3 Nisan 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

3 Nisan 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kinin izli Ta e Sahife 8 AKŞAM 3 Nisan 1935 Şehir Tiyatrosu turneye gidiyor | Konya, Adana, Mersin, Kayseri, Ankara, Eskişehir, BAH AR Ç İ Ç E Ğİ | ze ve İzmirde el aaa Bir de git dadımı gör. Sen onu | rab bir evde annesi ile geçen irin örn gi seri ni smrler n sağa doğru: Bedia, Galib, Cahide, ik Behzad, Talât hareket edilecektir. Mi oyuna başi da, Bu yıl, li 1 Şi tiyatro- sunun en muvaffakiyetli temsil yılı oldu. danetklekiz'e LU tazam bir çalışma ile m yüzünü ak çıkardılar, bati- nm en değerli eserlerini oynadı- lar, hem ki tiyatroya büyük bir rağbet kazandırdılar, u sene, operet ve dram kis mından beklenilen o, sama gideceklerdir. Adanada ilk temsil 9 nisan sali günüdür. 12 nisan cuma günü «Cürüm ve Ceza oynanacak ertesi gün Mer. Soldan sağa doğra: C tarafı 7 inci şahifede) Tevekkeli bizde «manda reği» demiyorlar. .. Yerdeki man- da yüreklerine baktım... efendim aman... Âdeta küçük bir Mezbahada 1 kesici var. Bunlar bir d. vinnderi mütemadiyen kesiyorlar, Bazı gün olı ş koyun ke- silirmiş.. Patlıcan çıkınca İstan- bullular daha çok et yerlermiş. © «Her koyun kendi bacağından asılır» derler ya., Kesilen hay- wanlar da bacaklarından asılıyor, havai bir hatla her tüccarın malı ra tıpış tıpış gelen hayvan- cıklar bacaklarından havai hat- larla mezbahadan çıkıyor.. Giriş- le çıkış arasında ne büyük fark Kesilen si ei m ie Gene aklıma eçicik- ler böyle iğ “Böl “Fakat piyasaya çıkınca ne oluyor?.. pi- yasada keçi diye satılan et görü- a kesilmek için deve de getiriyorlar., Geçenlerde bir âdam | ! | sine . de üç temsil verilecek 17 a tekrar Adanaya ml ve o gün PRP Neyyire Neyir dir. 20 nisanda «Unutulari adam» sahneye . 22 misan- Am Kayseride (o «Yalancılar»la lanacak ve her gün si- e «Napolyon» «Kâşif hoca» «Cürüm ve Ceza» «Müfettiş» «Pazartesi Perşembe» «Yalan atma» temsil edilecektir. Ankarada ilk temsil 30 nisan- dadır, 3 mayısta «Cürüm ve za» 6 mayısta «Unutulan adam» oynanacaktır, Ankaradan sonra Es- ec: yis çar yısta «Yalancılar»ln (o temsillere başlıyacaklar ve . «Nas polyon» «Kâşif hoca» «Cürüm ve Ceza» «Müfettiş» fal atma» «Unutulan adam» 1 oynayacak İar ve 24 mayısta İstanbula İt mek üzere yola çıkacaklardır. Sanatkârlarımıza iyi yolculuk ve büyük başarımlar dileriz. Vasfi Rıza, Şevkiye, Muammer, Sami, Semiha, Hazım istanbul mezbahasında 1 saat.. ihtiyarlıyan emekdar devesini kestirmeğe getirmiş... Adamca- ğız hem ağlarmış, hem de devesi- ni kesim salonuna doğru sürer- miş. Kesileceğini deve ile Masala pm en ziyade anli- domuz.. n içeri gi- müdet : ZE kaynıyorlar... deta ustura ile iy eder gibi yeri alis , Ondan son- He halde bu daha, feci iri yerd Fakat şu hayyancıkların başla- acal nı iğ . Her parçası bir. yere gi- diyor, Bundan sonra lâboratuvarı fi- lân gezdik. Mezbaha müzesini dolaştık, İki gözü bir arada, tek başlı çifte vücudlü, 2 başlı tek vücudlü, sekiz ayaklı garib garib hayvanlar. Vapura bindik. ela otu- ranlar bana bakıyorlar, Birinin bakışlarında âdeta derin bir kor. ku var.. Nihayet ben de onlara bakınca göze çarpan bir korku ile yerlerinden kalktılar, dışarı çık- tılar.. Bir de ne göreyim.. Ceketimin kollarında kan parçaları. O za- man işi kavradım. Karşımdaki yolcular muhakkak beni ketil filân sandılar, Mezbahamızın çok modern bir manzarası var. Fakat insan de- nilen Sünliikeisiğ ne katı yürekli Ve etmi için ai gec bi kadar | kesilmiş — larla kopmuş diller, uçurulmuş kafalar ve kan —— sindi ehe uğ raşi ikmet Feridun l Mez Hukuk Eserleri Ng Ahmed Saki Saki Derin anunlar lke #erisinden: No.2 “Borçlar kanunu ükümleri ii Tak il fihristi sa Hâkimlerimize, o avukatlara, hukuk okuyanlara ve yurddaşa kılavuzdur »”» Fiyeti: 50 kuruş Tevzi yeri: AKŞAM KİTAPHANESİ ribi giz. Gözlerini ii kardeşim, Feyhandan rl Temmuz 1931 Barbiz Temiz bir Fransiz ailesi ara- bir çanta ile geldim. Birkaç gün- dür : burada çalışarak dinleniyo- rum, Sabahları resim çantamı, bir parça yiyecek aldığım gibi he- men dışarıya fırlıyorum, beğen- diğim bir köşede sakin ve yal nız bir saadet içinde bütün aşk ve ateşimle kâh ağaçların yeşi- e, kâh köğün ve denizin ma- visine dalarak resim yapıyoru, Bugünler artık bitiyor, ne yazi Bunu düşündükçe ağaclara, sula- ehirde dolaşan lm son- suz bir hasretle baky Ca nım İstanbulun serin iğneli kö- şeleri gözümde tütüyor. Bilmem neden bu yeşil ağacların dibinden geçen gölgeli su, yer yer bana bi- zim Göksumuzu hatırlatıyor. Dün ir iy Gene erkenden kal ev sahibi ve çocuklari- le birin ir sandal gezintisina hazırlanmı Södeiie mükellef bir oto- mobil geldi, kapıya dayandı, Bir de baktım Katya, nişanlısı ve bü- >> kendi- — Yalnız eğlendirmek mi? Ya yemek? — Elbette... Elbette..; Hemen ev sabhibliği vazifesine giriştim, mükemmel bir kahvaltı we Gittik ağaç- lar altın bir mezvuu olmıyan, fakat insanı dinlendirecek alelâde söz- ler! Öğle yemeği için Katya bir anta dolusu yemekle gelmişti. Pimi jambon, meyva, şarab ve saire... Ben de ev pm et Ve lakin ve sürpriz olarak elim- le onlara börek yaptım. Biliyor- sün, sen ve zavallı babacığım bu hafif ve ince börekleri- me bayılırdı Ayni muvaffa- kıyeti burada da kazandım, Kat. ya: — Aman Feyhan mutlaka bu- un tarifini vermelisiniz! Artık Aleksi bundan başka yemek be Diye mübalâğalı iltifatlar ya- pıyordu. Büyük prens, bir taraftan mas- kara çocuklar gibi ellerile işa- retler yaparak bunu beğendiğini o bir taraftan da; im sapi çıktığı belli! el li şam senlelisiği ormana git- Bir .atya ile nişanlısı uzak- lara gittiler, Biz yalnız kaldık, tım artık Minaci- Yalnız kalınca bana çocuklu- ğunu anlattı. Mavi, berrak bir denizin kenarında büyük ve ha- ir — Burası neresidir? diyi racak oldum. emen ei açıp bana cevab verecek sandım. Birdenbire dur- du, gözlerine bir bulut çöktü; — Siz oralarını tanımazsınız! iL Bi 8. Fazla ısrar etmedim. Ne tuhaf bir adam! Benim ken- di hayatıma aid kısımlarda ne kadar çok tiyor, ki farkında olmadan cevab ver- meğe mecbur kalıyorum. Sanırım ki artık bayisi mamile öğrendi. Dün yalnızken gene bana bir ta- daki küçük bir resmini ona gös terdim. Darılmazsın değil mi Mi- na? Sana büyük biralâka ile baktı. Sana aid birçok susller sordu: — Kimdir? Ne yapar? Kimin- le evlenmiştir? Sarışın mı a mer mi? Kaç na enberi a daşsınız? Vesai Seni aa salamdeşkiğmilini söyledi Birkaç dakika sustu. Bu m zuu unuttu EL abuk o gene devaı — Bu kadim game ne iş yapıyor? — Mühe: Gil) — Ne milleti — Nasıl ne gk Tabii ürk. IŞ 5 — Küçük bir kız gibi cevab veriyorsunuz Feyhan hanım. Türk olması bu kadar tabif mi? Yüzüne baktım: —Bir Türk kızının kocası el- a her tarafındaki kız- gibi kendi milletinden başka birisile evlenebilir, vet, fakat mesud olamaz, > — Terbiyeleri, görgüleri, ah- lâk ve ri biribirlerine uy- maz. — kınız var, fakat ya biri- birlerini severlerse... — Sevmi il mediği akn sevmez.. Yeşil gözleri yeşil bir halka gibi açıldı. Gözlerime uzun uzun tı — Siz hiç sevmediniz değil mi Feyhan hanım? — Hayır. — Sözleriniz belli ediyor. Sev- mek nedir ae er Bu yüz- in iztirab ç Ken gimme Milamide söy- — — Fakat iztirab çekenleri gör- — Kim? — Babam — Me sö? — Evet — Evlendikten sonra mi sevdi? Gelme ii

Bu sayıdan diğer sayfalar: