4 Ağustos 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

4 Ağustos 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

msi Sahife 6 | AKŞAM 4 Ağan 1 ss Memleket haberleri 90 kilometre 10 saatte! Konya ile Beyşehir arasında gidip Konya ( şam) — Konya- ilometre Konya İlim t nın tecim ve iler- leme bakımından birinci sıraya gi- ren bir kazasiğire met rılmasına büyük devrimden sonra başlanmıştır. Konyadan - Beyşehire otobüsler- safeyi bazan 10 saate kadar çıkar- maktadır. Ben de otuzu aşan yolcu ve bir o kadar da yükle hareket eden bir otobüse binmek bahatsızlığına uğ- Ne 9 saatte m Rl dim. Akyokuştan sonra düz b mn olan bir şose lir < m # Beyşehirde baraj arla kapanmış gölgeli bir Dim büyük sul bar Beyşehire sulama üzerindeki köprüden geçerek ii ir. Kasabanın Üç kısmı aba üç kısımdan ibarettir: Çeçenlerin kurduğu Hamidiye ma- hallesi, Eskişehir adına uygun ola- rak miri adına bir şey görme- miş. Orta şehir yeni yapılan resmi bilişimin, okulların, halkın yap- tırdığı güzel evlerin süslediği gü- zel bir şehir, Hamidiye mahallesi bahçeler arasında şirin köşklerden müteşekkil bir sayfiye halindedir. Kurulan pazarlar Beyşehirliler çifçilik ve tecim iş- lerile uğraşan çalışkan adamlar- VR e gelme mühim bir meseledir bak ve hıyarın yarım m kın büyütülerek based bir hal- de tane ile satı Meteoroloji —— arım bakanlığı (tarafından anayurdun her yerinde kurulan ve yurdun ekim, hava, ez mından faydası çok büyük ol meteoroloji istasyonlarından bi tanesi “de Beyşehirdedir. Sulama idaresinin büyük barajı yakınında- ki baraj memuruna ait evde kuru- lan istasyonun şefi bay Tahir Tor- topun söylediğine göre bölgenin ekim ve yağış durumunun tesbi- tinde, göl sularının alçalış ve yük- selişinde hava ve rüzgâr değişme- lerinde meteoroloji iyonlarının büyük hizmetleri oluyormu, ği AMR ve ss ki- yol ayni zamanda Akseki, İm , dör iye Burdur ve hattâ İzmire otobüslerin geçtikle- ri bir si allağmmğn çok işlektir. Beyşehire 10 kilometre kala uzak- tan e ve onun km kasaba yeşil ağaçları ve bey zel ev- lerile görün. iki bilem sık ağaç- martesi günleri burada pazar ku- rulur, pazara Konyadan, Yalvaç, Karaağaç, Akseki, İbradı, Bozkır ve Seydişehirden birçok tecimerler gelirler ve kasaba bu iki tal bir çalışma içindedir. Denebilir ki, Beyşehirin tecimel canlılığı yalnız bu iki gün içinde- man bir göl bulunduğu halde ka- pazar kayığından başka nakil vası- tası yoktur, kimse gölde yıkanmı- yor, yalnız balıkçılık yapan birkaç açık göz gölden faydalanmakta- dır. . Erel . Ermenekte cinayet Ekin ihtilâfı yüzünden bir adam öldürüldü Ermeneğin Kerkara köyünden 22 yaşlarında Çavuş oğlu Ali ile Balkusan yaylasından 32 yaşların- - da Yahya oğlu Mehmed bir ekin yüzünden kavga etmişlerdir. Gözleri kararan Ali, zavallı Mehmedi sol memesi üzerinden ve inden ağırca yaralamıştır. erdim kanlar için- de kaçmak istemiş- ita memurları > Si ei edliye- ye vermişlerdir. Yeni park Balıkesirde ilyaslar mezarlığının işi büyük lığınca ilgililere bildirilmiştir. Depoda bir kaza Hamal başı Me başı Mehmed, varil altında kalarak ağır yaralandı İzmir (Akşam) — İzmirde Şap- epodaki leri Sapa bir el Eris lerek diğer bir mağaz. yordu. İki tonluk büpik eazrileri kaldırmak ve arabaya koymak güç bir işti. Üç hamal bu işle uğ- raşırken iki tonluk varili kaldıran ip birdenbire kopmuş ve varil bütün ağırlığile bu iş için uğraşan hamalbaşı Konyalı Mehmedin ba- şına düşmüştür. Adamcağız 15 dakika kadar bu ağır yükün altın- da kalmış, yüzü, burnu ve kafata- sı yamyassı olmuştur. Kulak ve burnundan kan gelen hamalbaşı ağır yaralı ve baygın bir halde memleket hastanesine kaldırılarak bakım altına alınmıştır. Hayatı tehlikededir. Bir tayin Balya — Varidat kâtibi B. Meh- med terfian Muş varidat direktör- lüğüne atanmıştır. Define bulunamadı! , Iki evde yapılan araştır- alar boş çıktı Konyada çıkan > Ekekon gaze- | tesi yazıyor: Yurdumuzu bırakıp giden hi- ristiyanlara aid evlerde para bu- malar yapılmışsa da hiç bir şey bu- lunamamıştır. Gelende bulunan para plân ve kroki ile değil, parayı gömen tarafından çıkarılmıştı, Bu defaki araştırmalar ise kendilerine verilen proje üzerine- an ötürü bulun. dığı sanılmaktadır Noksan ekmek satan mapfezei Balıkesir belediyesi nı mek satan beş, fırıncıyı geri mıştır. Balıkesir sağlık direktörü sık sık marta ve fırıncıları e 5 Fırıncıların günleri, çi- kardıkları hamur ekmekleri köy- lüye sattıkları görüldüğünden bu- na tedbii irler alınmış- | | zamana Ke Mustafa Razıb takip iz buraya gelirsin, ipi çeker çekmez içeriye gir; yukarı- ya çık. Evde, kadın olarak yalnız Mahmudun valdesi vardır. Mah- Şa annesi an emin, vatanını ever bir han ve RM fakat... Atıf bey, artık kaçtıktan sonra nereye saklanacağını öğrenmişti. Ba yoldan döndüler ve tek- ar kahveye gelip oturdular. Bu Gön Atıf beyin sınıf arkadaşla rından mülâzim bey (umumi harp içinde İzmit mebusu idi, son- ra tütün ticareti yaptı). geldi, iki arkadaşının yanına oturdu. Süley- man Askeri ve Atıf Preti görüş- tükleri mevzuu, Ziya de lamağa lüzum ie bey de cemiyete girmiş, Süleyman Askeri ve' Atıf beyler gibi düşü- nür bir gençti. Ziya bey, Atıf be- yin kararını öğrenince çok mem- nun olmuştu. Hayatını feda ede- rek ortaya atılan genç Aa muvaffakıyet temenni o ettikte sonra yanlarından ari Sile ri etrafta mi biten şeyleri anla vss cemiy man Askeri mensup olanların nasıl bir si te bulunduklarını yakından Diğ mek üzere tekrar dışarıya çıl Ayni zamanda Atıf beyin ze istediği ve henüz Talât beyin ge- tirmediği Karadağ tabancasını bulmağa çalışacaktı, * Atıf bey kahv yi gaaaasındda enç düşünceli idi. Bu bekleyiş, ona çok uzun geliyordu. Drahor boyuna geldiğinden beri üç saat kadar ol- uştu. Hâlâ Şemsi paşanın bura- dan ayrilip gideceğine dair bir işaret yoktu, Bu ne kadar sıkıntılı bir haldi!, Artık, ne olacaksa, bir saat evvel olmalı idi.. Atıf bey, kıvranı- derin bir üzüntü içinde ordu. Ragıb bey, Atıf beyin kurtulacağına emin değildi. Atıf bey, böyle kendi başına kahvede oturarak ve arasıra dışa- rı çıkarak dolaştıktan sonra gene gelip yerine oturuyor ve gözlerini telgrafhane kapısından ayırmıyor- du. Atıf beyin oturduğu yer ile telgrafhane kapısı arasındaki me- safe aşağı, yukarı yüz, yüz elli metrelikti, Bu sırada, bir müddet evvel kendisinden ayrılan tabur kâtibi agıl yin buradan geçtiğini gördü, Atıf bey tabur kâtibinin se- lâmına mukabele ettikten elile işaret ederek Ragıb beyi ya- hına çağırdı. Havanın tazyiki art- başlamıştı, Ani bir yağmur altın- 'da ıslanacaklarını düşünen Ragıb bey, Atıf beye: Kahve içerisine girelim, ora- Ün k konuşalım. Dedi. Atıf bey, smd > yağmur altında sine aldırış etmedi. Diz silsin; bu dakikalarda bu gibi şeyleri dü- şünecek vaziyette değildi. Kati bir tavırla bu teklifi reddederek: — Hayır, dedi, paşanın telgraf- | MEŞRUTİYETTEN ÖNCE Manastırda patlıyan | tabanca m — Sen şimdi geldiğimiz yolu | OYALI İçme yaklaştı, sonr# Sıra No, 159 kaçır Mei eyin bu cevabı üzerin? kahvenin saçağı altına masalari çektiler ve vaziyeti seyre dald lar.. med Ragıb bey, telgrafh ne pi biriken ve — Drah“f boyunda aşağı, yukarı dolaş?” arı asker kıyafetli Arnavud * lâhşorlarını gözden seir Tabur kâtibi, dalgın, meyu halde idi. Bu Arnavudların hek tepeden tırnağa kadar silâbla” mışlardı.. Ragıb bey, Atıf beyin nasıl © lup da Şemsi paşaya saldırabil€ ceğine ve sonra bu silâhşorlar”* elinden nasıl kurtulabileceğine bir türlü akıl erdiremiyordu.. Atıf b” yi çok seven, ona derin bir ark” daşlık bağile bağlı bulunan pe gıb bey, genç mülâzimin teş ebbü sünde muvaffak olsa bile, Wi atık gan, merhamet bilmez muhafızlf” rın eline düşeceğine emin bulun" yor, bunların elinde param p3! arç olacağını düşünerek Atıf beyi” uğrıyacağı bu feci akibet karşıs”” da, daha şimdiden kederlenip, tit riyordu!. Demek ii kenüz yirmi beş Y* şını yeni dolduran ve düny#' ad? birçok ümidleri bulunan bu er” vaziyette bulunmaktan ileri gide miyorlardı! Ragıb Beyi bir müddet sus#” nu kara ibi cak ki, Drahor boyunda dol şa Arnavud beyit göstererek” m, bu mıymıntıların © inden al kurtulacağız?) be genç fedaiyi yeis? — Allah muvaffakıyet ve seli” met versin! Hiç korkma, vazifeni yaptıktan sonra kaçıp kurtulacağ” na eminim., Ragıb bey, Atıf beyi yalnız bırakmak istemiyordu... Tabur i, i verisi mukabelede bulunduktan sonr” büyük bir tali eseri olarak At” Dev kaçtıktan sonra kurtulabik si ihtimalini de düşünerek 59” EE E — Peki mereye süne edeceksin! Bizim eve gel Atıf bey, dl izahat v6” — Hayır, dedi, buraya daha vi kın Mahmudun evi var: Orays 8” deceğim. Atıf £ be sonra ti cebine biraz düşü ön dük“ soktu, zincir! bir halkaya geçirilmiş anahtarls”. la mühürünü çıkarıp Ragıb bey uzattı ve: şimdi git, dedi, Mehr Aliyi bul, ai arı ver. m) bsi vulumu bir yere götürsün., bir miktar para da var: bu adamların eline geçmesi: b b vulu emin bir yere saklasın. zi (Devami v8” çinde les

Bu sayıdan diğer sayfalar: