göz- ZEKİ CAN Esat Mahmut Arkadaşımız Esat Mahmut Karakurt Vaşingtonda, Amerikan misleri ile beraber!.. Herine aşılanıyor ve bu suüretleğikada bir hayli alıp yürümüş!... | gözlerinizin donuk taraflarını a- onlara yeniden hayata kavuş - mak imkânları sağlanıyor! Ne garip, ne ihtiras dolu bir Alem şu dünya değil mi?... Ya- şamak için, ölünün — gözündeki son ışık damlasını dahi gasbet mekten gçekinmiyoruz!. Maamafih bu ameliyatlar, son zamanlarda (estetik) saha- da da tatbik edilmiye başlan - miş!,.. Mümkün olduğu kadar güzel görünmek arzu ve ihtira- sını taşıyan hazı zengin kadın- lar, gözlerindeki beyaz - kısmın daha parlak, ve daha canlı-bir manzara arzedebilmesi için, ö lüm halinde bulunan genç, ve bilhassa gözleri güzel kadınlar la, parası vârislerine verilmek Üzere mukaveleler yapıyor, göz- lerini satın alıyorlarmı; İşin hukuk! ciheti İşte böyle- ©e tamamlanınca, mesele hasta nın ölmesine kalıyor... Nihayet hasta bir gün ölür ölmez, onun henliz feri sönmiyen genç gözle- rini hemen çıkarıyorlar, ihtiyar ve çirkin bir göze takıyorlar, ve bu suretle, talisiz bir ölünün hâ tırasını, densiz. bir. yaşayanın ihtiraslarına Âlet ediyorlar!... Bana anlattıklarına göre bu nevi ameliyatlar şimdi, Ameri- ÇİL ILACI Çil, leke ve sivilceleri tedavi ve izale eder. Gözlerinin çirkinliğinden, do - nukluğundan muztarip bulunan birçok kadınlar, hastanelere gi- rerek, gözlerine parlak bir renk Rüzel bir manzara temin edip, şen ve şatır çıkıyorlarmış!... Bence, yeni dünyanın bu garip ruhlu kadınları, beyhude zah - met çeklyorlar!... Çünkü Insan- lar, sahip oldukları ” uzuvların görünüşü ve gösterişi ile değil ancak kullanılışı ve idare edilişi ile güzel olurlar!... Tanrı aize, yıldızlar gibi par- layan, mehtap renkli — gözler vermiş!... Neye yarar, eğer siz © gözleri Idare etmesini bilme- yİp İnsanın yüzüne, çayıra uzan Miş koyun gibi bakarsanız! Kalın, şeffaf, pembe dudak- larınız varmış!... Fakat bu pem be, şeffaf dudaklar, bir timsah ağzı gibi açıldıktan, yanakları- nızın ortasındaki harika gam: ler, mahalle çocuklarının ki rak oynadığı çukurlar gibi kul lanıldıktan sonra, ne — faydası var, Allahın size ihsan ettiği o güzelliğin!... Ve ben ne yapa- yım o şeffaf dudakları, o parlak gözleri, Ve ©o yanaklarınızdaki harika çukurları!.. Amerikan doktorları, belki Devlet Demiryolları İlânları hp, yerine daha parlak bir par- ça koyabilirler. Eskimiş, pörsü- müş bir deriyi çıkarıp, oraya bir yenisini takarlar, Fakat ru- hunuzu söküp, yerine bir ruh takamazlar ki!.. İnsanı çirkinleştiren, ne ihti- yarlıktır, ne de çirkin yaratıl - dığını zannetmektir! İnsanı ihtiyar ve genç, çirkin ve güzel yapan; zekâsı, ze gfeti, inceliği ve bilhassa el, göz, dudak gibi, | karşısındaki ile, lisana ihtiyacı olmadan konuşabilecek kudrete sahip uzuvların, nasıl kullanıla- cağının bilinmesi ve öğrenilme- sidir! Güzel kadın, ince ve zeki olan kadındır!... Zel 1 ve zerafeti, ölü gözünden ışık çalıp, baca - Zınızın taze kalan etinden, ya- nağınızın sarkan ucuna bir par- | ca eklemekle, temin edebileceği- | nizİ zannediyorsanız, acırım. si- | ze! | | e doktorlara avuç dolusu pa ra verin, ne de bir hastahane o- dasında yatıp, günlerce hayatı- nızı istiraba sevkedin! | Sadece biraz zarif ve zeki bir kadın olun, güzel bir kadın ola- bilirsiniz!... (Davamı var) — | | İstanbul Levazım Amirliğinden lî Ersincan ağır bakım tamirhanesi için 6 adet Barakapın — Blokaj ve Grobeton işi kapalı zarfla ihalesi 26/8/950 günü saat. 11 de Erzin | can As, Ba. Al, Ko, da yapılacaktır. Keşif bedeli 67027,92 lira olup teminatı 6079 liradır. Bu işe gireceklerin Mimar ve Mübendis olma- dıkları taktirde işin sonuna kadar salâhiyetli Mimar veya Mühendir bulunduracaklarına dair taahhüt edecekler ve 30,000 Jiralık iş yap » tıklarına dair belgelerini ibraz ile veterlik belgesi almaları. Taliplarin kanun! yesikalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir anat evve “ae kadar komisyona vermeleri. Ersincan ağır bakım tamir Fab, Erat pavyonu İnşanti kapalı serfle ihalesi 25/8/950 günü #nat 15 de Ersincan As. Ba. Al. Ko. da yapılacaktır, Keşif bedeli 220505,64 lira olup teminatı 12575,30 lira. dır, Bu işe Bireceklerin Mühendis veya Mimar olmadıkları taktir. de İşin sonuna kadar bir Mübendis yesa Mımarın iş başında bulu. nacağını taahhüt etmeleri ve ihaleden 8 gün evvel 50.000 - Jiralık iş yaptıklarına dair vesikalarını ibra ile yeterlik belgesi almaları, 'Ta liplerin kanuni vesikalarile teklif mektuplarını ihalç saatinden bir sa- at gvreline kadar Ko. vermeleri, Erzincan Ordonat tamirhançai alanında yapılacak taş parke kap- lanması işi kapalı zarfla ihlesi 25/8/950 günü saat 11 de Erzincan Ba, Al, Ko, da yapılacaktır, Keşif bedeli 69534,71 lira olup te- minatı 4465 liretlir. Bu işe gireceklerin 20,000 liralık İş yaptıklarına dalr vesikalarını ibraz İle yeterlik belgesi almaları. Taliplerin kanu: nf yesikalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komişyona vermeleri, Her üç işin de şartnamesi Ko.da görülür, (8387 - 3389 . 10496) Kapalı zarfla 100,000 metre hâkıI yazlık er elbiselik kumaş sa- tan alınacaktır. İhalesi 28.8.950 günü aaat 16 da Ankara M. 8. B. & No. lu Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. Tutarı 155,000 lira olup temi- 'natı 9000 liradır. 50,000 metre olmak Üzere ayrı ayrı İsteklilere yerilir, Evsaf, numune ve şartnamesi öğleden evvel İst, Lv, A, de görülür ve şartnamesi 775 kuruşa Ko, da atılır. Taliplerin kanu - nunt vesikalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evve- line kadar komisyona vermeleri. (3498 - 10845) Kastamonu seferi gereç depo bi nalarında yaptırılacak olan 2435180 lira 3643,77 lira ceman 27994,97 lira keşif bedelli onarım kapalı zarfla 2/9/950 günü eat 12 de Kastamonu Ar. Şubesinde müteşekkil Sa, Al. Ko. da ihalesi yapılacaktır. Temin atı 2099,62 (iradır. Keşif ve şartna mesi öğleden evvel İst. Lv. A. de görülür, Taliplerin bu gibi İş yap tıklarına dair vesikalarını ihaleden 3 gün evveline kadar komlsyona İlâç Alınacak Devlet Demiryolları Haydar paşa Satınalma Komisyonundan 1 — İsim ve miktarları eksiltme şartnamesinde yazılı 122 kalemden ibaret ilâç (Prodüvi Şimik) kapalı zarf uşulile satın alınacaktır. hendisi ye imtihanla 230 liraya kodar süryeyan alınacaktır. a) 788 sayılı memurin kanununun 4. maddesindeki olup devlete karşı mecbur! hizmeti bulunmayacaktır. b) Yaşları 45 den fazla olmayavaktır. €) Eenebi okullardan mezun olan Y, Mübendis, Fen Memuru ve teknisyenlerin ruhaatnameleri Bayındırlık veya Milli Eğitim Bakanlığınca taatikli olacaktır, 9 — Müracaat gekli: Yukarıda yazılı hallerden idaremiz tensip edeceği şubedekl memu- riyete talip olduğuna dair dilekçesi, Dilekçeye ekli olarak 3 İkamet tezkeresi, Hüsnühal kâğıdı. Sıhhat raporu, Noterdon tastikli nüfus tenke renl, şartları haiz | Mühendis Bakanlığı | Üzerinde müracant edenin adresi yazılı 15 kuruşluk pul yapıştı. rilmiş açık baş bir sarf. Noterlikten tastikli diplama veya ruhsatnama örneği 8 — Diğer şartlar Müracaatlara eldeki belgelere göre Üücret taktiri ve seçimi Kara Kuvvetleri Komutanlığına aitti 4 — Mürarnat yeri ve tarih ibraz. ile Teliplerin kanuni vesikalarile teklif mektup larını ihale #aatinden bir snat evve line kadar komleyona vermeleri, (3665 - 11320) Tkinci maddedeki dilekçeve ve Kuna bağı Taş. Gr, Bik, liğina biaaat — veya posi 9 parça Felgeleri K, K, ile göndermeleri ilân olunur. 2 — Muhammen bedeli 89032 Jira 30 kuruş olup muvakkat teminatı | 5701 lira 62 kuruştur. Jtir. Orada senin gibi bir adamın 3 — Şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. Dedi. Memi Rels sevindi: —— 4 — Eksiltine 4/Hylâl/1950 Pasartesi günü snat 11 de Haydarpaşa - Sağ ol, paşam! Canla başla Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satınalma Komisyonunda ya- | hizmet ederim. pılacaktır. Mustafa Paşa yeşil atlas kaplı Teklif mektuplarının o gün aat 10 a kadar makbus müka- |samur kürkünün önünü düzeltti; | bilinde komisyona — verilmesi veyahut muayyen olan saatten ev» | Uzun kavuğun daha heybetli gös- vel ele geçecek tarada indeli tanhhütlü olarak posta ile gönde. | terdiği yüzü vakur bir hal aldı; rilmi (11084) tane tane konuştu —— — — - — Memi, oğlüm! Venedikli kal- * İ leştir; ona nefes aldırmamalı. Pa- M. S, B. Kara Kuvvetleri 77 Vei Gömmümclni ara: | Komutanlığından: sında harb yoktur, bize dost görü, nürler ama sakın İnanma!.. Fir- 1 — Kara kuvvetleri İnşaat grubu ihtiyacı için şimdilik 960 mali | SAt bulsalar bizi bir kaşık suda yili Syuyum kaddür istihdam edilmek Üzere azar! 760 liraya kadar aylık | POStrlar. ü ücretle diplomalı veya ruhsatnameli yüksek mühendis vesa inmat mü | , Mora'nın bati, Kıydarı | Malta şövalyelerinin - İspanyol — korsan Mahalli savcılıkdan mahkümiyeti olmadığına dafr belge, İmozt... Şimdiye kadar çalıştığı yerlerden bonservisleri örneği. | Kendisini tahkile için ki'daira veya mülcssene. leml. | | D A ee DA Bayan Necdet Aran Okuyucularımı Fotojenik güzel kadın müşabakasıı tir. Şimdiye kadar gelmiş olan kadar tamamlıyacağımızı Ümit 6d toplanarak neşredilen resimleri tet cektir. Gazetemize gelen resimlerd yan okuyucularımız bizden resimli yük füri toplanıp kararını ilân ett larımız. resimlerini geri — alabilir —80 — Dedi. Kâtip okudu. | Mustafa Paşanın küçük ve ze- | Ki gözlerinde büyük bir sevinç parladı; kırkık ve hafif ak düş - Üş olan sakalını sıvazlıyarak dü- şündü; birkaç dakika öylece kal- dı. Sonra meşhür deniz kurduna | bakarak: — Sana İnebahtı'yı veriyorum. Oraya başka birini tâyin etmiş - tim, fakat ondan vaz geçtim, Gü- zel yerdir; Venedik yolu Üzerinde- Harının, Sicilyalıların da aylandık: ları yerlerdir. Venedikliler kendi - leri bir gey yapamadıkları zaman onları kışkırtırlar; döst görünüp | düşmanlık edetler. Bu taraflar sa- Na emanet... Göreyim seni! — Paşam, evvel Allah hakların: dan gelirim — Hemen İnebahtıya git, fer - man gimdi yazılır... Orada — bir takım gemiler varmış, işe yara ; yanlarını donat; yaramıyanları ne istersen yap.. . İhtiyacın - olursa bana bildir.. , Senin gibi bir yiğit- ten padişahımız hiçbir gey esirge- Lala Mustafa Paşa, Meml Re- isin gemilerini teftiş etti; onlar- daki intizama, donatılmasına, hele leventlere hayran oldu; aonra san- cak beyliği farmanını Memi Reise | verdi;; bir de güzel ziyafet çekti; Fuğurladı. Memi Relsin — filosu Ilmandan | çıktı, kıyıdan küzeye yollandı; bi: (8512 — 10858) KOT VÜRELELERİ birinci Jüri heyeti tarafından müsabaka harici edilmiştir. Bazı ba- Bü- ikten sonra, arzu eden okuyucu- |adeti parlıyordu; No. 85 DA LAİ FM Bayan Zehra Özkan zın dikkatine a resim gönderme müddeti bitmiş mlerin neşrini - Ağustos Sonuna diyoruz. Mütenkiben — büyük Jüri | kik edecek ve neticeyi ilân ede- | den bir kısmı, İlk tetkiki yapmış lerinin iadesini istemektedir. Paşq, Memi Reise bakarak: İnebahtı'yı veriyorum.,, dedi Mustafa paşanın — küçük ve zeki gözlerinde büyük bir sevinç parladı yarımadası arasındaki dar boğaz- dan geçiyorlardı. Bütün korsan - lar gemilerin iskele küpeştelerine dayanmışlar; Burak adasını sey- rediyorlar; elli sene evvelki bir hatırayı anıyorlardı. 1499 ağustosunda meşhur. Türk denizcisi Burak Rels burada tek başına büyük bir Venedik donan- masiyle karşılaşmış, iki büyük düş | man gemisini batırmış; Üç gemi tarafından rampa edilerek kuşa - tılmıştı. Deniz Üzerinde korkunç bir kılıç muharebesi oluyordu. Bu rak Rels Üçüncü düşman — gemi- sini batırmış, fakat arkadaşlarının vurulup düştüklerini ve — gittikçe azaldıklarını görmüştü. Bunun Ü- zerine okların uçlarına neftli pı çavralar — bağlattı, — tutuşturdu, düşman gemilerinin — yelkenlerine attırdı. Venedik gemileri ateş al- di;; aZ zamanda alevler her tara- fi kapladı. Bu sırada Burak Reis halatları koparmağa, kancaları sökmiye çalıştı, fakat mümkün ol madı; kendi gemisi de tutuştu, ba- rut deposu patladı ve Üç gemi bir- den havaya udtu, sonra sulara gö- müldü, Burak Rels ölenler arasın- daydı. Memi Rels kıç kasara Üzerinde hürmetle durdu; sonra ellerini göğ sü hizasına kaldırarak avuçlarını göğe açtı, leventler de onun gibi yaptılar. Burak Relsin ve onunla beraber şehit olanların ruhlarına birer fatiha okudular. Memi Rels ertesi gün Patras körfezine girdi; Raba burnundan doğuya ilerledi, Burada körfez ge- nişliyor, sonra çok — daralıyordu. İK tarafında iki kale bulunan bo- ğazdan geçti; şimdi Korent kör - fezinde bulunuyordu ve - soldaki koyun bir tarafında İnebahtı kale- si yükseliyordu. Bu kale koni şeklinde bir. tepe üzerindeydi; etrafında evler var- dı ve onlar da sağlam duvarlarla ve külelerle çevrilmişti. Memi Relsş gerek kaleyi gerek limanı çok beğendi; oraya yer - leşti. Üç ay sonra Fatma ona bir ço- cuğu olacağını müjdelerken genç kadının gözlerinde analığın İlk sa yanaklarından öptü. Güzel bir evde oturuyorlar, me- raz sonra Burak adasiyle - Mora sut yaşıyorlardı. Memi Rels onu | Ahmet pehlivanı gamimi *o- larak seven ve takdir eden To- puz Mustafa güreşin bu guret le sona ereceğinden memnun bile kalmışti. Hiç olmazsa İ kizler köylü ezilmeden, harap olmadan mağlüp olup sahadan çekilecekti, Herhalde bu şekil do yeniliş, saatlerce arka arka iki devle boğuşmaktan daha iyi idi, Beş dakika, on dakika, on beş dakika gecti, pehlivanlar biribirlerine âdeta yapışmış gi bi hareket atmakta devam ediyorlardı. O zaman Sultan Mahmut şüpheye düştü. İkizler köylü hiç hareket etmediğine göre bayılmış da olabilirdi. To- puz Mustafayı çağırdı Mustafa! Dedi. İkizler köylü hiç kımıldamıyor. Sakın bayılış filân olmasın ? Topuz Mustafa da doğrusu- nu söylemek lâzım gelirse aynı şüphede bulunuyordu:. — Vallahi bilmem sultanım! diye cevap verdi. Hiç hareket etmediğine göre belki de ba - “— Sana Genç kadın bu evi gayet güzel döşemişti; her taraf — tertemizdi. Memi Relz bütün kışı llmanda- Ki gemilerin donanımını tamamla- makla geçirdi; bunların sayısı se- kizi bulmuştu; işe yaramıyanları bozdurmuş, diğerlerinin tamamlan masında kullanmıştı. Onun göhre- İfini duyanlar geliyorlar, gönüllü yazılıyorlardı. Memi Rels gerek Topuz Mustafa Ikizler köylüyü görünce âdeta korkmuştu tayfaların ve gerek silâhşörlerin genç, gürbüz, çevik, kuvvetli ol- malarına dikkat ediyor, her*gün saatlerce talim ettiriyor; kılıç kul lanmayı, ok atmayı, — topçuluğu iyice öğretiyordu. Bu işlerde eski leventler çok faydalı oluyorlardı. | Memi Reis yorgun zaman karısiyle | akşamları bir halde evine döndüğü yemeği hazır buluyor, karşı karşıya iştahla yiyordu; vinde orta yaşlı bir aşçı ve genç bir hizmetçi vardı. Diğer -sancak beyleri gibi kalabalık bir konak halkı bulundurmuyordu; — sadelik ona huzur sağlıyordu. hS ayı geldiği zaman her kırları dol- | May tarafta çiçekler açtı duran zeytin ve yemiş ağaçları yapraklandı; yamaçlardaki bağ - lar yeşillendi; İnebahtı civarı bir dünya cenneti haline geldi. Gemildt yağlanmış, — levendler tam mânasiyle talim ve - terbiye görerek yetişmiş bulunuyorlardı. Memi Rels, körfezinin ağzındakl dar boğazın iki tarafın- da bulunan kaleleri de tamir et tirmiş, toplarını yenilemişti. | Halk böyle çalışkan, âdil, cesur ve fakirlere yardım eden bir san: cak beyinin idaresinde bulunmak: tan meşuttu. Korent (Oevamı var) |Yeni Neşriyat : Türk Folklor araştırmaları | Her münev ngilnlik Cü sayısı da çıkmıştır. veri ilgilendirecek ciddiyette çıkan bu cularımıza tavsiye ederix | İstanbulda Babillide İkbâl, Köp- rüde Kemâl, Boyoğlunda — Saray Ankarada Berkalp, |— Bu sosyal ilim dergisinin 18 ün- Biyi okuyu / rede imirde Cerrah | tamamlamıştır oğlu kitabevinde ve başlıca bayi - İ lerde bulunur, Sayısı 28 kurüştür. | rülüyor. Git bak söyle de pes yere kendin Emreder Topuz M pehlivanın yanı; Bırak biraz h di, Mollaoğ hemi t kapanını ba Topuz Mus İkizler - lünün yüzünü görünce korktu, Kelimenin t âna Biyle Gözleri yuvalarından fırlam tı, Mollaoğlunun kurtkapanını nasıl bir şey ol u şimdi çok iyi görüyor anlıyordu İkizler köylü, Mollaoğlu kurt kapnını cözer çözmez — başını çevirdi ve Topuz Mustafaya baktı: — Ne var, ne oluyor? Diye sordu, Topuz Mustafı stersen pes et pehlivan! ına Mollaoğlu ezme- sin seni! Geçen gün sen kazan- dın, bugln de güreşi bırak Mol laoğluna! — Yok! Henliz pes etevek hale gelmedim. Pes edecek hale gelsem, pes ederim. — Efendimiz de pes etmeni muvafık görüyorlar, İkizler köylünün birdem te - pesi attı: — Emirle pes etmek olur mu be? Diye homurdandı. Peh Mvanlıkta böyle gey olmaz. İkizler köylünün bu sert ce- vabı Topuz Mustafayı altüst etti, Müthiş bir korkuya kapil- dı. Ya padişah bu sözleri duy- du ise diye tepesi attı, mahvol- duğu gündü İkizler köylünün.. Acela aceler — Peki, peki! Sen bilirsin! diye cevap verdi. Deyam edin güreşel Haydi Mollaoğlu! Al o- yununul Mollaoğlu hiç ses çıkarma - dan kurt kapanını len taktı ve İkizler köylünlün üÜze- rine yeniden bütün kuvveti ve ağırlığı ile abandı. Sultan Mahmut kopuşulanla n duymamıştı. Ne osreyan et- tiğini bilmiyordu, Topuz Mustafa yanına gelir gelmez hemen sordu: — Ne oldu? Neden pes et- medi İkizler köylüt — Biraz daha müsaade et- menizi rica ediyor, Pes edecek hale gelmemiş, Güreşe devam etmek istiyor. — Fakat suratınım halini görmedin mi? — Gördüm sultanım! Fakat pes etmiye yanaşmıyor. Hüakâr kaşlarını çattır — Öyle ise kendi bilir... Mol lsoğlu canını çıkarsın da aklı başına gelsin! Onlar tarı böyle konuşurlar- ken ortadaki güreş birdenbire karıştı. Mollaoğlunun koca vü- cudünün birden havalandığı ve sola doğru kaydığı görüldü. Bundan sonra da İkizler köy - lünün bozulan kurt kapa dan gıyrılarak ayağa fırladığı- ni gördüler. Mollaoğlu, hiç ümit etmediği bir anda kılçığa gelmiş ve ister istemez kurt kapanını çözmek zorunda kal - mışti. Şimdi iki pehlivan yeniden omuz omuza gelmişlerdi. Fa - kat İkizler köylünün yüzü hâlâ mosmordu ve adığı şiddetli so- luklar, tâ hünkârın kulağına geliyordu. Onun bu anf oyunu ve kurt kapanından bu şekilde kurtu - luşu, Sultan Mahmudun da, ya- verinin de, Topuz Mustafanın da Softaoğlunun da, hattâ Mol laoğlunun da akıllarını Adeta başlarından almıştı, Dilsiz gibi kalmışlardı. (Devamı var) Amerikada bir talebemizin başarısı Tatanbulda Hişh Sehool ve Kahi Amerikan Üniversitesini bit ren — Bösri aman — Amerikad: Syrucusa Üniversiteslnde — Gazeteci» lik Pakültesini çok — iyi derece ile Basri Danışman dü Türk bayrağile l T

Bu sayıdan diğer sayfalar: