20 Haziran 1936 Tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 7

20 Haziran 1936 tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yacağı, bir zaler halinde dalgalanıyordu. Fakal.. Fakat Cözanne bu neticeye varmak “için seksen yaşına kadar günde 17 saat çalışmıştı. Ayn resmin üzerinde yüzlerce dela çalışabiliyordu. Bir resmi değiştirmeden onun üzerinde yüz dela çalışmanın ve her delasında ona bir parça ilâve edebilmenin ne olduğunu bütün ressamlar bilir. Halbuki benim resimlerimin azami dört beş seanslık canları vardı. Benim hergün değişen görüşlerim, buluşlarım vardı. Ben Câönanne'da istediğimi bulmuştum, fakat benim ona taban la- bana zıt bir çalışma tarzım, bir yaratılışım vardı. O solmak tehlikesinden korktuğu İşin suni çiçekler karşısında aylarca çalışıyordu. Halbuki benim çiçeklerden evvel solan bir çalışma bulr- ranım vardı. Bu arzu dolu saatlerden bir damla isral etmeden çalıştığım halde netice yüzümü güldürüyordu. Halbuki o, dün baraktığı resime erlesi gün aynı arzu ile devam ediyordu. Tamperaman meselesi diyeceksin. Ona muka- bil onun kadar kuvvetli olan Van Gogh da he“ men bemen bülün resimlerini bir seansla ya- piyordu.Cdzanne'ın günlere, aylara, senelere sığ- dırdığı « resim yapma arzusunu » Van Gogh bir seansa sığdırabiliyorsa? Yalnız Van Gogl'u değil Manet'yi, Mattisse'i, Picassoyu al. Bu büyük adamların da ayni-re- sim üzerinde senelerce uğraşmadığı muhakkak. «Zalen asrımız, süral asrı... ilâh..s diye beni te- selliye çalışacaksın. Evet zaten ben de nihayet bütün bunlarla kendimi swutuyorum, Fakat şu muhakkak ki doslum, yeni resme en sağlam, en yıkılmaz ila- desini veren, onu en melin İakatbir o kadarıda inşası çelin temeller üzerine kuran Üâzanne ol: duğunu bilerek kendimi avuluyorum. Zalen bu- - gün eserleri önünde hörmetle eğildiğimiz üsiatlara bak. Onların hepsinde mühim miktarda bir Ce zanne dozu olduğu muhakkak. Haliâ sana şu çok sevdiğim sanatkârların nelerden mürekkep olduğunu anlatmak için şöyle bir reçete yapa- cağım. Meselâ Malisse'i alalım. Ben onun şu unsurlardan mürekkep olduğunu zannediyorum. Yüzde altmışı bizzat Şark tezyin işlerini kendisinin yapacağı kadar temsil eden kendisi. Yüzde yirmisi muhakkak Cözanne, arta kalani da Van Gogl, Van Gogh'a gelince onunda #er- >. yüzde otuz nisbetinde Cdzanne oldu- BEYAZ GÜNLER Geceler bembeyazdır Ay vurur saçaklara. Geçen her mevsim yazdır Gel, gitme uzaklara, Pınarların susuzdur Geceler uykusuzdur Bu yollar korkusuzdur Gel, gitme uzaklara. Karanlık kayboluyor Gürültüler doluyor Eyvah.. sabah oluyor, Gel, gitme uzaklara. Ömrümüz bir niyazdır Artık önümüz yazdır Geceler bembeyazdır Gel, gitme uzaklara. Ömrümüz bir bahardır, Geceler bir diyardır, İçinde herşey vardır, Gel, gitme uzaklara, Nehirler deniz arar, Kışlarımız güz arar, Gezeler gündüz arar Gel, gitme uzaklara. Bugün ayrı dün birdik, Sonsuz öleme girdik; Beyaz günler geçirdik Gel, gitme uzaklara. Feridun Fazıl | TÜLBENTÇİ gunu, Ganguin'de bu nisbetin kırka kadar çıktığı muhakkak. İşte dostum bu günlerde benim ka: İam da Örangeris salonları gibi tıklım tıklım Cözanne dolu, Ve günlerimi onun resim yap madan evvel değil yaptıktan sonra söylediği şu birkaç söz nakarat halinde «Lu peinture esi une harmonie parallel naturgr, Resim tabiale muvazi giden bir armonidir ve: «Kendinden önce gelen ve kudretine iman elliğin bir sanatkârn bağlar, İnkat yeter ki © seni sana İade edebilen bir sanatkâr olsunr. Bedri Rahmi EYİBOĞLU ö

Bu sayıdan diğer sayfalar: