29 Ağustos 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

29 Ağustos 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Ağustos 1930 Akşam Sahife 3 Seyahat mektupları: — m. Trablus ve civarı Eye nn en güzel itikâf ahalli neresidir ? | Bize Trablusuşam'ı tasvir ede- tmek? mekliği: zım. Zira, Trabulus'un güzelliği tabii manzaralarında: Dağlar, kayalar, uçurumlar, ormanlar, akar sular, kuşlar. Bunları şairane şairane yazıp gü lünç olmaktan korkuyorum. Zira Farisi beyit vardır: Men guca şi'rü şairi uca? Yedi li ZA ve 2 Mia zigucal Yani Ben NE Şiir ve şairlik nerde? Yedibeyza ve Samiri'nin sihri nerdel Sani fise şubelerinin hu- dir ” biribirinden ayrıldığı bu ile Imiş gibi görünen Trablus dağları, hakikati halde, Lübnan dağlarının en güzel Ki ğeeğ ğa şe -< e E o 2 a N > o B © 2 z o ww © ? bi nişliğindeki rsi u meşhuru âlem gerken ve pi rai taba, olunan sahası çildikten sonra, insan a a âlâsına, Trablus dağlarına giriyor. a ın 2 sbabı hazırlanmıştır. evlerini Avrupada tesadüf ettikleri villaların birine benzeterek yap- tırmışlar. Hele şu dini işlerin bir yerde hüsnü vali edildiğini gördüm. E aalesef ekseriya bizde henneme ms. Es 5 tabiata hiç tesadüf etmemigimdir. “Hasrun,, u, “Sir,, i ve “Bah'un,, u, itikâfa çekilmek isti- yen cemiyeti beşeriye kaçakları tavsiye ederim. Trablus, şehir olarak da, hoş bir şark şehri, Pardon, üç şark İ SEHİR HABERLERİ | Polisi teftiş Iki mülkiye müfet- tişi tetkikat yapıyor Emniyeti umumiye müdüriye- tinin dahiliye vekâletine vaki olan müracaatı üzerine vekâlet; şehri- mizde bulunan mülkiye müfettiş- lerinden Yahya zai ve Hac Hüsnü beyleri; polis müdüriyeti- nin mubtelif ez tahki- tm Taa faaliyete başlamışlardır. Yahya sezai bey; müteferrika e eski nazaret- meşguldür. neticesini raporla vekâletine bildireceklerdir. Liman an şirketi İsim değiştirmenin sebebi nedir? Liman sükelinin ismini değiş- tirmeğe karar verdiğinden bahs etmişi tik. Şirketin isim değiştir- alâkadar yerlerde merakı mucip olmuştur. Bu mesele hak- kında Liman şirketi müdürü Ham- di bey diyor ki: min Kya of meral k yg Yerli mallar Defterdarlık sergiden ira istiyor Yerli mallar sergisinde * bazı kimselerin kendisine ait olmıyan €şyayı teşhir ederek sattıklarından şikâyet edildiğini mıştık. Ti- caret müdüri Muhsin bey bu hususta bir muharririmize demiş- tir ki; — Şikâyetler ikiye ayrılır. Biri sergideki lele aleyhindedir. ee de bir paviyon sahibinin imaletmediği malları satmasıdır. Mamafafi sergi bir kaç güne adar kapanacaktır. Haber alığımıza göre ticaret ası gelecek sene açılacak sergi © pg. hakkında etraflı bir talimatname hazırlıyacaktır. Diğer taraftan Defterdarlık sanayi birliğinden sergi kirası istiyor. Galatasaray lisesi mektebi, binasını bir müddet için sergiy tahsis etmiştir. ergi heyeti paviyon sahiplerine rayla yer vermiştir. Defterdarlık ni milliyeye ait bir binanın başkası tarafından kiraya veril- mesine itiraz ediyor. ise sergide satılan malların kâ- milej yerli olduğu, başka tarzda bir uyanmasının doğru Belimizi bildirilmektedir. Madam Tahi iki kişiyi ku zevcesi omadam önlerinde tenezzüh meki ge uzaktan bir feryat işitmiş ve irili koşarak denizde çırpınan iki Li kurtarmıştı tır. yani tahmil ve tahliye işlerini yapı- OrUZ. işleri ni nlar değildir. Rıhtım, anterpo, tahli- siye, eta işleri bağka mües-| 5” seselere ai Bunun için Şit re işle- e göre bir ii alıyor. Yoksa irade kalkmı dilencileri iki: Kn şayan. Bu mektubu yazdığım dondur- macı dükkânın ortasında, bir çırak, dur müşterilere saldı- ran sinekleri, elindeki yelpazeyle kovuyor. kocsin bundan ibaret- miş: Düki açıldığından kapan- Te iyi Telefon: idare işleri için: Gönderilen yazılar sahibine iade edilmez ABONE ÜCRETLERİ Deniz hamamları Emanet bir takım kararlar verdi, fakat.. Şeliremiandtirin plâjlarda kaza- lara karşı bazı tedbirler | aldı- ğını yazmıştık. Emanet, kazalara ni Ol bu tedbirlerin atbiki hus a israr ediyor. Plâjların lp halinde kazaya uğrayanlara ada yetiş üzer motörlü. Sandal ilâç, bir hekim veya bir sıhhiye memuru bulunmasını istiyor. erilen karara göre plâjların sudan itibaren en az 10 metro srmn bir kumsalı buluna- ca remaneti, plâjların denizin derin yerlerinde olmaması fikrin- dedir. Bu tedbirler, henüz tasdik ve ilân edilmemiştir. Ancak tesisatı tamamlamak için dır. Bu eniz rinyek e ektir. Afyon ii Fiatlerin düşmesine sebep nedir? Bu seneki afyon piyasasının düşkün. olduğuRAzA bir kaç defa bahsetmiştik. SE sene ii ii lira iken bu seni 10 hi e pe olm Ğ mess ilimi İZ e künlüğünün beynelmilel sebepleri hakkında er dairelere bir rapor yön ndermişti Bu orda cemiyet akvam a mine pe etlerin daha ala çiz ii eee m i tedir. Bir çok fabrikalar ellerindeki morfini bu tahdidat karşısında satamıyorlar. aşka Mısır ve uzak şark üm yapılan ka- çakçılık her memleket zabıtası tarafından sıkı kontrol ediliyor. Bu senenin ilk fındık ler elli aylığı 1600; 2 Sli ia kuru mele- ler başlamıştır. İlk fındık mahsul MAHKEMELERDE: ——————— .. 27 . Üzümcü! Maznunların üçü de ve z 21, 23 (yaşlarında olan SE Ge bir fabrikanın ii çalarlarken görülmüşler ve adliyeye gönderilmişlerdir. Davacı; 45 yaşında bir Üzümcü, İsmi: Hayı amm yle Bana (yaptıkları (Okurnazlığa akılırsa üç arkadaş bu yolün ma geldi. “Şu sokağın başından 3 okka üzüm istiyorlar. Şu küçük se- petine koy da götür. Haydi çabuk kadın kapıda bel n he- en üzümü tuttum, ete koy- el i ee bir küçük ev gösterdi. ei önünde kimse yoktu. Kapıyı çaldım. İçeriden” bir kız çıktı. “Biz üzüm GztelmekiLi; st Yanımdaki ie Ürtimi dan da vr pemai Döndüm. reise ere geldim. Bi de baktım timde bir e üzüm desk Şaşırdı. eld, Allah olsun bir çocuk o öd yanıma yi Sepetin başinda lerinde zaman 2 kişi gelmiş. yer eri torbaya (o sepetten rmuşlar. yanlarına me erer son genç de ei Mey birlikte er veren renci aki Bu 3 genç hel ana çıkarttı.,, K amelel mahkeme heyetine aynı şeyleri söylediler. “Biz hırsız değiliz. Fukara adamın bir kaç okka üzümüne tenezzül etmeyiz. Suatla 2 o arkadaşının üzüm küfesi başında birleştiğini gören Naci efendi 2 inci bir celsede dinlenecektir. 3 gencin endişe içinde mahke- me koridorundan gittiğini gören üzümcü ve ki; “ Şu çocuklara içim sızlıyor. Bir baktır itler Şeytana uydu- lar. Geçirdikleri korku kâfi. Gelecek sefer ben affedeceğim. İşallah hakim de affeder!,, Üçüncü Altın Piyango- su kuponlarının tebdili şehri... Ziar, arası onar kilometro | dığına e yelpaze sallamak!... - 5 . bahçeliklerle ayrılmış üç şehirden | Fakat, dilenciler, kovmakla da alir 200 çuval bir kaç gün evvel ıçın 6 ıncı sahifemiz- mürekke Kubbeli, kemerli, | gitmiyor. Ben bu yazıyı yazana Gazetemim: nlardan”mes'uliyet kabul şehrimize gelmiştir. Bu günde deki tafsilâtı mutlaka havuzlu, bal binaları, tam adar on öm tanesini kovdum. Ke Karadenizden yeni mallar bekle- Pierr Loti'nin zevkine göre. Gitmiyor. Rebiülahır 3 — Ruzuhızır: 114 iyor. Piyasada daha» Har okuyunuz. Yalnız buranın sinekleri bir, (Va - Na). EEE | k Tefrika numarası:18 © Halbuki vapur vacın fena bir hatırası olarak Şevket beyle Gönül Ferman Dinlemez. mik aim < Sehl — kaç numara verdiniz? diye sorduğu zaman, bilâte- reddüt: — On Cevabını vermekte haklı idi. Bunu çok samimi olarak söyle- | belki de seneler geçecekti. Böyle | mişti. Seher'e noksan numara | bir d kt ap: ne beklenirdi, vermemin imkânı yoktu. Güzel | Günün de de Seher'in kar- kızdı; çok güzel kızdı! > bir erke e onu alıp ma bu kızla nasıl bir mü- | gidec nasebet temin - edecekti? Onunla | Bu. düşünce oCelâl'ın canını ne dereceye kadar mahremiyetine | sıktı, “ nişanlanacak... Se- girebilecekti? Bu bancı . bir | her'in n r şanlı olacak... kızdan nasıl olmıştu > İnme et Nişan ümit etmişti? Onunla anlaşmasına Ce dali in kaşları ç imkân var mıydı “Bir müş- Kalbinde mana veremediği pi terek hatıraları yoktu. Çocukluk- mu Selâmi İzzet ları beraber geçmemişti. Biribir - lerinin on sekiz senelik hayat- çal larına yabancıydılar. Biribirlerinin | uza duyğularını, zevklerini, elemlerini, | sevinçlerini bilmiyorlardı. Anlaş- | mak, sevişmek için aylar, hattâ | kıskançlık duydu. ee her pes diye (o düşün- ni düşün! İşte a çıkan ilk kız ve ondan, aşılmaz setlerle ayrı aktı. vakit vacının kötü günlerini — , çektiği azap, sanki o günleri yaşıyormuş gibi gene gönlüne dolar Şevket bey çocuk mezi Onun hayatında sevdiği şey ka- dındı. yaşıyordu. “Şevk et vey ne âl'i düşünse , izdiv: Şevket bey yemek zamanı eve | geldi. Bütün gün gezmiş, orada bu- rada oturmuş, sokaklarda vakıt geçirmişti. | Oğluyla biraz daha geç karşı- | F laşmağı kâr (sayıyordu. Ona karşı | — surlu olduğunu idrak ediyor, itiraf etmiyordu. “ce iâl'in de kabahati yardı. iri sonra) sün iiketemii Dz bir izdi- | hayli gönül Bir çok kadınlarla düşüp kaltı. Celâl'in annesi öldükten sonra macerası (geçirdi. ket bey bu ölümden sonra İ çar pkanlık edemedi. Dünya gözüne zindan olmuştu. Celâl üstü yemek odasında, sün başında karşılaştılar. Bakıştılar ve şaştılar: Tıpkı biribirlerine ben- ziyorlardı. Şevket bey içini çekti. Oğlunu kendinden uzaklaştırmak, nın geçmesine, ep be- yazlaşmasını, (sevgili (karısının ölmesine mani lamak — Bir akn a Bir dakka dur kapıyı açarım, girersin... — Aman ne güzel olmuşsun Celâl!.. Bu coşkunluğundan omahcup olan Seher ilâve etti: — ... Elbiselerin çok şık, sana çok Ea mış. Celâl'in iki vii tutmuş, biraz gerilemiş, tepesinden tırnağına isale süzüyordu. (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: