21 Nisan 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15

21 Nisan 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© No.1863—177 SERVETİFÜNUN 333 lıştı. Kederinden zevcesine yaverlerinin ikisini azl ettiğini de haber vermedi. «Blektrik> hergün sonsuz ıştırabının Ştrafını çe- viriyor,#dam, kederine şifa bulunmıyacak bir hasta lık gibi önünde resmolunuyorldu. Meçhul zulmet kuvvetleri onu cezalandırmak istiyorlardı. Kazancı o kadar azalmıştı ki beygir ve âilesini geçindirmekten âciz kaldı. Nihayet biriktirdiği na- polyonları bozdurmak ihtiyacını hissetti, Hayatı adeta tağıyamıyacak bir hale geldi. Her zaman pay- tonu ile beklediği geniş ve zarif meydan nazarında bir hârabe, geçen insanlar da menfurdu Derin bir ıstıraba, insan dolu tramvaylara bakı» yor, tramvay kampanaları kulaklarında ölüm çanı tesiri yapmaktan hali kalmıyordu. Düşüncesine göre «Elektrik» görülmiyen, bu musibet dünyanın ber köşesinde birçok kiraselere engel oluyor ve bu yok- lakta saklanıyordu. Yakın bir zamanda meyhanele- rin ezeli müdavimlerinden olmuştu. Alelekser evine sarhoş olarak dönüyordu. Herkesle kavga ediyor etrafındakileri talisizliğinden memnun olmuş zatıne- âlyordu. Zevceşi onu serhoş gördüğü zaman, korkudan tit- riyor zira tramvayları hareket ettiren, sokakları ay- dınlatan «Elektrik> musibeti hayatlarını karartıyor du... Zevcesine içmemesi için yalvarır; tatlı saadet günlerini hatırlıyarak daha ziyade kederleniyordu. * o Mito sarhoşluga o kadar müptelâ olmuştu ki elindeki parasile beygir paraları da biran içinde bitip tükendi. Bundan sonra biraz atıl kaldı, Fakat ispirto aşkı onda yeni bir fikrin vücut bulmasına sebebiyet verdi. -- Paytonu satacağım! — karısına böyle söyli- yordu. — O vakit?.. o zaman ne yapacağız! - Beygirsiz paytonu ne yapayım.. Trsmvay değil ki... Şehremini bütün paytonların lüke ve lâs- tik tekerlekli olmasını emir buyurmuşlar, fakat be- nim odun tekerlek almak için bile param yok... Paytonu sattı onun parasiyle eski bir yük arabası gayıf bir beygir aldı. Taşınılamıyan kederli, korkunç bir hale gelen tavrile arabayı takibe başladı. Yavaş yavaş eşya, körnür, önüne ne gelirse bir yerden diğer bir yere naklediyor meişetini güçlükle temine çalışı- yordu. Bazan sokakta kuvvetli ve iyi besli hayvanlara koşulmuş eşraf paytonlarıha rastgeliyor, eski yarası birdenbire tazeleniyor bütün hayatın yalnız onlara verilmiş bir nimet olduğuna zan ve tahayyül ediyordu. « — İnsanlar da beygirler gibi imişi. diye düşü- nüyordu. — İşte ben meaydandayım, bundan biraz evvel garip ve delişmen bir ata benziyordum. Halbuki şimdi cılız ve zaif beygirime bengiyorum. Nasılki bu alız hayvan arabayı güçlükle çekiyorsa ben de hayatımın kara günlerini öyle geçiriyorum... Niçin her şey böyle? Nigin,. Bu suailerime karşı hiç bir cevap veremiyordu. O da ezelden insanlari ikiye ayırmağa glışmıştı. Onlar da, kendi gibi, ilelebet beklemek ve çek- meğe mecburdurlar; yine onlar ki her zaman hayat- larını memnuniyetsizlik ve sukutu hayalle geçirmek Bir kadın Sever gibi Fırlat sen cıgaranı gümüşten bir aytiaya O, helezonlarile sanki rakseder gibi.. Bir billür şekli versin gökte bir dilim aya Ve sen, iç cıgaranı, bir kadın sever gibi. çi Yalnız kalmak istersen, en gizli hislerinle, Çek bol bol cıgaranı uzun nefeslerinle, Aktığını su gibi bir kahkahanın dinle, İçerek cıgaranı, bir kadın sever gibi.. Feridun Fazii Gelecek Sayımızda Saip Muallâ B. in Resim Sergisi Genç ve kıymetli portretist san'atkârları- | mızdan ressam Saip Muallâ B. geçenlerde Aero klüp salonlarında bir sergi açmıştı. Ser- gi çok muvaffakiyet kazandı. Bir çok maruf ve güzide zevatın portreleri vardır, Saip Muallâ beyin sergisi hakkındaki esaslı fikir- lerimizi gelecek nüshamızda okuyunuz. için beklerlerler. Bu, mütemadı bir bekleme, iş bekleyişi, kâfi gelmiyen bir kazanç bekleyişi, en nihayet ölümün kendisini beklemek... O da korkunç şekli ile bir gün karşısında belirecekti, Bütün ben- liğini öldürmüş olan ıstırabı unutmak için görinme- yen bu «Elektrik»e karşı mütemadiyen içiyor İnkat ıstırabının ufku artıyor yine artıyordu, Mito bir gün gardan eşya naklederken büyük caddede bir arkadaşiyle konuşuyor, beygiri kendi kendine yoluna devam ediyordu. Beklenilmiyen bir anda tramvay zuhur ediverdi. Mito korkmuş bir haldö koştu tam arabaya yetişeceği sırada tramvay aif beygire çarptı, derhal başı yarılarak yere düştü. Ani olarak ta cansiz bir halde kaldı. Mitonun gözleri birdenbire karardi, beygirin değil kendinin öldüğünü zatmetti. Bu beklenilmiyen hadiseden sonra tanıdıkları onu gümrük depolarında #rtında semer omuzungğa iple gördüler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: