7 Haziran 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

7 Haziran 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Salışaç Tefrika No. 23 (Çing - Lin) in > ve va vurulan taç! oğol m en değerli ni kanlar içinde yer- isra görmeğe tal ül <demiyoi İhtiyar hadi ve baygın gibi görünerek c: vermiyordu. Moğol eğin belinden hançerini çıkardı.. yavaşça yere Yar ihtiyar kadının başından an ince uzun saçları kökün- a kesti, Kinliler, saçlarını na- musları kadar mukaddes tanırlar, yabancı bir elin temasından esir- gerlerdi. İhtiyar kadın saçlarının kesildi- yi 8, hi 5 © w ©: S d. B — Benden ne istiyorsun?, Kaçar gözlerini açarak hay- kırdı: — Onu sen mi vurdun?. Kinli kadın elini salladı: — Hayır... Bizim soyumuzda e LİN el kaldıramaz, Gü- tır, rl sırada, aşi meni ir layan meçhul el tekra; andı.. Kaçarı omuz üekaeildir vuraca- Zi zaman, Moğol kumandanı bu eli sezmişti.. Birden başını arka- “ya çevirdi ve orta boylu, yaşlı, çir- gördü. kin bir adam (Çing-Lin) ile yüz yüze ve göz göze di Yeni hükümdar ui layamadığı bir sarsıntıya uğ rak, elinde tuttuğu hançeri yere düşürmüştü. Kaçar, iri boylu, gösterişli bir adamdı.. Kinli Moğol kumandanı yere düşen hançeri aldı ve yumruğunu sallı- yarak: — Bu zabiti sen mi vurdun? Diye bağırdı. Hükümdar başı nt salladı: Evet — Elimizden kurtulacağını mı ilede — Evet.. (Nin-Kiya: n ütün Kin ge iie DİduğiliK haberin yok mu?, — Hepsini biliy. — Şu si ikikri li kurtara- <ağız?, (Çing-Lin) önüne bakarak mı- rıldandı; — Onu dünyanın bütün sihir. bazlar bir araya gelse kurtara- azlar, in açar yere eğildi ve delikanlı- vi yavaş yavaş soluduğunu gör- — Daha ölmemiş.. yaşı e fakat, bi son- Ta ölec, — nerden - biliyor. sun? >— Benim hançerimin dokundu- ğu yere ölüm ayağını atmış de- mektir. yar elindeki hançerin ucuna — Şim di anladım.. İm iemi “cunda zehir var!. Beni de onun gibi vuracaktın, değil mi2. — Şüphesiz.. bu, benim için, mukadde, bir. iter Sıkan m elbette yoketmeğe “im ari fazla osoramadı.. TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR |CENGiZiN OĞLU İSKENDER FAHREDDİN ——— ÖL Blu dünyanın en değerli zümrüt ve yakutlarile bezenmiş olan (Kin tacı) nı yere vurarak, at: geçmişti. Moğol generalları OÖktayı seyrediyorlardı. ını sürüp AKŞ (* bir ikiye 2 Kadınlardan şüphe | Bayanlar diyorlar ki rafı 5 inci sahifede) Kadınlar bana kızarlar, hiç bir 5 i d beler bende bu kanaati hasıl etli. BR. L kl, h Üzel bi fikir vermese idiler! Bakınız, ba- sabrı tükenmişti.. elindeki zehir- hançeri birden Kinli hüküm- darın göğsüne sapladı: — Al işte.. beni göndermek is- be yere, seni ben e ME ada büyük paratorun ve generallerin sid bulu- “iie -Lin) gülerek yere yuvar- — Ba de bunu bekliyordum. — Neden gülüyorsun.. canın a- cımadı mı?, — Hayır.. bu zehir insanın vü cudüne tatlı bir uyuşukluk ver Kaçar başını sallıyarak iörleni an — Gülerek öleceksin.. ne mut- lu sana!. (Çing-Lin) yerde ei göz- lerini açtı.. Moğol mandanına son bir diyeceği li Kaçar bir adım geride yordu. Kin hükümdarı e sol. daki Sl göster aalağ var... O sila” içindeki emaneti Oktay hana teslim et. Ben koruyama- dım.. ve bir gün bile başıma ge- çiremedim. Bundan sonra onu e e hakkıdır. ii n başı birden yere duru- e bu sözleri söyler söylemez ölmüştü. Kaçar duvara abi . küçük dolabı açtı. Burada, bir ipekli bohça içinde, Kin imparatorları- nın ecdadından kalma bir mühür- le (Nin-Kiyassu)nun meşhur tacı duruyordu. Moğol kumanda; — İşte, nihayet Oküuşn aradı- eçir: O da (Çing-Lin) gibi sessizce Dağ ü. ol generali evden dışarıya yi atina bindi ve ölen zabitin atının yularını eline alarak, ır. k şıma gelen vakalardan birini size anlatayım da hakkım var mı, yok mu, anlarsınız, Bir aralık, aklıma esti, Ameti- kaya gideyim, belki orada milyar- der olurum, dedim. Param yok de- gildi. Fakat insana rahat batmak dedikleri bir şey vardır ya, işte ba- na da öyle oldu. İtalyaya geçtim, rikaya gidi bii med- hini işitirim, Hele İspanyol kadın- rına uzaktan bayılırdım. Tabii, turistlerle beraber ben de şehri zmeğe çıktım. Aragon kralının meşhur sarayını gezecektik. Bir aralık, bizim turist kafilesi geçerken yol vermek için durmuş otomobiller arasında gözüm bir Hispano - Sn markasına ilişti. Fakat ben ziyade içi ir lâtif e) kadınına bakı- ordüm, Eğer bütün İspanyol kiz: m .bu güzellikte Pes ii ütün dünyaya hâkim Gözlerime inanamamağa başla- dım. Bu şık, zarif kadın da bana bakıyordu. Hem ne bakış! Adeta gülüyordu. Kafilenin en aı- kasında ben olduğum lık ihtimali de yokti olsun, . verdim, O hem dı, hem rette güldü. şübhe düş! Acaba beni birine va mami Kadının yanı- na sokulursam başıma bu yüzden bir belâ gelmesin? Sinemalarda, romanlarda İspanya maceralarına dair öyle şeyler gördük ve okuduk yi için yanlış- u. Ne olursa daha ii verici bir sı- O zaman, içime bir bi akat, dayanamadım, Güzel gözlere, davet e Kafıly' bi- raktım, otomobile emi kapı açıldı. Kendimi güzel kadınır, ya- nında buldum, otomobil de hare- ket etti, Artık kendimi bu İâlif ta- yapacak bir şey yoktu. Bakasm ne çıkacak diye sabırsızlanıyordum. boyundan iie döndü. Oktay (Saysu)da ırmak boyun- da at koşturuyordu. Kaçar uzaktan koşarak gelir- ken, Oktayın kır atını gördü. diz- ginlerini çekerek yolun üstünde durdu. Irmağın iki boyunca sıralanan Moğol akıncıları ve büyük rütbeli zabitler Oktayı sejrediyorlardı. Kaçar atından yere anın yanına sokuldu. Oktay, göz bebeği kadar sev- diği kumandanının elinde bir bok- ça ile yanına yaklaştığını görün- e — Kimin başını getirdin, Ka- çar?. Diye sordu. | Kaçar yara eğilerek selâm ver- dikten sonra — Kan e tacı- ni getirdim iâde elindeki bohçayı Ok- taya uza! Kaçar kai. (Çing-Lin)in öldüğünü söylemeğe cesaret ede- w © g3 B » E g. © 3 ii Ş © al) Br& p ii E; va “ 3 o memişti i — Çoktanberi peşinde koştuğu- bd e m İ eği gu z meşhur Kin tacını nihayet Ğ eee hoşlanacağınızı ye iken Oktay boh- çayı hiddetle açtı ve er göz yeme taşlarla zenmiş, ünyanın en değerli imi yere lar parçaladı. — Ben adamlarımdan ende bile bu taca değiş. dn yerde yuvarlanan ta: cin yakut ve zümrüd parçalarını atile çiğneyip geçti: — Bunları kahraman akıncıla- rıma dağıtınız!. ktay omuzunu silkerek, gene eskisi gibi atını koşturmağa baş- lamiştı. Moğol generalleri, o gün efa, Oktayın böyle kendisi için çok değersiz gördüğü taçlar pe- Kaçar önüne bakarak geri çe- kildi. Moğol Ve Kin tacı yeri- ne, yeni hükümdarı diri olarak yakalayıp getirmediğine yanıyor- | du... (Arkası var) | di m kalabalık değildir. O dalkavuklu, kalabalık küçüldü. İşi çok zer büyük evlerin yerine apartmanlar kaim oldu. Apartımanın işi son derece | aç, kolay, hattâ hizmetçisiz olarak | — Güzel değil mi? dedi. yapılabilir. Bilhassa aile bir karı | Fakat ben onun tatlı siyah g07- | koca bir de Kk ocuktan ibaret lerine bakarak İspanyol yahudi-e- | ga.. Bir çok caddelerden ie mesi den dışarı çıktık. Çok genç kadın defa olarak ağzın ile: sile; Sonra birçokları yemeklerini — Çok güzel! Çok güzel! diye dişarıdan! a Aile mut- cevap verdim. fakları günden güne çoğalıyor | Genç kadin güldü, öpülmek için | halbuki ii bir evin en büyük ve lâtif ağzında inci gibi | zevkidir. Bir ev kadını için lokan- | dişleri parladı. tacının her gün gitereceği yemek Artık dayanamadım. Kolumu | listesine esir olmak ne yanlış bir beline doğ ru uzattım. Fakat müsa- | harekettir? İnsan a kendi l ii 3 ade etmedi. Hiç şübhe yok, zih- | yapınca > sine sine ninde kararlaşmış bir program — Acaba geçmişe nazaran er. vardı. Beklemekten başka çare | kekler ve kadınlar daha mı şıkla- ç : şıyorlar, a mı rüküşleşiyor- ! omobil büyük bir bahçenin | lar?. ! durdu. Parmaklıkiı kapı İ açıldı.. içeri girdik, küçük bir Roma gi i köşk meydana çıktı, Kendimi za- Semi çiş özeli ir. Heykel- | rif bir salonda buldum. Kırmızı | lerin üstündeki örtü seklindeki el- | le lk ve yatak odası | biseler dünyanın en güzel tuva- | iyı letleridir.. daha gis elbiseler uydurma, saçma — Boyanmak, mevki hakkın- — meni Yep Mer eski Yu- iyinişi bence bu- ada imi dizlerine ka- anmak, muntazam parmakii el- lerini Bek h da ski an evvel yaptığınız bir - alete iv bayan «şık bir kadı. | kimdi? Beni buraya neden getir- : senede li ya pudra, i k 1200 mişti? Bunları Möpmeze yk ke kalmadı. Çünkü : i rını boynuma dolayarak beni göğ- | lira lâzımdır,» diyor. Ne tuha süne bastırıyordu. ir hesap.. bence bir kadınınyüz | a kadar hayatın en mes- tuvaleti için se: arfettiği pa- ud saatlerini yaşadım diyebi iriri. ık kendimi de, Amerikayı da kolanya masraf Atiye Kin unutmuştu. Fakat limandaki mez, Bu ancak 10 liranın içinde- e birden bire ir. 12007.. Bu para ile bir kadın sor acı OE değil, koskocaman bir ev boya- RE monka yerin dibiie bal nir?, Hattâ bir küçük ev yapılır... sın? diye haykırdım | Tatlı İspanyol al biden | pir kei teslim bire ciddileşti. Benim İspanyada Zerk Yi i ia eril 1 kalmamı katiyen istemedi, Dedi Elimle yokladım, kendi kendimi vi is | andırmağa çalışıyordum Yüre- 1 olduğunuzu bilmiyorum. ğim çarpıyordu. Mektubu okuma- | Siz de benim hakkımda hiç birşev dan odama koştum. Zarfı öptüm ! bilmiyorsunuz, Fakat sizi intihap- sonra açtım, İçinde bir ta yanılmamış olduğumu ümid satırlık bir kâğıt vardı: : ederim, «Erkek oldu. ii selâmlar» — Tali bundan büyük lüt! ya- ? pamazdı. ? ip o ka : — O halde talii darıltmamağa si e ğa yapm e yi in 3 çalışınız. Artık ayrılmalıyız, Lü- koparsam (| hakkım Mili pi zumsuz ısrar ile ileride bu tatlı ar Oamma o iptida Okendi- sini ele geçirmek lâzım. Halbuki adını bile ng aç Mektu- bun üzeri id dantgası © olduğu için, li Madride git- i” tim. Belki bir tarafta tesadüf ede- rim diye sokaklarda, tiyatrolarda, geliyor gazinolarda ve barlarda dolaştım. ize yazarım. Fakat bir | Sonra, Barselona döndüm. O köşs sene beklemelisiniz. Gelecek sene | kü buldum. Halbuki orasını yanlış bir isim ile kiralamış imiş. Hüvi- yetini kimse bilmiyordu. erir ame etmek isti- yori — Siz en nasıl Sizi bir e hiç düşününce hayat a ve tatsız z adri; ayrılabilirim? görmiyeceğimi bana o kadar bir yol gibi © restant bir mektup bulursunuz. İçimde yalnız izzeti nefsi para Aklım ermiyordu, Fakat başka | lanan bir âşık acısı yoktu, Şimdi bir şey yapmak elimden nz buna bir baba hissi de karışıyor- du. Oğlumu görmek, kucağıma ak m Zi için, içimi” çel — döndüm. Doğrusu aklım Girin mak, öpmek istiyordum. Fakat İspanyada kalmıştı. Amerikada | nasıl? zdim dolaştım.: Milyarder ol. Bir avukata gittim. Bewimle gi i deta eğ i, meki sarih cak kadın bir türlü al an | içimde bütün kadınlara kar çıkmıyordu. Acaba dediği gibi sa- | şı derin bir hırs ile intak hiden bana mektup yazacak wı? | döndüm. Acaba kendisini eyy pi da- Bu lak kabil değil affedemin 5 ha görmek nasip olacak m yeceğim. Bütün kadınlara düş- man oldum. Kimbilir ne mak.sdla beni kendisine bir âlet senii Nihayet zim senei Da geldi. Postahaneye gittim, Kendi kendime hiç mektup filân yolla- mıyacağını düşünüyordum. Fa. kat, hayret! osta memuru kâ- gıtların arasından benim ismime “ği e ben ne ümidlere düşmüş» Beni r zannetmiştim. Ab: bi bari. ah bu kadınlar! ikâyeci «

Bu sayıdan diğer sayfalar: