25 Temmuz 1936 Tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 17

25 Temmuz 1936 tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SEMBOLİSTLE RİN ZİYAFETİ Sembo'izmanın ellinci yıl dönümü şenlikleri, geçen çarşamba günü, birçok şayanı dikkat simaların da bulunduk- ları bir ziyafetle nihayete erdi. Mev- ent altı masa, Sembolizmanın şahitleri- Dujardin'i müteessir etmemek için bu tabir kullanılıyor - tarafından idare ediliyordu. o Saint.Paul Roux'nun ma- sasında Georges Lecomte, Jacgnes de Lacretelle bulunuyor. Valery'nin etra- fında Lâon - Paul Fargue, Luc, Durtin, Ren&Lalou, Gerard Baüer,Edonard Du- jardin oturmakta idi, Diger taraftan da Jean Vignamd, şair Ferdinand Hörald'ın yanında bulunmakta idi. M. Henry, Robert de Souza ile kafa kalaya idi, J. - H. Rosay nine de etrafına, Fir- mitaye mecmüunasınmlaki eski arkadaş- larını Henri Manzel'i, A. Moekel'i toplamıştı. Meyvalar yendiği sırada Saint - Paul Rowx ve Paul Valery ilk sözü aldılar. Bunu Rene Lalou'nun ssmbo- lizmanın hususiyet'erine dair olan şa- yanı dıkkat sözleri takip etti, Ve bir aralık, Goneourt aka'lemisi, reisi iy - H. Rosny aine) gülerek : — Şu dekadanlar daima yenç, da- ima dinç, daima neşslidirler vesselâm, dedi. Şi KÜÇÜK MUHARRIR, BÜYÜK ÜSLÜPÇU Francis de Miomandre bu haftaki fıkrasında, ölümünün ellinci yılı kut- lanan P.-Y, Sihal isminde çok sevdiği bir muharrirden bahsederken diyor ki: “ Ha'ıratımı aslı yazımıyacağım, bir çoc sebeplerden dolayı ( birincisi onları icat etmeyi tercih adeceğim- dendir: Daha güzel olurlar *; fakat hatıratımı yazacak olsaydım, P.- Y. Sthal'e mühim bir fasıl zira kendimi en mühim rolü oynıyan odur. Ve zira, yazılı bir eterde uslübun, âdatın diger unsurlar üzerindeki esas'ı hakimiye- tini ondan öğrendim. Garip gibi görünüyor, oİakat böyledir; Fransiz nesrinin w«'aları olan Vietor Hugo, Chateaut.riand, Bosset ve Bündelnire gibi büyük muharrirlerin öğretemedi gini mütevzi Sihal'in bir Pingowinin ayırırdım ; edebiyata vakletmemde hayst ve felsefesi isimli küçük, küçü- . cük «itahı bana o faşelti, Öz hir şah- eser olan bu hikâyenin ilk cümlesi, senelerdir keşfini bitiremediğim bir âlemin unahtarı oldu, Aldatıcı bir ko- mik görünüş altında bu cümle n. hivi ve muzikal bir çok dersleri havi bir örnektir vesselâm, Sonradan Poul Claudel, Bana, Bos: suet'de Fransız cümlesinin tasavvuru mümkün bütün şekillerini bulabileee- gimi izah etti ve Châleaibri- and'in Hugo'nun ve Bnndelaire'in bu büyük sanatkârla aynı bizada olduk- İnr nı anladım. Fakat şu var ki bu de- halar bana Sthal'in verdiği itiş kuv. vetini vermedi. Bütün minnet borçlar nı Wir tarafa bırakarak diyeceğim ki, bu harikulâde sevimli ve zarif muharrire karşı çok nankör davranıldı, Şüphesiz büyük şeylerden bahselmediği için büyük mevzuların evnelâ bizi cezb #ltiğini ve İilhassa Trailer edenlerin fena yazdıklarının (kına l a'at onları varılımıyacağını ümit etmelerini bimi- yormuşuz sanki. Edebi kıymetleri yeni baştan gözden geçirmenin saati çalmıştır. ,, C. S.T YAHYA KEMALİN ÜÇ ESPRISİ Bir gün Ahmet Hamdi ve Yahya Kemal konuşuyorlar. Bahis İspanya., Yahya Kemal diyor ki : — Monşer orada asayiş olmana imhân varmı ? Orada her vatandaş bir Necip Fazıl... Sıra Cibralta boğazına geliyor. Yalıya Kemal şöyle devam ediyor : — Öyle bir boğaz ki sorma! Ar- navut kuşağı gibi cephane dolu... IN Yahya Kemal geçenlerde bir mem- leket seyyahatinden dönmüşlü. Nere- den geldiğini soran bir arkadaşına dedi ki : — İsmail Habip yazmadan evvel şu İzmiri bir göreyim dedim... MONTHERLAND VE GENÇ UZLAR Bir kaç hafta evvel “Genç kızlar, intişar eden Mon- isimli bir romanı hsrlant, Frâdöric Lefl&vre'e veriliği mülükatta, bu kitabın bazı kadın mu- hitlerinde uyandırdığı asabiyete toplu bir cevap alarak şunları söylüyor: “.. genç kızlar, da bir çok mene- leler vardır, Bir genç kız kendisini ilk olarak erkeğe verebilir mi ?. Bir erkek kendisine ram olan kadını mer- hameten almağa mecbur mu ?, Ya he- şuna gilmiyorsa, ya onü sevmiyorsa ? Ve erkekle kadın arasında eski arka- daşlık meselesi bü kitabın merkezin- dedir. Bu saadet beni daima işgal etti, tasalandırdı, haydi itiraf edeyim: kadınlar için bir şey yapmak isterdim. Anlama tarzımda ben daha ziyade on dokuzunen asır adamıyım : Miistakbel kitaplarımdan birinin başlığı şudur: Kadınlara merhamet... 1936 kaslınları- nın canımı sıkacak bir başlık. Bahset- tiğim üç kızdan biri olan Andrde'ye vekardan (o mahrumiyetine, obecerik- sizliğine, etralım görmeyecek kadar körlüğüne oOrağmen, o sessizce (hak veriyorum.,, Gif Neye benziyorlar: / ai i — pi - b e A — ez w ön 6 Salih Zeki AKTAY 16

Bu sayıdan diğer sayfalar: