3 Haziran 1935 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6

3 Haziran 1935 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“(almasından vagonlar Binbir felâketten kurtulup Ana- doluya geçtikten sonra., Batuma gelmiştik. Burada vagon içinde pasa- portlarımızın gelmesini bekliyorduk — 159 — I buk. Pa arkerler de linim vaşca- Jarda yattığımızı bildikleri ve öğ- ndikleri için gebire gidip gek üzere kapidan - çıkmamıza de ediyorlardı. ge baklı ol dan. İnmekle, bu teblikeden kur dulunmuş olmuyordu. Billâkie dar ha fena bir. vaziyete düşmüş olu- yerdük. Çolok çocuk ölüyoruz dir ye ağlaşıyor, himi rdu, u: tehlike | bümişti. Batuma gelinciye kadar geçirdiğimiz felâ- | mevcut erzakımızı idare ile sarf büyük ve daha | egi Belaa di Göztel a ledala | Siaem kayer mğane el AREümek at sakla. lerinden ve çoktankeri/ hasretini yeti görmek ve anlamak üzere | Çektiğimiz balıktan ve Erzurum. gardölürenlerin yanına gittim. Bir çet eee lreram Kh tökkelik telskedere | ÖÜnüi a lapen B dlare a ööküyerlir, diğer teralten ter | Y LT Git büşk bala karleklerin yağ - depolarıne vak | Yayak biriştihe ile e.gece yemek akatiyor! . Kendilerine nt oldağunu sere B aL ae Vi elamee z | P K e e tesadüf etmiş. bareket ediyoruz, cevabıai aldım “ve vagona döndüm. Teenin barer | Çiz Bay İerahim Tali di (ej Şeb KKK LAlan gaç ball | eee a l taskin edebildim. him Talii gördüm. Karstan #imizi, Ankaraya gideceği het etti. Vagon halkımızın telâş | yanındaki vagonlarımızda yattı: ye heyecami henüz geçmemiş, «i Birlari yatışmamış iken. trenimiz /gayet büyük bir tünele girdi. Bu | v yuruduna kadar Batumda kalı Hünel © kadar büyüktüki trenimiz, | mak mecburiyetinde olduğumuzu yirmi dakikadan fazla samanda | ve İstanbolda” Ermeni komiteleri çıkabilmişti. O geceyi de | tarafından vurulduğum için Batum- onda / geçirdikten #oora | dada yeni bir. rülkasde maruz ertesi gün akşama doğru Ba- | kalmamak için ne yapmak lüzen tuma gelebildik. geldiğini sorduğumda, Bay İbro- 2.Batam . da Tali, bu hurasu temin etmek Ürenlmiz evvelk Batam ista- | kabil değildir. /yönüna geldi. Yükünün cephane | — Ancak böyle bir bale marur içinde | kalmamımnız için sileninle beraber Tarakılımıyarak limana, Menderek | size şehbenderhancde İki oda tah- İçersine getirildi, orada birakıldı İ sis edeyim, gidinceye kadar bara. Ror Sovyet hükümeti. tarafından | da kalmız diye bana. çok İâtuf. yazonların mühafezasına — yalaız | kârlıkta bulanmuştu, bir aıker konuldu. Fansen her ta- raf kapalı ve hariçten Himan dar biline girmek mumnu olduğundan, | £i nt aaf ir e giremezdi. geldik, birbirimizden / ayrılmayız Eşyalarımız bulunduğumuz va- | Giye bana hücum ettiler. En ziya- genda olduğundan otele gitmek | de urar eden Bay müzllim Fethi- İmkdar yoktu. Biz do kimae var | at refikası Bayan Nadide olmuş. gonlardan çıkın demiyordu. Ban. | t dan daba iyi ve daha rahat bir | — Köşk halkimın serari üzerine nerede bulabilirdik. Her türlü | biz de yine köşktelvagonda) yat- İlirahatimizi temia eöcn parasız | mmağa karar verdik. Ertesi gün blr ötel. Şehir dahilindeki otellere | keyfiyeti Bay İbenhim Talla söy- gitmiş olsak bile parasından sar- | ledim fanazar bu rahatı balmak imkânı | nimin bü yoktu. Bizim vayonla erkâmharp binbaşısı Bay Mustafanın vagonu- “am cephane - vagoalarından ayıra- yak onlardan onbeş / yirmi metre kadar uzakta/ birakmişlardı. Bü bizim içinde iyi ve rahat idi, Vagonumuzun yanında Bat n güzel suyunun - bor derden Bay. Sirete fim. Hemen. hergün şel erzak ve yiyecek alarak vagona getiriyordum, vefikam Ş Terlmizi pişiriyordu. Ju süretle Batamda kaldik, he Tifliste / biraktığı: Naciden, ne de pasaportları bir haber slamamıştık. Şeht haneden aldığımız malümata gö MÜTEFERRİK HABERLER Su parası vermekte müşkülât Lalelide - oturan bir - ka yazıyor : 'Her işte ve her şeyde hal- ka kolaylık gösterildiş manda İstanbul - tarafının her hangi bir semtinde oturanlar terkos su taksitisi ödemek yolunda söylenmeğe değer bir müşkülâti — karşılaşmaktadır. lar. Su olan her eve çü ayda bir dafa terkos suyu tahsilda- dir. Tesadüfen evde kim- seyi bulamaz yahut evin er. keğini göremezse bittabi pa- ra alamaz. Para kâğıdını bırakarak gi- der. Artık ev sabibi. bu pa- rayı her nerede oturursa otur- sun İşisi gücünü bırakarak Sular idaresinin Taksimde es- ki majik sinemasının yanında- ki merkezine götürmeğe mec- burdur. Üç gün zarfında para verilmezse su derhal kesilir. İdarenin - Cağaloğlunda da çe Süş AĞA ga gi cünü birakarak - ve Üstelikte tramvay ve esir gibi nakil va- Ta, Belumdan posta vapurile ha reket etmek için behensehal Ön altıncı gün, burada - bekle- mekten bikmiş, vaziyetimizin ne düşündüğüüz sıralarda ganlarımızın bulundu. gu çahlama. bayrağımızı — taşıyan Şahin vapurunun — yanaştığını bü- yük bir sevinçle gördük. Vapur btima — yanaşır yanaşmaz. Bay Mustafa ile vapura girdik. Vapurun süvarisi biabaşı Bay Refik siper zabiti de yüzbaşı Bay Rahi kaptan idi. Her İlisi ile arun uzadıya görüştük. ve Bay Ruhi vapurun, bizim Ku tan geçirdiğimiz cephaneleri al. mak üzere geldiğini ve cephane- deri alır almaz hemen / Trabrona hareket — edecekli iler. Bay Refik ve Bay "Rubi, haneyi gece yükleyeceğiz siz de göce kimte görmeden vapura gi- i de Trabsonü kadar götürürüz. Yalaız hareket esmasinda Rus b meurları - vapura geli purda saklarız, onların gel dikleri zaman ses çıkarımazsınız bu süretle sizi de Trabrona götü rürüz cevabinı - vardiler. portlarımız. olmadı.. aitalarına — fuzüli yere para sarfederek Beyoğluna kadar çoleüinli” İtekleri tavelmdeni ve bilhassa Topkapı, — Yedi kule ve Aksaray semtler de oturanlar için büyük zorluk — meydana getirmekte- dir. Buna kestirme' bir çare bulunması için sular idaresinin nazarı dikkatini celbetmenizi dilerim.. — Zaman — Karüimiz bu dileğinde hak- hıdır. Müşterilerin üç ayda bir dafa dahi olsa idarenin Ca- galoğlu — gibi nisbeten " yakın bir yerde şubesi — dürürken Tuksimdeki —merkezine para götürmek için işini gücünü terk ettikten başka üstelik olarakta bir takım fuzuli mas- raflara girmeleri biç te doğru değildir. İdare taksit bedelle- rini ya Cağaloğlundaki şube- sinde de kabul' etmeli veyahut para kâğıdını birakan - memu- dafa daha zahmet run bir iki etmesini temin eylemelidir. Taciyi pasapertlarımızı vizeni için Tiflüte bıraktığımıza çok esef et- aralık Rubi Bey vagona gelerek tama vapara getirilecek zamanın Gyledi ve vapurun tay- l de eşyi vapura koydurmak Jütfunda bulundu. Bi. İt kamaraya indirdi. geldikleri zaman size haber vere- ceğim ozaman katiyen ses çıkarı gayret ediniz, eğer sizin vapurda bulunduğunuzu hiserdecek larsa hepinizi dışarı çıkarırlar ceza da alırlar, de Peliz müdürü Bay Nureddinin binbaşısı Bay Mur- tafanın da henüz memede çecuk. darı vardı. Büyükl at amak kabil idi, fakak küçüklere bu tehlikeyi aanıl anlatabilecektik. Bay Mustafaya ve Nüreddinin re- fikasına Rut memurları vapura geldikleri zaman küçüklere müte- madiyen meme vermelerini tenbih etmiştim. alışam bize ve. ile tayin edil. Artirine çilmek üzere çe seketial. bekliyor yorduk. Mamurlar geliyer Bu sırada- Bay İbrabi 'umumide Ruslara esir düzerek bir el Balama gelirilmiş yüz kadadar pura getirmişti. Bun- Tarın vapura konulmasından yarım sonra seyir zabiti Ruhi Bey a kadar gelerek memur. lar geliyor! gürültü etme. iyerek tokrar yukarı çıktı. — Devamı var— Dil işleri Kılavuz için dersler Bu derede başke bir. deneme yapmak istiyoruz. — Bilmediğiniz kelimeleri, cümleler içinde, kul- Tanacağız. Osmanlıcalarını en sön- a yazacağız. Osmanlıcalarına bak- Tandan, bu kelimelerin, bildiğiniz köklerine göre, ne anlamlara ge leceğini siz taımlayınız. Görecek” siniz ki kılavusu ezberlemek ihti. yacında değilsiniz. Kökler, bildi. #ibiz köklerdir. Yalmız türkçenin kelime > yapış üsüllerini - bilmek Tözümder *Hava tehlikesini bilenler, ku- ramuna Gye olmak, bütün yürde daşlar için savsanmaz bir düşerge olmuştur. Bu mital Ki Ssavanmaz, he Tümesinin “ihmal edilmez, demek olduğuna daha önce yazmıştık. Acaba “düşerge, ve demektir ? Bu “ge, eki ne yapıyor ? “Teklif, karşılığı aldığımız *önerge, “tak: Tirş karşılığı kullandığımız di lerge, hep böyle yapılmış keli “Düşergen demek “düşen JCa ile, “terettüp eden deyi, yani “vecibe,, demekti "Romamım gezetenizde otuz bö- lem kadar alacaktır. Halk arasına ayırga / sok bagünkü - birliği bozmağa , Politikacı değil, yurd ka dır. Aaıdolunun - yözölçe'i ne tuk tuğunu söyler misiniz ? Cummuriyetin asil güvenci, ay- mik kafah bir gençliktir Bu gençliğin başhea ayırmaç- darından biri, yurd işlerine özver- mektir. Biz seçkinler için başka, halk için başka bir dil istemiyoruz. Ev kiden halk: —" Cıgara kullanır. P. Sörde seçginler iser Cıgara istimal buyururmuzu çikinliğin ayır: macı kültür yöksekliği olduğu fik- rindeyiz. “Atatürk, devrim yürüyüşünde hedefe büksül yollardan dolaşa- rak değil, dosdoğru gitmeği sevor. Devrim premsiplerinde örtün ko- nuşan Kamâllst değildir. Daha dün — Ankarada idim. Böyle bir şey konuşulduğunu duy- madım. Onun için, bu habrin bel- ginliğinde şüphe ediyorum. İşte kelime karşılıklarır Düşerge — Vecie, Bölem, Ayrıga — Tefrika (Biri gazete tekrikanı, öleki silak a mmına) . Yüzölçe — Mesahal sathiye. Aydın — Mücevver, Ayırmaç — Farika, Seçkin — Güzide, Büksül — Muveç. Örkün — Hübhem. Belgin — Meorsuk. K, gözü üstünde kalarak, uraklaştı, Şit Atatürk düm Bu iki kız, biri ötekinden güç- ek kadar, benzeç' bu kadar ik hoşuma gitmez. faşizm “arasında İK benzeşliği ben bir türlü bulamıyorum. Sanatta benzeticilik değil, ö günlük aranır. Para benzetliyenler, ağır ceza görürler, Kahve, iyi bir oyatış'dır. İlk danışıt — kürülü toplandığı zamanı, Moskovada idim. Dosk serree dile verank ön bü yük ayıplardandır. Bu gizli baberi kimaşığa vur daz Sıyasada — giziçmak, çoğun bir lerek yapılır. Öyle zamanlar olur ki, küçük bir gizaçı, memleket İçin ağır bir aat doğurur. Bütün umaylarımın birer birer sündüğünü gördüm, “Alpar düşe imparatorluğu bilmiyerek, Büyük Brlanya irparatorlağa 'gibi gör Terek ve hasaplıyaralır. klar gardi, kuşlar şak İ d İlleşim, Bedln 'i bekliyorumu, Türkçe çavı daha güzet 'Geğll midir ? Kelimelerimizin karşılıkları şanı dardir indan Tay — Endam Taylan — Endam mevzun sa- hibi, Eş — Nezir. Benzer — Şebih. Benzeş — Müşabih. Benzeşlik — Müşabehet. Benzet — Taklid. Benzetlemek — taklld etmek. Uratıç — Münebbik. Danışıt — Şüra, Dile vermek, açığa vurmak — Faşetmek, 'Gizaçmak — İlş atta bulünmal Gizaçı — İfşa, Sınat — Mazibek Umay — Emel, Alpar — Cihangir. Saymak — İnşis etmek, etmek, ilşae Hergün 5 kelime Matbuat Umum Müdürlüğün: | den gönderilen on yedinci lister 1 - MÜTAAHHİT - Üstenci 'TAAHHÜT - Üstencilik Örnekler : 1- Arkada- gn geçen l odua üntenciliği etti. 2« Üntenciler, iş yaz parken, yanlız kendi kazançlarımı düşünme. melidirler. 2 - TAMHHÜT - Yüken Örneki — Makdonald, İngilterenin Ayrupada yeni iç bir yüken ab Yi girmiyeceğini döye 3 - TAAHHÖT ETMEK - 1 Yükenmek 2 - Üstenmek 4 - NEZARET - Göret Örnek : Üç suçlu, po Tis gözeti alına aha mışlar. $ - MALZEME - Gereç Örneke: Şimdi en çek işliyen tabrikalar barp gereçleri yapanlar Cerrahi toplantısı 2 Haziran 935 Pazar günü Cera inde yapılaca; Tisa edilmiş olan içtimai z hafta tatili kanununun tatbk. kaından ötürü 6 Haziran 935 Cuma on buçukta Cerrabpaşa hastaesinde yapılacaktır. Macera Romant Tefrikası : 45 * Hem ban birgeğ bilsem, size mak insanlarmışmınız.. mutlak gözünü de patlatırım. Delikanlının bu sözleri Alman | — Vehbi, karm doydüktan sonra Ha arkadaşları Özerinde soğuk bir | © kadar canlanmıştı ki İak | çahametini tamameı hvererek de | yarşınadakilere mey başlamıştı. me dedim, dire? Hiç | Boktor Şili bu adama emniyet olur mu ? İşte gefla akılsızca. bir işi, dinlemiş — olsaydımız, arera ee BAA aa pönüere b yelik gaZ l dalemiş - olaydmı, | anlayene Uleeml kalari Ğ e M Eaa Taaei ae çke Zai sty Vehbi oturduğu yerden İtalya- | 1* titriyorda, dedi kiz a doğrü yumruğunu / uzatarak — Delikanlı, iyi düşününüz, a YeRRlR a ça kafesin içinde'me oldu. defa daha/ gözünüzün ayaklarını - İskemleye bağlı totan İplera/ rağmen ayağa kalktı ve büyük bir soguk kanlır Tukdla dedişki : — Kafesin içinde olan gey ber ni yakalayıp öidürecek, yok ede. cek birşeydir. Bundan ne çıkar? O kafesin içinde ölmüşüm veyabud siz beni boğazlayıp ” öldürmüşsü. nöz, hepsi bir değil mi? İşte size veraceğini cevap buu- ettir, başka - bildiğimde & Şoktur. Alman doktorü — delikanlını yürüne baktı. Vehbinin hakikaten haşka birşey söylemek niyetinde olmadığını aaladı, dönüp arkadaş. Jarına bir iyaret ett.. Derhal üç kişi Ve üzerine atıldılar, genç sporen yine kendini müda. Fan etmek İstedi, fakat buna im. hâm yoktu, bitsi çabalasır. çabı t ayağı bağlı” olan lekemle e iy a Tn kullarını yakalayıp smsıkı bağlar diler, ondan sonra ayaklarım çöze düler ve ke ite kaka çiçek- diğin içine sürdüler, yine demir kafesin yanına getirdiler, (Nepanı) ağacının dalları sarkmış, uyuşuk bir balde durüyorlardı. Hu, şüp- hesiz biraz evvel yuttukdarı etin uyku idi. Fakat eti Kazmetmek — müddeti geçlikten dalların tekrar lar ve kafesin kapısımı - dişardan kilitlediler. Ondan sonra dördüde demle parmaktıkl bir müddet delikanlıyı genci biraz sonra bekleyen dehgeti güzlerinin önüne gelmiş olacak, ki — hişbisi bir şey söye lemiyor, böyle cinayetlere gik olmalarına rağmen, gi hayata doymamış bir bi tıklarından dolayı adetâ müteesi gibi. görünüyorlardı. böyle. Vehbiyi ta: et ağızlarım açmadan giçekliktem çıke yeli ağaçtan uzaklaşmış elmak için demir. parmaklıkların yanına kadar geldi. Dökter Şiller ile kadaşları çekilip giderken elekte Gadürmeyi unuttukları cihst Te deliknoli etrafını - dolağtı, her tarafı müayene etti, yapacak bir şey olmadığımı gördü. Delikanlı için) ölmekton başka çare kalmıyordu. Artık b ennavarın dalları da çok Mmüthiş acilar çektikten sonra parçalanacak, ondan sonra yok olup gidecekti Vehbi tesadüfen cebine almış olduğu, ( Aloroform ) u düşündü. Bunü aldığına Iyi etmişti. Ağacın dalları kendisini ada bunu koklamağa karar verdi. Bu süretle bayılır ve biç olmazıa ölürken ae düymazdı. yapamıyordu. Fakat bu #porcu in bu İpleri gevşetip kollarını kurtarmak . güç bir şey di bu suret miş oldu, ot birini - kurtardı. serbert kaldı. Ondan sonra demir kafesin Kapısımn yanına geldi ve kaş iyice müayene etti. Vehbi bazala- rasın küvretine, çelik gibi slan parmaklarının zoruna güvenmek- Binzenaleyh kapının bir parmaklığını yakalıyarak büle mek, kapıyı biraz natmak istedi. Fakat buna yoktu. Alman doktoru bü - kafesi yalız ağaci muhafaza - İçin değil, güphesiz içine arası — Devamı var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: