12 Nisan 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

12 Nisan 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

” Sahife 6 Tarihi roman tefrikamız: 9 Gece yarısı BİZANSIN SON GÜNLERİ İSTANBUL'UN Çanakkaleden engine açılai tutuldu ve yirmibeş gemi, dalgalar üni kayboldu...I Fethinden nra... az zan: İskender Fahreddin nanma, fırtınaya Hüsrev bey, donanma kumandanı Yunus paşaya sid eni “Bütün bu etin musebbibi sensinl,, diye ha Tefrikamızın bugüne kadar çı- kan numaralarının ler Istanbul'un fethinden sonra bi: Toğan bı heyecanla otağı hümayuna gelerek Sultan ;Mehmedi uyandırıyor ve Vilaherna da gizli bir mahzen keşfettiğini, mahzenin içinde papaslar ve genç — in gizlendiğini, barut fıçıları gördüğünü ve maksatları Padişah saraya gelince in berhava ek olduğunu haber veriyor. Sultan Mehmet, 'Toğan beye bu paslarla kadınları getirmesini emrediyor. Toğan bey yeniçerilerle ii aber, sara- ni basi yeniçeriler irmişti.” Padişal Kımandan çıkan Di havada parladığını gö- rünce şaşırı, ” Iadise Siz sonra lie Toğan beyi taltif ediyor. Faka azâm İshak paşa işe karışıyor: türbesini mi etmek üzere . Bursaya gidiyor. Sultan Mehmet en gidince, Le Sultan Muradın kabri ziyaret ediyor « Baba! - diyor - otuz sene evvel başladı” gın bir işi ilmam ettim. Bizansı aldım. artık, toprağın altında müsterihane uyu- yâbilirsin!? Fatih, Bursada islâhatla meş- guldü: uldan , ayrılırken ( Toğan ) beye mah talir vermişli, Genç kahraman, köşküne götürdüğü emsalsiz bir rum dilberinin' ağuşunda yaşamak: tan, yordu. EE an Radosn gitmek üzere yola çı a 1, Rados adası henüz Türkiye ile musa- aha aktetm ediği > adalılar Ispanyol himaye ediyorlar, onlara e 1, ein pe o anlarını zak ve sair: Bu. A “Türkün cihanşu- , mul cesaret ve şacaatile mütena- sip bir Keli; kapatmak ve Türk donanmasına Akdenizde yeni ve bir muvaffakiyet hazırla- rak lâzımdı. Yunus paşa Çanakkale sahilinde ii e ve Ülge n biraz e sem- giri 5 m vasıl olunca hava ime a yla Adalara kısa inde arabileceklerdi. n türbesi önünden laeyangd Bozca- -ada ya vasıl oldu! Türk do ye iki gün kai kalmış, su ve alarak pi devam etmişti, Fırtına dinmemişti. öy ag ni kaya parça- arını kop denizin ortasına ki "Gemiciler fırtınayla mücadele etmekten ğe Mi esnada, geride kalan gemi- ler rüzgârın yardımile ilerliyerek donanmaya Kameri İaeaş rdi. onanma bin ilâtla Kiyanos ve, Midilli prn: arasından geçerek Akdeniz açıklarına doğru gitmeğe başladı. gece Akdeniz ortasında yağ- Bozcaada'da ire a fırtına kiz Heper. aşlamıştı. | Gemilei denizin üstünde boş bir fundık kabuğu gibi yy Fırtı şiddetini (| artırınca, Gama asını anlamış ve Midilli adasında Zay etme- diğine pişman olm Donanma ir bulundu- gu nde bir tayfa gibi çalışıyor ln erin RR, dini , bir adaya iltica e Knk etim du. ümi- ii geni arasında bir gürültü a koptu ve bu ültüyü acı bir el takip — mi Boğuluyoruz.. İki geri sonra hadisenin mahiyeti anlaşıldı: Gemilerin bir kısmı, en ın şiddetinden biri üzerine düşerek parçalanmış- tı! karanlıkta kazaya uğrayan gemilerin âdedi tahmin ve tespit edilmemişti. 'unus Naş bulunduğu ge- inin üsrev . bey, eza eee na: u — felâl ii müsebbibi sizsiniz | Diye bağı Kürek ve iL de söy- E İsi 2 r ni > imi Akşam Akşamın eğlencesi şekli (Dü tişar Oeden bulmaca me yanlışlıkla ği aşağı kon- uştur. İtizar eder a başlamışlardı: le havada engine açılmak deliktir... ağ orasi degil, gemiyi ri kaptan. — Kaptan ne yapsın 7 Emir li — Denizde geminin kumandanı ea Kaptan der: ada bir feryat daha işidildi: — Eyvah... Kayaya çarptık... 5 eğ ai rtaran yok mu? s Paş in dümenini sne “öy ledi Dakak tehlikeyi gördü ve dümenini kırarak cenü üba doğru yol aldı ve kayalara çarpmak felâketinden urtuldu. O gece sabaha kadar, Akdeniz coşkun dalgaları arasında çalkan- Me Ortalık ağardığı zaman, un tan donanmanın — dini saydı ve yirmi beş par geminin gark oldu; uğunu öğrendi. istedikleri isti- çatırtı ve bir n şa ve dalgalarla boğuşuyor- ardı Hüs v Kaptan, geminin küpeş- binli Sak tarassut ederken: — İşte, bir sahil... Diye haykırdı. Gemiciler donanma ndi nından ziyade Hüsrev Kaptana bürmet ediyorlar ve onun emirle- rini derhal ve aynen tatbik edi- yorlardı. Sakız limanına gelmişler di. Yunus pa: kaptana ki butiyet ve muhabbeti çekememişti. — Hüsrev, dedi, senin li ın, kürekçileri Ee teşvi ahiyetindedir. o Aklın lr, topla! Sen bir lem ben ise Paya, > veren ee bir donanmanın kumandanıyım! İL lâfını Dn vazifesinden başka bir şey tanımaz ve düşünmez mert bir adamdı. irmi beş geminin dalgalar parçalanıp (kalmasına sonra, şan ve şereften bahsetmek biraz gülünç oluyor, paşam! De Bu cevap, Hüsrev beyin son lie olmuştu. Birden, kaptanın omuzlarında keskin bir palanın savrulduğu görüldü... Ve Hüsrev bey, bir an içinde geminin anbar ka amma üzerine yuvarlandı. UL: a Hüsrev beyi öldür- miciler başlarını önüne eğe- rek bıyık altında gülüştüler. Donanma İstanbuldan hareket işahın emrile, gemi- lere bir çok eşya ve mühimmat yüklenmişti. bunları gecesi, hiç ırtına birinden eser kalmamış, nir de ne varsa, dalgalar alıp götür- tü, (Mabadi var) müşi 4 Her akşam bir hikâye 12 Nisan 1930 > Eİ itl — Vay safa geldin... Neredey- Uf. N olduğumu sorma... İşte geldim ya , ona bak... Sen iz musun? İzmir'li... e, ben de bunu bil - diğim İşin ii geldim. E, sizin İzmir'in en harikulâde kızı kimdir bakalım? — Allah Allah!... Buda ne biçim sual?... Damdan düşer gibi... Delirdin mi, ayol?... Ne demek istiyorsun — Ne demek istediğim mey- dar a, Ye timi w sr isti Sö aadeti İzmir'in in en hard inn kimdir? — Ne bileyim, ben b e demek istiyorsun ii inle Kimi e un ? — Kimi olacak ?.. di in en harikulâde kızını... Nedret —r ın ? Elbet... Elbet... bile — edret'ten bahsedi- yorsun, kuzum ? — Nedret Cemil'den, zahir. — Yaş İncirci Zade'lerin Ned- ret Cemil mi — Da ya, öyle ya... — Eeee?.. — an değil mi? wi de mi ayrıca me.hnun Riza mea, arkadaşı — “Seni de, dedim?... Nasıl “de, ... — Hah, hah, hah! — Söylesen e be... Nasıl “de,,?.. ik eksik olmasın, cö- r de yani... “iel hah, hah... Vah ape çocuk vah... Vak biçare yavrucuk vah... ziy Rıza" cık vah... Onun kalıbına k fetine, giyinişi- ne, sürüp sürüşt üne baktın da ele geçmez mi bir matah sandın Ağzımı Gratkei J e iialyeti ar Hileidem, kedi olalı bir fare tuttum diye öğünecekti büyük büyük korkarım... Va yavrucuk vah... Adam o Nedret'i ele geçirmek güç birşey değildir ki. Hangi erkek istese, eksik olmasın, bir a kal di ki Nedret eri memnun edilmiş oi — Al AlAL, nettin ya, düdüğü Elbette. üm? Orta m etmek akıyet yasi ki... ! e ve İftira lan İftira... — Yal LE ifti: irası , Zi lıyor: sahtekâr karı... Ne bir taneciği? — Elverir.. Sus, — ve oluyorsun? > e niçin çıkardın? Neden? Neden? Neden? Riza, tabancayı göğsüne çekti... — Ben Nedret'i almıştım... - edi. - Sana sürpriz yapmağa e İzdivaç haberini ver- meğe... Nâkıli: (Hatice Süreyya) Devlet demiryolları ve limanları umumi idaresinden rsin ve Tarsus yolcularının Toros sür "at dig er ea İm. mevkileri havi vagon ilâve Daha fazla izahat içir istasyonlara müracat edilmesi rica olunur. Türkiye ziraat bankası umum müdürlüğünden: rkiye ziraat bankası ina edecekleri Tü al umum müdü merkezi binasına ilâveten bahçenin ti: bi yaptıracaktır. Bu işe talip olanlar aşağıda yazı Lİ ib klerdir. rlüğü, Ankarada kâin idare ayin olunan mahalli” eni Bir — Talibin mali kabiliyetini gösterir vesikalar. 7 rafından evvelce yapılmış olan işlerin bir listesi ve fenni vesaik, talipl ler A 2 Talip t: kabiliyetini e sair levazım ve pi müdürlüğüne mimar eni el > lira Bu iş için I m Teklif di Tap z umum müdü dürlüğüne tevdi olunı arfla ektubu kabül ni rada Türkiye zıraat bankası rlüğüne ve m zıraat bankası İstanbul şubesi mü- mutlak surette her han İşi derhute ek .. a bedelinin */, 10 nu nisbetinde teminat nkası ngi bir gösterecektir. Türki ba talibi tercih bakla im eder Çakmakçılarda Çeşme mn e a me li 125 kuruşa yüzile beraber KUŞTUYU YASTIK okağında kuştüyü fabrikasında kilosu 125 kuruştan başlar. Kuştüyleri Mai yastık, şilte, yorgan, salon yastıkları bulunur. Kuştüylerine mahsus kumaşlarımız vardır. ziraat bankası | İstanbulda Gali Bozkurt hanında ü Monçeriye müracaatla bu me pilin mukavele ve mukabilinde alabilirler. s 930 tarihine kadar teklif mi Ankai 'd ilk in e an Zen bei

Bu sayıdan diğer sayfalar: