31 Ocak 1935 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 5

31 Ocak 1935 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bazı oyuncaklarla yapması | kolay, bem de — eğlencelidir. | (ökonomi) savaşında Türk ço- cuklarıda paralarını beş yere harcetmemelidir. Kendiniz ve- ya küçük kardeşleriniz içi çok. türlü oyuncaklar yapabilir- #iniz. Size bu sayımızda bu oyuncaklardan (At) yapmasını öğreleceğiz. Önümüzdeki haf mizde kolay oyuncaklar bula- caksınız. At uyuncağını — yap- mak için - bir parça - ka- yaş, elâstiki karton, bir mat tar ve biraz ince kâğıd ki dir. Kalın ve kıvrılır cinsten kartonu yukarı resimde bir nu- marada gördüğünüz gibi ma- kasla kesiniz. Bundan sonra uzun bir şişe mantarını yine yukarı resimde (2) numara da gördüği bir çakı ile hafifce yırtınız. Bundan sonra ince bir karton alarak bir at St ve boynu çiziniz bu çiz- dizginlerini ve bir kurşun kalemi ile boyay Bu işte bitiktten sonra, evvelce üzerine bir beyaz kâğıtla sarıb zamkla güzelce yapıştırınız. Şimdi atımızın bütün parça- ları tamamdır. Yalnız bir tak- ması kalmıştır. Takma / işinide yine yuk: rada gördüğünüz gibi kartonu kıvırarak birer resim çivisi ile mantarın uçlarına tatturu. nuz. Kâğıttan kestiğiniz at kafasını ise ucunu zamklaya zak mantarın yırtığına - sokü- nuz. Atın arka/ tarafına kuy- ruk yerine biraz yön yaş 'yır. ve mantarın Üzerine ya- pıştirdiğiniz — beyaz — kâğıda bir semer resmi yaparsanız mükemmel bir at sahibi olmuş olursunuz, Bu at karton Üze- rinde ileri geri sallanır. TGTELES NT E T ge | ŞEN SÖZLER — | Ammada abdalınış! Hünim Hündetdeike ; TİrL üümadı a? y YEİğ SA Z A Te apla , aa Fuyor, halâ buz gibi. Hanım bir saatte tunmama- sina hayret ederek. mutfağa gitti. Ze VP egeye meamışsın? — Yakkandmn gi Ni gücrler — SA İRMN sieli pi demediniz Sade tencereyi manı galın üzerine koy. dediniz Bin'de Koğdemi”i Dört santim Coğrafya dersinde Msllim — Karadeniz Mar- daara denizinden böyükmüdür? Talebe — Böyüktür. Muallim — Ne kadar bi Yüktür? İT Çocuk dikkatli dükati ha- vitaya baktı ve ölçiü. Talebe — dört santim! Dört ayakh Mallim sordu? — Oğlum ba bir hayyam dört ayaklı söyle, F A Çocu Cer , | : â_g'ıien yüzüşleri G enseriya. YÜye Nİ İAT RER. Te Si Gtzmebilin. İYÖKLEçERddEr bentinlE eyaNR e se Peye Sryodlr CN (röhdt de Bilmece - 2 Sıçan anne ve baba yün bü- | mecelerle beraber dördünü bir küyorlardı. Bunların işte uğ- | zarf içinde gazetemiz bilmece raşmalarından istifade eden üç | memurluğuna gönderenlere de- tane yavruları anme ve baba- | recelerine göre hediyeler veri- kızdırmak için saklandı- | lecekdi Şimdi zavallı anne ile ba. | Ev velki dört bilmecemiz ba merak ve telâşa düştüler. | — Bundan evvelki 4 bilmeceyi Haydi küçük okuyucular, sıçan | halledenlerin bunları bir zarf anne ile babayı çok —üzmeyi" | içinde bize göndermeleri Biz, onlarin yavrularını bulu. | 17 Kanunusani 1935 tarihl 'nuz. Bü üç yavruyu “bulanlar | nüshamızda ilân ettiğimiz müd- bir kürşüh” kalemi “ile işaret | det bu akşam bitiyor. Bu ak- ederek geçen hafta çıkan bi | şama kadar elimize gelecek ylduğu gibi bu bilme | zarflarla beraber bütün bilme- ceyi de gazeteden kesib sak- | celer tedkik edilecek ve hedi- Jasınlar. yekazananlar önümüzdeki per- Bundan sonra şembe günkü nüshamızın bu cak üçüncü ve dördüncü bil- | sahifesinde ilân olunacakdır. 1 — Kedi kava- | 2 — Tütüb ye- | 3 — Kedi hızla nozun içindeki ba- | mek için kavanoza | kavanoza — düşünce hiğa göz dikt sıçradı. balık. dışarı firlar Korkmazlarmı idi! Nasıl olur Çocuk — Anneciğim Ader — Ben bir ay gündüzleri ile Havva dünyada yapyalnız. | yemek yemeden yaşarım. ı idiler ? — Yalan söylüyorsun. - Bu Annesi — Evet yavrucuğum. | nasıl olur? Çocuk — Peki — anneciğim | — Amma geceleri yemek hırsızlardan korkmazlarını idi? | yiyorum. AAT AA DS |kal S | Şerine pi Hikâye Yap MoirLŞİNE Hü venlere taş HOL Bir 5i peKE0Ti Ka İmbilcile* 33 Çeşit eyun eynamız Bugün size güzel bir oyun * tarif edeceğiz. Bu oyunu öy- — namak için altı kibrit çöpüile bir arkadaş kâfidir, Arkadaşınıza altı tane kib- rit çöpünü verdikten sonra ——— — Bu çöpleri © süretle diz — ki, hepsi bir arada olmak şar- tiyle dört (müselleş) yani (üç köşe) bir de ( murabba ) yani (dört köşe) yap. Fakat bütün şekiller bir arada olsun. Diyiniz. Arkadaşımız birçok Bunun üzerine — siz kibrit- leri yukarı — resimde — gör- düğünüz gibi diziniz. Görüyor. sunuz ya böylelikle dört tane ( üç köşe ) bir tane de ( dört Terbiyesi * müsaâde etmezmiş Zavallı Çocuk iki düşman araı (Pier Bone) sabah kahvaltı- sivı amcazadesinin evinde yaj mış, tüfeği omuzunda (Karsin) köyünden avdet ediyordu. Ga- yet yavaş adımlarla yörüyerek daha henüz doğmuş olan karşıki asfalt setmiş olduğu parlaklığını di gin nazarlarla seyretmekteydi. Mavi semanın borraklığı hu- vada dalgalanan lâvanta çi- çeklerinin kokusu ruhunu bü- yük bir neşeyle dolduruyordu. Fakat biraz ilerde ki yolun dönemecinde belki ezeli düş. manı (Sezar Lui) nin tüfej kendisine - müteveccih — olması Ecdatları zamanında bir tarla satımı meselesinden çıkan kav- gadan dolayı küçüklüten beri birbirlerine sonsuz bir kin bese lemekteydiler. (Pier) ve (Se- zar)ın birgün — karşı” karşıya gelmeleri ve bu karşılaşma den birinin vahşiyane bir şe- kilde öldürülmesile neticelene- bilirdi. Fakat bugün (Pier) o- kadar neşeli idi ki düşmanı ak- ha bile gelmiyor, gayet mür- terihane ilerliyordu. (Pier Bone) ormandaki (Liomona) vadisinde saklanmış olan küçük - köye yaklaştığı vakit bir takım inilti sesleri işitti. İniltinin sıcağın tesirile bay- gınlik geçiren biri tarafında geldiği zannile kulaklarını ka- bartıb olduğu yerde dürdü: Evet, ayni iniltiler devam etmekteydi.Bu sesler her halde yandaki ormandan geliyordu. | liyordu. Genç ve atılgan köylü tarafa doğru koştu. / Tahmininde — yamılma- mışdı. Yüzü morarmış, gözle- 'a yaş akan n üç endört yaşlarında bir çocuk kuru ot- ların üzerine serilmiş bitab bir balde yatmakta iPier) yürekten gelen derin bir şefkatla sordu. — Nenin var küçük, — Ağaca çıkmıştım, daldan dala geçerken çürük bir dala bastım-aşağa düştüm zannedi- yorümki ayağım kırıldı, yürü- yemiyorum ? — Bir kaç kere ayaj kalkmayı tecrübe ettim acıya dayanamıyarak tekrar düştüm. — Bi ada kalmak isteme: 'nerde oturuyorsun ? — Tâ, ilerde köyün ilk evin” del — Annen varmı? — Öldü! — Baban ? — Oda 2 gündenberi mey- danda yok. — Vah, vah, vah, çok ya- zik öyleyse seni evine götür. Kaya “sıfifa Celleri “kirden kapkara olmuş bir. halde gel- mişti. Muallim — Kaya, sınıfa büy- ü ellerle gel seninkiler gibi kara ve olsa idi secn bana ne der- din Talebe — Benmi, hiç bir şey demezdim — efendim. Ter- biyem müsaade etmezdi! Gördünmü ? Beş yaşında bir. çocuk so-. kağın başında nöbet bekliyen bir polisin — yanına sokuldu. Boynunu bükerek. ö — Bay polis babamır kay bettim. Yanında çocüğu ol dığı halde buralarda gezen bir baba gördün mü? Del mekten başka çare yok! (Pier) yaralı yavsucağı kuv- vetli kolları arasina alarak kö- 'ye doğru ilerlemeğe başladı. Biraz sonra köyün <ilk evine vardılar. Eve girdikleri vakit çocuk ayağının — istirabından bayılmıştı. (Bone) nin endişesinden —al- moda- derin çizgiler peydah oldu.: Bu biçare yavracağı bu halde terketmek doğru değildi. Haibuki (Redon: do) köyünde karısı ve küçük kızı (Antonia) kendisini bekle. mezlerdi. (Pier) kararını verdi. Babası - gelinceye kadar yaralının ya- nından kalılar az çok anladıkları için çocuğa elin geldiği kadar yardım etmeğe çalıştı. Genç köylü tenekeden bir boru yaparak çocuğun ba- ağına geçirdi. Ayılması için de suratına birkaç tökat atıb soğuk su serpti. Yaralı yavaş yavaş kendisi» 'ne gelmiş müncisine muhab- betkârane bir tebessümle bas kıyordu ! Fransızcadan çeviren: Ö. &. (Devamı haftaya)

Bu sayıdan diğer sayfalar: