8 Eylül 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

8 Eylül 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

çıluş günlerini bekliyenlerin vâdeleri uzam B. M. M. de Akçal uzun yıllar da- ha çok teknik mevzularla uğraşmış- tır. Hayvanlar vergm çocuk zammı, mı Y.s. gi- için de avantajlar temlmne çalışmış- tır. Rizede “deniz e kaynayan petrolün” işletilmesini, çay ziraatinin geliştirilmesini, yolların yapılmıasını temin Mmaksadıyla, B. M. M. de bakan- lara rahat vermemiş, bakanlık ka- pılarını aşındırmıştır. Bâzan “Deniz yoluna muvazi olarak Karadeniz sahil yolundaki faaliyetlerin son zamanlar- ken faaliyetlerle parti ve hükümet po- litikası bakımından aksaklık telâkki etmekteyim” diyerek Rize kalkınma- s1 uğruna umumi kalkınmaya karşı cephe almaktan çekinmemiştir. Dışar- daki birkaç subayın mmlarını arttır- mak için B. M. M. kürsüsünden Sey fi Kurtbek tarafından 'Zanncderim Kanadada köndilerinin tanıdığı veya akrabası bir subav var” tarzında ya- pılan yersiz ithamlara gbğüs germiş- tir. Akçalın o yıllarda antidemokratik kanunlarla da meşgul olduğu görül- müÜştür. Meselâ Rize milletvekili 1952 durmaktayız” diyordu. m teminatı mevzuunda 1953'te “pazardlık yapılamıyacağını” belirti- yordu. “Anayasanın 71 nci maddesi Cana... ırza hiçbir türlü dokunula- maz der. Hükümlü rın 1rz emniyette sayılmaz" fetvasını veriyor- du. Akçal bu görüşlerini 1959 başına kadar devam ettirdi. cok faz- la şimşek cekmemek icin, neşir yoluy- la veya radyo İle işlenecek cürümler hakkındaki meşhur 6334 sayılı kanu- na çekimser kaldı. Bu sâyede yayla- cıların gözdelerinden biri haline gel- di. Muhalefet ileri gelenleriyle, hattâ bâzan evlerine giderek dostluklar kur- du, antidemokratik gidişe dur deni- leceğini söyledi Akçala pek çok sempati kazandı- Tan bu gidiş 1959'un ilk aylarına ka- dar sürd Yayladan bakanlığa A kçalın bakan-olma şâyiaları 1959 başlannda. orî&ya çıku 1959 baş- AK!S, 8 xnvı. 1959 ları şâyialarla bizlikte Akçalm kari- yerinde bir dönüm no, kim 1909 bütçesi KO..kdeJı , z milletvekili, Nihat Şnrgm&lpm “19.;0 sözleri üzerine aşcLs.zlık devri- oldu Nite- hürriyetlerine razıyış “1950'de âdeta hür: ne girmişcesine tahdıdini, zabıta rirken maalesef ( ve 1950'den evvelki mus unyet,sızhk devrinde yapılan varmır şöylece kısa bir tetkik neticesinde B. M. M. nden geçirilerek kanunlaştırılmıştır. Ondan sonraki vaziyetleri matbuat sütunla- rında lütfen tâkip buyurunuz” diye- rek, basına konan tahditleri savun- muştur 5 n propagandasına D. P. nin teş- vikiy l görülmemiş bir hız verildiği evliyalık günlerinde Akçal “Ehli Sa- ip Ordusu, Allahı Sevenler Cephesi... diye gayri mes'ul şa.hısların söyledik- leri şu bu sözdü . P. yi mes'ul tut- ma.ktadırlar” cümlı.lenyle D. P. nin Eyüp Sultandan medet umduğu pro- paganda faaliyetini görmemezliğe gelmiştir. İdeal aile babası 1 959 başında politik hayatında âni vuku bulan Akçal hu- su—ıl hayatmda ideal bir aile babası- dır.  hizmetinde mühim - vazi- feler alan şahsivetlerin hususi hayat- larının -hattâ tâ yatak odalarına ka- ar- Basın tarafından takip edilme- sini yerinde ve faydalı bulur. Bu fikir- lerini D. P. Grupunun meşhur Şiddet Tedbirlerini Siddetlendirme Komis- yonundaki çalışmalarında da sada- Bahadır Dülger İsabetsiz bir tahmin YURTTA OLUP BİTENLER katla müdafaa etmekten çekinmedi- ğini söylemektedir. Yeni Devlet Be- kanı, âmme efkârının, kendi hizme- tindekilerin yaşayışını, meziyetlerini ve kusurlarını tanımaya ve bilmeye hakkı olduğuna inanmaktad İzzet Akçalın yaşayışı, bu inanca kuvvet verecek istikamette cereyan etmiştir. İyi bir aile babasıdır. Haya- tında tahh oyunlarına bir defa olsun rağbet göstermemiştir. İçki içmez Ve eğlenCe yerlerı nde Akçalı gören yok- tur, Pek genç yaşında, Çataldere kö- Ahmedoğullarından bir şında olan ve avukatlık yapan en bü- yüğü ve halen Ankara Kolejinde oku- yan en küçüğü kız, diğer İkisi erkek- tir, Büyük oğlu Ankarada dn.hl).i ti- caret ve inşa&tla meşgul o ü Diğer oğlu Hukuk Fakultesmı bitir- dikten sonra Amerikaya gidip ihtisas ştür. Halen etmektedir. İki ay sonra terhis olacaktır. Akçalın iki kardeşi İstanbulda tica.retle îşti- gal ederler. Son derece zengin ik deş, Akçaldan ayrı soyadı taşırlar. Bunlardan Hasan Yılmaz, Bayazattı- ki meşhur Beyaz Sarayın sâhiplerin- dendir. İzzet Akçal, vazifesinden artan baş vakitlerini Bahçelievler semtin- deki evinde ve çocuklarının arasında geçirmekten zevk duyar. Diğer hir zevki de eski ve hoşsohbet arkadaş- larıyla uzun uzun Konuşmaktır. Bu meclislerde Akçal, yumuşak tahiâtı, konuşmada olduğu kadaâr dinlemede de maharet göstermesi ve vefakârlığı ile daima aranan bir şahsiyettir. Bu sebeple esi dostu çoktur. Şimdi herkes, 1959 başında hafif bir viraj alan ve M. nde sözlü asoruların mühim nasıl müdafaa beklemektedir. D.aP: edeceğini —meraka Bir itiraf Ceçen haftanın ortasında ak saçlı bir adam Başbak n m r saçlı dertli adam Devlet Bakanı ve asın - Yayın ve Turizm Bakanlığı Vekili Abdullah Akerdi. AKİS'in ge- çen haftaki “Getirin portföyü” ha- beri üzerine, AKİS gibi işliyen bir “Basın - Yayın” kuramı ın Üzün- tüsünü ifade ediyordu. Aker üzüntü- sünde haklıydı lahı şöyle dursu öyü a

Bu sayıdan diğer sayfalar: