16 Nisan 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

16 Nisan 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

X Nisan 1934 Yedinci sanatı inkâr edenler Bu garip iddiada bulunan- lar bir delil gösteremiyorlar Bir kaç gün evvel bir arkadaşı- mız «sinema rejisör demektir» di- ye bir yazı yazmıştı. Bu yazıda sinema yıldızlarının hiç bir kıy- meti olmadığından, bütün işin re- jisrde bulundu oğan bahsedi- re Misal olarak ta Marlene tri > «metelik gösteriliyordu. Bu yazı Üzerine filimle; sörlerin büyük tesiri eriğisağ etmediği» raber artistleri bei ene insafsızlık olacağını beraber 7 ike iç bir Fi ; P olan Marlene iğ oi k gösterilmesindeki i e ndeki garabeti kay. rkadaşı bu; al ma at, sinema artişti matkâr değildir. . A adliğin X bu sayet İ hükü; ” Sinema YE de eder. yıldızı der kalkar, u ye - Sahne artisti de rejisörü emrile hariket ejisör gül z 5 R 5 mi da. c 5 » ması için himonatayı cam bir bo- ru ilei Dia ) öğle ve akı de neler «ziftlendiğini» latmıştır. zerde uzadıya ani ve cevapların ie bir alâkası yoktur. Bu, merak ve reklâm işidir. aşımız yıldızların kaç ke- Acaba sahne artistlermin ma Greta Garbo kraliçe Kristin filminde çevrilmesi i için hazırlık yapılmak- tadır. , Geçen hafi Sefiller bm şimdiye kadar ta İstanbulda göste- yalnız Amerikada dört defa çev- iki, cevaplar verebiliriz. Fakat uzat- best olsaydı sahne rejisörlerine | Yor mu? Uzun isim saymağa lü- | Mamak için kısa keseceğiz. Bu um kalmazdı. zum biyere iz. Meşhur pax iv e pm i Arkad Gnl ki luğu baü. | nenin, muvaffakıyet hasıl illlk Guitrynin karısı gene meşhur sah- mii kabul edilmiş, hattâ sine- ya kadar, bir ie defalar çevrildi. | ne artistlerinden Yvenne Prin | maya «yedinci sanat» ismi veril ediyor. Acaba piyes- |tempsin başka bir iel ölan mu-| miştir. lerde muhtelif sahneler defalar- ı pek Bunun tafsi- ca rejisörün karşısında prova edilmez mi? öle sanatkârın şahsiyeti var. okurlar, yazarlar. Ken- Melez lin rolü nasıl ibda' ettikleri, ne okudukları sorulur. Bunlara sabah ri Lei ne yedikleri, ne içtik- emen Sn bu iddiası da gâriptir. Sahne artistlerinin şahsi- yeti var zda Pip artistinin neden ar da okurlar, onlar da süzer Büyük filim yıldızla- ekimi şahsiyeti Yer ai eserleri gözden KARL Greta: Garbo, vga Kraliçe Kristin fik dı Il bu İ kri mazdan evvel ru isveç . içesi inin hayatıma ait bütün in plarmı okumu! tur, Fiji er şoktur, Meselâ Sesil Sorel sabah kahvaltısı etmediğini, ya- taktan kalkınca bir bardak limo- Mata içtiğini, (dişlerinin lâtını herkes ms Bu yüzden - ikame edilen boşanma davası da ei o ediliyor. tkâr güç yetişir. Halbuki al silinir mantar gibi bitiyorlar.» Sanatkârın güç yetiştiği malüm tkârı sahne tişiyorsa bunu filim çevirmenin kolay bir şey olduğuna atfetme- melidir. Bunun sebebi m saha- sınım sahneye mieketinıği m. geniş olmasıdır. in daha eriş istidat kendini serme filim yıldızlarının mantar gibi bittikleri doğru değik dir. Hakiki büyük filim artistleri arkadaşımın zannettiğinden pek azdır. — Sinema sanat değildir. Çün- kü sanat ölmez, vE Mi ei Meselâ Lâdam e seyredildi ve. kd Faki EA ak da yanılı- melya bir defa çevrilip ölmüş de- ğildir. Şimdiye kadar on defa çev- | rilmiştir, | ir kere daha Ve şihadi bi — Bir yıldız söndü Lilyan sre geçen hafta t etti Hollivutun a a I. datlermdn İle El GE çen hafta ölmüştür, Bu artist bil- hassa komedilerde, hafif meşrep genç kız rollerinde üni muvaf- fak oluyordu. Bir ne €v- vel Edmund Lowe İn İenlşti, Lilyan iptida Ziegfeld Tollies dans yıldızlarındandı. Oradan sahneye geçmişti. Hollivutun en iyi giyinen kadınlarından sayılır- dı. Artistin cenaze merasimi çok kalabalık olmuştur. Merasimde üze e binlerce halk # Meşhur yıldızlardan Mae West bir roman yazmıştır. Ro- man Londrada neşredilmiştir. a Avusturyada geçen fında 102 sesli, 25 sessiz çevri filim * ni li giren dimi elele! azalmaktadır. Bun. gösterilen Amerika filim» ii en Ka e yıldızları i rafta sene Zar- , Sahife 7 Cenap Şahabeddin Insan selinin içine karışmıştık. Cenap: “Şimdiden alış. İşte mahşerde l —8- Cenabin Ri ağır başlı ve ço muntazama! ders alelâde fransızcayı mek dersi değildi. Fransızcayı doğru yazmak usulü yani fransız- lerinin birinin hoca Cenaba fransızcaya şevirdiği satırları aslı ilo yanyan: rek nerelerde üslüp hataları yaptığını gösterirdi. Bu ders altı ay kadar devam et- ti. Bir gün hocası talebesinin z€- p E. # : : E : m kalmadığını söyledi. yn değerli ra Cenabı ziyaret eder- İ ve ders almıştı. «Ben bu usulü ec- i il lebeyi hevese getirir, hem de ya; tıkları hataları kendileri tashih ede ede bir gün gelir ki doğru ola- rak yazmaya kiii Dersler bitmiş, tatil zamanı gek we Lİ ana dedi ki: im burada ziraat tahsil ER vi imei var. Yarın sa- m bana gelecek. Sen de vi tanışırsınız. Pek çalışkan d. ei bir vatandaş. rtesi günü Cenabın m Nesip ile tanıştım, «Elyevm leketimizin kıymetli ziraat ale Nesip tatili geçirmek üzere Bri- tan; ransanın tam garbında «Porit-Aven» köyüne gi- diyordu. Köy hakkında malümata başladı: — Öyle ucuz bir yer ki insan ayda yirmi seg ir her mek temin ediyor, haydi beraber cek bazı işlerim var. Zaten İstan- bula avdet zamanım da yakl daştı. gil diyordu. O gün Parise hareket ettim. siyasiyundan «Jules İmüş, onun cenaze alayı böyle olacak ,, dedi lay günü eye birleştim, — Göreceksin bak, kadirşinas sazlık iple b insanın * cenazesi nasıl kalkar, diyordu. Öğleden sonra adliye sarayının karşısında ancak iki kişilik bir de bulabildik. Oraya sıkıştık. Gi KA muazzam cenaze ze sökün etti, Tekmil âyan, mebusan, umhur, hükümet erkânı, büyük dikbeli cenerallar, kolordu kuman- danları, ecnebi sefaret heyetleri, darülfünun ve askeri mektepler talebeleri, bankalar, NDEN > susi cemiyetler efradı, amele reisi- liği, bunların arkasından bir 7 mızraklı süvari ve tam tertip bir uçuk devam eden bu geçit resmi e ten sonra herkes biribirine karıştı, adım atacak yer yoktu. Bu insa selinin içine biz de karıştık. — Cenap, dedim, bu ne hal? — Şimdiden alış, işte mahşer de böyle olacak. — Orada da mı cenaze alayı işe? — Hem de re cenaze alayları.. Milyarlarca Halkın içinden kendimizi sıyır- dık. Kahvemize geldik. O gece bir yere gitmedik. Ertesi sabah ben Cenaba veda ettim. yim” dön- düm. Cenap ta on beş gü İstanbula avdet etmişti. ei rd Cenabın yokluğunu unutabildim. Fakat meslek- a iz ve düşüncelerimiz bir de- ğildi. O hiç bir yere çıkmaz, sık: hatini derecede çalar Halbuki bizde — yeri a ve “mer ttâ Ce- ailemin yania geldim. Ertesi günü Cenap erkenden bizim eve gel mişti üseyin Suat Afgan sefiri gan sefiri Bursada Afgan sefiri Bursa lisesinde ok fgan talebesini teftiş etmiştir. : Se 1900, ti aylığı 1000 V ruştar. Ares te tebdili için yirmi | kuruşluk pul göndermek izim $. İmask Güneş Öğle İkindi 1843 “os0 5,25 309 “5 9 12,14 15,59 18,49 20,26

Bu sayıdan diğer sayfalar: