23 Mayıs 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

23 Mayıs 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Define Sara kafasına koymuştu: Kay- nanam şu duva” rın o içine ir define saklamış- Ar. Ve bu düşünce S a & çalıyorlar. X. Jık!.. Gen Mahkemede , reis Banker, Av- isticvap ediyor: 'ın otuz ya- — Sen lokantadan çatal, kaşık | #17! çoklan geç çalmışsın?.. miş, çirkin bir — Yanlışilln slim Reis beyi, | © verd. Ap vala ? ram, bu kızı anlışlıkla mı talip çıkmayın- Evet, ben onları gümüş | ca, onu kendi zannetmiştim. i Gazinocu Yasef, dükkânı müşteri çırağını bulamıyordu. y Nihayet onu karısının yanında | onu ala ve hatta koynunda enseledi. Pür | a hiddet bağırdı: — Ban a bakl. Yözunu patlatı- rım.. Hafta arasında i zamanında böyle vd Pazarlık | Bu malı size yüz liraya ve- riyorsan, emin olunuz Sizi lira kazandırmış oluyorum. halde mal sizde kalsın, bana 25 lira verin, 25 kazanmiş olursunu; borcunu veriyor- muş. Karısı hayret giti: — Bunda kor- yöstermesin / yazıhanesinde çalışan fakir bir delikanlıya ver- bir Cuma günü, ; ; bastığı halde yaş için bin lira veriyorum | iş Açık göz deli- kanlı hemen atıldı : — Şimdi size m ki- kepazelik olur elli lira da siz ka- | s Z. yeçsin 11... Mike -. .— E Ağ iz 10) / — Yoruldunsa yat, dinlenirsin... — Dur, biraz dinleneyim de sonra. Ramazana mahsus Bektaşinin birisi ergün işret edermiş. Kalabalık yerlerde meyhaneye gidermiş, Halkası kulağında, sikkesi de başında, Derviş kıyafetiyle hem de altmış yaşında, Yaru ağyare karşı ber gün rakı içmesi, Ayıp görülüyormuş açıkta dem çekmesi. Dostları nezaketle, bunu ihtar etmişler Bu pek ayıp oluyor, sekın içme demişler; İçeceksen gizli iç, kendi halince demlen. Tek başına otur da akşama kadar ziflen. Yahu, demiş erenler! o Ramazana mah Kazanç İki arkadaş konuşuyorlardı. Hayatın güp ayatın leştiğinden, pg halılaştığından, yaşamak ve ge çinmek için mğ- cadele etmek lâzım geldiğin. len bahsediyor- lardı. Biri dedi ki: za üst yanı kolaylaşır. — Buda — Eh haydi şimdi uzanıp yiyeliza! mGcı Salamon, gayet çirkin karısı ile, bilmedikleri bir şehirde bir otele misafir olurlar. Bir gece otelin direktörü kapı- arı fırlayınca Salamonla on: Yetişiniz, der, karım intihar etmek istiyor. Kendini pencered: atacak. İ — Peki, buna ben mi mani olacağım ?1.. — Yok, bilâkis! Pencerenin nasıl açılacağını bilmiyoruz dal.. — işlerin nasıl? — Berbat. — Neden? — Neden olacak, bazı namus- suz tüccar var, ihtikâr yapmıyorlar. iv ro — Zaman çok güçleşti. Çok dardayız, güçlükle geçiniyoruz. — Hep öyle. Bari tasarrufun çaresini buldunuz mu Bulduk, idare ediyoruz. — Ne yapıyorsunuz. — Geceleri fazla elektrik yak- mamak için sinemaya gidiyoruz. | en Musa Turu- — Evli misiniz ? Hayır, — Vah vah... Eviniz olsaydı giderdik. lar. Papasdedi ki: > e aş ru, amma o yüz sizin dediğiniz, lirayı nasıl ka- AİN. zanmalı... bana söylediğiniz! — Bindiremem ağır gelirsiniz. — Borç M. İhsan — Merak etme üçümüz de hafif kadınız. ödememekle. Ya siz? Boşboğazlık Papasın biri, Sofu bir zat, bir mecliste, bir gün mecliste | fuhuş ve zina hakkında atıp tw- bir hahamı kız- | tuyormuş. dırmak istedi. O esnada biri sözünü keserek; Marümya, Ha- | O— O kadar sofuluktan dem mlarla Pat- varl.. Adam fena halde kızmış: — in de karın amma Senin boğazmışi Bir vecize Slâmiye kadın nedir dediler. Dedi ki: — Kadın bir saatir ki, otuz yaşınd: itibaren daima geri kalır!,. Son çılgınlık Geyet çapkın bir adam nihe- yet evlenmişti. Dügün günü akşamı karısı ken- disinin artık uslanacağını bu gün hayatımın en son çılgım lıgımı yaptıml.. Salamon'la Levi, o gece paralara kıyıp para git- iller. ber geçirelim. — Peki. — Ne istersin? — Elli lira. verdiğim zaman yüzde beş iskonto yaparlar

Bu sayıdan diğer sayfalar: