29 Eylül 1933 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

29 Eylül 1933 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> Ye santa a ISKENDER FAHREDDİ! N “Sen de bir dönüş ge parlak ve güzelsin, ile Eğer iki güneş bir anda doğarsa, insanlarin gözleri ma nat tahtının yanına ka- dar sokulmuşlardı. m Şe arın vefasına i inanmıya! arın çok sevdiği (Ninova zaferi) ni tekrarladı. > Ninos bu şarkıdan zevk alma- bir kıza ii Ea ett Kumral saçlı ve şehlâ oi bir dilber, ekinin omuzlarına uzandı: «İçiniz... İçini Güneş pr kadar içiniz! Fakat ken dinizden geçmeyiniz. Kendinizi kaybetmeyiniz!..» Sözleri başlıyan bir halk şar- kısı okumağa ein İn. Ninos m Ayağa kal mer eliiğ bir ka- deh şarap re hazıruna hita. ben bağ ardız il . İçiniz!.. “Ne duru- senii. “Kimi bekli Ortalık aydınlanıncıya kadar niz! Güneş do nizin affı ribünlerden neşeli dol yük- — Hükümdar şerefine... — > Pa otddlinüni i Ninioz ee içerken, başını ihtiyar valiye çevirdi: on sesler ne taraftan yük- seldi, Melaton? Melaton EE tecessüs ettikten sonra cevap vi — Sol taraftan, ili Hükümdar göz! zlerini | süzerel mırıldandı: — Bu adamları Pp enden istiyeceğim, Melaton! Onların isimlerini unutma!. a taraftaki tribünde Asu nn ii; zaküllleindcr sarhoş olmuşlar- n mah- ar ede; hayata buki bu zabitlerin hepsini > onları Âsuriye zengin- ge IR hükümdar idi maiyetinden e aşka b bekle- mediği için, ei em ları den kaçmamıştı. Maa- enin ami zmak isi e kadar herkesin içip eklen, mesini emretti Genç iliki tribünden içe- riye girmişti. Kendisi için hazır- lanan odada istirahat edecek, biraz sonra tekrar tribüne çıka- çaktı. Bu Mani (Melaton) un gözü- ne sadık cariyesi bariz di ili Ninosu bir çocuk vutmak ve uyutmama! yine do- ğarken merasim yapılacak, ilk ışık tesit edilirken, Ninos ellerini her- bu kadar aydınlığa ögemmre edemez! b edec hizm eksinl,, ia ve göğe kaldıracaktı Melato; Ve kızını Sağın rek edi. hükümdarın odasına soktu. Abija nr yanına gir- diği zaman, o ei ienüz ağzına bir yudum şaı koymamıştı. p bil ie 'Ninos göleriin ucile yahudi kızına baktı Kej m kandinci güzel kız. Zel enli Başını kaldırdı: » e eş doğmadan sen nasıl doğdun De bol dilberini yanına a yürümeğe başladı. o, ii rem başka bir kim- seden korkmı Hattâ hü- kümdardan bile, Hükümdar ona ne yapabilirdi? En ağır bir cezaya si istese bile, Semiramis onu kurt. ık değil miydi? Fakat, Semiramis (Abija) ni tecziyesini isterse, mese kızca- ğızı kim ME bija yere diz çöktü Ninos: n yahudi e ara- vi senin n kadar 1 ve sehhar bir kı kız md e ak izimin kl otur bakayım Diyerek genç kızın m ekti.. Yanına oturttu. m Semiramise mi hizmet e sirebileceksini Anladın çö sapsarı kesildi. . Melatonun kendisine verdiğ va- zifeler suya mı di ? — Basi: zifeme devam ederim» diyordu. Nindüz — Sen de bir güneş kadar par- lak ve cazipsin, ABija! İki güneş bir arada bulunur yahut bir anda doğarsa, insanların gözleri bu ka- dar aydınlığa tahammül edemez, ör olur... Selime başka bir cariye bulsunlar. Dedi ve yahudi dilberini yana- ğından öperken, odanın kapısı şiddetle açıldı. (Arkası var) YENİ NEŞRİYAT idare mecmuası vekâleti tarafından Yunani demi, istatis- vk ———— Macit Bürban » beyin vi h — sr dır. anbul < 12, ka mofon; Kolombiya ie lnb a e 17173 Sah. 9 - Sah. Se AX 1633 - 02946 Ode 202973, 1819 “amele Sah. Sesi 1453 - Kolombiya - Polidor 22842 - Kol ami 14335 - Odeon 250116 - Sah. Sesi K. İcon 165242, 19-20 Nezihe hanım, 20-20,30 tanbur: sman pehlivan, 20,30-21,30 hanımlar heyeti, 21,30-22 (gramofon Kolombiya 9. « Kolombiya ç 15255 - Sah. Sesi K. 5 h Sesi - Sal EK. 114,22 Anadolu ajansı, saat ayari Bükreş (394,2 m.) — 18 orkestra, - V pi LA 15 konser, 20,40 öper: > 2 65 305 m.) 19,30 konser 20.15 komedi 21 ear, Z cazbant, 23415 oda musikisi, 24 ç eri aris (328/2 m) — 20130 konser, Mn 2 30 bayana Prağ (488.6 m.) — 21 çrkestra 2 E Wi 10 e 22, ba Bişi rağ (488,6 m.) — 19,30 Alman ayi 20 İm , 2005 Benden nakil, 22,30 ER ın haberler. Roma (44 ei r Sianile operası. Varşova (141,2 m.) — adi, 18/25 konser, 19,35 hafif ai 20,20 müteferrik, 21 konser, 23 dans musikisi, 23,25 havadis, dans musikisi, i Yiyane (518,1 m.) — 21,30 orkes- a, 23,10 radyo yağla 23, 75 kafekon- ser. 30 Eylül 933 Cumartesi a ü Şi 5; 206, fransızca ders ipten aldi), 19-20 Refik e Tât bey ve arkadaşları, . 21,30 a gr e eti, 21. 30-2 2 gramofon: O İe- n O. 4956 - lem DG. 222 - linbiye 5290, 22 Anadolu ajansı, borsa haberi, saat ayarı. 2m.) — orkestra, 20,20 in 21 Re- 2 20 cazbant, 22,45 gramofon, 22,10 m.) — 20 Bile ein di: son haberler, 23,15 Os- Roma (441, 2 m.) — 21 havadis, spain 22,15 askeri konser, 24 ha- ia a (141,2 m.) — 21 kon: 22; b dyo FezDAL 22.30 konser, 23 23,25 havadis, 23,40 > (518,1 m.) — 17,45 gramo- 19 iğ Eri 40 dyo Şirin, 20, 25 ırkı, 22,35 radyo jürnal, 22,50 orkesi “ mütehassısı tetkikata başladı Spor mütehassısı olarak Alman- yadan celbedilen Pr. Karl Din mıntakalarda yapacağı tetkikata bugün şehrimizde başlamıştır. Pr. epi Din ker e klü yeti halkı nda mo lek; gördi ik. il tizam ve mükemmeliyetten do- Tayı beyanı memnuniyet etmiştir. AKŞAM KITAPHANESİ neşriyatı Yazan: Selâmi izzet 10. förimadan ibaret ölansb güzel roman zarif we hitap halinde intişar Fiatı: 0 ia uruş DEE” Taşradan arzu ei iyi bir ella in İstanbul fiatına gön- derili; ayrıca posta ücreti alınmaz. 'evzi yel AKŞAM iğsi İstanbul Ankara caddesi No. 121 M— Ankara tevzi merkezi AKBA kitap evleri N Het akşam | bir hikâye Müşfika, hâlâ bazi kere kendi kendisine sorardı: — Necmi niçin beni aldı Her zaman ruhunu elini ev bırakan bu sual, dertlerini zelerdi. Ge ukluğunu, gençliğini hatır- liyordu. Hülyalar, , neşeler ile dolu bir hayat. En sev; m tu Ayşeyi de key ki da - işler- ken o yüksek se: rr kut lu. Çok kere — vi rında oturur, dinlerdi. Ekse: — Ne tuhaf bir okuyuşunuz var, Ağla kapım! derli Ayşe, sakin, e ı, güzeldi. Necmi, kendisi ile e — her zaman gayet iyi bir dosi ibi tatlı be ei a. a ruyorlardı. Yalın: p-— geniş e Era vardı. iti. mal ki Necmi bu vg koru için seller du. Oger gelmez Muşhika pencereden, selendi yalıda Ayşeye seslenirdi. sakin, mütebessim esrarlı, li İhti- Yalının bahçesinde j minin Binielöriliğini farketti. ya iztıraba ta” Nec dir şfika © bundan. e rsi ini affede- e öper yüksek, bü iyük bir , va evilmeğe, mesut sie yi ea azap çekiy: Niçin bir kadın onu aş a bed- ek se diği i izl ve daha aile Nec- miye 'ıztırap verdiği a Fakat Ayşe de, o güzelliği ve derinliği ile sevmeğe ve serihmeğe lâyık bir KENE Necmi hastalanacak bir halde a Huyü yle ar hırçınlaşmış- Ufak bir şey için aksilik edi- al ki Müşfikanin Necmiyi sevdi- Tör, ğini anlamıştı. Ü. eri 1 esinde otururlardı. Bazen Ae rgun, muztarip ve yalıya girer, piyanoya oturur, şar- kı söylerdi. Hiç şüphesiz iü | sıra- Hi — ın aşktan bahsettikle- nra, Necmi gitmişti. örmeğe 2 Eb Son: Müşfikayı gö miş seslenmiş, hiç bir cevap ala- mi AArıya arıya, onu yalının odasında ağlar bulmı sokulmuş; öpmüş: — Merak etme, demişti, seni seviyor. Geldiği zaman mutlaka seninİ nle evlenir. üşfika inanmıştı. O kadar zn, — kadar akıllı Ayşeye inan- ak kabil miydi? Filhakika, uştu. Ya- nına $ı mişti. Müşfika kı maktubü Ayşeye “ göstermişti. üAzizim: Müşfik yalm hal: Gösüni “lşilikneii yine takrar etmiş Si Seni serliği Şüphesi uu emri mektuplar - Necmi bir snsikârdi, romancı idi. Kitaplarını Müşfikaya yol- sesle — Hiç ken e ei insan 5 kadar değişebi- Tir mi ik cevap verirdi: — Her şey kabildir. Sonra; yine bulaşmüşlardı. Neo: mi Müşfikayı istemiş, Di ç kız sevincinden ağlıyarak mi vafakat LZ vermişti. Evlej ndikte n son- o kadar sevdikleri yalıya yer- eşleri. Hep orada oturuyoı Tai Alar yine bahçede birle- şiyorlardı. Ayşe iç no ça” lar, şarkı söyledi, Ses genç ve m yalnız biraz hararetsizdi. Ne. — Bu bahçeyi o kadar düşü düm ki! diyordu. Necmi yeni bir roman yazmağa başladı. Arada, Ayşeye rica ii yor, kendisi Yızarkan pi piyaı ve şarkı söylemesini it ordu. Ayşe, saki, esrarlı, kabul ie Milim eni oturdukları zaman, Ayşe susar, uzaklara ba- İri deti idi, her vakit ek birini, bekliyenler gibi yi ee idi. en akrabalarına misa- bri sie, leri mesine” seride piya masını Eid inden sonra dön Bir Müştika, lie yersiz. için sa at akma idi. “Yazdığı eserden bile un olmıyordu. Bu hal Müş- şili bütün bütün muztarip edi- yordu. Müşfika bir gün Necmiye sokul- du. Kocası bir sedire uzanmış, ki- tap okuyordu. Müşfika, elini Nec- minin alnına koydu. Tatlı bir ses- le: — Necmi, dedi, onu sevdiğini bi- Tiyorum! : Necmi gözlerini kapadı, elin- len kitap düştü. Müşfika fazla bir şey söyleme- di. ali Sakin, in bir tavırla diğini söy- e Ke kasi. bitirinciye esmemesini evvelden , Necmi seni ei” Ri- rim, SUS. sevdiğini pall biliyo: , bazan bun önline olm. »k haklı bir ası pel şey oldafum ben de hissediye- ım, Necmi o kadar azap çekiyor ki Hilesi ecri, kendisine bir şey olacak diye korkuyorum. Ölümü- ne sebej ak istemem. A; Di bağlı ki değiliz. Anlıyor musun, Ayşe. İşi aş söyliyeceklerim w— 7 Zara Müşfika ağlıyordu. A; kalktı tı, pencereye eğ Yüzünde bir tebessüm Ağır, ağır, sükünetle cevap sre şfika; eni sek müteessir Org o artık zan denize bakı şeyin üzerine hülyasına kapılıyorum. liyorum ki e ek Uzun uzun lar, Sonra Müş“ fika ia sapsarı mi Süküt içim- de tüler, ba vr. İh oturuyorlardı. Ilık bir rüzgür kokularını dağıtiyı la üçü de susuyordu. Biribi-in- ayrı ve teselli bulmaz bir. halde idiler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: