11 Ekim 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

11 Ekim 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Teşrinisvvel 1932 Van Motosikletle dünyayı devir! Iki seyyah Adanaya vasıl oldular Adana 9 — Dün şehrimize dört seneden beri motosikletle dünyayı dolaşmakta bulunan karı koca iki seyyah gelmişti ıyö ve madam Eddy Walter ismini taşıyan genç gift Hanayre Almanyadan 1928 Martında çıkmışlar Avrupa” Bın bir çok memleketlerini delaş- tıktan sonra Afrikaya geçmişler- dir. Fasta Rif dağlarının 2500 metro irfan © motosikletle © geçerek Afrika çöllerini de katettikten Sonra Italyaya dönmüşlerdir. Ora- dan Macaristan, Avusturya, Yo- goslavya, Bulgaristan © tarikiyle Istanbula gelmişler ve bir müddet evvel Iitanbuldan çıkarak Anka- da uğradıktan sonra dün ize gelmiştir. Yunanistanda yeni zelzeleler Atina, 10 (A, A) — Halkidil- yada yeniden 4 zelzele olmuştur. Selânikte vuku bulan bir tanesi oldukça şiddetli olmuş ve endişe tevlit etmiştir. Muziplik ineğin kuyruğuna teneke bağlanır mi? Barım gazetesi yazıyor; Birkaç gün evvel, Asmada mahalle ço” cukları, başıboş bir ineğin kuy- roğuna eski bir teneke bağlayıp salivermişlerdir. Ayaklarına vuran tenekenin acısından ve hasıl olan gürültüden huylanan hayvav müt- biş süratle köşeyi dönerken, kuyruğundaki teneke orada bu- lunan askeri mütekaitlerden Rıza beyin üç dört yaşındaki kız ço- cuğunun başına çarpmış ve küçük yavru, kaşınm üzerinden yara İaamıştır. Mahalle çoçuklarının, güya mu- ziplik olarak, sokaklarda başı boş gezen bayvanların teneke, kuru hayvan kafası gibi şeyler bağlayıp salıverdikleri ara sıra görülüyor. Çok teblikeli olan bu muzipliğe mani olmak polisten ziyade çocukların ana ve baba larının vazifesidir. Portakal ağaçları Bazı ağaçlardaki hastalığa karşı tedbir alındı Mersin 9— Şebrimizdeki por- takal ağaçlarında ( İserjapürsası hastalığı görülmüştür. Bunun için bir taraftan | iptida tetbirler alınmakla beraber keyfiyet ziraat vekâletine de bildirmişti. Ziraat vekâleti mahdut mik- tarda portakal ağaçlarına ârız olan bu hastalıkların yakılmak suretile izalesini arzu etmemiş ve bunun Novyüs Kardinalis haşeresini kul- lanmak suretile izalesini emretti ğinden bu haşereler laboratuvar. da teksir edilmek suretile ağaç lara konulmuştur. Romaya prensi Michel Paris, 10 (A.A.) — Ron prensi Michel, refakatinde Carolan yaverlerinden biri olduğu halde bugün Bülreşle mütvecci- hen hareket etmiştir. Hareketi esnasında prensi Ro- manyanın Paris elçisi M. Cesiano ile efret erkânı teşyi etmişlerdir. GÜNÜN HABERLERİ Maden kömürü Uşak civarında yeni bir damar bulundu Uşak, 9 (Hususi) — Uşak şeker fabikası senede yedi bin ton kömür sarfeder. Bu kömür uzaktan getirilir ve tonu 30 liraya mal olurdu. Son zamanlarda Uşak civarında bir maden kömürü damarı bulun- muş, kömür işletilmeğe başlan mışlar. Fabrika, maden sahibile kontrato yapmıştır. Kömürün Ereğli kömürü! ayarında olduğu anlaşılmıştır. Şimdilik araba ve develerle nak- liyat yapılıyor. İleride ocaklardan Uşaka kadar dekovil ve havai hat yapılacaktır. Kömürün tonu on liaraya veriliyor. Izmir - Kasaba demiryolları da bu kömürden nümunelik aldır. mıştır. Rizede çay ziraatı Rizede çay ziraatı gittikçe iler- lemektedir. Rize çaylarının, Batum çaylarından daha iyi olduğu anla- şılmaştar. Iktisat vekâleti Meteoroloji mü- eSsesesinin , verdiği malümata göre, çay fidanlarında çiçekler açmıştır. Bu sene çay mahsulü iyidir. enlisi ingilterede babriye haftası mü- nasebetile amiral Nelsonun vaktile Bindiği gemi medelimizdeki yek kenli denize çıkarılmış ve Nelson Superdretnotu © mürettebatından 2 zabit ve nefer bu gemiye geçerek eski yelkenli ile bir gezinti yapmıştır. Resmimizde yelkenli ve içinde eski kıyafetle dolaşan babriyeliler görülüyor. Büyük bir fabrika Fransız reisicumhurile başvekilinin nutukları Paris 10 — Fransanm şark bududunda İsviçre ve Almanyaya yakın olan Kembste büyük bir elektrik fabrikası yapılmıştır. Bu fabrika Bal ile Strazburğ arasında sekiz elektrik fabrikasının elektrik verdiği yerlerin. ihtiyacını temin edecek, ede 700 milyon kilovat elektrik istihsal edecektir. Fabrika se iye te abektriler Şupacalılır, Kembs fabrikasının açılıma res- minde reisicumhur ve başvekil bulanmuşlar, bunlar. söyledikleri 'nutukdarda Fransanın sulh arzu- sundan ve iktisadi güçlüğe karşı bütün devletlerin birlikte çalişma: sından bahsetmişlerdir. Başvekil, Fransanın budut boyunda bukadar büyüle tesisat yapması sulhü me- hadan arz eltiğine delil olduğunu söylemiştir. Akşam çk Hindistan tehlikede mi ? fırkasına müracaatı Londra 10— Hindistanda, uzun mücadelelerden sonra, nihayet halk tabakasına da intihap hakka verilmesi o muvafık — görülmüştü. Eski babriye nazını M. Churebil bulunduğu hastaneden mubafaza- kâr fırkasına bir mektup gönde- rerek buna katiyen yanaşılmama- sını, okuyup yazmak bilmeyen cahil Hintlilere rey verilmesi tab- min edilemeyecek neticeler vere- bileceğini bildirmiştir. M. Churehil mektabu kongresinde okunmak üzere riya sete göndermiştir. Eski nazır, sıhhatinin, gelip bizzat bu hususta izahat vermeğe müsaade etmedi- ginden dolayı teessüf beyam et- mekte ve muhafazakâr fırkasını böyle bir hataya o düşmemeğe davet eylemektedir. Bu mektup epice dedikodular uyandırmıştır. Kongrede bu mese- lenin şiddetli münakaşalara sebep olması muhtemeldi Belçika intihabı Belediye intihaplarmda sosyalistler kazanıyor Brüksel, 10 (A.A.) — Belediye intihabatı, sosyalistlere müsait neticeler vermektedir. Filhakika sosyalistler 20 kadar komünde ekseriyeti kazanmışlar, yalnız bir tanesinde kaybetmişlerdir. Bütün ziraat mmtakalarında ve Limbourg, sosyalistler başta gel mektedir. Büyük sehirlere ait kısmi neti- celer de sosyalistlerin tehindedir. Denizde tayyare ankazı Roma 9 (A.A) — Bir ingiliz vapurunun kaptanı Ceneve açık- larında bir tayyare amkazı bilhasa siyah, kırmızı ve mavi bir diski hamil bir kanat parçası buk muştur. Bidayet te o Amerikan © Nurse ismindeki Okyanus tayyaresinin ankazı zanmedilmişse de tayyare- nin daha ziyade bir Fransız tay- yaresi olmasına ihtimal veriliyor. Rusya- Romanya Romanya anlaşmadan vazgeçiyor mu? Bükreş, 10 Romanyanın Londra sefiri M. Tituleseo geçen hafta birden bire istifa etmişti Romanyanın çok tanımımş siyasi adamlarından olan bu zat, Rusya ile anlaşmak için yapılan müza- kerelerden dolayı istifasını ver- işti. Bu haber Romanyada büyük bir heyecan uyandırmış, bir kısım gazeteler Londra sefirine hücum etmeğe başlamışlardı. Halbuki bu gün M. nun hariciye nazırlığına tayin edil. diği haber alınmıştır. Bu suretle Romanyamn Rusya ile anluşma teşebbüsü geri kala- cak demektir. Mamafih başvel hariciye nazırlığındaki bu deği menin, harici politikada değişme ima gelmeyeceğini söyle- miş Fransada buğday fiatı Chartres, 9 (A.A.) — 76 nahiye müdürü, buğday piyasasının ik rilmesini protesto için istila et- mişlerdir. M. Ghurchilin muhafazakâr Büyük milli roman Kamarüddin Necat, biraz ent bent olmak lâzım gelirse de Allab- tan ki bu gibi hususlarda pişkin. — Ağaçların serin gölgelerinde oturmak her halde daha (raison- nableji Orada da görüşebiliriz! diyerek herkesten evvel fırladı. Bahçeye indiler | ve çamların arasında kayboldular. Samiye, Kamarüddin pardesü- ünü ve fotoğraf çantasını port- mantoya astı. Tam merdivenden ineceği esnada bir hanım ve bir beyle karşılaştı. Bunlar, Suat ve Lebipti. güm, yere vuruyor, isteyen Suadin telâşına biç aldırış etmiyordu. Sordu: — Ecmel Vamık bey efendinin köşkü burası mı? — Evet efendim, buyurunuz. Lebip, terini kurutmak için gömleğini havalandırırken adam akıllı samimileşmişti: — Patırtı gürültü ile deveye hendeği atlattık. Gümrükten mal kaçırır gibi burada soluğu aldık. korkarım beyi evde bulamıya- sağır. Samiye teskin etti — Misafirlerle bahçeye çıktılar. Şimdi haber göndeririz efendim. — Hay allah razi olsun hem- şire hanım. adin sön derece canı sıkılıyor, ikaz etmek istiyordu. Lebip, yü- zünü çevirmiyordu ki işaret etsin. Suat, renkten renge giriyor, İ terler * döküyordu.. Ne yapsa » yarabbi?. Bir söz söylemiş dedi ki: lanım efendi, Ecmel bey efendinin hemşireleri olacak zan- nederim, — Hayır, kuzimim efendim! cevabını verdi ve (bir dakika müsaade |) diyerele taş merdiven- den bahçeye koştu. Suat, portmantonun. aynasında, garşafını ve saçlarımı tanzim ile meşgul, çehresi askın Lebibi başlıyordu > olmak için — Yabancı ve şık bir kadinin karşısında, bu ne bayağı mus- mele ne âdi ağız Lebip... Yerlere geçtim; yüreğime indirmek isti- yorsan omu söyle. “Torbasından pudralığını çıkar- mış, yözleri merdivende, acele acele ponponu yüzünde gezdiri- yor, yavaş sesle söyleniyordu: — Mükemmel köşk, enfes bir Cintirieur) ; ince, (eivilis) bir muhit... Aman, bir münasebet bul, (Dame de Sion)u bitirdiğimi söyle; piyanomu, (ayualelle) leri- mi de unutma, Lebip cevap vermiyor, mendille kurulanıyordu. — Kadın, beni pek dikkatli dikkatli süzdü; âdeta kıskandı. Kuzini değil, metresi galiba, | — Nesi olursa olsun sana ne? Suat, şimdi de kreyonunu çi- karış, sürmelerini / tazeliyor, kaşların, kulak memelerine ve dekoltesine esans sürüyordu. — Ne oluyorsun, görücüye mi çıkıyorsun be? — Sen kendi haline bak ta sus; beni rahat bırak, rica ederim, — Başıma kanı çıkarma. Ko: lünden yakaladım on billâbi şimdi fertiği kırarım, hâlâ Sahife 5 11 Teşrinievvel 1932 Harp zengininin Gelini Muharriri: Sermet Muhtar — Dek. Bahçeden yaklaşan ayak sesle- zini duyunca Suat, duvardaki tab- lonun önüne gitti; resmi tetkik ediyormuş ge br Yariyettakandı. bip, ellerini uğuşturmakta, söze nereden başlayacağını tasar- lamakda idi. En önde, Ecmel Vamık olmak üzere, Kamerüddin Necattan ma- da, bütün bahçedekiler antreye girdiler. Ecmel, Lebibi görür görmez — (Tiens) birim eski Tebip; yabancı değilmiş! Lebibin elini sıkarken Suat'ta gözü ilişince, kendinden geçmiş, adeta şaşalanışt. Suat, muttasıl Lebibi dürterek, — Beni takdim etsene... Diyor, o ise hiç orah olmeyor, koltuğun birine yan gelmiş, hid detli ve heyecanlı, içini döküyordu: — Ne memleket, ne hayat, ne vapurlar... Tevekkeli, yalpalamı- özlerini Suade dikerek, dikkatli dikkatli uzaktan seyrediş e Bakma ek dan tetkik ediyor, Ecmel ise, Lebi- bin prazante etmesine sabırsızlıkla muntazır, (hanım efendiyi.. Hanım efendiyi.) diye kekeliyerek vakit bulup bir türlü sözünü ikmal ede- miyordu. Lebip coşmuştar — Ada denildi mi, mazın, pa- Şanı, zengini. tüccarı üşüşsünler; otursunlar, yesinler, içsinler, ku- marlarımı yamna yaklaştı. — Lebip, prermte etmedik! dedi. — Ha, sahi onu unuttuk. Ku- zinim Suat hanım, eski arkadaşım Ecmel Vamık bey. Ecmel derhal, boynunu dim dik gererek ve mütat vaziyetini alıp monoklunu takarak tamamladı: — Muharrir, #omme de lettres, “ Mecmaz tcsret milli , anonim şirketi Meclisi idare azasından Ecmel Vamık. Karşısindakileri de hatırlaya- bildi ve prezante etti; — Kuzinim Samiye, dostlarımız. Neclâ hanım, Sema hanım, Fabı- man bey. Pahiman, Ekmel bir reverans yaptı. ei — Suat hanımefendi il tanış» mak hepimize büyük bir şeref Seriyor | diyerek yerlere eğilirken, Lebip, koluna girip ecmeli bi 'kenara çekmiş, maksada girmişti — Doğrusunu istersen biz boy göstermeğe gelmedik. Bizimkisi, hem ziyaret, hem ticaret. Bu kadar kişinin iç derece Hâubaliliğe Suadi sıkılıyor, ötekilere belli etmeden, mütemadiyen kaşlarını, gözlerini oynatıyor fakat bir türlü Lebibin nazarı dikkatini a pe Türk anonim elektrik şirketinden elektrik, tramvay ve tünel | şirket ile Istanbul ve Kadıköy havagazı şirketleri ve tesisatı elektri şirketi, elyevm. ve oldukça uzun bir müddet için münhal hiç bir memeriyetleri bu- lunmadığını ilân ve biç bir metice verilmeyecek olan hizmet talebin- den sarfı nazar olunmasını bilhas- sa rica ederler. Binaenaleyh müstedilerle alaka dar olan hayırhah zavattan gelen davsiyename ve teşebbüsler hak kında dahi keyfiyet aynıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: