31 Ağustos 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

31 Ağustos 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

öç B.D. Sona. eren balayı aşkan Eisenhower, geçen haftaki mutad basın toplantısından çıkar- ken çok yorgun ve sinirli görünü- yordu. Başkan “Hava çok sıcak” di- ye şikâyet ediyordu. Washington'da havalar hakikaten bir hayli sıcak gidiyordu ama, gazeteciler sevgili İke'ın sıcaktan şikâyetini başka tür- lü tefsir ettiler. Zira son haftalar i- çinde basın toplantıları bir hayli çe- tin geçmeye başlamıştı. Kurt gaze- teciler müphem cevaplar ve nükte- lerle yetinmiyor, Cumhurbaşkanını sıkıştırıyorlardı. lke'ın başı sadece basınla derde oktu. Ike ve sena- tbrler arısmdıkı “balayı”nın birden- bire sona ermesi daha ciddi bir me- seleydi. Pvvelce Ike mukaddesti, Bü- tün kabahat sevgilı Cumhurba—ka- lar... Meselâa senatör Mc Namara şöyle diyordu: “Cumhurbaskanı zencilerin hak- larını unutsun, bütün — vaktini goif oynamakla geçirsin, işler daha iyi gidecektir. Anlaşılmaz tereddütleriy- le zenci dâvasına iyilikten çok kö- tülük etti” Senatör Kerr Amerikalıların sev- gilisi Ike ıçın daha az sert davran- miıyordu: “En iyi vergi mütehassıs- ları başkanın etrafında toplansalar, ona aylarca tavsiyeler yağdırsalar bile İke gene bugün cahil kalacaktır. kâya ihtiyaç vardır. Halbuki Cum- hurbaşkanı zekâdan mahrumdur”. İhtisas sahibi olduğu askeri me- selelerde bile İke'ın otoritesi bir hay- h zayıflamıştır. Bunda Cumhurbaş- kanının hatalı hareketlerinin rolü bü- yük olmuştur. Muazzam rakkamlara yükselen yeni yıl bütçesini savunaca- ğı yerde, Risenhower budamalara rı- za gösterir bir tavir takınmıştı. Se- nato, tabil bu durumda bütçeyi kuşa nzetme fırsatını kacırmıyacaktı. Ike, iş işten geçtikten sonra “bhüt- cedeki her hangi bir kısıntının feci neticeleri olacaktır” diyerek bütçesi- ni kurtarmağa çalışıyordu. Başkanın bütçesini savunan senatörler öfke 1- çindeydiler. Eğer Eisenhower, ken diliğinden bütçesini budan göstermeseydi, belki detini gizlemiyordu: “Bundan sonra Cumhurbaşkanı en iyi bilmesi icabe- den bır meseleden bahsettiği zaman onun görüşüne hürmet etmeli miyiz, yoksa hiç mi aldırış etmemeliyiz?”. Meşhur senatör Johnson ise daha jn- 14 4 İ Lx..-' eei -d ——— isa -. Eisenhower Şikâyet yalnız sıcaktan mı? safsız davranıyordu: “Cumhurbaşka- nı acınacak bir adamdır. Bir fırıldak gibi, bakanlarının ve akıl haocaları- nın bir bırine zıt fikirlerini benimse- mektedir” Bütün cephelerde mağlübiyet Cyenatörlerin hiddeti sadece lâfta n kalmıyordu C'eneral Eısenhower ın Nixon İstikbâl peşinde önefee, rarsız olması görülmüş bir şey değil- di. Amerikan hükümet sistemi bütün yükü Cumhurbaskanının üstüne yük- lüyordu. İktisadi, askeri, TumU en iyi bilecek tek adam Cumhurbaşkanıydı. Binler- ce mutehaesı—z Amerikada ve dünya- up biteni Cumhurbaşkanı için hülâqa etmekteydi. Kabineye, müte- hassısların raporlarına — göre hükü- metin siyasetini tesbit etmek işi dü- şüyordu. Bütün kabine üyelerinin oy birliği ile aynı görüşü — benimseme- leri hemen hemen imkânsızdı. Son karar Cumhurbaşkanına aitti. kararlarını Parlâmento —önünde sa- vunmak ta Cumhurbaskanının vazi- fesiydi, Entnllektüellıkten çok uzak olan lebesi kadar cahil kalırdı; fakat siya- si zekâya ve otoriteye sahipti. Müşa- virlerinin farklı fikirleri karşısında kararı veren oydu. Yanlış veya dağ- i için Parlamentoda sonuna kadar dövüşmekten kaçınma- da gene oydu. Mütereddit Eisenhower isenhower, sanki Truman'ın tama- İ miyle ziddidir. Yeni Cumhurhaşka- ni birçok şahsi fikirlere sahip olmak- raber, siyasi manevralardan ve otoritesini kullanmaktan sanki nef- D çurum açılmasına şaşmamak lâzım- dır. Meselâ bir gün Eisenhower ka- yıtsız şartsız atom bombası deneme- lerine son verilmesine taraftar oldu- ğ#unu ilân ediyordu. Prtesi gün Dul- les denemelerin durdurulmasını - bir sürü şarta bağlıyordu. Gazeteler hay- ret içinde Dışişleri Bakanının ve Cumhurbaşkanımn görüşleri arasın- halen yapılması mümklün olanı ifade ettiler” diyordu Zenci hakları meselesi de aşağı yukarı aynı akibete uğradı. Cum- hurbaşkanı “Zencilerin rey hakları garanti altına alınmalıdır” — derken sadece bir temennide — bulunmuştu. Garantilerin tâyinini mütehassıslar yapacaktı. Tasarı Parlâmentoya gel- mişti, senatörler ufak tefek tâdilat- AKİS, 81 AĞUSTOS 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: