30 Mart 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

30 Mart 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A. İ. D. kredileri tekeli olamaz! Fasih İNAL Bursada, 300 ton kapasiteli bir naylon iplik fabrikası kuruluyor. 1964 yı- lında faaliyete geçecek olan fabrika, "Nylon 6" sistemi üzerine, yani ço- rapçılıktan gayri dokumalarda kullanılacak iplikler' imal edecektir. Naylon iplikleri iki türlüdür. Biri kumaş naylon ipliği -Nylon 6-, diğe- ri çorap naylon ipliği -Nylon 66 . Bursadaki fabrikanın "Nylon 66" sis- temini kullanamamasının sebebi, fabrikayı kuran alınanların o zaman- lar Dupontdan "Nylon 66" patentini alamamalarıydı. Bugün patent müd- deti sona erdiği için, "Nylon 66" kurmak d» serbesttir. Memleketin naylon iplik ihtiyacı 750 ton civarındadır. Bunun 300 tona kumaş ipliği, 450 - 500 tonu ise çorap ipliğidir. Demek ki, Bursadaki fab- rika kumaş ipliği ihtiyacını karşılayacaktır, Öyleyse bundan sonra kuru- lacak fabrika, çorapçılıkta kullanılacak "Nylon 66" ipliğini imal etmeli- dir. Nitekim Çorapçılar kooperatifi, A.İ.D. den 1.8 milyon dolar kredi sağlayarak, takriben 20 milyon liralık Ur yatırıma girişmiş ve naylon ipliği imal edecek bir fabrikanın hazırlıklarına başlamıştır. e Çorapçılar namına A.I.D. den krediyi Von Kohhorn sağlamıştır. Ancak, Kohhorn bu krediyi temin ederken makineleri de kendisinin vermesi şartını koşmuş- tur. Teklif biraz acayip olmakla beraber, piyasa şartlarına uygun oldu- ğu takdirde itiraz etmeğe lüzum yoktur. Fakat Von Kohhorn artık mo- dası geçmiş "Nylon 6" sistemindeki makineleri sokmak için çorapçılar üzerinde ba<kı yapmakta, aksi halde krediyi iptal ettireceği tehdidini sa- vurmaktadır. Von Kohhorn'un kim olduğunu okuyucularımıza hatırlatmakta fay- da vardır. Von Kohhorn, medarı iftiharımız Gemlik Sunğipek mal nın makinelerini Sümer Banka satan zatı muhteremdir. Gemlik fabrika- sının ise senelerden beri sübvansione edilmesi pahasına p azam ver- diği primlerin haddi hesabı yoktur. Şimdi de "Nylon 6" Mide ku ile ku- rulacak fabrika ikinci bir dert olacak -bari onu da Gemliğe kursalar!-, kumaş için Bursada kumlan fabrika yeteri kadar mal vereceğinden, ye- nisi çorap sahasındaki ihtiyaca rağmen bir sürprodüksiyon konusu yara- tacaktır. Hemen söyleyelim ki, "Nylon 6' sistemli ikinci fabrika kurulamıya- caktır. Zira piyasa adamları ufak bir incelemeden sonra -İşte, Devlet sektörü ile özel sektörün farkı da buradadır ya!", Von Kohhorn'un 18 milyon dolarına iltifat etmemeğe karar vermişlerdir. Ancak, burada A. 1. D. idaresinden bir sual sormak gerekmektedir. Von Kohhom, "Eğer makineleri benden almazsanız krediyi iptal ettiririm" tehdidini savur- mak cesaretini nereden almaktadır ? A.İ.D. sisteminin, işleyişi dolayısıy- la artık "Nylon 6" sistemiyle çalışacak bir fabrikaya kredi vermemesi gerekirken, bundan başkasının getirilmesini önleyen bir zatın faaliye- tine göz yumacağını akla getirmeğe imkân yoktur. Ama, hâdisenin mem- leketimizdeki ilgililere aksettirilişi maalesef bu istikamette olmaktadır. Von Kohhormn'un Türkiyeyi -tâbir mazur görülsün- kazıklamak mera- kından vazgeçmesini ve hurda, modası geçmiş makineleri vermektense, işimize yarayacak modem tesisleri satmasını istemek hakkımızdır. A. İ. D. idaresi ise Von Kohhorn'un iddialarıyla türk efkârı umunılyesinde antipatik olmamak için gerekli açıklamayı yapmalıdır. or... Kalite konusunda Ticaret Bakanlığına bazı yetkili (omerciler tarafından şikâyetler yapıldığı bil- dirilmektedeir. Ancak, bu şikâyetle- rin neler olduğu bilinmediği gibi, bu konuda herhangi bir incelemeye de girişilmediği anlaşılmaktadır. Oysa ki gerek Bakanlığın, gerekse Oda- lar Birliğinin, kalite kontrolünü sağ- lamak için çeşitli yollara başvur- dukları ve bu konudaki çalışmaların rasyonel bir sisteme bağlandığı bi- linmektedir. Yeril mala inen darbe porselen konusunda böyle bir ince- lemeye girişilmemiş, gelen birşi- kâyet yazısı, porselenin anlaşmalı lardan ithali için tedbir alınmasına Bu suretle Çekoslovak rin ve bizzat çekoslovak- ların bayram yapmalarına yol açıl- mış bulunmaktadır. Ancak, bu yol açıldığı halde henüz kati karara va- rılmış değildir. Yani, anlaşmalı lis- telere porselen henüz konulmamış- tı*. Onun için, meseleyi enine boyu- karara ay önce çalışmaya başlamış dan bir tesis çok müşkül bir duruma düşe- cektir. Bundan kısa bir müddet önce, porselen fabrikası 2500 ton mal sa- tışı hususunda TE bir anlaş- maya varmak üzereydi. Bu sirküler çıkar çıkmaz, fabrikadan mal al- mak içki anlaşmaya katılan tüccar- lar "ki hepsi eski ithalâtçılardır- he- men çekimser bir tavır takınmışlar ve yançizmeye başlamı Bu hususta, tüccar da haklıdır. Kendi- nizi alıcı yerine koyun: Ayni fiya- ta, senelerden beri alıştığınız Çekos- lovak malı ile, bir de yerli malı gö- rüyorsunuz?. Yerlinin görünüşü de çek malı gibi mükemmel. Ama, ka- litesini bilmediğinize göre, alıştığı- nız malı mı alırsınız, yoksa alışma- dığınız mı? Bu yüzden tüccar da ithal malı işi düşünerek yeril malı al- ekinmekte ve durumun ge- lişmesini beklemektedir. Durum ge- lişince ve olacaktır? Ya anlaşmalı- lara porselen ilâve edilmeyecek, hi- kâye amerikan lerindeki o gibi tatlıya bağlanacak; ya da, anlaşma- lı listelere porselen konulduğu için, 85 milyon lira sermayeli porselen fabrikası sallanmağa bağlıyacak, 2- 8 milyon dolar döviz porselene veri- lecek ve böylece birkaç ithalâtçıya iş imkânları sağlanacaktır. Konuyu çok dikkatli bir seklide ele almak gerektiği kendiliğinden or- taya çıkmaktadır. AKİS/28

Bu sayıdan diğer sayfalar: