25 Şubat 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

25 Şubat 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a ĞĞĞM.. anam GÜNÜN HABERLERİ Ipek sanayii Ipek istihsalâtı ihtiyaçtan fazla Iktisat vekâleti bu hususta tetkikat yapıyor İktisat vekâleti -kâleti ipek « sanayii hak- kında yeniden tetkikata lüzum görmüştür. ta gö- vekâlet i; sanayiindeki is- tihsal fazlalığına bi caktır, Bu isi I eden mıntakaların sanayi mü- en rapor! edir, Türkiyede ipek istihsalâtı, ihti- yaçtan fazla dereceye kadar çık- mıştır. iğsi gümrük himayeleri, vrupa ipek ithalâtını tahdit et- tiği e” İstanbul, ören önüne gelen r. İstihsalin fazlalığı iğ nd ra dir vermek için şu t etmek kâfidir. 827 emi Bursa tez gâhları 65 bin ometre kumaş do- kumuştu, Bu dar çıkmıştır. Esasen ipekli mal alan halk şehirlerdeki yüksek ve orta tabaklardır. Bir taraftan bu tabakaların iştira ir bile tesadüf edilmek EŞ a ale Nüfus işleri Kayıtsız ölümler ve ka lar için defter tutulacak : Dahiliye'v vekâleti nüfus umum üdürlüğü nüfuslarla ei seriye bede fakat mü- ip ki le: yıtlarının hea ve tashihi için kati karar ayaş Umum, müdürlükten, vi- lâyete gelen yeni talimatta gereke Meli çeri tescili, gerekse ©sas defterlere girmemiş olan ölüm vakalarının rig için esaslı iza- hat e için Si ölümler ve me — diye bir defter ırlanacaktır, —— mühim defterin hazırlanma si için gayret memur. ların terfileri ir, Fransaya ihracat Üç ayda Fransa bizden neler alacak? iktisat vekâletinden ticaret od mesi mucibince Fransa ziraat ne- zareti tarafından memleketimiz hesabına ayrılan maddelerin 1934 senesi birinci üç aylık Kontenjan müsaadesi miktarı — göste- rilmiştir; iii 239 kental, mısır 25,000 eği arpa 300 kental, > m 400 kental, palamut bülâsası «ntal, keçi ve oğlak derisi Eş koyun ve kuzu derisi de Ecnebi bankalar İlki küçük banka buradaki faaliyetlerini tatil ediyor Mevduatı koruma kanunu mu- cibince, şehrimizdeki bankaların asgari bir milyon lira sarmayeleri olması lâzımdır. Ticaret müdüri- li tasfiye etiğini bildirmiştir. Diğer bir banka da vaziyeti hak- kında resmi bir müracaatta bulun- mi piyasadi aliyet gösteriyorlardı. Belçika kralı Belçika ai ön een eme ld. te oğlu. pren: rae otur mi e ünl Büyüğü ğe 4 Hihedaki küçüğü erkektir. Prens Bandoin ismin- deki bu küçük çocuk veliaht olmaktadır, Resmimiz kral, kra- liçeyi “ küçük ii yersen vaftiz resminde gösteri: EN a M. Makdonald murahhas- larını kabul etmiyor yen işsizlerin murahbaslarını kabinenin 27 şubatta leri etmesi talebini reddetmişti. . İlşsi m lâyihası emi 10— imkpieei 110 eğe ne © 3 wn 1046 633 ri a 303 64X17 15,81 ves Dü Mühim bir nutuk Silâhlanma yarışı başlıyor mu? İngiltere, milli müdafaa 2 arttırmı azırlanıyor Londra 24 Mi Ingiliz maliye nazırı M. Neville Cham- Plymouth şehrinde bir aki nik Nazır nutlunda devletli Almanyanın İiribirlerimden korkmaları Taymisin Almanya “Almanya hakkındaki ma 22 (A. A.) — Taymis tag mahpusları- m eden makpusiyeterine yi büyük bir alâka uyan- Chroniche,, Taymisi bu baekeiden dolayı tebrik etmek- ğı kümetinin samimiyetine inanma- e yri olacağını yazmak- Iki kükümet arasında bir hadise oldu Berlin 24 (A.A.) — Alman is- tihbarat bürosundan: Litvanya lak Memel arazişinde bu- iki Alman fırkasını, — aras ziyi Litvanyadan ayırmı lıştıkları iddiasile vo rapçi iğ Bi le Alı matbuatı, oi hükümetinin m kararını, ima ekalliyetine siyasi hakla- rını veren Memel kanunu yağ ne sarih bir taarruz telâkki mektedir, Fırkaların faaliyetini men için — ü may e ehemmiyetsiz. EEEE ir. Ve Li iikümeti bu hu- kei hiç bir e delil gösteremez. Zi- İaima tam bir disiplin göstermişlerdir. “Yunan üzümleri “Yunan üzümlerinin fazla satılmasının sebebi nedir? Cikan üzüm piyasasında Avus- turalya mahsulâtı ile Yunanistan üzüm rol oyna ğ Mİ Be © ii 3 ş ın sebebi Yunanistan şili faaliyetine atfedil- mektedi Son yağmurlar Yananis ihracatına iyi tesir sez Gm bu tesirler azalmıştır. Alman istihlâk tacirleri i iyi cins mal iye ii usulünü takip etmek- “tedirler.. Almanya - Litvanya| Berlin ticaret mümessilliğinden | icaret odasına gelen bir rapora Rüküş Hanımlar Yazan; Sermet Muhtar — Tefrika No. 51 Bir defa nevirleri (levinleri) dön- dü mü çekiver ğunu... Artık ellerini, eteklerini öpsen para et- mez; nemrutluğu tutturdular mı tuttururlar. Kamer hanımın de- di na atıyor; mabadini kulağına söy- yordu: — çocuk mu oluyorsun sen?... Bu gece sizleri istemiyo- rum, yalnız başıma keyfedeceğim desen bile kim dinler? Gelmeyin diye. yalvarsan, ayaklarımızın ak Zira versin, Sİ ee nıma ide yin söyledik diyelim, kulaklarma g mi? e çarpım geçmemiş gibi da kendine ilini o b sesini mi , gözümi ben seda yalıyan döğan lardan değilim. Söz veririm, yine de veriyorum. Vallahi geleceğiz, billâhi geleceğiz... Acı kahvele- rimizi içelim, hepsini sesağle top- layıp öne katacak benim... Zey- nepçiğimin dediği gibi sen ini bir yol dolaş, ar nü al... O Hafız dediğin herifin ne mal olduğunu ben bilirim. Bir defa babası tutarsa, alimallah ge- ce yarısı demez, başını alır ilmi Geysu ile Tarksdil de iştirak ettiler — ötekilere pek aldırmayız; — için vr 3 da bir, Amma Haf erleri son dere- si. ayıp ai rezalet oluyor. Kırk yda. bir yakından sesini ra a kızdıracaksınız. hrum Masal eysu bu ağzı kullanır kullan- maz, Şehlevent hanım derhal pa- şaya bir göz edip yanına çağırdı, k ulağına her ne nn o anda tesirini gösterdi — Emet benli vi. Her ira- den çeşi velâyn! diyerek pak dır küldür odadan fırladı. Hep bir ağızdan derin bir eh çekmişlerdi. Zeynep hanım artık kendini tutamıyordu: pa a e eğe til aki isa düşüp ame Efendim, candan adam, adam, şeker adam; kalbinin mizliğine, landini pakliğine gelgelelim zık- tes uyar kım bu... Şişede durduğu gibi du- rur mu?.. Pa da ağ ğ- se dakika değişiveriyor; bir başlıyor; taham- in edilmez bir lale li ortaya ıkıyor. Ze; evde durmanın hiç doğru olmadığını, denize çı- kıp uzaklaşmaktan gayri se lâmet bulunmadığını, zira kızlar geliverse işin çapanoğluna sara- cağını, Şehleventle Geysuya fısla- miş, a isa sabeti onla- ra 'da Ye; e srt kğ halde hâ- lâ yemek odasında idiler. era sarz rome liğen ibrik- te ellerini ve (Manyo, Lal igne peki emrini verdikten sonra Geysunun kol girip sofaya çıktı. Kalbini bastıra KM bastıra dert yanmağa başladı: taşlarla yarama biber Şehlevent hanım. bie derken yarı vefadarını e dırdığına, yani kaş yapayım e ken çıkardığına o andi dim olmuş kırdığı potu tamire yağı in pa sana sözüm mü ar? Kendini arıya karıştırı- yorsun. Ben kendimden yaka sil — < Şeytan di- ze Di eli de Be pa par; arkasından cehen- nem v diyetük evden kov. Han- gi taş katı ise başlarını sunlar... Ge; bile gene zül sana söyiuyo: sen işit), (eşeğini dövemiyen se- merini döver) gibi mırıldanıyor, hil: hanım gene yeminlere, tekrarlıyord Kamer bül num, meni sofradan Me Naz değmesin, 7 yel meki ki nefes alışı bile > gçeğiki göğsünü bağ- rini açmıştı. — Allah bin bereket versin; İleri daim açık etsin! diyerel parmağını İl batırıyor, diline dokundu! es en, gi pe bererte- rek yutkunı Liğende ilerini yıkıyacağı ©s- nada Harikliyaya sordu: Kuzum kızım, buralarda ük suyu var mı? Zeynep hanım yetişti: umpanya suyunu ne yapa- caksın kardeş? — Yüzünüze güller, biraz ara cıyak boğazımı yırttım ciklere işittiremedim; az kalsın oynatıyordum. Zeynep beli hizmetçiye ses- lendi: -—— Kuzum Kalyopiciğim, helâ- daki ibriği çabuk dolduruver, safir hanım sıkışmış. Kamer hânım, ellerini yıkama- ğa vakit olmadan apteshaneye, Zeyneple Ebrükeman da, salona kapağı attılar, Zeynep hanim, ire kadınına koşup önüne çömelmiş, eteğine de sımsıkı asılmış, Ea la ağzı açmıştır

Bu sayıdan diğer sayfalar: